Geçmiş

muhalefet

"muhalefet" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	muhalefet	opposition i.
General
2	Genel	muhalefet	defiance i.
3	Genel	muhalefet	contrariety i.
4	Genel	muhalefet	hostility i.
5	Genel	muhalefet	dissidence i.
6	Genel	muhalefet	dissent i.
7	Genel	muhalefet	adverseness i.
8	Genel	muhalefet	disaffection i.
9	Genel	muhalefet	dissension i.
10	Genel	muhalefet	discrepancy i.
11	Genel	muhalefet	rivalry i.
12	Genel	muhalefet	pushback i.
13	Genel	muhalefet	reluctance [obsolete] i.
14	Genel	muhalefet	reluctation [obsolete] i.
15	Genel	muhalefet	thwart i.
16	Genel	muhalefet	antagony [obsolete] i.
17	Genel	muhalefet	gainstand [dialect] [scotland] i.
18	Genel	muhalefet	obstacle [obsolete] i.
19	Genel	muhalefet	obstancy [obsolete] i.
20	Genel	muhalefet	opponency i.
21	Genel	muhalefet	oppugnation i.
22	Genel	muhalefet	overthwart [obsolete] i.
23	Genel	muhalefet	impugnation [obsolete] i.
24	Genel	muhalefet	dissonance i.
25	Genel	muhalefet	dissonancy i.
26	Genel	muhalefet	polemy i.
27	Genel	muhalefet	flak i.
28	Genel	muhalefet	oppositional s.
29	Genel	muhalefet	contrary s.
30	Genel	muhalefet	adverse s.
Colloquial
31	Konuşma Dili	muhalefet	oppo i.
Law
32	Hukuk	muhalefet	opposition i.
33	Hukuk	muhalefet	opposition i.
Politics
34	Siyasal	muhalefet	disaffection i.
35	Siyasal	muhalefet	opposition i.
36	Siyasal	muhalefet	opposing party i.
37	Siyasal	muhalefet	transgression i.
Archaic
38	Eski Kullanım	muhalefet	opposal i.

"muhalefet" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 124 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	hükümete muhalefet	disaffection i.
2	Genel	muhalefet kabinesi	shadow cabinet i.
3	Genel	muhalefet şerhi	dissenting opinions i.
4	Genel	muhalefet partisi	the opposition party i.
5	Genel	karşılıklı muhalefet	mutual opposition i.
6	Genel	muhalefet kampanyası	opposition campaign i.
7	Genel	muhalefet eden	opposer i.
8	Genel	kanuna muhalefet	opposition to law i.
9	Genel	sert muhalefet	strong opposition i.
10	Genel	güçlü muhalefet	strong objection i.
11	Genel	yersiz muhalefet eden kimse	caviler i.
12	Genel	yersiz muhalefet eden kimse	caviller i.
13	Genel	ortası olmayan muhalefet	ungradable opposition i.
14	Genel	bağırarak söz kesip muhalefet etme	barracking i.
15	Genel	derecelendirilebilir muhalefet	gradable opposition i.
16	Genel	muhalefet edilebilir olma	opposability i.
17	Genel	toplumsal muhalefet	public opposition i.
18	Genel	fikre muhalefet eden kimse	contradicter i.
19	Genel	fikre muhalefet eden kimse	contradictor i.
20	Genel	ortak muhalefet	corivalry i.
21	Genel	susturmak (muhalefet vb'ni)	squelch f.
22	Genel	bastırmak (muhalefet vb'ni)	squelch f.
23	Genel	muhalefet yapmak	oppose f.
24	Genel	muhalefet etmek	oppose f.
25	Genel	muhalefet etmek	set one's face against f.
26	Genel	tekrar muhalefet etmek	reoppose f.
27	Genel	muhalefet şerhi koymak	report a minute of dissent f.
28	Genel	muhalefet şerhi koymak	lodge a statement of opposition f.
29	Genel	muhalefet yürütmek	oppose f.
30	Genel	muhalefet etmek	make opposition f.
31	Genel	kanuna muhalefet etmek	contravene the law f.
32	Genel	kanuna muhalefet etmek	oppose the law f.
33	Genel	muhalefet etmek	repugnate f.
34	Genel	muhalefet etmek	challenge f.
35	Genel	muhalefet etmek	refragate f.
36	Genel	muhalefet etmek	traverse f.
37	Genel	muhalefet tarafından ortaya çıkarılan ajan	blow f.
38	Genel	muhalefet etmek	pitch f.
39	Genel	muhalefete muhalefet olmak	oppose the opposition f.
40	Genel	muhalefete muhalefet etmek	oppose the opposition f.
41	Genel	sert bir şekilde muhalefet etmek	oppose strongly f.
42	Genel	sert bir şekilde muhalefet etmek	strongly oppose f.
43	Genel	muhalefet yapmak	square [obsolete] f.
44	Genel	nedensiz yere muhalefet eden	bloody-minded s.
45	Genel	muhalefet eden	dissenting s.
46	Genel	gereksiz muhalefet eden	cavilous s.
47	Genel	faal olarak muhalefet eden	opposing s.
48	Genel	muhalefet arz eden	opposing s.
49	Genel	muhalefet ile ilişkili	oppositional s.
50	Genel	muhalefet etmeye meyilli	oppositive s.
51	Genel	muhalefet eden	dissentany [obsolete] s.
52	Genel	muhalefet eden	protest s.
53	Genel	yersiz muhalefet ederek	cavilingly zf.
54	Genel	muhalefet ederek	deprecatively zf.
Phrasals
55	Öbek Fiiller	birine/bir şeye muhalefet etmek	argue against someone or something f.
56	Öbek Fiiller	(birine bir konuda) muhalefet etmek	call (one) on (something) f.
57	Öbek Fiiller	(konuşma, yazı ile) muhalefet etmek	come down f.
Colloquial
58	Konuşma Dili	muhalefet araştırması	oppo i.
59	Konuşma Dili	abd'de göçmenlere ve katoliklere muhalefet amaçlı 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi partiye mensup kimse	sam i.
Idioms
60	Deyim	muhalefet etmek	take issue f.
61	Deyim	bir şeye muhalefet etmek	have one's heart dead set against something f.
62	Deyim	bir şeye muhalefet etmek	set one's heart against something f.
63	Deyim	bir şeye muhalefet etmek	have one's heart set against something f.
64	Deyim	muhalefet etmek	make a stink f.
65	Deyim	sürekli muhalefet etmek	kick against the pricks f.
66	Deyim	sırf muhalefet olsun diye tartışmak	be arguing for the sake of arguing f.
67	Deyim	sırf muhalefet olsun diye tartışmak	be arguing for the sake of argument f.
68	Deyim	birinin yaptığı/söylediği bir şeye karşı çıkmak/muhalefet etmek	cast something in someone's teeth f.
69	Deyim	(bir şeye) muhalefet etmek	set (one's) face against (something) f.
70	Deyim	muhalefet etmek	set your face against f.
71	Deyim	bir şeye muhalefet etmek	set your face against something [uk] f.
72	Deyim	muhalefet ederek	in the teeth of expr.
Trade/Economic
73	Ticaret/Ekonomi	muhalefet şerhi	counter-statement i.
74	Ticaret/Ekonomi	prensibe dayalı organizasyonel muhalefet	principled-organizational dissent i.
75	Ticaret/Ekonomi	geleneksel sosyal ve politik yapıya muhalefet eden bir doktrin	antiestablishmentarianism i.
76	Ticaret/Ekonomi	geleneksel sosyal ve politik yapıya muhalefet eden bir doktrin	antiestablishmentism i.
77	Ticaret/Ekonomi	geleneksel sosyal, politik ya da ekonomik değer ya da ilkelere muhalefet eden	antiestablishment s.
Law
78	Hukuk	fikri muhalefet	dissent i.
79	Hukuk	hükümete karşı şiddet veya mukavemet ve kanunlara muhalefet	violence against or resistance to government forces and opposition to the laws i.
80	Hukuk	kanunlara karşı muhalefet	opposition to laws i.
81	Hukuk	kanunlara muhalefet	opposition to the laws i.
82	Hukuk	kanuna muhalefet	violation of law i.
83	Hukuk	kanuna muhalefet	illegality i.
84	Hukuk	muhalefet varakası	restraining order i.
85	Hukuk	muhalefet şerhi	dissenting opinion i.
86	Hukuk	belgelerle muhalefet etme	protestation i.
87	Hukuk	kanunlara muhalefet etmek	oppose the laws f.
88	Hukuk	muhalefet etmek	oppose f.
Politics
89	Siyasal	ingiliz parlamentosunda meclise yeni girmiş parlamento üyelerinin, hükümet yetkililerinin ve muhalefet partisindeki meslektaşlarının arkasında oturduğu arka koltuklar	backbench i.
90	Siyasal	ingiliz parlamentosunda meclise yeni girmiş parlamento üyelerinin, hükümet yetkililerinin ve muhalefet partisindeki meslektaşlarının arkasında oturduğu arka koltuklar	backbenches i.
91	Siyasal	muhalefet veya şikayet bildiren resmi belge	remonstrance i.
92	Siyasal	ana muhalefet lideri	main opposition leader i.
93	Siyasal	ana muhalefet partisi	main opposition party i.
94	Siyasal	devlete muhalefet	defiance to the state i.
95	Siyasal	muhalefet lideri	leader of the opposition i.
96	Siyasal	muhalefet şerhi	minority report i.
97	Siyasal	muhalefet şerhi	dissenting opinion i.
98	Siyasal	muhalefet cephesi	the opposition i.
99	Siyasal	muhalefet partisi	opposition party i.
100	Siyasal	muhalefet politikacısı	opposition politician i.
101	Siyasal	muhalefet siyasetçisi	opposition politician i.
102	Siyasal	muhalefet partileri	opposition parties i.
103	Siyasal	parlementodaki muhalefet partisi üyesi	backbencher i.
104	Siyasal	parlementodaki muhalefet partisi üyesi	non-senior mp i.
105	Siyasal	politik muhalefet	political dissident i.
106	Siyasal	parti içi muhalefet hareketi	intraparty opposition movement i.
107	Siyasal	siyasi muhalefet	political opposition i.
108	Siyasal	bolşevikliğe muhalefet eden kimse	anti-bolshevik i.
109	Siyasal	abd'de göçmenlere ve katoliklere muhalefet amaçlı 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi partiye mensup kimse	know nothing i.
110	Siyasal	meclisin muhalefet partisi üyelerine ayrılmış bölümü	opposition benches i.
111	Siyasal	muhalefet politikasını savunan veya uygulayan kimse	oppositionist i.
112	Siyasal	(britanya'da) muhalefet partilerine yapılan yıllık ödeme	cranborne money i.
113	Siyasal	muhalefet kanadı	opposition wing i.
114	Siyasal	muhalefet kanadı	opposition side i.
115	Siyasal	kontrollü muhalefet	controlled opposition i.
116	Siyasal	gizlice iktidar partisi lehine çalışan muhalefet	controlled opposition i.
117	Siyasal	muhalefet etmek	object f.
118	Siyasal	muhalefet etmek	dissent f.
119	Siyasal	muhalefet yürütmek	engage in opposition activities f.
120	Siyasal	ana muhalefet partisinden olan	shadow [uk] s.
Industry
121	Sanayi	sendikaya muhalefet eden	yellow-dog s.
Archaic
122	Eski Kullanım	muhalefet yapan kimse	stickler i.
123	Eski Kullanım	muhalefet etmek	transverse f.
Star Wars
124	Star Wars	muhalefet noktası	point defiance i.