owe - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

owe

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"owe" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 17 sonuç

İngilizce Türkçe
General
owe f. minnettar olmak
owe f. borçlu olmak
owe f. borç bilmek
owe f. borcu olmak
owe f. mecbur olmak
owe f. (birine veya bir şeye karşı) bir şeyler hissetmek
owe f. (birine veya bir şeye karşı) yakınlık duymak
owe f. atfolunabilir olmak
owe f. verilebilir olmak
owe f. (belirli bir duygu) hissetmek
Trade/Economic
owe f. borçlu olmak
owe f. borçlanmak
Law
owe f. borçlu olmak
Technical
owe f. borcu olmak
Archaic
owe f. sahip olmak
owe f. malik olmak
owe f. elinde bulundurmak

"owe" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 93 sonuç

İngilizce Türkçe
General
owe to f. minnettar olmak
owe to f. borçlu olmak
owe inspiration f. esin almak
owe someone a debt of gratitude f. borç bilmek
owe one's thanks f. teşekkür borçlu olmak
owe a debt of gratitude f. şükran borcu olmak
owe a lot of money f. bir sürü borcu olmak
owe fifty liras to someone f. birine elli lira borcu olmak
owe fifty liras to someone f. birine 50 lira borcu olmak
owe one a spite f. birine nefret beslemek
owe [dialect] [uk] f. hak iddia etmek
owe [dialect] [uk] f. maliki olduğunu iddia etmek
owe (to) f. sonuç olarak elde etmek
owe (to) f. sonucu olmak
Phrasals
owe (something) to (someone or something) f. (birine/bir şeye bir şey) borcu olmak
owe (something) to (someone or something) f. (birinin/bir şeyin bir şeyini) ödemek zorunda olmak
owe (something) to (someone or something) f. (bir şeyi birine/bir şeye) borçlu olmak
owe (something) to (someone or something) f. (bir şey birinin/bir şeyin) sayesinde olmak
Colloquial
owe someone an apology f. özür borcu olmak
owe it to (someone or oneself) to (do something) f. (bir şey yapmayı birine veya kendine) borçlu olmak
to what do you owe your success? expr. başarınızı neye borçlusunuz?
to what do I owe this pleasure? expr. bu zevki neye borçluyum?
to what do I owe the pleasure? expr. (özellikle birisi bir yere geldiğinde) bu şerefi neye borçluyum?
iou (I owe you) expr. (yapılan bir iyilik sonunda söylenir) sana borçluyum/bu iyiliğini unutmam
iou (I owe you) expr. sana borçluyum
iou1 (I owe you one) expr. (yapılan bir iyilik sonunda söylenir) sana borçluyum/bu iyiliğini unutmam
iou1 (I owe you one) expr. sana borçluyum
jinx, you owe me a coke! expr. özel cips kola!
jinx, you owe me a coke! expr. cips kola kilit!
to what do I owe the honor? exclam. (özellikle birisi bir yere geldiğinde) bu şerefi neye borçluyum?
Idioms
owe someone a debt of gratitude f. teşekkürü bir borç bilmek
owe someone a debt of gratitude f. teşekkürü borç bilmek
owe (one) a debt of gratitude f. (birine) teşekkürü bir borç bilmek
owe (one) a debt of gratitude f. (birine) teşekkür borçlu olmak
owe (one) a debt of gratitude f. (birine) minnet borcu olmak
owe (one) one f. (birinin yaptığı iyilik karşısında) borçlu olmak
owe (one) one f. (birinin) yaptığı iyiliği unutmayacak olmak
owe (one) one f. (birine) iyilik borcu olmak
owe (one) one f. (birine) minnet borcu olmak
owe a debt of gratitude to (someone) f. (birine) şükran borcu olmak
owe a debt of gratitude to (someone) f. (birine) teşekkürü borç bilmek
owe a debt of gratitude to (someone) f. (birine) teşekkür borçlu olmak
owe a debt of gratitude to (someone) f. (birine) minnet borcu olmak
owe someone one f. (birinin yaptığı iyilik karşısında) borçlu olmak
owe someone one f. (birinin) yaptığı iyiliği unutmayacak olmak
owe someone one f. (birine) iyilik borcu olmak
owe someone one f. (birine) minnet borcu olmak
I owe you one expr. (yapılan bir iyilik sonunda söylenir) sana borçluyum/bu iyiliğini unutmam
Speaking
you owe us an apology expr. bize bir özür borcun var
what do you owe your success to? expr. başarınızı neye borçlusunuz?
how much do i owe you? expr. borcum ne kadar?
don't forget you owe me for this expr. bu iyiliğimi de unutma
how much do i owe you expr. borcum nedir
you owe me expr. bana borçlusun
what do I owe this pleasure? expr. bu zevki neye borçluyum?
how much do I owe you? expr. borcum ne kadar?
you owe me nothing expr. bana borçlu değilsin
how much do we owe you? expr. borcumuz ne kadar?
you owe me one expr. bu iyiliğimi de unutma
you owe me an apology expr. bana bir özür borcun var
to what do i owe this visit? expr. bu ziyareti neye borçluyum?
how much do I owe you? expr. borcum ne?
you owe me an apology expr. bana bir özür borçlusun
you owe it to yourself to take a break expr. bir molayı hak ettin
you owe us an apology expr. bize bir özür borçlusun
how much do i owe you for saving my life? expr. hayatımı kurtardığın için sana ne kadar borçluyum?
I owe you big-time expr. hakkını ödeyemem
to what do I owe this...? expr. hangi dağda kurt öldü de...?
I owe you big time expr. sana çok borçluyum
I owe you expr. sana borçluyum
I owe you my life expr. size hayatımı borçluyum
I owe you my life expr. sana hayatımı borçluyum
we owe you a great debt of gratitude expr. teşekkürü bir borç biliriz
we owe you a debt of gratitude expr. teşekkür etmeyi bir borç biliriz
we owe you a great debt of gratitude expr. teşekkür etmeyi bir borç biliriz
you owe money to everyone you know expr. tanıdığın herkese borçlusun sen
you owe money to everybody you know expr. tanıdığın herkese borçlusun sen
we owe you a debt of gratitude expr. teşekkürü bir borç biliriz
you owe money to everybody you know expr. uçan kuşa borcun var
you owe money to everyone you know expr. uçan kuşa borcun var
Trade/Economic
i owe you i. borç senedi
owe a sum f. bir meblağı borçlu olmak
owe money to a bank f. bankaya borcu olmak
owe money to a bank f. bankaya borçlu olmak
Politics
owe allegiance to f. biat etmek
owe allegiance to f. tabi olmak
owe allegiance to f. sadık olmak
owe ​loyalty to f. biat etmek
owe ​loyalty to f. tabi olmak
owe ​loyalty to f. sadık olmak
owe​ ​obedience to f. biat etmek
owe​ ​obedience to f. tabi olmak
owe​ ​obedience to f. sadık olmak