poverty - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

poverty

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"poverty" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
poverty i. sefalet
poverty i. yokluk
poverty i. fakirlik
poverty i. yoksulluk
General
poverty i. darlık
poverty i. yoksulluk
poverty i. eksiklik
poverty i. zaruret
poverty i. ihtiyaç
poverty i. haybet
poverty i. mahrumluk
poverty i. kifayetsizlik
poverty i. ademiyat
poverty i. açlık
poverty i. fukaralık
poverty i. parasızlık
poverty i. yetersizlik
poverty i. düşkünlük
poverty i. kıtlık
poverty i. zafiyet
poverty i. yetersiz beslenmede kaynaklı halsizlik
poverty i. zayıflama
poverty i. bereketsizlik
poverty i. kısırlık
poverty i. verimsizlik
Trade/Economic
poverty i. fakirlik
Religious
poverty i. (tarikat mensubu) mülkiyet hakkından feragat etme

"poverty" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 130 sonuç

İngilizce Türkçe
General
poverty certificate i. fakirlik belgesi
extreme poverty i. sefalet
poverty line i. yoksulluk sınırı
abject poverty i. fakru zaruret
poverty alleviation i. fakirliğin giderilmesi
poverty alleviation i. fakirlikliğin azaltılması
poverty reduction i. fakirliğin azaltılması
poverty line i. fakirlik sınırı
federal poverty level i. federal fakirlik seviyesi
economic poverty i. ekonomik yoksulluk
information-knowledge poverty i. bilgi fakirliği
poverty and need i. fakru-zaruret
great poverty i. fakru zaruret
great poverty i. aşırı yoksulluk
severe poverty i. fakru zaruret
extreme poverty i. fakru zaruret
extreme poverty i. fakr u zaruret
severe poverty i. aşırı yoksulluk
severe poverty i. fakr u zaruret
great poverty i. fakr u zaruret
extreme poverty i. aşırı yoksulluk
temporary poverty i. geçici yoksulluk
a great poverty i. büyük bir yoksulluk
intellectual poverty i. fikri kısırlık
urbanization of poverty i. fakirliğin kentleşmesi
rural poverty i. kırsal yoksulluk
poverty map i. yoksulluk haritası
live in poverty f. yoksulluk çekmek
fall in poverty f. acından ölmek
be rescued from poverty f. zilliği kırmak
alleviate the poverty f. fakirliği gidermek
alleviate the poverty f. fakirliği azaltmak
combat the poverty f. fakirlikle mücadele etmek
eradicate the poverty f. yoksulluğu gidermek
eliminate the poverty f. yoksulluğu gidermek
be driven to poverty f. yoksulluğa sürüklenmek
poverty stricken s. çok yoksul
poverty-stricken s. çok fakir
poverty-stricken s. aşırı yoksul
poverty-stricken s. zavallı
poverty-stricken s. sefil
poverty-stricken s. yoksul
poverty-stricken s. yokluk çeken
poverty-stricken s. çok yoksul
poverty-stricken s. gariban
in poverty zf. yoksulluk içinde
below the poverty line zf. yoksulluk sınırının altında
cpag (child poverty action group) kısalt. çocuk yoksulluğu eylem grubu
Proverb
when poverty comes in at the door, love flies out at the windows yokluk kapıdan girince aşk pencereden uçar
when poverty comes in at the door love flies out at the window yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
when poverty comes in at the door love flies out of the window yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden kaçar
poverty is no sin fakir olmak günah değil
poverty is not a crime fakir olmak suç değil
poverty is not a crime fakirlik ayıp değildir
poverty is no sin fakirlik ayıp değildir
poverty is no crime fakir olmak suç değil
poverty is no crime fakirlik ayıp değildir
poverty is not a sin fakirlik ayıp değildir
poverty is not a sin fakir olmak günah değil
Idioms
marry one's way out of poverty f. (zengin biri ile) evlenerek yoksulluktan kurtulmak
Trade/Economic
multidimensional poverty index i. çok boyutlu yoksulluk endeksi
income poverty i. gelir yoksulluğu
poverty trap i. fakirlik tuzağı
poverty level i. fakirlik sınırı
poverty threshold i. fakirlik sınırı
poverty reduction and growth fund i. fakirliği azaltma ve büyüme fonu
poverty line i. fakirlik sınırı
poverty certificate i. fakirlik ilmuhaberi
urban poverty i. kentsel yoksulluk
absolute poverty i. kişi başına gelirin ancak temel ihtiyaç maddelerinin karşılanmasına yetecek bir düzeyin bile altına düşmesi durumu
absolute poverty i. mutlak yoksulluk
official poverty line i. resmi yoksulluk sınırı
underclass poverty i. sınıfaltı yoksulluğu
international poverty line i. uluslararası yoksulluk çizgisi
poverty of time i. zaman yoksulluğu
poverty gap i. yoksulluk açığı
poverty gap yoksulluk boşluğu
poverty rate yoksulluk oranı
poverty trap yoksulluk tuzağı
circle of poverty yoksulluk çemberi
vicious circle of poverty yoksulluğun kısır döngüsü
poverty line yoksulluk hattı
poverty-welfare curve yoksulluk-refah eğrisi
poverty line yoksulluk sınırı
poverty threshold yoksulluk sınırı
poverty level yoksulluk sınırı
poverty trap yoksulluk tuzağı
Politics
extreme poverty i. aşırı yoksulluk
extreme poverty i. aşırı yoksulluk
explosive problems of world poverty i. dünyada her geçen gün büyüyen fakirlik problemi
poverty certificate i. fakirlik ilmuhaberi
certificate of poverty i. fakirlik ilmuhaberi
relative poverty i. göreli yoksulluk
absolute poverty i. mutlak yoksulluk
unctad standing committee on poverty alleviation i. unctad yoksulluğun azaltılması daimi komitesi
poverty reduction yoksulluğun azaltılması
alleviating poverty yoksullukla mücadele
poverty threshold yoksulluk sınırı
struggle against poverty yoksullukla mücadele
anti-poverty programme yoksullukla mücadele programı
poverty reduction strategy yoksulluğu azaltma stratejisi
poverty reduction strategy paper yoksullukla mücadele strateji belgesi
poverty reduction strategies yoksullukla mücadele stratejileri
poverty and social Impact analysis (psIa) yoksulluk ve sosyal etki analizi
poverty eradication yoksulluğun ortadan kaldırılması
poverty reduction and growth facility (prgf) yoksulluğun azaltılması ve büyüme kolaylığı
programs to fight poverty yoksullukla mücadele edecek programlar
programs to fight poverty yoksullukla mücadele programları
programs fighting poverty yoksullukla mücadele programları
Tourism
poverty tourism i. fakir semtlerin turistik amaçlarla dolaşılması
Computer
information poverty i. bilgi fakirliği
Psychology
poverty of ideas i. düşünce fakirliği
delusion of poverty i. geçimsel çökertilme sanrısı
poverty of content of speech i. konuşma içeriğinin fakirliği
poverty of speech i. konuşma fakirliği
delusion of poverty yoksulluk kuruntusu
Botanic
poverty grass (hudsonia tomentosa) i. kuzey amerika'nın kuzeydoğusundaki plajlarda yetişen beyaz tüylü funda benzeri küçük bir bitki
poverty grass i. kuzey amerika'ya özgü bir çim
poverty grass i. abd ve kanada'da yetişen bir saz
poverty grass i. yaban mersinine benzeyen bir kuzey amerika çalısı
poverty grass i. tarla üçgülü
Social Sciences
white poverty i. beyaz yoksulluğu
working poverty i. çalışan fakirliği
working poverty i. çalışan yoksulluğu
black poverty i. siyah yoksulluğu
grinding poverty i. ezici yoksulluk
poverty-struck s. yoksulluk çeken
poverty-struck s. yoksullukla cebelleşen
poverty reduction yoksullukla mücadele
Archaeology
poverty point i. kuzeydoğu louisiana'da tarihi ve arkeolojik bir bölge