curb - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

curb

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"curb" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 66 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
curb f. zaptetmek
curb f. gemlemek
General
curb i. gem zinciri
curb i. engel
curb i. gem
curb i. kaldırım kenarı
curb i. suluk
curb i. fren
curb i. mani
curb i. kaldırımın kenar taşı
curb i. bordür
curb i. bordur
curb i. kaldırım taşı
curb i. zaptetme
curb i. kontrol
curb i. bordür taşları
curb i. kaldırım kenar taşı
curb i. bordür (yol kenarındaki)
curb i. yaya kaldırımının kenar taşı
curb i. sokak pazarı
curb f. dizginlemek
curb f. yenmek
curb f. öfkesini yenmek
curb f. frenlemek
curb f. zapt etmek
curb f. durdurmak
curb f. tutmak
curb f. ata gem vurmak
curb f. gem vurmak
curb f. gemlemek
curb f. hiddetini tutmak
curb f. hakim olmak
curb f. kontrol altına almak
curb f. engellemek
curb f. uzak tutmak
curb f. kaldırım taşı döşemek
curb f. sakınmak
curb f. uzak durmak
curb f. (köpeği) kaka yapmaya götürmek
Trade/Economic
curb i. amerikan menkul kıymetler borsası
curb i. köşebaşı piyasası
Technical
curb i. bordur
curb i. kaldırım taşı
curb i. kenar taşı
curb i. türbin çarkı kasası
curb i. suyu yönlendiren eğimli kılavuz
curb i. mansart çatıda ana etek
curb i. açıklık etrafındaki dairesel çerçeve veya plaka
Telecom
curb f. (telgraf sinyallerini) hızı artırarak kısaltıp keskinleştirmek
curb s. engellenmiş telgraf sinyalleri göndermede kullanılan
curb s. engellenmiş telgraf sinyali göndermeyle ilgili
Construction
curb i. beton blok kalıplama beşiği
curb i. üzerine tuğla örgüsü yapılan düz halka
curb i. mansart çatılarda alçak eğim
curb i. tuğla basamakta kereste burun
Woodworking
curb i. çatı aşığı levhası
Automotive
curb i. bordür
Traffic
curb i. bordür
curb i. bordur
curb i. yaya kaldırımının kenar taşı
curb f. kaldırım kenarına doğru sürerek tekerleklere zarar vermek
Chemistry
curb i. sülfürik asit üretilen odanın duvarları
Military
curb i. barut değirmeninin tabanındaki demir çerçeve
Archaic
curb f. bükülmek
curb f. eğilmek
Engineering
curb i. keson dibindeki kesici kenar

"curb" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 124 sonuç

İngilizce Türkçe
General
curb parking i. yol yanı parkı
curb roof i. iki yanı çifte meyilli çatı
cutting curb i. çarık
shower curb i. duş bordürü
curb ramp [uk] i. kaldırım rampası
curb cut [us] i. kaldırım rampası
curb service i. özellikle kaldırım kenarındaki park yerlerinde otomobil içinde oturanlara verilen hizmet
curb service i. özel hizmet
curb service i. lütuf
pull to the curb f. kenara çekmek
curb the speed f. hız düşürmek
Colloquial
step off the curb f. ölmek
step off the curb f. mortoyu çekmek
step off the curb f. tahtalı köyü boylamak
step off the curb f. mevta olmak
step off the curb f. cartayı çekmek
curb your enthusiasm till next time expr. hevesini başka sefere sakla
curb your enthusiasm expr. hevesini dizginle
Idioms
pull away from the curb f. hareket etmek
get kicked to the curb f. postalanmak
get kicked to the curb f. paketlenmek
get kicked to the curb f. kovulmak
get kicked to the curb f. kıçına tekmeyi yemek
get kicked to the curb f. kapının önüne koyulmak
get kicked to the curb f. kapı dışarı edilmek
get kicked to the curb f. atılmak
kick (someone or something) to the curb f. (birini/bir şeyi) postalamak/paketlemek
kick (someone or something) to the curb f. (birinden/bir şeyden) kurtulmak
kick (someone or something) to the curb f. (birinin/bir şeyin) kıçına tekmeyi vurmak/basmak
kick (someone or something) to the curb f. (birini/bir şeyi) kapının önüne koymak
kick (someone or something) to the curb f. (birine/bir şeye) yol vermek
kick (someone or something) to the curb f. (birini/bir şeyi) kovmak/atmak
kick (someone or something) to the curb f. (birini/bir şeyi) bırakmak
kick (someone or something) to the curb f. (birini/bir şeyi) kapı dışarı etmek
kick (someone or something) to the curb f. (birini/bir şeyi) bir köşeye atmak
kick (someone or something) to the curb f. (birini/bir şeyi) gözden çıkarmak
kick (someone or something) to the curb f. (birini/bir şeyi) terk etmek
be kicked to the curb f. paketlenmek
be kicked to the curb f. postalanmak
be kicked to the curb f. kıçına tekmeyi yemek
be kicked to the curb f. kapının önüne koyulmak
be kicked to the curb f. gönderilmek
be kicked to the curb f. yol verilmek
be kicked to the curb f. kovulmak
be kicked to the curb f. atılmak
be kicked to the curb f. kapı dışarı edilmek
Speaking
curb your desires until next time expr. hevesini başka sefere sakla
Trade/Economic
curb market i. köşebaşı piyasası
curb market i. new york borsasından bağımsız çalışan hisse senedi piyasası
curb market i. new york borsasında işlem görmeyen hisse senetlerinin alınıp satıldığı piyasa
new york curb exchange i. new york menkul kıymetler borsası
curb market price i. serbest piyasa fiyatı
curb stocks i. serbestçe alınıp satılan menkul değerler
curb inflation f. enflasyonu dizginlemek
Law
curb crawling i. yol kenarında bekleyen hayat kadınlarına arabası ile yavaşlayıp ilişki teklifinde bulunma
Politics
curb fraudulent practice i. engelleyici hileli uygulama
Technical
curb weight i. araç ağırlığı
curb line i. bordur hattı
vertical curb i. dik bordur
flush curb i. eşdüzey bordür
sloped curb i. eğik bordür
curb window i. kapı camı paneli
vertical curb i. kaldırımtaşı
well curb i. kuyu bileziği
safety curb i. yaya kaldırımı (köprüde)
rounded curb i. yuvarlatılmış kaldırım taşı
rounded curb i. yuvarlatılmış bordür
curb plate i. açıklık etrafındaki dairesel çerçeve veya plaka
curb [uk] i. şöminelerde büyük süs parmaklığı
curb pins i. regülatörde denge yayını durduran pinler
Computer
fiber to the curb i. sokağa kadar optik lif
Telecom
fiber to the curb i. kaldırıma kadar lif
fiber to the curb i. kaldırıma kadar fiber
fiber to the curb i. sokağa kadar lif
Architecture
deck curb i. çatı terasını destekleyen bordür
Construction
concrete curb i. beton bordur taşı
concrete curb i. beton kıyı taşı
curb appeal i. çekici ev planı
curb roof i. kırık çatı
curb stone i. kenar taşı
curb roof i. mansart
curb joint i. mansart çatı eğim arakesidi
fiber to the curb i. sokağa kadar optik lif
stone curb i. taş kenar
curb rail i. taban kirişi
stone curb i. taş bordur
Automotive
colored curb i. boyalı kaldırım
rollover curb i. eğimli bordür
curb-to-curb turning circle i. iki kaldırım arası dönüş mesafesi
red curb i. kırmızı kaldırım
green curb i. yeşil kaldırım
vehicle curb weight i. yüksüz araç ağırlığı
curb weight i. yüksüz araç ağırlığı
Traffic
curb stone i. kenar taşı
curb parking i. yolyanı park yeri
curb parking i. yol yanı parkı
Railway
ballast curb i. balast tutucu
Breeding
curb bit i. zincirli veya kayışlı at gemi
Slang
a curb-crawler (us) i. caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam
curb-crawler i. arabayla tur atıp fahişe arayan kimse
kick to the curb f. birinden/bir şeyden kurtulmak
kick to the curb f. birisini paketlemek/postalamak
kick someone to the curb f. birisini paketlemek/postalamak
kick someone to the curb f. birinden/bir şeyden kurtulmak
kick someone to the curb f. kıçına tekmeyi vurmak
kick someone to the curb f. kapının önüne koymak
kick to the curb f. kıçına tekmeyi vurmak
kick to the curb f. kapının önüne koymak
shot to the curb f. yol verilmiş
shot to the curb f. kapı önünde konmuş
shot to the curb f. sepetlenmiş
shot to the curb f. kovulmuş
shot to the curb f. mahvolmuş
shot to the curb f. dağılmış
shot to the curb f. bozulmuş
shot to the curb f. (iş) yatmış
shot to the curb f. berbat
shot to the curb s. perişan
shot to the curb s. parasız pulsuz
shot to the curb s. sefil
shot to the curb s. çulsuz
shot to the curb s. dipte
shot to the curb s. beş parasız
shot to the curb s. gidecek yeri olmayan