düşünce - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düşünce



"düşünce" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
düşünce consideration i.
düşünce notion i.
düşünce thought i.
düşünce idea i.
düşünce opinion i.
General
düşünce sentiment i.
düşünce sense i.
düşünce conception i.
düşünce comment i.
düşünce voice i.
düşünce reasoning i.
düşünce conceit i.
düşünce reflection i.
düşünce view i.
düşünce judgment i.
düşünce fancy i.
düşünce thinking i.
düşünce attitude i.
düşünce counsel i.
düşünce anxiety i.
düşünce apprehension i.
düşünce worry i.
düşünce assessment i.
düşünce estimation i.
düşünce mind i.
düşünce reflexion i.
düşünce think i.
düşünce idea i.
düşünce remark i.
düşünce plan i.
düşünce cogitation i.
düşünce belief i.
düşünce judgement i.
düşünce thought i.
düşünce idee i.
düşünce say-so i.
düşünce communion i.
düşünce opinion i.
düşünce argument i.
düşünce take i.
düşünce regard i.
düşünce theory i.
düşünce thing i.
düşünce thoft [dialect] i.
düşünce thocht [scottish] i.
düşünce thowt [dialect] i.
düşünce excogitation i.
düşünce lights i.
düşünce high [obsolete] i.
düşünce musing i.
düşünce consent [obsolete] i.
düşünce surmise i.
düşünce point i.
Colloquial
düşünce wonder [uk] i.
düşünce clue i.
Trade/Economic
düşünce concept i.
Law
düşünce opinion i.
Politics
düşünce position i.
Technical
düşünce mentality i.
düşünce opinion i.
Philosophy
düşünce thought i.

"düşünce" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
düşünce özgürlüğü freedom of thought i.
saçma düşünce crotchet i.
General
bir toplum veya topluluğa özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü culture i.
düşünce tarzı school of thought i.
yaban düşünce savage mind i.
düşünce tarzı turn of mind i.
analitik düşünce analytical thinking i.
düşünce biçimi way of thinking i.
akla takılan düşünce obsession i.
sosyal düşünce okulları school of social thought i.
metafizik düşünce spiritualism i.
yanlış düşünce fallacy i.
hür düşünce free thought i.
sapkın düşünce deviant thought i.
düşünce özgürlüğü breadth i.
özgür düşünce free thought i.
derin düşünce reflection i.
soyut düşünce abstract i.
düşünce tarzı turn i.
derin düşünce reflexion i.
parlak düşünce brainchild i.
sapık düşünce deviant thought i.
ileri sürülerek savunulan düşünce claim i.
derin düşünce deep in thought i.
temel düşünce donnee i.
ilk başta son derece mantıklı gelen sonrasında anlamsızlaşan düşünce epiphanot i.
yazın ve düşünce dergisi review i.
düşünce hayatında ortaya çıkan yeni akım current i.
olumsuz düşünce negative thought i.
derin düşünce contemplation i.
tuhaf düşünce crotchet i.
makul düşünce horse sense i.
özgür düşünce latitudinarianism i.
düşünce hattı line of thought i.
düşünce tarzı mode of thought i.
düşünce ayrılığı dissent i.
garip düşünce kink i.
düşünce yapısı genius i.
yanlış düşünce fallacies i.
düşünce dolu olma dreamfulness i.
düşünce tarzı mentality i.
düşünce ve düşünme thought and thinking i.
garip düşünce crotchet i.
sosyolojik düşünce sociological thought i.
düşünce özgürlüğü intellectual freedom i.
art düşünce ulterior motive i.
hakim olan siyasi doktrinlere karşı gelen düşünce heresy i.
dince kabul olunmuş inançlara aykırı düşünce heresy i.
yaratıcı düşünce creative thinking i.
temel düşünce keynote i.
düşünce tarzı cast of mind i.
göçebe düşünce nomadic thought i.
düşünce yapısı frame of mind i.
düşünce özgürlüğü catholicity i.
sonradan akla gelen düşünce afterthought i.
söyleme (fikir, düşünce) emitting i.
düşünce alanının dışı outfield i.
düşünce alışverişi exchange of opinions i.
üçlü tanrı anlayışını reddeden dini düşünce mensubu unitarian i.
örnek düşünce sample thought i.
ürün veya düşünce satışı selling a product, service or idea i.
düşünce tarihi history of thought i.
dini düşünce religious thought i.
eşcinsellerin eşcinsel olduklarını rahatlıkla söylemeleri gerektiğini savunan düşünce gay pride i.
yeni düşünce new thought i.
ana düşünce main idea i.
yanlış düşünce twisted mind i.
mantıksız düşünce twisted mind i.
komünist düşünce communist thought i.
iyi düşünce good opinion i.
benzer düşünce similar thought i.
siyasi düşünce political opinion i.
düşünce gücü power of thought i.
genel düşünce concept i.
düşünce ayrılığı discord i.
düşünce iyeliği intellectual ownership i.
art düşünce arrière-pensée i.
gizli düşünce arrière-pensée i.
sosyal düşünce social thought i.
çok yüksek düşünce bathos i.
düşünce uyuşması coincide i.
düşünce ayrılığı collision i.
küçümsenmemesi gereken düşünce sacred cow i.
şahsi düşünce personal opinion i.
yargılanılmaması gereken düşünce sacred cow i.
ahlaki düşünce moral consideration i.
düşünce aşaması process of thought i.
düşünce aşaması process of consideration i.
düşünce aşaması thinking process i.
düşünce süreci process of thought i.
düşünce süreci thinking process i.
tutsak edici düşünce abductive reasoning i.
tutsak edici düşünce abductive thinking i.
hepten gidimsel düşünce abductive thinking i.
hepten gidimsel düşünce abductive reasoning i.
düşünce okulu school of thought i.
olumlu düşünce positive thinking i.
düşünce gücü power of thinking i.
bilimsel düşünce scientific thought i.
rasyonel düşünce rational thought i.
mantıklı düşünce rational thought i.
yaygın düşünce a common idea i.
rahatsız edici düşünce annoying opinion i.
rahatsız edici düşünce disturbing thought i.
rahatsız edici düşünce annoying thought i.
düşünce akımları movements of thought i.
düşünce akımı movement of thought i.
yakınsak düşünce convergent thinking i.
ıraksak düşünce divergent thinking i.
düşünce derinliği depth of thinking i.
düşünce ekolü school of thought i.
bunun arkasındaki düşünce the thinking behind it i.
eleştirel düşünce critical thinking i.
düşünce tarihi intellectual history i.
düşünce kayması shift in thinking i.
fevri düşünce/düşünme impulsive thinking i.
düşünce dizisi string of ideas i.
düşünce silsilesi trail of thought i.
düşünce dizisi stream of thought i.
düşünce dizisi continuity of thought i.
düşünce dizisi chain of thought i.
düşünce zinciri chain of thought i.
düşünce zinciri line of thought i.
düşünce silsilesi continuity of thought i.
düşünce zinciri trail of thought i.
düşünce silsilesi string of ideas i.
düşünce silsilesi stream of thought i.
düşünce silsilesi chain of thought i.
düşünce zinciri continuity of thought i.
düşünce dizisi line of thought i.
düşünce dizisi trail of thought i.
düşünce zinciri string of ideas i.
düşünce silsilesi line of thought i.
düşünce zinciri stream of thought i.
yaratıcı düşünce kaynağı source of imaginative thought i.
herhangi bir kanıta dayanmayan düşünce say-so i.
ince düşünce kind thought i.
düşünce yapısı mentality i.
düşünce dünyası world of thought i.
düşünce ve davranışları yönlendirme uzmanı mentalist i.
düşünce tarzı way of thinking i.
her şeyin nihayetinde iyi ile sonuçlanacağına inanan düşünce akımı agathism i.
her şeyin nihayetinde iyi ile sonuçlanacağına inanan düşünce akımı agathology i.
düşünce ve inanç özgürlüğü freedom of thought and faith i.
düşünce evreni universe of thought i.
yalın düşünce sistemi lean thinking system i.
düşünce akımı current of thought i.
yardımcı düşünce secondary thought i.
basmakalıp düşünce stereotype i.
bağımsız düşünce independent thinking i.
bağımsız düşünce independent thought i.
detaylı düşünce elaborate idea i.
ayrıntılı düşünce elaborate idea i.
düşünce yazısı think piece i.
beyazların diğer ırklardan daha üstün olduğunu ve toplumu yöntenen kesim olması gerektiğini savunan ırkçı düşünce white supremacy i.
ana düşünce takeaway i.
öz düşünce core idea i.
esas düşünce core idea i.
yanlış düşünce false notion i.
kültürel araçlar vasıtasıyla kolayca yayılan, özellikle çocukları ve kolay etkilenen insanları etkileyen yaygın bir düşünce ya da düşünce şekli meme i.
düşünce farklılığı nedeniyle ana gruptan ayrılan grup splinter group i.
düşünce yapısı mindset i.
sanat ve düşünce dergisi journal of art and thought i.
temel düşünce basic idea i.
fikir/düşünce ögesi strand of thought/opinion i.
mükemmel kalitedeki düşünce, görgü ve zevk refinedness i.
mükemmel kalitedeki düşünce, görgü ve zevk refinement i.
derin düşünce reflect [obsolete] i.
alışılmış ve öngörülebilir düşünce ya da davranış biçimi reflex i.
derin düşünce reflex [obsolete] i.
yol, düşünce veya eylemin yönü channel i.
(duygu, düşünce) açığa vurma release i.
bir şeyin ruhunu veya özünü barındıran düşünce/inanç temple i.
düşünce kuruluşu think factory i.
düşünce kuruluşu think-tank i.
düşünce balonu thought balloon i.
düşünce balonu thought bubble i.
düşünce okuma thought reading i.
düşünce okuma mind reading i.
düşünce tarzı thoughtcast i.
düşünce deneyi gedankenexperiment i.
önemsiz düşünce thoughtlet i.
mantıksız düşünce thoughtlet i.
düşünce silsilesi track i.
düşünce karşıtlığı opposition of opinion/thought i.
(sır/düşünce) açığa vuran unbosomer i.
art niyetli düşünce mental reservation i.
olumsuz veya düşmanca düşünce tarzı attitude i.
kanıtlanamayan düşünce ultimate belief i.
(görünen duygu veya anlamın altındaki) düşünce undercurrent i.
yaygın düşünceye ters düşünce undertow i.
düşünce tarzı key i.
modası geçmiş düşünce baggage i.
boş düşünce vacancy i.
düşünce balonu balloon i.
düşünce tarzı çok tuhaf olan kimse zombi i.
istikrarsız düşünce vagrancy i.
düşünce bulanıklığı vague i.
bir dizi düşünce vein i.
bastırılmış düşünce veya duyguların güçlü bir şekilde dışa vurumu vent i.
belirli bir bakış açısına göre düşünce veya açıklama version i.
düşünce içinde olma wistfulness i.
düşünce dizisi line i.
düşünce dizisi line i.
düşünce dizisi line i.
düşünce gücü habitus i.
söz, fikir, düşünce silsilesi hail i.
sıradışı düşünce whim-wham i.
fikirleri sentezleyerek makul bir düşünce oluşturma mental synthesis i.
düşünce okuma mental telepathy i.
soyut düşünce meta i.
düşünce bulanıklığı haze i.
düşünce tarzı mind i.
düşünce veya davranışta ters yönde değişim hundred and eighty degree turn i.
hatalı düşünce misthought i.
akıcı olmayan düşünce lucubration i.
üzerinde düşünülen düşünce lucubration i.
emek harcanan düşünce lucubration i.
düşünce ve davranış bulanıklığı ile karakterize bir psikolojik durum muddiness i.
bilme sürecinin düşünce veya çıkarımdan ayrışan bileşeni given i.
belirsiz düşünce glimmer i.
belirsiz düşünce glimpse i.
düşünce odağı object i.
gerçekçi olmayan düşünce chimera i.
gerçekçi olmayan düşünce chimaera i.
ince düşünce gratuity i.
ani düşünce değişikliği hit [obsolete] i.
düşünce ürünü ideal i.
düşünce kaynağı ve özü alanında çalışan öğrenci ideologist i.
yanlış düşünce idol i.
yanlış düşünce idolism i.
yanlış düşünce idolum i.
davranış veya düşünce kurallarına inatla bağlılık rubricism i.
düşünce dayatma implantation i.
düşünce paylaşımı communion i.
düşünce zinciri consection i.
düşünce dizisi consection i.
(deneyim veya düşünce bakımından) yakınlık coadjacency i.
düşünce tarzı complection i.
düşünce şekli complection i.
dürtüsel ve genellikle mantıksız düşünce biçimi conceit i.
ayrıntılı düşünce conceptualization i.
ayrıntılı düşünce conceptualisation i.
ayrıntılı düşünce conceptuality i.
yaratıcı düşünce concetto i.
düşünce tarzı diet [obsolete] i.
(edebi eserin üzerinden ilerlediği) ana düşünce donnée i.
tutarsız düşünce incoherence i.
mantıksız düşünce irrationalism i.
mantıksız düşünce irrationality i.
parataksik düşünce parataxis i.
derin düşünce ponderment i.
rahatsız eden düşünce inquietude i.
kaygılı düşünce inquietude i.
huzur kaçıran düşünce inquietude i.
içsel düşünce inside i.
düşünce pazarlayıcı pedler i.
düşünce pazarlayıcı pedlar i.
sınırlandırılmış düşünce pemican i.
edebi tarzda ifade edilen düşünce pensée i.
düşünce hali pose i.
düşünce alışverişi converse i.
düşünce ayrılığı disassent [obsolete] i.
düşünce bulanıklığı fog i.
asılsız düşünce phantasy i.
gerçek dışı düşünce phantasy i.
ilkel düşünce primitive i.
düşünce alanı precinct i.
(düşünce) sınırlı alan precinct i.
eski düşünce precogitation i.
eski düşünce predeliberation i.
ön düşünce preexistimation i.
hizipçi düşünce schism [obsolete] i.
düşünce farklılığı sebebiyle kiliseden veya dini bir cemaatten ayrılan kimse schismatic i.
düşünce okulu sect i.
duygunun sebep olduğu tutum, düşünce veya yargı sentiment i.
duygusallık barındıran düşünce veya ifade sentimentalism i.
duygusal düşünce sentimentality i.
basmakalıp düşünce shibboleth i.
doğru kabul edilene aykırı düşünce free thought i.
genel düşünce general consensus i.
derin düşünce deep thought i.
istemsizce akla gelen düşünce intrusive thought i.
uygunsuz düşünce intrusive thought i.
düşünce bilimi sophime i.
dogmatik düşünce superstition i.
dogmatik düşünce sahibi kimse superstitionist [obsolete] i.
sentetik düşünce synthesis i.
sentetik düşünce synthetic thinking i.
düşünce sistemi system i.
doğrulamak (bir düşünce vb'ni) corroborate f.
desteklemek (bir düşünce vb'ni) corroborate f.
kendini bir düşünce vb'nden kurtarmak rid oneself of f.
bir düşünce sisteminin esaslarını öğretmek indoctrinate f.
değiştirmek (düşünce) revise f.
aşılamak (düşünce/alışkanlık vb'ni) engrain in f.
teyit etmek (bir düşünce vb'ni) corroborate f.
güçlendirmek (bir düşünce vb'ni) corroborate f.
yaymak (inanç/düşünce vb'ni) promulgate f.
pekiştirmek (bir düşünce vb'ni) corroborate f.
düşünce üretmek produce ideas f.
düşünce üretmek come up with ideas f.
düşünce üretmek create ideas f.
(düşünce vb) filizlenmek get off the ground f.
(düşünce) esmek get into f.
düşünce belli etmek enunciate f.
(düşünce vb) yayılmak pervade f.
yoklamak (düşünce/fikir) sound f.
düşünce üretmek generate ideas f.
düşünce üretmek generate an idea f.
...'yı bir düşünce almak ruminate f.
(fikir/düşünce) dört elle sarılmak hug f.
pekiştirmek (bir düşünce vb'ni) adminiculate f.
desteklemek (bir düşünce vb'ni) adminiculate f.
doğrulamak (bir düşünce vb'ni) adminiculate f.
teyit etmek (bir düşünce vb'ni) adminiculate f.
(duygu, düşünce) açığa vurmak release f.
düşünce okumak thought-read f.
ortaya varsayıma dayanan bir düşünce atmak put a case f.
(his, düşünce) uyandırmak awaken f.
(fikir, düşünce) coşkusuz bir şekilde sunmak undersell f.
düşünce yoluyla ayırt edilemez hale getirmek blur f.
zihni derin düşünce halinde tutmak meditate f.
(görüş, düşünce) aşılamak graft f.
(kişi veya kuruluşa) belirli bir düşünce yapısını empoze etmek ideologise f.
(kişi veya kuruluşa) belirli bir düşünce yapısını empoze etmek ideologize f.
(kişi veya kuruluşa) belirli bir düşünce yapısını empoze etmek ideologise f.
(duygu/düşünce) fark edilebilmek surface into consciousness f.
(düşünce, uyku, trans hali) zihinsel olarak sarmak inwrap f.
düşünce kıvraklığıyla alt etmek outthink f.
belirli düşünce veya davranışlara eğilimli olmak preprogram f.
duygusal düşünce ve ifadeden keyif almak sentimentize f.
duygusal düşünce ve ifadeden keyif almak sentimentise f.
(düşünce veya teoriye) inanmak subscribe f.
hayal ürünü düşünce dereistic s.
söylenmiş (fikir, düşünce) emitted s.
düşünce ürünü olmayan unreflective s.
bir anlam/düşünce ifade etmeyen inexpressive s.
marazi (düşünce/merak) morbid s.
düşünce ürünü olmayan unthoughtful s.
aksi düşünce bildiren adversative s.
serbest (düşünce) broad s.
düşünce içermeyen (bir eylem ya da tepki) nonthinking s.
düşünce öncesinde ortaya çıkmayan nonthinking s.
düşünce olmadan yapılan nonthinking s.
düşünce olarak beliren think s.
derin düşünce ve araştırma ürünü olma thoughtfulness s.
düşünce ve ifade özgürlüğünden yana liberal s.
düşünce veya duygudaki değişiklikleri tahmin etmede yetenekli olan weatherwise s.
düşünce veya duygudaki değişiklikleri tahmin etmede yetenekli olan weather-wise s.
(düşünce, ifade) yaratıcı bold s.
mekanik düşünce veya kurama ait mechanic s.
mekanik düşünce veya kuram ile ilişkili mechanic s.
soyut düşünce ile ilgili meta s.
bakış açısında veya düşünce biçiminde kalıcı değişim yaratan mind-altering s.
(düşünce veya ifade) net luculent s.
(düşünce veya ifade) çetrefilsiz luculent s.
(düşünce veya ifade) direkt luculent s.
(düşünce veya ifade) doğrudan luculent s.
düşünce veya duygulardan ziyade zihnin dışındaki şeyleri kast eden objective s.
düşünce veya duygulardan ziyade zihnin dışındaki şeylerle uğraşan objective s.
belirli bir düşünce şeklini yansıtan idealogical s.
belirli bir düşünce şeklini yansıtan ideologic s.
belirli bir düşünce şeklini yansıtan ideological s.
düşünce ile ilişkili opinative s.
düşünce temeline dayanan opinionate [obsolete] s.
birtakım düşünce veya hislerin ağırlığını taşıyan oppressed s.
omuzlarında düşünce veya hislerin ağırlığını taşıyan oppressed s.
katı (düşünce) ossified s.
düşünce ürünü olan supposed s.
fırsat düşünce when occasion serves zf.
düşünce yolu ile ideally zf.
sözcük sonunda yer alan e veya ie sesi düşünce kullanılan bir son ek -ing snk.
Phrasals
(birisi) ile (belli bir kişi, düşünce ya da mesele) hakkında uzlaşmak concur on (someone or something) with (one) f.
(birisi) ile (belli bir kişi, düşünce ya da mesele) üstünde anlaşmaya varmak concur on (someone or something) with (one) f.
(birisi) ile (belli bir kişi, düşünce ya da mesele) hakkında uzlaşmak concur with (one) on (someone or something) f.
(birisi) ile ((belli bir kişi, düşünce ya da mesele) üstünde anlaşmaya varmak concur with (one) on (someone or something) f.
kök salmak (düşünce/fikir) seep into (somewhere) f.
yayılmaya başlamak (düşünce/fikir) seep into (somewhere) f.
(düşünce/akım) çıkmak well up f.
aklındaki bir düşünce yokmuş gibi davranmak thrust away from (someone or something) f.
düşünce gücüyle uzaklaştırmak wish away f.
bir his, düşünce her zaman biriyle olmak carry (something) with (one) f.
(düşünce veya konuşmada) bir şeye geri dönmek go back f.
Colloquial
ansızın akla gelen düşünce brain wave i.
samimi düşünce a piece of one's mind i.
pratik düşünce tarzı a practical turn of mind i.
kıvrak düşünce fancy footwork i.
paranoyak düşünce tin hat i.
kuruntulu düşünce tin hat i.
saplantılı düşünce tin hat i.
saçma düşünce noire i.
gerici düşünce fossil i.
basmakalıp düşünce fossil i.
iyi düşünce good take i.
kötü düşünce bad take i.
gündelik bir işi yaparken bir anda akla gelen düşünce shower thought i.
genel düşünce strength [australia/new zealand] i.
birinin düşünce silsilesinde kaybolmamak be with (one) f.
(düşünce, duygu tarafından) ele geçirilmek drown f.
altı boş (görüş/düşünce) on shaky ground expr.
altı boş (görüş/düşünce) on dangerous ground expr.
(birinin) kendi (küçük) hayal/düşünce dünyasında in (one's) own (little) world expr.
kendi hayal/düşünce dünyasında in one's own world expr.
iyi düşünce w take (winner take) expr.
Idioms
düşünce zinciri train of thought i.
düşünce silsilesi train of thought i.
düşünce dizisi train of thought i.
ne olduğu tam bilinemeyen faaliyet veya düşünce alanı no-man's-land i.
çarpıcı düşünce sobering thought i.
travmatik düşünce sobering thought i.
iç karartıcı düşünce/fikir a sobering thought i.
moral bozucu düşünce/fikir a sobering thought i.
belirli bir düşünce tarzı a (kind of) turn of mind i.
belirli bir düşünce tarzı a (kind of) turn of mind i.
uykuları kaçıran düşünce/fikir a sobering thought i.
örseleyen/yıpratan/hırpalayan düşünce a sobering thought i.
gizli düşünce/fikir bird of (one's) own brain i.
(birinin) aklındaki/kafasındaki gizli düşünce/fikir/gizler/sırlar bird of (one's) own brain [obsolete] i.
aklından/kafasından geçen düşünce/fikir bird of (one's) own brain [obsolete] i.
düşünce tarzı attitude of mind i.
özgür düşünce platformu a broad church i.
düşünce/planlama aşamasında olan şey glint in (one's) eye(s) i.
kafadan atılamayan düşünce bee in one's bonnet i.
düşünce ve hareketlerinde bağımsız kimse (one's) own man i.
düşünce ve hareketlerinde bağımsız kimse (one's) own woman i.
düşünce ve hareketlerinde bağımsız kimse (one's) own person i.
düşünce ve hareketlerinde bağımsız kimse (one's) own person i.
düşünce şekli/yapısı a frame of mind i.
bilimsel bir düşünce tarzı a scientific turn of mind i.
belli bir düşünce tarzı a school of thought i.
genelden farklı bir düşünce tarzı/düşünme biçimi a school of thought i.
düşünce ekolü a school of thought i.
düşünce okulu a school of thought i.
düşünce dizisi a train of thought i.
düşünce silsilesi a train of thought i.
düşünce zinciri a train of thought i.
bir dizi düşünce/fikir a train of thought i.
gerçekten uzak (konum/düşünce yapısı) an ivory tower i.
gerçekten uzak (konum/düşünce yapısı) an ivory tower i.
özgür düşünce platformu broad church i.
başkalarının hoşuna gitmeme ihtimali olan bir konu/düşünce dangerous ground i.
birilerini rahatsız edebilecek bir konu/düşünce dangerous ground i.
kıvrak düşünce footwork i.
iyi bir düşünce good call i.
düşünce ve hareketlerinde bağımsız kimse own man i.
düşünce ve hareketlerinde bağımsız kimse own woman/man i.
düşünce yazısı think-piece i.
(düşünce) içine girmek enter into f.
(üzüntü/düşünce yüzünden) uykuları kaçmak lose sleep about something f.
(düşünce) güçlendirmek give weight to f.
(üzüntü/düşünce yüzünden) uykusu kaçmak lose sleep over something f.
(üzüntü/düşünce yüzünden) uykuları kaçmak lose sleep over something f.
(üzüntü/düşünce yüzünden) uykusundan olmak lose sleep about something f.
(üzüntü/düşünce yüzünden) uykusu kaçmak lose sleep about something f.
düşünce veya eğilimi öğrenmek için önden araştırma yapmak float a trial balloon f.
aklına bir fikir/düşünce sokmak plant a seed f.
bir düşünce/kendi düşüncesini oluşturmak form an own opinion f.
bir düşünce/kendi düşüncesini oluşturmak form one's own opinion f.
amerikan yaşam tarzını, ilgi alanlarını, düşünce yapısını yansıtan/gösteren american as apple pie s.
amerikan yaşam tarzına, ilgi alanlarına, düşünce yapısına emsal american as apple pie s.
amerikan yaşam tarzını, ilgi alanlarını, düşünce yapısını yansıtan/gösteren american as apple pie s.
amerikan yaşam tarzına, ilgi alanlarına, düşünce yapısına emsal american as apple pie s.
yanlış düşünce off the beam expr.
Formal
yeni düşünce reconception i.
farklı düşünce reconception i.
Speaking
çocuklar düşünce kullanılan bir ünlem oops-a-daisy! [uk] ünl.
güzel bir düşünce a beautiful thought expr.
önemli olan düşünce it's the thought that counts expr.
Trade/Economic
başkaları hakkında olumsuz düşünce ve davranış prejudice i.
bir düşünce ekolünün savunduğu ilke tenet i.
bir eşya, mal veya fikre karşı uzun süreli duygu, düşünce ve tepki attitudes i.
düşünce öğrenme soruları probe questions i.
herhangi bir olayın sadece küçük bir kısmının görünür olduğunu savunan düşünce iceberg principle i.
iktisadi düşünce ekolleri schools of economic thought i.
iktisadi düşünce okulları schools of economic thought i.
mantıksal düşünce reasoning i.
ekonomik yarışın standartları düşüreceğine, çalışanların durumunu aşağı çekeceğine ve bazı ülkelerde işlerini daha ucuz işçilere kaybedeceklerine dair düşünce a race to the bottom i.
ekonomik yarışın standartları düşüreceğine, çalışanların durumunu aşağı çekeceğine ve bazı ülkelerde işlerini daha ucuz işçilere kaybedeceklerine dair düşünce the race to the bottom i.
Law
atfedilen siyasi düşünce imputed political opinion i.
aykırı düşünce heresy i.
cezaeveindeki düşünce suçlusu prisoner of thought i.
cezaevindeki düşünce suçlusu prisoner of thought i.
düşünce suçu thought crime i.
düşünce suçlusu criminal of thought i.
düşünce suçlusu thought criminal i.
düşünce özgürlüğü freedom of thought i.
düşünce suçu thoughtcrime i.
düşünce hürriyeti freedom of thought i.
sapık düşünce heresy i.
serbest düşünce freethought i.
serbest düşünce free thought expr.
Politics
atatürkçü düşünce derneği ataturkist ideology association i.
atatürkçü düşünce derneği association of kemalist thought i.
atatürkçü düşünce derneği atatürkist thought association i.
atatürk düşünce sistemi ataturk's system of thought i.
demokratik düşünce democratic edifice i.
düşünce havuzu think tank i.
düşünce özgürlüğü freedom for expression i.
düşünce suçu crime of thought i.