Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
argument
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"argument"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
argument
i.
argüman
2
Yaygın Kullanım
argument
i.
tartışma
3
Yaygın Kullanım
argument
i.
sav
General
4
Genel
argument
i.
yargılama
5
Genel
argument
i.
görüş
6
Genel
argument
i.
çekişme
7
Genel
argument
i.
iddia
8
Genel
argument
i.
delil
9
Genel
argument
i.
ağız dalaşı
10
Genel
argument
i.
hüccet
11
Genel
argument
i.
münakaşa
12
Genel
argument
i.
tez
13
Genel
argument
i.
konu
14
Genel
argument
i.
kavga
15
Genel
argument
i.
akıl yürütme
16
Genel
argument
i.
polemik
17
Genel
argument
i.
savunma
18
Genel
argument
i.
atışma
19
Genel
argument
i.
savunu
20
Genel
argument
i.
kanıt
21
Genel
argument
i.
neden
22
Genel
argument
i.
düşünce
23
Genel
argument
i.
çıkarım
24
Genel
argument
i.
tartışma
25
Genel
argument
i.
öne sürülen görüş
26
Genel
argument
i.
işlenen konu
27
Genel
argument
i.
tema
28
Genel
argument
i.
itiraz
Trade/Economic
29
Ticaret/Ekonomi
argument
i.
savunu
30
Ticaret/Ekonomi
argument
i.
tezi savunma
Law
31
Hukuk
argument
i.
savunma
Technical
32
Teknik
argument
i.
bağımsız değişken
Computer
33
Bilgisayar
argument
s.
değişken
Telecom
34
Telekom
argument
i.
bağımsız değişken
Math
35
Matematik
argument
i.
genlik
36
Matematik
argument
i.
ispat
37
Matematik
argument
i.
karmaşık sayıyı kutupsal koordinatlarda temsil eden noktaya karşılık gelen açı
Linguistics
38
Dilbilim
argument
i.
katılan
39
Dilbilim
argument
i.
öznelik
Archaic
40
Eski Kullanım
argument
i.
anlaşmazlık nedeni
41
Eski Kullanım
argument
i.
gösterge
"argument"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 98 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
literary argument
i.
edebi tartışma
2
Genel
the broad sweep of his argument
i.
iddiasının kapsamlılığı
3
Genel
trenchant argument
i.
kuvvetli sav
4
Genel
method of argument
i.
akılyürütme yöntemi
5
Genel
unsound argument
i.
çürük sav
6
Genel
counter argument
i.
karşı tartışma
7
Genel
a minore ad maius argument
i.
daha küçükten daha büyüğe doğru olan akıl yürütme biçimi
8
Genel
closing argument
i.
kapanış konuşması
9
Genel
logical argument
i.
mantıksal iddia
10
Genel
pro-argument and counter argument
i.
destekleyici ve eleştirel argüman
11
Genel
pro-argument and counter argument
i.
destekleyici ve karşı argüman
12
Genel
heated argument
i.
gergin tartışma
13
Genel
heated argument
i.
öfkeli tartışma
14
Genel
heated argument
i.
sinirli tartışma
15
Genel
heated argument
i.
hararetli tartışma
16
Genel
refute an argument
f.
bir savı çürütmek
17
Genel
enter into an argument
f.
polemiğe girmek
18
Genel
enter into an argument with somebody
f.
polemiğe girmek
19
Genel
(an argument) be refuted
f.
çürütülmek
20
Genel
give as good as one gets (in an argument)
f.
laf altında kalmamak
21
Genel
get into an argument with someone
f.
biriyle bir tartışmaya girmek
22
Genel
mount an argument
f.
argüman oluşturmak
23
Genel
make argument
f.
tartışma yapmak
24
Genel
beyond argument
s.
tartışmasız
25
Genel
beyond argument
s.
tartışılmaz
26
Genel
open to argument
s.
tartışmaya açık
Phrases
27
İfadeler
for the sake of argument
expr.
farz edelim ki
28
İfadeler
for the sake of argument
expr.
varsayalım ki
Colloquial
29
Konuşma Dili
no argument there
expr.
haklısın
Idioms
30
Deyim
sledge-hammer argument
i.
balyoz gibi argüman
31
Deyim
sledge-hammer argument
i.
yıkıp geçecek argüman
32
Deyim
pick holes in an argument
f.
bir tartışmada karşıdakinin bütün yanlışlarını tek tek bulup söylemek
33
Deyim
have an argument with someone
f.
birisiyle tartışmak
34
Deyim
get into an argument with someone
f.
biriyle tartışmaya girmek
35
Deyim
clinch an argument
f.
güçlü kanıtlar sunmak
36
Deyim
clinch an argument
f.
karşısındakini susturmak
37
Deyim
clinch an argument
f.
konuya açıklık getirmek
38
Deyim
be spoiling for a fight/argument
f.
kavga/tartışma istemek
39
Deyim
be spoiling for a fight/argument
f.
kavga/tartışma çıkarmaya çalışmak
40
Deyim
be arguing for the sake of argument
f.
sırf muhalefet olsun diye tartışmak
41
Deyim
be arguing for the sake of argument
f.
sırf karşı çıkmış olmak için tartışmak
42
Deyim
be arguing for the sake of argument
f.
laf olsun diye tartışmak
43
Deyim
be spoiling for a fight, argument
f.
kavga, tartışma aramak
44
Deyim
be spoiling for a fight, argument
f.
kargaya, tartışmaya susamak
45
Deyim
be spoiling for a fight, argument
f.
kavga, tartışma istemek
46
Deyim
be spoiling for a fight, argument
f.
kavga, tartışma çıkarmak istemek
47
Deyim
get into an argument
f.
bir tartışmaya girmek
48
Deyim
get into an argument about (someone or something)
f.
(biri/bir şey) hakkında bir tartışmaya girmek
49
Deyim
get into an argument about (someone or something) with (someone)
f.
(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
50
Deyim
get into an argument over (someone or something)
f.
(biri/bir şey) hakkında bir tartışmaya girmek
51
Deyim
get into an argument over (someone or something) with (someone)
f.
(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
52
Deyim
get into an argument with (one) over (someone or something)
f.
(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
53
Deyim
get into an argument with (someone)
f.
(biriyle) bir tartışmaya girmek
54
Deyim
get into an argument with (someone) about (someone or something)
f.
(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
55
Deyim
have an argument
f.
tartışmak
56
Deyim
arguing for the sake of argument
expr.
sadece gıcıklık olsun diye tartışma
57
Deyim
arguing for the sake of argument
expr.
sadece tartışmış olmak için tartışma
58
Deyim
arguing for the sake of argument
expr.
sırf tartışma olsun diye tartışma
Speaking
59
Konuşma
we had an argument
expr.
tartıştık
60
Konuşma
after the argument escalated
expr.
tartışma kızıştıktan sonra
Trade/Economic
61
Ticaret/Ekonomi
valid argument
i.
geçerli kanıt
62
Ticaret/Ekonomi
infant industry argument
i.
genç endüstri tezi
63
Ticaret/Ekonomi
sweetener argument
i.
tatlandırıcı tartışması
64
Ticaret/Ekonomi
infant industry argument
i.
yavru sanayiler savunusu
Law
65
Hukuk
re-argument
i.
tekrar tartışma (dava)
66
Hukuk
specious argument
i.
aldatıcı argüman
67
Hukuk
request for oral argument
i.
murafaa talebi
68
Hukuk
oral argument
i.
şifahi murafaa
69
Hukuk
oral argument
i.
sözlü yargılama
70
Hukuk
brief of argument
i.
dava özeti
71
Hukuk
submit argument
f.
layiha vermek
Computer
72
Bilgisayar
macro argument
i.
makro bağımsız değişkeni
Informatics
73
Bilişim
dummy argument
i.
doldurma işlenen
74
Bilişim
dummy argument
i.
sözde işlenen konu
Telecom
75
Telekom
dummy argument
i.
sözde işlenen
Logic
76
Mantık
logical argument
i.
mantıksal tartışma
77
Mantık
ontological argument
i.
kavramın doğasından yola çıkarak onu somutlaştıran varlığı açıklayan argüman
Linguistics
78
Dilbilim
argument structure
i.
arguman yapısı
79
Dilbilim
external argument
i.
dışsal katılan
80
Dilbilim
suppressive argument marking
i.
gizil öge izleme
81
Dilbilim
marked suppressive argument
i.
izlenen öge
82
Dilbilim
counter-argument
i.
karşıt-sav
83
Dilbilim
argument adding
i.
katılan ekleme
84
Dilbilim
argument adding
i.
öge ekleme
85
Dilbilim
argument tracer
i.
öge izleyen
86
Dilbilim
argument suppression
i.
öge dışlama
87
Dilbilim
argument deletion
i.
öge dışlama
88
Dilbilim
argument adder
i.
öge katan
89
Dilbilim
lexical argument
i.
sözlüksel katılan
90
Dilbilim
argument deleting
s.
öge dışlayan
91
Dilbilim
with single argument
s.
tek katılanlı
Philosophy
92
Felsefe
teleological argument
i.
tanrı'nın varlığını ampirik olgularla kanıtladığı iddia edilen argüman
93
Felsefe
argument from design
i.
tanrı'nın varlığını ampirik olgularla kanıtladığı iddia edilen argüman
94
Felsefe
third man argument
i.
iki ideayı ilişkilendirme girişiminin her daim yeni bir idea gerektirmesinin getirdiği bir mantıksal paradoks
95
Felsefe
transcendental argument
i.
belirli bir tür bilginin mümkün olduğu koşulları açığa kavuşturmak üzere tasarlanmış argüman
96
Felsefe
ontological argument
i.
ontolojik argüman
97
Felsefe
cosmological argument
i.
evrene ilişkin ampirik gerçeklerden yola çıkarak tanrı'nın varlığını kanıtlamayı amaçlayan argüman
98
Felsefe
cosmological argument
i.
ilk nedenin varlığına ilişkin argüman
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of argument
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy