dahilinde - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dahilinde



"dahilinde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
dahilinde within ed.
General
dahilinde inside of ed.
dahilinde inclusive of ed.
dahilinde to ed.
dahilinde with ed.
Phrases
dahilinde within the compass of expr.
dahilinde within the scope of expr.

"dahilinde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 152 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kudreti dahilinde in the hands of i.
ihtimal dahilinde olmayış improbability i.
imkan dahilinde oluş earthliness i.
telif hakları dahilinde manevi haklar moral rights i.
özellikle bilimsel önemi olan bir şeyin belirli sınırlar dahilinde tutulduğu ve korunduğu tesis containment facility i.
süreç dahilinde sırayla içinde bulunulan kademe veya basamaklar ladder i.
olasılık sınırları dahilinde olan şey the probable i.
imkan dahilinde olan şey grasp i.
ihtimal dahilinde olmama improbableness i.
(abd'nin bazı güney eyaletlerinde) içki satılan fakat müessese dahilinde tüketilemeyen dükkan dispensary i.
(abd'nin bazı güney eyaletlerinde) içki satılan fakat müessese dahilinde tüketilemeyen dükkan işletmecisi dispenser i.
ihtimal dahilinde olmama inverisimilitude i.
imkan dahilinde olmak be within the bounds of possibility f.
talimatlar dahilinde hareket etmek act in accordance with the instructions f.
kendi olanaklarının dahilinde yaşamak live within one's limits f.
kendi hakları dahilinde hareket etmek act within one's rights f.
hakları dahilinde hareket etmek act within one's rights f.
kendisine tahsis edilen/verilen alan/bölge içerisinde/dahilinde yaşamak live within one's assigned area f.
(bir şey) bilgisi dahilinde olmak be aware of (something) f.
bütçe dahilinde geçimini sağlamak budget f.
bütçe dahilinde yaşamak budget f.
(dini binayı veya alanı) belirli kurallar dahilinde dışarıya kapatmak inclose f.
belirli sınırlar dahilinde serbestçe hareket etmek play f.
imkan dahilinde possible s.
tamamı abd toprakları dahilinde olan all-american s.
tamamı abd toprakları dahilinde olan all-america s.
bina ve müştemilatı dahilinde on the premises zf.
ihtimal dahilinde conceivably zf.
kudreti dahilinde at the mercy of zf.
imkan dahilinde potentially zf.
imkanı dahilinde in nature zf.
imkan dahilinde possibly zf.
ihtisasım dahilinde within my province zf.
imkan dahilinde within possibility zf.
kendi karar yetkisi dahilinde at its sole discretion zf.
bu şartlar dahilinde under these conditions zf.
boş kontenjan dahilinde on space-available basis zf.
bilgisi dahilinde within one's knowledge zf.
bilgisi dahilinde to the best of its knowledge zf.
bir düzen dahilinde in an orderly manner zf.
sınırlar dahilinde in a sort of way zf.
sınırlar dahilinde in a kind of way zf.
insani araçları ve becerileri dahilinde humanly zf.
bilgisi dahilinde on zf.
daha ihtimal dahilinde sooner zf.
dahilinde yerine inside of ed.
Phrasals
(bir plan, yöntem) dahilinde çalışmak work to (something) f.
bir plan/program dahilinde çalışmak work to f.
(bir şey) dahilinde olmak fall under (something) f.
dahilinde yaşamak live within f.
(bütçesi/kaynakları) dahilinde yaşamak live within f.
belli kurallar/sınırlar/yasalar dahilinde hareket etmek stay within bounds f.
Phrases
imkanlar dahilinde within the bounds of possibility zf.
olasılık dahilinde within the bounds of possibility zf.
bilgisi dahilinde to the best of (one's) belief zf.
(birinin) bildiğine göre/düşüncesine göre/bildiği kadarıyla/bilgisi dahilinde/bilgisi çerçevesinde to the best of your belief/knowledge zf.
anlamı dahilinde within the meaning of expr.
aşağıdaki sınırlamalar dahilinde within the following limitations expr.
belli bir ölçü dahilinde to a certain degree expr.
belli bir ölçü dahilinde to a certain extent expr.
bilgimiz dahilinde to the best of our knowledge expr.
bilgimiz dahilinde within our knowledge expr.
bilgi dahilinde within the knowledge expr.
belirli bir amaç dahilinde with an eye to something expr.
bilgisi dahilinde within the knowledge of (someone) expr.
bilgim dahilinde within my knowledge expr.
devletin hüküm ve tasarrufu dahilinde olan fully owned by the state expr.
hudut dahilinde within the pale expr.
ihtimal dahilinde in the realm of possibility expr.
olasılık dahilinde in the realm of possibility expr.
kapsam dahilinde within the scope expr.
kanunlar dahilinde within the laws expr.
kudreti dahilinde within the means expr.
kural dahilinde within the rule expr.
kanun dahilinde within the law expr.
sınırları dahilinde within the limits of expr.
planlarımız dahilinde within our plans expr.
sınırları dahilinde within the borders of expr.
sınırı dahilinde within the bounds of expr.
şümulü dahilinde within the bounds of expr.
sınırları dahilinde within the boundaries of expr.
(birinin) kendi sorumluluğu dahilinde at (one's) own peril expr.
(bir şeyi kendi) sorumluluğu dahilinde (yapmak) (do something) at your (own) peril expr.
hakları dahilinde within (one's) rights expr.
kendi hakları dahilinde within (one's) rights expr.
Colloquial
bilgisi dahilinde olmak be well aware that... f.
Idioms
bilgisi dahilinde olmak be well aware of (something) f.
bilgisi dahilinde olmak have an inkling f.
(birinin) becerileri dahilinde olmak be in line f.
(bir şey) ihtimal dahilinde olmamak be no question of (doing) (something) f.
bir şey bilgisi dahilinde olmak be well aware of something f.
(bir şey) bilgisi dahilinde olmak have an inkling (of something) f.
konunun bir kişiyi aşması/bilgisi dahilinde olmayan above one's pay grade s.
olasılık dahilinde değil beyond the realm of possibility zf.
olasılık dahilinde değil beyond the realms of possibility zf.
imkan dahilinde within the realm of possibility zf.
olasılık dahilinde within the realm of possibility zf.
imkan dahilinde within the realms of possibility zf.
olasılık dahilinde within the realms of possibility zf.
makul sınırlar dahilinde in the ballpark zf.
uygulanan kurallar dahilinde fair and square zf.
uygulanan kurallar dahilinde fair-and-square zf.
ihtimal dahilinde değil there is no question of expr.
yetkisi dahilinde olmama beyond (one's) pay grade expr.
bilgisi dahilinde olmama beyond (one's) pay grade expr.
imkanlar dahilinde within the bounds of possibility expr.
ihtimaller dahilinde within the bounds of possibility expr.
planlar dahilinde in the works expr.
olasılık dahilinde değil beyond the realms of possibility expr.
olasılık dahilinde within the realms of possibility expr.
Speaking
olması ihtimal dahilinde fakat beklenmiyor possible, but not likely expr.
Trade/Economic
belirli gerilim sınırları dahilinde kullanılmak üzere tasarlanmış elektrikli teçhizat electrical equipment designed for use within certain voltage limits i.
bir işçiye fazla çalışma ücreti ödenmesini engellemek için standart çalışma saatleri dahilinde verilen izin compensatory time i.
yetkisi dahilinde olma intra vires i.
belirli koşulların belirtilen parametreler dahilinde olması halinde olası bir finansal sonucun matematiksel temsili modeling i.
oran dahilinde prorata s.
(akreditif) limit dahilinde kullanıma hazır revolving s.
belirli koşullar dahilinde sözleşmeye ek borçlanmaya izin veren open-ended s.
yetki dahilinde intra vires zf.
bina veya müştemilatı dahilinde on the premises expr.
imkan dahilinde within possibility expr.
Law
(eski ingiliz hukukunda) ormancıların orman sınırları dahilinde yiyecek, içecek ve barınma talep hakkına elverişli arazi terra putura i.
ormancıların, orman sınırları dahilinde yiyecek, içecek ve barınma talebi hakkı puture i.
bir ülkenin yürürlükteki yasalarının bir sistem dahilinde bir arada toplanması durumu compiled statutes i.
bir ülkenin yürürlükte olan kanun ve diğer hukuk kurallarırının bir sistem dahilinde bir arada toplanması compiled statutes i.
bir rut dahilinde çalışan kimse circuiter i.
yetkisi dahilinde olmak come under the jurisdiction of f.
yetkisi dahilinde olmak fall within the jurisdiction of f.
yetki dahilinde intra vires expr.
Politics
savaşların belirli kurallar dahilinde yürütülmesi gerektiğini savunan kuram just war theory i.
yetkileri dahilinde within the limits of its power i.
kapsamı dahilinde olmak be a part of f.
bir eyalet dahilinde intrastate s.
ülke sınırları dahilinde olan infraterritorial s.
bilgisi dahilinde with the implicit approval of expr.
bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler and sadder and graver than all these circumstances, those who hold power within the country may be in error, misguided and may even be traitors expr.
işbu antlaşmanın verdiği yetkiler dahilinde within the limits of the powers conferred by this treaty expr.
işbu anlaşmanın verdiği yetkiler dahilinde within the limits of the powers conferred by this treaty expr.
Insurance
geminin limanda yattığı süre dahilinde nakliyat sigortacılarının yaptığı prim iadesi lay-up return i.
Tourism
ilave fiyat veya ceza olmaksızın bir seferin iata tarifeleri dahilinde kat edebileceği azami mil adedi maximum permitted mileage i.
Technical
belirli gerilim sınırları dahilinde kullanılmak üzere tasarlanmış elektrikli teçhizat electrical equipment designed for use within certain voltage limits i.
yangından korunma ürünlerini bilimsel testler ile belirlenen sınırlar dahilinde kullanma bounding i.
yoğunluğun belirlenen sınırlar dahilinde olup olmadığını belirlemek için radyasyon yoğunluğunu test etmek monitor f.
ihtimal dahilinde olmayan improbable s.
olanak dahilinde potentially zf.
Aeronautic
beklenen sınırlar dahilinde gerçekleşen ya da erişilen nominal s.
Linguistics
dili esnek olmayan kurallar dahilinde ele alıp tanımlayan dilbilim prescriptive linguistics i.
History
baron veya lordun yargı yetkisi dahilinde olan şey thanedom i.
Military
yakın mesafeler dahilinde harp fighting at close quarters i.
sınırları dahilinde uçuş bilgi ve ikaz hizmeti sağlanan hava sahası flight information region i.
Latin
yetki dahilinde intra vires s.
Archaic
imkan dahilinde possible zf.