|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
zimmetine para geçiren kimse |
embezzler i.
|
|
2 |
Genel |
harekete geçiren şey |
motor drive i.
|
|
3 |
Genel |
vadi gibi çukurluk bir alan üzerinden kara veya demiryolunu geçiren ayaklı köprü |
viaduct i.
|
|
4 |
Genel |
bir ihtilal veya darbe ertesinde iktidarı ele geçiren siyasi veya askeri grup |
junta i.
|
|
5 |
Genel |
eğlenceyle vakit geçiren kimse |
player i.
|
|
6 |
Genel |
zimmete geçiren |
peculator i.
|
|
7 |
Genel |
harekete geçiren |
enactor i.
|
|
8 |
Genel |
zimmetine para geçiren |
defalcator i.
|
|
9 |
Genel |
ele geçiren kimse |
captor i.
|
|
10 |
Genel |
zimmetine para geçiren kimse |
peculator i.
|
|
11 |
Genel |
zimmetine para geçiren |
embezzler i.
|
|
12 |
Genel |
bir şeyi inişe geçiren kişi ya da şey |
lander i.
|
|
13 |
Genel |
ele geçiren kimse |
seizer i.
|
|
14 |
Genel |
gözden geçiren |
reviewer i.
|
|
15 |
Genel |
toplumdan elini eteğini çekmiş zamanını bilgisayar başında geçiren kişi (jp) |
hikikomori i.
|
|
16 |
Genel |
(balıkçılık/avcılık gibi) dışarıda vakit geçiren kimse |
outdoorsman i.
|
|
17 |
Genel |
haftasonlarını kodeste geçiren hafif suçlu |
weekender i.
|
|
18 |
Genel |
ele geçiren kimse |
seiser i.
|
|
|
19 |
Genel |
mide fesadı geçiren kimse |
cropsick i.
|
|
20 |
Genel |
ele geçiren |
capturer i.
|
|
21 |
Genel |
yeniden ele geçiren kimse |
recapturer i.
|
|
22 |
Genel |
harekete geçiren kimse |
reinvigorator i.
|
|
23 |
Genel |
kaba çimde uzun süre vakit geçiren acemi, yeteneksiz golfçü |
cabbage pounder i.
|
|
24 |
Genel |
gölgeli yerlerde vakit geçiren kimse |
umbratile [obsolete] i.
|
|
25 |
Genel |
çamaşırı mengeneden geçiren şey |
mangler i.
|
|
26 |
Genel |
bir kurdele tezgahında mekik raflarını harekete geçiren bir düzenek |
marionette i.
|
|
27 |
Genel |
harekete geçiren kuvvet |
mental energy i.
|
|
28 |
Genel |
harekete geçiren faktör |
mental energy i.
|
|
29 |
Genel |
kaydırınca mekanizmayı harekete geçiren alet |
messenger i.
|
|
30 |
Genel |
metamorfoz geçiren kimse |
metamorphoser i.
|
|
31 |
Genel |
kırıp geçiren kimse |
decimator i.
|
|
32 |
Genel |
harekete geçiren kimse |
rouser i.
|
|
33 |
Genel |
harekete geçiren şey |
rouser i.
|
|
34 |
Genel |
harekete geçiren kimse |
impeller i.
|
|
35 |
Genel |
harekete geçiren şey |
impeller i.
|
|
36 |
Genel |
harekete geçiren kimse |
impellor i.
|
|
37 |
Genel |
harekete geçiren şey |
impellor i.
|
|
38 |
Genel |
harekete geçiren kimse |
impulsor i.
|
|
|
39 |
Genel |
harekete geçiren sebep |
instance [obsolete] i.
|
|
40 |
Genel |
dini sanrılar nedeniyle konvülsiyon geçiren kimse |
convulsionary i.
|
|
41 |
Genel |
harekete geçiren kuvvet |
docity [dialect] i.
|
|
42 |
Genel |
geceyi dışarıda geçiren kimse |
outlier i.
|
|
43 |
Genel |
öne geçiren husus |
pull i.
|
|
44 |
Genel |
(kaleyi) tırmanarak ele geçiren kimse |
scaler i.
|
|
45 |
Genel |
akrep sokması gibi aniden harekete geçiren şey |
scorpion i.
|
|
46 |
Genel |
bir şeyi zimmetine geçiren kimse |
pocketer i.
|
|
47 |
Genel |
bir kimseyi aniden ele geçiren duygu |
surprise i.
|
|
48 |
Genel |
bir kimseyi aniden ele geçiren duygu |
surprize i.
|
|
49 |
Genel |
harekete geçiren |
excitative s.
|
|
50 |
Genel |
ısı geçiren |
diathermic s.
|
|
51 |
Genel |
harekete geçiren |
moving s.
|
|
52 |
Genel |
ısı geçiren |
diathermanous s.
|
|
53 |
Genel |
hezeyan geçiren |
delirious s.
|
|
54 |
Genel |
harekete geçiren |
impellent s.
|
|
55 |
Genel |
harekete geçiren |
locomotive s.
|
|
56 |
Genel |
aktinik ışınları geçiren |
diactinic s.
|
|
57 |
Genel |
birisinin tüm zamanını ve ilgisini ele geçiren (kimse) |
engrossing s.
|
|
58 |
Genel |
evrim geçiren |
evolutionary s.
|
|
59 |
Genel |
evrim geçiren |
evolutive s.
|
|
60 |
Genel |
(su/sıvı) geçiren |
leachy s.
|
|
61 |
Genel |
harekete geçiren |
motific s.
|
|
62 |
Genel |
harekete geçiren |
motory s.
|
|
63 |
Genel |
duyguları harekete geçiren |
galvanizing s.
|
|
64 |
Genel |
duyguları harekete geçiren |
galvanising s.
|
|
65 |
Genel |
duyguları harekete geçiren |
galvanizing s.
|
|
66 |
Genel |
duyguları harekete geçiren |
galvanising s.
|
|
67 |
Genel |
harekete geçiren |
moving s.
|
|
68 |
Genel |
harekete geçiren |
locomotory s.
|
|
69 |
Genel |
mutasyon geçiren |
mutative s.
|
|
70 |
Genel |
alarma geçiren |
observant s.
|
|
71 |
Genel |
ağrıyı geçiren |
delenifical s.
|
|
72 |
Genel |
hayal gücünü harekete geçiren |
imaginative s.
|
|
73 |
Genel |
sözünü geçiren |
imperatorial s.
|
|
74 |
Genel |
ele geçiren |
infectious s.
|
|
75 |
Genel |
utançtan yerin dibine geçiren |
buttock-clenching s.
|
|
76 |
Genel |
rastgele geçiren |
scuffling s.
|
|
77 |
Genel |
otomatik olarak kayda geçiren |
self-registering s.
|
|
78 |
Genel |
kendinden geçiren |
swoony s.
|
|
|
79 |
Genel |
kendinden geçiren |
soporific s.
|
|
80 |
Genel |
yeni bir girişimi hayata geçiren |
startup s.
|
|
81 |
Genel |
alçak geçiren |
lp (low-pass) kısalt.
|
|
Phrasals |
|
82 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
|
83 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak |
serve as the driving force f.
|
|
84 |
Öbek Fiiller |
gününün önemli bir bölümünü tv/bilgisayar veya oyun konsolu karşısında geçiren çocuklar için kullanılan bir ifade |
screenagers expr.
|
|
Colloquial |
|
85 |
Konuşma Dili |
amaçsızca, aylak aylak, tembel tembel vakit geçiren kimse |
mooner i.
|
|
86 |
Konuşma Dili |
tüm zamanını bilgisayarda geçiren teknoloji delisi |
tech-nerd i.
|
|
87 |
Konuşma Dili |
bakımda veya serviste uçuştan fazla vakit geçiren hava aracı |
hangar queen i.
|
|
88 |
Konuşma Dili |
gergin bir zaman geçiren |
put to it s.
|
|
89 |
Konuşma Dili |
cinsel duyguları harekete geçiren |
hot s.
|
|
90 |
Konuşma Dili |
iyi vakit geçiren çoğu misafir gibi |
like most guests having a good time expr.
|
|
91 |
Konuşma Dili |
(birini) harekete geçiren şey |
what makes (one) tick expr.
|
|
92 |
Konuşma Dili |
harekete geçiren şey |
what makes tick expr.
|
|
Idioms |
|
93 |
Deyim |
harekete geçiren şey |
a shot in the arm i.
|
|
94 |
Deyim |
harekete geçiren şey |
shot in the arm i.
|
|
95 |
Deyim |
televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi |
a couch potato i.
|
|
96 |
Deyim |
bütün vaktini sosyalleşerek geçiren kadınlar |
ladies who lunch i.
|
|
97 |
Deyim |
sürekli birlikte sosyalleşerek vakit geçiren kadınlar |
ladies who lunch i.
|
|
98 |
Deyim |
günlerde/kahvaltılarda/öğlen yemeklerinde vakit geçiren zengin kadınlar |
ladies who lunch i.
|
|
99 |
Deyim |
çalışmayan ve tüm vaktini arkadaşlarıyla geçiren zengin kadınlar |
ladies who lunch i.
|
|
100 |
Deyim |
öğlen yemeklerinde buluşup vakit geçiren zengin kadınlar |
ladies who lunch i.
|
|
101 |
Deyim |
çalışmayan ve vaktini istediği gibi geçiren zengin adam/kadın |
man/woman/gentleman/lady of leisure i.
|
|
102 |
Deyim |
(birinin) duygularını harekete geçiren/uyandıran şey |
water to (one's) mill i.
|
|
103 |
Deyim |
(birini) harekete geçiren şey |
water to (one's) mill i.
|
|
104 |
Deyim |
harekete geçiren kimse |
spark plug [us] i.
|
|
105 |
Deyim |
fikirleriyle/pozitif kişiliğiyle herkesi harekete geçiren kimse |
spark plug [us] i.
|
|
106 |
Deyim |
özellikle 20. yüzyıl başlarında zamanının çoğunu popüler mekanlarda geçiren zengin ve ünlü kesim |
café society i.
|
|
107 |
Deyim |
televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi |
sofa spud i.
|
|
Trade/Economic |
|
108 |
Ticaret/Ekonomi |
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini internette geçiren ve firmanın verimini baltalayan (çalışan) |
cyberslacking i.
|
|
109 |
Ticaret/Ekonomi |
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini internette geçiren ve firmanın verimini baltalayan (çalışan) |
cyberbludging i.
|
|
110 |
Ticaret/Ekonomi |
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini internette geçiren ve firmanın verimini baltalayan (çalışan) |
cyberloafing i.
|
|
111 |
Ticaret/Ekonomi |
harekete geçiren neden |
motivation i.
|
|
112 |
Ticaret/Ekonomi |
zimmetine para geçiren kişi |
embezzler i.
|
|
113 |
Ticaret/Ekonomi |
zimmetine geçiren kimse |
defaulter i.
|
|
Law |
|
114 |
Hukuk |
bir başkasının malını kanunsuz yollarla ele geçiren kadın |
disseizoress i.
|
|
115 |
Hukuk |
bir başkasının malını kanunsuz yollarla ele geçiren şahıs |
disseizor i.
|
|
116 |
Hukuk |
bir başkasının malını kanunsuz yollarla ele geçiren şahıs |
dispossessor i.
|
|
117 |
Hukuk |
zimmetine para geçiren |
embezzler i.
|
|
118 |
Hukuk |
zimmetine para geçiren |
peculator i.
|
|
Politics |
|
119 |
Siyasal |
1995 afganistan'ı, 1996'da da kabil'i ele geçiren kökten dinci milis kuvveti |
taleban i.
|
|
120 |
Siyasal |
avrupa insan hakları mahkemesinde kararları tekrar gözden geçiren makam |
grand chamber i.
|
|
Industry |
|
121 |
Sanayi |
şişe, sigara gibi ürünlere halka veya şerit geçiren kimse |
ringer i.
|
|
122 |
Sanayi |
tütünü elekten geçiren kimse |
sifter i.
|
|
123 |
Sanayi |
(plastik) su buharı geçiren |
poromeric s.
|
|
Media |
|
124 |
Medya |
bilgi toplamak için ünlü birinin bilgisayarını ele geçiren kimse |
hackerazzi i.
|
|
Technical |
|
125 |
Teknik |
ipliği makineye geçiren işçi |
threader i.
|
|
126 |
Teknik |
alçak geçiren süzgeç |
low pass filter i.
|
|
127 |
Teknik |
bant geçiren filtre |
band pass filter i.
|
|
128 |
Teknik |
bant geçiren akort |
band pass tuning i.
|
|
129 |
Teknik |
bant geçiren filtre |
butterworth filter i.
|
|
130 |
Teknik |
bant geçiren filtre |
band-pass tuning i.
|
|
131 |
Teknik |
bütün frekansları geçiren filtre |
all-pass filter i.
|
|
132 |
Teknik |
harekete geçiren algılayıcı arabirimi |
actuator sensor interface i.
|
|
133 |
Teknik |
ısı geçiren cam |
heat-transmitting glass i.
|
|
134 |
Teknik |
tüm geçiren devre |
all-pass network i.
|
|
135 |
Teknik |
yüksek geçiren süzgeç |
high pass filter i.
|
|
136 |
Teknik |
başka bir parçayı harekete geçiren kam |
wipe i.
|
|
137 |
Teknik |
(başka bir mekanizmayı harekete geçiren) yardımcı mekanizma |
pilot i.
|
|
138 |
Teknik |
kalburdan geçiren kimse |
screener i.
|
|
139 |
Teknik |
kendi kendini harekete geçiren şey |
self-starter i.
|
|
140 |
Teknik |
(örgüyü daraltırken) ilmeği bir iğneden diğerine geçiren tel |
shifter i.
|
|
141 |
Teknik |
alçak geçiren |
low-pass s.
|
|
142 |
Teknik |
bant geçiren |
butterworth s.
|
|
143 |
Teknik |
buhar geçirimli/geçiren |
vapor permeable s.
|
|
144 |
Teknik |
buhar geçirimli/geçiren |
vapour permeable s.
|
|
145 |
Teknik |
harekete geçiren |
actuating s.
|
|
146 |
Teknik |
ışınım geçiren |
radioparent s.
|
|
147 |
Teknik |
ısı geçiren |
diathermenous s.
|
|
148 |
Teknik |
ısı geçiren |
diathermanous s.
|
|
149 |
Teknik |
ısı geçiren |
transcalent s.
|
|
150 |
Teknik |
radyasyon geçiren |
radioparent s.
|
|
151 |
Teknik |
ısı geçiren |
diathermous s.
|
|
152 |
Teknik |
birbirine geçiren |
siamese s.
|
|
Computer |
|
153 |
Bilgisayar |
ses tanıma sistemini harekete geçiren sözcük (ör: hey siri, alexa) |
wake-up word (wuw) i.
|
|
154 |
Bilgisayar |
alçak geçiren süzgeç |
low pass filter i.
|
|
155 |
Bilgisayar |
alçak geçiren süzgeç |
lowpass filter i.
|
|
156 |
Bilgisayar |
bant-geçiren süzgeç |
band-pass filter i.
|
|
157 |
Bilgisayar |
bant-geçiren yükselteç |
band-pass amplifier i.
|
|
158 |
Bilgisayar |
bant geçiren süzgeç |
bandpass filter i.
|
|
159 |
Bilgisayar |
herhangi gözden geçiren |
any reviewer i.
|
|
160 |
Bilgisayar |
herhangi bir gözden geçiren |
any reviewer i.
|
|
161 |
Bilgisayar |
yüksek geçiren süzgeç |
highpass filter i.
|
|
162 |
Bilgisayar |
yüksek geçiren süzgeç |
high pass filter i.
|
|
Informatics |
|
163 |
Bilişim |
tüm geçiren süzgeç |
all-pass filter i.
|
|
164 |
Bilişim |
teknolojiyi hayata geçiren |
technology enabler i.
|
|
165 |
Bilişim |
tüm geçiren devre |
all-pass network i.
|
|
166 |
Bilişim |
yüksek geçiren süzgeç |
high-pass filter i.
|
|
Telecom |
|
167 |
Telekom |
alçak geçiren süzgeç |
low pass filter i.
|
|
168 |
Telekom |
bant geçiren süzgeç |
band pass filter i.
|
|
169 |
Telekom |
bant geçiren süzgeçdeki dalgalanma |
passband ripple i.
|
|
170 |
Telekom |
bant geçiren |
passband i.
|
|
171 |
Telekom |
bant geçiren |
band pass i.
|
|
172 |
Telekom |
bant geçiren süzgeç |
bandpass filter i.
|
|
173 |
Telekom |
tam geçiren süzgeç |
all-pass filter i.
|
|
174 |
Telekom |
tam geçiren ağ |
all-pass network i.
|
|
175 |
Telekom |
yüksek geçiren süzgeç |
high pass filter i.
|
|
176 |
Telekom |
abone hatlarındaki sorunun yerini saptayan, testten geçiren ve ortadan kaldıran çalışan |
dispatcher i.
|
|
Electric |
|
177 |
Elektrik |
bant-geçiren filtre |
band-pass filter i.
|
|
178 |
Elektrik |
harekete geçiren nicelik |
energizing quantity i.
|
|
179 |
Elektrik |
elektrik akımını geçiren |
closed s.
|
|
Television |
|
180 |
Televizyon |
band geçiren süzgeç |
bandpass filter i.
|
|
181 |
Televizyon |
bant-geçiren akort |
band-pass tuning i.
|
|
Textile |
|
182 |
Tekstil |
elbise ve ayakkabılara şerit geçiren işçi |
piper i.
|
|
183 |
Tekstil |
korselere balen geçiren kimse |
flosser i.
|
|
Construction |
|
184 |
İnşaat |
ışığı geçiren plastik profil levha |
light-transmitting profiled plastic sheet i.
|
|
Lighting |
|
185 |
Aydınlatma |
görüntü geçiren ortam |
transparent medium i.
|
|
186 |
Aydınlatma |
ışık geçiren ortam |
translucent medium i.
|
|
Marine |
|
187 |
Denizcilik |
aniden rüzgara yönelerek alabora tehlikesi geçiren (gemi) |
by the lee s.
|
|
Medical |
|
188 |
Medikal |
yüksek tansiyon tedavisinde veya kalp krizi geçiren hastalarda kullanılan ace inhibitörü |
ramipril i.
|
|
189 |
Medikal |
damar duvarlarını harekete geçiren |
vasculomotor i.
|
|
190 |
Medikal |
kardiyopulmoner baypas ameliyatı geçiren hasta |
patient undergoing cardiopulmonary bypass surgery i.
|
|
191 |
Medikal |
kardiyak cerrahi geçiren hastalar |
patients undergoing cardiac surgery i.
|
|
192 |
Medikal |
senkop geçiren hasta |
patient with syncope i.
|
|
193 |
Medikal |
beyin kanaması geçiren kimse |
apoplectic i.
|
|
194 |
Medikal |
beyin kanaması geçiren kimse |
apoplectical i.
|
|
195 |
Medikal |
ilk hamileliğini geçiren kadın |
unigravida i.
|
|
196 |
Medikal |
kısmi felç geçiren kimse |
paretic i.
|
|
197 |
Medikal |
zafiyet geçiren |
tabid s.
|
|
198 |
Medikal |
öksürük geçiren |
antitussive s.
|
|
199 |
Medikal |
sinir krizi geçiren |
neurasthenic s.
|
|
200 |
Medikal |
seratonini harekete geçiren |
serotonergic s.
|
|
201 |
Medikal |
ter geçiren |
transpirable s.
|
|
202 |
Medikal |
baygınlık geçiren |
lipothymic s.
|
|
203 |
Medikal |
baygınlık geçiren |
leipothymic s.
|
|
204 |
Medikal |
midye yeme sonucu gıda zehirlenmesi geçiren |
musselled s.
|
|
205 |
Medikal |
mide fesadı geçiren |
cropsick [dialect] [uk] s.
|
|
206 |
Medikal |
ultrasonik dalgayı geçiren |
sonolucent s.
|
|
207 |
Medikal |
üst üste nöbet geçiren |
subintrant s.
|
|
Anatomy |
|
208 |
Anatomi |
adaleyi harekete geçiren sinir |
excitor i.
|
|
Physiology |
|
209 |
Fizyoloji |
insanlarda ergenlik başlangıcını harekete geçiren bir protein molekülü |
kisspeptin i.
|
|
Pathology |
|
210 |
Patoloji |
hafif depresyon geçiren kimse |
dysthymiac i.
|
|
211 |
Patoloji |
kasları harekete geçiren sinirlerin zedelenmesi veya bozulmasından kaynaklı oluşan zayıflık veya kas kaybı |
flaccid paralysis i.
|
|
212 |
Patoloji |
beyin kanaması geçiren |
apoplexed s.
|
|
Pharmaceutics |
|
213 |
Eczacılık |
yüksek tansiyon tedavisinde veya kalp krizi geçiren hastalarda kullanılan ace inhibitörü |
altace® i.
|
|
Parasitology |
|
214 |
Parazitbilim |
yaşam döngüsünün tüm aşamalarını tek bir konakta geçiren |
autecious s.
|
|
215 |
Parazitbilim |
yaşam döngüsünün tüm aşamalarını tek bir konakta geçiren |
autoecious s.
|
|
216 |
Parazitbilim |
yaşam döngüsünün tüm aşamalarını tek bir konakta geçiren |
homoecious s.
|
|
217 |
Parazitbilim |
yaşam döngüsünün tüm aşamalarını tek bir konakta geçiren |
autoecism s.
|
|
218 |
Parazitbilim |
yaşam döngüsünün tüm aşamalarını tek bir konakta geçiren |
autoicous s.
|
|
219 |
Parazitbilim |
yaşam evrelerini farklı konaklarda geçiren (parazit) |
heteroecious s.
|
|
Physics |
|
220 |
Fizik |
ses dalgalarını geçiren |
transaudient i.
|
|
221 |
Fizik |
ısı geçiren |
nonadiabatic s.
|
|
222 |
Fizik |
ısı geçiren |
diathermic s.
|
|
223 |
Fizik |
ısı geçiren |
diathermanous s.
|
|
224 |
Fizik |
ısı geçiren |
diabatic s.
|
|
Chemistry |
|
225 |
Kimya |
su buharını geçiren özellikteki madde |
poromeric i.
|
|
Biology |
|
226 |
Biyoloji |
erkek üreme organında eşey hücreleri oluşurken spermatogonyumdan gelişerek iki mayoz bölünme geçiren hücre |
nematoblast i.
|
|
227 |
Biyoloji |
mayoz geçiren hücreler |
auxocyte i.
|
|
228 |
Biyoloji |
ters mutasyon geçiren yapı |
revertant i.
|
|
229 |
Biyoloji |
kriptobiyoz geçiren organizma |
cryptobiont i.
|
|
230 |
Biyoloji |
ters evrim geçiren |
revertant s.
|
|
231 |
Biyoloji |
yumurta malzemesini engelleyici bir kitle sebebiyle tamamlanmamış bölünme geçiren (yumurta) |
meroblastic s.
|
|
232 |
Biyoloji |
başkalaşım geçiren |
metabolical s.
|
|
233 |
Biyoloji |
yaşam evrelerini farklı konaklarda geçiren (parazit) |
heteroicous s.
|
|
234 |
Biyoloji |
belirli bir bölünme geçiren (embriyo) |
mosaic s.
|
|
235 |
Biyoloji |
hayatının tamamını veya bir aşamasını yer altında geçiren |
geophilic s.
|
|
236 |
Biyoloji |
hayatının tamamını veya bir aşamasını yer altında geçiren |
geophilous s.
|
|
Biochemistry |
|
237 |
Biyokimya |
transkripsiyon işlemi sırasında dna şablonundan rna oluşumunu harekete geçiren bir polimeraz |
transcriptase i.
|
|
238 |
Biyokimya |
transkripsiyon işlemi sırasında dna şablonundan rna oluşumunu harekete geçiren polimeraz |
rna polymerase i.
|
|
239 |
Biyokimya |
asit amitin hidrolizini harekete geçiren enzim |
amidase i.
|
|
240 |
Biyokimya |
kardiyopulmoner baypas ameliyatı geçiren hastalarda kanamayı azaltmakta kullanılan proteaz inhibitörü bir polipeptit |
aprotinin i.
|
|
241 |
Biyokimya |
bitkilerin savunma sistemini harekete geçiren bir protein türü |
harpin i.
|
|
Marine Biology |
|
242 |
Deniz Biyolojisi |
tüm yaşamlarını suda geçiren organizmalardan oluşan plankton |
holoplankton i.
|
|
243 |
Deniz Biyolojisi |
ömrünü yüzey yakınlarında okyanusta geçiren bir ahtapot |
paper sailor i.
|
|
Zoology |
|
244 |
Zooloji |
bir kurbağaya benzeyen ancak karada daha çok vakit geçiren ve derisi nispeten daha kuru olan kuyruksuz amfibi |
true toad i.
|
|
245 |
Zooloji |
yılda bir kez kızışma dönemi geçiren |
monoestrous i.
|
|
246 |
Zooloji |
(hayvan) yaşamının yarı dönemini ağaçlarda geçiren |
semiarboreal s.
|
|
Botanic |
|
247 |
Botanik |
kışı tohum olarak geçiren bitki |
therophyte i.
|
|
Social Sciences |
|
248 |
Sosyal Bilimler |
halkın dini duygularını harekete geçiren vaiz |
revivalist i.
|
|
Linguistics |
|
249 |
Dilbilim |
durum değişimi geçiren bir isim tamlamasının anlamsal rolü ile ilgili |
objective s.
|
|
Religious |
|
250 |
Dini |
halkın dini duygularını harekete geçiren vaiz |
evangelist i.
|
|
251 |
Dini |
reenkarnasyon geçiren |
reincarnated s.
|
|
Geology |
|
252 |
Jeoloji |
kaya, tortu veya topraktan oluşan, suyu geçiren bir yeraltı tabakası |
aquafer i.
|
|
253 |
Jeoloji |
kaya, tortu veya topraktan oluşan, suyu geçiren bir yeraltı tabakası |
aquifer i.
|
|
254 |
Jeoloji |
aşırı derecede topografik değişim geçiren buzullara özgü üç boyutlu bir dalga çıkıntısı |
ogive i.
|
|
Sport |
|
255 |
Spor |
vücuttaki kasları aşamalı olarak harekete geçiren bir ağırlık makinesi |
health lift i.
|
|
256 |
Spor |
top hakimiyetini rakip takıma geçiren hata |
giveaway i.
|
|
Photography |
|
257 |
Fotoğrafçılık |
(ışık geçiren ortama ait) opaklık ölçüsü |
density i.
|
|
Printery |
|
258 |
Matbaa |
(taslak baskıyı) gözden geçiren kimse |
reviser i.
|
|
Archaic |
|
259 |
Eski Kullanım |
ışık geçiren |
luciferous s.
|
|
260 |
Eski Kullanım |
değişim geçiren önceki durumu belirtmek için kullanılan edat |
of ed.
|
|
Ornithology |
|
261 |
Kuşbilim |
batı alaska'da üreyen ve kışları polinezya'da geçiren bir çulluk |
bristle–thighed curlew (numenius tahitiensis) i.
|
|
262 |
Kuşbilim |
kuzey amerika'nın kuzeybatısında üreyen ve kışları güney sahillerinde geçiren bir deniz ördeği |
american pintail (anas acuta) i.
|
|
263 |
Kuşbilim |
alaska ve kanada'nın kuzeyinde yavrulayıp kışları abd'de geçiren bir kuzey amerika serçesi |
american tree sparrow (spizella arborea) i.
|
|
264 |
Kuşbilim |
alaska ve kanada'nın kuzeyinde yavrulayıp kışları abd'de geçiren bir kuzey amerika serçesi |
tree sparrow i.
|
|
265 |
Kuşbilim |
alaska ve kanada'nın kuzeyinde yavrulayıp kışları abd'de geçiren bir kuzey amerika serçesi |
winter sparrow i.
|
|
266 |
Kuşbilim |
kışları güney amerika ve avustralya'da geçiren yaygın bir taşçeviren kuşu |
ruddy turnstone (arenaria interpres) i.
|
|
267 |
Kuşbilim |
kuzey kutup bölgesinde üreyip kışı ılıman ve sıcak bölgelerde geçiren çeşitli kum kuşlarına verilen ad |
maybird i.
|
|
268 |
Kuşbilim |
sırtı grimsi kahverengi, karnı ise beyaz olup kanatlarında ve kuyruğunda beyaz çizgiler bulunan, kuzeydoğu asya'da üreyip kışı avustralya'da geçiren bir kumkuşu |
maybird i.
|
|
Entomology |
|
269 |
Böcek Bilimi |
hafif metamorfoz geçiren veya hiç metamorfoz geçirmeyen yaşam döngüsü |
ametabolism i.
|
|
270 |
Böcek Bilimi |
başkalaşım geçiren böcekleri içeren bir böcek grubu |
metabola i.
|
|
271 |
Böcek Bilimi |
başkalaşım geçiren böcek |
metabolian i.
|
|
272 |
Böcek Bilimi |
tam metamorfoz geçiren böcekler |
holometabola i.
|
|
273 |
Böcek Bilimi |
tam metamorfoz geçiren böcekler |
metabola i.
|
|
274 |
Böcek Bilimi |
eksik metamorfoz geçiren böcekte yavru nimfal evre |
prosopon i.
|
|
275 |
Böcek Bilimi |
hafif metamorfoz geçiren |
ametabolic s.
|
|
276 |
Böcek Bilimi |
hafif metamorfoz geçiren |
ametabolous s.
|
|
277 |
Böcek Bilimi |
yavruların erişkinlere benzemeyeceği şekilde eksik metamorfoz geçiren (yavrusu suda yaşayan böcek) |
hemimetabolic s.
|
|
278 |
Böcek Bilimi |
yavruların erişkinlere benzemeyeceği şekilde eksik metamorfoz geçiren (yavrusu suda yaşayan böcek) |
hemimetamorphic s.
|
|
279 |
Böcek Bilimi |
yavruların erişkinlere benzemeyeceği şekilde eksik metamorfoz geçiren (yavrusu suda yaşayan böcek) |
hemimetamorphous s.
|
|
280 |
Böcek Bilimi |
pupa evresi olmaksızın metamorfoz geçiren |
heterometabolic s.
|
|
281 |
Böcek Bilimi |
pupa evresi olmaksızın metamorfoz geçiren |
heterometabolous s.
|
|
282 |
Böcek Bilimi |
tam metamorfoz geçiren (böcek) |
holometabolic s.
|
|
283 |
Böcek Bilimi |
tam metamorfoz geçiren (böcek) |
holophanerous s.
|
|
284 |
Böcek Bilimi |
(metamorfoz geçiren böcekler) gelişim sırasında belirgin değişikliğe uğrayan |
polyeidic s.
|
|
Slang |
|
285 |
Argo |
internette çok zaman geçiren kimse |
netter i.
|
|
286 |
Argo |
görünüşüne önem vermeyen ve zamanın çoğunu içerek geçiren kimse |
bogan i.
|
|
287 |
Argo |
meksika abd sınırından kaçak göçmen geçiren haydut |
coyote i.
|
|
288 |
Argo |
tüm vaktini internette geçiren kimse |
epeen i.
|
|
289 |
Argo |
televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi |
couch potato i.
|
|
290 |
Argo |
zor zamanlar geçiren kimse |
spider monkey i.
|
|
291 |
Argo |
zamanının çoğunu internette geçiren kişi |
geek i.
|
|
292 |
Argo |
internette çok vakit geçiren kimse |
internut i.
|
|
293 |
Argo |
kendinden geçiren ilaç/uyuşturucu |
mickey i.
|
|
294 |
Argo |
duyguları harekete geçiren şey |
skull-popper i.
|
|
295 |
Argo |
harekete geçiren kimse |
ass-kicker i.
|
|
296 |
Argo |
harekete geçiren (rock) müzik |
ass-kicker i.
|
|
297 |
Argo |
zamanının çoğunu internette geçiren kişi |
geke i.
|
|
298 |
Argo |
yatakta uzun/aşırı vakit geçiren kimse |
sack rat i.
|
|
299 |
Argo |
iyi vakit geçiren |
grooving s.
|
|
300 |
Argo |
keyifli vakit geçiren |
grooving s.
|
|
British Slang |
|
301 |
İngiliz Argosu |
zamanının büyük bir kısmını plajda geçiren tip |
beach-bum i.
|
|
Modern Slang |
|
302 |
Modern Argo |
zamanının çoğunu uçakları/havacılık konusunu incelemekle geçiren kimse |
airplane geek i.
|
|