bang - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bang

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bang" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 96 sonuç

İngilizce Türkçe
General
bang i. morfin
bang i. patlama
bang i. zevk
bang i. enerji
bang i. darbe
bang i. sansasyon
bang i. heyecan
bang i. perçem
bang i. patırtı
bang i. şevk
bang i. olay
bang i. sevinç
bang i. gürültü
bang i. çarpma sesi
bang i. şiddetli vuruş
bang i. uyuşturucu enjeksiyonu
bang i. şevk
bang i. heyecan
bang i. kulak yırtıcı ses
bang i. ani parlama
bang i. ani başarı
bang i. duygusal veya fiziksel canlılık
bang i. ışık
bang i. birahaneci kadın
bang i. eski bir hint bengal halkı
bang i. bang halkı
bang i. banglar
bang i. bang
bang i. kenevirden elde edilen keyif verici maddeler
bang f. şiddetle çarpmak
bang f. vurmak
bang f. gürültülü bir şekilde vurmak
bang f. gürültü yapmak
bang f. küt diye çarpmak
bang f. yatmak
bang f. çarpmak
bang f. güm diye çarpmak
bang f. hızla çarpmak
bang f. (kuyruğunu/yelesini/tüyünü) kesmek
bang f. (saç) kaküllü kesmek
bang f. (atın kuyruğunu, yelesini) kesmek
bang f. iz bırakacak şekilde dövmek
bang f. hızlı veya gürültülü bir şekilde hareket etmek
bang f. hızlı veya gürültülü bir şekilde ilerlemek
bang f. takılmak
bang f. gezmek
bang f. gelişigüzel ateş etmek
bang zf. tam
bang zf. bütünüyle
bang zf. tamamen
bang zf. ansızın
bang zf. komple
bang zf. pat diye
bang zf. doğrudan
bang zf. direkt
bang ünl. çat/bom
bang ünl. dan dun
bang ünl. güm
bang ünl. pat
bang ünl. çat
bang ünl. küt
Colloquial
bang f. aniden bir yöne sapmak
bang f. (sporda) agresif oynamak
Trade/Economic
bang f. hızlı satışla hisse fiyatlarının düşmesine neden olmak
bang f. hisse senedini fiyatını düşürecek şekilde hızlı satmak
Marine
bang i. kesif
Botanic
bang i. işlenmemiş kenevir yaprağı
Tobacco
bang i. hafif bir marihuana karışımı
Archaic
bang f. evire çevire dövmek
Slang
bang i. eğlence
bang i. parti
bang i. sikiş
bang i. sikişme
bang i. düzüşme
bang i. bum bum
bang i. fik fik
bang i. ünlem işareti
bang i. seks partneri
bang i. sert içki
bang i. alkol oranı yüksek içki
bang i. uyuşturucunun etkisi
bang i. uyuşturucunun kafası
bang i. sikmek
bang i. pompa
bang f. aşk yaşamak
bang f. birisini yatağa atmak
bang f. cinsel ilişki yaşamak
bang f. cinsel ilişkiye girmek
bang f. götürmek
bang f. mala vurmak
bang f. mercimeği fırına vermek
bang f. seks yapmak
bang f. sevişmek
bang f. (partnerini) götürmek
bang f. sikişmek
bang f. sokak çetesine dahil olmak

"bang" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bang bang i.

"bang" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
big bang i. başlangıç
bang-up i. müthiş
whiz-bang i. üstat
big bang i. büyük patlama
bang-up i. ağır palto
get a bang on f. bedenine darbe yemek
bang out f. gürültüyle çalmak
bang up f. bozmak
bang up f. haşat etmek
bang up f. mahvetmek
bang up f. canına okumak
bang into f. çarpmak
bang away f. çok çalışmak
bang into f. toslamak
bang up f. berbat etmek
bang one's fist on the table f. masaya yumruğunu vurmak
bang someone around f. birisini dövmek/pataklamak
bang away at the door f. kapıya vurup durmak
bang on f. bir şeye vurup durmak
bang someone up f. birisini pataklamak
bang something out f. (piyanoda vb.) bir şeyler çalmak
bang someone up f. birisini dövmek
bang a nail f. çivi çakmak
bang up f. hasar vermek
bang up f. zarar vermek
bang up f. ağır şekilde zarar vermek
bang up f. birini kötü dövmek
bang up f. birini pataklamak
bang heads f. kafa kafaya tokuşmak
bang heads together f. kafalarını birbirine vurmak
bang about f. gürültü yapmak
go bang f. gürültülü bir şekilde patlamak
go bang f. gürültülü bir şekilde kapanmak
bang [dialect] f. yenmek
bang [dialect] f. geçmek
bang [dialect] f. üstün gelmek
bang [dialect] f. galip gelmek
gang-bang f. çete kavgasına karışmak
gang-bang f. toplu tecavüze katılmak
gang-bang f. aynı anda birden fazla erkekle ilişkiye girmek
gang-bang f. sokak çetesi üyesi olmak
gang-bang f. çete faaliyetlerine katılmak
slam-bang f. gürültülü davranmak
slam-bang f. pataklamak
slam-bang f. dövmek
slam-bang f. çok uzatmak
bang up s. müthiş
bang up s. çok iyi
whiz-bang s. dikkat çekici derecede yetenekli
bang up s. mükemmel
bang-bang s. ani ve dikkat çekici bir etkiye sahip
bang-bang s. arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelen
bang-bang s. arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelerek kafa karıştıran
bang-bang s. şiddete dayalı
whiz-bang s. çok hızlı ve olaylı
whiz-bang s. aceleyle yapılmış
whiz-bang s. üstün
whiz-bang s. en iyi
whiz-bang s. birinci sınıf
whizz-bang s. çok hızlı ve olaylı
whizz-bang s. aceleyle yapılmış
whizz-bang s. üstün
whizz-bang s. en iyi
whizz-bang s. birinci sınıf
slam-bang s. gürültülü ve şiddetli
slam-bang s. heyecan verici şekilde hızlı
slam-bang s. aksiyon dolu
slam-bang s. nefes kesici
slam-bang s. heyecan verici
slam-bang s. pervasızca
slam-bang s. lakayt
slam-bang s. baştan savma
slam-bang s. üstün
slam-bang s. güçlü
slam-bang s. mükemmel
slap-bang s. (buz hokeyinde) sert ve genellikle uzun mesafeli atış
bang in the face zf. tam yüzüne
bang on time zf. tam zamanında
bang on time zf. dakikası dakikasına
bang on zf. tamamen
bang-on zf. tamamen
bang-on zf. tam
slap-bang zf. birden
slap-bang zf. hızla
slap-bang zf. tam olarak
slam-bang zf. gürültüyle
slap-bang zf. tam
slap-bang zf. aniden
slam-bang zf. kuvvetle
bang in the face zf. suratının ortasına
bang on zf. tam
bang on zf. tümüyle doğru
bang on zf. tamamen doğru
bang on zf. şüphesiz doğru
slam-bang zf. düşünmeden
slam-bang zf. dikkatsizce
slam-bang zf. umursamazca
slam-bang zf. tümüyle
slam-bang zf. tamamen
slam-bang zf. bütünüyle
slap bang zf. tam olarak
slap bang zf. tam
bang on ünl. şüphesiz doğru
bang on ünl. tam
bang on ünl. tamamen doğru
bang on ünl. tümüyle doğru
Phrasals
bang off f. ıskartaya çıkmak
bang away f. bir şeyi vurgulamak
bang away f. çok çalışmak
bang out f. gürültülü müzik yapmak
bang up f. hamile bırakmak
bang away f. (piyano/klavye) tuşlarına basmak
bang (away) at f. (kapıya, pencereyi) vurup durmak
bang (away) at f. (çiviyi, kazığı) çakmaya çalışmak
bang (away) at f. (bir şeye) gürültüyle vurmak
bang (away) at f. (bir fikri) üstüne vura vura tekrarlamak
bang (away) at f. (bir düşünceyi) vurgulamak
bang (away) at f. (bir iş üzerinde) durmaksızın çalışmak
bang (away) at f. (bir işe) kafa patlatmak
bang (away) at f. (bir iş üzerinde) çok sıkı çalışmak
bang (something) against (something) f. (bir şeyi bir yere) çarpmak
bang (something) against (something) f. (bir şeyi bir yere) pat diye vurmak
bang against (someone or something) f. (bir şeyi bir yere veya kişiye) çarpmak
bang against (someone or something) f. (bir şeyi bir yere veya kişiye) pat diye vurmak
bang in f. çarpıp çizmek
bang in f. vurup içeri göçürtmek
bang in f. sayı kaydetmek
bang in f. sayı yapmak
bang in f. gol atmak
bang in f. basket yapmak
bang something in f. çarpıp çizmek
bang something in f. vurup içeri göçürtmek
bang something in f. arayıp işe gelemeyecek kadar hasta olduğunu söylemek
bang something in f. telefon edip hasta olduğunu söyleyerek/bahane ederek işe gitmemek
bang away f. kovalamak
bang away f. soru yağmuruna tutmak
bang away at f. peşini bırakmamak
bang on [uk] f. kafa şişirmek
bang away at (something) f. (bir şey) üzerinde çalışmaya devam etmek
bang away at (something) f. (bir şey) üzerinde çalışmayı sürdürmek
bang away at (something) f. (bir şeyi/işi) kovalamaya devam etmek
bang something against someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye çarpmak
bang something against someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye vurmak
bang something against someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye çarptırmak
bang something against someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye pat diye vurmak/indirmek
bang against f. çarpmak
bang against f. vurmak
bang against f. çarptırmak
bang against f. pat diye vurmak
bang against f. pat diye indirmek
bang around f. sürtünmek
bang around f. birbirine vurmak
bang around f. sağa sola/etrafa çarpmak
bang around f. tıngırdamak
bang around f. itip kakmak
bang around f. dövmek
bang around f. pataklamak
bang someone or something around f. birini/bir şeyi tartaklamak
bang someone or something around f. birini/bir şeyi dövmek
bang someone or something around f. birini/bir şeyi pataklamak
bang someone or something around f. birini/bir şeyi itip kakmak
bang someone or something around f. birini/bir şeyi hırpalamak
bang someone or something around f. birini/bir şeyi sağa sola vurmak/çarpmak
bang at f. vurup durmak
bang at f. gürültüyle vurmak
bang at f. çakmaya çalışmak
bang at f. üstüne vura vura tekrarlamak
bang at f. vurgulamak
bang at f. durmaksızın çalışmak
bang at f. kafa patlatmak
bang at f. çok sıkı çalışmak
bang away f. vurup durmak
bang away f. gürültüyle vurmak
bang away f. durmaksızın çalışmak
bang away f. kafa patlatmak
bang away f. çok sıkı çalışmak
bang away about (something) [uk] f. (bir şey/konu) hakkında konuşup durmak
bang away about (something) [uk] f. (bir şey/konu) hakkında uzun uzadıya konuşmak
bang away about (something) [uk] f. sürekli (bir şeyden/konudan) bahsetmek
bang away about (something) [uk] f. (bir şey/konu) hakkında ahkam kesmek
bang away about (something) [uk] f. (bir şey/konu) hakkında bıktırana kadar konuşmak
bang away about (something) [uk] f. (bir şey/konu) hakkında kafa ütülemek
bang away about (something) [uk] f. (bir şey/konu) hakkında aptal aptal konuşmak
bang away at (something) f. (bir şeye) kafa patlatmak
bang away at (something) f. (bir şey) üzerinde durmaksızın/çok sıkı çalışmak
bang in f. çarpıp/vurup göçertmek
bang in f. çarpıp/vurup yamultmak
bang in f. çarpıp/vurup ezmek
bang something into someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye çarpmak
bang something into someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye vurmak
bang something into someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye çarptırmak
bang something into someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye pat diye vurmak/indirmek
bang into someone or something f. birine çarpmak
bang into someone or something f. birine vurmak
bang into someone or something f. birine pat diye vurmak/indirmek
bang on someone or something f. birine/bir şeye vurup durmak
bang on someone or something f. birine/bir şeye arka arkaya vurmak
bang on about (something) f. (bir şey/konu) hakkında uzun uzadıya konuşmak
bang on about (something) f. sürekli (bir şeyden/konudan) bahsetmek
bang on about (something) f. (bir şey/konu) hakkında ahkam kesmek
bang on about (something) f. (bir şey/konu) hakkında bıktırana kadar konuşmak
bang on about (something) f. (bir şey/konu) hakkında kafa ütülemek
bang on about (something) f. (bir şey/konu) hakkında aptal aptal konuşmak
bang out f. tıngırdatmak
bang out f. hızlıca bitirmek
bang out f. apar topar yapmak
bang out f. acilen tamamlamak
bang out f. aceleyle yapıp bitirmek
bang out f. çabucak ortaya çıkarmak
bang out f. şipşak yapıp bitirmek
bang out f. çarçabuk tamamlamak
bang out f. takır takır yazmak
bang out f. aceleyle yazıp bitirmek
bang out f. hızlıca klavyede/bilgisayarda yazmak
bang out f. çabucak klavyede bilgisayarda yazmak
bang something up f. bir şeyi bozmak
bang something up f. bir şeyi mahvetmek
bang something up f. bir şeyin canına okumak
bang something up f. bir şeyi haşat etmek
bang something up f. bir şeyi berbat etmek
bang something up f. bir şeye zarar vermek
bang something up f. bir şeye hasar vermek
bang something up f. bir şeyi harap etmek
bang something up f. bir şeyi zedelemek
Colloquial
a bang in the arm i. koldan bir vuruş/doz
bang-up cove [obsolete] i. parasını har vurup harman savuran gösteriş düşkünü tip
bang-up cove [obsolete] i. gösterişçi herif
bang-up cove [obsolete] i. havalı tip
bang straw [obsolete] i. harmancı
bang straw [obsolete] i. çiftlik çalışanı
bang-bang i. ateşli silahlarla yapılan savaş
bang-bang i. savaş
bang-bang i. kavga
bang on the walls f. duvarları yumruklamak
bang goes something! f. güme gitmek
go out with a bang f. harika/muhteşem bir biçimde sonlandırmak
bang in (sick) f. arayıp işe gelemeyecek kadar hasta olduğunu söylemek
bang in (sick) f. telefon edip hasta olduğunu söyleyerek/bahane ederek işe gitmemek
go bang f. gürültü çıkarmak/yapmak
go bang f. pat diye patlamak
go bang f. güm diye ses çıkarmak
bang away f. tıngırdatmak
wham-bang s. çok eğlenceli
wham-bang s. çok heyecanlı
wham-bang s. süper şahane
wham-bang s. şamatalı
wham-bang s. bangır bangır
whizz-bang s. mükemmel
whizz-bang s. seçkin
whizz-bang s. üstün
whizz-bang s. en iyi
crash bang wallop ünl. paldır küldür
crash bang wallop ünl. tangır tungur
crash bang wallop ünl. pata küte
crash bang wallop ünl. şangır şungur
crash bang wallop ünl. pat diye
crash bang wallop ünl. güm diye
with a bang expr. aniden
with a bang expr. ansızın
with a bang expr. beklenmedik bir şekilde
bang up expr. birinci kalite
bang on expr. bütünüyle
with a bang expr. birdenbire
bang up expr. çok iyi
bang up expr. çok yerinde
with a bang expr. çok etkileyici biçimde
with a bang expr. çok iyi bir biçimde
bang goes something! expr. güme gitti!
bang up expr. harika
bang up expr. müthiş
bang on expr. kesinlikle doğru
bang up expr. mükemmel
bang up expr. süper
bang dead to rights expr. su götürmez bir şekilde
bang dead to rights expr. şüphesiz
smack-bang in the middle expr. tam ortasında
bang on expr. tam üstüne bastın
smack-bang in the middle expr. tam merkezinde
bang on expr. tam olarak
bang on! expr. tamamen doğru!
bang goes expr. sonu geldi
bang away expr. başla
bang away expr. devam et
bang dead to rights expr. suçüstü (yakalanmış)
bang dead to rights expr. iş üstünde (yakalanmış)
bang dead to rights expr. cürmümeşhut
bang dead to rights expr. suçu sabit
bang dead to rights expr. kesin delille/kanıtla (yakalanmış)
bang dead to rights expr. suçüstü
bang to rights expr. iş üstünde (yakalanmış)
bang to rights expr. cürmümeşhut
bang to rights expr. suçu sabit
bang to rights expr. kesin delille (yakalanmış)
bang to rights expr. kesin kanıtla (yakalanmış)
bang on expr. aynen
bang on expr. kesinlikle
bang on expr. tam üstüne bastın
Idioms
a bang up job i. başarılı bir çalışma/eser
smack-bang i. bir yerin tam merkezi
smack-bang in the middle of somewhere i. bir yerin tam ortası
bang for the buck i. harcanılan paranın karşılığı
bang for the dollar i. emeğin karşılığı
bang for one's dollar i. emeğin karşılığı
a bigger bang for (one's) buck i. (birinin) harcadığı/verdiği paranın fazlasıyla karşılığı
bang for the buck i. yatırımın/çabanın karşılığı
bang for the buck i. yatırımın/çabanın hakkı
bang for one's buck i. yatırımın/çabanın karşılığı
bang for one's buck i. yatırımın/çabanın hakkı
a bigger bang for the buck i. verilen/harcanan paranın karşılığının fazlası
a bigger bang for the buck i. verilen/harcanan paranın fazlasıyla karşılığı
a bigger bang for the buck i. verilen/harcanan para için çok iyi
a bigger bang for the buck i. bu fiyata/bu fiyat için çok iyi
get a bang in the arm f. uyuşturucu iğne vurmak
get a bang in the arm f. uyuşturucu iğne vurmak
get a bang in the arm f. (ilaç) iğne vurulmak/olmak
get a bang in the arm f. iğne ile uyuşturucu almak
bang one's head against a (brick) wall f. akıntıya karşı kürek çekmek
bang one's head against a brick wall f. akıntıya kürek çekmek
bang one's head against a (brick) wall f. akıntıya kürek çekmek
come back to earth with a bang/bump/jolt f. ayakları (tekrardan/yeniden) yere basmak
start with a bang f. büyük bir heyecanla başlamak
bang the drum f. birisini desteklemek
get a bang out of something f. bir şeyden zevk/haz almak
bang one's head against a brick wall f. boşuna uğraşmak
bang one's head against a brick wall f. boşa kürek sallamak
bang one's head against a brick wall f. boşa kürek çekmek
bang the drum f. bir fikrin veya şahsın reklamını yapmak
bang one's head against a brick wall f. boş yere çabalamak
start with a bang f. büyük bir şevkle başlamak
start off with a bang f. büyük bir şevkle başlamak
start off with a bang f. büyük bir heyecanla başlamak
bang the drum for someone f. birisini desteklemek
bang one's head against a brick wall f. deveye hendek atlatmak
give a bang f. haz vermek
come back to earth with a bang/bump/jolt f. gündelik hayata dönüş yapmak
come back to earth with a bang/bump/jolt f. gerçeğe dönmek
bang goes something f. güme gitmek
go with a bang f. heyecanlı/eğlenceli olmak
go over with a bang f. eğlenceli olmak
give someone a bang f. heyecan vermek
go with a bang f. heyecan katmak
give someone a bang f. haz vermek
go over with a bang f. heyecanlı/eğlenceli olmak
go over with a bang f. heyecan katmak
bang one's head against a brick wall f. havanda su dövmek
go over with a bang f. etkili bir biçimde devam etmek
give a bang f. heyecan vermek
go with a bang f. etkili bir biçimde devam etmek
bang one's head against a brick wall f. iğneyle kuyu kazmak
give a bang f. keyif vermek
get a bang out of f. keyif almak
give someone a bang f. keyif vermek
a bigger bang for your buck f. parasının karşılığını fazlasıyla vermek
bang for the buck f. paranın karşılığını almak
bang on about f. susmak bilmemek
more bang for your buck f. parasının karşılığını fazlasıyla vermek
bang for your buck f. paranın karşılığını almak
bang the drum f. şevkle/heyecanla tanıtımını yapmak
get a bang out of f. tadını çıkarmak
get a bang out of f. zevk almak
catch somebody bang to rights f. (radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak
bang the drum f. (bir şeyi/birisini) övmek
more bang for your buck f. verdiği paranın karşılığını fazlasıyla almak
have somebody bang to rights f. (radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak
bang people's heads together f. (birilerinin) aklını başına getirmek
bang people's heads together f. (birilerine) aklını başına toplamasını söylemek
bang people's heads together f. (birilerinin) kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
get (one) bang to rights f. (birini) çok iyi tanımlamak
get (one) bang to rights f. (biri hakkında) söyledikleri sapına kadar doğru olmak
go over with a bang f. zevkli olmak
go over with a bang f. ses getirmek
go over with a bang f. sansasyon yaratmak
go over with a bang f. bomba gibi patlamak
go over with a bang f. büyük başarı olmak
go over with a bang f. nefes kesici olmak
bang heads f. zor kullanmak
bang your head against a brick wall f. akıntıya karşı kürek çekmek
bang your head against a brick wall f. akıntıya kürek çekmek
bang your head against a brick wall f. boş yere çabalamak
bang your head against a brick wall f. boşa kürek sallamak
bang your head against a brick wall f. boşuna uğraşmak
bang your head against a brick wall f. deveye hendek atlatmak
bang your head against a brick wall f. havanda su dövmek
bang your head against a brick wall f. iğneyle kuyu kazmak
bang (one's) head against a wall f. akıntıya karşı kürek çekmek
bang (one's) head against a wall f. akıntıya kürek çekmek
bang (one's) head against a wall f. boş yere çabalamak
bang (one's) head against a wall f. boşa kürek sallamak
bang (one's) head against a wall f. boşuna uğraşmak
bang (one's) head against a wall f. deveye hendek atlatmak
bang (one's) head against a wall f. havanda su dövmek
bang (one's) head against a wall f. iğneyle kuyu kazmak
bang (one's) head into a brick wall f. akıntıya karşı kürek çekmek
bang (one's) head into a brick wall f. akıntıya kürek çekmek
bang (one's) head into a brick wall f. boş yere çabalamak
bang (one's) head into a brick wall f. boşa kürek sallamak
bang (one's) head into a brick wall f. boşuna uğraşmak
bang (one's) head into a brick wall f. deveye hendek atlatmak
bang (one's) head into a brick wall f. havanda su dövmek
bang (one's) head into a brick wall f. iğneyle kuyu kazmak
bang for one's the buck f. parasının karşılığına almak
bang for one's the buck f. harcadığı paranın karşılığını almak
bang for one's the buck f. harcadığı para için iyi bir karşılık/hizmet almak
bang for one's the buck f. harcadığı paranın üstünde bir karşılık/hizmet almak
bang for one's the buck f. verdiği paranın hakkını/karşılığını fazlasıyla almak
bang for the buck f. paranın karşılığına almak
bang for the buck f. harcanan paranın karşılığını almak
bang for the buck f. harcanan para için iyi bir karşılık/hizmet almak
bang for the buck f. harcanan paranın üstünde bir karşılık/hizmet almak
bang for the buck f. verilen paranın hakkını/karşılığını fazlasıyla almak
bang the drum (for somebody/something) f. (birini/bir şeyi) desteklemek
bang the drum (for somebody/something) f. (birinin/bir şeyin) şakşakçısı olmak
bang the drum (for somebody/something) f. (biri/bir şey için) şakşakçılık yapmak
bang the drum (for somebody/something) f. (birinin/bir şeyin) destekçisi olmak
bang the drum (for somebody/something) f. (birinin/bir şeyin) reklamını yapmak
bang the drum (for somebody/something) f. (birinin/bir şeyin) şevkle/heyecanla tanıtımını yapmak
bang the drum (for somebody/something) f. (biri/bir şey için) çığırtkanlık yapmak
bang the drum (for somebody/something) f. (birinin/bir şeyin) çığırtkanlığını yapmak
bang the drum for (someone or something) f. (birini/bir şeyi) desteklemek
bang the drum for (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) şakşakçısı olmak
bang the drum for (someone or something) f. (biri/bir şey) için şakşakçılık yapmak
bang the drum for (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) destekçisi olmak
bang the drum for (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) reklamını yapmak
bang the drum for (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) şevkle/heyecanla tanıtımını yapmak
bang the drum for (someone or something) f. (biri/bir şey) için çığırtkanlık yapmak
bang the drum for (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) çığırtkanlığını yapmak
bang your head against a brick wall f. akıntıya karşı kürek çekmek
bang your head against a brick wall f. akıntıya kürek çekmek
bang your head against a brick wall f. boş yere çabalamak
bang your head against a brick wall f. boşa kürek sallamak
bang your head against a brick wall f. boşuna uğraşmak
bang your head against a brick wall f. deveye hendek atlatmak
bang your head against a brick wall f. havanda su dövmek
bang your head against a brick wall f. iğneyle kuyu kazmak
bang your/their/our heads together f. birilerini haşlamak
bang your/their/our heads together f. birilerinin kafalarını birbirine vurmak
bang your/their/our heads together f. birilerinin aklını başına getirmek
bang your/their/our heads together f. birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
bang your/their/our heads together f. birilerine ders vermek
bang your/their/our heads together f. birilerini paylamak
bang your/their/our heads together f. birilerine gününü göstermek
bang your/their/our heads together f. birilerini hizaya getirmek
bang your/their/our heads together f. birilerinin kulağını çekmek
bang your/their/our heads together f. birilerinin canına okumak
bang people's heads together f. birilerini haşlamak
bang people's heads together f. birilerinin kafalarını birbirine vurmak
bang people's heads together f. birilerinin aklını başına getirmek
bang people's heads together f. birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
bang people's heads together f. birilerine ders vermek
bang people's heads together f. birilerini paylamak
bang people's heads together f. birilerine gününü göstermek
bang people's heads together f. birilerini hizaya getirmek
bang people's heads together f. birilerinin kulağını çekmek
bang people's heads together f. birilerinin canına okumak
bang/knock your/their heads together f. birilerini haşlamak
bang/knock your/their heads together f. birilerinin kafalarını birbirine vurmak
bang/knock your/their heads together f. birilerinin aklını başına getirmek
bang/knock your/their heads together f. birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
bang/knock your/their heads together f. birilerine ders vermek
bang/knock your/their heads together f. birilerini paylamak
bang/knock your/their heads together f. birilerine gününü göstermek
bang/knock your/their heads together f. birilerini hizaya getirmek
bang/knock your/their heads together f. birilerinin kulağını çekmek
bang/knock your/their heads together f. birilerinin canına okumak
bang one's head against a brick wall f. akıntıya karşı kürek çekmek
bang one's head against a brick wall f. akıntıya kürek çekmek
bang one's head against a brick wall f. boşuna uğraşmak
bang one's head against a brick wall f. boşa kürek çekmek
bang one's head against a brick wall f. boş yere çabalamak
bang one's head against a brick wall f. havanda su dövmek
bang the drum for someone or something f. birini/bir şeyi açıkça desteklemek
bang the drum for someone or something f. birinin/bir şeyin reklamını yapmak
bang the drum for someone or something f. birinin/bir şeyin tanıtımını yapmak
bang the drum for someone or something f. birini/bir şeyi övmek
bang the drum for someone or something f. birinin/bir şeyin şakşakçılığını yapmak
bang the drum for someone or something f. birinin/bir şeyin çığırtkanlığını yapmak
bang the drum for f. -i desteklemek
bang the drum for f. '-in reklamını yapmak
bang the drum for f. '-in tanıtımını yapmak
bang the drum for f. '-i övmek
bang the drum for f. '-in şakşakçılığını yapmak
bang the drum for f. '-in çığırtkanlığını yapmak
bang the drum of f. -i desteklemek
bang the drum of f. '-in reklamını yapmak
bang the drum of f. '-in tanıtımını yapmak
bang the drum of f. '-i övmek
bang the drum of f. '-in şakşakçılığını yapmak
bang the drum of f. '-in çığırtkanlığını yapmak
bring somebody down to earth (with a bang, bump) f. (bir anda) gerçeklerle yüzleştirmek
bring somebody down to earth (with a bang, bump) f. birini eşekten düşmüşe döndürmek
bring somebody down to earth (with a bang, bump) f. birini (bir anda) gerçeğe döndürmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) f. gerçekler birinin yüzüne tokat gibi inmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) f. (bir anda) gerçeklerle yüzleşmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) f. eşekten düşmüşe dönmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) f. (bir anda) gerçeğe dönmek
catch (one) bang to rights f. (birini) suçüstü yakalamak
catch (one) bang to rights f. (birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) bang to rights f. (birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
get a bang out of (someone) f. (birinden) keyif almak
get a bang out of (someone) f. (biri) hoşuna gitmek