Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
held
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"held"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Irregular Verb
1
Irregular Verb
held
f.
hold - held
"held"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 194 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
being held
i.
tutulma
2
Genel
hand held computer
i.
el bilgisayarı
3
Genel
privately held company
i.
özel şirket
4
Genel
hand held shooting
i.
el çekimi
5
Genel
hand held camera
i.
el kamerası
6
Genel
hand held shooting
i.
elle yapılan çekim
7
Genel
hand-held mechanical pencil
i.
elle tutularak kullanılan mekanik kurşun kalem
8
Genel
long-held fears
i.
uzun süreli korkular
9
Genel
enemy-held territory
i.
düşman işgalindeki/kontrolündeki bölge
10
Genel
hand-held fan
i.
yelpaze
11
Genel
rebel-held territory
i.
isyancıların elindeki bölge
12
Genel
rebel-held territory
i.
isyancıların tuttuğu bölge
13
Genel
rebel-held territory
i.
direnişçilerin elindeki bölge
14
Genel
rebel-held territory
i.
direnişçilerin tuttuğu bölge
15
Genel
hand-held
i.
elde idare edilecek kadar küçük olan şey
16
Genel
be held
f.
tutulmak
17
Genel
be held accountable
f.
sorumlu tutulmak
18
Genel
held to
f.
bağlı kalmak
19
Genel
be held responsible
f.
mal edilmek
20
Genel
be held in esteem
f.
itibarı olmak
21
Genel
be held guilty of
f.
mal edilmek
22
Genel
held on
f.
beklemek
23
Genel
be held responsible for
f.
üzerine kalmak
24
Genel
be held captive
f.
esir tutulmak
25
Genel
be held liable
f.
sorumlu kılınmak
26
Genel
be held as a back up
f.
yedekte bulundurulmak
27
Genel
be held
f.
rağbette olmak
28
Genel
be held exempted
f.
muaf tutulmak
29
Genel
be held hostage
f.
rehin tutulmak
30
Genel
be held responsible
f.
sorumlu tutulmak
31
Genel
be held to account
f.
sorumlu tutulmak
32
Genel
be held up
f.
işi uzamak
33
Genel
be held up at the hospital
f.
hastanede işi uzamak
34
Genel
be held
f.
(yemek vb) verilmek/düzenlenmek
35
Genel
be held back a year
f.
bir yıl uzaklaştırma almak
36
Genel
be held back
f.
uzaklaştırma almak
37
Genel
to be held
f.
yapılacak
38
Genel
to be held
f.
düzenlenecek
39
Genel
be held accountable for
f.
sorumlu tutulmak
40
Genel
held up
s.
desteklenmiş
41
Genel
held in contempt
s.
hor görülen
42
Genel
held close
s.
yakında tutulmuş
43
Genel
hand-held
s.
elde taşınır
44
Genel
hand-held
s.
elle tutulan
45
Genel
hand-held
s.
elle tutularak çalıştırılan
46
Genel
commonly-held
s.
genel anlamda kabul gören
47
Genel
commonly held
s.
genel anlamda kabul gören
48
Genel
commonly held
s.
yaygın
49
Genel
commonly held
s.
ortak kabul görmüş
50
Genel
commonly-held
s.
yaygın
51
Genel
commonly-held
s.
ortak kabul görmüş
52
Genel
with his head held high
zf.
başı dik
53
Genel
with his head held high
zf.
başı yüksekte
Phrasals
54
Öbek Fiiller
held in
f.
dizginlemek
55
Öbek Fiiller
held in
f.
tutmak
56
Öbek Fiiller
held in
f.
kısıtlamak
Proverb
57
Atasözü
gravitation cannot be held responsible for people falling in love
insanların aşka düşmesinden yerçekimini sorumlu tutamazsın
58
Atasözü
watermelons cannot be held under one arm
bir koltukta iki karpuz taşınmaz
59
Atasözü
gravitation cannot be held responsible for people falling in love
insanların aşık olmasından yerçekimini sorumlu tutamazsın
Colloquial
60
Konuşma Dili
get held up
f.
gecikmek
Idioms
61
Deyim
be held under a microscope
f.
mercek altına alınmak
62
Deyim
be held up as an example
f.
örnek alınmak
63
Deyim
be held under the microscope
f.
mercek altına alınmak
64
Deyim
be held by the short hairs
f.
köşeye sıkıştırılmak
65
Deyim
be held in high esteem
f.
çok saygı duyulmak
66
Deyim
be held in high esteem
f.
el üstünde tutulmak
67
Deyim
be held in high esteem
f.
hürmet edilmek
68
Deyim
be held in high esteem
f.
takdir edilmek
69
Deyim
be held in high esteem
f.
baş tacı olmak
70
Deyim
be held in high esteem
f.
çok sevilmek
71
Deyim
be held in high regard
f.
çok saygı duyulmak
72
Deyim
be held in high regard
f.
el üstünde tutulmak
73
Deyim
be held in high regard
f.
hürmet edilmek
74
Deyim
be held in high regard
f.
takdir edilmek
75
Deyim
be held in high regard
f.
baş tacı olmak
76
Deyim
be held in high regard
f.
çok sevilmek
77
Deyim
with head held high
expr.
başı dik
78
Deyim
with (one's) head held high
expr.
başı dik
79
Deyim
with (one's) head held high
expr.
başı yukarıda
Speaking
80
Konuşma
my wife gets nervous when i'm held up
expr.
ben gecikince karım endişeleniyor
Trade/Economic
81
Ticaret/Ekonomi
securities held for trading
i.
alım-satım amaçlı menkul değerler
82
Ticaret/Ekonomi
closely-held corporation
i.
az hissedarlı şirket
83
Ticaret/Ekonomi
position held
i.
çalışılan pozisyon
84
Ticaret/Ekonomi
investments held as fixed assets
i.
duran varlıklar gibi elde tutulan yatırımlar
85
Ticaret/Ekonomi
reserve in respect of own shares held
i.
elde tutulan kendi hisselerine ait yedekler
86
Ticaret/Ekonomi
value adjustments in respect of financial assets and of investments held as current assets
i.
finansal varlıklar ve dönen varlıklar olarak elde tutulan menkul kıymetlere ilişkin değer düzeltmeleri
87
Ticaret/Ekonomi
widely-held company
i.
halka açık şirket
88
Ticaret/Ekonomi
publicly held corporation
i.
halka açık şirket
89
Ticaret/Ekonomi
publicly-held joint-stock company
i.
halka açık anonim ortaklık
90
Ticaret/Ekonomi
publicly-held company
i.
halka açık şirket
91
Ticaret/Ekonomi
publicly held company
i.
halka açık şirket
92
Ticaret/Ekonomi
publicly-held corporation
i.
halka açık anonim ortaklık
93
Ticaret/Ekonomi
fixed assets held under leasing and other similar rights
i.
kiralama ve benzeri haklar altında duran varlıklar
94
Ticaret/Ekonomi
third party goods and values held for safekeeping on consignment or for treatment
i.
konsinye veya işlenmek üzere tutulan üçüncü şahıs malları veya kıymetleri
95
Ticaret/Ekonomi
derivative financial assets held for cash flow hedges
i.
riskten korunma amaçlı türev finansal varlıklar
96
Ticaret/Ekonomi
held for sale securities
i.
satmak için elde tutulan menkul kıymetler
97
Ticaret/Ekonomi
held for resale
i.
satışa hazır mallar
98
Ticaret/Ekonomi
goods and values belonging to third parties held by the enterprise
i.
şirketin elinde bulunan üçüncü şahıslara ait mallar ve kıymetler
99
Ticaret/Ekonomi
financial asset or liability held for trading
i.
ticari amaçla bulundurulan varlık veya borç
100
Ticaret/Ekonomi
financial asset or liability held for trading
i.
ticari amaçla bulundurulan finansal varlık veya borç
101
Ticaret/Ekonomi
securities held as collateral
i.
teminata verilen menkul değerler
102
Ticaret/Ekonomi
held for trading
i.
ticaret amacıyla elde tutulanlar
103
Ticaret/Ekonomi
trading-financial asset or liability held for trading
i.
ticari amaçla elde tutulan finansal varlık veya borçlar
104
Ticaret/Ekonomi
trading financial asset or liability held for trading
i.
ticari amaçla elde tutulan finansal varlık veya borçlar alım satım amacıyla elde tutulan finansal varlık veya borçlar
105
Ticaret/Ekonomi
trading-financial asset or liability held for trading
i.
ticari amaçlı elde tutulan varlık veya borçlar
106
Ticaret/Ekonomi
securities held to maturity
i.
vadeye kadar elde tutulacak menkul değerler
107
Ticaret/Ekonomi
assets held by a long-term employee benefit fund
i.
uzun vadeli emeklilik fonlarının sahip olduğu varlıklar
108
Ticaret/Ekonomi
assets held by a long-term employee benefit fund
i.
uzun vadeli emeklilik fonları tarafından edinilen varlıklar
109
Ticaret/Ekonomi
marketable securities to be held until maturity
i.
vadeye kadar elde tutulacak diğer finansal varlıklar
110
Ticaret/Ekonomi
goods and values held on behalf of, or at risk to and for the benefit of third parties
i.
üçüncü şahısların adına ve menfaatine elde tutulan mallar ve kıymetler
111
Ticaret/Ekonomi
assets held by a long- term employee benefit fund
i.
uzun vadeli emeklilik fonlarının sahip olduğu varlıklar
112
Ticaret/Ekonomi
held-to-maturity investment
i.
vadeye kadar tutma amacıyla yapılan yatırım
113
Ticaret/Ekonomi
marketable securities to be held until maturity
i.
vadeye kadar elde tutulacak finansal varlıklar
114
Ticaret/Ekonomi
goods and values held by third parties in their name but at risk to and for the benefit of the enterprise
i.
üçüncü şahıslar tarafından elinde bulunan ancak risk ve menfaatleri şirkete ait olan mallar ve kıymetler
115
Ticaret/Ekonomi
held-to-maturity investment
i.
vadeye kadar tutulan yatırım
116
Ticaret/Ekonomi
creditors in respect of goods and values held on behalf of, or at risk to and for the benefit of third parties
i.
üçüncü şahısların adına ve menfaatine elde tutulan mallar ve kıymetlere ilişkin alacaklılar
117
Ticaret/Ekonomi
internally held public debt
i.
ülke halkının satın almış olduğu devlet tahvili, hazine bonosu vb devlet borçlanma araçları
118
Ticaret/Ekonomi
other marketable securities to be held until maturity
i.
vadeye kadar elde tutulacak diğer finansal varlıklar
119
Ticaret/Ekonomi
held for resale
i.
yeniden satım amacıyla elde tutulanlar
120
Ticaret/Ekonomi
assets held abroad
i.
yurt dışında tutulan varlıklar
121
Ticaret/Ekonomi
closely held corporation
i.
az hissedarlı şirket
122
Ticaret/Ekonomi
privately held corporation
i.
özel şirket
123
Ticaret/Ekonomi
closely-held
s.
az hissedarlı
124
Ticaret/Ekonomi
held for trading
s.
ticari amaçla bulundurulan
125
Ticaret/Ekonomi
closely held
s.
az hissedarlı
Law
126
Hukuk
not sane and cannot be held responsible for his actions
i.
farik mümeyyiz olmama
127
Hukuk
not sane and cannot be held responsible for his actions
i.
farik ve mümeyyiz olmama
128
Hukuk
action to return unlawfully held possessions
i.
haksız olarak alınan bir menkulün iadesi davası
129
Hukuk
information held by public authorities
i.
kamu kuruluşlarının elindeki bilgiler
130
Hukuk
information held by public authoritites
i.
kamu kuruluşlarının elindeki bilgiler
Insurance
131
Sigortacılık
be held covered
f.
teminat altında tutulmak
132
Sigortacılık
held covered at rate to be agreed
s.
kararlaştırılacak fiyatla teminat altında
Technical
133
Teknik
electrostatic hand-held spraying equipment
i.
elle tutulan elektrostatik püskürtme teçhizatı
134
Teknik
front and rear hand-guards of portable hand-held combustion engine chain-saw
i.
elle tutulan içten yanmalı motorlu zincirli testerenin ön ve arka el koruyucuları
135
Teknik
hand-held current clamps
i.
elle taşınan akım maşaları
136
Teknik
hand-held motor operated tools
i.
elde kullanılan motorlu aletler
137
Teknik
hand-held non-electric power tool
i.
elektriksiz güç ile tahrik edilen el aleti
138
Teknik
hand-held sparkler
i.
elle tutulan kıvılcım başlatıcı
139
Teknik
hand-held electric motor operated tool
i.
elektrik motoruyla çalıştırılan el aleti
140
Teknik
the vibration occurring at the handles of hand-held power driven impact drills
i.
elle tutmalı motorlu darbeli matkapların tutamaklarındaki titreşim
141
Teknik
electrostatic hand-held spraying equipment
i.
elle kullanılan elektrostatik püskürtme ekipmanı
142
Teknik
hand-held radio
i.
el telsizi
143
Teknik
hand-held spraying equipment
i.
elle kullanılan püskürtme ekipmanı
144
Teknik
hand-held portable power tools
i.
elle tutulan taşınabilir motorlu aletler
145
Teknik
hand-held lawn trimmer
i.
elle tutulan çim makası
146
Teknik
hand-held electric motor operated tool
i.
elektrik motorlu el aleti
147
Teknik
safety of hand-held tools
i.
el aletlerinin güvenliği
148
Teknik
hand-held computer
i.
el bilgisayarı
149
Teknik
non-hand-held sparkler
i.
elle tutulmayan kıvılcım başlatıcı
150
Teknik
hand-held non-electric power tool
i.
elektriksiz güç ile çalıştırılan el aleti
151
Teknik
hand-held battery
i.
elde taşınan batarya
152
Teknik
hand-held machinery
i.
elde tutulan makineler
153
Teknik
hand-held non-electric power tools
i.
elektriksiz güçle tahrik edilen el aletleri
154
Teknik
held water
i.
kapiler su
155
Teknik
hand-held scale
i.
seyyar manav terazisi
156
Teknik
hand-held chainsaw
i.
zincirli el testeresi
157
Teknik
hand-held
s.
elde kullanılır
158
Teknik
hand-held
s.
elle/elde taşınır
159
Teknik
hand-held
s.
elde taşınan
160
Teknik
hand-held
s.
elde kullanılan
161
Teknik
hand-held
s.
portatif
162
Teknik
hand-held
s.
taşınabilir
Computer
163
Bilgisayar
positions held
i.
bulunduğu konumlar
164
Bilgisayar
hand-held
i.
el bilgisayarı
165
Bilgisayar
hand-held microcomputer
i.
el mikrobilgisayarı
166
Bilgisayar
queue held
expr.
kuyruk durmuş
167
Bilgisayar
held in queue
expr.
kuyrukta bekletiliyor
Informatics
168
Bilişim
hand-held computer
i.
avuç bilgisayarı
169
Bilişim
hand-held computer
i.
cep bilgisayarı
170
Bilişim
hand-held scanner
i.
el tarayıcısı
171
Bilişim
hand-held
s.
elde tutulan
172
Bilişim
hand-held
s.
taşınabilir
Electric
173
Elektrik
hand-held probe assemblies
i.
elle taşınan prop tertibatı
Mechanic
174
Mekanik
mechanically held sintered carbide tips
i.
mekanik sıkmalı sinterlenmiş karbür uçlar
Construction
175
İnşaat
multipurpose manually operated hand-held crane
i.
elle çalıştırılan vinç
Woodworking
176
Ağaç İşleri
hand-held chainsaws
i.
zincirli el testeresi
Automotive
177
Otomotiv
hand-held portable power tools
i.
elle tutulan taşınabilir motorlu aletler
Aeronautic
178
Havacılık
hand-held metal detector operator
i.
el tipi metal arama dedektörü operatörü
Medical
179
Medikal
hand held immunochromatographic assay
i.
elde taşınabilen immünokromatografik test
180
Medikal
hand-held probe doppler foetal heartbeat detector
i.
el problu doppler fetüs kalpatışı detektörü
181
Medikal
hand-held immunochromatographic assay
i.
elde taşınabilen immünokromatografik test
Gastronomy
182
Mutfak
hand held coffee mill
i.
kahve değirmeni
Physics
183
Fizik
held together by gravity
s.
kütle çekimi tarafından bir arada tutulan
Marine Biology
184
Deniz Biyolojisi
hand-held scale
i.
el terazisi
185
Deniz Biyolojisi
held water
i.
siya
Social Sciences
186
Sosyal Bilimler
widely-held middle-class values
i.
geniş şekilde benimsenen orta-sınıf değerleri
Environment
187
Çevre
hand-held contamination monitor
i.
elde taşınan kirlenme ölçeri
Military
188
Askeri
hand-held metal detector
i.
el metal detektörü
189
Askeri
all purpose hand held weapon
i.
elde taşınan genel maksat silahı
Sport
190
Spor
arms held forward-upward
i.
kolların ön ve yukarıda tutulması
Basketball
191
Basketbol
held ball
i.
iki rakibin aynı anda dokunup paylaşamadığı top
192
Basketbol
held ball
i.
iki rakibin aynı anda topa dokunup topu paylaşamadığı ve hava atışıyla sonuçlanan bir durum
Volleyball
193
Voleybol
held ball
i.
tutulmuş top
Photography
194
Fotoğrafçılık
hand-held
s.
elde tutulan (film kamerası)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of held
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy