pedestal - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

pedestal

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"pedestal" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 38 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
pedestal i. kaide
General
pedestal i. esas
pedestal i. sütun tabanı
pedestal i. temel
pedestal i. heykel tabanı
pedestal i. heykel kaidesi
pedestal i. taban
pedestal i. altlık
pedestal i. kürsü
pedestal f. kaideye yerleştirmek
pedestal f. kaideye oturtmak
pedestal f. yükseltmek
pedestal f. kaldırmak
Insurance
pedestal i. sütun kaidesi
Technical
pedestal i. iki pilot koltuğu arasındaki panel
pedestal i. silah tutma donanımı
pedestal i. mantar kaya
pedestal i. taş blokunu destekleyen buz sütunu
pedestal i. direk montajı
pedestal i. araç içi tutucu sistemi
pedestal i. zemin altyapı ayağı
pedestal i. araba çerçevesi kılavuzu
pedestal i. açık araba kasası kılavuzu
pedestal i. yataklı rulman
pedestal i. rulman yuvası
pedestal i. rulman yatağı
pedestal i. kafes köprünün bir ucunu taşıyan metal destek
pedestal i. kafes köprü kirişi
pedestal i. televizyon sinyali gücü
Informatics
pedestal i. duraç
pedestal i. kaide
Mechanic
pedestal i. (radyatörde) birbirine bağlı düz borular grubu
Architecture
pedestal i. altlık
pedestal i. destek
Construction
pedestal i. (betonarme kazık tabanında) çimento fazlalığı
Automotive
pedestal i. külbütör mil mesnedi
Archaeology
pedestal i. altlık
Military
pedestal i. döşeme

"pedestal" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
pedestal horn block i.
Technical
pedestal captain’s control stand i.
pedestal control stand panel i.

"pedestal" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç

İngilizce Türkçe
General
suction pedestal i. vakumlu kaide
pedestal ashtray i. ayaklı küllük
pedestal ashtray i. ayaklı kül tablası
pedestal fan i. ayaklı fan
pedestal table i. ortadan ayaklı masa
put someone on a pedestal f. birine fazla değer vermek
set someone on a pedestal f. birine fazla değer vermek
set someone on a pedestal f. birine adeta tapınmak
put someone on a pedestal f. birine adeta tapınmak
Idioms
set someone on a pedestal f. birini idealize etmek
put place someone on a pedestal f. baş tacı etmek
put someone on a pedestal f. birini baş tacı etmek
knock somebody off his pedestal f. birisini tahtından indirmek
put place someone on a pedestal f. el üstünde tutmak
place on a pedestal f. idolleştirmek
set someone on a pedestal f. ona yüksek paye vermek
place someone on a pedestal f. yere göğe sığdıramamak
put someone on a pedestal f. yere göğe sığdıramamak
set someone on a pedestal f. yere göğe sığdıramamak
knock (one) off (one's) pedestal f. (birini) tahtından indirmek
knock (one) off (one's) pedestal f. (birinin) liderliğini elinden almak
knock (one) off (one's) pedestal f. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) off (one's) pedestal f. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) off (one's) pedestal f. (birine) gününü göstermek
knock (one) off (one's) pedestal f. (birini) rezil etmek
knock (one) off (one's) pedestal f. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) off (one's) pedestal f. (birine) dersini vermek
knock someone off their pedestal f. birini tahtından indirmek
knock someone off their pedestal f. birinin liderliğini elinden almak
knock someone off their pedestal f. birinin mükemmel olmadığını/sanıldığı kadar iyi olmadığını göstermek
knock someone from their pedestal f. birini tahtından indirmek
knock someone from their pedestal f. birinin liderliğini elinden almak
knock someone from their pedestal f. birinin mükemmel olmadığını/sanıldığı kadar iyi olmadığını göstermek
place (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) yere göğe sığdıramamak
place (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) baş tacı etmek
place (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) el üstünde tutmak
put (someone or something) (up) on a pedestal f. (birine/bir şeye) fazla değer vermek
put (someone or something) (up) on a pedestal f. (birine/bir şeye) adeta tapınmak
put (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) baş tacı etmek
put (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) yere göğe sığdıramamak
put (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) el üstünde tutmak
put (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
set (someone or something) (up) on a pedestal f. (birine/bir şeye) fazla değer vermek
set (someone or something) (up) on a pedestal f. (birine/bir şeye) adeta tapınmak
set (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) idealize etmek
set (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) yere göğe sığdıramamak
set (someone or something) (up) on a pedestal f. (birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
on a pedestal expr. göklere çıkarılmış
on a pedestal expr. fazla değer verilen
on a pedestal expr. baş tacı edilmiş
on a pedestal expr. el üstünde tutulan
on a pedestal expr. yere göğe sığdırılamayan
Technical
alignment pedestal i. ayar pedestalı
pedestal lavatory i. ayaklı lavabo
aligning pedestal i. ayar pedestalı
pedestal washbasin i. ayaklı lavabo
pedestal bearing i. ayaklı yataklama
pedestal bidets i. ayak bideler
pedestal urinal i. ayaklı pisuvar
pedestal bearing i. ayaklı yatak
governor pedestal i. kumanda sehbası
pedestal bearing i. lama
pedestal drill i. matkap tezgahı
assembly pedestal i. montaj sehpası
central bearing pedestal i. orta yatak kaidesi
front bearing pedestal i. ön yatak pedestalı
pedestal pump i. pedestal tipi pompa
pedestal mount i. sabit mesnet
governor pedestal i. regülatör pedestalı
pedestal pile i. soğan başlı yerinde dökme kazık
pedestal bearing i. sehpalı yatak
turbine pedestal i. türbin pedestalı
bearing pedestal i. yatak pedestalı
bearing pedestal cover i. yatak pedestal kapağı
bearing pedestal i. yatak mesneti
raised floor pedestal i. yükseltilmiş döşeme ayağı
pedestal bearing s. ayaklı
Mechanic
pedestal coil i. (radyatörde) birbirine bağlı düz borular grubu
Construction
pedestal wash basin i. ayaklı lavabo
asphalt compaction pedestal i. asfalt kompaksiyon çekici
Railway
pedestal [uk] i. (demiryolu aracında) mil kılavuz
Marine
steering pedestal i. dümen pedestali
steering pedestal i. dümen kaidesi
Geography
pedestal rock i. mantar kaya
pedestal boulder i. mantar kaya
Military
pedestal mounted stinger i. kaideye monteli stinger