Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yolundan
"yolundan"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yolundan
by
ed.
Colloquial
2
Konuşma Dili
yolundan
in tracks
expr.
3
Konuşma Dili
yolundan
in way
expr.
"yolundan"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
servis yolundan vermek (trafik)
detour
f.
2
Genel
yolundan sapmak
depart
f.
3
Genel
yolundan sapmak
sheer
f.
4
Genel
yolundan kalmak
be prevented from setting out on a journey
f.
5
Genel
(birinin) yolundan çekilmek
get out of one's way
f.
6
Genel
yolundan çıkarmak
divert
f.
7
Genel
hedeflenen/niyetlenen yolundan sapmak
stray from its intended path
f.
8
Genel
yolundan çıkmak
depart
f.
9
Genel
sağa sola eğilerek yolundan sapmak
cockle [dialect] [uk]
f.
10
Genel
yolundan sapmak
discede [obsolete]
f.
11
Genel
yolundan sapmayan
undeviating
s.
12
Genel
yolundan şaşmaz
unswerving
s.
13
Genel
yolundan sapmış
sheered
s.
14
Genel
yolundan şaşmaz
hard-core
s.
15
Genel
yolundan sapmaz
unswerving
s.
16
Genel
ezilmemek için bir şeyin yolundan çekilmiş
out of one's way
s.
17
Genel
yolundan şaşmaz
invincible
s.
Phrasals
18
Öbek Fiiller
yolundan gitmek
take after
f.
19
Öbek Fiiller
yolundan saptırmak
throw off
f.
20
Öbek Fiiller
anında yolundan dönmek
veer away from (someone or something)
f.
21
Öbek Fiiller
işinden/yolundan alıkoymak
bail up [australia]
f.
22
Öbek Fiiller
(kızak yolundan) iri parçaları kaldırmak
chunk (out)
f.
Phrases
23
İfadeler
(birinin/bir şeyin) yolundan
in the manner of (someone or something)
expr.
24
İfadeler
(birinin/bir şeyin) yolundan
in the manner of somebody/something
expr.
Proverb
25
Atasözü
kendi alanından/yolundan şaşma
cobbler, stick to your trade
26
Atasözü
kendi alanından/yolundan şaşma
cobbler, stick to your last
Colloquial
27
Konuşma Dili
(bir şey yapmak) için yolundan sapmak
go out of (one's) way (to do something)
f.
28
Konuşma Dili
yolundan çıkmak
derail
f.
29
Konuşma Dili
kendi yolundan şaşmayan
fixed in (one's) ways
s.
30
Konuşma Dili
birinin kendi yolundan
in one's way
expr.
31
Konuşma Dili
kendi yolundan
in his, her, its, (own) way
expr.
32
Konuşma Dili
(birinin) yolundan çekilmiş
out of (one's) way
expr.
33
Konuşma Dili
yolundan uzakta
out of your way
expr.
34
Konuşma Dili
rotandan/yolundan alakasız bir yerde
out of your way
expr.
Idioms
35
Deyim
başkalarının yolundan gitmek
put one's finger in the air
f.
36
Deyim
yolundan saptırmak
throw someone off the track
f.
37
Deyim
yolundan çekilmek
keep out from under someone's feet
f.
38
Deyim
yolundan şaşmamak
keep to one's course
f.
39
Deyim
yolundan şaşmamak
maintain one's course
f.
40
Deyim
yolundan şaşmamak
maintain one's ground
f.
41
Deyim
yolundan şaşmamak
keep to one's ground
f.
42
Deyim
yolundan şaşmamak
go all lengths
f.
43
Deyim
yolundan şaşmamak
go through fire and water
f.
44
Deyim
birinin yolundan/izinden gitmek
follow the example of
f.
45
Deyim
yolundan çekilmek
stay out from under (one's) feet
f.
46
Deyim
(kendi) yolundan gitmek
go (one's) (own) gait
f.
47
Deyim
birinin/bir şeyin yolundan çekilmek
get out of the road
f.
48
Deyim
(birinin) yolundan çekilmek
move out of (one's) way
f.
49
Deyim
(birinin) yolundan çekmek/kaldırmak
move out of (one's) way
f.
50
Deyim
bir anda yolundan sapmak
jump the rails [us]
f.
51
Deyim
yolundan sapmak
jump the rails (or track)
f.
52
Deyim
(birinin) yolundan çekilmek
leave the field open for (one)
f.
53
Deyim
(birinin/bir şeyin) yolundan gitmek
follow (someone or something) in stride
f.
54
Deyim
kendi yolundan gitmek
go your own way
f.
55
Deyim
yolundan/amacından sapmak
jump the track
f.
56
Deyim
yolundan/amacından sapmak
jump the tracks
f.
57
Deyim
yolundan sapmamak
keep on (the right) track
f.
58
Deyim
yolundan sapmasına izin vermemek
keep on (the right) track
f.
59
Deyim
yolundan çekilmek
keep out of one's way
f.
60
Deyim
birinin yolundan çekilmek
keep out of somebody's way
f.
61
Deyim
birinin yolundan çekilmek
stay out of somebody's way
f.
62
Deyim
(birinin/bir şeyin) yolundan çekilmek
make way for (someone or something)
f.
63
Deyim
kendi yolundan gitmek
plough a lonely furrow
f.
64
Deyim
kendi yolundan gitmek
plough your own furrow
f.
65
Deyim
kendi yolundan şaşmayan
set in (one's) ways
f.
66
Deyim
kendi alanından/yolundan şaşmamak
stick to (one's) last
f.
67
Deyim
kendi alanından/yolundan şaşmamak
stick to your last [old-fashioned] [uk]
f.
68
Deyim
yolundan saptırmak
throw off the track
f.
69
Deyim
yolundan şaşmayan
set in ways
s.
70
Deyim
kendi yolundan şaşmayan
set in your ways
s.
71
Deyim
yolundan şaşma
stick to your knitting
expr.
72
Deyim
(kendi) yolundan git
go your gait
expr.
73
Deyim
(kendi) yolundan git
go your own gait
expr.
74
Deyim
(kendi) yolundan git
go your gait
expr.
75
Deyim
(kendi) yolundan git
go your own gait
expr.
76
Deyim
(birinin) yolundan
in (one's) tracks
expr.
77
Deyim
yolundan çekilmiş olarak
out of (one's) road
expr.
78
Deyim
kendi yolundan
in own way
expr.
79
Deyim
işler yolundan çıktı
the fat hit the fire
expr.
Speaking
80
Konuşma
kendi yolundan gitmen gerek
you gotta go your own way
expr.
Trade/Economic
81
Ticaret/Ekonomi
kara yolundan geçiş hükmü
land transit clause
i.
82
Ticaret/Ekonomi
kara yolundan
overland
s.
Technical
83
Teknik
yolundan ayrılmak
sheer
f.
Traffic
84
Trafik
bir dizi yaya yolundan yer biri
button
i.
Marine
85
Denizcilik
yolundan sapma
sheer
i.
86
Denizcilik
yolundan ayırmak
sheer
f.
Astronomy
87
Gökbilim
roketin önceden belirlenen yolundan sapması
dispersion
i.
Literature
88
Edebiyat
(homer'in yolundan giderek truva savaşı ve kahramanları konusunu ele alan) epik şairler
cyclic poets
i.
Linguistics
89
Dilbilim
sesi daralmış bir ses yolundan geçirerek çıkarılan ünsüz
fricative
i.
90
Dilbilim
sesi daralmış bir ses yolundan geçirerek çıkarılan ünsüz
fricative consonant
i.
History
91
Tarih
ispanya prensi don carlos ve soyundan gelenlerin yolundan gitme
carlism
i.
Religious
92
Dini
aziz augustine'in yolundan giden kimse
augustinian
i.
93
Dini
aziz augustine'in yolundan giden tarikatlarda rahip veya keşiş
augustinian
i.
94
Dini
aziz augustine'in yolundan giden bir manastır tarikatı
augustinian canons
i.
95
Dini
aziz augustine'in yolundan giden tarikatlarda rahip veya keşiş
austin
i.
96
Dini
aziz benedikt'in yolundan giden rahip veya rahibe
benedictine
i.
97
Dini
ahit vererek isa yolundan giden kadın
spouse
i.
98
Dini
tanrının yolundan yürümek
walk with god
f.
99
Dini
aziz augustine'in yolundan giden bir dini tarikata mensup
augustinian
s.
100
Dini
aziz augustine'in yolundan giden bir dini tarikata mensup
austin
s.
Philosophy
101
Felsefe
kiniklerin yolundan giden kimse
cynic
i.
Military
102
Askeri
yolundan şaşmamak
keep the field
f.
Hunting
103
Silah/Atıcılık
(tilkiyi) yolundan saptırmak
head
f.
Sport
104
Spor
(golf) yerdeki eğim nedeniyle topun normal yolundan sapması
borrow
i.
105
Spor
(golf topu) yerdeki eğim nedeniyle normal yolundan sapmak
borrow
f.
Archaic
106
Eski Kullanım
yolundan geçmek
thwart
f.
107
Eski Kullanım
yolundan saptırmak
derive
f.
108
Eski Kullanım
yolundan çıkarmak
derive
f.
109
Eski Kullanım
yolundan sapmak
start
f.
Slang
110
Argo
yolundan şaşmaz
(the) hard core [uk]
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yolundan
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy