genellikle - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

genellikle



"genellikle" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
genellikle in general zf.
genellikle generally zf.
genellikle usually zf.
General
genellikle broadly speaking zf.
genellikle ordinarily zf.
genellikle as a general rule zf.
genellikle typically zf.
genellikle as a rule zf.
genellikle normally zf.
genellikle exoterically zf.
genellikle generally zf.
genellikle for the most part zf.
genellikle by and large zf.
genellikle largely zf.
genellikle at large zf.
genellikle on the whole zf.
genellikle usually zf.
genellikle commonly zf.
genellikle too often zf.
genellikle unremarkably zf.
genellikle often zf.
genellikle catholicly zf.
genellikle usu (usually) zf.
genellikle most an end [dialect] [uk] zf.
genellikle much zf.
genellikle on average zf.
genellikle customably zf.
Phrases
genellikle in more cases than not expr.
Colloquial
genellikle in the main expr.
genellikle for the most part expr.
Idioms
genellikle (as) often as not expr.
Speaking
genellikle it is generally reported that expr.
Technical
genellikle commonly zf.
genellikle usually zf.
genellikle mostly zf.

"genellikle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
genellikle çocuklar için, yatacak yer hazırlamada kolaylık sağlayan küçük yatak cot i.
genellikle ırmak ve kanallarda seyahatamacıyla kullanılan rota waterway i.
resimli örtü (genellikle duvara asılan/halıya/kilime benzeyen) tapestry i.
genellikle meyve de içeren kahveli kek kuchen i.
bir yüksek basınç alanından dışa doğru dairesel esen ve genellikle güzel hava getiren rüzgar sistemi anticyclone i.
genellikle 12 kişi veya daha az yolcu alan küçük otobüsler minibus i.
bir yapıya girmeyi sağlayan veya odaları birleştiren genellikle dar geçit corridor i.
evlenmeme ve cinsel ilişkide bulunmama (genellikle dini nedenlerden dolayı) celibacy i.
genellikle kilisesiz küçük köy hamlet i.
tuğla (genellikle deliksiz/boşluksuz) brick i.
büyük gösteri (genellikle açık havada yapılan) spectacle i.
baston şekli verilmiş genellikle nane aromalı şeker candy cane i.
doğu genellikle asya ülkeleri the orient i.
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi oasis i.
genellikle devletin koruması altına alınan tarihi bir bina ancient monument i.
genellikle yeraltında bulunan mezar odası burial vault i.
genellikle bir tezgah çevresinde oturulan, hafif yiyecek ve çeşitli içeceklerin satıldığı küçük restoran snack bar i.
kızlara özel olan ve genellikle erkeklerin anlam veremediği durum girl thing i.
genellikle tahıl saklanan yer hold i.
genellikle bir şehir ve kasaba ile kenar semtlerinin birleştiği geniş yayılımlı alan conurbation i.
genellikle birkaç gün süren ve yürüyüşle geçen tatil walking tour i.
genellikle açık denizlerde ve deniz kıyılarında yaşayan kuşlar seafowl i.
genellikle gençlerin kaldığı otel youth hostel i.
genellikle 3-4 şarkı içeren kayıtlar extended-play i.
genellikle gençlerin kaldığı otel student lodging i.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola bridging year i.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola gap year i.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola year off i.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola year out i.
telefon sahibinin isteği dışında (genellikle yanlışlıkla telefon kilidinin devre dışı kaldığı durumlarda) gelişen yanlış arama pocket dialing i.
telefon sahibinin isteği dışında (genellikle yanlışlıkla telefon kilidinin devre dışı kaldığı durumlarda) gelişen yanlış arama pocket-calling i.
genellikle kümes hayvanlarının sırt kemikleri çıkarılarak yassıltılıp ızgara edilerek pişirilmesi spitchcock i.
genellikle kümes hayvanlarının sırt kemikleri çıkarılarak yassıltılıp ızgara edilerek pişirilmesi spatchcock i.
eskiden kırsal kesimde genellikle ahırda tiyatro gösterileri yapmak için çıkılan turne barnstormer i.
birbirini seven iki kişinin evlendiklerini ilan etmek için, aile ve sevdikleriyle birlikte, dış ortamda yaptıkları, genellikle yasal olmayan, evlilik töreni handfasting i.
çarşaf, müslüman kadınların giydiği tepeden tırnağa kadın bedenini örten genellikle siyah renkli olan tesettür için kullanılan çarşaf abaya i.
birini yakından (genellikle ısrarla) takip etme dogging i.
genellikle insan üstü öğeleri içeren abartılı hikaye tall tale i.
genellikle ekmek peynir ve turşudan oluşan bir öğün ploughman's i.
genellikle ekmek peynir ve turşudan oluşan bir öğün ploughman's lunch i.
kestane (genellikle içi kast edildiğinde) marron i.
özellikle hukukta veya motivasyon için genellikle tekrarlanan söz veya söz öbeği mantra i.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası capatain i.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası capotain i.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası copotain i.
1940 ve 50'lerde, amerika'daki eyaletler arası otobanlarda motorcular için açılmış, genellikle odaların hemen önünde motorlar için özel bir alanı bulunan otel motor court i.
insanların genellikle göstermesi beklenen nezaket common courtesy i.
bir kişinin genellikle sağlıklı ve ciddi bir hastalığı olmadan geçirdiği yaşam süresi healthspan i.
özellikle özel günlerde birinin başka birine ilettiği genellikle kostümlü olan müzikal gösteri singing telegram i.
genellikle kütüphane gibi yerlerde kullanılan bölmeli tek kişilik çalışma masası carrel i.
park halindeki bir otomobilin yanında, genellikle park yerinde, bir spor etkinliğinden önce gerçekleştirilen piknik tailgate party i.
balear adaları'na özgü, genellikle savunma amaçlı kullanılan taş kule talayot i.
video veya ses sinyallerinin düzenlenmemiş formatta doğrudan bir ağ veya stüdyoya genellikle uydu ile iletilmesi backhaul i.
(genellikle atlar tarafından çekilen) şekerkamışı suyunu çıkarmaya yarayan makaralar cane juice rollers i.
genellikle kalkanın sağ üst kenarında bulunan kare ya da dikdörtgen bölüm canton i.
genellikle çiğ besinleri tercih eden kimse raw foodist i.
genellikle iki kulplu olan sığ ahşap kase caup [scottish] i.
apartman (genellikle çoğul) chamber i.
genellikle yemek pişirme ve donyağı yapımında kullanılan sığır ve koyun gibi hayvanların böbreklerinin etrafında bulunan yağlı sert dokular suet i.
(güney afrika'da) uzak, nüfusu az ve genellikle az gelişmiş bölge backveld i.
(güney afrika'da) uzak, nüfusu az ve genellikle az gelişmiş bölge sakini backvelder i.
yaygın olarak bilinen ve genellikle iyi bir ünü olan marka adı name brand i.
bir ülke içerisinde genellikle çoğunluğun mensup olduğu dini temsil eden bağımsız kilise national church i.
genellikle gümüşten yapılan ve içine çeşitli sofra malzemelerinin konduğu tekne şeklinde masa süsü nef i.
genellikle kaldırım ile araba yolu arasına ekilen, gölge yapan ağaçlarla desteklenen çim şeridi neutral ground i.
yılın genellikle tatil olarak kutlanan ilk günleri new year i.
genellikle içinde bitkilerin yetiştirildiği camdan küre terrarium i.
bir serinin veya çiftin genellikle ilk üyesi this i.
genellikle orta yaşlı ve üstü grubun yaptığı komik dans dad dancing i.
eğlence parkında ziyaretçilerin içinden genellikle tekne ile geçtiği karanlık tünel tunnel of love i.
genellikle nakit harici başka ödüller veren piyango art union [australia/new zealand] i.
(genellikle isteksizce) kabul etme assenting i.
(genellikle isteksizce) kabul etme accession i.
iktidardaki hükümeti devirmeye çalışan veya düşmanca planlar kuran, genellikle milliyetçi olan gizli örgüt underground i.
genellikle sahiplerinin yaşadığı apartman dairesi unit i.
genellikle sahiplerinin yaşadığı apartman dairesi unit i.
genellikle keçe ve koyun postundan yapılan yüksek siyah bir başlık kalpac i.
(kuyumculukta) genellikle düzensiz şekilde olan ince ve düz kesilmiş elmas lasque i.
genellikle 4 kişi ve 144 taşla oynanan çin menşeli bir oyun mah jong i.
genellikle 4 kişi ve 144 taşla oynanan çin menşeli bir oyun mah-jongg i.
genellikle asil doğumlu olan, kraliçe veya prensese nedimelik yapan evlenmemiş kadın maid of honor i.
genellikle gizemli bir posta alınıp sakini olunmayan adres veya yer mail drop i.
posta tesliminin yapıldığı, genellikle bir kapısı bulunan hazne mail slot i.
genellikle gizemli bir posta alınıp sakini olunmayan adres veya yer maildrop i.
genellikle iki kattan oluşan daire maisonnette i.
genellikle beyaz renkli olup tarak kısmında zıt renkten deri bir şerit bulunan gündelik bir ayakkabı saddle shoe i.
genellikle vergi kaybı için çiftlik işleten şehirli iş adamı queen street farmer [new zealand] i.
ritmik, genellikle tekrarlanan bir ses clippity-clop i.
sümüksü, macun kıvamında-yapışkan, genellikle şeffaf ve yeşil renkte satılan oyun hamuru flubber i.
(genellikle birleşik halde kullanılır) ince partiküllerin sürtülmesi sonucu meydana gelen aşınma blasting i.
kullanan kişinin mastürbasyon sırasında erojen bölgelerini uyaran ve biçimsel olarak genellikle hayali bir partnerin erotik uzvuna benzetilen seks oyuncağı masturbator i.
gebelik süresince giyilen genellikle bol ve ihtiyaca göre ayarlanabilir olan giysi maternity i.
genellikle sarı renkli olan çizgili bloknot legal pad i.
genellikle nikah töreni ve devamındaki kutlamadan oluşan bir düğün şekli white wedding i.
usta ve genellikle hileli yaklaşım management i.
genellikle omuz askılı, kişisel eşyaları taşımak için tasarlanmış küçük erkek çantası man-bag i.
genellikle ispanyol kökenli amerikalılar tarafından giyilen pançoya benzer su geçirmez bir giysi manga i.
belgeleri katlamadan koymak için tasarlanmış, genellikle kahverengi olan büyük bir zarf manila envelope i.
özellikle ispanyol veya latin amerikalı kadınların başlarını ve omuzlarını örtmek için kullandığı genellikle siyah kumaştan yapılan şal manto i.
genellikle yüzme havuzunda oynanan bir tür sobeleme oyunu marco-polo i.
postanın üzerinde yer alan ve genellikle postanenin ismini ve postalanma saatini belirten resmi işaret mark i.
genellikle olumlu yönde olan kalıcı veya güçlü izlenim mark i.
genellikle bir adaya terkedilmiş olup korsanlık yaparak hayatta kalmayı başaran kimse marooner i.
suni sinek yapımında kullanılan (genellikle tavuğun boynundan alınan) tüy hackle i.
avrupa'da kıyı savunması için inşa edilmiş, genellikle taş malzemeden yapılmış alçak ve yuvarlak kule martello tower i.
avrupa'da kıyı savunması için inşa edilmiş, genellikle taş malzemeden yapılmış alçak ve yuvarlak kule martello i.
genellikle bomba patlatarak kendini imha ederken başkalarına zarar verme martyr operation i.
bir kimsenin yüzünün genellikle ölümünden sonra yapılan kalıbı mask i.
bir hayvanın genellikle gözlerinin üzerinde yer alan, yüzün rengine zıt olan kısım mask i.
büyük ve genellikle olumsuz etkiye sahip şey whammy i.
genellikle kasıtlı olarak saklanıp beklenmedik durumlar için elde tutulan unsur wildcard i.
içinden şarap içilen ve genellikle gümüşten yapılan küçük kase winetaster i.
sarkma ve kırışma ile kendini gösterip genellikle parazitlerin köke saldırmasından kaynaklanan bitki hastalığı wilts i.
genellikle cerrahi dikişlerde kullanılan ince ama dayanıklı ip gutstring i.
duvarda genellikle ahşap kepenkle örtülen hava ve ışık boşluğu bole [scotland] i.
genellikle bahar şenliği olarak ve bazı ülkelerde ise işçi bayramı olarak kutlanan mayıs ayının ilk günü mayday i.
genellikle metalden yapılan çukur tabak mazarin i.
eskiden servis tabağı için kullanılan ve genellikle delikli olan astar mazarin i.
genellikle metalden yapılan çukur tabak mazarine i.
eskiden servis tabağı için kullanılan ve genellikle delikli olan astar mazarine i.
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı mazut i.
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı mazout i.
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı masut i.
kalıcı ve genellikle doğal çayırlardan yapılan saman meadow hay i.
et saklamak için genellikle çiftliklerde kullanılan küçük yapı meat house i.
özellikle toprağın içinde, toprak üstünde veya denizin dibinde yaşayıp çıplak gözle görülebilen ve genellikle 2 mm'den uzun olan hayvanlar üzerine yazılmış bilimsel eser megafauna i.
içerisinde genellikle 16 ve daha fazla sayıda sinema salonu bulunduran çok katlı yapı megaplex i.
genellikle uyumsuz elementlerin birbirine karışması melee i.
ağırlığı genellikle 1/8 karatın altında olan, büyük bir taş parçasından kesilmiş küçük elmas melee i.
genellikle uyumsuz elementlerin birbirine karışması mellay i.
genellikle rengarenk öğelerden oluşan karışım mellay i.
genellikle anekdotlara dayanan veya samimi bir dille yazılmış, odağına yazarın şahsen tanıdığı kişileri ve tanık olduğu olay veya dönemleri alan otobiyografik yazı memoir i.
genellikle jartiyerli olan askısız korse veya büstiyer merry widow i.
periyodik olarak su ile kaplanan, üzerinde genellikle ot, sukamışı gibi tekçenekli bitkilerin yetiştiği ağaçsız arazi mesh i.
genellikle amerikan yerlilerince kullanılan bir yük veya ağırlık taşıma kayışı metump i.
bir organizmayı veya organizmanın bir parçasını çevreleyen ve genellikle büyük ölçekli ortama göre ayırt edilebilen alan microenvironment i.
kısıtlı okuyucu kitlesine, genellikle abonelik sistemi ile özel bilgi akışı sağlayan online yayıncılık micropublishing i.
abd'nin doğusunda yer alan, new york, pennsylvania ve new jersey ile genellikle delaware ve maryland'i içeren bölge mid-atlantic states i.
abd'nin doğusunda yer alan, new york, pennsylvania ve new jersey ile genellikle delaware ve maryland'i içeren bölge middle atlantic states i.
mukavvanın orta veya iç katmanını veya katmanlarını oluşturan ve genellikle düşük kaliteli olan malzeme middle i.
abd'nin doğusunda new york, pensilvanya ve genellikle delaware ve maryland'i kapsayan bir bölge middle states i.
abd'nin doğusunda new york, pensilvanya ve genellikle delaware ve maryland'i kapsayan bir bölge middle atlantic states i.
abd'nin doğusunda new york, pensilvanya ve genellikle delaware ve maryland'i kapsayan bir bölge midatlantic states i.
genellikle batı'da uygulanan, nefes egzersizleri ve belirli duruşların vurgulandığı bir yoga hatha yoga i.
genellikle deniz kabuğu, mercan veya turkuazdan yapılıp mücevher yapımında kullanılan küçük ve parlak boncuk heishi i.
genellikle geriye katlanıp eşyalara sabitlenen kenar hem i.
genellikle yük vagonlarında bulunan bir demiryolu sembolü veya monogramı herald i.
genellikle ticari amaçlar için üretilmeyen, geleneksel ırktan olan evcilleştirilmiş hayvan veya ekin heritage i.
avcı türlerin tadını sevmedikleri veya kendileri için zehirli olan bir hayvanla karıştırması sonucu avlanmaktan kurtulan, genellikle yenilebilir ve zararsız hayvan mimic i.
(genellikle keşif amacıyla açılan) sondaj deliği bore-hole i.
(genellikle köpekler için kullanılır) çift brace i.
kap kaçak olarak kullanılan genellikle metalden mutfak eşyaları holloware i.
kap kaçak olarak kullanılan genellikle metalden mutfak eşyaları hollowware i.
ilişkinin genellikle sakin geçen başlangıç dönemi honeymoon i.
sözcüklerin veya eylemlerin genellikle kasıtlı olarak yanlış diziliminden kaynaklanan bir tür yanlış yorumlama misconstrual i.
kadınların abiye kıyafetlerle giydiği, parmakları açıkta bırakan ve genellikle dirsek ve üstüne kadar uzanan eldiven mit i.
genellikle tel ve sac levhadan şekillerden olup hareketli parçalara sahip hassas dengede duran yapı mobile i.
16. ve 17. yüzyıllarda genellikle yün ve suni kadifeden yapılan kumaş mockado i.
doğum yapan kadına destek olan yardımcı (genellikle baba) monitrice i.
genellikle gümüşten yapılan, ağzı çentikli geniş punç kasesi monteth i.
çeşitlendirilerek tekrar edilen ve genellikle belirli bir fikre atıfta bulunan tabir veya müzikteki nota ve sus biçimleri motto i.
zemini ve fermuarlı girişi bulunan, genellikle takoz biçiminde olan hafif bir tür çadır mountain tent i.
genellikle çok fazla ekipman taşırken yapılan hızlı ve enerjik yürüyüş yomp i.
genellikle üçgen şeklinde dekoratif bir yapı elemanı gable i.
genellikle üçgen şeklinde küçük toprak parçası gair [scotland] i.
içinde mağazaların olduğu genellikle cam tavanlı geçit veya kapalı alan galleria i.
yüksek kenarlı ve genellikle gümüşten yapılan bir içecek servisi tepsisi gallery tray i.
(genellikle gümüş ve sapları olan) büyük dekoratif şarap kupası loving cup i.
(genellikle köpek) şişman lumber i.
genellikle tuz için kullanılan bir kuru hacim ölçüsü moy i.
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot muckluck i.
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot mucluc i.
küçük ve genellikle elektrikli lokomotif mule i.
genellikle eski akdeniz toplumlarında tören ve ayinlerle nitelen bir külte katılacak adayları hazırlayan kimse mystagogue i.
genellikle eski akdeniz toplumlarında yaygın olan, tören ve ayinlerle nitelen bir kült mystery i.
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ piyeslerine verilen ad mystery i.
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ'a ait bir piyes türü mystery i.
kökeni bilinmese de bazı tarihi olaylarla ilişkilendirilebilen ve genellikle dini ritüel ve inançlara ışık tutan hikaye mythoi i.
bir topluluğun değer yapıları ile geçmiş tecrübeleri arasında yer alan ve genellikle sanat aracılığıyla ifade bulan ilişki mythus i.
(genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun bull i.
(genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun bull board i.
genellikle buryat özerk cumhuriyeti'nde yaşayan bir moğol halkı üyesi buryat i.
genellikle tarım işçilerinin giydiği siyah yünlü atlet bush singlet [new zealand] i.
küçük ve genellikle üçgen şeklinde arazi parçası gare i.
hanedan armalarında genellikle üstünde slogan yazılı olan dalgalı şerit garter i.
yaldızlı çerçevesi olan ve genellikle yaldızlı kürelerle süslenmiş daire şeklindeki ayna girandole i.
(genellikle e-posta ile gönderilen) uydurmasyon başarı hikayeleri glurge i.
genellikle kabartma üzerinde kazılmış veya oyulmuş sembolik şekil glyph i.
(genellikle mücevherlerde kullanılan) iki elin taçlı bir kalbi tuttuğu irlanda asıllı tasarım claddagh i.
düşmanca ve genellikle hile barındıran gizli kapaklı proje veya tertip design i.
devletin diplomasi veya askeri yetkilisi tarafından genellikle şifreli olarak gönderilen önemli mesaj dispatch [us] i.
devletin diplomasi veya askeri yetkilisi tarafından genellikle şifreli olarak gönderilen önemli mesaj despatch [uk] i.
tomrukçu kampında yemek pişirme ve uyuma alanları arasında yer alan ve genellikle depo olarak kullanılan üstü kapalı koridor dingle i.
(genellikle abd'de) geçit töreni mareşali grand marshal [us] i.
genellikle motosikletçi çetesine mensup olan uzun saçlı genç greaser i.
geceleri parlak bir şekilde aydınlatılan ve genellikle tiyatrolara ayrılmış cadde great white way i.
genellikle denizcilerin giydiği dokuma gömlek guernsey i.
beyaz, kızılderili ve siyahi kökenleri bulunan ve genellikle batı virjinya ve maryland'de yaşayan topluluğa mensup kimse guinea i.
genellikle bataklıktan akan küçük çay guzzle [dialect] i.
patronunun çıkarları için çalışan ve genellikle kanunsuz yöntemleri kullanan kimse hired gun i.
omuzdan sarkan ve genellikle parlak renkli olan bol bir hawaii giysisi mumu i.
değerli eşyanın yerine genellikle kapalı zarfta değersiz bir şey konularak yapılan dolandırıcılık murphy game i.
ofsetleri ölçmede kullanılan genellikle on çubuk uzunluğundaki bir ölçü çubuğu offset staff i.
genellikle insan şeklinde olan bir japon süsü okimono i.
genellikle farklı türde kayanın içine gömülü küçük ve yuvarlak kaya kütlesi rognon i.
sesli ve genellikle ritmik konuşma akışı roll i.
genellikle eğitimsiz insanların yaptığı yazı veya konuşma hatası illiteracy i.
(pul koleksiyonculuğunda) birkaç ülkede aynı anda genellikle hatıra amaçlı basılan pul omnibus i.
genellikle askeri tesiste bulunan ve askeri personel ile aile efradına hizmet veren market commissary i.
genellikle iş sebebiyle partnerlerin birbirlerine uzak yaşadığı evlilik commuter marriage i.
(hindistan'da) genellikle dini amaçla inşa edilen konukevi dharmsala i.
(hindistan'da) genellikle dini amaçla inşa edilen konukevi dharmshala i.
(genellikle iskoçya'daki küçük ada isimlerinde kullanılır) ada inch [dialect] i.
(genellikle dikdörtgen şeklinde) kalıplanmış blok loaf i.
(abd'de) genellikle taşlarla kaplı, üstü kapalı depolama çukuru cist i.
genellikle gençlerin gece kulüplerinde kontrollü olarak aldıkları uyuşturucu club drug i.
genellikle silindir şeklindeki süt şekeri kristali dizisi cob i.
genellikle aynı ailenin üyelerinin sahip olduğu ayrı ev topluluğu compound i.
dürtüsel ve genellikle mantıksız düşünce biçimi conceit i.
genellikle oval şeklinde olup gümüşten yapılan ve abd'nin güneybatısında kıyafetlerde kullanılan metal bir süs concho [us] i.
genellikle kürk veya sahte kürkten yapılan dikdörtgen formda, siperliksiz ve katlanabilir şapka cossack hat i.
genellikle içinde küçük bir hediye veya şeker olan bir noel oyuncağı cracker bonbon i.
genellikle içinde küçük bir hediye veya şeker olan bir noel oyuncağı snapper i.
genellikle sırlı metalden yapılmış bir tür küçük işaret bayrağı drop i.
genellikle tepede yer alan korunaklı maori köyü pa i.
genellikle tepede yer alan korunaklı maori köyü pah i.
(genellikle özel fiyata sunulan) hizmet ve ihtiyaç kombinasyonu package i.
(genellikle hobi olarak) güvercin yetiştiren kimse pigeon fancier i.
düz ve genellikle dairesel şişe pilgrim bottle i.
düz ve genellikle dairesel şişe pilgrim's bottle i.
(genellikle bira için kullanılan) uzun ve ince ayaklı bir bardak pilsner i.
(genellikle bira için kullanılan) uzun ve ince ayaklı bir bardak pilsener i.
(genellikle toz alma veya pencere yıkamada kullanılan) uzun saplı fırça pope's head i.
genellikle indirimli fiyatla profesyonel hizmet sunan merkez clinic i.
genellikle siyah, gri veya kahverengi olup kil ve grafitten üretilen pastel boya conte i.
fark edilebilir ve genellikle kompleks bir yapıdaki bir şeyin kendine özgü özellikleri contour i.
fark edilebilir ve genellikle kompleks bir yapıdaki bir şeyin kendine özgü düzeni contour i.
(genellikle uygun sembol ve kıyafetler kullanılarak) resmi yetki verme investiture i.
genellikle özne ile yüklem arasına yan tümcelerin girdiği bir dilbilgisi yapısı involution i.
(genellikle avustralya'da) işletmenin çalışması için gereken ekipman ve personel plant i.
tropikal bölgelerde genellikle vasıfsız işçilere ekim dikim yaptırılan arazi plantation i.
genellikle beyaz kurşunun tav edilmesi ile elde edilen kırmızı bir pigment sandix i.
genellikle beyaz kurşunun tav edilmesi ile elde edilen kırmızı bir pigment sandyx i.
(genellikle geceleri açık olan) küçük lokanta coffeepot i.
genellikle başın ön kısmına takılan oval şekilli, düz ve küçük bir kadın şapkası disc [uk] i.
genellikle başın ön kısmına takılan oval şekilli, düz ve küçük bir kadın şapkası disk [us] i.
genellikle kiralık olan tek atlı araba fly [uk] i.
genellikle kiralık olan tek atlı arabayı süren kimse flyman [uk] i.
genellikle yanlış veya batıl inanca dayalı olup geleneksel olarak sonraki nesillere aktarılan inanış veya hikaye folk tale i.
daha önemli bir gazete makalesi ile ilişkili olup genellikle ona ek olarak basılan gazete makalesi follow i.
manikürde kullanılan sivri ve yuvarlak uçlu genellikle portakal ağacından yapılan kaleme benzeyen ince bir çubuk orange stick i.
genellikle halka açık olan ve içerisinde çocuk bahçesi gibi çeşitli imkanlar bulunan küçük park parkette [canada] i.
(genellikle medeni hukukta) kar, kira, mahsul toplanması perception i.
bazı antozoanların vücudunun genellikle geri çekilen alt kısmı physa i.
genellikle bir köşke bağlı olan keyifli dinlenme odası plesance i.
genellikle hayal gücünden yoksun olan, istikrarlı ve çalışkan işçi plugger i.
genellikle mavi renk kumaştan yapılan bir antik dönem elbise çeşidi plunket i.
genellikle içyağı içeren ve dışı kabuk tutan baharatsız bir yemek pudding i.
tutkulu, şiddetli ve genellikle öfke içeren bir duygunun sergilenmesi scene i.
vücudun yalnızca bir bölümünü örten ve genellikle takım olmayan parçalarla kombinlenen kadın giysisi separates i.
hindistan'da parti veya törenlerde kullanılan ve genellikle çizgili patiskadan yapılan çadır veya tente shamiana i.
hindistan'da parti veya törenlerde kullanılan ve genellikle çizgili patiskadan yapılan çadır veya tente shamianah i.
hindistan'da parti veya törenlerde kullanılan ve genellikle çizgili patiskadan yapılan çadır veya tente shamiyanah i.
genellikle siyah, yuvarlak ve parlak olan ayakkabı düğmesi shoe buttons i.
genellikle lübnan, suriye, ırak, israil, ürdün, suudi arabistan ve arap yarımadası'nın diğer ülkeleri de dahil olmak üzere güneybatı asya ülkelerini kapsadığı düşünülen coğrafi bölge near east i.
düşen kırıntıların toplanması için masanın altına serilen genellikle damasko kumaş crumbcloth i.
anormal, uzun süren ve genellikle ağrılı ereksiyon priapism i.
genellikle bel kısmında pli bulunan ve hafif bol kesimli olan gündelik pantolon slack i.
kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri slam i.
şiddetli yağmurların geniş bir yarığı aşındırması ile oluşan ve genellikle su bulundurmayan derin hendek sluit [africa] i.
kayıp veya hayal kırıklığı ile başa çıkmak için alınan ve genellikle kişinin bir durumu inkar etmesine yol açan mecazi bir afyon copium i.
genellikle cam veya gümüşten yapılan büyük kadeh pokal i.
genellikle akrobasi gösterilerinde kullanılan kemersiz küçük kar kayağı snowskate i.
dinamik hoparlörün ses bobinini mıknatısa göre düzgün bir şekilde konumlandıran ve genellikle esnek bir fiber halkadan oluşan parçası spider i.
genellikle yalnızca yeşil ve kırmızı renklerinden oluşan ufak gökkuşağı supernumerary rainbow i.
genellikle insan şekli verilerek imal edilen kutu oyunu piyonu meeple i.
parafinli kumaş ile sarmak (genellikle cesedi) cere f.
bir yerde (genellikle istemeyerek) çukurluk oluşturmak divot f.
(genellikle ekonomik kriz zamanlarında) ücretsiz izin vermek furlough f.
organizmalarda bulunan farklı ve genellikle daha az özelleşmiş maddelerden üretmek manufacture f.
(genellikle etik olmayan şekilde) yükseltmek hype f.
(kitabı) dikip düzenledikten sonra genellikle sırt kısmını kaplayarak güçlendirmek line f.
(genellikle dalavere ile) bir konudan kaçmak deke [canada] f.
müşteri adayına ürünün üstün özelliklerini genellikle tatbik ederek göstermek demonstrate f.
(genellikle fidye için) köpek kaçırmak dognap f.
(genellikle zevksiz ve cafcaflı bir şekilde) süslemek pimp f.
(genellikle çift nesneyle kullanılır) resmi olarak kabul etmek crown f.
(genellikle yasama işlemlerinde) unvan veya isim vermek intitule [uk] f.
(genellikle kristal küre veya su üzerinden) geleceği görmek skry f.
genellikle akrobasi gösterilerinde kullanılan kemersiz küçük kar kayağı snowskate f.
genellikle sessizlik yoluyla esrarengiz olmak sphinx f.
evlenmeyen ve cinsel ilişkide bulunmayan (kimse) (genellikle dini nedenlerden dolayı) celibate s.
dolaylı ve genellikle yolu epey uzatan sefer circuitous s.
genellikle kullanılan in current use s.
genellikle kabul edilen generally accepted s.
genellikle yeterli common enough s.
genellikle yalnızca programcılar veya yöneticiler tarafından erişilebilen bir yazılım sistemi ile ilgili back-end s.
(genellikle askeri) kamp ile ilgili castral s.
abd'nin genellikle siyasi olarak muhafazakar olan gruplardan oluşan orta sınıfı middle american s.
abd'nin genellikle delaware, maryland, virginia, new york, pennsylvania ve new jersey'den oluşan bölgesine ait middle atlantic s.
(genellikle born days ifadesinde kullanılır) doğduğundan beri mevcut olan born [dialect] s.
genellikle kadınlar için kullanılan bir tür bisiklet kasasına ait veya ilgili mixte s.
genellikle kabul edilebilir fikirleri olan right-thinking s.
ismi genellikle birkaç yunan harfinden oluşturulan bir kardeşlik birliğine ait veya ilgili greek-letter s.
farklı ve genellikle parlak renklerde boyanmış bölümleri bulunan multi-color s.
farklı ve genellikle parlak renklerde boyanmış bölümleri bulunan multi-colour s.
genellikle hakim olan ruling s.
(genellikle başka bir kelimeyle birlikte kullanılır, dört ayaklı memeliler) belirli bir şekilde çiftleşen coupled s.
(buz hokeyinde) sert ve genellikle uzun mesafeli atış slap-bang s.
genellikle bütün ayrıntılarıyla at large zf.
genellikle emir belirten cümlelerde kullanılan boşluk doldurucu sözcük once [dialect] zf.
(genellikle tasma ile) eşlik eden in hand zf.
tamam! genellikle kızınca söylenir that settles it! ünl.
genellikle görevi kötüye kullanma içeren siyasi skandal anlamı katan son ek -gate snk.
(genellikle resmi unvanlarda kullanılır) resmi görevde in ordinary expr.
Phrasals
(genellikle hoş olmayan) bir şeyin bitmesini beklemek wait out f.
(genellikle bir hayvanı) bir şeyin tepesine/üstüne kovalamak chase up f.
(genellikle el ve ayakları kullanarak) acemice tırmanmak clamber (over) f.
Phrases
(genellikle kadınlara erkekler için söylenir) hepsi bir/o şeyin peşinde they're only after one thing expr.
genellikle herkes people at large expr.
terim olarak 'bellek' genellikle bir bilgisayarın dahili bellek alanlarına isim vermek için kullanılır the term 'memory' is usually used to refer to the internal storage locations of a computer expr.
genellikle emniyetli kabul edilen gras (generally recognized as safe) kısalt.
genellikle emniyetli kabul edilen gras (generally regarded as safe) kısalt.
Colloquial
uzun ve genellikle eğlenceli konuşma ve tartışma talkfest i.
genellikle internet kullanıcıları tarafından kullanılan jargon, kısaltmalar ve ifadeler netspeak i.
(genellikle işlerinin bir parçası olarak) çok yürüyen insan blisterfoot i.
(genellikle erkek için) hödük bohunk i.
(genellikle erkek için) öküz bohunk i.
(genellikle erkek için) ayı bohunk i.
(genellikle erkek için) kaba saba bohunk i.
genellikle itfaiye araçlarında kullanılan parlak kırmızı renk fire engine red i.
(genellikle ciltte kızarıklık olarak kendini gösteren) bilinmeyen ya da teşhis konamayan hastalık creeping crud i.
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek yapılan sözlü düello the dirty dozens i.
genellikle 37 metrekare ve altındaki evler tiny house i.
genellikle belçika ve hollanda'da dış mekanda yapılan şenlik ve panayır kirmess i.
(genellikle gazeteciler veya haber editörleri tarafından kullanılır) paragraf graf i.
genellikle ritüel içeren ve ayrıntılı tuzaklar eşliğinde yapılan karmaşık tören mumbo jumbo i.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza op-shop [australia/new zealand] i.
enstrüman/çalgı çalmak (genellikle üflemeli) blow f.
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek söz düellosu yapmak play the dozens f.
genellikle böyle bir şey yapan biri olmamak be not in the business of (doing something) f.
genellikle böyle bir şey yapan biri olmamak not be in the business of doing something f.
İngilizce later, gater (see you later, alligator) ifadesinin genellikle dijital ortamda mesaj yazarken kullanılan kısaltması l8r g8r (later, gater) expr.
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle gerçek değildir if it sounds too good to be true, it usually is expr.
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle o işte bir bit yeniği/yanlışlık vardır if it sounds too good to be true, it usually is expr.
bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir) don't quit the day job expr.
genellikle noel babayla özdeşleşen bir gülme şekli ho, ho, ho expr.
belirli bir repertuardan genellikle dönüşümlü olarak eserler sergileyen yerleşik tiyatro topluluğu rep (repertory company) kısalt.
Idioms
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi shifting the goalposts i.
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi moving the goalposts i.
iri yarı, genellikle tüylü ve sakallı erkek a bear of a man i.
şehir/kent (genellikle kırsal kesimde yaşayan insanların kent için kullandıkları bir ifade) big smoke i.
genellikle girip çıkan arabaların plakalarını tespit etmek için şehri çevreleyen güvenlik kamerası sistemi ring of steel i.
insan yaşamını ileri götüreceği düşünülen fakat genellikle yeni problemlere yol açan değişen/yeni dünya/toplum düzeni a brave new world i.
kızlara özel ve genellikle erkeklerin anlam veremediği durum a girl thing i.
belli politik sorunlarını oldukça içselleştiren genellikle liberal/solcu kimse bleeding heart i.
genellikle 3 temmuzla 11 ağustos arasında yaşanan yazın en sıcak akşamüstü dog day afternoon i.
bedelini ödemek (genellikle sorumlu olmadığı bir şeyin) pick up the bill f.
çok sinirlenmek (genellikle kadın) get (one's) claws out f.
tırnaklarını çıkarmak (genellikle kadın) get (one's) claws out f.
meydan okumaya hazırlanmak (genellikle kadın) get (one's) claws out f.
genellikle başparmağı üst dişlerin arkasından dışarıya doğru hızla itme hareketiyle yapılan arkaik bir hakaret bite (one's) thumb at f.
genellikle belli bir şekilde olmak/yapılmak have a way of doing something f.
genellikle sözlü olarak ideolojik tartışmaya girmek go to the mat f.
genellikle (bir şey yapan) biri olmamak be not in the business of (doing something) f.
genellikle (bir şey yapma) işine girmemek be not in the business of (doing something) f.
diyeceklerim budur/bundan ibaret (genellikle kendi hakkında yanlış bilgiler verirken söylenir) that's my story and I'm sticking to it expr.
(genellikle alaycı bir ifadeyle) devletin yapacağı/yaptığı iş kadar iyi close enough for government work expr.
yer yerinden oynadı (genellikle cinsel ilişki ile ilgili) the earth moved expr.
(genellikle alaycı bir ifadeyle) devletin yapacağı/yaptığı iş kadar iyi good enough for government work expr.
kimseyi takmam, saçımı uzatırım (genellikle uzun saçlı erkeklerin kullandığı bir ifade) long hair, don't care expr.
saçımı uzatır, kafaya takmam (genellikle uzun saçlı erkeklerin kullandığı bir ifade) long hair, don't care expr.
kim ne derse desin, saçımı uzatırım (genellikle uzun saçlı erkeklerin kullandığı bir ifade) long hair, don't care expr.
saçım uzun, kafam rahat (genellikle uzun saçlı erkeklerin kullandığı bir ifade) long hair, don't care expr.
Speaking
(genellikle okul çağındaki çocuklar kullanır) tanrı div [uk] i.
akşamları genellikle ne izlersin? what do you generally watch in the evenings? expr.
akşamları genellikle seyredersin? what do you generally watch in the evenings? expr.
bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir) don't give up the day job expr.
ben genellikle erken kalkarım I usually get up early expr.
genellikle söylenildiğine göre it is currently reported that expr.
genellikle söylendiğine göre it is generally reported that expr.
öğleden sonra genellikle ne yaparsın? what do you usually do in the afternoon? expr.
öğle yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim I usually eat chicken and potatoes for lunch expr.
öğle yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim I usually have chicken and potatoes for lunch expr.
akşam yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim I usually eat chicken and potatoes for dinner expr.
akşam yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim I usually have chicken and potatoes for dinner expr.
Trade/Economic
abd'de çoğunlukla ticari bankalardan oluşan ve bankaların diğer bankalardan genellikle gecelik ödünç alma amacıyla kullandıkları özel bir piyasa federal funds market i.
bir anlaşma üzerinden genellikle el altından alınan komisyon veya pay rake-off i.
genellikle firmaların üretim tesisi ve donatım yatırımı ile mal stokları ve ev halkının yeni ev inşaatlarının toplamlarına verilen isim aggregate investment i.
genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta duty-free shop i.
genellikle işletme içini ilgilendiren olaylar conditions i.
genellikle kar ve zarar tablosuna son satır olarak kaydedilen ve firmanın kar veya zararını gösteren rakam bottom line i.
genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta duty-free units i.
sermaye işlemlerinde genellikle bir yıldan daha uzun bir süre long term i.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza op shop i.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza thrift store i.
yabancı hükümetlerin veya resmi mali kurumların abd'de dolarla ödeme yapmak amacıyla federal rezerv bankası'nda tuttukları,genellikle çek hesabı şeklindeki fonlar foreign official deposits i.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza thrift shop i.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza charity shop i.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza hospice shop i.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza second-hand store i.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza resale shop i.
genellikle tek sahibi olan ve yasal olarak tescillenmemiş işletme unincorporated business i.
genellikle banka veya başka bir kurumdan destekle bir işletmeyi yöneticilerinin satın alması management buyout i.
genellikle yatırım için satın alınan kanada'ya ait, altın veya gümüş şeklinde basılan bir sikke maple leaf i.
genellikle yatırım için satın alınan kanada'ya ait, altın veya gümüş şeklinde basılan bir sikke maple-leaf i.
genellikle yardım amaçlı para toplama whip-round [uk] i.
malların genellikle bir seyyar satıcı tarafından yapılan taksitli satışı menage [uk] i.
genellikle verilen kötü hizmetleri protesto amacıyla kiracıların birlik olup kirayı ödememesi rent strike i.
(borsada) yatırımın getirdiği ve genellikle maliyetinin veya mevcut değerinin yüzdesi şeklinde ifade edilen yıllık gelir yield i.
genellikle tahıl gibi tarım mahsulü taşınan demiryolları granger railroads i.
(mağazalarda) ürünlerin genellikle karışık halde içine konduğu kap dumpbin i.
bir atölye veya fabrikada ürünlerin imal edilmesi, malzemelerin işlenmesi gibi süreçlerin aralıksız devam etmesi için tasarlanmış, genellikle bilgisayar kontrollü olan sistemler continuous processing i.
yabancı vatandaşların genellikle hisse senedi alarak abd işletmelerine yatırım yapması foreign direct investment i.
(genellikle devlet hizmeti için) göstermelik ödeme ile telafi edilen dollar-a-year s.
Law
borcun ifasını dava açarak talep etmeyeceğine yönelik alacaklı tarafından -genellikle- yazılı olmadan yapılan anlaşma pactum de non petendo i.
suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler halfway house i.
(mahkumların genellikle boş zamanlarını spor yaparak vb. değerlendirdikleri) cezaevi avlusu recreation yard i.
(eski ingiliz hukukunda) genellikle tımar sahibine ait olan, koyun sürülerini otlatarak araziyi gübrelemede kullanma ayrıcalığı foldage [obsolete] i.
abd'de güney bloğunun yanında olup genellikle demokratlara oy çıkaran eyalet border state i.
federal hükümet tarafından yerleşimciye verilen genellikle 160 dönümlük arazi homestead [canada] i.
başvuranın genellikle duruşma yapılması konusunda yönlendirme talep ettiği, mahkemeye veya yargıca yapılan sözlü veya yazılı başvuru motion i.
adli kararın, mahkeme celbinin veya farklı bir belgenin genellikle üzerinde yer alan bir not ile şerif veya farklı bir yetkili tarafından ilgili belgenin düzenlendiği mahkemeye tebliğ edilmesi veya gönderilmesi return i.
dava vekilinin özel bir durum için yasaların nasıl uygulanması gerektiği konusunda verdiği resmi ve genellikle yazılı olan değerlendirme opinion i.
sıradan bir kişinin verdiği, bilirkişininkinin aksine genellikle kabul edilebilir olmayan ifade opinion i.
genellikle memur veya çalışanlara verilen, bir süre için belirli şartlar altında hisse senedi satın alma hakkı option i.
(eskiden) ingiltere kralı'nı ilgilendirmeyen, tebaa arasındaki genellikle sivil meselelere bakan mahkeme common bench i.
(genellikle rüşvet gibi yöntemleri ile) arabuluculuk yapan kimse influence peddler i.
(genellikle etrafı çevrili) özel mülk close i.
(genellikle kadınlar için) evli olma covert-baron i.
otokopili olmayan ancak mühürlü olup genellikle birden fazla nüsha halindeki belge indent i.
(genellikle parantez içinde verilen) tanım innuendo i.
yabancı bir idari organın yetki alanında olup genellikle bu organ tarafından çıkarılan menkul kıymet foreign i.
genellikle yazılı olup geniş bir kabul ve yetkiye sahip olan black-letter s.
genellikle yazılı olup geniş bir kabul ve yetkiye sahip olan black-letter s.
her iki tarafın temsilcilerinden ve genellikle bir veya daha fazla tarafsız üyeden oluşan mixed s.
Politics
ingiliz kraliyetinde genellikle konttan daha üst mevkideki asillerin eşleri olan sekiz kadının oluşturduğu soylular grubu ladies of the bedchamber i.
bir ülkenin ulusal bağımsızlığı için savaşan, genellikle gerilla savaşı yolunu izleyen devrimci hareket national liberation front i.
genellikle ekonomik olarak etkileşimde olan birbirine komşu üç şehir tri-city i.
genellikle ekonomik olarak etkileşimde olan birbirine komşu üç şehirden biri tri-city i.
islam birliği olarak adlandırılan, genellikle amerikalı siyahilerden oluşan bir gruba üye olan bir aktivist black muslim i.
kraliyet sarayında i. charles'tan itibaren var olan ve genellikle saygıdeğer bir ingiliz besteciye onursal unvan olarak verilen makam master of the queen's music [uk] i.
kraliyet sarayında i. charles'tan itibaren var olan ve genellikle saygıdeğer bir ingiliz besteciye onursal unvan olarak verilen makam master of the king's music [uk] i.
genellikle üzerine özgürlüğü simgeleyen başlık takılan yüksek bayrak direği liberty pole i.
(genellikle hitap kelimesi olarak) alman kontu graf i.
genellikle kamuya yansıtmadan nüfuzunu kullanarak siyasi bir kurum için çalışan kimse operative i.
amerikan devrimi sırasında genellikle new york'ta faaliyet göstermiş bir gerilla veya süvari grubu cowboy i.
(genellikle mart ayında) partilerin başkan adaylarını belirlediği salı günü super tuesday [us] i.
Institutes
genellikle ulusal hükümetlerin katkılarıyla finanse edilen küresel bir örgüt io (international organization) i.
Industry
genellikle bir serinin parçası olan ürün veya cihazın spesifik bir modeli mark i.
çalışan maaşının belirli bir iş performansı seviyesine göre sabitlendiği ve genellikle iş analizi teknikleri ile belirlenen bir maaş ödeme sistemi measured daywork i.
1900'lü yıllarda abd'ye genellikle tarımda çalışmak üzere alınan meksikalı işçi bracero i.
ağırlığına göre satılıp genellikle filateli olmayan bir kurumca toplanan pullardan oluşan bir yığın posta pulu mixture i.
genellikle 900 parçadan oluşan altıncı derisi paketi mold i.
Insurance
genellikle başvuru formu ile sigortaya müracaat proposal i.
Tourism
biri yatak odası diğeri de genellikle mutfak olmak üzere en azından iki odalı konaklama suite i.
genellikle iki yetişkin ve iki çocuktan oluştuğu varsayılan bir ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilikte donatılmış otel odası family room i.
genellikle iki yetişkin ve iki çocuktan oluştuğu varsayılan bir ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilikte donatılmış gemi kamarası family cabin i.
genellikle uzun vadeli veya birden fazla kişiye kiralanan apartman blokları condominium i.
Media
genellikle u biçimli düzeltme masasının düzeltmenlerce kullanılan dış kenarı rim i.
(genellikle geç saatte) yayın akışı sonu closedown [uk] i.
Technical
genellikle para toplamak amacıyla hayır işleri için hazırlanan uzun süreli radyo programı radiothon i.
lifleri bir mikrondan daha az bir çapa sahip, genellikle karbon bazlı sentetik malzeme nanofiber i.
önceden mineral olarak var olup günümüzde genellikle sentetik olarak üretilen fosforlu veya floresan malzeme noctiluca [obsolete] i.
genellikle elde taşınır radar cihazı radar gun i.
genellikle saydam olan bir tür pirokzen diopside i.
genellikle metalürji ocaklarını kaplamak için kullanılan çakmak taşı ganister i.
genellikle gürgen hardwood i.
genellikle mobilya yapımında kullanılan abanoz ağacı ebony i.
genellikle doymamış bir bileşimin bir oksijen ve iki karbon atomu içeren yapıya dönüşmesi epoxidation i.
genellikle dalışta vurgun yememek ve normalden daha uzun süre dalmak için kullanılan, atmosferik havadan daha fazla oksijen içeren hava enriched air i.
genellikle beyaz tasarımlarla süslenmiş renkli bir porselen çeşidi jasper i.
genellikle tahran'da bulunan bir açık drenaj kanalı jube i.
genellikle ayakkabıya zıt renkli olup tarak kısmında bulunan deri bir şerit süs saddle i.
genellikle bir veya daha fazla cephesinde kusur olan aşağı bükülmüş yapı sag i.
bir resmin etrafında yer alan, genellikle beyaz veya yaldızlı mukavvadan yapılmış kenarlık matte i.
genellikle bir arabanın ön kısmına kırbaç koymak için monte edilen bir tutucu whip socket i.
delme presinde kullanılan genellikle delikli levha bolster i.
(genellikle kumaş için) bir uzunluk ölçüsü bolt i.
üzerinde genellikle hermes'in sakallı başı bulunan taş sütun herm i.
eskiden üretilen genellikle mavi-beyaz renkli bir tür çömlek bristol i.
eskiden üretilen genellikle mavi-beyaz renkli bir tür çömlek bristol delft i.
genellikle uzun, pürüzsüz ve beyaz mineral liflerine verilen ad mountain flax i.
elektrik kablolarını korumaya ve izole etmeye yarayan, genellikle metal olmayan malzemeden yapılan esnek boru tesisatı loom i.
(genellikle yaklaşık beş metreye denk gelen) bir uzunluk ölçüsü lug i.
genellikle piston üzerinde bulunan t kesitli halka bullring i.
(ısıtma sisteminde) genellikle bir boru veya plakadan ısı yayılımını teşvik için kullanılan parça gill i.
açısal momentumlarının birbirlerine göre olan konumlarından kaynaklanan ve genellikle enerji bakımından yakın olan birkaç kuantum durumu multiplet i.
genellikle çok cilalı ve resimlerle süslenmiş dolgu veya plaster chunam i.
katı metal içindeki katı ve genellikle küçük yabancı madde inclusion i.
(dikişsiz cilt yapımında) genellikle plastikten yapılıp sırttan çıkan bir dizi yay benzeri çıkıntı comb i.
(genellikle bakır şerit demeti şeklindeki) elektrikli iletken pickup i.
(genellikle çimento kaplı) ince tel çivi corker i.
(genellikle çimento kaplı) ince tel çivi corker nail i.
(tavanda, duvarda) gaz borusu, elektrik kablosu gibi boruları desteklemek veya çevrelemek için kullanılan genellikle dekoratif bir aparat rose i.
genellikle yarı bitmiş olan kupa şeklindeki sac levha parçası shell i.
buhar kazanının su ve buharı tutan ve genellikle baca borusu ile ocağı içeren dış kısmı shell of a boiler i.
dinamo kutuplarının genellikle kıvrımlı olan ucu shoe i.
(genellikle ısıtarak) koyulaştırılmış bodied s.
(çıkıntı) ince, uzun ve genellikle kıvrımlı cirriform s.