notch - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

notch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"notch" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
notch i. çentik
notch i. kertik
notch f. çentmek
General
notch i. gedik
notch i. gez (silah)
notch i. dağ geçidi
notch i. diş
notch i. kerte
notch i. tırtık
notch i. dar ve derin dağ geçidi
notch i. anahtar dişi
notch i. (dar) dağ geçidi
notch i. yarık
notch i. ölçüm savağı
notch i. derece
notch i. seviye
notch i. mertebe
notch i. kademe
notch f. çentiklemek
notch f. çetelesini tutmak
notch f. dişlemek
notch f. diş diş etmek
notch f. kertiklemek
notch f. kertmek
notch f. diş diş yapmak
notch f. yaya yerleştirmek (oku)
notch f. çentik atmak
notch f. (duvara veya ağaca vb) şafak atmak
Colloquial
notch f. başarmak
notch f. elde etmek
Technical
notch i. çentik
notch i. kertik
notch i. kamera çentiği
notch i. tam ekran telefonlarda ekranda ön kameranın bulunduğu yer
notch f. (kontrol cihazının) konumunu adım adım değiştirmek
Textile
notch i. çentik
Construction
notch i. çentik
notch i. duvar dişi
Railway
notch i. kertik
Hunting
notch i. çentik şeklindeki gez yapısı
Sport
notch i. krikette koşu
Librarianship
notch i. kitap arasına yerleştirilen, harf indeksine benzer şekilde yarım ay biçimli boşluk

"notch" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 234 sonuç

İngilizce Türkçe
General
thumb notch i. harf indeksine ait girinti
keyhole notch i. anahtar deliği
notch up success f. başarı sağlamak
notch up f. erişmek
notch up f. ulaşmak
notch up f. kazanmak
notch up f. elde etmek
make a notch f. çentik atmak
notch [obsolete] f. (saçı) düzensiz veya kötü kesmek
Phrasals
notch down f. (bir derece vb daha) azalmak
Colloquial
take it down a notch expr. ağırdan al
notch above expr. çok az/bir kademe/bir gömlek daha iyi
a notch better expr. çok az/bir kademe/bir gömlek daha iyi
Idioms
a notch in (someone's) bedpost i. sevişilenler listesindeki çentik/sayı/skor
a notch in (someone's) belt i. başarı skoru
a notch on (someone's) bedpost i. sevişilenler listesindeki çentik/sayı/skor
a notch on (someone's) belt i. başarı skoru
a notch in (someone's) bedpost i. tek atımlık ilişki
a notch in (someone's) belt i. başarılarına başarı ekleme
a notch on (someone's) bedpost i. tek atımlık ilişki
a notch on (someone's) belt i. başarılarına başarı ekleme
a notch in (someone's) bedpost i. tek gecelik ilişki
a notch on (someone's) bedpost i. tek gecelik ilişki
a notch in (someone's) bedpost i. tek seferlik ilişki
a notch on (someone's) bedpost i. tek seferlik ilişki
a notch in (someone's) bedpost i. bir gecelik macera
a notch on (someone's) bedpost i. bir gecelik macera
a notch in (someone's) belt i. başarı listesinde bir madde/çentik/sayı
a notch in (someone's) belt i. hanesine bir sayı (ekleme)
notch below i. bir düşük kalite
top notch i. birinci sınıf
top-notch i. üstün
take someone down a notch or two f. ağzının payını vermek
knock someone down a notch or two f. ağzının payını vermek
take someone down a notch or two f. birine haddini bildirmek
take someone down a notch or two f. birini azarlamak
take someone down a notch/peg (or two) f. birine dersini vermek
knock someone down a notch/peg f. birine dersini vermek
crank it up a notch f. bir seviye yukarı taşımak/çıkarmak
knock someone down a notch/peg f. birine haddini bildirmek
take someone down a notch/peg (or two) f. birine haddini bildirmek
be down a notch on one's belt f. bir beden küçülmek
take someone down a notch or two f. birine dersini vermek
knock someone down a notch or two f. birini azarlamak
take one's belt in (a notch) f. harcamaları azaltmak/kısmak
pull one's belt in (a notch) f. harcamaları azaltmak/kısmak
pull one's belt in a notch f. kemer sıkmak
take one's belt in a notch f. kemer sıkmak
dial it back a notch f. şiddetini/seviyesini azaltmak
pull (someone) down a notch (or two) f. kibrini kırmak
pull (someone) down a notch (or two) f. ağzının payını vermek
pull (someone) down a notch (or two) f. birini bozmak
pull (someone) down a notch (or two) f. birine dersini vermek
pull (someone) down a notch (or two) f. haddini bildirmek
bring (someone) down a notch (or two) f. (birinin) havasını söndürmek
bring (someone) down a notch (or two) f. (birinin) egosunu indirmek
bring (someone) down a notch (or two) f. (birinin) kibrini kırmak
bring (someone) down a notch (or two) f. (birini) rezil etmek
bring (someone) down a notch (or two) f. (birini) morartmak
bring (someone) down a notch (or two) f. (birini) bozum etmek
bring (someone) down a notch (or two) f. (birinin) ağzının payını vermek
bring (someone) down a notch (or two) f. (birine) haddini bildirmek
bring (someone) down a notch (or two) f. (birine) dersini vermek
be brought down a notch (or two) f. ağzının payını almak
be brought down a notch (or two) f. egosu/gururu/kibri yerle bir edilmek
be brought down a notch (or two) f. dersini almak
be brought down a notch (or two) f. haddi bildirilmek
be brought down a notch (or two) f. egosu/gururu/kibri zarar görmek
be brought down a notch (or two) f. ne mal olduğu ortaya çıkmak
be brought down a notch (or two) f. ipliği pazara çıkmak
be brought down a notch (or two) f. karizması çizilmek
be brought down a notch (or two) f. bozulmak
be brought down a notch (or two) f. façası alınmak
be brought down a notch (or two) f. alaşağı edilmek
be pulled down a notch (or two) f. ağzının payını almak
be pulled down a notch (or two) f. egosu/gururu/kibri yerle bir edilmek
be pulled down a notch (or two) f. dersini almak
be pulled down a notch (or two) f. haddi bildirilmek
be pulled down a notch (or two) f. egosu/gururu/kibri zarar görmek
be pulled down a notch (or two) f. ne mal olduğu ortaya çıkmak
be pulled down a notch (or two) f. ipliği pazara çıkmak
be pulled down a notch (or two) f. karizması çizilmek
be pulled down a notch (or two) f. bozulmak
be pulled down a notch (or two) f. façası alınmak
be pulled down a notch (or two) f. alaşağı edilmek
be knocked down a notch (or two) f. ağzının payını almak
be knocked down a notch (or two) f. azar işitmek
be knocked down a notch (or two) f. dersini almak
be knocked down a notch (or two) f. küçük düşürülmek
be knocked down a notch (or two) f. madara olmak
be taken down a notch (or two) f. ağzının payını almak
be taken down a notch (or two) f. haddi bildirilmek
be taken down a notch (or two) f. dersini almak
be taken down a notch (or two) f. gününü görmek
be taken down a notch (or two) f. ipliği pazara çıkarılmak
knock (one) down a notch (or two) f. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down a notch (or two) f. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down a notch (or two) f. (birine) gününü göstermek
knock (one) down a notch (or two) f. (birini) rezil etmek
knock (one) down a notch (or two) f. (birini) yerin dibine sokmak
pull (one's) belt in a notch f. harcamaları azaltmak/kısmak
pull (one's) belt in a notch f. kemer sıkmak
pull (one's) belt in a notch or two f. harcamaları azaltmak/kısmak
pull (one's) belt in a notch or two f. kemer sıkmak
pull in (one's) belt a notch f. harcamaları azaltmak/kısmak
pull in (one's) belt a notch f. kemer sıkmak
pull in (one's) belt a notch or two f. harcamaları azaltmak/kısmak
pull in (one's) belt a notch or two f. kemer sıkmak
take (one's) belt in (a notch (or two)) f. harcamaları azaltmak/kısmak
take (one's) belt in (a notch (or two)) f. kemer sıkmak
take down a notch f. küçük düşürmek
take down a notch f. ağzının payını vermek
take down a notch f. dersini vermek
take down a notch f. haddini bildirmek
take down a notch f. fiyakasını bozmak
take down a notch f. karizmasını çizmek
take in (one's) belt (a notch (or two)) f. kemer sıkmak
take in (one's) belt (a notch (or two)) f. harcamaları azaltmak/kısmak
kick it up a notch f. işleri daha hızlı halletmek
top-notch s. birinci sınıf
top-notch s. en iyi kalite
out of all scotch and notch s. sonsuz
out of all scotch and notch s. ölçülemez
out of all scotch and notch s. sınırsız
out of all scotch and notch s. ucu bucağı yok
a notch above zf. bir adım önde
notch above (someone or something) zf. bir adım önde
a notch better than zf. bir adım önde
a notch above zf. bir gömlek daha iyi
notch above (someone or something) zf. bir gömlek daha iyi
a notch better than zf. bir gömlek daha iyi
a notch above zf. bir kademe daha iyi
notch above (someone or something) zf. bir kademe daha iyi
a notch better than zf. bir kademe daha iyi
notch below expr. bir kademe/seviye altı
a notch better than (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) bir adım önde
a notch better than (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) bir gömlek daha iyi
a notch better than (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) biraz daha iyi
a notch better than (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) bir kademe daha iyi
a notch better than (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) bir tık daha iyi
up a notch expr. bir seviye yukarı
up a notch expr. ileri seviyeye
Speaking
can you turn this down a notch? expr. şunun sesini biraz kısabilir misin?
Politics
notch baby i. 1917-1921 arasında doğmuş olup, sosyal güvenlik düzenlemesinden önce emekli olduğu için düşük sosyal güvenlik yardımı alan amerikan vatandaşlarına verilen ad
Technical
tuyere notch i. maden eritme ocağında tüyer borusunun geçtiği mazgal
keyhole notch specimen i. anahtardeliği çentikli numune
notch brittleness i. çentik gevrekliği
cinder notch i. curuf deliği
notch strength i. çentik dayancı
notch impact test i. çentikli darbe deneyi
charpy v-notch impact energy i. charpy v-çentikli çarpma enerjisi
notch acuity i. çentik ucu sivriliği
charpy v-notch toughness i. charpy v-çentikli tokluğu
notch angle i. çentik açısı
notch effect i. çentik etkisi
notch orientation i. çentik yönü
notch sharpness i. çentik sivriliği
notch filter i. çentik süzgeci
charpy v-notch pendulum impact test i. charpy v-çentikli sarkaç darbe deneyi
notch depth i. çentik derinliği
double-notch compression test i. çift çentikli basınç deneyi
notch rupture strength i. çentik kopma dayancı
notch test i. çentik deneyi
slag notch i. curuf akıtma deliği
notch propagation i. çentik yayılması
notch sensitivity i. çentik duyarlılığı
notch-ductility i. çentik sünekliği
notch profile i. çentik yanayı
notch sensitivity test i. çentik hassasiyeti deneyi
notch factor i. çentik etmeni
notch toughness i. çentik tokluğu
iron notch i. demir döküm deliği
notch filter i. dar dalga boyu aralıklı süzgeç (ışık)
slag notch i. dışık akıtma deliği
cinder notch i. dışık deliği
depth-of-cut notch i. derin kesme çentiği
iron notch drill i. demir döküm deliği matkabı
floater notch i. flatör atma deliği
blade notch i. kanat çentiği
sharp notch i. keskin çentik
breakoff notch i. kırma çentiği
notch sensitivity i. kertik hassaslığı
write-protect notch i. koruma çentiği
mesnager notch i. mesnager çentiği
sharp notch i. sivri çentik
sharp-notch strength i. sivri çentik dayancı
chevron notch method i. tırtıllı çentik yöntemi
v-notch i. üçgen savak
v-notch i. üçgen kesitli savak
v-notch impact toughness i. v-çentikli çarpma tokluğu
v-notch toughness i. v-çentikli tokluk
v-notch charpy test i. v-çentikli charpy deneyi
v-notch impact test i. v-çentikli çarpma deneyi
v-notch charpy testing i. v-çentikli charpy denemesi
v-notch i. v-çentiği
write enable notch i. yazılabilir çentiği
write protect notch i. yazmaya korumalı çentik
locating notch i. yer bulma çentiği
write-protect notch i. yazma engeli çentiği
write protect notch i. yazmaya karşı koruma çentiği
fatigue notch factor i. yorulma çentik etmeni
round notch i. yuvarlak çentik
floater notch i. yüzdürücü deliği
fatigue notch sensitivity i. yorulma çentik duyarlılığı
Computer
notch filter i. çentik süzgeci
write protect notch i. yazım koruma çentiği
write protect notch i. yazılmaya karşı koruma çentiği
Informatics
write protect notch i. yazmaya karşı koruma çentiği
write enable notch i. yazılabilir çentiği
Mechanic
notch wear i. çentik aşınması
mechanical notch wear i. mekanik çentik aşınması
notch class i. çentik sınıfı
Construction
notch effect i. çatlak, çöküntü, keskin açı gibi faktörlerden ötürü bir alandaki gerilimin artması
notch board i. merdiven kirişi
Automotive
head gasket notch i. kertik
notch washer i. kertikli rondela
crankshaft pulley notch i. krankmili kasnak çentiği
measuring notch i. ölçme çentiği
measuring notch i. ölçüm işareti
Aeronautic
fatigue notch factor i. yorulma gerilmesi faktörü
Medical
intercondylar notch i. interkondiler çentik
sibson's notch i. sibson kertiği
sternal notch i. sternal çentik
Anatomy
tympanic notch i. orta kulakta timpanik plakada bulunan çentik
mandibular notch i. alt çene kemiğinin ortasında yer alan küçük bir oyuk
Geography
sugar notch i. pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
Military
notch sight i. çentikli arpacık
Hunting
half-cock notch i. yarım kurma kertiği
Bookbindery
thumb notch i. kitabın kolay çıkarılabilmesi için kapak kenarına yapılan yarım ay biçimli girinti
Slang
a notch in (someone's) bedpost i. bir gecelik ilişki
a notch in (someone's) bedpost i. yatak başına bir çentik atma
kick it up a notch f. işleri iyice karıştırmak
kick it up a notch f. işleri kızıştırmak
Star Wars
the notch i. çentik