kışkırtıcı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kışkırtıcı



"kışkırtıcı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kışkırtıcı agitator i.
kışkırtıcı instigator i.
kışkırtıcı inciting s.
kışkırtıcı provocative s.
General
kışkırtıcı fomenter i.
kışkırtıcı demagogue i.
kışkırtıcı inciter i.
kışkırtıcı abettor i.
kışkırtıcı provocateur i.
kışkırtıcı stumper i.
kışkırtıcı demagog i.
kışkırtıcı plotter i.
kışkırtıcı factionist i.
kışkırtıcı provoker i.
kışkırtıcı adjutator [obsolete] i.
kışkırtıcı boutefeu [obsolete] i.
kışkırtıcı incensor i.
kışkırtıcı provocating s.
kışkırtıcı inflammatory s.
kışkırtıcı incendiary s.
kışkırtıcı instigating s.
kışkırtıcı factious s.
kışkırtıcı thought-provoking s.
kışkırtıcı seditious s.
kışkırtıcı commoving s.
kışkırtıcı coat-trailing s.
kışkırtıcı rabble-rousing s.
kışkırtıcı enticing s.
kışkırtıcı tantalising s.
kışkırtıcı tempting s.
kışkırtıcı tantalizing s.
kışkırtıcı agaçant s.
kışkırtıcı teasing s.
kışkırtıcı bold s.
kışkırtıcı mouthwatering s.
kışkırtıcı moving s.
kışkırtıcı moving s.
kışkırtıcı deviling s.
kışkırtıcı incendious [obsolete] s.
kışkırtıcı incensive s.
kışkırtıcı incitative s.
kışkırtıcı salty s.
kışkırtıcı seducive s.
kışkırtıcı provocatory s.
kışkırtıcı provoking s.
Idioms
kışkırtıcı on the prod [old-fashioned] [us] expr.
Law
kışkırtıcı provoker i.
Modern Slang
kışkırtıcı agitant i.

"kışkırtıcı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hükümete karşı kışkırtıcı yazı, konuşma, eylem sedition i.
kışkırtıcı ajan agent provocateur i.
kışkırtıcı kişi inspirer i.
kışkırtıcı kişi galvanizer i.
kışkırtıcı kişi galvaniser i.
kışkırtıcı söz/laf/açıklama inflammatory remark i.
kışkırtıcı vaat tantalizing promise i.
kışkırtıcı ve tansiyonu yükselten davranış provocative and escalatory behaviour i.
kışkırtıcı kimse firebrand i.
kışkırtıcı olma temptingness i.
kışkırtıcı şey thorn i.
kışkırtıcı şey tinder i.
kışkırtıcı yorum provocative comment i.
kışkırtıcı yorum incendiary comment i.
kışkırtıcı şey impulsor i.
çok kışkırtıcı şey devil i.
kışkırtıcı kimse incenser i.
kışkırtıcı kimse sower i.
kışkırtıcı kimse stirrer up i.
iğneleyici veya kışkırtıcı bir yazı yazmak pepper f.
kışkırtıcı olmayan unprovocative s.
kışkırtıcı olmayan unprovoking s.
cinsel olarak kışkırtıcı incendiary s.
iltihabı kışkırtıcı inflammative s.
kışkırtıcı bir şekilde seditiously zf.
kışkırtıcı bir biçimde provocatively zf.
kışkırtıcı bir şekilde factiously zf.
kışkırtıcı bir biçimde inflammatorily zf.
kışkırtıcı biçimde seductively zf.
kışkırtıcı bir şekilde incitingly zf.
Colloquial
kışkırtıcı bilgiler yayma fan dance i.
kışkırtıcı kadın mink i.
kışkırtıcı kadın fly mink i.
Idioms
kışkırtıcı sözler fighting talk it out i.
(bir şeyin arkasındaki) kışkırtıcı güç/unsur the driving force (behind something) i.
(bir şeyin) arkasındaki kışkırtıcı güç/unsur driving force behind (something) i.
kışkırtıcı sözler fighting words i.
(birinin/bir şeyin arkasında) kışkırtıcı güç/unsur olmak serve as the driving force (behind someone or something) f.
kışkırtıcı güç/unsur olmak serve as the driving force f.
kışkırtıcı olmak be like a red flag to a bull f.
kışkırtıcı/tahrik edici olmak be like a red rag to a bull f.
Politics
kışkırtıcı propaganda agitpropist i.
kışkırtıcı dil ya da söylem red meat rhetoric i.
kışkırtıcı propaganda agitprop i.
Media
kışkırtıcı yorum hot take i.
Informatics
kışkırtıcı ileti flame mail i.
Slang
kışkırtıcı/tahrik edici dedikodu hot tea i.
özellikle internette kışkırtıcı, tartışmalı veya ofansif şeyler yaparak veya söyleyerek havalı olmaya çalışan kişileri tanımlamak için kullanılan ifade edgelord i.