Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
the note 'a'
the note 'a'
Geçmiş
Cümleler
"the note 'a'"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 181 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
a warning note
i.
bir uyarı notu
From the Committee on Budgets, we should like to sound
a warning note
in this House.
Bütçe Komisyonundan bu Meclise
bir uyarı notu
iletmek istiyoruz.
More Sentences
2
Genel
take a note
f.
not almak
I'd like to
take a note
of your phone number if you don't mind.
Sakıncası yoksa telefon numaranızı
not almak
istiyorum.
More Sentences
3
Genel
leave a note
f.
not bırakmak
I
left a note
by your door this morning.
Bu sabah kapınıza bir
not bıraktım.
More Sentences
Common Usage
4
Yaygın Kullanım
without a false note
s.
falsosuz
General
5
Genel
a ransom note
i.
fidye mektubu
6
Genel
a note shaver
i.
yasal faiz oranından fazla indirimle banknot satın alan kişi
7
Genel
play a false note
f.
falso yapmak
8
Genel
leave a note
f.
mesaj bırakmak
9
Genel
forge a note/bill
f.
sahte senet düzenlemek
10
Genel
send a note
f.
nota vermek
11
Genel
note a bill
f.
arkasına ret gerekçesini yazmak
12
Genel
shave a note
f.
yasal faiz oranından daha büyük indirimle satın almak
13
Genel
pen a note
f.
not yazmak
14
Genel
without a false note
s.
falsosuz
15
Genel
on a happy note
zf.
mutlu bir şekilde
Phrases
16
İfadeler
as a side note
zf.
bu arada
17
İfadeler
as a side note
zf.
ayrıca
18
İfadeler
as a side note
zf.
ek/ilave olarak
19
İfadeler
as a side note
zf.
buna ilaveten
20
İfadeler
on a side note
expr.
ayrıca
21
İfadeler
on a side note
expr.
ilave olarak
Colloquial
22
Konuşma Dili
hell of a note
i.
şaşırtıcı bir haber
23
Konuşma Dili
hell of a note
i.
harika bir haber
24
Konuşma Dili
make a note of
f.
not düşmek
25
Konuşma Dili
make a note of
f.
not etmek
26
Konuşma Dili
send a thank you note
f.
teşekkür notu göndermek
27
Konuşma Dili
bent as a nine bob note
s.
sahtekar
28
Konuşma Dili
bent as a nine bob note
expr.
güvenilmez
29
Konuşma Dili
bent as a nine bob note
expr.
kaypak
Idioms
30
Deyim
a hell of a note
i.
şaşırtıcı bir haber
31
Deyim
a thank-you note
i.
teşekkür mektubu
32
Deyim
a c-note
i.
yüz dolar değerindeki kağıt para
33
Deyim
a c-note
i.
yüz dolarlık banknot
34
Deyim
couldn't carry a note in a bucket
f.
müzik kulağı olmamak
35
Deyim
couldn't carry a note in a bucket
f.
müzik yeteneği olmamak
36
Deyim
couldn't carry a note in a bucket
f.
detone olmadan bir şarkıyı veya nakaratı bile söyleyememek
37
Deyim
make a mental note
f.
aklının bir kenarına yazmak
38
Deyim
make a mental note of
f.
anımsamaya çalışmak
39
Deyim
end on a high note
f.
birşeyi başarıyla tamamlamak
40
Deyim
drop someone a note
f.
birisine not/mektup yazmak
41
Deyim
go out on a high note
f.
başarıyla bitirmek
42
Deyim
strike a note
f.
en hassas yerinden vurmak
43
Deyim
strike a sour note
f.
gölge düşürmek
44
Deyim
make a mental note
f.
hatırlamaya çalışmak
45
Deyim
make a mental note of
f.
hatırlamaya çalışmak
46
Deyim
hit a sour note
f.
gölge düşürmek
47
Deyim
strike a note
f.
etkilemek
48
Deyim
dash a note off
f.
hızla not almak/yazmak
49
Deyim
end on a high note
f.
iyi bir yerde bitirmek
50
Deyim
hit a sour note
f.
içine etmek
51
Deyim
go out on a high note
f.
iyi biçimde bitirmek
52
Deyim
strike a sour note
f.
içine etmek
53
Deyim
go out on a high note
f.
layıkıyla bitirmek
54
Deyim
end on a high note
f.
mutlu sonlandırmak
55
Deyim
dash a note off
f.
not çiziktirmek/yazmak
56
Deyim
dash a note off
f.
not karalamak
57
Deyim
strike a sour note
f.
tadını kaçırmak
58
Deyim
hit a sour note
f.
tadını kaçırmak
59
Deyim
strike a note
f.
(mesaj/tavsiye) yerine ulaşmak
60
Deyim
sound a false note
f.
yanlış gibi gelmek
61
Deyim
sound a false note
f.
sahte gibi gelmek
62
Deyim
sound a false note
f.
samimiyetsiz gibi gelmek
63
Deyim
sound a false note
f.
yalan gibi gelmek
64
Deyim
sound a false note
f.
inandırıcı değil gibi gelmek
65
Deyim
strike a false note
f.
yanlış gibi gelmek
66
Deyim
strike a false note
f.
sahte gibi gelmek
67
Deyim
strike a false note
f.
samimiyetsiz gibi gelmek
68
Deyim
strike a false note
f.
yalan gibi gelmek
69
Deyim
strike a false note
f.
inandırıcı değil gibi gelmek
70
Deyim
strike a false note
f.
uygunsuz gibi gelmek
71
Deyim
strike a false note
f.
yanlış gibi görünmek
72
Deyim
strike a false note
f.
sahte gibi görünmek
73
Deyim
strike a false note
f.
samimiyetsiz gibi görünmek
74
Deyim
strike a false note
f.
yalan gibi görünmek
75
Deyim
strike a false note
f.
inandırıcı değil gibi görünmek
76
Deyim
finish (something) on a high note
f.
(bir şeyi) zirvede bırakmak/bitirmek
77
Deyim
finish (something) on a high note
f.
(bir şeyi) zirvede kapatmak
78
Deyim
finish (something) on a high note
f.
(bir şeyi) başarılı bir noktada bırakmak/bitirmek
79
Deyim
finish (something) on a high note
f.
(bir şeyi) doruk noktasında bırakmak/bitirmek
80
Deyim
finish (something) on a high note
f.
(bir şeyi) en yüksek noktada bırakmak/bitirmek
81
Deyim
leave (something) on a high note
f.
(bir şeyi) zirvede bırakmak
82
Deyim
leave (something) on a high note
f.
(bir şeyi) en başarılı noktada bırakmak
83
Deyim
sound a (kind of) note
f.
kulağa bir şey gibi gelmek
84
Deyim
sound a (kind of) note
f.
belli bir yaklaşımla konuşmak
85
Deyim
sound a (kind of) note
f.
belli bir tonda konuşmak
86
Deyim
sound a (kind of) note
f.
belli bir havada iletişim kurmak/konuşmak
87
Deyim
sound a (kind of) note
f.
belli bir tarzda iletişim kurmak/konuşmak
88
Deyim
sound a (kind of) note
f.
belli bir tavırla iletişim kurmak/konuşmak
89
Deyim
sound a (kind of) note
f.
belli bir üslupla iletimim/kurmak konuşmak
90
Deyim
sound a note (of something)
f.
hislerini/düşüncelerini belli bir tonda ifade etmek
91
Deyim
sound a note (of something)
f.
hislerini/düşüncelerini belli bir tarzda ifade etmek
92
Deyim
sound a note (of something)
f.
belli bir yaklaşımla konuşmak
93
Deyim
sound a note (of something)
f.
belli bir tonda konuşmak
94
Deyim
sound a note (of something)
f.
belli bir havada iletişim kurmak/konuşmak
95
Deyim
sound a note (of something)
f.
belli bir tarzda iletişim kurmak/konuşmak
96
Deyim
sound a note (of something)
f.
belli bir tavırla iletişim kurmak/konuşmak
97
Deyim
sound a note (of something)
f.
belli bir üslupla iletimim/kurmak konuşmak
98
Deyim
strike a note (of something)
f.
hislerini/düşüncelerini belli bir tonda ifade etmek
99
Deyim
strike a note (of something)
f.
hislerini/düşüncelerini belli bir tarzda ifade etmek
100
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir yaklaşımla konuşmak
101
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir tonda konuşmak
102
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir havada iletişim kurmak/konuşmak
103
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir tarzda iletişim kurmak/konuşmak
104
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir tavırla iletişim kurmak/konuşmak
105
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir üslupla iletimim/kurmak konuşmak
106
Deyim
sound a (kind of) note
f.
(konuşma) belli bir tonda olmak
107
Deyim
sound a (kind of) note
f.
(konuşma) belli bir yaklaşımda olmak
108
Deyim
sound a (kind of) note
f.
(konuşma) belli bir tutumda olmak
109
Deyim
sound a (kind of) note
f.
belli bir tutumla/yaklaşımla konuşmak
110
Deyim
strike a note (of something)
f.
(bir şey) tonuyla konuşmak
111
Deyim
strike a note (of something)
f.
(bir şey) yapar tavırda konuşmak
112
Deyim
sound a note (of something)
f.
(bir şey) tonuyla konuşmak
113
Deyim
sound a note (of something)
f.
(bir şey) yapar tavırda konuşmak
114
Deyim
drop (one) a note
f.
(birine) iki satır yazmak
115
Deyim
drop (one) a note
f.
(birine) not/mektup yazmak
116
Deyim
drop a note
f.
not/mektup yazmak
117
Deyim
drop a note
f.
iki satır yazmak
118
Deyim
drop a note
f.
birkaç satır yazmak
119
Deyim
drop somebody a line/note
f.
birine not/mektup yazmak
120
Deyim
drop somebody a line/note
f.
birine iki satır yazmak
121
Deyim
end (something) on a high note
f.
(bir şeyi) başarıyla tamamlamak
122
Deyim
end (something) on a high note
f.
(bir şeyi) iyi bir yerde bitirmek
123
Deyim
end (something) on a high note
f.
(bir şeyi) mutlu sonlandırmak
124
Deyim
end (something) on a high note
f.
(bir şeyi) zirvede bitirmek/bırakmak
125
Deyim
have a c-note
f.
yüz doları olmak
126
Deyim
have a c-note
f.
yüz dolarlık banknotu olmak
127
Deyim
make a mental note of something/to do something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı unutmamaya çalışmak
128
Deyim
make a mental note of something/to do something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı aklına yazmak
129
Deyim
make a note of (something)
f.
(bir şeyi) not etmek
130
Deyim
make a note of (something)
f.
(bir şeyi) not almak
131
Deyim
make a note of (something)
f.
(bir şeyi) not düşmek
132
Deyim
make a note of (something)
f.
(bir şeyi) unutmamaya çalışmak
133
Deyim
make a note of (something)
f.
(bir şeyi) zihnine yazmak
134
Deyim
sound a note (of something)
f.
(bir şey) tonunda konuşmak
135
Deyim
sound a note (of something)
f.
(bir tür) duygu/fikir belirtmek
136
Deyim
strike a note (of something)
f.
(bir şey) tonunda konuşmak
137
Deyim
strike a note (of something)
f.
(bir tür) duygu/fikir belirtmek
138
Deyim
strike a (kind of) note
f.
(konuşma) belirli bir tonda olmak
139
Deyim
strike a (kind of) note
f.
(konuşma) belirli bir tavırda olmak
140
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
sahte
141
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
düzmece
142
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
taklit
143
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
yasadışı
144
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
yolsuz
145
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
yapmacık
146
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
aleni bir şekilde heteroseksüel olmayan
147
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
heteroseksüel olmadığı çok belli olan
148
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
düpedüz eşcinsel/trans
149
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
apaçık eşcinsel/trans
150
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
aleni bir şekilde eşcinsel/trans
151
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
heteroseksüel olmadığı her halinden belli olan
152
Deyim
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
homoseksüel
153
Deyim
as queer as a nine bob note
expr.
garip
154
Deyim
on a brighter note
expr.
işin iyi tarafı
155
Deyim
as queer as a nine bob note
expr.
olağan olmayan
156
Deyim
as queer as a nine bob note
expr.
tuhaf
157
Deyim
on a lighter note
expr.
işin iyi tarafı
158
Deyim
on a lighter note
expr.
işin olumlu sayılabilecek tarafı
159
Deyim
on a lighter note
expr.
daha hafif/az ciddi bir konu olarak
160
Deyim
(as) queer as a nine-bob note [uk]
expr.
tamamen sahte
161
Deyim
(as) queer as a nine-bob note [uk]
expr.
orijinal/gerçek olmayan/değil
Trade/Economic
162
Ticaret/Ekonomi
make a promissory note
f.
poliçe düzenlemek
Politics
163
Siyasal
send a diplomatic note
f.
diplomatik nota vermek
164
Siyasal
send a diplomatic note
f.
nota vermek
Computer
165
Bilgisayar
attach-a-note
expr.
not ekle
Music
166
Müzik
a quarter note
i.
dörtlük nota
167
Müzik
having a false note
s.
falsolu
Slang
168
Argo
(as) queer as a nine-bob note [uk]
expr.
tamamen eşcinsel
169
Argo
(as) queer as a nine-bob note [uk]
expr.
heteroseksüel bir özelliği olmayan
170
Argo
(as) queer as a nine-bob note [uk]
expr.
heteroseksüellikle uzaktan yakından alakası olmayan
171
Argo
(as) queer as a nine-bob note [uk]
expr.
tam anlamıyla eşcinsel/trans olan
172
Argo
(that's) a hell of a note
expr.
(bu) şaşırtıcı bir haber
173
Argo
(that's) a hell of a note
expr.
(bu) kötü bir haber
British Slang
174
İngiliz Argosu
bent as a nine pound note
i.
ibne
175
İngiliz Argosu
bent as a nine bob note
i.
ibne
176
İngiliz Argosu
bent as a nine bob note
expr.
homo
177
İngiliz Argosu
bent as a nine pound note
expr.
homo
178
İngiliz Argosu
bent as a nine bob note
expr.
kırık
179
İngiliz Argosu
bent as a nine bob note
expr.
nonoş
180
İngiliz Argosu
bent as a nine pound note
expr.
nonoş
181
İngiliz Argosu
bent as a nine pound note
expr.
kırık
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of the note 'a'
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy