cut- - Turkish English Dictionary
History

cut-



Meanings of "cut-" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
General
cut- pref. cilt anlamına gelen ön ek
cut- pref. kütikül anlamına gelen ön ek

Meanings of "cut-" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
cut n. pay
cut n. kesik
short cut n. kestirme
be cut v. kesilmek
cut down on v. kısmak
cut v. kesmek
General
cut n. yarma
cut n. biçki
cut n. tutam
cut n. parça
cut glass n. billur
cut throat n. katil
crew cut n. asker tıraşı
cut glass n. kristal
cut and fill sloping n. dolgulu kazı
cut n. yara
cut n. tip
cut n. kesme
cut n. dilim
cut n. usul
cut n. fiyat
cut n. şekil
short cut n. kese
cut n. kupür
cut n. yontma
cut n. kesim
the unkindest cut of all n. en kötüsü
cut n. kesi
cut n. indirim
magnetron cut off current n. manyetron kesim akımı
cut n. hazır
cut flowers n. kesme çiçekler
the cut of one's jib n. yüz ifadesi
tailor cut n. fason
cut n. kesinti
cut throat n. zalim ve canavar ruhlu kimse
cut glass n. kesme cam
cut n. maktu
price cut n. indirim
cut n. parça kumaş
cut n. kısıntı
cut stone n. yontma taş
power cut n. planlı elektrik kesintisi
annual cut n. yıllık kesim
cut n. azaltma
power cut n. elektrik kesintisi
cut n. darbe
cut of meat n. kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası
cut n. hisse
cut n. kesik
cut excavation n. yarma kazı
hair cut n. saç kesimi
cut n. tenzilatlı
cut nail n. döşemeci çivisi
cut n. kesiş
cut n. yarık
urchin cut n. alagarson
clean cut n. pürüzsüz kesik
bastard cut file n. saman eğesi
cut n. acı söz
cut n. kotlet
short cut n. kestirme
a short cut n. kestirme yol
cut n. kırıcı davranış
cut vertex n. eklem düğümü
a short cut n. kısa yol
cut n. vuruş
crew cut n. alabros tıraş
cut n. biçim
short cut n. kestirme yol
cut n. tenzilat
expenditure cut n. masraf kısma
tax cut n. vergi kesintisi
water cut n. su kesintisi
fine cut n. ince kesim
fine cut n. ince kıyım
cut price n. tenzilatlı fiyat
cut price n. indirimli fiyat
wage cut n. kesinti
cut throat razor n. ustura
hair cut n. saç kesim
layer cut n. katlı kesim
layer cut n. kat kat kesim (saç)
cut in layers n. katlı kesim
cut sheet feeder n. yaprak besleyici
cut n. biçme
water cut n. su kesilmesi
electricity cut n. elektrik kesilmesi
water cut off n. su kesilmesi
cut-off n. kesim
electric cut-outs n. elektrik kesintileri
cut-off n. musluğu kapatma
cut-throat n. cani
electricity cut-off n. elektrik kesilmesi (elektrik idaresi vb tarafından yapılan)
low-cut dress n. dekolte elbise
cut-price shop n. ucuzcu dükkan
low-cut dress n. dekolte
cut-in n. devreye girme
cut-back n. eksiltme
cut-off date n. yapılacak bir şeyin konfirme edilmesi veya tamamlanması gereken son tarih
cut-off date n. cut-off tarihi
cut-out n. devreden çıkma
cut-throat n. katil
jump cut n. (film) atlama
the cut of someone's jib n. insanın içi-dışı
the cut of someone's jib n. insanın dış görünüşü ve kişiliği
cut-and-thrust n. bıçaklı kavga
cut-and-thrust n. bıçak düellosu
low cut pants n. düşük belli pantolon
low-cut dress n. derin dekolteli elbise
cut-off jeans n. kot şort
cut-off jeans n. paçaları kesik kot
cut-and-thrust n. ateşli tartışma
a low-cut shoe n. bileksiz ayakkabı
clearest-cut example n. açık örnek
princess cut n. prenses kesim (pırlanta)
bonus cut n. bonus parça
bonus cut n. (albüm) ekstra şarkı/parça
duty cut n. vergi kesintisi
power cut-off n. elektrik kesilmesi (elektrik idaresi vb tarafından yapılan)
bob cut n. küt kesim saç modeli
bob cut n. bob kesim
buzz cut n. sıfıra yakın saç kesimi
induction cut n. sıfıra yakın saç kesimi
pixie cut n. hareketli saç kesimi
pixie cut n. kadınlar için kısa
internet connection cut off n. internet kesintisi
cut-out n. şalter
cut-out n. siluet
cut-off n. kesme
cut-off n. kestirme yol
cut-out n. kesici
cut-off n. sona erme tarihi
cut-off n. şalter
bowl cut n. mantar kafa saç kesimi
mushroom cut n. mantar kafa saç kesimi
bob cut n. küt saç
low cut cleavage n. derin göğüs dekoltesi
cut on finger n. parmak kesiği
power cut n. enerji kesintisi
clean-cut guy n. efendi adam
clean-cut guy n. efendi (adam)
clean-cut man n. efendi adam
clean-cut man n. efendi (adam)
pixie cut n. kısa erkek saçına yakın kısalıkta kesilmiş saç
finger cut n. parmak kesiği
cut on the finger n. parmak kesiği
curb cut [us] n. kaldırım rampası
low-cut back dress n. sırt dekolteli elbise
low-cut back dress n. sırt dekoltesi olan elbise
bad cut n. kötü kesik
razor-cut n. tıraş makinesi ile kırpılan kabarık saç modeli
cut crystal n. kesme kristal
brilliant cut n. yuvarlak kesim
brush cut n. saçın fırça gibi dik durduğu kısa saç kesimi
cut n. yol geçirmek için açılan yar
cut n. düzensiz uzunlukta kesilmiş şeritler
cut n. düzensiz uzunlukta kesilmiş pipetler
cut n. öğle yemeği
cut n. atıştırmalık
cut n. mahsul
cut n. ürün
cut n. gösteri hayvanından hata sonucu kırılan puan
cut n. derece
cut n. ölçek
cut n. adım
cut n. sosyal tabakalar
cut n. (at) bacağını hareket halindeki diğer bacağına vurma
cut n. (checker oyununda) taşların değişimi
cut [dialect] n. hoşlanılmayan kimse
cut [dialect] n. hafifmeşrep kadın
cut [dialect] n. pasaklı kadın
cut [obsolete] n. saban atı
cut [obsolete] n. beygir
cut [obsolete] n. (kıyafette) dekoratif çizgi
cut n. saç kesimi
cut n. kısa yol
cut n. plak üzerinde yer alan şerit
cut-in n. kazanç payı
cut-in n. kar payı
cut-in n. telif payı
cut-in n. kar payı alan kimse
cut-in n. telif payı alan kimse
cut-in n. kazanç payı alan kimse
cut-throat [uk] n. düz ustura
draw-cut n. bıçakla açılan tek kesik
fine cut n. çiğneme tütünü
second-cut file n. orta dişli eğe
cut off v. imha etmek
cut along v. başlamak
cut in v. lafa girmek
cut corners v. bir işte kestirme yollara başvurmak
cut an alcoholic drink with water v. içkiyi sulandırmak
cut across v. ötesine geçmek
cut loose v. açmak
cut off v. ayırmak
cut the cord v. yardımı kesmek
cut in v. araya girmek
cut trees v. ağaç kesmek
cut up rough v. hiddetlenmek
cut v. asmak
cut off one's nose to spite one's face v. pire için yorgan yakmak
cut to pieces v. parçalara ayırmak
cut down v. kesmek
have one's hair cut v. saçını kestirmek
cut with scissors v. makasla kesmek
cut out v. ayırmak
cut the cackle v. zırvalamayı bırakmak
cut up v. küçük parçalara ayırmak
cut v. biçmek
cut around v. çevresinden kesmek
cut in half v. yarıya bölmek
cut up v. sarsmak
cut somebody loose v. çözmek
cut off v. uçurmak
cut v. kırpmak
cut back on something v. kesinti yapmak
cut v. kamçılamak
cut in on v. sözünü kesmek
cut up v. doğramak
cut oneself off from outside world v. dış dünyayla ilişkisini kesmek
get cut off v. hattan düşmek
cut in v. kesmek
cause to cut v. kestirmek
cut up v. ölmek
cut a poor figure v. beklenen ilgiyi çekememek
be cut up v. sarsılmak
cut something into slices v. bir şeyi dilimlemek
cut v. açmak
cut v. oymak
cut loose from v. ayrılmak (bir yerden/gruptan)
get one's hair cut v. saç kestirmek
cut v. indirmek
cut v. kırmak
cut v. yol açmak
cut with scissors v. makaslamak
cut loose v. vazgeçmek
cut somebody loose v. kelepçelerini çözmek
cut v. seyreltmek
be cut out v. biçilmek
cut slices v. dilimler kesmek
cut somebody's throat v. boğazlamak
cut out v. gölgede bırakmak
cut loose from v. yakasını kurtarmak (denetim/baskı vb'nden)
cut out v. yenmek
cut v. asmak (ders vb'ni)
cut one's nails to the quick v. tırnaklarını dibine kadar kesmek
cut up v. biçmek
cut back v. tasarruf etmek
cut up v. parça parça kesmek
cut someone off v. birinin yolunu kesmek
cut v. devam etmemek
cut someone up v. yok etmek
cut short v. kısa kesmek
cut down a tree v. ağaç kesmek
cut v. kesiştirmek
cut up rough v. sinirlenmek
cut something back v. budamak
cut something off v. kesmek
cut v. makas vurmak
take a short cut v. kestirmeden gitmek
have cut one's eyeteeth v. açıkgöz olmak
cut v. hadım etmek
cut v. diş çıkarmak
cut off v. son vermek
cut out v. kesip çıkarmak
cut a class v. dersi asmak
cut loose from v. ipleri koparmak
have something cut v. kestirmek
cut v. sulandırmak
cut a tooth v. çocuk diş çıkarmak
cut under v. fiyat kırmak
cut into v. dalmak
cut somebody up v. yok etmek
cut v. dilimlemek
cut back v. azaltmak
cut to the quick v. içini yakmak
cut into v. karışmak
cut somebody up v. mahvetmek
cut up v. parçalamak
cut up v. dilimlemek
cut back v. kesip kısaltmak
cut off one's nose to spite one's face v. papaza kızıp oruç bozmak
cut into small pieces v. küçük parçalara bölmek
cut across all boundaries v. sınır tanımamak
cut something up v. doğramak
cut into pieces v. parçalara ayırmak
cut loose v. ilişkiyi kesmek
cut the gordian knot v. paçayı sıyırmak
cut v. sapmak
cut one's nails v. tırnaklarını kesmek
cut down v. azalmak
cut something down v. devirmek
cut up rough v. kızmak
cut off v. yok etmek
cut someone to the quick v. birisini çok fazla eleştirerek üzmek
cut up v. mahvetmek
cut off one's head v. kellesini uçurmak
cut with razor blade v. jiletlemek
cut something into slices v. bir şeyi dilim dilim kesmek
cut the ground from under someone's feet v. birinin savunduğu noktaları çürütmek
cut into halves v. yarıya bölmek
cut out v. biçmek
cut down expenses on food v. boğazından kesmek
get one's hair cut v. saçını kestirmek
cut off from the outside world v. dış dünyayla ilişkisini kesmek
cut up v. sarsılmak
cut v. tıraş etmek
cut into slices v. dilimlemek
cut up v. küçük parçalara bölmek
cut to the quick v. zoruna gitmek
be cut up v. mahvolmak
cut one's teeth in something v. bir alanda ilk deneyimini yaşamak
cut off v. koparmak
cut around v. etrafını kesmek
cut a splash v. rol kesmek
cut in on v. lafa girmek
cut over v. kesmek
cut the gordian knot v. yırtmak
cut nails v. tırnak kesmek
cut v. yontmak
cut back v. kesmek
cut a tooth v. diş çıkarmak
cut down v. öldürmek
cut short v. susturmak
cut v. dişi çıkmak
cut down v. kısıntı yapmak
cut up v. yok etmek
cut in v. sözünü kesmek
cut the melon v. karı paylaşmak
cut and run v. bırakıp kaçmak
cut up rough v. öfkelenmek
cut down v. masraf kısmak
cut one's wisdom teeth v. olgunlaşmak
cut in v. yerini almak
cut up v. yerden yere vurmak
cut irregularly v. gelişigüzel kesmek
cut with shears v. makaslamak
cut up v. davranmak
cut down a piece of clothing into v. eski bir giysiden yeni bir şey yapmak
cut somebody off v. mirastan mahrum etmek
cut someone short v. birinin lafını kesmek
cut the cord v. yardım musluğunu kapamak
cut v. doğramak
cut someone down v. birini öldürmek
cut with an axe v. baltalamak
cut a dash v. hava atmak
cut v. makasla kesmek
cut v. incitmek
cut out v. kesmek
cut into sections v. bölümlere ayırmak
cut down v. azaltmak
cut into v. ayırmak
cut something back v. kesinti yapmak
cut into small pieces v. küçük parçalara ayırmak
be cut out for v. uygun olmak
cut v. katetmek
cut into pieces v. doğramak
cut classes v. okulu kırmak
cut something asunder v. parçalamak
cut v. azaltmak
cut down v. kısaltmak
be cut up v. incinmek
cut something down v. kesmek
cut v. ortadan kaybolmak
cut in v. birinin sözünü kesmek
cut the ground out from under one's feet v. birinin dayanak noktalarını çürütmek
cut up v. incitmek
cut out v. biçmek (giysi)
cut someone to the quick v. birini acı sözlerle derinden yaralamak
cut back v. kesinti yapmak
cut in v. devreye sokmak
cut in on v. azaltmak
cut down on v. azaltmak
cut something back v. kısmak
cut out v. stop etmek
cut into slices v. dilimlere ayırmak
cut up rough v. yaygara koparmak
cut back v. geri dönmek
be a cut above v. bir gömlek üstün olmak
have cut v. kestirmek
cut someone off v. birine miras olarak hiç para bırakmamak
cut v. indirmek (fiyatını)
cut in v. karışmak
cut v. bırakmak
cut somebody v. iğnelemek
cut loose from v. yakasını sıyırmak (denetim/baskı vb'nden)
cut classes v. okulu asmak
cut a dash v. hava basmak
cut into v. azaltmak
be cut to the heart v. içi parçalanmak
cut v. budamak
cut no ice v. fayda etmemek
cut corners v. kestirmeden gitmek
cut into parts v. parçalamak
cut to the quick v. can evinden vurmak
cut loose v. gayrete gelmek
cut the painter v. bağları koparmak
cut loose v. aşka gelmek
cut loose v. kurtlarını dökmek
cut loose v. çözmek
cut loose v. ayrılmak
cut the painter v. ayrılmak
cut loose from v. yakasını kurtarmak
cut loose v. sökmek
cut loose v. baskıdan kurtarmak
cut loose v. bağlarını koparmak
cut loose v. kendini tutmamak
cut loose from v. ayrılmak (bir yerden)
cut loose from v. yakasını sıyırmak
cut loose v. cıvıtmak
cut down v. indirim yaptırmak
cut down v. boydan boya kesmek
cut back v. kısmak
cut back v. budamak
cut down v. devirmek
cut down v. ağaç kesmek
cut across v. geçmek
cut across v. karşı gelmek
cut across v. sınırlarını aşmak
cut across v. ötesine gitmek
cut across v. kestirmeden gitmek
cut across v. geniş kapsamlı olmak
cut across v. üstün olmak
cut the painter v. ilgiyi kesmek
cut the painter v. ilişkisini bitirmek
cut somebody off with a shilling v. birini mirastan yoksun etmek
cut v. kesmek
cut off v. kesmek
cut somebody short v. sözünü kesmek
can't cut the mustard v. en kolay işi bile becerememek
make the cut v. barajı aşmak
make the cut v. kabul edilmek
make the cut v. elemeleri geçmek
get cut v. vücudu forma sokmak
get cut v. diyet desteği ile spor yaparak vücudun şekle sokmak
cut down grasses v. çayır biçmek
cut vertically v. dik kesmek
cut the price v. fiyatı düşürmek
cut down one's scope v. kapsamını daraltmak
cut the water v. su kesmek
cut from the salary v. maaştan kesmek
cut off the electricity v. elektriği kesmek
cut hair v. saç kesmek
have one's hair cut v. saçlarını kestirmek
cut the price v. fiyatı indirmek
cut one's salary v. maaşını kesmek
cut salary v. maaş kesmek
cut the water v. suyu kesmek
have one's hair cut v. saç kestirmek
cut one's price v. fiyatını indirmek
cut one's price v. fiyatını düşürmek
pay cut v. maaş azaltmak
be cut from the wreckage v. enkaz altından çıkarılmak
cut someone from the wreckage v. enkaz altından çıkarmak
be cut from the wreckage v. göçükten çıkarılmak
be cut free from the wreckage v. göçük altından çıkarılmak
cut someone free from the wreckage v. göçükten çıkarmak
cut someone from the wreckage v. göçükten çıkarmak
be cut free from the wreckage v. enkaz altından çıkarılmak
be cut from the wreckage v. göçük altından çıkarılmak
be cut from the wreckage v. enkazdan çıkarılmak
cut someone from the wreckage v. göçük altından çıkarılmak
cut someone free from the wreckage v. enkazdan çıkarmak
cut someone from the wreckage v. enkazdan çıkarmak
be cut free from the wreckage v. enkazdan çıkarılmak
cut someone free from the wreckage v. enkaz altından çıkarmak
cut someone free from the wreckage v. göçük altından çıkarılmak
be cut free from the wreckage v. göçükten çıkarılmak
cut the cake v. pasta kesmek
cut one's nail v. tırnağını kesmek
cut nail v. tırnak kesmek
cut oneself off from the world and worldly things v. dünyadan elini eteğini çekmek
cut off one's head v. kafasını koparmak
cut the cost v. maliyeti düşürmek
cut off communication with v. bağlarını koparmak
cut the price v. fiyatı aşağı çekmek
cut off communication with v. iletişimini kesmek
cut the cost v. maliyeti azaltmak
cut the prices v. fiyatları aşağı çekmek
cut the cost v. maliyet azaltmak
cut the prices v. fiyatları düşürmek
cut the cost v. maliyet düşürmek
cut the service v. hizmeti sonlandırmak
cut back on the service v. hizmeti sonlandırmak
cut the service v. hizmeti durdurmak
cut back on the service v. hizmeti durdurmak
cut up rough v. kavgaya girişmek
cut meat v. et kesmek
cut along v. yola koyulmak
cut the glass v. cam kesmek
cut one's own throat v. kendi bindiği dalı kesmek
cut the budget v. bütçe kısmak
have one's hair cut in layers v. saçını kat kat kestirmek
cut in layers v. kat kat kesmek
have one's hair cut in layers v. saçını katlı kestirmek
cut and run v. kaçmak
cut and run v. sıvışmak
be cut v. kesintiye uğramak
have cut v. kesintiye uğramak