Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
slide
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"slide"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 106 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
slide
i.
sürgü
2
Yaygın Kullanım
slide
i.
slayt
3
Yaygın Kullanım
slide
i.
kaydırak
General
4
Genel
slide
i.
agraf
5
Genel
slide
i.
diapozitif
6
Genel
slide
i.
diyapozitif
7
Genel
slide
i.
düşüş
8
Genel
slide
i.
heyelan
9
Genel
slide
i.
lam (mikroskopta kullanılan)
10
Genel
slide
i.
patensiz kayma
11
Genel
slide
i.
toprak kayması
12
Genel
slide
i.
dia
13
Genel
slide
i.
patinaj (araba)
14
Genel
slide
i.
saydam resim
15
Genel
slide
i.
kayak yeri
16
Genel
slide
i.
kızak yolu
17
Genel
slide
i.
ucu/önü açık terlik
18
Genel
slide
i.
çocuk kaydırağı
19
Genel
slide
i.
kayar koltuk
20
Genel
slide
i.
kayar kano oturağı
21
Genel
slide
i.
nemli toprak üzerinde yer alan eğimli düzlem
22
Genel
slide
i.
düz tabanlı ev terliği
23
Genel
slide
i.
düz tabanlı terlik
24
Genel
slide
i.
düz tabanlı ayakkabı
25
Genel
slide
f.
sıvışmak
26
Genel
slide
f.
savuşmak
27
Genel
slide
f.
kötü yola düşmek
28
Genel
slide
f.
sessizce geçmek
29
Genel
slide
f.
akıp gitmek
30
Genel
slide
f.
kızak yapmak
31
Genel
slide
f.
sessizce gitmek
32
Genel
slide
f.
kaymak
33
Genel
slide
f.
kaydırmak
34
Genel
slide
f.
yanlış yola sapmak
35
Genel
slide
f.
dinden sapmak
36
Genel
slide
f.
ortadan kaybolmak
37
Genel
slide
f.
kayıplara karışmak
38
Genel
slide
f.
arazi olmak
39
Genel
slide
f.
sürünmek
40
Genel
slide
f.
emeklemek
41
Genel
slide
f.
akışta ilerlemek
42
Genel
slide
f.
doğal bir şekil almak
43
Genel
slide
f.
doğal olarak gelişmek
44
Genel
slide
f.
anlaşmak
45
Genel
slide
f.
çabasız geçinmek
46
Genel
slide
f.
kolayca geçmek
47
Genel
slide
f.
kademeli ilerlemek
48
Genel
slide
f.
kademeli geçmek
49
Genel
slide
f.
yavaş yavaş ilerlemek
50
Genel
slide
f.
kademeli dönüşmek
51
Genel
slide
f.
gizlice koymak
52
Genel
slide
f.
gizlice piyasaya sürmek
53
Genel
slide
f.
gizlice işleme almak
54
Genel
slide
f.
dengesini kaybetmek
55
Genel
slide
s.
sürgülü
Irregular Verb
56
Irregular Verb
slide
f.
slid - slid
Technical
57
Teknik
slide
i.
ince destek
58
Teknik
slide
i.
kayma
59
Teknik
slide
i.
kayılan yer
60
Teknik
slide
i.
kayış
61
Teknik
slide
i.
kaydırak
62
Teknik
slide
i.
kayıcı
63
Teknik
slide
i.
parça
64
Teknik
slide
i.
eşapman çatalı arasındaki mesafe
65
Teknik
slide
i.
(matbaada) kumpas kızağı
66
Teknik
slide
i.
harf döküm makinesi matrisi
67
Teknik
slide
i.
sürgülü cetvele benzer bir şifreleme aygıtı
68
Teknik
slide
f.
kaymak
69
Teknik
slide
f.
kaydırmak
70
Teknik
slide
s.
saydam
Computer
71
Bilgisayar
slide
i.
bir tür kayan yazı
72
Bilgisayar
slide
i.
slayt
73
Bilgisayar
slide
i.
yansı
74
Bilgisayar
slide
s.
geçişli
75
Bilgisayar
slide
expr.
bir noktaya kaydır
Mechanic
76
Mekanik
slide
i.
kızak
Construction
77
İnşaat
slide
i.
lam
Furniture
78
Mobilya
slide
i.
katlanabilir raf
Biology
79
Biyoloji
slide
i.
cam deney plakası
80
Biyoloji
slide
i.
preparat
81
Biyoloji
slide
i.
üzerine numune konulan cam plaka
Agriculture
82
Tarım
slide
i.
saman balyasının çekildiği kaydırak benzeri düzlem
Linguistics
83
Dilbilim
slide
i.
kayan ses
84
Dilbilim
slide
f.
sıralamak
85
Dilbilim
slide
f.
sıra ile dizmek
Geography
86
Coğrafya
slide
i.
kayma izi
87
Coğrafya
slide
i.
(kayma sonucu oluşan) taş birikintisi
88
Coğrafya
slide
i.
(kayma sonucu biriken) taş kütlesi
Geology
89
Jeoloji
slide
i.
fay
Military
90
Askeri
slide
i.
apolet
Hunting
91
Silah/Atıcılık
slide
i.
kapak takımı
Baseball
92
Beysbol
slide
i.
kaleye doğru kayar yaklaşım
93
Beysbol
slide
f.
yerden kayarak kaleye yönelmek
Music
94
Müzik
slide
i.
kaydırma sağlayan süsleme notası
95
Müzik
slide
i.
geçiş notası
96
Müzik
slide
i.
iki ses arası geçiş sağlayan seslendirme tekniği
97
Müzik
slide
i.
portamento
98
Müzik
slide
i.
trombon sürgüsü
99
Müzik
slide
i.
enstrüman sürgüsü
100
Müzik
slide
i.
slide yüzüğü
101
Müzik
slide
i.
parmağa takılan pena
102
Müzik
slide
i.
kerry kontluğu'na özgü hareketli bir dans türü
103
Müzik
slide
f.
bir sesten diğerine geçmek
Archaic
104
Eski Kullanım
slide
i.
sorunsuz ilerleyiş
105
Eski Kullanım
slide
i.
akıcılık
106
Eski Kullanım
slide
i.
ilerleme
"slide"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 462 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
slide show
i.
slayt gösterisi
General
2
Genel
transparent slide
i.
slayt
3
Genel
lantern slide
i.
slayt
4
Genel
microscope slide
i.
lam
5
Genel
slide projector
i.
diyapozitif projeksiyon makinesi
6
Genel
slide rule
i.
sürgülü cetvel
7
Genel
slide projector
i.
diyapozitif projektörü
8
Genel
slide projector
i.
slayt göstericisi
9
Genel
slide projection
i.
slayt gösterimi
10
Genel
cross slide
i.
çapraz kızak
11
Genel
lantern slide
i.
diya
12
Genel
slide rule
i.
sürgülü hesap cetveli
13
Genel
slide machine
i.
slayt makinesi
14
Genel
slide-rule
i.
sürgülü hesap cetveli
15
Genel
water slide
i.
su kaydırağı
16
Genel
pistol slide
i.
(tüfekte) sürgü
17
Genel
slide show
i.
saydam gösterisi
18
Genel
tie slide
i.
kravat iğnesi
19
Genel
pool with water slide
i.
su kaydıraklı havuz
20
Genel
hair-slide (uk)
i.
saç tokası
21
Genel
slide gate
i.
sürgülü kapı
22
Genel
playground slide
i.
çocuk parkı kaydırağı
23
Genel
tent slide
i.
çadırın germe halatının gerginliğini ayarlamakta kullanılan cihaz
24
Genel
toboggan slide
i.
kar kızağı
25
Genel
death slide
i.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği
26
Genel
water slide tester
i.
su kaydırağı deneyicisi
27
Genel
foefie slide [south africa]
i.
yamaca yerleştirilen paslanmaz çelikten makaralı halat düzeneği
28
Genel
slide knot
i.
kayan düğüm
29
Genel
let slide
f.
vazgeçmek
30
Genel
slide into
f.
sürüklenmek
31
Genel
slide in
f.
sokmak
32
Genel
slide into
f.
kapılmak
33
Genel
slide into
f.
girmek
34
Genel
slide into
f.
saplanmak
35
Genel
slide around
f.
ustalıkla geçiştirmek (bir meseleyi)
36
Genel
slide into
f.
batmak
37
Genel
slide over
f.
geçiştirmek
38
Genel
slide around
f.
ustalıkla atlatmak (bir meseleyi)
39
Genel
slide over
f.
ustalıkla geçiştirmek (bir meseleyi)
40
Genel
slide along
f.
karnı üzerinde sürünmek
41
Genel
slide into
f.
bir şeyi belli etmeden (bir yere) koymak
42
Genel
slide on ice
f.
kızak kaymak
43
Genel
slide over
f.
ustalıkla atlatmak (bir meseleyi)
44
Genel
let things slide
f.
ilgilenmemek
45
Genel
let things slide
f.
oluruna bırakmak
46
Genel
let things slide
f.
ihmal etmek
47
Genel
let things slide
f.
akışına bırakmak
48
Genel
let things slide
f.
sermek
49
Genel
slide down
f.
kayıp düşmek
50
Genel
slide into chaos
f.
kaosa sürüklenmek
51
Genel
slide into oblivion
f.
unutulmaya yüz tutmak
52
Genel
slide off the track
f.
pistten çıkmak
53
Genel
slide off the track
f.
pist dışına çıkmak
54
Genel
let slide
f.
ihmal etmek
55
Genel
make a slide show
f.
slayt gösterisi yapmak
56
Genel
go down the slide
f.
kaydıraktan kaymak
57
Genel
ride down the slide
f.
kaydıraktan kaymak
58
Genel
slide down the slide
f.
kaydıraktan kaymak
59
Genel
let slide
f.
(dil/konuşma) paslanmak
60
Genel
let slide
f.
gitmesine izin vermek
61
Genel
let slide
f.
rahat bırakmak
62
Genel
let slide
f.
umursamamak
63
Genel
slide show
s.
slaytlar halinde sunulan
64
Genel
slide show
s.
slayt şeklinde sergilenen
65
Genel
slide-action
s.
pompalı
66
Genel
slide-action
s.
pompa mekanizmalı
Phrasals
67
Öbek Fiiller
slide by
f.
(birinin/bir şeyin) yanından/önünden kayarak geçmek
68
Öbek Fiiller
slide by
f.
zaman hızla/fark etmeden geçmek
69
Öbek Fiiller
slide by
f.
zaman su gibi akıvermek/uçup gitmek
70
Öbek Fiiller
slide by
f.
zamanın nasıl geçtiğini fark etmemek
71
Öbek Fiiller
slide by
f.
(okulu/dersleri/ projeyi/işi) hiç önemsememek
72
Öbek Fiiller
slide by
f.
(okula/derslere/projeye/işe) aldırmamak/önem vermemek
73
Öbek Fiiller
slide down something
f.
aşağıya kaymak
74
Öbek Fiiller
slide along
f.
boyunca süzülmek/kaymak
75
Öbek Fiiller
slide by
f.
bir şeyden öylece durmak
76
Öbek Fiiller
slide back
f.
geriye kaymak
77
Öbek Fiiller
slide back
f.
geriye kaymak/çekilmek
78
Öbek Fiiller
slide around
f.
kaymak
79
Öbek Fiiller
slide down from something
f.
-den aşağıya kaymak
80
Öbek Fiiller
slide down
f.
kayarak inmek
81
Öbek Fiiller
slide down
f.
kaydırarak indirmek
82
Öbek Fiiller
slide down
f.
aşağı sarkıtmak
83
Öbek Fiiller
slide down
f.
(kıyafetini) içine sokmak
84
Öbek Fiiller
slide down
f.
(kıyafetini) altına kaydırmak
85
Öbek Fiiller
slide down something
f.
bir şeyin üstünden kayarak inmek/aşağı kaymak
86
Öbek Fiiller
slide down something
f.
aşağıya doğru kaymak
87
Öbek Fiiller
slide by
f.
(okulu, dönemi, projeyi, işi) çok çalışmadan/çabalamadan bitirmek
88
Öbek Fiiller
slide out
f.
sıvışmak
89
Öbek Fiiller
slide out
f.
çıkıvermek
90
Öbek Fiiller
slide out
f.
kayarak çıkmak
91
Öbek Fiiller
slide out
f.
belli etmeden/görünmeden çıkmak
92
Öbek Fiiller
slide out
f.
tüymek
93
Öbek Fiiller
slide out
f.
sıyırmak
94
Öbek Fiiller
slide out
f.
sıyırıp çıkarmak
95
Öbek Fiiller
slide out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) sıvışmak
96
Öbek Fiiller
slide out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) çıkıvermek
97
Öbek Fiiller
slide out of (something or some place)
f.
kayarak (bir şeyden/yerden) çıkmak
98
Öbek Fiiller
slide out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) belli etmeden/görünmeden çıkmak
99
Öbek Fiiller
slide out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) tüymek
100
Öbek Fiiller
slide out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) sıyırmak
101
Öbek Fiiller
slide out of (something or some place)
f.
(bir şeyden/yerden) dışarı kaydırmak
102
Öbek Fiiller
slide something out of something
f.
sıyırmak
103
Öbek Fiiller
slide something out of something
f.
kaydırmak
104
Öbek Fiiller
slide something out of something
f.
dışarı kaydırmak
105
Öbek Fiiller
and slide something out
f.
sıyırmak
106
Öbek Fiiller
and slide something out
f.
kaydırmak
107
Öbek Fiiller
and slide something out
f.
dışarı kaydırmak
108
Öbek Fiiller
slide out of something
f.
bir şeyden sıyrılmak
109
Öbek Fiiller
slide out of something
f.
bir şeyden sıvışmak
110
Öbek Fiiller
slide out of something
f.
bir şeyden kayarak çıkmak
111
Öbek Fiiller
slide out of something
f.
bir şeyden görünmeden/belli etmeden çıkmak
112
Öbek Fiiller
slide out of something
f.
bir şeyden tüymek
113
Öbek Fiiller
slide over
f.
bir şeyin kenarından kayıp aşağı düşmek
114
Öbek Fiiller
slide over
f.
birinin önüne doğru sürmek/kaydırmak
115
Öbek Fiiller
slide over
f.
kaymak
116
Öbek Fiiller
slide over
f.
kayıp yer açmak
117
Öbek Fiiller
slide over
f.
kayıp yer vermek
118
Öbek Fiiller
slide over something
f.
bir şeyin üstünden kaymak
119
Öbek Fiiller
slide over something
f.
bir şeyin üstünden kayıp düşmek
120
Öbek Fiiller
slide in
f.
girmek
121
Öbek Fiiller
slide in
f.
sığışmak
122
Öbek Fiiller
slide in
f.
bir yere koymak/yerleştirmek
123
Öbek Fiiller
slide in
f.
kolayca girmek
124
Öbek Fiiller
slide in
f.
sıvışmak
125
Öbek Fiiller
slide in
f.
çaktırmadan girmek
126
Öbek Fiiller
slide into (someone or something)
f.
kayıp (birine/bir şeye) çarpmak
127
Öbek Fiiller
slide into (someone or something)
f.
kayıp (birine/bir şeye) bindirmek
128
Öbek Fiiller
slide into (someone or something)
f.
kayıp (birine/bir şeye) girmek
129
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
kayıp (bir şeye/yere) girmek
130
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
kaydırıp (bir şeye/yere) sokmak
131
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
kaydırarak (bir şeye/yere) sokmak
132
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
sürükleyerek (bir şeye/yere) sokmak
133
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
kayıp (bir şeye/yere) oturmak
134
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
(bir şeye/yere) kolayca kayıp yerleşmek
135
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
kolayca kaydırıp (bir şeye/yere) oturtmak
136
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
kolayca (bir şeye/yere) sokmak
137
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
rahatça ittirip (bir yere/şeye) sokmak
138
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
(bir şeye) fazla çaba sarf etmeden/kolayca girmek
139
Öbek Fiiller
slide into (something)
f.
(bir şeye) girivermek
140
Öbek Fiiller
slide down from
f.
-den aşağıya kaymak
141
Öbek Fiiller
slide off
f.
-den kayıp düşmek
Phrases
142
İfadeler
continued on next slide
expr.
devamı sonraki slayta
Colloquial
143
Konuşma Dili
slide into (one's) dms
f.
(birine) dm'den yürümek
144
Konuşma Dili
slide into the dms
f.
(birine) dm'den yürümek
145
Konuşma Dili
dress for the slide, not the ride
expr.
sürüş için değil güvenlik için giyin (motorsiklet kullanıcıları için)
Idioms
146
Deyim
let something slide by
f.
(yanından) geçmesine izin vermek
147
Deyim
let something slide by
f.
fark etmeden geçirmek
148
Deyim
let something slide by
f.
(topu) kaçırmak/yakalayamamak
149
Deyim
let something slide by
f.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
150
Deyim
let something slide by
f.
(zamanı) anlayamadan geçirmek
151
Deyim
let something slide by
f.
(zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
152
Deyim
let something slide by
f.
(zamanı) boş geçirmek
153
Deyim
let it slide
f.
akışına bırakmak
154
Deyim
let things slide
f.
akışına bırakmak
155
Deyim
let it/things slide
f.
boşlamak
156
Deyim
let something slide by
f.
boşa vakit harcamak
157
Deyim
let things slide
f.
ihmal etmek
158
Deyim
let it slide
f.
ihmal etmek
159
Deyim
let it slide
f.
ilgilenmemek
160
Deyim
let things slide
f.
ilgilenmemek
161
Deyim
let something slide
f.
işi sermek
162
Deyim
let things slide
f.
oluruna bırakmak
163
Deyim
let it slide
f.
oluruna bırakmak
164
Deyim
let it slide
f.
sermek
165
Deyim
let things slide
f.
sermek
166
Deyim
let something slide by
f.
(fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek
167
Deyim
let someone slide by
f.
(zorluk çıkarmadan) almak/geçmesine izin vermek
168
Deyim
let slide by
f.
çabalamadan geçirmek
169
Deyim
let slide by
f.
çalışmasına gerek kalmadan geçirmek
170
Deyim
let slide by
f.
hızlıca yanından geçmesine izin vermek
171
Deyim
let slide by
f.
geçip/kayıp gitmesine izin vermek
172
Deyim
let slide by
f.
gözden kaçmasına izin vermek
173
Deyim
let slide by
f.
gözden kaçırmak
174
Deyim
let slide by
f.
fark etmemek
175
Deyim
let slide by
f.
(planladığı bir şeyi) unutmak/hatırlamamak
176
Deyim
let slide by
f.
(planladığı bir şeyi) kaçırmak
177
Deyim
let slide by
f.
(zamanın) akıp/geçip gitmesine izin vermek
178
Deyim
let slide by
f.
(zamanın) boşa geçmesine izin vermek
179
Deyim
let slide by
f.
(zamanın) su gibi akıp gitmesine izin vermek
180
Deyim
let slide by
f.
(zamanın) uçup gitmesine izin vermek
181
Deyim
let slide by
f.
(zamanın) fark etmeden geçmesine izin vermek
182
Deyim
let slide by
f.
(zamanı) kaçırmak
183
Deyim
let slide by
f.
(zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
184
Deyim
let something slide by
f.
bir şeyin hızla yanından geçip gitmesine izin vermek
185
Deyim
let something slide by
f.
önemli bir günü/zamanı kaçırmak
186
Deyim
let something slide by
f.
önemli bir günü/zamanı unutmak
187
Deyim
let something slide by
f.
zamanı boşa harcamak
188
Deyim
let something slide by
f.
zamanın akıp gitmesine/su gibi akmasına izin vermek
189
Deyim
let something slide by
f.
zamanın nasıl geçtiğini anlamamak
190
Deyim
let (something or someone) slide
f.
(birini/bir şeyi) ihmal etmek
191
Deyim
let (something or someone) slide
f.
(birini/bir şeyi) umursamamak
192
Deyim
let (something or someone) slide
f.
(birini/bir şeyi) oluruna bırakmak
193
Deyim
let (something or someone) slide
f.
(birini/bir şeyi) geçiştirmek
194
Deyim
let (something or someone) slide
f.
(birinin/bir şeyin) üstünde durmamak
195
Deyim
let (something or someone) slide
f.
(birini/bir şeyi) salmak
Speaking
196
Konuşma
let things slide
f.
hayatı akışına bırakmak
197
Konuşma
she's sliding down the slide
expr.
kaydıraktan kayıyor
198
Konuşma
he's sliding down the slide
expr.
kaydıraktan kayıyor
Trade/Economic
199
Ticaret/Ekonomi
profit slide
i.
kar azalışı
200
Ticaret/Ekonomi
slide rule
i.
sürgülü hesap cetveli
Technical
201
Teknik
flow slide
i.
akarak kayma
202
Teknik
flow slide
i.
akma şeklinde kayma
203
Teknik
adjusting slide
i.
ayarlayıcı sürgü
204
Teknik
adjusting slide
i.
ayarlayım sürgü
205
Teknik
simple-slide valve
i.
basit sürgülü valf
206
Teknik
steam slide valve
i.
buhar sürgülü vanası
207
Teknik
slide rod
i.
çekmece kolu
208
Teknik
double-ported slide valve
i.
çift portlu (geçitli) sürgülü çekmece
209
Teknik
cross slide
i.
çapraz dayak
210
Teknik
pull-out table slide
i.
çekme masa kızağı
211
Teknik
multiple-slide press
i.
çok kaydırmalı basgaç
212
Teknik
slide case
i.
çekmece muhafazası
213
Teknik
multiple-slide press
i.
çok kaydırmalı pres
214
Teknik
cross slide
i.
çapraz kızak
215
Teknik
film slide
i.
çerçeveli film
216
Teknik
circular slide valve
i.
dairesel sürgülü valf
217
Teknik
circular slide rule
i.
dairesel sürgülü cetvel
218
Teknik
flat slide valve
i.
düz sürgülü vana
219
Teknik
four-slide presses
i.
dört kaymalı basgaç
220
Teknik
rotary slide valve
i.
döner sürgülü vana
221
Teknik
suction slide valve
i.
emme şiberi
222
Teknik
gas slide
i.
gaz kelebeği sürgüsü
223
Teknik
lantern slide
i.
fotoğraf slaytı
224
Teknik
trunnion slide
i.
fren mili glisiyeri
225
Teknik
retrogressive slide
i.
gerilek kayma
226
Teknik
retrogressive slide
i.
geriye doğru gelişen kayma
227
Teknik
retrogressive slide
i.
gerileyici kayma
228
Teknik
slide rule
i.
hesap cetveli
229
Teknik
air slide
i.
havalı bant
230
Teknik
slide damper
i.
jaluzi tip ayar damperi
231
Teknik
operating slide
i.
kapak sürgü kolu
232
Teknik
slide bar
i.
kapı sürmesi
233
Teknik
slide-table machine
i.
kayar tablalı makine
234
Teknik
slide strip
i.
kayıcı şerit
235
Teknik
detritus slide
i.
kaya parçacıkları kayması
236
Teknik
slide bar
i.
kılavuz ray
237
Teknik
slide block
i.
kayıcı blok
238
Teknik
slide plane
i.
kayma düzlemi
239
Teknik
slide bearing
i.
kızaklı rulman
240
Teknik
angle of slide
i.
kayma açısı
241
Teknik
rock slide
i.
kaya kayması
242
Teknik
slide-wire
i.
kaymalı tel
243
Teknik
resistance to slide
i.
kaymaya dayanım
244
Teknik
slide stop
i.
kayıcı tampon
245
Teknik
slide ring
i.
kayıcı segman
246
Teknik
anticreep slide
i.
kemer ayar kızağı
247
Teknik
slide washer
i.
kayıcı pul
248
Teknik
slide bearing
i.
kayıcı yatak
249
Teknik
clay slide
i.
kil kayması
250
Teknik
slide gale offtake
i.
kayar kapaklı piriz
251
Teknik
panel slide
i.
katlanan dam kızağı
252
Teknik
resistance to slide
i.
kaymazlık
253
Teknik
slide ring
i.
kayıcı halka
254
Teknik
slide dog
i.
kayıcı mandal
255
Teknik
slide plate
i.
kayıcı plaka
256
Teknik
kodachrome slide film
i.
kodachrome saydam filmi
257
Teknik
control slide
i.
kontrol sürgüsü
258
Teknik
glass slide
i.
lam
259
Teknik
talus slide
i.
moloz kayması
260
Teknik
automatic slide projector
i.
otomatik slayt projeksiyon cihazı
261
Teknik
slide valve
i.
piston valf
262
Teknik
piston slide valve
i.
piston sürgülü valfı
263
Teknik
parallel slide valve
i.
paralel sürgülü vana
264
Teknik
piston slide valve
i.
pistonlu sürgülü vana
265
Teknik
colour slide
i.
renkli diya
266
Teknik
colour slide
i.
renkli saydam resim
267
Teknik
slide projector
i.
saydam göstericisi
268
Teknik
colour slide
i.
renkli slayt
269
Teknik
right hand slide
i.
sağ taraf
270
Teknik
slide gate
i.
slayd geyt
271
Teknik
silicate microscope slide
i.
silikat mikroskop lamı
272
Teknik
slide hammer
i.
sürgülü çekiç
273
Teknik
slide face
i.
sürgülü valf yüzeyi
274
Teknik
slide valve housing
i.
sürgülü vana gövdesi
275
Teknik
slide gate
i.
sürgülü tapa
276
Teknik
water slide
i.
su kaydırağı
277
Teknik
slide gauge
i.
sürmeli kumpas
278
Teknik
slide trombone
i.
sürgülü trombon
279
Teknik
suction slide valve
i.
sürgülü emme vanası
280
Teknik
slide valve
i.
şiber valf
281
Teknik
slide valve casing
i.
sürgülü vana gövdesi
282
Teknik
slide caliper
i.
sürmeli kumpas
283
Teknik
slide control valve
i.
sürgülü kontrol vanası
284
Teknik
slide rheostat
i.
sürgülü reosta
285
Teknik
slide valve
i.
sürgülü klepe
286
Teknik
slide rod
i.
sürgü kolu
287
Teknik
slide valve
i.
şiber vana
288
Teknik
slide gauge
i.
sürme mastar
289
Teknik
slide valve
i.
sürgülü vana
290
Teknik
slide casing
i.
sürgülü muhafaza
291
Teknik
slide gate nozzle
i.
sürgülü tapa deliği
292
Teknik
slide valve
i.
sürgülü valf
293
Teknik
slide rail
i.
sürgülü ray
294
Teknik
valve slide
i.
supap sürgüsü
295
Teknik
slide coil
i.
sürgülü bobin
296
Teknik
slide member
i.
sürgülü eleman
297
Teknik
slide bar
i.
sürgü
298
Teknik
slide rule
i.
sürgülü cetvel
299
Teknik
slide rod
i.
valf bağlantı kolu
300
Teknik
three-way slide valve
i.
üç yollu sürgülü vana
301
Teknik
half-part slide ring
i.
yarım bilezik
302
Teknik
bearing slide
i.
yatak kızağı
303
Teknik
change slide valve
i.
yön değiştirme sürgülü valfi
304
Teknik
cylindrical slide rule
i.
silindirik sürgülü hesap cetveli
305
Teknik
slide lathe
i.
metal torna tezgahı
306
Teknik
slide rest
i.
makine tutucu aparat
307
Teknik
anti-slide
s.
kaymaz
308
Teknik
slide-joint
s.
kayıcı mafsallı
309
Teknik
slide-in
s.
sürgülü
Computer
310
Bilgisayar
slide master
i.
asıl slayt
311
Bilgisayar
popup menu/previous slide
i.
açılan menü/önceki slayt
312
Bilgisayar
title slide
i.
başlık slaydı
313
Bilgisayar
current slide
i.
geçerli slayt
314
Bilgisayar
advance slide
i.
gelişmiş slayt
315
Bilgisayar
hidden slide
i.
gizli slayt
316
Bilgisayar
last slide viewed
i.
görüntülenen son slayt
317
Bilgisayar
every slide
i.
her slayt
318
Bilgisayar
first slide
i.
ilk slayt
319
Bilgisayar
first slide
i.
ilk slayt
320
Bilgisayar
slide miniature
i.
küçük slayt
321
Bilgisayar
microsoft powerpoint slide
i.
microsoft powerpoint slaydı
322
Bilgisayar
previous slide
i.
önceki slayt
323
Bilgisayar
powerpoint slide shows
i.
powerpoint slayt gösterileri
324
Bilgisayar
powerpoint slide
i.
powerpoint slayt
325
Bilgisayar
slide meter
i.
slayt metre
326
Bilgisayar
slide show help
i.
slayt gösteri yardımı
327
Bilgisayar
slide show well
i.
slayt gösteri kutusu
328
Bilgisayar
slide transition
i.
slayt geçişi
329
Bilgisayar
slide setup
i.
slayt yapısı
330
Bilgisayar
slide finder
i.
slayt bulucusu
331
Bilgisayar
slide title style
i.
slayt başlık biçemi
332
Bilgisayar
slide layout
i.
slayt düzeni
333
Bilgisayar
slide navigator
i.
slayt rehberi
334
Bilgisayar
title of slide
i.
slayt başlığı
335
Bilgisayar
slide footer
i.
slayt altbilgi
336
Bilgisayar
slide titles
i.
slayt başlıkları
337
Bilgisayar
slide image area
i.
slayt resim alanı
338
Bilgisayar
slide view
i.
slayt görünümü
339
Bilgisayar
slide title periods
i.
slayt başlığı noktası
340
Bilgisayar
slide preview
i.
slayt önizleme
341
Bilgisayar
slide image
i.
slayt resmi
342
Bilgisayar
slide changes
i.
slayt değişiklikleri
343
Bilgisayar
slide sorter
i.
slayt sıralayıcısı
344
Bilgisayar
slide design
i.
slayt tasarımı
345
Bilgisayar
slide title
i.
slayt başlığı
346
Bilgisayar
slide show
i.
slayt şov
347
Bilgisayar
slide time
i.
slayt süresi
348
Bilgisayar
slide number
i.
slayt numarası
349
Bilgisayar
slide gap
i.
slayt aralığı
350
Bilgisayar
on slide
i.
slayt no
351
Bilgisayar
slide color scheme
i.
slayt renk grubu
352
Bilgisayar
slide meter
i.
slayt ölçer
353
Bilgisayar
slide list view
i.
slayt listesi görünümü
354
Bilgisayar
next slide
i.
sonraki slayt
355
Bilgisayar
new slide
i.
yeni slayt
356
Bilgisayar
35mm film slide
i.
35mm film slaydı
357
Bilgisayar
check for title and placeholder text off slide
expr.
başlık ve yerbelirleyici metninin slaydın dışında olup olmadığını denetle
358
Bilgisayar
take me to slide
expr.
beni slayda götür
359
Bilgisayar
don't show on title slide
expr.
başlık slaydında gösterme
360
Bilgisayar
stop when this slide ends
expr.
bu slayt bittiğinde dur
361
Bilgisayar
go to hidden slide
expr.
gizli slayda git
362
Bilgisayar
return to first slide
expr.
ilk slayda dön
363
Bilgisayar
return to the previous slide
expr.
önceki slayda dön
364
Bilgisayar
go to that slide
expr.
o slayda git
365
Bilgisayar
build slide text
expr.
slayt metni yerleştir
366
Bilgisayar
hide slide
expr.
slayt gizle
367
Bilgisayar
expand slide
expr.
slayt genişlet
368
Bilgisayar
no slide title
expr.
slayt başlığı yok
369
Bilgisayar
summarize slide
expr.
slayt özetle
370
Bilgisayar
enter slide numbers and slide ranges
expr.
slayt numaralarını ve slayt aralığını girin
371
Bilgisayar
delete slide
expr.
slayt sil
372
Bilgisayar
include on slide
expr.
slayda ekle
373
Bilgisayar
slide from left
expr.
soldan kaydır
374
Bilgisayar
edit slide object
expr.
slayt nesnesi düzenle
375
Bilgisayar
advance to the next slide
expr.
sonraki slayda ilerle
376
Bilgisayar
duplicate slide
expr.
slayt çoğalt
377
Bilgisayar
end slide show
expr.
slayt gösterisini bitir
378
Bilgisayar
embed slide
expr.
slayt katıştır
379
Bilgisayar
end with black slide
expr.
siyah slaytla bitir
380
Bilgisayar
during the slide show
expr.
slayt gösterisi sırasında
381
Bilgisayar
send slide
expr.
slayt gönder
382
Bilgisayar
use slide timings
expr.
slayt sürelerini kullan
383
Bilgisayar
copy slide
expr.
slayt kopyala
384
Bilgisayar
go to slide
expr.
slayda git
385
Bilgisayar
edit slide
expr.
slayt düzenle
386
Bilgisayar
best scale for slide show
expr.
slayt gösterisi için en uygun ölçek
387
Bilgisayar
slide to left
expr.
sola kaydır
388
Bilgisayar
show new slide dialog
expr.
yeni slayt iletişimini göster
Informatics
389
Bilişim
slide writer
i.
saydama dönüştürücü
Telecom
390
Telekom
slide mobile phone
i.
kızaklı cep telefonu
Mechanic
391
Mekanik
turret slide tool
i.
dikey veya yatay ayarlanabilir kızakları olan torna tezgahı
392
Mekanik
cross-slide
i.
çapraz kızak
393
Mekanik
tool slide
i.
takım kızağı
394
Mekanik
slide box
i.
buhar haznesi
Television
395
Televizyon
colour slide
i.
renkli saydam resim
396
Televizyon
colour slide
i.
renkli slayt
397
Televizyon
colour slide
i.
renkli diya
Textile
398
Tekstil
slide fastener
i.
fermuar
Construction
399
İnşaat
panel slide
i.
katlanan dam kızağı
Automotive
400
Otomotiv
timer slide stopper
i.
avans kayıcı stoperi
401
Otomotiv
slide-a link
i.
çekiş kontrol kolu
402
Otomotiv
cross slide
i.
çapraz kızak
403
Otomotiv
slide pin
i.
kayar pim
404
Otomotiv
slide pin
i.
kayıcı pim
405
Otomotiv
throttle slide
i.
silindir sürgü
406
Otomotiv
slide switch
i.
sürgülü anahtar
407
Otomotiv
slide valve
i.
sürgülü valf
408
Otomotiv
slide puller
i.
tel çektirme aleti
Railway
409
Demiryolu
slide rail
i.
aktarma arabası
Aeronautic
410
Havacılık
emergency slide
i.
acil durum kaydırağı
411
Havacılık
tail slide
i.
kuyruk üzerinde kayış
412
Havacılık
slide raft
i.
tahliye kaydırağı
Marine
413
Denizcilik
track and slide
i.
direk üzerinde yelkeni kaldırıp indirmeye yarayan bir kombinasyon
Mining
414
Maden
slide resistance
i.
kayma dayanımı
Medical
415
Medikal
slide agglutination test
i.
lam aglütinasyon testi
416
Medikal
slide agglutination
i.
lam aglütinasyonu
Math
417
Matematik
slide rule
i.
sürgülü cetvel
Agriculture
418
Tarım
slide stacker
i.
saman balyasının çekildiği kaydırak benzeri düzlem
Fishery
419
Balıkçılık
fish slide
i.
dalyan
420
Balıkçılık
fish slide
i.
bir tür balık kapanı
Environment
421
Çevre
circular slide
i.
dairesel kayma
422
Çevre
slide surface
i.
kayma yüzeyi
423
Çevre
rock slide
i.
kaya akması
424
Çevre
debris slide
i.
moloz kayması
425
Çevre
colluvial deposit slide
i.
moloz toprak birikinti kayması
426
Çevre
bed plane slide
i.
yatak düzlemi kayması
Meteorology
427
Meteoroloji
mud slide
i.
çamur kayması
428
Meteoroloji
gold slide
i.
gold sürgüsü
Geology
429
Jeoloji
rock slide
i.
kaya kayması
430
Jeoloji
cover slide
i.
örtü kayması
431
Jeoloji
palynological slide
i.
palinolojik preparat
432
Jeoloji
gravity slide
i.
yerçekimi kayması
433
Jeoloji
cover slide
i.
yüzeysel toprak kayması
Military
434
Askeri
military slide rule
i.
askeri hesap cetveli
435
Askeri
military slide rule
i.
askeri sürgülü cetvel
436
Askeri
azimuth adjustment slide rule
i.
istikamet açısı düzeltme sürgülü cetveli
437
Askeri
gun slide
i.
namlu kızağı
Hunting
438
Silah/Atıcılık
rear sight slide
i.
gez sürgüsü
439
Silah/Atıcılık
slide action
i.
pompa hareketli doldurma sistemi
440
Silah/Atıcılık
slide mounted safety
i.
sürgüye monte edilmiş emniyet sistemi
441
Silah/Atıcılık
slide catch
i.
sürgü tutucu mandalı
442
Silah/Atıcılık
slide stop
i.
sürgüyü son atışta açık tutan eleman
443
Silah/Atıcılık
slide stop
i.
sürgü tutucu
444
Silah/Atıcılık
slide stop spring
i.
sürgü tutucu yayı
445
Silah/Atıcılık
slide stop pin
i.
sürgü tutucu pimi
446
Silah/Atıcılık
slide stop
i.
sürgü tutma kolu
447
Silah/Atıcılık
rebound slide
i.
tetik sürgüsü
448
Silah/Atıcılık
rebound slide spring
i.
yerine getirici süngü yayı
Sport
449
Spor
foefie slide
i.
çelik bir halat ile tepeden aşağıya iniş
450
Spor
death slide
i.
çelik bir halat ile tepeden aşağıya iniş
451
Spor
foefie slide [south africa]
i.
makara ile üzerinden kayarak nehir, çukur gibi engelleri aşmayı sağlayan yamaca sabitlenmiş ip
Football
452
Futbol
slide tackle
i.
topa kayarak gerçekleştirilen müdahale
Music
453
Müzik
tuning slide
i.
metal nefesli çalgıları akort ederken kullanılan ayarlanabilir parça
454
Müzik
slide trombone
i.
sürgülü trombon
455
Müzik
slide guitar
i.
şişe boynu gibi bir nesnenin kullanıldığı bir gitar çalma tarzı
Bookbindery
456
Ciltçilik
slide binder
i.
ciltleme üçgen profil
Slang
457
Argo
slide into the DMs
f.
birine DM'den yürümek
458
Argo
slide into the DMs
f.
dmden yürümek
459
Argo
slide into one's DMs
f.
birine DM'den yürümek
460
Argo
slide into one's DMs
f.
dmden yürümek
461
Argo
let it slide
expr.
boşver
Star Wars
462
Star Wars
volcano slide
i.
yanardağ kayışı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of slide
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy