Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ticket
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"ticket"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 35 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ticket
i.
bilet
General
2
Genel
ticket
i.
trafik cezası verilen kimseye cezasının mahiyetini bildiren resmi kağıt
3
Genel
ticket
i.
fiyat etiketi
4
Genel
ticket
i.
fiş
5
Genel
ticket
i.
bir partinin aday listesi (seçimde)
6
Genel
ticket
i.
marka
7
Genel
ticket
i.
parti aday listesi
8
Genel
ticket
i.
etiket
9
Genel
ticket
i.
parti programı
10
Genel
ticket
i.
ehliyet
11
Genel
ticket
i.
trafik cezası
12
Genel
ticket
i.
etiket (trafik) para cezası
13
Genel
ticket
i.
sertifika
14
Genel
ticket
i.
lisans
15
Genel
ticket
i.
ehliyet
16
Genel
ticket
i.
izin belgesi
17
Genel
ticket
i.
istenen şeye ulaşma aracı
18
Genel
ticket
i.
amaçlanan süreç için yapılan plan
19
Genel
ticket
f.
etiket koymak
20
Genel
ticket
f.
etiketlemek
21
Genel
ticket
f.
trafik cezası yazmak
22
Genel
ticket
f.
bilet kesmek
23
Genel
ticket
f.
yaftalamak
24
Genel
ticket
f.
belirli bir amaç için ayırmak
25
Genel
ticket
f.
fiş kesmek
26
Genel
ticket
f.
marka vermek
Colloquial
27
Konuşma Dili
ticket
i.
hak
28
Konuşma Dili
ticket
i.
doğru şey
Idioms
29
Deyim
ticket
i.
kaçış için bahane
Trade/Economic
30
Ticaret/Ekonomi
ticket
i.
satılacak cevher için verilen teklif
Technical
31
Teknik
ticket
i.
bilet
Informatics
32
Bilişim
ticket
i.
çağrı
Automotive
33
Otomotiv
ticket
i.
trafik cezası
Traffic
34
Trafik
ticket
i.
para cezası
Sport
35
Spor
ticket
i.
bilet
"ticket"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 408 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
ticket tout
i.
bilet simsarı
2
Genel
winning ticket
i.
ganyan
3
Genel
ticket inspector
i.
kontrolör
4
Genel
ticket office
i.
gişe
5
Genel
single ticket
i.
gidiş bileti
6
Genel
return ticket
i.
gidiş geliş bileti
7
Genel
train ticket
i.
tren bileti
8
Genel
flight ticket
i.
uçak bileti
9
Genel
ticket stub
i.
bilet koçanı
10
Genel
single ticket
i.
dönüş bileti
11
Genel
prepaid ticket advice
i.
peşin ödenmiş bilet ihbarı
12
Genel
through ticket
i.
aktarmasız bilet
13
Genel
satellite ticket printer
i.
uydu bilet yazıcısı
14
Genel
return ticket
i.
dönüş bileti
15
Genel
ticket window
i.
gişe
16
Genel
ticket agent
i.
bilet acentası
17
Genel
railroad ticket
i.
tren bileti
18
Genel
return ticket
i.
gidiş dönüş bileti
19
Genel
ticket seller
i.
biletçi
20
Genel
lottery ticket seller
i.
biletçi
21
Genel
ticket book
i.
bilet
22
Genel
ticket line
i.
bilet hattı
23
Genel
automated ticket and boarding pass
i.
otomatik bilet ve geçiş kartı
24
Genel
parking ticket
i.
park bileti
25
Genel
ticket office
i.
bilet ofisi
26
Genel
ticket agent
i.
seyahat acenteleri için eskiden kullanılan isim
27
Genel
ticket printer
i.
otomatik biletlerin üstüne ayrıntıları yazan yazıcı
28
Genel
sailing ticket
i.
talebin çok yoğun olduğu dönemlerde kimi gemi ve feribot seferlerinde kullanılan bir kontrol doküman
29
Genel
season ticket
i.
abonman kartı
30
Genel
ticket machine
i.
otomatik bilet makinası
31
Genel
theater ticket
i.
tiyatro bileti
32
Genel
return ticket
i.
bir yere gidişi ve oradan dönüşü kapsayan bilet
33
Genel
pawn ticket
i.
rehin makbuzu
34
Genel
transfer ticket
i.
aktarma bileti
35
Genel
excursion ticket
i.
indirimli gidiş dönüş bileti
36
Genel
bus ticket
i.
otobüs bileti
37
Genel
ticket agent
i.
bilet acentesi
38
Genel
season ticket
i.
abonman
39
Genel
ticket office
i.
biletlerin satın alınabildiği yer
40
Genel
season ticket
i.
mevsimlik bilet
41
Genel
round trip ticket
i.
gidiş geliş bileti
42
Genel
season ticket
i.
abonman bileti
43
Genel
ticket printer
i.
bilet yazıcısı
44
Genel
open ticket
i.
açık bilet
45
Genel
bus ticket
i.
abonman
46
Genel
ticket inspector
i.
kondüktör
47
Genel
round trip ticket
i.
gidiş dönüş bileti
48
Genel
commutation ticket
i.
abonman kartı
49
Genel
ticket booth
i.
bilet gişesi
50
Genel
ticket sales
i.
bilet satış
51
Genel
ticket sale
i.
bilet satışı
52
Genel
ticket window
i.
bilet penceresi
53
Genel
through ticket
i.
aktarmasız
54
Genel
aeroplane ticket
i.
uçak bileti
55
Genel
ticket agency
i.
bilet gişesi
56
Genel
ticket collector
i.
biletçi
57
Genel
ticket office
i.
bilet gişesi
58
Genel
ticket conductor
i.
biletçi
59
Genel
ticket inspector
i.
biletçi
60
Genel
ticket tout
i.
bilet karaborsacısı
61
Genel
luggage ticket
i.
bagaj bileti
62
Genel
name ticket
i.
isim fişi
63
Genel
ticket collector
i.
kondüktör
64
Genel
ticket conductor
i.
kondüktör
65
Genel
through ticket
i.
yolculuğun sonuna kadar geçerli bilet
66
Genel
passenger ticket
i.
yolcu bileti
67
Genel
lottery ticket
i.
piyango bileti
68
Genel
ticket at full fare
i.
tam bilet
69
Genel
lost ticket
i.
kayıp bilet
70
Genel
ticket prices
i.
bilet fiyatları
71
Genel
student ticket
i.
öğrenci bileti
72
Genel
ticket option
i.
bilet opsiyonu
73
Genel
one-way ticket
i.
dönüş bileti
74
Genel
round-trip ticket
i.
gidiş dönüş bileti
75
Genel
scratch-off ticket
i.
kazı kazan
76
Genel
scratch-off ticket
i.
kazı kazan bileti
77
Genel
ticket-window
i.
gişe
78
Genel
one-way ticket
i.
tek gidiş bileti
79
Genel
return ticket
i.
gidiş-dönüş bileti
80
Genel
ticket-holder
i.
bilet sahibi
81
Genel
one-way ticket
i.
gidiş bileti
82
Genel
travel ticket
i.
gezi bileti
83
Genel
tour ticket
i.
turbileti
84
Genel
half fare ticket
i.
yarım bilet
85
Genel
railway ticket
i.
tren bileti
86
Genel
first class ticket
i.
birinci mevki bileti
87
Genel
transfer ticket
i.
aktarma bilet
88
Genel
ticket office
i.
bilet satış noktası
89
Genel
match ticket
i.
maç bileti
90
Genel
ticket price
i.
bilet fiyatı
91
Genel
black market ticket
i.
karaborsa bilet
92
Genel
through ticket
i.
yolculuğun sonuna kadar olan bilet
93
Genel
return/round-trip ticket
i.
gidiş-dönüş bileti
94
Genel
air ticket
i.
uçak bileti
95
Genel
ticket agent
i.
gişe yetkilisi
96
Genel
ticket agent
i.
bilet satıcısı
97
Genel
meal ticket
i.
yemek bileti
98
Genel
event ticket
i.
etkinlik bileti
99
Genel
low rate ticket
i.
indirimli bilet
100
Genel
discount ticket
i.
indirimli bilet
101
Genel
national lottery ticket
i.
milli piyango bileti
102
Genel
travel cash and airline ticket
i.
yolculuk parası ve uçak bileti
103
Genel
cheap ticket
i.
ucuz bilet
104
Genel
scratch ticket
i.
kazı kazan kartı
105
Genel
scratch ticket
i.
kazı kazan
106
Genel
scratch ticket
i.
kazı kazan bileti
107
Genel
ticket size
i.
bilet boyutu
108
Genel
adult ticket
i.
tam bilet
109
Genel
infant ticket
i.
bebek bileti
110
Genel
ticket agent
i.
biletçi
111
Genel
ticket book
i.
bilet koçanı
112
Genel
ticket stub
i.
biletin müşteride kalan kısmı
113
Genel
ticket agent
i.
bilet görevlisi
114
Genel
new ticket
i.
yeni bilet
115
Genel
ticket barrier
i.
turnike
116
Genel
ticket evasion
i.
toplu taşıma araçlarına biletsiz binme
117
Genel
ticket control
i.
bilet kontrol
118
Genel
ticket control
i.
bilet kontrolü
119
Genel
parking ticket
i.
park cezası
120
Genel
raffle ticket
i.
piyango/çekiliş bileti
121
Genel
ticket seller
i.
bilet satıcısı
122
Genel
ticket [brit]
i.
kartvizit
123
Genel
ticket [brit]
i.
kütüphane ödünç alma kartı
124
Genel
ticket [obsolete]
i.
kısa yazılı not
125
Genel
ticket [obsolete]
i.
borç senedi
126
Genel
ticket holder
i.
bilet hamili
127
Genel
ticket line
i.
bilet sırası
128
Genel
ticket queue
i.
bilet sırası
129
Genel
ticket taker
i.
kondüktör
130
Genel
ticket taker
i.
biletçi
131
Genel
one-way ticket
i.
yapıldıktan sonra geri dönüşü olmayan hareket
132
Genel
cloakroom ticket
i.
vestiyerde verilen fiş
133
Genel
scratched ticket
i.
bir veya daha fazla aday isminin çizildiği oy pusulası
134
Genel
smart ticket
i.
yaralanmış denizcilere tazminat hakkı veren belge
135
Genel
draw a ticket
f.
kura çekmek
136
Genel
take ticket
f.
bilet almak
137
Genel
issue a traffic ticket
f.
trafik cezası kesmek
138
Genel
issue a parking/speeding ticket
f.
trafik cezası kesmek
139
Genel
give somebody a traffic ticket
f.
trafik cezası kesmek
140
Genel
write a traffic ticket
f.
trafik cezası kesmek
141
Genel
buy ticket
f.
bilet almak
142
Genel
get speeding ticket
f.
aşırı hız cezası almak
143
Genel
receive a parking ticket
f.
park cezası almak
144
Genel
get a parking ticket
f.
park cezası almak
145
Genel
book a ticket
f.
bilet ayırtmak
146
Genel
pick up a ticket
f.
bilet almak
147
Genel
book a ticket
f.
(ileri bir tarihe) bilet kestirmek
148
Genel
buy a ticket
f.
bilet satın almak
149
Genel
scratch a ticket
f.
oy pusulasından bir veya daha fazla adayın ismini çıkarmak
150
Genel
scratch a ticket
f.
oy pusulasındaki isimlere oy vermeyi bütünüyle reddetmek
151
Genel
scratch a ticket
f.
seçim listesinde oynama yapmak
152
Genel
punch (one's) ticket
f.
(birinin) biletini delmek
153
Genel
punch (one's) ticket
f.
(birinin) biletini işaretlemek
154
Genel
big ticket
s.
çok pahalı
155
Genel
ticket-free
s.
biletsiz
156
Genel
big-ticket
s.
çok pahalı
157
Genel
high-ticket
s.
çok pahalı
158
Genel
high-ticket
s.
çok pahalı
159
Genel
big-ticket
s.
çok önemli
160
Genel
big-ticket
s.
esas
161
Genel
big-ticket
s.
başlıca
Phrasals
162
Öbek Fiiller
ticket someone for some place
f.
birine bir yere gitmesi için bilet vermek
163
Öbek Fiiller
ticket (one) for (doing) (something)
f.
(birine bir şey yaptığı) için ceza kesmek
Colloquial
164
Konuşma Dili
the ticket [obsolete]
i.
istenen şey
165
Konuşma Dili
the ticket [obsolete]
i.
aranan şey
166
Konuşma Dili
ticket [brit]
i.
silahlı kuvvetlerden atılma belgesi
167
Konuşma Dili
ticket for some place
i.
bir yere bilet
168
Konuşma Dili
low-ticket
s.
gayet ucuz
Idioms
169
Deyim
big ticket
i.
çok pahalı
170
Deyim
a meal ticket
i.
ekmek teknesi
171
Deyim
meal ticket
i.
geçim kaynağı
172
Deyim
a meal ticket
i.
geçim kaynağı
173
Deyim
a one-way ticket to something
i.
geri dönüşü olmayan
174
Deyim
a one-way ticket to something
i.
kaçınılmaz
175
Deyim
a one-way ticket to something
i.
kurtuluşu olmayan
176
Deyim
a hot ticket
i.
şu anda tutulan/popüler
177
Deyim
a hot ticket
i.
şu anda revaçta
178
Deyim
just the ticket
i.
tam aranan şey
179
Deyim
just the ticket
i.
tam da istenen şey
180
Deyim
golden ticket
i.
altın bilet
181
Deyim
golden ticket
i.
altın anahtar
182
Deyim
golden ticket
i.
altın bilezik
183
Deyim
golden ticket
i.
para kazandıracak/kişisel başarı sağlayacak yetenek, nitelik, beceri
184
Deyim
a meal ticket
i.
para kapısı
185
Deyim
a meal ticket
i.
kazanç kaynağı
186
Deyim
a meal ticket
i.
ekmek kapısı
187
Deyim
a one-way ticket to (somewhere or something)
i.
(bir yere/bir şeye) geri dönüşü olmayan bir yol
188
Deyim
a one-way ticket to (somewhere or something)
i.
kaçınılmaz olarak sonu (bir yerde/bir şeyle) bitecek bir yol/durum
189
Deyim
a big-ticket item
i.
pahalı (bir) alışveriş
190
Deyim
a big-ticket item
i.
pahalı (bir) ürün
191
Deyim
a big-ticket item
i.
büyük (bir) gider
192
Deyim
a big-ticket item
i.
büyük (bir) harcama
193
Deyim
big-ticket item
i.
pahalı alışveriş
194
Deyim
big-ticket item
i.
pahalı ürün
195
Deyim
big-ticket item
i.
büyük gider
196
Deyim
big-ticket item
i.
büyük harcama
197
Deyim
dream ticket
i.
seçimde başarılı olmak için saflarını birleştiren iki veya daha fazla siyasetçi
198
Deyim
dream ticket
i.
oylarını birleştirmek için birlikte seçim kampanyası yapan siyasetçiler
199
Deyim
dream ticket
i.
seçim zamanı ittifak yapan siyasetçiler
200
Deyim
e-ticket ride
i.
çok heyecanlı bir oyuncak (lunaparkta)
201
Deyim
e-ticket ride
i.
çok heyecanlı bir tur (lunapark oyuncakları için)
202
Deyim
buy someone's wolf ticket
f.
meydan okumaya pabuç bırakmamak
203
Deyim
buy a woof ticket
f.
(birinin) boş tehditlerine karşılık vermek
204
Deyim
buy a woof ticket
f.
(birinin) hava atmasına/caka satmasına karşılık vermek
205
Deyim
buy one's woof ticket
f.
(birinin) boş tehditlerine karşılık vermek
206
Deyim
buy one's woof ticket
f.
(birinin) hava atmasına/caka satmasına karşılık vermek
207
Deyim
vote a split ticket
f.
birleşik oy pusulası ile seçim yapmak
208
Deyim
vote a split ticket
f.
bütün parti ve adayları görerek oy kullanmak
209
Deyim
vote a straight ticket
f.
birleşik olmayan oy pusulası ile seçim yapmak
210
Deyim
vote a straight ticket
f.
ek bir partinin adayları arasından seçim yapmak
211
Deyim
write his own ticket
f.
istediği gibi at oynatmak
212
Deyim
get one's ticket punched
f.
ölmek
213
Deyim
vote a split ticket
f.
oyunu üzerinde bütün parti ve adayların yer aldığı birleşik oy pusulası ile kullanmak
214
Deyim
buy someone's wolf ticket
f.
palavrayı yememek
215
Deyim
buy someone's wolf ticket
f.
restini görmek
216
Deyim
vote a straight ticket
f.
üzerinde tek bir partiye ait adayların olduğu pusula ile oy kullanmak
217
Deyim
punch (one's) ticket
f.
girişini garantilemek
218
Deyim
punch (one's) ticket
f.
biletini eline almak
219
Deyim
punch your ticket [us]
f.
terfi almayı garantilemek
220
Deyim
punch your ticket [us]
f.
terfi almak için belirli görevlerin altına girmek
221
Deyim
split (one's) ticket
f.
birden fazla partinin adayına farklı pozisyonla için oy vermek
222
Deyim
split (one's) ticket
f.
farklı pozisyonlar için farklı partilerin adaylarına oy vermek
223
Deyim
work (one's) ticket
f.
bir şey elde etmek için bir plan yapmak
224
Deyim
work (one's) ticket
f.
bir şeyden kurtulmak için bir yola baş vurmak
225
Deyim
work (one's) ticket
f.
bir durumdan kurtulmak için bir dolap çevirmek
226
Deyim
work (one's) ticket
f.
bir şeyin yerini yapmak
227
Deyim
work (one's) ticket
f.
istediği şeyi elde etmenin bir yolunu bulmak
228
Deyim
work (one's) ticket
f.
bir yolunu bulup yapmak
229
Deyim
work (one's) ticket
f.
ne yapıp edip yapmak
230
Deyim
work (one's) ticket
f.
allem edip kallem edip yapmak
231
Deyim
work your ticket
f.
hapisten/askerden çıkmanın bir yolunu bulmak
232
Deyim
buy a wolf ticket
f.
meydan okumaya pabuç bırakmamak
233
Deyim
buy a wolf ticket
f.
gözdağına karşılık vermek
234
Deyim
buy a wolf ticket
f.
tehdide düşmanca karşılık vermek
235
Deyim
buy a wolf ticket
f.
palavraya pabuç bırakmamak
236
Deyim
buy one's wolf ticket
f.
meydan okumaya pabuç bırakmamak
237
Deyim
buy one's wolf ticket
f.
gözdağına karşılık vermek
238
Deyim
buy one's wolf ticket
f.
tehdide düşmanca karşılık vermek
239
Deyim
buy one's wolf ticket
f.
palavraya pabuç bırakmamak
240
Deyim
buy someone's woof ticket
f.
meydan okumaya pabuç bırakmamak
241
Deyim
buy someone's woof ticket
f.
gözdağına karşılık vermek
242
Deyim
buy someone's woof ticket
f.
tehdide düşmanca karşılık vermek
243
Deyim
buy someone's woof ticket
f.
palavraya pabuç bırakmamak
244
Deyim
buy wolf ticket
f.
meydan okumaya pabuç bırakmamak
245
Deyim
buy wolf ticket
f.
gözdağına karşılık vermek
246
Deyim
buy wolf ticket
f.
tehdide düşmanca karşılık vermek
247
Deyim
buy wolf ticket
f.
palavraya pabuç bırakmamak
248
Deyim
get ticket punched
f.
ölmek
249
Deyim
get ticket punched
f.
mortoyu çekmek
250
Deyim
split the ticket
f.
farklı alanlarda farklı partilerden adaylara oy vermek
251
Deyim
write (one's) (own) ticket
f.
istediği gibi at oynatmak
252
Deyim
write (one's) (own) ticket
f.
istediği gibi at oynatmak
253
Deyim
write own ticket
f.
istediği gibi at oynatmak
254
Deyim
write your (own) ticket [us]
f.
istediği gibi at oynatmak
255
Deyim
a one-way ticket
expr.
geri dönüşü olmayan
256
Deyim
a one-way ticket
expr.
kaçınılmaz
257
Deyim
a one-way ticket
expr.
kurtuluşu olmayan
Speaking
258
Konuşma
here's your ticket
expr.
al biletin
259
Konuşma
this map shows where you will get a ticket
expr.
bu harita bileti nereden alacağını gösteriyor
260
Konuşma
I would like to buy a ticket
expr.
bir bilet almak istiyorum
261
Konuşma
here's your ticket
expr.
işte biletin
262
Konuşma
I found you a ticket
expr.
sana bilet buldum
263
Konuşma
that's the ticket!
expr.
tam da ihtiyacımız/ihtiyacım olan şey!
Trade/Economic
264
Ticaret/Ekonomi
time ticket
i.
işyerinde mesai kayıtlarını gösteren kart
265
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
abonman bileti
266
Ticaret/Ekonomi
family ticket
i.
aile bileti
267
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
abone kartı
268
Ticaret/Ekonomi
commutation ticket
i.
abone kartı
269
Ticaret/Ekonomi
commutation ticket
i.
abonman
270
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
abonman
271
Ticaret/Ekonomi
open date ticket
i.
açık tarihli bilet
272
Ticaret/Ekonomi
through ticket
i.
aktarmasız bilet
273
Ticaret/Ekonomi
ticket window
i.
bilet gişesi
274
Ticaret/Ekonomi
ticket day
i.
borsada tasfiyenin yapıldığı tarihin bir gün öncesi
275
Ticaret/Ekonomi
big ticket items
i.
çok pahalı ürünler
276
Ticaret/Ekonomi
return ticket
i.
dönüş bileti
277
Ticaret/Ekonomi
ticket price
i.
etiket fiyatı
278
Ticaret/Ekonomi
drivers of ticket account
i.
fiş sayısını etkileyen etmenler
279
Ticaret/Ekonomi
job ticket
i.
görev kartı
280
Ticaret/Ekonomi
ticket out of date
i.
günü geçmiş bilet
281
Ticaret/Ekonomi
admission ticket
i.
giriş bileti
282
Ticaret/Ekonomi
ticket day
i.
hesap dönemi
283
Ticaret/Ekonomi
ticket at reduced rate
i.
indirimli bilet
284
Ticaret/Ekonomi
move ticket
i.
iş zamanı etiketi
285
Ticaret/Ekonomi
ticket inspector
i.
kontrolör
286
Ticaret/Ekonomi
party ticket
i.
kolektif bilet
287
Ticaret/Ekonomi
charge ticket
i.
muhasebeci ajandası
288
Ticaret/Ekonomi
notarial ticket
i.
noter tezkeresi
289
Ticaret/Ekonomi
lottery ticket
i.
piyango bileti
290
Ticaret/Ekonomi
pawn ticket
i.
rehin makbuzu
291
Ticaret/Ekonomi
ticket count
i.
satın alma yapan müşteri sayısı
292
Ticaret/Ekonomi
commutation ticket
i.
seyahat kartı
293
Ticaret/Ekonomi
commutation ticket
i.
seyahat pasosu
294
Ticaret/Ekonomi
queue ticket dispenser
i.
sıramatik
295
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
seyahat kartı
296
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
seyahat pasosu
297
Ticaret/Ekonomi
excursion ticket
i.
seyahat bileti
298
Ticaret/Ekonomi
unexpired season ticket
i.
süresi geçmemiş abonman
299
Ticaret/Ekonomi
full fare ticket
i.
tam ücrete tabi bilet
300
Ticaret/Ekonomi
reduced rate ticket
i.
ucuz tarifeli bilet
301
Ticaret/Ekonomi
meal ticket
i.
yemek fişi
302
Ticaret/Ekonomi
debit ticket
i.
zimmet formu
303
Ticaret/Ekonomi
e-ticket
i.
elektronik bilet
304
Ticaret/Ekonomi
e-ticket
i.
e-bilet
Law
305
Hukuk
tyburn ticket
i.
bir suçlunun aleyhinde dava açan kişiye verilen sertifika
306
Hukuk
speeding ticket
i.
aşırı hız cezası
307
Hukuk
ticket of leave
i.
bir tutuklunun serbest bırakılması için verilen belge
308
Hukuk
mickey mouse ticket
i.
mahkum disiplin raporu
309
Hukuk
pawn ticket
i.
rehin makbuzu
310
Hukuk
pawn ticket
i.
rehin senedi
Politics
311
Siyasal
split-ticket voting
i.
birleşik oy pusulası ile yapılan oylama
312
Siyasal
split-ticket voting
i.
birden çok siyasi makam için oylama yapılan bir seçimde oy pusulasında farklı partilerden adayların bulunması
313
Siyasal
straight ticket
i.
bir partinin ilan ettiği tüm adaylara oy verme
314
Siyasal
split ticket
i.
birleşik oy pusulası
315
Siyasal
general ticket system
i.
genel bilet sistemi
316
Siyasal
ticket-splitting
i.
pusula bölme
317
Siyasal
a dream ticket
i.
seçimde başarılı olmak için saflarını birleştiren iki siyasetçi
318
Siyasal
unity ticket [australia]
i.
sendika seçimlerinde nasıl oy kullanılacağını gösteren kart
319
Siyasal
balanced ticket
i.
geniş seçmen kitlesine hitap eden aday listesinin olduğu oy pusulası
Tourism
320
Turizm
family ticket
i.
aile bileti
321
Turizm
open-date ticket
i.
açık tarihli bilet
322
Turizm
interlining ticket
i.
aktarmalı bilet
323
Turizm
connection ticket
i.
bağlantılı bilet
324
Turizm
season ticket
i.
belirli bir dönem içinde seyahat için geçerli olan bilet
325
Turizm
ticket allocation
i.
bilet payı
326
Turizm
ticket stock
i.
bilet stoku
327
Turizm
complimentary ticket
i.
bir kaybı tazmin etmek amacıyla verilen bedava bilet
328
Turizm
ticket-holder
i.
bir seyahat veya etkinlik için bilet sahibi kimse
329
Turizm
open date return ticket
i.
dönüşü açık bilet
330
Turizm
round trip ticket
i.
gidiş-dönüş bileti
331
Turizm
return ticket
i.
gidiş geliş bileti
332
Turizm
round-trip ticket
i.
gidiş geliş bileti
333
Turizm
open-jaw ticket
i.
kalkış ve varış noktaları yahut da dinlenme noktaları farklı olan dönüş yolculuğu
334
Turizm
satellite ticket printer
i.
otomatik bilet makinesi
335
Turizm
commutation ticket
i.
sezon bileti
336
Turizm
rover ticket
i.
serbest bilet
337
Turizm
season ticket
i.
sezonluk bilet
338
Turizm
commutation ticket
i.
sezonluk bilet
339
Turizm
season ticket
i.
sezon bileti
340
Turizm
single passenger ticket
i.
tek yolcu bileti
341
Turizm
confirmed ticket
i.
teyidi yapılmış bilet
342
Turizm
complimentary ticket
i.
ücretsiz bilet
343
Turizm
prepaid ticket advice
i.
yolcunun bilet parası ödediğinin başka bir noktaya bildirilmesi
Media
344
Medya
a dream ticket [uk]
i.
mükemmel bir fırsat
345
Medya
a dream ticket [uk]
i.
harika bir fırsat
346
Medya
a dream ticket [uk]
i.
hayatının/hayallerinin fırsatı
Technical
347
Teknik
ticket renewal
i.
bilet yenileme
348
Teknik
ticket punch
i.
bilet zımbası
349
Teknik
ticket clip
i.
etiket kıskacı
350
Teknik
trouble ticket
i.
hata raporlama
351
Teknik
authentication ticket
i.
kimlik denetleme
352
Teknik
queue ticket dispenser
i.
sıra numaratörü
Computer
353
Bilgisayar
authentication ticket
i.
kimlik denetim bileti
Informatics
354
Bilişim
electronic ticket
i.
elektronik bilet
355
Bilişim
virtual ticket
i.
elektronik bilet
Textile
356
Tekstil
ticket pocket
i.
ceketin üst cebi
Automotive
357
Otomotiv
parking ticket
i.
park cezası
Transportation
358
Ulaştırma
the ticket machine isn't working
expr.
bilet makinesi çalışmıyor
Traffic
359
Trafik
smart ticket
i.
akbil
360
Trafik
speeding ticket
i.
aşırı hız cezası
361
Trafik
smart ticket
i.
akıllı bilet
362
Trafik
parking ticket
i.
park cezası
363
Trafik
traffic ticket points
i.
trafik ceza puanı
364
Trafik
traffic ticket
i.
trafik cezası
365
Trafik
passenger ticket
i.
yolcu bileti
Railway
366
Demiryolu
ticket porter
i.
tanınmak amacıyla rozet takan lisanslı demiryolu görevlisi
367
Demiryolu
ticket gate [brit]
i.
bilet basılan turnike
368
Demiryolu
platform ticket controller
i.
bilet kontrolörü
369
Demiryolu
ticket agent
i.
gişe memuru
370
Demiryolu
privilege ticket
i.
görev bileti
371
Demiryolu
ticket collector
i.
kondüktör
372
Demiryolu
ticket collector
i.
özellikle yolcu trenlerinde biletlerin veya seyahat belgelerinin kontrolünden sorumlu kimse
373
Demiryolu
platform ticket [uk]
i.
perona giriş bileti
Aeronautic
374
Havacılık
luggage ticket
i.
bagaj bileti
375
Havacılık
return ticket
i.
gidiş dönüş bilet
376
Havacılık
open ticket
i.
havayollarında yönü belli ve tarihi değiştirilebilen bilet türü
377
Havacılık
one way ticket
i.
tek yön bilet
378
Havacılık
one way ticket
i.
tek yönlü bilet
379
Havacılık
airplane ticket
i.
uçak bileti
380
Havacılık
plane ticket
i.
uçak bileti
Marine
381
Denizcilik
shipping ticket
i.
gönderme belgesi
382
Denizcilik
sailing ticket
i.
sefer bileti
Gastronomy
383
Mutfak
lunch ticket
i.
yemek fişi
History
384
Tarih
yellow ticket
i.
sarı bilet
385
Tarih
yellow ticket
i.
rusya imparatorluğu'na hayat kadınlığı izni veren sarı bilet
Military
386
Askeri
driver's trip ticket
i.
şoför bakım ve görev çizelgesi
387
Askeri
meal ticket
i.
yemek karnesi
Sport
388
Spor
free ticket
i.
serbest giriş kartı
389
Spor
season ticket
i.
kombine bilet
390
Spor
all-ticket [brit]
s.
tüm seyircilerin biletlerini önceden almalarını gerektiren
Football
391
Futbol
ticket tout
i.
karaborsacı
392
Futbol
ticket tout
i.
karaborsa biletçi
Wagering
393
Bahisçilik
combined ticket
i.
kombine bilet
Theatre
394
Tiyatro
theatre ticket
i.
tiyatro bileti
395
Tiyatro
complimentary ticket
i.
serbest giriş kartı
Cinema
396
Sinema
ticket collecting
i.
bilet kesme
397
Sinema
ticket collector
i.
bilet kesici
398
Sinema
cinema ticket
i.
sinema bileti
399
Sinema
movie ticket
i.
sinema bileti
Librarianship
400
Kütüphanecilik
library ticket
i.
kütüphane kartı
Slang
401
Argo
ticket (prison slang)
i.
disiplin raporu
402
Argo
ticket (prison slang)
i.
sevk yazısı
403
Argo
get a ticket
f.
ceza yemek
404
Argo
sell wolf ticket
f.
etrafına tehditler savurmak
405
Argo
get one's ticket punched
f.
mortoyu çekmek
British Slang
406
İngiliz Argosu
workie ticket (tyneside use)
i.
baş belası
407
İngiliz Argosu
workie ticket (tyneside use)
i.
sorun yaratan tip
408
İngiliz Argosu
shit ticket
i.
tuvalet kağıdı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ticket
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy