Geçmiş

have up

"have up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	have up f.	mahkemeye vermek

"have up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 257 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	have one's guard up f.	tetikte olmak
2	Genel	have one's hackles up f.	küplere binmek
3	Genel	have an ace up one's sleeve f.	elinde kozu olmak
4	Genel	have somebody up for something f.	mahkemeye vermek
5	Genel	have one's hackles up f.	kızmak
6	Genel	have one's blood up f.	gaza getirmek
7	Genel	have somebody up f.	mahkemeye vermek
8	Genel	have a difficulty come up f.	aksilik çıkmak
9	Genel	have to put up with somebody f.	kahrını çekmek
10	Genel	have made up one's mind to f.	aklına koymak
11	Genel	have grown up f.	kendini bilmek
12	Genel	have one's make up running f.	makyajı akmak
13	Genel	have the social atmosphere warm up f.	buzlar çözülmek
14	Genel	have a rave-up f.	cümbüş yapmak
15	Genel	have booze-up f.	kafayı çekmek
16	Genel	have a booze-up f.	kafayı çekmek
17	Genel	have a check-up f.	sağlık kontrolünden geçmek
18	Genel	have a beat-up f.	dayak yemek
19	Genel	have up [uk] f.	dava etmek
20	Genel	have up [uk] f.	tutuklamak
Colloquial
21	Konuşma Dili	have the wind up f.	çok korkmak
22	Konuşma Dili	have the wind up f.	korkakça davranmak
23	Konuşma Dili	have one's blood up f.	kanını kaynatmak
24	Konuşma Dili	have the wind up f.	korkusu olmak
25	Konuşma Dili	have the wind up f.	ürkmek
26	Konuşma Dili	have one up on somebody f.	birinden üstün olmak
27	Konuşma Dili	have one up on somebody f.	birinden bir adım önde olmak
28	Konuşma Dili	have one up on somebody f.	birinden avantajlı durumda olmak
29	Konuşma Dili	have one up on somebody f.	birinden önde olmak
30	Konuşma Dili	have one up on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
31	Konuşma Dili	have one up on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı avantaj kazanmak
32	Konuşma Dili	have one up on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
33	Konuşma Dili	have one up on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
34	Konuşma Dili	have one up on (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak
35	Konuşma Dili	have (someone) up (for something) f.	(birini bir şey, yemek, parti için) bulunduğu yerin daha yukarısında veya kuzeyinde bir yere davet etmek
36	Konuşma Dili	have one's back up f.	tepesi atmak
37	Konuşma Dili	have one's back up f.	sinirlenmek
38	Konuşma Dili	have one's back up f.	savunmaya geçmek
39	Konuşma Dili	have one's back up f.	asabileşmek
40	Konuşma Dili	have one's back up f.	celallenmek
41	Konuşma Dili	have one's back up f.	hırçınlaşmak
42	Konuşma Dili	have one's back up f.	aksileşmek
43	Konuşma Dili	have one's back up f.	fevrileşmek
44	Konuşma Dili	have one's back up f.	huysuzlaşmak
45	Konuşma Dili	have one's back up f.	sinirli olmak
46	Konuşma Dili	have one's back up f.	öfkeli olmak
47	Konuşma Dili	have one's back up f.	tepesi atmış olmak
48	Konuşma Dili	have one's back up f.	asabi olmak
49	Konuşma Dili	have one's back up f.	hırçın olmak
50	Konuşma Dili	have one's back up f.	aksi olmak
51	Konuşma Dili	have one's back up f.	fevri olmak
52	Konuşma Dili	have one's back up f.	huysuz olmak
53	Konuşma Dili	have had it up to here f.	burasına/şurasına kadar gelmek
54	Konuşma Dili	have had it up to here f.	tahammülünün sınırına gelmek
55	Konuşma Dili	have had it up to here f.	dayanma eşiğinin sınırına gelmek
56	Konuşma Dili	have a pick-me-up f.	enerjisini yükselten/yükseltecek bir şey yapmak
57	Konuşma Dili	have a pick-me-up f.	moral veren bir şey yapmak
58	Konuşma Dili	have a pick-me-up f.	modunu yükselten bir şey yapmak
59	Konuşma Dili	have a pick-me-up f.	canlandırıcı bir şey yapmak
60	Konuşma Dili	have (one) up f.	bir adım önde olmak
61	Konuşma Dili	have (one) up f.	üstün olmak
62	Konuşma Dili	have (one) up f.	avantajlı durumda olmak
63	Konuşma Dili	have (one) up f.	önde olmak
64	Konuşma Dili	have (one) up f.	avantaj elde etmek/kazanmak
65	Konuşma Dili	have (one) up f.	üstünlük elde etmek
66	Konuşma Dili	have (one) up f.	üstünlük sağlamak
67	Konuşma Dili	what have you been getting up to? expr.	neler yapıyorsun?
68	Konuşma Dili	what have you been getting up to? expr.	neler yaptın?
69	Konuşma Dili	what have you been getting up to? expr.	ne yapıyorsun?
Idioms
70	Deyim	have (someone) up (for something) f.	çağırmak
71	Deyim	have (someone) up (for something) f.	davet etmek
72	Deyim	have a corncob up one's ass f.	aşırı hassas olmak
73	Deyim	have a poker up one's ass f.	aşırı hassas olmak
74	Deyim	have something hung up and salted f.	bir şey/konu hakkında her şeyi bilmek
75	Deyim	have somewhere to hang up one's hat f.	başını sokacak bir yeri olmak
76	Deyim	have somewhere to hang up one's hat f.	başını sokacak bir evi olmak
77	Deyim	have a card up one's sleeve f.	başkalarının bilmediği bir kozu olmak
78	Deyim	have something hung up and salted f.	bir konuyu gayet iyi bilmek
79	Deyim	have a poker up one's ass f.	çok katı olmak
80	Deyim	have a corncob up one's ass f.	çok sert olmak
81	Deyim	have a poker up one's ass f.	çok sert olmak
82	Deyim	have a corncob up one's ass f.	çok katı olmak
83	Deyim	have had it up to here f.	canına tak etmek
84	Deyim	have something up one's sleeve f.	gizli bir kozu olmak
85	Deyim	have an ace up one's sleeve f.	gizli bir kozu olmak
86	Deyim	have a card up one's sleeve f.	gerektiğinde kullanmak üzere bir kenarda hazır kozu olmak
87	Deyim	have something up one's sleeve f.	gizli bir planı olmak
88	Deyim	have one's dander up f.	heyheyleri tepesinde olmak
89	Deyim	have a card up one's sleeve f.	gizli bir kozu olmak
90	Deyim	have one's tail up f.	iyi olmak
91	Deyim	have a hitch in one's gittie-up f.	kendini kötü hissetmek
92	Deyim	have a hitch in one's giddy-up f.	kendini kötü hissetmek
93	Deyim	have one's tail up f.	morali düzgün olmak
94	Deyim	have one's tail up f.	mutlu olmak
95	Deyim	have a hitch in one's giddy-up f.	kendini iyi hissetmemek
96	Deyim	have one's tail up f.	keyfi yerinde olmak
97	Deyim	have a hitch in one's gittie-up f.	kendini iyi hissetmemek
98	Deyim	have one's dander up f.	küplere binmek
99	Deyim	have a knees up f.	kutlama yapmak
100	Deyim	have one's tail up f.	sevinçli olmak
101	Deyim	have a knees up f.	partiyle kutlamak
102	Deyim	have one's dander up f.	sinirleri tepesine çıkmak
103	Deyim	have a knees up f.	parti yapmak
104	Deyim	have a leg up on somebody f.	(birine göre) daha avantajlı olmak
105	Deyim	have (something) up the yin-yang f.	(bir şey) boğazına kadar olmak
106	Deyim	have (something) up the yin-yang f.	(bir şey) çok fazla olmak
107	Deyim	have (something) up the yin-yang f.	(bir şey) başından aşkın/aşmış olmak
108	Deyim	have something up your sleeve f.	kimseyle paylaşmadığı bir fikri olmak
109	Deyim	have something up your sleeve f.	kendine sakladığı bir fikri olmak
110	Deyim	have (one's) monkey up f.	(birinin) tepesi atmak
111	Deyim	have (one's) monkey up f.	(birinin) ayranı kabarmak
112	Deyim	have (one's) monkey up f.	kızmak
113	Deyim	have (one's) monkey up f.	sinirlenmek
114	Deyim	have (one's) monkey up f.	küplere binmek
115	Deyim	have your monkey up f.	ayranı kabarmak
116	Deyim	have your monkey up f.	kızmak
117	Deyim	have your monkey up f.	tepesi atmak
118	Deyim	have your monkey up f.	küplere binmek
119	Deyim	have your monkey up f.	kızmak
120	Deyim	have your monkey up f.	sinirlenmek
121	Deyim	have your monkey up f.	tepesinin tası atmak
122	Deyim	have (something) up the wazoo f.	bir sürü (bir şeyi) olmak
123	Deyim	have (something) up the wazoo f.	sürüsüne bereket (bir şeyi) olmak
124	Deyim	have (something) up the wazoo f.	çok fazla (bir şeyi) olmak
125	Deyim	have (something) up the wazoo f.	aşırı miktarda (bir şeyi) olmak
126	Deyim	have/keep something up your sleeve f.	gizli bir kozu olmak
127	Deyim	have/keep something up your sleeve f.	gizli bir planı olmak
128	Deyim	have/keep something up your sleeve f.	bir şeyi koz olarak saklamak/tutmak
129	Deyim	have/keep something up your sleeve f.	bir şeyi koz olarak elinde bulundurmak
130	Deyim	have a trick up (one's) sleeve f.	gizli silahı olmak
131	Deyim	have a trick up (one's) sleeve f.	elinde bir kozu olmak
132	Deyim	have an trick up your sleeve [uk] f.	gizli silahı olmak
133	Deyim	have an trick up your sleeve [uk] f.	elinde bir kozu olmak
134	Deyim	have an ace up your sleeve [uk] f.	gizli silahı olmak
135	Deyim	have an ace up your sleeve [uk] f.	elinde bir kozu olmak
136	Deyim	have an ace up your sleeve f.	elinde kozu olmak
137	Deyim	have an ace up your sleeve f.	gizli bir kozu olmak
138	Deyim	have an ace up your sleeve f.	elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
139	Deyim	have an ace up your sleeve f.	gizli silahı olmak
140	Deyim	have a trick up your sleeve f.	elinde kozu olmak
141	Deyim	have a trick up your sleeve f.	gizli bir kozu olmak
142	Deyim	have a trick up your sleeve f.	elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
143	Deyim	have a trick up your sleeve f.	gizli silahı olmak
144	Deyim	have one up on somebody f.	birinden üstün olmak
145	Deyim	have one up on somebody f.	birinden bir adım önde olmak
146	Deyim	have one up on somebody f.	birinden avantajlı durumda olmak
147	Deyim	have one up on somebody f.	birinden önde olmak
148	Deyim	get/have the wind up f.	çok korkmak
149	Deyim	get/have the wind up f.	korkusu olmak
150	Deyim	get/have the wind up f.	ürkmek
151	Deyim	get/have the wind up f.	ödü patlamak
152	Deyim	get/have the wind up f.	korkuya kapılmak
153	Deyim	get/have the wind up (about something) [uk] f.	(bir şeyden) çok korkmak
154	Deyim	get/have the wind up (about something) [uk] f.	(bir şey) korkusu olmak
155	Deyim	get/have the wind up (about something) [uk] f.	(bir şeyden) ürkmek
156	Deyim	get/have the wind up (about something) [uk] f.	(bir şeyden) ödü patlamak
157	Deyim	get/have the wind up (about something) [uk] f.	(bir şeyle ilgili) korkuya kapılmak
158	Deyim	have (one's) head (stuck) up (one's) arse f.	kendinden başka kimseyi önemsememek
159	Deyim	have (one's) head (stuck) up (one's) arse f.	salaklık yapmak
160	Deyim	have a card up your sleeve f.	başkalarının bilmediği bir kozu olmak
161	Deyim	have a card up your sleeve f.	gerektiğinde kullanmak üzere bir kenarda hazır kozu olmak
162	Deyim	have a card up your sleeve f.	gizli bir kozu olmak
163	Deyim	have a knees-up f.	parti yapmak
164	Deyim	have a knees-up f.	partiyle kutlamak
165	Deyim	have a knees-up f.	kutlama yapmak
166	Deyim	have an ace up your sleeve f.	gizli bir silahı olmak
167	Deyim	have an ace up your sleeve f.	elinde bir kozu olmak
168	Deyim	have an ace up your sleeve f.	elinde kozu olmak
169	Deyim	have an ace up your sleeve f.	gizli bir kozu olmak
170	Deyim	have an ace up your sleeve f.	elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
171	Deyim	have a trick up your sleeve f.	gizli bir silahı olmak
172	Deyim	have a trick up your sleeve f.	elinde bir kozu olmak
173	Deyim	have a trick up your sleeve f.	elinde kozu olmak
174	Deyim	have a trick up your sleeve f.	gizli bir kozu olmak
175	Deyim	have a trick up your sleeve f.	elinde avantaj olarak kullanılacak bir şey olmak
176	Deyim	have back up f.	sinirli olmak
177	Deyim	have back up f.	öfkeli olmak
178	Deyim	have back up f.	tepesi atmış olmak
179	Deyim	have back up f.	asabi olmak
180	Deyim	have back up f.	hırçın olmak
181	Deyim	have back up f.	aksi olmak
182	Deyim	have back up f.	fevri olmak
183	Deyim	have back up f.	huysuz olmak
184	Deyim	have got a leg up on (someone) f.	(birine göre) daha avantajlı olmak
185	Deyim	have got an ace up (one's) sleeve f.	elinde kozu olmak
186	Deyim	have got an ace up (one's) sleeve f.	gizli bir kozu olmak
187	Deyim	have head up ass f.	salaklık yapmak
188	Deyim	have hung up and salted f.	her şeyi bilmek
189	Deyim	have hung up and salted f.	gayet iyi bilmek
190	Deyim	have some checking up to do f.	yapacağı bazı kontroller olmak
191	Deyim	have some checking up to do f.	yapılacak bazı kontroller olmak
192	Deyim	have the cards stacked up against (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek
193	Deyim	have the cards stacked up against (someone or something) f.	şans (birinden/bir şeyden) yana olmamak
194	Deyim	have the cards stacked up against (someone or something) f.	şans (birinin/bir şeyin) yüzüne gülmemek
195	Deyim	have the wind up (about something) [uk] f.	(bir şeyden) çok korkmak
196	Deyim	have the wind up (about something) [uk] f.	(bir şeyden) ürkmek
197	Deyim	have up sleeve f.	gizli bir planı olmak
198	Deyim	have up sleeve f.	gizli bir kozu olmak
Speaking
199	Konuşma	when you grow up and have kids you will understand me expr.	büyüyüp çocukların olduğunda beni anlarsın
200	Konuşma	I have some money saved up expr.	biraz birikmiş param var
201	Konuşma	you don't have to come up here expr.	buraya gelmek zorunda değilsin
202	Konuşma	I have some money saved up expr.	biraz birikmişim var
203	Konuşma	I have to get up in five hours expr.	beş saat sonra kalkmam gerekiyor
204	Konuşma	what you have been up to? expr.	ne yapıyordun?
205	Konuşma	what have you been up to expr.	neler yaptın
206	Konuşma	what you have been up to? expr.	neler yapıyordun?
207	Konuşma	what you have been up to? expr.	neler yapmaktasın?
208	Konuşma	I have made up my mind expr.	kararımı verdim
209	Konuşma	what have you been up to since the last time I saw you? expr.	seni son gördüğümden bu yana neler yapıyorsun?
Education
210	Eğitim	fail a course but have the right to a make-up examination f.	bütünlemeye kalmak
211	Eğitim	fail a course but have the right to a make-up f.	bütünlemeye kalmak
Slang
212	Argo	have (one's) head up (one's) ass f.	salaklık yapmak
213	Argo	have a corncob up (one's) butt [us] f.	kıçında kazık varmış/kıçına kazık girmiş gibi durmak/yürümek
214	Argo	have a corncob up (one's) butt [us] f.	kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak
215	Argo	have a corncob up (one's) butt [us] f.	kazık/baston gibi dimdik olmak
216	Argo	have a corncob up (one's) butt [us] f.	çok katı/sert (biri) olmak
217	Argo	have a corncob up (one's) butt [us] f.	(kurallarından/düşüncelerinden) ödün/taviz vermemek
218	Argo	have a corncob up (one's) butt [us] f.	örümcek kafalı olmak
219	Argo	have a corncob up (one's) butt [us] f.	kalas/kütük/kereste gibi olmak
220	Argo	have a corncob up (one's) butt [us] f.	şakadan/espriden anlamamak
221	Argo	have a poker up (one's) butt f.	kıçında kazık varmış/kıçına kazık girmiş gibi durmak/yürümek
222	Argo	have a poker up (one's) butt f.	kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak
223	Argo	have a poker up (one's) butt f.	kazık/baston gibi dimdik olmak
224	Argo	have a poker up (one's) butt f.	çok katı/sert (biri) olmak
225	Argo	have a poker up (one's) butt f.	(kurallarından/düşüncelerinden) ödün/taviz vermemek
226	Argo	have a poker up (one's) butt f.	örümcek kafalı olmak
227	Argo	have a poker up (one's) butt f.	kalas/kütük/kereste gibi olmak
228	Argo	have a poker up (one's) butt f.	şakadan/espriden anlamamak
229	Argo	have a bang-up time f.	harika zaman geçirmek
230	Argo	have your head up your arse f.	kendinden başka kimseyi önemsememek
231	Argo	have your head stuck up your arse f.	kendinden başka kimseyi önemsememek
232	Argo	have a wild hair up (one's) ass f.	çok sinirli olmak
233	Argo	have a wild hair up (one's) ass f.	çok öfkeli olmak
234	Argo	have a wild hair up (one's) ass f.	sinirden saçını başını yolmak
235	Argo	have a wild hair up (one's) ass f.	kışından/götünden solumak
236	Argo	have a wild hair up (one's) ass f.	takıntı haline getirmek
237	Argo	have a wild hair up (one's) ass f.	saplantı yapmak
238	Argo	have a wild hair up one’s ass f.	hiperaktif/enerjik olmak
239	Argo	have a wild hair up one’s ass f.	aşırı hareketli olmak
240	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	kıçında kazık varmış gibi durmak/davranmak
241	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	kıçına kazık girmiş gibi durmak/davranmak
242	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	kazık yutmuş gibi durmak/davranmak
243	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	baston yutmuş gibi durmak/davranmak
244	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak
245	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	çok sert olmak
246	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	çok katı olmak
247	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	örümcek kafalı olmak
248	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	kalas/kütük gibi olmak
249	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	kereste gibi olmak
250	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	şakadan/espriden anlamamak
251	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	asabi olmak
252	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	aksi olmak
253	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	fevri olmak
254	Argo	have a poker up (one's) arse [uk] f.	espri anlayışı olmamak
255	Argo	have a corncob up ass f.	aşırı hassas olmak
256	Argo	have a corncob up ass f.	çok katı olmak
257	Argo	have a corncob up ass f.	çok sert olmak