palamar - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

palamar



"palamar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
General
palamar warp i.
Technical
palamar hawser i.
Marine
palamar moors i.
palamar bridle i.
palamar warp i.
palamar cable i.
palamar mooring line i.
palamar hawser i.
palamar cablet i.
palamar moorings i.
palamar lashing i.
palamar halser i.

"palamar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
General
palamar parası dockage or buoyage i.
palamar takımı moorings i.
palamar yeri berth i.
palamar babası capstan head i.
palamar halkası mooring ring i.
sığ ırgat palamar babası yuvası saucer i.
Trade/Economic
palamar ücreti moorage i.
Technical
palamar ırgatı warping winch i.
palamar halatı dragrope i.
palamar parası moorage i.
palamar yatağı journal bearing i.
üç kollu palamar three strand hawser-laid i.
hurda palamar junk i.
Textile
üç kollu palamar three-strand hawser i.
Marine
palamar motoru mooring boat i.
palamar bağlamak ya da halat takımını yakalamak gibi işler için kullanılan savlodan yapılmış küçük halat caburn i.
gemi palamar yeri appropriated berth i.
gemi palamar yeri accommodation berth i.
ırgat palamar babası capstan i.
liman palamar kapasitesi port berthing capacity i.
liman palamar yeri berth i.
palamar gözü hawse i.
palamar gözü hawse hole i.
palamar babası dolphin i.
palamar halatı sweep i.
palamar gözü dog i.
palamar yolu slipway i.
palamar halatı painter i.
palamar babası capstan head i.
palamar takımı moorings i.
palamar lombarı hawsepipe i.
palamar gözü hawsepipe i.
palamar gözü hawsehole i.
palamar halatı mooring line i.
palamar ücreti moorage i.
palamar lombarı hawsehole i.
palamar çözme unmooring i.
palamar lombarı hawse i.
palamar yeri accommodation berth i.
palamar yeri mooring i.
palamar babası mooring post i.
rıhtımda palamar yeri berth i.
palamar gözü eye of a ship i.
palamar gözü halse i.
denizcilerin taşınmakta olan yükün kayıp gitmesini önlemek için kancanın açık ucunda kullandığı palamar mousing i.
(kare yelken) baş palamar halatı ile marsipet arasındaki uzunluk depth i.
kare yelkenin baş palamar halatı ile marsipeti arasındaki uzunluk depth of a sail i.
gemiyi çekmeye yarayan palamar guess rope i.
gemiyi çekmeye yarayan palamar guess warp i.
palamar çubuğu dolphin i.
şaft palamar yatağı pillow i.
(demir atma öncesi kullanılan) palamar sabitleme halatı slip rope i.
ırgat palamar babasını kastanyola ile sıkıştırmak pawl the capstan f.
palamar gözündeki halatı gevşetmek pay out the cable f.
palamar bağlamak make fast f.
palamar çözmek unberth f.
(gemi) demirleme sırasında palamar yerini almak berth f.
(palamar, zincir) kopmak part f.
(palamar, zincir) koparmak part f.
kendi bükümlerinin aksi yönde bükülerek bir araya getirilmiş olan (halat, palamar vs) cablelaid s.
kendi bükümlerinin aksi yönde bükülerek bir araya getirilmiş olan (halat, palamar vs) cable-laid s.
Marine Biology
palamar şamandırası moorning buoy i.