outward - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

outward

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"outward" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç

İngilizce Türkçe
General
outward i. dış biçim
outward i. dış görünüş
outward i. dış
outward i. maddi dünya
outward s. dıştan
outward s. dışa doğru olan
outward s. harici
outward s. görünen
outward s. dışarıya giden
outward s. dış
outward s. kabın dışında bulunan
outward s. yüzeyin dışında bulunan
outward s. bedeni
outward s. maddi
outward s. fiziki
outward s. özden farklı olarak forma ait veya ilgili
outward s. dış taraftaki
outward s. dışa ait
outward s. dıştaki
outward s. dışa doğru
outward s. tamamen harici
outward s. yüzeysel
outward zf. dışa doğru
outward zf. dışarıya doğru
outward zf. görünüşte
outward zf. dışarıya
outward zf. dışa doğru
outward zf. dışarı doğru
outward zf. merkezden uzağa
outward zf. başlangıç noktasından uzağa
outward zf. ruhtan dış tezahüre doğru
outward zf. zihinden dış tezahüre doğru
outward zf. görünür bir şekilde
outward zf. açıkça
outward zf. apaçık
outward zf. resmen
outward zf. açıktan açığa
Marine
outward zf. limandan uzağa doğru
Sport
outward s. dışa doğru

"outward" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç

İngilizce Türkçe
General
outward-looking personality i. dışadönük kişilik
outward flow i. dışarıya doğru akış
grow outward f. dışarı doğru büyümek
have an outward appearance f. etkili bir görünüme sahip olmak
outward [obsolete] f. uzaklaştırmak
outward [obsolete] f. savuşturmak
outward [obsolete] f. engellemek
outward [obsolete] f. def etmek
outward [obsolete] f. dışarıda tutmak
facing outward s. dışa dönük
outward [dialect] s. içmeye meyilli
outward [dialect] s. ayyaş
outward-bound s. dışa bağlı
outward-bound s. dışa doğru olacak şekilde bağlı
outward-bound s. yabancı parçalara bağlı
outward-bound s. (açık denizde) yola koyulmuş
outward-bound s. (açık denize) yola çıkmış
outward-developing s. merkez noktasından uzakta
outward-developing s. eksenden uzakta
outward-looking s. kendinden öteye bakan
outward-looking s. açık fikirli ve çevresindekilere ulaşan
outward-moving s. merkezden uzağa hareket eden
outward-moving s. merkezden uzağa yönlendirilen
outward and return s. gidiş dönüş
outward [obsolete] zf. dıştan
outward [obsolete] zf. dışta
outward [obsolete] zf. haricen
outward [obsolete] zf. harici olarak
Idioms
by all outward appearances zf. görünüşe bakılırsa
by all outward appearances zf. göründüğü kadarıyla
to all outward appearances zf. görünüşe bakılırsa
to all outward appearances zf. göründüğü kadarıyla
Trade/Economic
outward journey i. çıkış yolculuğu
outward manifest i. çıkış manifestosu
outward bill of lading i. çıkış konşimentosu
freight outward i. çıkış navlunu
clearance outward i. çıkış beyannamesi
outward freight i. dışarı giden mallar navlunu
outward investment i. dış yatırım
outward-looking development policies i. dışa dönük sanayileşme politikaları
outward bound vessel i. dışarı giden gemi
outward-oriented growth i. dışa açık kalkınma
outward-oriented growth i. dışa dönük büyüme
outward oriented growth i. dışa açık büyüme
outward investment i. dışa doğru yatırım
outward investment i. dışarıya dönük yatırım
certificate of clearance outward i. gümrük çıkış beyannamesi
outward and home cargo i. gidiş ve dönüş navlunu
freight outward i. giden mallar navlunu
freight outward i. giden mallar için ödenen navlun
outward processing i. hariçte işleme rejimi
outward processing regime i. hariçte işleme rejimi
outward processing licence i. hariçte işleme izin belgesi
outward processing i. hariçte işleme
outward manifest i. ihraç manifestosu
outward bill of lading i. ihraç konşimentosu
outward bill of lading i. ihracat konşimentosu
freight outward i. satıcının sevkettiği mallara ödediği navlun
outward foreign manifest i. ülke limanını terkettiği anda gümrüğe verdiği manifesto
outward processing traffic i. hariçte işleme rejimi
outward looking s. dışa dönük
Politics
committee on economic outward processing arrangements for textiles i. tekstil ürünlerine ilişkin ekonomik hariçte işleme düzenlemeleri komitesi
Institutes
department of temporary importation and outward processing i. geçici ithalat ve hariçte işleme dairesi
Technical
outward flow i. dışarıya doğru akış
outward-opening door i. dışa açılır kapı
outward-opening window i. dışa açılır pencere
outward-folding s. dışa katlanan
Computer
direct outward dialing i. doğrudan dışarı arama
Informatics
direct outward dialing i. doğrudan dışarı arama
Telecom
direct outward dialing i. doğrudan dışarı arama
automatic identified outward dialing i. otomatik tanımlanmış harici arama
Construction
outward-opening window i. dışa açılır pencere
Aeronautic
outward flight i. gidiş uçuşu
Marine
outward voyage i. dış deniz yolculuğu
outward bound i. dış sınır
Medical
outward membrane curren i. dışa yönelik membran akımı
Education
outward bound® i. (birleşik krallık'ta) gençlere macera eğitimi vermek için tasarlanmış bir programın markası
Military
direct outward dialling i. doğrudan dışarıyı arama
Archaic
from the teeth outward zf. içten olmayan bir biçimde
from the teeth outward zf. yüzeysel olarak
Star Wars
outward bound i. dışsal seyahat