|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
genellikle çocuklar için, yatacak yer hazırlamada kolaylık sağlayan küçük yatak |
cot i.
|
|
2 |
Genel |
genellikle ırmak ve kanallarda seyahatamacıyla kullanılan rota |
waterway i.
|
|
3 |
Genel |
resimli örtü (genellikle duvara asılan/halıya/kilime benzeyen) |
tapestry i.
|
|
4 |
Genel |
genellikle meyve de içeren kahveli kek |
kuchen i.
|
|
5 |
Genel |
bir yüksek basınç alanından dışa doğru dairesel esen ve genellikle güzel hava getiren rüzgar sistemi |
anticyclone i.
|
|
|
6 |
Genel |
genellikle 12 kişi veya daha az yolcu alan küçük otobüsler |
minibus i.
|
|
7 |
Genel |
bir yapıya girmeyi sağlayan veya odaları birleştiren genellikle dar geçit |
corridor i.
|
|
8 |
Genel |
evlenmeme ve cinsel ilişkide bulunmama (genellikle dini nedenlerden dolayı) |
celibacy i.
|
|
9 |
Genel |
genellikle kilisesiz küçük köy |
hamlet i.
|
|
10 |
Genel |
tuğla (genellikle deliksiz/boşluksuz) |
brick i.
|
|
11 |
Genel |
büyük gösteri (genellikle açık havada yapılan) |
spectacle i.
|
|
12 |
Genel |
baston şekli verilmiş genellikle nane aromalı şeker |
candy cane i.
|
|
13 |
Genel |
doğu genellikle asya ülkeleri |
the orient i.
|
|
14 |
Genel |
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi |
oasis i.
|
|
15 |
Genel |
genellikle devletin koruması altına alınan tarihi bir bina |
ancient monument i.
|
|
16 |
Genel |
genellikle yeraltında bulunan mezar odası |
burial vault i.
|
|
17 |
Genel |
genellikle bir tezgah çevresinde oturulan, hafif yiyecek ve çeşitli içeceklerin satıldığı küçük restoran |
snack bar i.
|
|
18 |
Genel |
kızlara özel olan ve genellikle erkeklerin anlam veremediği durum |
girl thing i.
|
|
19 |
Genel |
genellikle tahıl saklanan yer |
hold i.
|
|
20 |
Genel |
genellikle bir şehir ve kasaba ile kenar semtlerinin birleştiği geniş yayılımlı alan |
conurbation i.
|
|
21 |
Genel |
genellikle birkaç gün süren ve yürüyüşle geçen tatil |
walking tour i.
|
|
22 |
Genel |
genellikle açık denizlerde ve deniz kıyılarında yaşayan kuşlar |
seafowl i.
|
|
23 |
Genel |
genellikle gençlerin kaldığı otel |
youth hostel i.
|
|
24 |
Genel |
genellikle 3-4 şarkı içeren kayıtlar |
extended-play i.
|
|
25 |
Genel |
genellikle gençlerin kaldığı otel |
student lodging i.
|
|
26 |
Genel |
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola |
bridging year i.
|
|
27 |
Genel |
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola |
gap year i.
|
|
28 |
Genel |
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola |
year off i.
|
|
29 |
Genel |
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola |
year out i.
|
|
30 |
Genel |
telefon sahibinin isteği dışında (genellikle yanlışlıkla telefon kilidinin devre dışı kaldığı durumlarda) gelişen yanlış arama |
pocket dialing i.
|
|
31 |
Genel |
telefon sahibinin isteği dışında (genellikle yanlışlıkla telefon kilidinin devre dışı kaldığı durumlarda) gelişen yanlış arama |
pocket-calling i.
|
|
32 |
Genel |
genellikle kümes hayvanlarının sırt kemikleri çıkarılarak yassıltılıp ızgara edilerek pişirilmesi |
spitchcock i.
|
|
33 |
Genel |
genellikle kümes hayvanlarının sırt kemikleri çıkarılarak yassıltılıp ızgara edilerek pişirilmesi |
spatchcock i.
|
|
34 |
Genel |
eskiden kırsal kesimde genellikle ahırda tiyatro gösterileri yapmak için çıkılan turne |
barnstormer i.
|
|
35 |
Genel |
birbirini seven iki kişinin evlendiklerini ilan etmek için, aile ve sevdikleriyle birlikte, dış ortamda yaptıkları, genellikle yasal olmayan, evlilik töreni |
handfasting i.
|
|
36 |
Genel |
çarşaf, müslüman kadınların giydiği tepeden tırnağa kadın bedenini örten genellikle siyah renkli olan tesettür için kullanılan çarşaf |
abaya i.
|
|
37 |
Genel |
birini yakından (genellikle ısrarla) takip etme |
dogging i.
|
|
38 |
Genel |
genellikle insan üstü öğeleri içeren abartılı hikaye |
tall tale i.
|
|
39 |
Genel |
genellikle ekmek peynir ve turşudan oluşan bir öğün |
ploughman's i.
|
|
40 |
Genel |
genellikle ekmek peynir ve turşudan oluşan bir öğün |
ploughman's lunch i.
|
|
41 |
Genel |
kestane (genellikle içi kast edildiğinde) |
marron i.
|
|
42 |
Genel |
özellikle hukukta veya motivasyon için genellikle tekrarlanan söz veya söz öbeği |
mantra i.
|
|
43 |
Genel |
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası |
capatain i.
|
|
44 |
Genel |
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası |
capotain i.
|
|
45 |
Genel |
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası |
copotain i.
|
|
|
46 |
Genel |
1940 ve 50'lerde, amerika'daki eyaletler arası otobanlarda motorcular için açılmış, genellikle odaların hemen önünde motorlar için özel bir alanı bulunan otel |
motor court i.
|
|
47 |
Genel |
insanların genellikle göstermesi beklenen nezaket |
common courtesy i.
|
|
48 |
Genel |
bir kişinin genellikle sağlıklı ve ciddi bir hastalığı olmadan geçirdiği yaşam süresi |
healthspan i.
|
|
49 |
Genel |
özellikle özel günlerde birinin başka birine ilettiği genellikle kostümlü olan müzikal gösteri |
singing telegram i.
|
|
50 |
Genel |
genellikle kütüphane gibi yerlerde kullanılan bölmeli tek kişilik çalışma masası |
carrel i.
|
|
51 |
Genel |
park halindeki bir otomobilin yanında, genellikle park yerinde, bir spor etkinliğinden önce gerçekleştirilen piknik |
tailgate party i.
|
|
52 |
Genel |
balear adaları'na özgü, genellikle savunma amaçlı kullanılan taş kule |
talayot i.
|
|
53 |
Genel |
video veya ses sinyallerinin düzenlenmemiş formatta doğrudan bir ağ veya stüdyoya genellikle uydu ile iletilmesi |
backhaul i.
|
|
54 |
Genel |
(genellikle atlar tarafından çekilen) şekerkamışı suyunu çıkarmaya yarayan makaralar |
cane juice rollers i.
|
|
55 |
Genel |
genellikle kalkanın sağ üst kenarında bulunan kare ya da dikdörtgen bölüm |
canton i.
|
|
56 |
Genel |
genellikle çiğ besinleri tercih eden kimse |
raw foodist i.
|
|
57 |
Genel |
genellikle iki kulplu olan sığ ahşap kase |
caup [scottish] i.
|
|
58 |
Genel |
apartman (genellikle çoğul) |
chamber i.
|
|
59 |
Genel |
genellikle yemek pişirme ve donyağı yapımında kullanılan sığır ve koyun gibi hayvanların böbreklerinin etrafında bulunan yağlı sert dokular |
suet i.
|
|
60 |
Genel |
(güney afrika'da) uzak, nüfusu az ve genellikle az gelişmiş bölge |
backveld i.
|
|
61 |
Genel |
(güney afrika'da) uzak, nüfusu az ve genellikle az gelişmiş bölge sakini |
backvelder i.
|
|
62 |
Genel |
yaygın olarak bilinen ve genellikle iyi bir ünü olan marka adı |
name brand i.
|
|
63 |
Genel |
bir ülke içerisinde genellikle çoğunluğun mensup olduğu dini temsil eden bağımsız kilise |
national church i.
|
|
64 |
Genel |
genellikle gümüşten yapılan ve içine çeşitli sofra malzemelerinin konduğu tekne şeklinde masa süsü |
nef i.
|
|
65 |
Genel |
genellikle kaldırım ile araba yolu arasına ekilen, gölge yapan ağaçlarla desteklenen çim şeridi |
neutral ground i.
|
|
66 |
Genel |
yılın genellikle tatil olarak kutlanan ilk günleri |
new year i.
|
|
67 |
Genel |
genellikle içinde bitkilerin yetiştirildiği camdan küre |
terrarium i.
|
|
68 |
Genel |
bir serinin veya çiftin genellikle ilk üyesi |
this i.
|
|
69 |
Genel |
genellikle orta yaşlı ve üstü grubun yaptığı komik dans |
dad dancing i.
|
|
70 |
Genel |
eğlence parkında ziyaretçilerin içinden genellikle tekne ile geçtiği karanlık tünel |
tunnel of love i.
|
|
71 |
Genel |
genellikle nakit harici başka ödüller veren piyango |
art union [australia/new zealand] i.
|
|
72 |
Genel |
(genellikle isteksizce) kabul etme |
assenting i.
|
|
73 |
Genel |
(genellikle isteksizce) kabul etme |
accession i.
|
|
74 |
Genel |
iktidardaki hükümeti devirmeye çalışan veya düşmanca planlar kuran, genellikle milliyetçi olan gizli örgüt |
underground i.
|
|
75 |
Genel |
genellikle sahiplerinin yaşadığı apartman dairesi |
unit i.
|
|
76 |
Genel |
genellikle sahiplerinin yaşadığı apartman dairesi |
unit i.
|
|
77 |
Genel |
genellikle keçe ve koyun postundan yapılan yüksek siyah bir başlık |
kalpac i.
|
|
78 |
Genel |
(kuyumculukta) genellikle düzensiz şekilde olan ince ve düz kesilmiş elmas |
lasque i.
|
|
79 |
Genel |
genellikle 4 kişi ve 144 taşla oynanan çin menşeli bir oyun |
mah jong i.
|
|
80 |
Genel |
genellikle 4 kişi ve 144 taşla oynanan çin menşeli bir oyun |
mah-jongg i.
|
|
81 |
Genel |
genellikle asil doğumlu olan, kraliçe veya prensese nedimelik yapan evlenmemiş kadın |
maid of honor i.
|
|
82 |
Genel |
genellikle gizemli bir posta alınıp sakini olunmayan adres veya yer |
mail drop i.
|
|
83 |
Genel |
posta tesliminin yapıldığı, genellikle bir kapısı bulunan hazne |
mail slot i.
|
|
84 |
Genel |
genellikle gizemli bir posta alınıp sakini olunmayan adres veya yer |
maildrop i.
|
|
85 |
Genel |
genellikle iki kattan oluşan daire |
maisonnette i.
|
|
86 |
Genel |
genellikle beyaz renkli olup tarak kısmında zıt renkten deri bir şerit bulunan gündelik bir ayakkabı |
saddle shoe i.
|
|
87 |
Genel |
genellikle vergi kaybı için çiftlik işleten şehirli iş adamı |
queen street farmer [new zealand] i.
|
|
88 |
Genel |
ritmik, genellikle tekrarlanan bir ses |
clippity-clop i.
|
|
89 |
Genel |
sümüksü, macun kıvamında-yapışkan, genellikle şeffaf ve yeşil renkte satılan oyun hamuru |
flubber i.
|
|
90 |
Genel |
(genellikle birleşik halde kullanılır) ince partiküllerin sürtülmesi sonucu meydana gelen aşınma |
blasting i.
|
|
91 |
Genel |
kullanan kişinin mastürbasyon sırasında erojen bölgelerini uyaran ve biçimsel olarak genellikle hayali bir partnerin erotik uzvuna benzetilen seks oyuncağı |
masturbator i.
|
|
92 |
Genel |
gebelik süresince giyilen genellikle bol ve ihtiyaca göre ayarlanabilir olan giysi |
maternity i.
|
|
93 |
Genel |
genellikle sarı renkli olan çizgili bloknot |
legal pad i.
|
|
94 |
Genel |
genellikle nikah töreni ve devamındaki kutlamadan oluşan bir düğün şekli |
white wedding i.
|
|
95 |
Genel |
usta ve genellikle hileli yaklaşım |
management i.
|
|
96 |
Genel |
genellikle omuz askılı, kişisel eşyaları taşımak için tasarlanmış küçük erkek çantası |
man-bag i.
|
|
97 |
Genel |
genellikle ispanyol kökenli amerikalılar tarafından giyilen pançoya benzer su geçirmez bir giysi |
manga i.
|
|
98 |
Genel |
belgeleri katlamadan koymak için tasarlanmış, genellikle kahverengi olan büyük bir zarf |
manila envelope i.
|
|
99 |
Genel |
özellikle ispanyol veya latin amerikalı kadınların başlarını ve omuzlarını örtmek için kullandığı genellikle siyah kumaştan yapılan şal |
manto i.
|
|
100 |
Genel |
genellikle yüzme havuzunda oynanan bir tür sobeleme oyunu |
marco-polo i.
|
|
101 |
Genel |
postanın üzerinde yer alan ve genellikle postanenin ismini ve postalanma saatini belirten resmi işaret |
mark i.
|
|
102 |
Genel |
genellikle olumlu yönde olan kalıcı veya güçlü izlenim |
mark i.
|
|
103 |
Genel |
genellikle bir adaya terkedilmiş olup korsanlık yaparak hayatta kalmayı başaran kimse |
marooner i.
|
|
104 |
Genel |
suni sinek yapımında kullanılan (genellikle tavuğun boynundan alınan) tüy |
hackle i.
|
|
105 |
Genel |
avrupa'da kıyı savunması için inşa edilmiş, genellikle taş malzemeden yapılmış alçak ve yuvarlak kule |
martello tower i.
|
|
106 |
Genel |
avrupa'da kıyı savunması için inşa edilmiş, genellikle taş malzemeden yapılmış alçak ve yuvarlak kule |
martello i.
|
|
107 |
Genel |
genellikle bomba patlatarak kendini imha ederken başkalarına zarar verme |
martyr operation i.
|
|
108 |
Genel |
bir kimsenin yüzünün genellikle ölümünden sonra yapılan kalıbı |
mask i.
|
|
109 |
Genel |
bir hayvanın genellikle gözlerinin üzerinde yer alan, yüzün rengine zıt olan kısım |
mask i.
|
|
110 |
Genel |
büyük ve genellikle olumsuz etkiye sahip şey |
whammy i.
|
|
111 |
Genel |
genellikle kasıtlı olarak saklanıp beklenmedik durumlar için elde tutulan unsur |
wildcard i.
|
|
112 |
Genel |
içinden şarap içilen ve genellikle gümüşten yapılan küçük kase |
winetaster i.
|
|
113 |
Genel |
sarkma ve kırışma ile kendini gösterip genellikle parazitlerin köke saldırmasından kaynaklanan bitki hastalığı |
wilts i.
|
|
114 |
Genel |
genellikle cerrahi dikişlerde kullanılan ince ama dayanıklı ip |
gutstring i.
|
|
115 |
Genel |
duvarda genellikle ahşap kepenkle örtülen hava ve ışık boşluğu |
bole [scotland] i.
|
|
116 |
Genel |
genellikle bahar şenliği olarak ve bazı ülkelerde ise işçi bayramı olarak kutlanan mayıs ayının ilk günü |
mayday i.
|
|
117 |
Genel |
genellikle metalden yapılan çukur tabak |
mazarin i.
|
|
118 |
Genel |
eskiden servis tabağı için kullanılan ve genellikle delikli olan astar |
mazarin i.
|
|
119 |
Genel |
genellikle metalden yapılan çukur tabak |
mazarine i.
|
|
120 |
Genel |
eskiden servis tabağı için kullanılan ve genellikle delikli olan astar |
mazarine i.
|
|
121 |
Genel |
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı |
mazut i.
|
|
122 |
Genel |
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı |
mazout i.
|
|
123 |
Genel |
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı |
masut i.
|
|
124 |
Genel |
kalıcı ve genellikle doğal çayırlardan yapılan saman |
meadow hay i.
|
|
125 |
Genel |
et saklamak için genellikle çiftliklerde kullanılan küçük yapı |
meat house i.
|
|
126 |
Genel |
özellikle toprağın içinde, toprak üstünde veya denizin dibinde yaşayıp çıplak gözle görülebilen ve genellikle 2 mm'den uzun olan hayvanlar üzerine yazılmış bilimsel eser |
megafauna i.
|
|
127 |
Genel |
içerisinde genellikle 16 ve daha fazla sayıda sinema salonu bulunduran çok katlı yapı |
megaplex i.
|
|
128 |
Genel |
genellikle uyumsuz elementlerin birbirine karışması |
melee i.
|
|
129 |
Genel |
ağırlığı genellikle 1/8 karatın altında olan, büyük bir taş parçasından kesilmiş küçük elmas |
melee i.
|
|
130 |
Genel |
genellikle uyumsuz elementlerin birbirine karışması |
mellay i.
|
|
131 |
Genel |
genellikle rengarenk öğelerden oluşan karışım |
mellay i.
|
|
132 |
Genel |
genellikle anekdotlara dayanan veya samimi bir dille yazılmış, odağına yazarın şahsen tanıdığı kişileri ve tanık olduğu olay veya dönemleri alan otobiyografik yazı |
memoir i.
|
|
133 |
Genel |
genellikle jartiyerli olan askısız korse veya büstiyer |
merry widow i.
|
|
134 |
Genel |
periyodik olarak su ile kaplanan, üzerinde genellikle ot, sukamışı gibi tekçenekli bitkilerin yetiştiği ağaçsız arazi |
mesh i.
|
|
135 |
Genel |
genellikle amerikan yerlilerince kullanılan bir yük veya ağırlık taşıma kayışı |
metump i.
|
|
136 |
Genel |
bir organizmayı veya organizmanın bir parçasını çevreleyen ve genellikle büyük ölçekli ortama göre ayırt edilebilen alan |
microenvironment i.
|
|
137 |
Genel |
kısıtlı okuyucu kitlesine, genellikle abonelik sistemi ile özel bilgi akışı sağlayan online yayıncılık |
micropublishing i.
|
|
138 |
Genel |
abd'nin doğusunda yer alan, new york, pennsylvania ve new jersey ile genellikle delaware ve maryland'i içeren bölge |
mid-atlantic states i.
|
|
139 |
Genel |
abd'nin doğusunda yer alan, new york, pennsylvania ve new jersey ile genellikle delaware ve maryland'i içeren bölge |
middle atlantic states i.
|
|
140 |
Genel |
mukavvanın orta veya iç katmanını veya katmanlarını oluşturan ve genellikle düşük kaliteli olan malzeme |
middle i.
|
|
141 |
Genel |
abd'nin doğusunda new york, pensilvanya ve genellikle delaware ve maryland'i kapsayan bir bölge |
middle states i.
|
|
142 |
Genel |
abd'nin doğusunda new york, pensilvanya ve genellikle delaware ve maryland'i kapsayan bir bölge |
middle atlantic states i.
|
|
143 |
Genel |
abd'nin doğusunda new york, pensilvanya ve genellikle delaware ve maryland'i kapsayan bir bölge |
midatlantic states i.
|
|
144 |
Genel |
genellikle batı'da uygulanan, nefes egzersizleri ve belirli duruşların vurgulandığı bir yoga |
hatha yoga i.
|
|
145 |
Genel |
genellikle deniz kabuğu, mercan veya turkuazdan yapılıp mücevher yapımında kullanılan küçük ve parlak boncuk |
heishi i.
|
|
146 |
Genel |
genellikle geriye katlanıp eşyalara sabitlenen kenar |
hem i.
|
|
147 |
Genel |
genellikle yük vagonlarında bulunan bir demiryolu sembolü veya monogramı |
herald i.
|
|
148 |
Genel |
genellikle ticari amaçlar için üretilmeyen, geleneksel ırktan olan evcilleştirilmiş hayvan veya ekin |
heritage i.
|
|
149 |
Genel |
avcı türlerin tadını sevmedikleri veya kendileri için zehirli olan bir hayvanla karıştırması sonucu avlanmaktan kurtulan, genellikle yenilebilir ve zararsız hayvan |
mimic i.
|
|
150 |
Genel |
(genellikle keşif amacıyla açılan) sondaj deliği |
bore-hole i.
|
|
151 |
Genel |
(genellikle köpekler için kullanılır) çift |
brace i.
|
|
152 |
Genel |
kap kaçak olarak kullanılan genellikle metalden mutfak eşyaları |
holloware i.
|
|
153 |
Genel |
kap kaçak olarak kullanılan genellikle metalden mutfak eşyaları |
hollowware i.
|
|
154 |
Genel |
ilişkinin genellikle sakin geçen başlangıç dönemi |
honeymoon i.
|
|
155 |
Genel |
sözcüklerin veya eylemlerin genellikle kasıtlı olarak yanlış diziliminden kaynaklanan bir tür yanlış yorumlama |
misconstrual i.
|
|
156 |
Genel |
kadınların abiye kıyafetlerle giydiği, parmakları açıkta bırakan ve genellikle dirsek ve üstüne kadar uzanan eldiven |
mit i.
|
|
157 |
Genel |
genellikle tel ve sac levhadan şekillerden olup hareketli parçalara sahip hassas dengede duran yapı |
mobile i.
|
|
158 |
Genel |
16. ve 17. yüzyıllarda genellikle yün ve suni kadifeden yapılan kumaş |
mockado i.
|
|
159 |
Genel |
doğum yapan kadına destek olan yardımcı (genellikle baba) |
monitrice i.
|
|
160 |
Genel |
genellikle gümüşten yapılan, ağzı çentikli geniş punç kasesi |
monteth i.
|
|
161 |
Genel |
çeşitlendirilerek tekrar edilen ve genellikle belirli bir fikre atıfta bulunan tabir veya müzikteki nota ve sus biçimleri |
motto i.
|
|
162 |
Genel |
zemini ve fermuarlı girişi bulunan, genellikle takoz biçiminde olan hafif bir tür çadır |
mountain tent i.
|
|
163 |
Genel |
genellikle çok fazla ekipman taşırken yapılan hızlı ve enerjik yürüyüş |
yomp i.
|
|
164 |
Genel |
genellikle üçgen şeklinde dekoratif bir yapı elemanı |
gable i.
|
|
165 |
Genel |
genellikle üçgen şeklinde küçük toprak parçası |
gair [scotland] i.
|
|
166 |
Genel |
içinde mağazaların olduğu genellikle cam tavanlı geçit veya kapalı alan |
galleria i.
|
|
167 |
Genel |
yüksek kenarlı ve genellikle gümüşten yapılan bir içecek servisi tepsisi |
gallery tray i.
|
|
168 |
Genel |
(genellikle gümüş ve sapları olan) büyük dekoratif şarap kupası |
loving cup i.
|
|
169 |
Genel |
(genellikle köpek) şişman |
lumber i.
|
|
170 |
Genel |
genellikle tuz için kullanılan bir kuru hacim ölçüsü |
moy i.
|
|
171 |
Genel |
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot |
muckluck i.
|
|
172 |
Genel |
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot |
mucluc i.
|
|
173 |
Genel |
küçük ve genellikle elektrikli lokomotif |
mule i.
|
|
174 |
Genel |
genellikle eski akdeniz toplumlarında tören ve ayinlerle nitelen bir külte katılacak adayları hazırlayan kimse |
mystagogue i.
|
|
175 |
Genel |
genellikle eski akdeniz toplumlarında yaygın olan, tören ve ayinlerle nitelen bir kült |
mystery i.
|
|
176 |
Genel |
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ piyeslerine verilen ad |
mystery i.
|
|
177 |
Genel |
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ'a ait bir piyes türü |
mystery i.
|
|
178 |
Genel |
kökeni bilinmese de bazı tarihi olaylarla ilişkilendirilebilen ve genellikle dini ritüel ve inançlara ışık tutan hikaye |
mythoi i.
|
|
179 |
Genel |
bir topluluğun değer yapıları ile geçmiş tecrübeleri arasında yer alan ve genellikle sanat aracılığıyla ifade bulan ilişki |
mythus i.
|
|
180 |
Genel |
(genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun |
bull i.
|
|
181 |
Genel |
(genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun |
bull board i.
|
|
182 |
Genel |
genellikle buryat özerk cumhuriyeti'nde yaşayan bir moğol halkı üyesi |
buryat i.
|
|
183 |
Genel |
genellikle tarım işçilerinin giydiği siyah yünlü atlet |
bush singlet [new zealand] i.
|
|
184 |
Genel |
küçük ve genellikle üçgen şeklinde arazi parçası |
gare i.
|
|
185 |
Genel |
hanedan armalarında genellikle üstünde slogan yazılı olan dalgalı şerit |
garter i.
|
|
186 |
Genel |
yaldızlı çerçevesi olan ve genellikle yaldızlı kürelerle süslenmiş daire şeklindeki ayna |
girandole i.
|
|
187 |
Genel |
(genellikle e-posta ile gönderilen) uydurmasyon başarı hikayeleri |
glurge i.
|
|
188 |
Genel |
genellikle kabartma üzerinde kazılmış veya oyulmuş sembolik şekil |
glyph i.
|
|
189 |
Genel |
(genellikle mücevherlerde kullanılan) iki elin taçlı bir kalbi tuttuğu irlanda asıllı tasarım |
claddagh i.
|
|
190 |
Genel |
düşmanca ve genellikle hile barındıran gizli kapaklı proje veya tertip |
design i.
|
|
191 |
Genel |
devletin diplomasi veya askeri yetkilisi tarafından genellikle şifreli olarak gönderilen önemli mesaj |
dispatch [us] i.
|
|
192 |
Genel |
devletin diplomasi veya askeri yetkilisi tarafından genellikle şifreli olarak gönderilen önemli mesaj |
despatch [uk] i.
|
|
193 |
Genel |
tomrukçu kampında yemek pişirme ve uyuma alanları arasında yer alan ve genellikle depo olarak kullanılan üstü kapalı koridor |
dingle i.
|
|
194 |
Genel |
(genellikle abd'de) geçit töreni mareşali |
grand marshal [us] i.
|
|
195 |
Genel |
genellikle motosikletçi çetesine mensup olan uzun saçlı genç |
greaser i.
|
|
196 |
Genel |
geceleri parlak bir şekilde aydınlatılan ve genellikle tiyatrolara ayrılmış cadde |
great white way i.
|
|
197 |
Genel |
genellikle denizcilerin giydiği dokuma gömlek |
guernsey i.
|
|
198 |
Genel |
beyaz, kızılderili ve siyahi kökenleri bulunan ve genellikle batı virjinya ve maryland'de yaşayan topluluğa mensup kimse |
guinea i.
|
|
199 |
Genel |
genellikle bataklıktan akan küçük çay |
guzzle [dialect] i.
|
|
200 |
Genel |
patronunun çıkarları için çalışan ve genellikle kanunsuz yöntemleri kullanan kimse |
hired gun i.
|
|
201 |
Genel |
omuzdan sarkan ve genellikle parlak renkli olan bol bir hawaii giysisi |
mumu i.
|
|
202 |
Genel |
değerli eşyanın yerine genellikle kapalı zarfta değersiz bir şey konularak yapılan dolandırıcılık |
murphy game i.
|
|
203 |
Genel |
ofsetleri ölçmede kullanılan genellikle on çubuk uzunluğundaki bir ölçü çubuğu |
offset staff i.
|
|
204 |
Genel |
genellikle insan şeklinde olan bir japon süsü |
okimono i.
|
|
205 |
Genel |
genellikle farklı türde kayanın içine gömülü küçük ve yuvarlak kaya kütlesi |
rognon i.
|
|
206 |
Genel |
sesli ve genellikle ritmik konuşma akışı |
roll i.
|
|
207 |
Genel |
genellikle eğitimsiz insanların yaptığı yazı veya konuşma hatası |
illiteracy i.
|
|
208 |
Genel |
(pul koleksiyonculuğunda) birkaç ülkede aynı anda genellikle hatıra amaçlı basılan pul |
omnibus i.
|
|
209 |
Genel |
genellikle askeri tesiste bulunan ve askeri personel ile aile efradına hizmet veren market |
commissary i.
|
|
210 |
Genel |
genellikle iş sebebiyle partnerlerin birbirlerine uzak yaşadığı evlilik |
commuter marriage i.
|
|
211 |
Genel |
(hindistan'da) genellikle dini amaçla inşa edilen konukevi |
dharmsala i.
|
|
212 |
Genel |
(hindistan'da) genellikle dini amaçla inşa edilen konukevi |
dharmshala i.
|
|
213 |
Genel |
(genellikle iskoçya'daki küçük ada isimlerinde kullanılır) ada |
inch [dialect] i.
|
|
214 |
Genel |
(genellikle dikdörtgen şeklinde) kalıplanmış blok |
loaf i.
|
|
215 |
Genel |
(abd'de) genellikle taşlarla kaplı, üstü kapalı depolama çukuru |
cist i.
|
|
216 |
Genel |
genellikle gençlerin gece kulüplerinde kontrollü olarak aldıkları uyuşturucu |
club drug i.
|
|
217 |
Genel |
genellikle silindir şeklindeki süt şekeri kristali dizisi |
cob i.
|
|
218 |
Genel |
genellikle aynı ailenin üyelerinin sahip olduğu ayrı ev topluluğu |
compound i.
|
|
219 |
Genel |
dürtüsel ve genellikle mantıksız düşünce biçimi |
conceit i.
|
|
220 |
Genel |
genellikle oval şeklinde olup gümüşten yapılan ve abd'nin güneybatısında kıyafetlerde kullanılan metal bir süs |
concho [us] i.
|
|
221 |
Genel |
genellikle kürk veya sahte kürkten yapılan dikdörtgen formda, siperliksiz ve katlanabilir şapka |
cossack hat i.
|
|
222 |
Genel |
genellikle içinde küçük bir hediye veya şeker olan bir noel oyuncağı |
cracker bonbon i.
|
|
223 |
Genel |
genellikle içinde küçük bir hediye veya şeker olan bir noel oyuncağı |
snapper i.
|
|
224 |
Genel |
genellikle sırlı metalden yapılmış bir tür küçük işaret bayrağı |
drop i.
|
|
225 |
Genel |
genellikle tepede yer alan korunaklı maori köyü |
pa i.
|
|
226 |
Genel |
genellikle tepede yer alan korunaklı maori köyü |
pah i.
|
|
227 |
Genel |
(genellikle özel fiyata sunulan) hizmet ve ihtiyaç kombinasyonu |
package i.
|
|
228 |
Genel |
(genellikle hobi olarak) güvercin yetiştiren kimse |
pigeon fancier i.
|
|
229 |
Genel |
düz ve genellikle dairesel şişe |
pilgrim bottle i.
|
|
230 |
Genel |
düz ve genellikle dairesel şişe |
pilgrim's bottle i.
|
|
231 |
Genel |
(genellikle bira için kullanılan) uzun ve ince ayaklı bir bardak |
pilsner i.
|
|
232 |
Genel |
(genellikle bira için kullanılan) uzun ve ince ayaklı bir bardak |
pilsener i.
|
|
233 |
Genel |
(genellikle toz alma veya pencere yıkamada kullanılan) uzun saplı fırça |
pope's head i.
|
|
234 |
Genel |
genellikle indirimli fiyatla profesyonel hizmet sunan merkez |
clinic i.
|
|
235 |
Genel |
genellikle siyah, gri veya kahverengi olup kil ve grafitten üretilen pastel boya |
conte i.
|
|
236 |
Genel |
fark edilebilir ve genellikle kompleks bir yapıdaki bir şeyin kendine özgü özellikleri |
contour i.
|
|
237 |
Genel |
fark edilebilir ve genellikle kompleks bir yapıdaki bir şeyin kendine özgü düzeni |
contour i.
|
|
238 |
Genel |
(genellikle uygun sembol ve kıyafetler kullanılarak) resmi yetki verme |
investiture i.
|
|
239 |
Genel |
genellikle özne ile yüklem arasına yan tümcelerin girdiği bir dilbilgisi yapısı |
involution i.
|
|
240 |
Genel |
(genellikle avustralya'da) işletmenin çalışması için gereken ekipman ve personel |
plant i.
|
|
241 |
Genel |
tropikal bölgelerde genellikle vasıfsız işçilere ekim dikim yaptırılan arazi |
plantation i.
|
|
242 |
Genel |
genellikle beyaz kurşunun tav edilmesi ile elde edilen kırmızı bir pigment |
sandix i.
|
|
243 |
Genel |
genellikle beyaz kurşunun tav edilmesi ile elde edilen kırmızı bir pigment |
sandyx i.
|
|
244 |
Genel |
(genellikle geceleri açık olan) küçük lokanta |
coffeepot i.
|
|
245 |
Genel |
genellikle başın ön kısmına takılan oval şekilli, düz ve küçük bir kadın şapkası |
disc [uk] i.
|
|
246 |
Genel |
genellikle başın ön kısmına takılan oval şekilli, düz ve küçük bir kadın şapkası |
disk [us] i.
|
|
247 |
Genel |
genellikle kiralık olan tek atlı araba |
fly [uk] i.
|
|
248 |
Genel |
genellikle kiralık olan tek atlı arabayı süren kimse |
flyman [uk] i.
|
|
249 |
Genel |
genellikle yanlış veya batıl inanca dayalı olup geleneksel olarak sonraki nesillere aktarılan inanış veya hikaye |
folk tale i.
|
|
250 |
Genel |
daha önemli bir gazete makalesi ile ilişkili olup genellikle ona ek olarak basılan gazete makalesi |
follow i.
|
|
251 |
Genel |
manikürde kullanılan sivri ve yuvarlak uçlu genellikle portakal ağacından yapılan kaleme benzeyen ince bir çubuk |
orange stick i.
|
|
252 |
Genel |
genellikle halka açık olan ve içerisinde çocuk bahçesi gibi çeşitli imkanlar bulunan küçük park |
parkette [canada] i.
|
|
253 |
Genel |
(genellikle medeni hukukta) kar, kira, mahsul toplanması |
perception i.
|
|
254 |
Genel |
bazı antozoanların vücudunun genellikle geri çekilen alt kısmı |
physa i.
|
|
255 |
Genel |
genellikle bir köşke bağlı olan keyifli dinlenme odası |
plesance i.
|
|
256 |
Genel |
genellikle hayal gücünden yoksun olan, istikrarlı ve çalışkan işçi |
plugger i.
|
|
257 |
Genel |
genellikle mavi renk kumaştan yapılan bir antik dönem elbise çeşidi |
plunket i.
|
|
258 |
Genel |
genellikle içyağı içeren ve dışı kabuk tutan baharatsız bir yemek |
pudding i.
|
|
259 |
Genel |
tutkulu, şiddetli ve genellikle öfke içeren bir duygunun sergilenmesi |
scene i.
|
|
260 |
Genel |
vücudun yalnızca bir bölümünü örten ve genellikle takım olmayan parçalarla kombinlenen kadın giysisi |
separates i.
|
|
261 |
Genel |
hindistan'da parti veya törenlerde kullanılan ve genellikle çizgili patiskadan yapılan çadır veya tente |
shamiana i.
|
|
262 |
Genel |
hindistan'da parti veya törenlerde kullanılan ve genellikle çizgili patiskadan yapılan çadır veya tente |
shamianah i.
|
|
263 |
Genel |
hindistan'da parti veya törenlerde kullanılan ve genellikle çizgili patiskadan yapılan çadır veya tente |
shamiyanah i.
|
|
264 |
Genel |
genellikle siyah, yuvarlak ve parlak olan ayakkabı düğmesi |
shoe buttons i.
|
|
265 |
Genel |
genellikle lübnan, suriye, ırak, israil, ürdün, suudi arabistan ve arap yarımadası'nın diğer ülkeleri de dahil olmak üzere güneybatı asya ülkelerini kapsadığı düşünülen coğrafi bölge |
near east i.
|
|
266 |
Genel |
düşen kırıntıların toplanması için masanın altına serilen genellikle damasko kumaş |
crumbcloth i.
|
|
267 |
Genel |
anormal, uzun süren ve genellikle ağrılı ereksiyon |
priapism i.
|
|
268 |
Genel |
genellikle bel kısmında pli bulunan ve hafif bol kesimli olan gündelik pantolon |
slack i.
|
|
269 |
Genel |
kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri |
slam i.
|
|
270 |
Genel |
şiddetli yağmurların geniş bir yarığı aşındırması ile oluşan ve genellikle su bulundurmayan derin hendek |
sluit [africa] i.
|
|
271 |
Genel |
kayıp veya hayal kırıklığı ile başa çıkmak için alınan ve genellikle kişinin bir durumu inkar etmesine yol açan mecazi bir afyon |
copium i.
|
|
272 |
Genel |
genellikle cam veya gümüşten yapılan büyük kadeh |
pokal i.
|
|
273 |
Genel |
genellikle akrobasi gösterilerinde kullanılan kemersiz küçük kar kayağı |
snowskate i.
|
|
274 |
Genel |
dinamik hoparlörün ses bobinini mıknatısa göre düzgün bir şekilde konumlandıran ve genellikle esnek bir fiber halkadan oluşan parçası |
spider i.
|
|
275 |
Genel |
genellikle yalnızca yeşil ve kırmızı renklerinden oluşan ufak gökkuşağı |
supernumerary rainbow i.
|
|
276 |
Genel |
genellikle insan şekli verilerek imal edilen kutu oyunu piyonu |
meeple i.
|
|
277 |
Genel |
parafinli kumaş ile sarmak (genellikle cesedi) |
cere f.
|
|
278 |
Genel |
bir yerde (genellikle istemeyerek) çukurluk oluşturmak |
divot f.
|
|
279 |
Genel |
(genellikle ekonomik kriz zamanlarında) ücretsiz izin vermek |
furlough f.
|
|
280 |
Genel |
organizmalarda bulunan farklı ve genellikle daha az özelleşmiş maddelerden üretmek |
manufacture f.
|
|
281 |
Genel |
(genellikle etik olmayan şekilde) yükseltmek |
hype f.
|
|
282 |
Genel |
(kitabı) dikip düzenledikten sonra genellikle sırt kısmını kaplayarak güçlendirmek |
line f.
|
|
283 |
Genel |
(genellikle dalavere ile) bir konudan kaçmak |
deke [canada] f.
|
|
284 |
Genel |
müşteri adayına ürünün üstün özelliklerini genellikle tatbik ederek göstermek |
demonstrate f.
|
|
285 |
Genel |
(genellikle fidye için) köpek kaçırmak |
dognap f.
|
|
286 |
Genel |
(genellikle zevksiz ve cafcaflı bir şekilde) süslemek |
pimp f.
|
|
287 |
Genel |
(genellikle çift nesneyle kullanılır) resmi olarak kabul etmek |
crown f.
|
|
288 |
Genel |
(genellikle yasama işlemlerinde) unvan veya isim vermek |
intitule [uk] f.
|
|
289 |
Genel |
(genellikle kristal küre veya su üzerinden) geleceği görmek |
skry f.
|
|
290 |
Genel |
genellikle akrobasi gösterilerinde kullanılan kemersiz küçük kar kayağı |
snowskate f.
|
|
291 |
Genel |
genellikle sessizlik yoluyla esrarengiz olmak |
sphinx f.
|
|
292 |
Genel |
evlenmeyen ve cinsel ilişkide bulunmayan (kimse) (genellikle dini nedenlerden dolayı) |
celibate s.
|
|
293 |
Genel |
dolaylı ve genellikle yolu epey uzatan sefer |
circuitous s.
|
|
294 |
Genel |
genellikle kullanılan |
in current use s.
|
|
295 |
Genel |
genellikle kabul edilen |
generally accepted s.
|
|
296 |
Genel |
genellikle yeterli |
common enough s.
|
|
297 |
Genel |
genellikle yalnızca programcılar veya yöneticiler tarafından erişilebilen bir yazılım sistemi ile ilgili |
back-end s.
|
|
298 |
Genel |
(genellikle askeri) kamp ile ilgili |
castral s.
|
|
299 |
Genel |
abd'nin genellikle siyasi olarak muhafazakar olan gruplardan oluşan orta sınıfı |
middle american s.
|
|
300 |
Genel |
abd'nin genellikle delaware, maryland, virginia, new york, pennsylvania ve new jersey'den oluşan bölgesine ait |
middle atlantic s.
|
|
301 |
Genel |
(genellikle born days ifadesinde kullanılır) doğduğundan beri mevcut olan |
born [dialect] s.
|
|
302 |
Genel |
genellikle kadınlar için kullanılan bir tür bisiklet kasasına ait veya ilgili |
mixte s.
|
|
303 |
Genel |
genellikle kabul edilebilir fikirleri olan |
right-thinking s.
|
|
304 |
Genel |
ismi genellikle birkaç yunan harfinden oluşturulan bir kardeşlik birliğine ait veya ilgili |
greek-letter s.
|
|
305 |
Genel |
farklı ve genellikle parlak renklerde boyanmış bölümleri bulunan |
multi-color s.
|
|
306 |
Genel |
farklı ve genellikle parlak renklerde boyanmış bölümleri bulunan |
multi-colour s.
|
|
307 |
Genel |
genellikle hakim olan |
ruling s.
|
|
308 |
Genel |
(genellikle başka bir kelimeyle birlikte kullanılır, dört ayaklı memeliler) belirli bir şekilde çiftleşen |
coupled s.
|
|
309 |
Genel |
(buz hokeyinde) sert ve genellikle uzun mesafeli atış |
slap-bang s.
|
|
310 |
Genel |
genellikle bütün ayrıntılarıyla |
at large zf.
|
|
311 |
Genel |
genellikle emir belirten cümlelerde kullanılan boşluk doldurucu sözcük |
once [dialect] zf.
|
|
312 |
Genel |
(genellikle tasma ile) eşlik eden |
in hand zf.
|
|
313 |
Genel |
tamam! genellikle kızınca söylenir |
that settles it! ünl.
|
|
314 |
Genel |
genellikle görevi kötüye kullanma içeren siyasi skandal anlamı katan son ek |
-gate snk.
|
|
315 |
Genel |
(genellikle resmi unvanlarda kullanılır) resmi görevde |
in ordinary expr.
|
|
Phrasals |
|
316 |
Öbek Fiiller |
(genellikle hoş olmayan) bir şeyin bitmesini beklemek |
wait out f.
|
|
317 |
Öbek Fiiller |
(genellikle bir hayvanı) bir şeyin tepesine/üstüne kovalamak |
chase up f.
|
|
318 |
Öbek Fiiller |
(genellikle el ve ayakları kullanarak) acemice tırmanmak |
clamber (over) f.
|
|
Phrases |
|
319 |
İfadeler |
(genellikle kadınlara erkekler için söylenir) hepsi bir/o şeyin peşinde |
they're only after one thing expr.
|
|
320 |
İfadeler |
genellikle herkes |
people at large expr.
|
|
321 |
İfadeler |
terim olarak 'bellek' genellikle bir bilgisayarın dahili bellek alanlarına isim vermek için kullanılır |
the term 'memory' is usually used to refer to the internal storage locations of a computer expr.
|
|
322 |
İfadeler |
genellikle emniyetli kabul edilen |
gras (generally recognized as safe) kısalt.
|
|
323 |
İfadeler |
genellikle emniyetli kabul edilen |
gras (generally regarded as safe) kısalt.
|
|
Colloquial |
|
324 |
Konuşma Dili |
uzun ve genellikle eğlenceli konuşma ve tartışma |
talkfest i.
|
|
325 |
Konuşma Dili |
genellikle internet kullanıcıları tarafından kullanılan jargon, kısaltmalar ve ifadeler |
netspeak i.
|
|
326 |
Konuşma Dili |
(genellikle işlerinin bir parçası olarak) çok yürüyen insan |
blisterfoot i.
|
|
327 |
Konuşma Dili |
(genellikle erkek için) hödük |
bohunk i.
|
|
328 |
Konuşma Dili |
(genellikle erkek için) öküz |
bohunk i.
|
|
329 |
Konuşma Dili |
(genellikle erkek için) ayı |
bohunk i.
|
|
330 |
Konuşma Dili |
(genellikle erkek için) kaba saba |
bohunk i.
|
|
331 |
Konuşma Dili |
genellikle itfaiye araçlarında kullanılan parlak kırmızı renk |
fire engine red i.
|
|
332 |
Konuşma Dili |
(genellikle ciltte kızarıklık olarak kendini gösteren) bilinmeyen ya da teşhis konamayan hastalık |
creeping crud i.
|
|
333 |
Konuşma Dili |
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek yapılan sözlü düello |
the dirty dozens i.
|
|
334 |
Konuşma Dili |
genellikle 37 metrekare ve altındaki evler |
tiny house i.
|
|
335 |
Konuşma Dili |
genellikle belçika ve hollanda'da dış mekanda yapılan şenlik ve panayır |
kirmess i.
|
|
336 |
Konuşma Dili |
(genellikle gazeteciler veya haber editörleri tarafından kullanılır) paragraf |
graf i.
|
|
337 |
Konuşma Dili |
genellikle ritüel içeren ve ayrıntılı tuzaklar eşliğinde yapılan karmaşık tören |
mumbo jumbo i.
|
|
338 |
Konuşma Dili |
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza |
op-shop [australia/new zealand] i.
|
|
339 |
Konuşma Dili |
enstrüman/çalgı çalmak (genellikle üflemeli) |
blow f.
|
|
340 |
Konuşma Dili |
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek söz düellosu yapmak |
play the dozens f.
|
|
341 |
Konuşma Dili |
genellikle böyle bir şey yapan biri olmamak |
be not in the business of (doing something) f.
|
|
342 |
Konuşma Dili |
genellikle böyle bir şey yapan biri olmamak |
not be in the business of doing something f.
|
|
343 |
Konuşma Dili |
İngilizce later, gater (see you later, alligator) ifadesinin genellikle dijital ortamda mesaj yazarken kullanılan kısaltması |
l8r g8r (later, gater) expr.
|
|
344 |
Konuşma Dili |
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle gerçek değildir |
if it sounds too good to be true, it usually is expr.
|
|
345 |
Konuşma Dili |
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle o işte bir bit yeniği/yanlışlık vardır |
if it sounds too good to be true, it usually is expr.
|
|
346 |
Konuşma Dili |
bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir) |
don't quit the day job expr.
|
|
347 |
Konuşma Dili |
genellikle noel babayla özdeşleşen bir gülme şekli |
ho, ho, ho expr.
|
|
348 |
Konuşma Dili |
belirli bir repertuardan genellikle dönüşümlü olarak eserler sergileyen yerleşik tiyatro topluluğu |
rep (repertory company) kısalt.
|
|
Idioms |
|
349 |
Deyim |
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi |
shifting the goalposts i.
|
|
350 |
Deyim |
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi |
moving the goalposts i.
|
|
351 |
Deyim |
iri yarı, genellikle tüylü ve sakallı erkek |
a bear of a man i.
|
|
352 |
Deyim |
şehir/kent (genellikle kırsal kesimde yaşayan insanların kent için kullandıkları bir ifade) |
big smoke i.
|
|
353 |
Deyim |
genellikle girip çıkan arabaların plakalarını tespit etmek için şehri çevreleyen güvenlik kamerası sistemi |
ring of steel i.
|
|
354 |
Deyim |
insan yaşamını ileri götüreceği düşünülen fakat genellikle yeni problemlere yol açan değişen/yeni dünya/toplum düzeni |
a brave new world i.
|
|
355 |
Deyim |
kızlara özel ve genellikle erkeklerin anlam veremediği durum |
a girl thing i.
|
|
356 |
Deyim |
belli politik sorunlarını oldukça içselleştiren genellikle liberal/solcu kimse |
bleeding heart i.
|
|
357 |
Deyim |
genellikle 3 temmuzla 11 ağustos arasında yaşanan yazın en sıcak akşamüstü |
dog day afternoon i.
|
|
358 |
Deyim |
bedelini ödemek (genellikle sorumlu olmadığı bir şeyin) |
pick up the bill f.
|
|
359 |
Deyim |
çok sinirlenmek (genellikle kadın) |
get (one's) claws out f.
|
|
360 |
Deyim |
tırnaklarını çıkarmak (genellikle kadın) |
get (one's) claws out f.
|
|
361 |
Deyim |
meydan okumaya hazırlanmak (genellikle kadın) |
get (one's) claws out f.
|
|
362 |
Deyim |
genellikle başparmağı üst dişlerin arkasından dışarıya doğru hızla itme hareketiyle yapılan arkaik bir hakaret |
bite (one's) thumb at f.
|
|
363 |
Deyim |
genellikle belli bir şekilde olmak/yapılmak |
have a way of doing something f.
|
|
364 |
Deyim |
genellikle sözlü olarak ideolojik tartışmaya girmek |
go to the mat f.
|
|
365 |
Deyim |
genellikle (bir şey yapan) biri olmamak |
be not in the business of (doing something) f.
|
|
366 |
Deyim |
genellikle (bir şey yapma) işine girmemek |
be not in the business of (doing something) f.
|
|
367 |
Deyim |
diyeceklerim budur/bundan ibaret (genellikle kendi hakkında yanlış bilgiler verirken söylenir) |
that's my story and I'm sticking to it expr.
|
|
368 |
Deyim |
(genellikle alaycı bir ifadeyle) devletin yapacağı/yaptığı iş kadar iyi |
close enough for government work expr.
|
|
369 |
Deyim |
yer yerinden oynadı (genellikle cinsel ilişki ile ilgili) |
the earth moved expr.
|
|
370 |
Deyim |
(genellikle alaycı bir ifadeyle) devletin yapacağı/yaptığı iş kadar iyi |
good enough for government work expr.
|
|
371 |
Deyim |
kimseyi takmam, saçımı uzatırım (genellikle uzun saçlı erkeklerin kullandığı bir ifade) |
long hair, don't care expr.
|
|
372 |
Deyim |
saçımı uzatır, kafaya takmam (genellikle uzun saçlı erkeklerin kullandığı bir ifade) |
long hair, don't care expr.
|
|
373 |
Deyim |
kim ne derse desin, saçımı uzatırım (genellikle uzun saçlı erkeklerin kullandığı bir ifade) |
long hair, don't care expr.
|
|
374 |
Deyim |
saçım uzun, kafam rahat (genellikle uzun saçlı erkeklerin kullandığı bir ifade) |
long hair, don't care expr.
|
|
Speaking |
|
375 |
Konuşma |
(genellikle okul çağındaki çocuklar kullanır) tanrı |
div [uk] i.
|
|
376 |
Konuşma |
akşamları genellikle ne izlersin? |
what do you generally watch in the evenings? expr.
|
|
377 |
Konuşma |
akşamları genellikle seyredersin? |
what do you generally watch in the evenings? expr.
|
|
378 |
Konuşma |
bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir) |
don't give up the day job expr.
|
|
379 |
Konuşma |
ben genellikle erken kalkarım |
I usually get up early expr.
|
|
380 |
Konuşma |
genellikle söylenildiğine göre |
it is currently reported that expr.
|
|
381 |
Konuşma |
genellikle söylendiğine göre |
it is generally reported that expr.
|
|
382 |
Konuşma |
öğleden sonra genellikle ne yaparsın? |
what do you usually do in the afternoon? expr.
|
|
383 |
Konuşma |
öğle yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim |
I usually eat chicken and potatoes for lunch expr.
|
|
384 |
Konuşma |
öğle yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim |
I usually have chicken and potatoes for lunch expr.
|
|
385 |
Konuşma |
akşam yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim |
I usually eat chicken and potatoes for dinner expr.
|
|
386 |
Konuşma |
akşam yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim |
I usually have chicken and potatoes for dinner expr.
|
|
Trade/Economic |
|
387 |
Ticaret/Ekonomi |
abd'de çoğunlukla ticari bankalardan oluşan ve bankaların diğer bankalardan genellikle gecelik ödünç alma amacıyla kullandıkları özel bir piyasa |
federal funds market i.
|
|
388 |
Ticaret/Ekonomi |
bir anlaşma üzerinden genellikle el altından alınan komisyon veya pay |
rake-off i.
|
|
389 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle firmaların üretim tesisi ve donatım yatırımı ile mal stokları ve ev halkının yeni ev inşaatlarının toplamlarına verilen isim |
aggregate investment i.
|
|
390 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta |
duty-free shop i.
|
|
391 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle işletme içini ilgilendiren olaylar |
conditions i.
|
|
392 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle kar ve zarar tablosuna son satır olarak kaydedilen ve firmanın kar veya zararını gösteren rakam |
bottom line i.
|
|
393 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta |
duty-free units i.
|
|
394 |
Ticaret/Ekonomi |
sermaye işlemlerinde genellikle bir yıldan daha uzun bir süre |
long term i.
|
|
395 |
Ticaret/Ekonomi |
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza |
op shop i.
|
|
396 |
Ticaret/Ekonomi |
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza |
thrift store i.
|
|
397 |
Ticaret/Ekonomi |
yabancı hükümetlerin veya resmi mali kurumların abd'de dolarla ödeme yapmak amacıyla federal rezerv bankası'nda tuttukları,genellikle çek hesabı şeklindeki fonlar |
foreign official deposits i.
|
|
398 |
Ticaret/Ekonomi |
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza |
thrift shop i.
|
|
399 |
Ticaret/Ekonomi |
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza |
charity shop i.
|
|
400 |
Ticaret/Ekonomi |
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza |
hospice shop i.
|
|
401 |
Ticaret/Ekonomi |
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza |
second-hand store i.
|
|
402 |
Ticaret/Ekonomi |
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza |
resale shop i.
|
|
403 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle tek sahibi olan ve yasal olarak tescillenmemiş işletme |
unincorporated business i.
|
|
404 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle banka veya başka bir kurumdan destekle bir işletmeyi yöneticilerinin satın alması |
management buyout i.
|
|
405 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle yatırım için satın alınan kanada'ya ait, altın veya gümüş şeklinde basılan bir sikke |
maple leaf i.
|
|
406 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle yatırım için satın alınan kanada'ya ait, altın veya gümüş şeklinde basılan bir sikke |
maple-leaf i.
|
|
407 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle yardım amaçlı para toplama |
whip-round [uk] i.
|
|
408 |
Ticaret/Ekonomi |
malların genellikle bir seyyar satıcı tarafından yapılan taksitli satışı |
menage [uk] i.
|
|
409 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle verilen kötü hizmetleri protesto amacıyla kiracıların birlik olup kirayı ödememesi |
rent strike i.
|
|
410 |
Ticaret/Ekonomi |
(borsada) yatırımın getirdiği ve genellikle maliyetinin veya mevcut değerinin yüzdesi şeklinde ifade edilen yıllık gelir |
yield i.
|
|
411 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle tahıl gibi tarım mahsulü taşınan demiryolları |
granger railroads i.
|
|
412 |
Ticaret/Ekonomi |
(mağazalarda) ürünlerin genellikle karışık halde içine konduğu kap |
dumpbin i.
|
|
413 |
Ticaret/Ekonomi |
bir atölye veya fabrikada ürünlerin imal edilmesi, malzemelerin işlenmesi gibi süreçlerin aralıksız devam etmesi için tasarlanmış, genellikle bilgisayar kontrollü olan sistemler |
continuous processing i.
|
|
414 |
Ticaret/Ekonomi |
yabancı vatandaşların genellikle hisse senedi alarak abd işletmelerine yatırım yapması |
foreign direct investment i.
|
|
415 |
Ticaret/Ekonomi |
(genellikle devlet hizmeti için) göstermelik ödeme ile telafi edilen |
dollar-a-year s.
|
|
Law |
|
416 |
Hukuk |
borcun ifasını dava açarak talep etmeyeceğine yönelik alacaklı tarafından -genellikle- yazılı olmadan yapılan anlaşma |
pactum de non petendo i.
|
|
417 |
Hukuk |
suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler |
halfway house i.
|
|
418 |
Hukuk |
(mahkumların genellikle boş zamanlarını spor yaparak vb. değerlendirdikleri) cezaevi avlusu |
recreation yard i.
|
|
419 |
Hukuk |
(eski ingiliz hukukunda) genellikle tımar sahibine ait olan, koyun sürülerini otlatarak araziyi gübrelemede kullanma ayrıcalığı |
foldage [obsolete] i.
|
|
420 |
Hukuk |
abd'de güney bloğunun yanında olup genellikle demokratlara oy çıkaran eyalet |
border state i.
|
|
421 |
Hukuk |
federal hükümet tarafından yerleşimciye verilen genellikle 160 dönümlük arazi |
homestead [canada] i.
|
|
422 |
Hukuk |
başvuranın genellikle duruşma yapılması konusunda yönlendirme talep ettiği, mahkemeye veya yargıca yapılan sözlü veya yazılı başvuru |
motion i.
|
|
423 |
Hukuk |
adli kararın, mahkeme celbinin veya farklı bir belgenin genellikle üzerinde yer alan bir not ile şerif veya farklı bir yetkili tarafından ilgili belgenin düzenlendiği mahkemeye tebliğ edilmesi veya gönderilmesi |
return i.
|
|
424 |
Hukuk |
dava vekilinin özel bir durum için yasaların nasıl uygulanması gerektiği konusunda verdiği resmi ve genellikle yazılı olan değerlendirme |
opinion i.
|
|
425 |
Hukuk |
sıradan bir kişinin verdiği, bilirkişininkinin aksine genellikle kabul edilebilir olmayan ifade |
opinion i.
|
|
426 |
Hukuk |
genellikle memur veya çalışanlara verilen, bir süre için belirli şartlar altında hisse senedi satın alma hakkı |
option i.
|
|
427 |
Hukuk |
(eskiden) ingiltere kralı'nı ilgilendirmeyen, tebaa arasındaki genellikle sivil meselelere bakan mahkeme |
common bench i.
|
|
428 |
Hukuk |
(genellikle rüşvet gibi yöntemleri ile) arabuluculuk yapan kimse |
influence peddler i.
|
|
429 |
Hukuk |
(genellikle etrafı çevrili) özel mülk |
close i.
|
|
430 |
Hukuk |
(genellikle kadınlar için) evli olma |
covert-baron i.
|
|
431 |
Hukuk |
otokopili olmayan ancak mühürlü olup genellikle birden fazla nüsha halindeki belge |
indent i.
|
|
432 |
Hukuk |
(genellikle parantez içinde verilen) tanım |
innuendo i.
|
|
433 |
Hukuk |
yabancı bir idari organın yetki alanında olup genellikle bu organ tarafından çıkarılan menkul kıymet |
foreign i.
|
|
434 |
Hukuk |
genellikle yazılı olup geniş bir kabul ve yetkiye sahip olan |
black-letter s.
|
|
435 |
Hukuk |
genellikle yazılı olup geniş bir kabul ve yetkiye sahip olan |
black-letter s.
|
|
436 |
Hukuk |
her iki tarafın temsilcilerinden ve genellikle bir veya daha fazla tarafsız üyeden oluşan |
mixed s.
|
|
Politics |
|
437 |
Siyasal |
ingiliz kraliyetinde genellikle konttan daha üst mevkideki asillerin eşleri olan sekiz kadının oluşturduğu soylular grubu |
ladies of the bedchamber i.
|
|
438 |
Siyasal |
bir ülkenin ulusal bağımsızlığı için savaşan, genellikle gerilla savaşı yolunu izleyen devrimci hareket |
national liberation front i.
|
|
439 |
Siyasal |
genellikle ekonomik olarak etkileşimde olan birbirine komşu üç şehir |
tri-city i.
|
|
440 |
Siyasal |
genellikle ekonomik olarak etkileşimde olan birbirine komşu üç şehirden biri |
tri-city i.
|
|
441 |
Siyasal |
islam birliği olarak adlandırılan, genellikle amerikalı siyahilerden oluşan bir gruba üye olan bir aktivist |
black muslim i.
|
|
442 |
Siyasal |
kraliyet sarayında i. charles'tan itibaren var olan ve genellikle saygıdeğer bir ingiliz besteciye onursal unvan olarak verilen makam |
master of the queen's music [uk] i.
|
|
443 |
Siyasal |
kraliyet sarayında i. charles'tan itibaren var olan ve genellikle saygıdeğer bir ingiliz besteciye onursal unvan olarak verilen makam |
master of the king's music [uk] i.
|
|
444 |
Siyasal |
genellikle üzerine özgürlüğü simgeleyen başlık takılan yüksek bayrak direği |
liberty pole i.
|
|
445 |
Siyasal |
(genellikle hitap kelimesi olarak) alman kontu |
graf i.
|
|
446 |
Siyasal |
genellikle kamuya yansıtmadan nüfuzunu kullanarak siyasi bir kurum için çalışan kimse |
operative i.
|
|
447 |
Siyasal |
amerikan devrimi sırasında genellikle new york'ta faaliyet göstermiş bir gerilla veya süvari grubu |
cowboy i.
|
|
448 |
Siyasal |
(genellikle mart ayında) partilerin başkan adaylarını belirlediği salı günü |
super tuesday [us] i.
|
|
Institutes |
|
449 |
Kurum/Kuruluş |
genellikle ulusal hükümetlerin katkılarıyla finanse edilen küresel bir örgüt |
io (international organization) i.
|
|
Industry |
|
450 |
Sanayi |
genellikle bir serinin parçası olan ürün veya cihazın spesifik bir modeli |
mark i.
|
|
451 |
Sanayi |
çalışan maaşının belirli bir iş performansı seviyesine göre sabitlendiği ve genellikle iş analizi teknikleri ile belirlenen bir maaş ödeme sistemi |
measured daywork i.
|
|
452 |
Sanayi |
1900'lü yıllarda abd'ye genellikle tarımda çalışmak üzere alınan meksikalı işçi |
bracero i.
|
|
453 |
Sanayi |
ağırlığına göre satılıp genellikle filateli olmayan bir kurumca toplanan pullardan oluşan bir yığın posta pulu |
mixture i.
|
|
454 |
Sanayi |
genellikle 900 parçadan oluşan altıncı derisi paketi |
mold i.
|
|
Insurance |
|
455 |
Sigortacılık |
genellikle başvuru formu ile sigortaya müracaat |
proposal i.
|
|
Tourism |
|
456 |
Turizm |
biri yatak odası diğeri de genellikle mutfak olmak üzere en azından iki odalı konaklama |
suite i.
|
|
457 |
Turizm |
genellikle iki yetişkin ve iki çocuktan oluştuğu varsayılan bir ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilikte donatılmış otel odası |
family room i.
|
|
458 |
Turizm |
genellikle iki yetişkin ve iki çocuktan oluştuğu varsayılan bir ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilikte donatılmış gemi kamarası |
family cabin i.
|
|
459 |
Turizm |
genellikle uzun vadeli veya birden fazla kişiye kiralanan apartman blokları |
condominium i.
|
|
Media |
|
460 |
Medya |
genellikle u biçimli düzeltme masasının düzeltmenlerce kullanılan dış kenarı |
rim i.
|
|
461 |
Medya |
(genellikle geç saatte) yayın akışı sonu |
closedown [uk] i.
|
|
Technical |
|
462 |
Teknik |
genellikle para toplamak amacıyla hayır işleri için hazırlanan uzun süreli radyo programı |
radiothon i.
|
|
463 |
Teknik |
lifleri bir mikrondan daha az bir çapa sahip, genellikle karbon bazlı sentetik malzeme |
nanofiber i.
|
|
464 |
Teknik |
önceden mineral olarak var olup günümüzde genellikle sentetik olarak üretilen fosforlu veya floresan malzeme |
noctiluca [obsolete] i.
|
|
465 |
Teknik |
genellikle elde taşınır radar cihazı |
radar gun i.
|
|
466 |
Teknik |
genellikle saydam olan bir tür pirokzen |
diopside i.
|
|
467 |
Teknik |
genellikle metalürji ocaklarını kaplamak için kullanılan çakmak taşı |
ganister i.
|
|
468 |
Teknik |
genellikle gürgen |
hardwood i.
|
|
469 |
Teknik |
genellikle mobilya yapımında kullanılan abanoz ağacı |
ebony i.
|
|
470 |
Teknik |
genellikle doymamış bir bileşimin bir oksijen ve iki karbon atomu içeren yapıya dönüşmesi |
epoxidation i.
|
|
471 |
Teknik |
genellikle dalışta vurgun yememek ve normalden daha uzun süre dalmak için kullanılan, atmosferik havadan daha fazla oksijen içeren hava |
enriched air i.
|
|
472 |
Teknik |
genellikle beyaz tasarımlarla süslenmiş renkli bir porselen çeşidi |
jasper i.
|
|
473 |
Teknik |
genellikle tahran'da bulunan bir açık drenaj kanalı |
jube i.
|
|
474 |
Teknik |
genellikle ayakkabıya zıt renkli olup tarak kısmında bulunan deri bir şerit süs |
saddle i.
|
|
475 |
Teknik |
genellikle bir veya daha fazla cephesinde kusur olan aşağı bükülmüş yapı |
sag i.
|
|
476 |
Teknik |
bir resmin etrafında yer alan, genellikle beyaz veya yaldızlı mukavvadan yapılmış kenarlık |
matte i.
|
|
477 |
Teknik |
genellikle bir arabanın ön kısmına kırbaç koymak için monte edilen bir tutucu |
whip socket i.
|
|
478 |
Teknik |
delme presinde kullanılan genellikle delikli levha |
bolster i.
|
|
479 |
Teknik |
(genellikle kumaş için) bir uzunluk ölçüsü |
bolt i.
|
|
480 |
Teknik |
üzerinde genellikle hermes'in sakallı başı bulunan taş sütun |
herm i.
|
|
481 |
Teknik |
eskiden üretilen genellikle mavi-beyaz renkli bir tür çömlek |
bristol i.
|
|
482 |
Teknik |
eskiden üretilen genellikle mavi-beyaz renkli bir tür çömlek |
bristol delft i.
|
|
483 |
Teknik |
genellikle uzun, pürüzsüz ve beyaz mineral liflerine verilen ad |
mountain flax i.
|
|
484 |
Teknik |
elektrik kablolarını korumaya ve izole etmeye yarayan, genellikle metal olmayan malzemeden yapılan esnek boru tesisatı |
loom i.
|
|
485 |
Teknik |
(genellikle yaklaşık beş metreye denk gelen) bir uzunluk ölçüsü |
lug i.
|
|
486 |
Teknik |
genellikle piston üzerinde bulunan t kesitli halka |
bullring i.
|
|
487 |
Teknik |
(ısıtma sisteminde) genellikle bir boru veya plakadan ısı yayılımını teşvik için kullanılan parça |
gill i.
|
|
488 |
Teknik |
açısal momentumlarının birbirlerine göre olan konumlarından kaynaklanan ve genellikle enerji bakımından yakın olan birkaç kuantum durumu |
multiplet i.
|
|
489 |
Teknik |
genellikle çok cilalı ve resimlerle süslenmiş dolgu veya plaster |
chunam i.
|
|
490 |
Teknik |
katı metal içindeki katı ve genellikle küçük yabancı madde |
inclusion i.
|
|
491 |
Teknik |
(dikişsiz cilt yapımında) genellikle plastikten yapılıp sırttan çıkan bir dizi yay benzeri çıkıntı |
comb i.
|
|
492 |
Teknik |
(genellikle bakır şerit demeti şeklindeki) elektrikli iletken |
pickup i.
|
|
493 |
Teknik |
(genellikle çimento kaplı) ince tel çivi |
corker i.
|
|
494 |
Teknik |
(genellikle çimento kaplı) ince tel çivi |
corker nail i.
|
|
495 |
Teknik |
(tavanda, duvarda) gaz borusu, elektrik kablosu gibi boruları desteklemek veya çevrelemek için kullanılan genellikle dekoratif bir aparat |
rose i.
|
|
496 |
Teknik |
genellikle yarı bitmiş olan kupa şeklindeki sac levha parçası |
shell i.
|
|
497 |
Teknik |
buhar kazanının su ve buharı tutan ve genellikle baca borusu ile ocağı içeren dış kısmı |
shell of a boiler i.
|
|
498 |
Teknik |
dinamo kutuplarının genellikle kıvrımlı olan ucu |
shoe i.
|
|
499 |
Teknik |
(genellikle ısıtarak) koyulaştırılmış |
bodied s.
|
|
500 |
Teknik |
(çıkıntı) ince, uzun ve genellikle kıvrımlı |
cirriform s.
|
|