Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Geçmiş
karşı korumak
"karşı korumak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
karşı korumak
protect against
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
karşı korumak
indemnify against
f.
"karşı korumak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
savaş zamanında kenti hava saldırılarına karşı korumak için geceleri ışıkların kısıtlı kullanılması
dim-out
i.
2
Genel
karşı ateşe karşı korumak
cover
f.
3
Genel
(binayı) soğuğa karşı korumak
weatherise
f.
4
Genel
(binayı) soğuğa karşı korumak
weatherize
f.
5
Genel
-e karşı korumak
safeguard against
f.
6
Genel
şahısları elektrik çarpmasına karşı korumak
protect the persons from electric shocks
f.
7
Genel
(işgal veya istilaya karşı) korumak
wear [uk]
f.
8
Genel
(araziyi veya avı) ağlı kaçak avcılara karşı korumak için engel yerleştirmek
bush
f.
Phrasals
9
Öbek Fiiller
bir şeyi bir riske karşı korumak
hedge something against something
f.
10
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı korumak
guard someone against something
f.
11
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı korumak
protect someone against something
f.
12
Öbek Fiiller
birini bir şeye karşı korumak
preserve someone against something
f.
13
Öbek Fiiller
-e karşı korumak/izole etmek
insulate someone against something
f.
14
Öbek Fiiller
(bir şeye karşı) korumak
fend against (something)
f.
15
Öbek Fiiller
bir şeye karşı korumak
fend against
f.
16
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şeye) karşı korumak
indemnify (someone or something) against (something)
f.
17
Öbek Fiiller
birini ya da bir şeyi bir şeye karşı korumak
indemnify someone or something against something
f.
18
Öbek Fiiller
(birine ya da bir şeye) karşı korumak
secure against (someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
(birine, bir şeye ya da bir hayvana) karşı korumak
secure something against (someone, something, or an animal)
f.
20
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı korumak
defend (someone or something) against (someone or something)
f.
21
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
defend against
f.
22
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı korumak
guard (someone or something) from (someone or something)
f.
23
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
hedge against
f.
24
Öbek Fiiller
bir riske karşı korumak
hedge against something
f.
25
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı korumak
insulate (someone or something) against (someone or something)
f.
26
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
insulate against
f.
27
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeye) karşı korumak
preserve (someone or something) against (something)
f.
28
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeye) karşı korumak
preserve (someone or something) from (something)
f.
29
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
preserve against
f.
30
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
preserve from
f.
31
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini birine/bir şeye) karşı korumak
protect (someone, something, or oneself) from (someone or something)
f.
32
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı korumak
protect against (someone or something)
f.
33
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı korumak
provide against (something)
f.
34
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı korumak
provide for (something)
f.
35
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı korumak
safeguard against (someone or something)
f.
36
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
secure against
f.
Idioms
37
Deyim
kendini diğerlerine karşı korumak
fight one's corner
f.
38
Deyim
(bir tehlikeye vb karşı) sükunetini korumak
keep one's wits about one
f.
39
Deyim
(bir tehlikeye vb karşı) sükunetini korumak
have one's wits about one
f.
40
Deyim
kendini yukardan gelen bir tehlikeye karşı sakınmak/korumak
stand from under [dated]
f.
41
Deyim
(birine) karşı avantajını korumak
stay one jump ahead
f.
42
Deyim
(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumunu hep korumak
be one jump ahead (of somebody/something)
f.
43
Deyim
(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumunu hep korumak
stay one jump ahead (of somebody/something)
f.
44
Deyim
(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumunu korumak
be one jump ahead (of somebody/something)
f.
45
Deyim
(birine/bir şeye) karşı üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak
be one jump ahead (of somebody/something)
f.
46
Deyim
(birine/bir şeye) karşı avantajlı durumunu korumak
stay one jump ahead (of somebody/something)
f.
47
Deyim
(birine/bir şeye) karşı üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak
stay one jump ahead (of somebody/something)
f.
48
Deyim
(birine/bir şeye) karşı sadakatini korumak/sözünü tutmak
keep faith with (someone or something)
f.
49
Deyim
(birine karşı) soğukkanlılığını korumak
keep your temper (with somebody)
f.
Trade/Economic
50
Ticaret/Ekonomi
yerli sanayiyi yabancı rekabete karşı korumak için ithalatta vergi veya kota uygulanması
trade protection
i.
51
Ticaret/Ekonomi
yerli sanayiyi yabancı rekabete karşı korumak için ithalatta vergi veya kota uygulanması
protection
i.
52
Ticaret/Ekonomi
mali kayba karşı kendini korumak
hedge
f.
Industry
53
Sanayi
işçilerin işverenlerine karşı sahip oldukları hakları korumak amacıyla kurulduğu iddia edilen gizli bir örgüt
knights of labor
i.
Technical
54
Teknik
aktarmasız kondüktörü aşınmaya ve kısa devreye karşı korumak için yerleştirilen yalıtım manşonu
bouche
i.
55
Teknik
güneş ışığına karşı korumak gölgelemek
shade
f.
56
Teknik
manyetik mayınlara karşı korumak amacıyla gemi ya da tank gibi araçların çevresindeki manyetik alanı nötrleştirmek
degauss
f.
57
Teknik
arızaya, kırılmaya ve diğer kazalara karşı korumak
safety
f.
58
Teknik
(çatının çeşitli bölümlerini) sac levha gibi malzemelerle kaplayarak yağmura karşı korumak
flash
f.
Electric
59
Elektrik
şoka karşı korumak
buffer
f.
Construction
60
İnşaat
(kapı, pencere) cereyana karşı korumak
draughtproof
f.
61
İnşaat
karşı duvarla korumak
countermure
f.
Marine
62
Denizcilik
mürettebatı ve tekne parçalarını hava koşullarına karşı korumak için kullanılan branda bezi
weathercloth
i.
63
Denizcilik
gemi façasını yosun ve kurt oluşuma karşı korumak için yapılan özel kaplama
boot topping
i.
64
Denizcilik
gemiyi buza karşı korumak için yanlarına takılan halat çerçevesi
bowgrace
i.
Petrol
65
Petrol
petrol kuyusu teçhizatını buzdağlarına karşı korumak için denizin dibinde yapılan keşif
glory hole
i.
Agriculture
66
Tarım
sebzeleri donmaya karşı korumak için toprakta açılan çukur
bury
i.
Military
67
Askeri
yapıyı düşmanın doğrudan ateşine karşı korumak için diğer yapılardan açılan ateşlerle savunma
flank defense
i.
Engineering
68
Engineering
altta yatan toprağı su erozyonuna karşı korumak için kullanılan beton vb. zemin kaplaması
apron
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of karşı korumak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy