slide - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

slide

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"slide" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 106 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
slide i. sürgü
slide i. slayt
slide i. kaydırak
General
slide i. agraf
slide i. diapozitif
slide i. diyapozitif
slide i. düşüş
slide i. heyelan
slide i. lam (mikroskopta kullanılan)
slide i. patensiz kayma
slide i. toprak kayması
slide i. dia
slide i. patinaj (araba)
slide i. saydam resim
slide i. kayak yeri
slide i. kızak yolu
slide i. ucu/önü açık terlik
slide i. çocuk kaydırağı
slide i. kayar koltuk
slide i. kayar kano oturağı
slide i. nemli toprak üzerinde yer alan eğimli düzlem
slide i. düz tabanlı ev terliği
slide i. düz tabanlı terlik
slide i. düz tabanlı ayakkabı
slide f. sıvışmak
slide f. savuşmak
slide f. kötü yola düşmek
slide f. sessizce geçmek
slide f. akıp gitmek
slide f. kızak yapmak
slide f. sessizce gitmek
slide f. kaymak
slide f. kaydırmak
slide f. yanlış yola sapmak
slide f. dinden sapmak
slide f. ortadan kaybolmak
slide f. kayıplara karışmak
slide f. arazi olmak
slide f. sürünmek
slide f. emeklemek
slide f. akışta ilerlemek
slide f. doğal bir şekil almak
slide f. doğal olarak gelişmek
slide f. anlaşmak
slide f. çabasız geçinmek
slide f. kolayca geçmek
slide f. kademeli ilerlemek
slide f. kademeli geçmek
slide f. yavaş yavaş ilerlemek
slide f. kademeli dönüşmek
slide f. gizlice koymak
slide f. gizlice piyasaya sürmek
slide f. gizlice işleme almak
slide f. dengesini kaybetmek
slide s. sürgülü
Irregular Verb
slide f. slid - slid
Technical
slide i. ince destek
slide i. kayma
slide i. kayılan yer
slide i. kayış
slide i. kaydırak
slide i. kayıcı
slide i. parça
slide i. eşapman çatalı arasındaki mesafe
slide i. (matbaada) kumpas kızağı
slide i. harf döküm makinesi matrisi
slide i. sürgülü cetvele benzer bir şifreleme aygıtı
slide f. kaymak
slide f. kaydırmak
slide s. saydam
Computer
slide i. bir tür kayan yazı
slide i. slayt
slide i. yansı
slide s. geçişli
slide expr. bir noktaya kaydır
Mechanic
slide i. kızak
Construction
slide i. lam
Furniture
slide i. katlanabilir raf
Biology
slide i. cam deney plakası
slide i. preparat
slide i. üzerine numune konulan cam plaka
Agriculture
slide i. saman balyasının çekildiği kaydırak benzeri düzlem
Linguistics
slide i. kayan ses
slide f. sıralamak
slide f. sıra ile dizmek
Geography
slide i. kayma izi
slide i. (kayma sonucu oluşan) taş birikintisi
slide i. (kayma sonucu biriken) taş kütlesi
Geology
slide i. fay
Military
slide i. apolet
Hunting
slide i. kapak takımı
Baseball
slide i. kaleye doğru kayar yaklaşım
slide f. yerden kayarak kaleye yönelmek
Music
slide i. kaydırma sağlayan süsleme notası
slide i. geçiş notası
slide i. iki ses arası geçiş sağlayan seslendirme tekniği
slide i. portamento
slide i. trombon sürgüsü
slide i. enstrüman sürgüsü
slide i. slide yüzüğü
slide i. parmağa takılan pena
slide i. kerry kontluğu'na özgü hareketli bir dans türü
slide f. bir sesten diğerine geçmek
Archaic
slide i. sorunsuz ilerleyiş
slide i. akıcılık
slide i. ilerleme

"slide" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 462 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
slide show i. slayt gösterisi
General
transparent slide i. slayt
lantern slide i. slayt
microscope slide i. lam
slide projector i. diyapozitif projeksiyon makinesi
slide rule i. sürgülü cetvel
slide projector i. diyapozitif projektörü
slide projector i. slayt göstericisi
slide projection i. slayt gösterimi
cross slide i. çapraz kızak
lantern slide i. diya
slide rule i. sürgülü hesap cetveli
slide machine i. slayt makinesi
slide-rule i. sürgülü hesap cetveli
water slide i. su kaydırağı
pistol slide i. (tüfekte) sürgü
slide show i. saydam gösterisi
tie slide i. kravat iğnesi
pool with water slide i. su kaydıraklı havuz
hair-slide (uk) i. saç tokası
slide gate i. sürgülü kapı
playground slide i. çocuk parkı kaydırağı
tent slide i. çadırın germe halatının gerginliğini ayarlamakta kullanılan cihaz
toboggan slide i. kar kızağı
death slide i. yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği
water slide tester i. su kaydırağı deneyicisi
foefie slide [south africa] i. yamaca yerleştirilen paslanmaz çelikten makaralı halat düzeneği
slide knot i. kayan düğüm
let slide f. vazgeçmek
slide into f. sürüklenmek
slide in f. sokmak
slide into f. kapılmak
slide into f. girmek
slide into f. saplanmak
slide around f. ustalıkla geçiştirmek (bir meseleyi)
slide into f. batmak
slide over f. geçiştirmek
slide around f. ustalıkla atlatmak (bir meseleyi)
slide over f. ustalıkla geçiştirmek (bir meseleyi)
slide along f. karnı üzerinde sürünmek
slide into f. bir şeyi belli etmeden (bir yere) koymak
slide on ice f. kızak kaymak
slide over f. ustalıkla atlatmak (bir meseleyi)
let things slide f. ilgilenmemek
let things slide f. oluruna bırakmak
let things slide f. ihmal etmek
let things slide f. akışına bırakmak
let things slide f. sermek
slide down f. kayıp düşmek
slide into chaos f. kaosa sürüklenmek
slide into oblivion f. unutulmaya yüz tutmak
slide off the track f. pistten çıkmak
slide off the track f. pist dışına çıkmak
let slide f. ihmal etmek
make a slide show f. slayt gösterisi yapmak
go down the slide f. kaydıraktan kaymak
ride down the slide f. kaydıraktan kaymak
slide down the slide f. kaydıraktan kaymak
let slide f. (dil/konuşma) paslanmak
let slide f. gitmesine izin vermek
let slide f. rahat bırakmak
let slide f. umursamamak
slide show s. slaytlar halinde sunulan
slide show s. slayt şeklinde sergilenen
slide-action s. pompalı
slide-action s. pompa mekanizmalı
Phrasals
slide by f. (birinin/bir şeyin) yanından/önünden kayarak geçmek
slide by f. zaman hızla/fark etmeden geçmek
slide by f. zaman su gibi akıvermek/uçup gitmek
slide by f. zamanın nasıl geçtiğini fark etmemek
slide by f. (okulu/dersleri/ projeyi/işi) hiç önemsememek
slide by f. (okula/derslere/projeye/işe) aldırmamak/önem vermemek
slide down something f. aşağıya kaymak
slide along f. boyunca süzülmek/kaymak
slide by f. bir şeyden öylece durmak
slide back f. geriye kaymak
slide back f. geriye kaymak/çekilmek
slide around f. kaymak
slide down from something f. -den aşağıya kaymak
slide down f. kayarak inmek
slide down f. kaydırarak indirmek
slide down f. aşağı sarkıtmak
slide down f. (kıyafetini) içine sokmak
slide down f. (kıyafetini) altına kaydırmak
slide down something f. bir şeyin üstünden kayarak inmek/aşağı kaymak
slide down something f. aşağıya doğru kaymak
slide by f. (okulu, dönemi, projeyi, işi) çok çalışmadan/çabalamadan bitirmek
slide out f. sıvışmak
slide out f. çıkıvermek
slide out f. kayarak çıkmak
slide out f. belli etmeden/görünmeden çıkmak
slide out f. tüymek
slide out f. sıyırmak
slide out f. sıyırıp çıkarmak
slide out of (something or some place) f. (bir şeyden/yerden) sıvışmak
slide out of (something or some place) f. (bir şeyden/yerden) çıkıvermek
slide out of (something or some place) f. kayarak (bir şeyden/yerden) çıkmak
slide out of (something or some place) f. (bir şeyden/yerden) belli etmeden/görünmeden çıkmak
slide out of (something or some place) f. (bir şeyden/yerden) tüymek
slide out of (something or some place) f. (bir şeyden/yerden) sıyırmak
slide out of (something or some place) f. (bir şeyden/yerden) dışarı kaydırmak
slide something out of something f. sıyırmak
slide something out of something f. kaydırmak
slide something out of something f. dışarı kaydırmak
and slide something out f. sıyırmak
and slide something out f. kaydırmak
and slide something out f. dışarı kaydırmak
slide out of something f. bir şeyden sıyrılmak
slide out of something f. bir şeyden sıvışmak
slide out of something f. bir şeyden kayarak çıkmak
slide out of something f. bir şeyden görünmeden/belli etmeden çıkmak
slide out of something f. bir şeyden tüymek
slide over f. bir şeyin kenarından kayıp aşağı düşmek
slide over f. birinin önüne doğru sürmek/kaydırmak
slide over f. kaymak
slide over f. kayıp yer açmak
slide over f. kayıp yer vermek
slide over something f. bir şeyin üstünden kaymak
slide over something f. bir şeyin üstünden kayıp düşmek
slide in f. girmek
slide in f. sığışmak
slide in f. bir yere koymak/yerleştirmek
slide in f. kolayca girmek
slide in f. sıvışmak
slide in f. çaktırmadan girmek
slide into (someone or something) f. kayıp (birine/bir şeye) çarpmak
slide into (someone or something) f. kayıp (birine/bir şeye) bindirmek
slide into (someone or something) f. kayıp (birine/bir şeye) girmek
slide into (something) f. kayıp (bir şeye/yere) girmek
slide into (something) f. kaydırıp (bir şeye/yere) sokmak
slide into (something) f. kaydırarak (bir şeye/yere) sokmak
slide into (something) f. sürükleyerek (bir şeye/yere) sokmak
slide into (something) f. kayıp (bir şeye/yere) oturmak
slide into (something) f. (bir şeye/yere) kolayca kayıp yerleşmek
slide into (something) f. kolayca kaydırıp (bir şeye/yere) oturtmak
slide into (something) f. kolayca (bir şeye/yere) sokmak
slide into (something) f. rahatça ittirip (bir yere/şeye) sokmak
slide into (something) f. (bir şeye) fazla çaba sarf etmeden/kolayca girmek
slide into (something) f. (bir şeye) girivermek
slide down from f. -den aşağıya kaymak
slide off f. -den kayıp düşmek
Phrases
continued on next slide expr. devamı sonraki slayta
Colloquial
slide into (one's) dms f. (birine) dm'den yürümek
slide into the dms f. (birine) dm'den yürümek
dress for the slide, not the ride expr. sürüş için değil güvenlik için giyin (motorsiklet kullanıcıları için)
Idioms
let something slide by f. (yanından) geçmesine izin vermek
let something slide by f. fark etmeden geçirmek
let something slide by f. (topu) kaçırmak/yakalayamamak
let something slide by f. (önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
let something slide by f. (zamanı) anlayamadan geçirmek
let something slide by f. (zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
let something slide by f. (zamanı) boş geçirmek
let it slide f. akışına bırakmak
let things slide f. akışına bırakmak
let it/things slide f. boşlamak
let something slide by f. boşa vakit harcamak
let things slide f. ihmal etmek
let it slide f. ihmal etmek
let it slide f. ilgilenmemek
let things slide f. ilgilenmemek
let something slide f. işi sermek
let things slide f. oluruna bırakmak
let it slide f. oluruna bırakmak
let it slide f. sermek
let things slide f. sermek
let something slide by f. (fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek
let someone slide by f. (zorluk çıkarmadan) almak/geçmesine izin vermek
let slide by f. çabalamadan geçirmek
let slide by f. çalışmasına gerek kalmadan geçirmek
let slide by f. hızlıca yanından geçmesine izin vermek
let slide by f. geçip/kayıp gitmesine izin vermek
let slide by f. gözden kaçmasına izin vermek
let slide by f. gözden kaçırmak
let slide by f. fark etmemek
let slide by f. (planladığı bir şeyi) unutmak/hatırlamamak
let slide by f. (planladığı bir şeyi) kaçırmak
let slide by f. (zamanın) akıp/geçip gitmesine izin vermek
let slide by f. (zamanın) boşa geçmesine izin vermek
let slide by f. (zamanın) su gibi akıp gitmesine izin vermek
let slide by f. (zamanın) uçup gitmesine izin vermek
let slide by f. (zamanın) fark etmeden geçmesine izin vermek
let slide by f. (zamanı) kaçırmak
let slide by f. (zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
let something slide by f. bir şeyin hızla yanından geçip gitmesine izin vermek
let something slide by f. önemli bir günü/zamanı kaçırmak
let something slide by f. önemli bir günü/zamanı unutmak
let something slide by f. zamanı boşa harcamak
let something slide by f. zamanın akıp gitmesine/su gibi akmasına izin vermek
let something slide by f. zamanın nasıl geçtiğini anlamamak
let (something or someone) slide f. (birini/bir şeyi) ihmal etmek
let (something or someone) slide f. (birini/bir şeyi) umursamamak
let (something or someone) slide f. (birini/bir şeyi) oluruna bırakmak
let (something or someone) slide f. (birini/bir şeyi) geçiştirmek
let (something or someone) slide f. (birinin/bir şeyin) üstünde durmamak
let (something or someone) slide f. (birini/bir şeyi) salmak
Speaking
let things slide f. hayatı akışına bırakmak
she's sliding down the slide expr. kaydıraktan kayıyor
he's sliding down the slide expr. kaydıraktan kayıyor
Trade/Economic
profit slide i. kar azalışı
slide rule i. sürgülü hesap cetveli
Technical
flow slide i. akarak kayma
flow slide i. akma şeklinde kayma
adjusting slide i. ayarlayıcı sürgü
adjusting slide i. ayarlayım sürgü
simple-slide valve i. basit sürgülü valf
steam slide valve i. buhar sürgülü vanası
slide rod i. çekmece kolu
double-ported slide valve i. çift portlu (geçitli) sürgülü çekmece
cross slide i. çapraz dayak
pull-out table slide i. çekme masa kızağı
multiple-slide press i. çok kaydırmalı basgaç
slide case i. çekmece muhafazası
multiple-slide press i. çok kaydırmalı pres
cross slide i. çapraz kızak
film slide i. çerçeveli film
circular slide valve i. dairesel sürgülü valf
circular slide rule i. dairesel sürgülü cetvel
flat slide valve i. düz sürgülü vana
four-slide presses i. dört kaymalı basgaç
rotary slide valve i. döner sürgülü vana
suction slide valve i. emme şiberi
gas slide i. gaz kelebeği sürgüsü
lantern slide i. fotoğraf slaytı
trunnion slide i. fren mili glisiyeri
retrogressive slide i. gerilek kayma
retrogressive slide i. geriye doğru gelişen kayma
retrogressive slide i. gerileyici kayma
slide rule i. hesap cetveli
air slide i. havalı bant
slide damper i. jaluzi tip ayar damperi
operating slide i. kapak sürgü kolu
slide bar i. kapı sürmesi
slide-table machine i. kayar tablalı makine
slide strip i. kayıcı şerit
detritus slide i. kaya parçacıkları kayması
slide bar i. kılavuz ray
slide block i. kayıcı blok
slide plane i. kayma düzlemi
slide bearing i. kızaklı rulman
angle of slide i. kayma açısı
rock slide i. kaya kayması
slide-wire i. kaymalı tel
resistance to slide i. kaymaya dayanım
slide stop i. kayıcı tampon
slide ring i. kayıcı segman
anticreep slide i. kemer ayar kızağı
slide washer i. kayıcı pul
slide bearing i. kayıcı yatak
clay slide i. kil kayması
slide gale offtake i. kayar kapaklı piriz
panel slide i. katlanan dam kızağı
resistance to slide i. kaymazlık
slide ring i. kayıcı halka
slide dog i. kayıcı mandal
slide plate i. kayıcı plaka
kodachrome slide film i. kodachrome saydam filmi
control slide i. kontrol sürgüsü
glass slide i. lam
talus slide i. moloz kayması
automatic slide projector i. otomatik slayt projeksiyon cihazı
slide valve i. piston valf
piston slide valve i. piston sürgülü valfı
parallel slide valve i. paralel sürgülü vana
piston slide valve i. pistonlu sürgülü vana
colour slide i. renkli diya
colour slide i. renkli saydam resim
slide projector i. saydam göstericisi
colour slide i. renkli slayt
right hand slide i. sağ taraf
slide gate i. slayd geyt
silicate microscope slide i. silikat mikroskop lamı
slide hammer i. sürgülü çekiç
slide face i. sürgülü valf yüzeyi
slide valve housing i. sürgülü vana gövdesi
slide gate i. sürgülü tapa
water slide i. su kaydırağı
slide gauge i. sürmeli kumpas
slide trombone i. sürgülü trombon
suction slide valve i. sürgülü emme vanası
slide valve i. şiber valf
slide valve casing i. sürgülü vana gövdesi
slide caliper i. sürmeli kumpas
slide control valve i. sürgülü kontrol vanası
slide rheostat i. sürgülü reosta
slide valve i. sürgülü klepe
slide rod i. sürgü kolu
slide valve i. şiber vana
slide gauge i. sürme mastar
slide valve i. sürgülü vana
slide casing i. sürgülü muhafaza
slide gate nozzle i. sürgülü tapa deliği
slide valve i. sürgülü valf
slide rail i. sürgülü ray
valve slide i. supap sürgüsü
slide coil i. sürgülü bobin
slide member i. sürgülü eleman
slide bar i. sürgü
slide rule i. sürgülü cetvel
slide rod i. valf bağlantı kolu
three-way slide valve i. üç yollu sürgülü vana
half-part slide ring i. yarım bilezik
bearing slide i. yatak kızağı
change slide valve i. yön değiştirme sürgülü valfi
cylindrical slide rule i. silindirik sürgülü hesap cetveli
slide lathe i. metal torna tezgahı
slide rest i. makine tutucu aparat
anti-slide s. kaymaz
slide-joint s. kayıcı mafsallı
slide-in s. sürgülü
Computer
slide master i. asıl slayt
popup menu/previous slide i. açılan menü/önceki slayt
title slide i. başlık slaydı
current slide i. geçerli slayt
advance slide i. gelişmiş slayt
hidden slide i. gizli slayt
last slide viewed i. görüntülenen son slayt
every slide i. her slayt
first slide i. ilk slayt
first slide i. ilk slayt
slide miniature i. küçük slayt
microsoft powerpoint slide i. microsoft powerpoint slaydı
previous slide i. önceki slayt
powerpoint slide shows i. powerpoint slayt gösterileri
powerpoint slide i. powerpoint slayt
slide meter i. slayt metre
slide show help i. slayt gösteri yardımı
slide show well i. slayt gösteri kutusu
slide transition i. slayt geçişi
slide setup i. slayt yapısı
slide finder i. slayt bulucusu
slide title style i. slayt başlık biçemi
slide layout i. slayt düzeni
slide navigator i. slayt rehberi
title of slide i. slayt başlığı
slide footer i. slayt altbilgi
slide titles i. slayt başlıkları
slide image area i. slayt resim alanı
slide view i. slayt görünümü
slide title periods i. slayt başlığı noktası
slide preview i. slayt önizleme
slide image i. slayt resmi
slide changes i. slayt değişiklikleri
slide sorter i. slayt sıralayıcısı
slide design i. slayt tasarımı
slide title i. slayt başlığı
slide show i. slayt şov
slide time i. slayt süresi
slide number i. slayt numarası
slide gap i. slayt aralığı
on slide i. slayt no
slide color scheme i. slayt renk grubu
slide meter i. slayt ölçer
slide list view i. slayt listesi görünümü
next slide i. sonraki slayt
new slide i. yeni slayt
35mm film slide i. 35mm film slaydı
check for title and placeholder text off slide expr. başlık ve yerbelirleyici metninin slaydın dışında olup olmadığını denetle
take me to slide expr. beni slayda götür
don't show on title slide expr. başlık slaydında gösterme
stop when this slide ends expr. bu slayt bittiğinde dur
go to hidden slide expr. gizli slayda git
return to first slide expr. ilk slayda dön
return to the previous slide expr. önceki slayda dön
go to that slide expr. o slayda git
build slide text expr. slayt metni yerleştir
hide slide expr. slayt gizle
expand slide expr. slayt genişlet
no slide title expr. slayt başlığı yok
summarize slide expr. slayt özetle
enter slide numbers and slide ranges expr. slayt numaralarını ve slayt aralığını girin
delete slide expr. slayt sil
include on slide expr. slayda ekle
slide from left expr. soldan kaydır
edit slide object expr. slayt nesnesi düzenle
advance to the next slide expr. sonraki slayda ilerle
duplicate slide expr. slayt çoğalt
end slide show expr. slayt gösterisini bitir
embed slide expr. slayt katıştır
end with black slide expr. siyah slaytla bitir
during the slide show expr. slayt gösterisi sırasında
send slide expr. slayt gönder
use slide timings expr. slayt sürelerini kullan
copy slide expr. slayt kopyala
go to slide expr. slayda git
edit slide expr. slayt düzenle
best scale for slide show expr. slayt gösterisi için en uygun ölçek
slide to left expr. sola kaydır
show new slide dialog expr. yeni slayt iletişimini göster
Informatics
slide writer i. saydama dönüştürücü
Telecom
slide mobile phone i. kızaklı cep telefonu
Mechanic
turret slide tool i. dikey veya yatay ayarlanabilir kızakları olan torna tezgahı
cross-slide i. çapraz kızak
tool slide i. takım kızağı
slide box i. buhar haznesi
Television
colour slide i. renkli saydam resim
colour slide i. renkli slayt
colour slide i. renkli diya
Textile
slide fastener i. fermuar
Construction
panel slide i. katlanan dam kızağı
Automotive
timer slide stopper i. avans kayıcı stoperi
slide-a link i. çekiş kontrol kolu
cross slide i. çapraz kızak
slide pin i. kayar pim
slide pin i. kayıcı pim
throttle slide i. silindir sürgü
slide switch i. sürgülü anahtar
slide valve i. sürgülü valf
slide puller i. tel çektirme aleti
Railway
slide rail i. aktarma arabası
Aeronautic
emergency slide i. acil durum kaydırağı
tail slide i. kuyruk üzerinde kayış
slide raft i. tahliye kaydırağı
Marine
track and slide i. direk üzerinde yelkeni kaldırıp indirmeye yarayan bir kombinasyon
Mining
slide resistance i. kayma dayanımı
Medical
slide agglutination test i. lam aglütinasyon testi
slide agglutination i. lam aglütinasyonu
Math
slide rule i. sürgülü cetvel
Agriculture
slide stacker i. saman balyasının çekildiği kaydırak benzeri düzlem
Fishery
fish slide i. dalyan
fish slide i. bir tür balık kapanı
Environment
circular slide i. dairesel kayma
slide surface i. kayma yüzeyi
rock slide i. kaya akması
debris slide i. moloz kayması
colluvial deposit slide i. moloz toprak birikinti kayması
bed plane slide i. yatak düzlemi kayması
Meteorology
mud slide i. çamur kayması
gold slide i. gold sürgüsü
Geology
rock slide i. kaya kayması
cover slide i. örtü kayması
palynological slide i. palinolojik preparat
gravity slide i. yerçekimi kayması
cover slide i. yüzeysel toprak kayması
Military
military slide rule i. askeri hesap cetveli
military slide rule i. askeri sürgülü cetvel
azimuth adjustment slide rule i. istikamet açısı düzeltme sürgülü cetveli
gun slide i. namlu kızağı
Hunting
rear sight slide i. gez sürgüsü
slide action i. pompa hareketli doldurma sistemi
slide mounted safety i. sürgüye monte edilmiş emniyet sistemi
slide catch i. sürgü tutucu mandalı
slide stop i. sürgüyü son atışta açık tutan eleman
slide stop i. sürgü tutucu
slide stop spring i. sürgü tutucu yayı
slide stop pin i. sürgü tutucu pimi
slide stop i. sürgü tutma kolu
rebound slide i. tetik sürgüsü
rebound slide spring i. yerine getirici süngü yayı
Sport
foefie slide i. çelik bir halat ile tepeden aşağıya iniş
death slide i. çelik bir halat ile tepeden aşağıya iniş
foefie slide [south africa] i. makara ile üzerinden kayarak nehir, çukur gibi engelleri aşmayı sağlayan yamaca sabitlenmiş ip
Football
slide tackle i. topa kayarak gerçekleştirilen müdahale
Music
tuning slide i. metal nefesli çalgıları akort ederken kullanılan ayarlanabilir parça
slide trombone i. sürgülü trombon
slide guitar i. şişe boynu gibi bir nesnenin kullanıldığı bir gitar çalma tarzı
Bookbindery
slide binder i. ciltleme üçgen profil
Slang
slide into the DMs f. birine DM'den yürümek
slide into the DMs f. dmden yürümek
slide into one's DMs f. birine DM'den yürümek
slide into one's DMs f. dmden yürümek
let it slide expr. boşver
Star Wars
volcano slide i. yanardağ kayışı