İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | take on f. | işe almak | ||
Tom can't take on any more work. Tom daha fazla iş alamaz. More Sentences |
||||
Genel | take on f. | üstlenmek | ||
We have common problems and also mutual responsibilities and each party must take on those responsibilities. Ortak sorunlarımız ve aynı zamanda karşılıklı sorumluluklarımız var ve her bir taraf bu sorumlulukları üstlenmelidir. More Sentences |
||||
Genel | take on f. | takınmak | ||
When our parents aren't there, my younger brother takes on a completely different manner. Ebeveynlerimiz yanımızda olmadığında, küçük kardeşim tamamen farklı bir tavır takınıyor. More Sentences |
||||
Genel | take on f. | almak | ||
It is now brought into line with the decision we took on the earlier amendment. Şimdi daha önceki değişiklikle ilgili olarak aldığımız kararla uyumlu hale getirilmiştir. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | take on f. | üstlenmek | ||
I would ask you to urge the governments to take on their responsibilities. Sizden hükümetleri sorumluluklarını üstlenmeye teşvik etmenizi rica ediyorum. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | take on f. | görev üstlenmek | ||
This last point is unfortunately the most important for us to resolve before we take on our real task in Asia. Bu son nokta ne yazık ki Asya'daki gerçek görevimizi üstlenmeden önce çözmemiz gereken en önemli noktadır. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | take on f. | işe almak | ||
George is reluctant to take on that difficult job. George, o zor işi almaya isteksiz. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | take on f. | işe almak | ||
I don't want to take on any more work. Daha fazla iş almak istemiyorum. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | take on f. | bürünmek | ||
Agricultural policy has taken on undesirable forms over the past few years. Tarım politikası son birkaç yıldır istenmeyen şekillere bürünmüştür. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | take on f. | edinmek | ||
Genel | take on f. | tutunmak | ||
Genel | take on f. | karşılaşmak (biriyle/bir takımla) | ||
Genel | take on f. | oynamak (biriyle/bir takımla) | ||
Genel | take on f. | yarışmak (biriyle/bir takımla) | ||
Genel | take on f. | almak (taşıt kargoyu/yolcuyu) | ||
Genel | take on f. | uğraşmak (biriyle) | ||
Genel | take on f. | boy ölçüşmek | ||
Genel | take on f. | heyecanlanmak | ||
Genel | take on f. | yapmaya başlamak | ||
Genel | take on f. | vuruşmak | ||
Genel | take on f. | benimsemek | ||
Genel | take on f. | benzemek | ||
Genel | take on f. | kabul etmek (işi) | ||
Genel | take on f. | üstüne almak (sorumluluğu) | ||
Genel | take on f. | meşgul olmak (biriyle) | ||
Genel | take on f. | moda olmak | ||
Genel | take on f. | dövüşmek | ||
Genel | take on f. | işe başlatmak | ||
Genel | take on f. | iddiaya tutuşmak | ||
Genel | take on f. | karşılaşmak (bir takımla) | ||
Genel | take on f. | (biriyle) boy ölçüşmek | ||
Genel | take on f. | üstüne almak | ||
Genel | take on f. | telaşlanmak | ||
Genel | take on f. | kapışmak | ||
Genel | take on f. | görev vermek | ||
Genel | take on f. | oynamak (bir takımla) | ||
Genel | take on f. | ile kavga etmek | ||
Genel | take on f. | (işi) kabul etmek | ||
Genel | take on f. | üzerine almak | ||
Genel | take on f. | ile dövüşmek | ||
Genel | take on f. | ile vuruşmak | ||
Genel | take on f. | (sorumluluğu) üstüne almak | ||
Genel | take on f. | belirli bir hal almak | ||
Genel | take on f. | (biriyle) uğraşmak | ||
Genel | take on f. | (işe) almak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | take on f. | yolcu almak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | bir şeyin sorumluluğunu almak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | yük almak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | yükümlenmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | bir işi yapmaya soyunmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | (gemiye) su almak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | üzerine almak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | girişmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | taahhüt etmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | sorumluluk almak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | yüklenmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | ücretle tutmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | (bir yarışmada) karşılaşmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | işe kabul etmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | (bir yarışmada) karşı karşıya gelmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | istihdam sağlamak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | abartmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | bir olayı büyütmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | boy ölçüşmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | kafa tutmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | kapışmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | kavga etmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | dövüşmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | yarışmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | (biriyle/bir takımla) karşılaşmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | belirli bir hal almak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | belirli bir şekle bürünmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | olay çıkarmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | ağlayıp sızlanmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | mızmızlanmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | olay çıkarmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | yaygara koparmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | ortalığı velveleye vermek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | takınmak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | gibi görünmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | addedilmek | ||
Öbek Fiiller | take on f. | halini almak | ||
Öbek Fiiller | take on f. | haline gelmek | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | take on f. | ağlayıp sızlamak | ||
Konuşma Dili | take on f. | bağırıp çağırmak | ||
Idioms | ||||
Deyim | take on f. | üstüne almak |