hızlı bir şekilde - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hızlı bir şekilde



"hızlı bir şekilde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hızlı bir şekilde mercurially zf.
hızlı bir şekilde swiftly zf.
hızlı bir şekilde expeditiously zf.
hızlı bir şekilde summarily zf.
hızlı bir şekilde belive [scotland] zf.
hızlı bir şekilde vively zf.
hızlı bir şekilde betime [obsolete] zf.
hızlı bir şekilde blive zf.
hızlı bir şekilde hot zf.
hızlı bir şekilde cito zf.
hızlı bir şekilde snell [dialect] zf.
hızlı bir şekilde snelly zf.
hızlı bir şekilde at a fast rate zf.
hızlı bir şekilde upon the spot zf.
Idioms
hızlı bir şekilde upon the gad expr.
hızlı bir şekilde in the fast lane expr.
hızlı bir şekilde on the jump expr.
Music
hızlı bir şekilde tosto zf.
Archaic
hızlı bir şekilde betimes zf.

"hızlı bir şekilde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hızlı bir şekilde dönen şey whirlabout i.
hızlı ve obur bir şekilde yiyen devourer i.
kendinden önceki teknolojilerin yerini hızlı bir şekilde alan teknoloji disruptive technology i.
dört müzik vuruşunda iki hızlı bir yavaş şekilde peş peşe gerçekleştirilen bale hareketi chassé i.
postanın doğru ve hızlı şekilde iletilmesi için kullanılan dokuz basamaklı bir zip kodu zip + 4 i.
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan kimse boomer i.
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan şey boomer i.
indirmek (hızlı ve gürültülü bir şekilde) slam down f.
hızlı bir şekilde yükselmek move up quickly f.
elinden geldiği kadar hızlı ve acele bir şekilde koşmak dead run f.
hızlı bir şekilde devam etmek continue apace f.
(rol) hızlı bir şekilde tekrar etmek walk f.
hızlı veya gürültülü bir şekilde hareket etmek bang f.
hızlı veya gürültülü bir şekilde ilerlemek bang f.
hızlı ve anlaşılmaz bir şekilde konuşmak bleat f.
ani ve hızlı bir şekilde çekmek whip (away) f.
ani ve hızlı bir şekilde çıkarmak whip (away) f.
(özellikle dönerek) hızlı ve sarsıntısız bir şekilde ilerlemek bowl f.
hızlı ve sarsak bir şekilde ilerlemek bucket f.
hızlı bir şekilde hareket etmek gallop f.
hızlı bir şekilde ilerlemek gallop f.
hızlı ve düzgün bir şekilde yürümek link [scotland] f.
hızlı ve heyecanlı bir şekilde konuşmak burble f.
(bir dizi öğeyi) hızlı bir şekilde taramak rifle f.
hızlı bir şekilde konuşmak clack f.
hızlı bir şekilde hareket etmek clip f.
kanoyla hızlı akan bir nehirde yanal bir şekilde hareket ettirmek ferry f.
çok çabuk/hızlı bir şekilde sharpish s.
hızlı bir şekilde yazılmış/karalanmış quickly-scribbled s.
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelen bang-bang s.
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelerek kafa karıştıran bang-bang s.
aşırı heyecanlı ve hızlı bir şekilde sonically zf.
sesten hızlı bir şekilde supersonically zf.
Phrasals
yanından şiddetli/çok hızlı bir şekilde geçmek whip by f.
güvertede hızlı bir şekilde gitmek tumble up f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek rocket into (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak rocket into (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek rocket into (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek rocket into (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek rocket to (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak rocket to (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek rocket to (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek rocket to (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek skyrocket into (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak skyrocket into (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek skyrocket into (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek skyrocket into (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek skyrocket to (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak skyrocket to (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek skyrocket to (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek skyrocket to (something or some place) f.
çok hızlı bir şekilde geçmek zoom through f.
mekanik bir şekilde hızlı hızlı ilerlemek churn through f.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek/getirmek rocket to f.
Colloquial
çok hızlı bir şekilde like a bandit zf.
çok hızlı bir şekilde like greased lightning expr.
Idioms
hızlı bir şekilde gasp etmek clap hold of f.
çok hızlı bir şekilde kaçmak be in full flight f.
(birinin) yanından aşırı hızlı bir şekilde geçmek blow past (someone) f.
çok hızlı bir şekilde parlayıp fıs diye sönmek rise like a rocket (and fall like a stick) f.
hızlı bir şekilde şöhret olmak burst on the scene f.
hızlı bir şekilde şöhret olmak burst upon the scene f.
hızlı bir şekilde ilerlemek burn the wind f.
hızlı bir şekilde yayılmak burn the wind f.
hızlı bir şekilde kas yapmak pack the pounds on f.
çok hızlı bir şekilde kaçmış in full flight expr.
Technical
hızlı şekilde ölçü krokisi almak veya alan boyaması yapmak için kullanılan, kameraya benzer bir gereç mirrorscope i.
hızlı bir şekilde dönmek veya döndürmek whirl f.
Computer
bir oyunun en hızlı şekilde bitirilmesi speedrun i.
bir oyunu en hızlı şekilde bitirmek speedrun f.
Medical
normalden daha hızlı bir şekilde soluk alıp verme hyperventilation i.
normalden daha hızlı bir şekilde soluk alıp verme overbreathing i.
yaralının üzerindeki elbiseyi hızlı ve güvenli bir şekilde kesmeye yarayan makas trauma shears i.
yaralının üzerindeki elbiseyi hızlı ve güvenli bir şekilde kesmeye yarayan makas tuff cuts i.
bağışıklık sisteminin bir antijene ilk kez maruz kaldıktan sonra daha hızlı ve güçlü bir şekilde yanıt verme yetisi memory i.
hızlı ve kontrol edilemez bir şekilde yayılmak (hastalık, salgın) rage f.
Marine Biology
silindirik bir yapıya sahip havanın suyun içinden hızlı bir şekilde geçtiği popüler bir protein skim venturi i.
Breeding
hızlı koşup, dayanıklı olacak şekilde eğitilmiş bir at türü tennessee walker i.
hızlı koşup, dayanıklı olacak şekilde eğitilmiş bir at türü tennessee walking horse i.
hızlı koşup, dayanıklı olacak şekilde eğitilmiş bir at türü plantation walking horse i.
hızlı koşup, dayanıklı olacak şekilde eğitilmiş bir at türü walking horse i.
Geology
çok hızlı şekilde soğuyan herhangi bir bileşimin magması natural glass i.
Military
donanma seferi kuvvetlerinin havadan taşımayı ve önceden konuşlandırılmış gemileri kullanarak hızlı bir şekilde güvenli bir alanda toplanması maritime pre-positioning force operation i.
askerlerin şarjörlerini sırayla ve hızlı bir şekilde boşaltması rolling fire i.
Hunting
çok hızlı bir şekilde avını takip etmek (şahinle avlanma) rake f.
Sport
salon ve tap dansında ağırlığın hızlı bir şekilde bir ayaktan diğerine aktarılması ball change i.
direğe bağlı bir ipin ucundaki topa çok hızlı bir şekilde vurulan bir tür oyun bumblepuppy i.
direğe bağlı bir ipin ucundaki topa çok hızlı bir şekilde vurulan bir tür oyun bumble-puppy i.
(zeminin düz olmaması nedeniyle, top) hızlı ve düzensiz bir şekilde zıplamak bobble f.
Music
genellikle hızlı bir şekilde arka arkaya ve zamandaki boşluğu doldurmak için çalınan, benzer olmayan temalardan veya parçalardan oluşan müzik montage i.
iki notayı hızlı bir şekilde ve sırayla üst üste çalma shake i.
hızlı bir şekilde söylemek run f.
oldukça hızlı bir şekilde allegretto zf.
canlı ve hızlı bir şekilde vivo zf.
hareketli ve hızlı bir şekilde mosso zf.
iki kat hızlı bir şekilde doppio movimento zf.
Slang
rakibin tutmasını önlemek için topu hızlı bir şekilde yere atmak anlamına gelen bir dört köşeli top oyunu terimi cherry bomb [us] i.
bir aracı çok hızlı bir şekilde sollamak blow (one's) doors off f.
hızlı bir şekilde hareket etmek boogie f.