Geçmiş

dizginlemek

"dizginlemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	dizginlemek	restrain f.
2	Yaygın Kullanım	dizginlemek	rein in f.
General
3	Genel	dizginlemek	curb f.
4	Genel	dizginlemek	sober f.
5	Genel	dizginlemek	keep a tight rein on f.
6	Genel	dizginlemek	rein back f.
7	Genel	dizginlemek	rule f.
8	Genel	dizginlemek	inhibit f.
9	Genel	dizginlemek	bridle f.
10	Genel	dizginlemek	harness f.
11	Genel	dizginlemek	control f.
12	Genel	dizginlemek	rein f.
13	Genel	dizginlemek	chasten f.
14	Genel	dizginlemek	trammel f.
15	Genel	dizginlemek	leash f.
16	Genel	dizginlemek	halter f.
17	Genel	dizginlemek	hold up f.
18	Genel	dizginlemek	hold down f.
19	Genel	dizginlemek	hold up f.
20	Genel	dizginlemek	revoke [obsolete] f.
21	Genel	dizginlemek	damp f.
22	Genel	dizginlemek	overslow f.
23	Genel	dizginlemek	sneb [dialect] [uk] f.
24	Genel	dizginlemek	snib [dialect] [uk] f.
25	Genel	dizginlemek	snub f.
26	Genel	dizginlemek	stifle f.
Phrasals
27	Öbek Fiiller	dizginlemek	held in f.
28	Öbek Fiiller	dizginlemek	tie down f.
29	Öbek Fiiller	dizginlemek	keep down f.
30	Öbek Fiiller	dizginlemek	hold up f.
31	Öbek Fiiller	dizginlemek	choke down f.
32	Öbek Fiiller	dizginlemek	choke off f.
33	Öbek Fiiller	dizginlemek	choke back f.
34	Öbek Fiiller	dizginlemek	squash down f.
35	Öbek Fiiller	dizginlemek	pull in f.
36	Öbek Fiiller	dizginlemek	rein back on f.
Idioms
37	Deyim	dizginlemek	draw in the reins f.
38	Deyim	dizginlemek	cool (one's) jets f.
39	Deyim	dizginlemek	cramp someone's style f.
40	Deyim	dizginlemek	rein back on someone f.
Sport
41	Spor	dizginlemek	longe f.
Archaic
42	Eski Kullanım	dizginlemek	refrain f.
43	Eski Kullanım	dizginlemek	compesce f.
44	Eski Kullanım	dizginlemek	cohibit f.

"dizginlemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(at) dizginlemek	bridle f.
2	Genel	at dizginlemek	draw rein f.
3	Genel	at dizginlemek	rein in f.
4	Genel	(öfkesini) dizginlemek	tame f.
Phrasals
5	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyle) dizginlemek	temper (something) with (something) f.
6	Öbek Fiiller	(bir şey yapmamak için) kendini dizginlemek	chomp down on (something) f.
7	Öbek Fiiller	(bir şeyi) dizginlemek	rein back on (something) f.
Idioms
8	Deyim	at dizginlemek	draw in the reins f.
9	Deyim	bir şeyi dizginlemek/denetim altına almak	put a tighter leash on something f.
10	Deyim	birini dizginlemek	keep someone in line f.
11	Deyim	(birini/bir şeyi) dizginlemek	have a tight rein on (someone or something) f.
12	Deyim	(birini/bir şeyi) dizginlemek	hold (someone or something) in check f.
13	Deyim	(birini) dizginlemek	keep (one) in line f.
14	Deyim	(birini/bir şeyi) dizginlemek	keep (someone or something) in check f.
15	Deyim	(birini/bir şeyi) dizginlemek	keep a tight grip on (someone or something) f.
16	Deyim	birini frenlemek/dizginlemek/engellemek	put on the clamps f.
17	Deyim	(birini/bir şeyi) frenlemek/dizginlemek/engellemek	put the clamps on (someone or something) f.
18	Deyim	birini dizginlemek	stay someone's hand f.
19	Deyim	birini dizginlemek	stay somebody's hand f.
Trade/Economic
20	Ticaret/Ekonomi	devletin enflasyonu dizginlemek amacıyla uyguladığı, kamu harcamaları için gerekenden fazla menkul kıymet satma politikası	overfunding [uk] i.
21	Ticaret/Ekonomi	enflasyonu dizginlemek	curb inflation f.
Slang
22	Argo	birini frenlemek/dizginlemek/engellemek	put the clamps on f.
23	Argo	birini frenlemek/dizginlemek/engellemek	put the clamps on someone f.
24	Argo	heyecanını dizginlemek	cream (one's) jeans f.
25	Argo	heyecanını dizginlemek	cream in (one's) jeans f.