açık açık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

açık açık



"açık açık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

Türkçe İngilizce
General
açık açık man-to-man s.
açık açık bridly zf.
açık açık frankly zf.
açık açık in round terms zf.
açık açık openly zf.
açık açık bluntly zf.
açık açık without mincing matters zf.
açık açık outspokenly zf.
açık açık clearly zf.
açık açık baldly zf.
açık açık straight-from-the-shoulder zf.
açık açık expressly zf.
açık açık straightforwardly zf.
açık açık honestly zf.
açık açık straight zf.
Colloquial
açık açık man to man expr.
Idioms
açık açık four-square s.
açık açık in plain english expr.
açık açık in clear [obsolete] expr.
Slang
açık açık in spades zf.

"açık açık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
açık artırmacı auctioneer i.
açık artırma auction i.
açık deficit i.
eli açık bounteous s.
açık tenli fair s.
eli açık generous s.
eli açık openhanded s.
kısmeti açık fortunate s.
açık explicit s.
açık clear s.
açık uçlu open-ended s.
açık open s.
açık (renk) light s.
açık (kapı) open s.
açık (hesaplarda) deficit s.
ucu açık open-ended s.
açık bare s.
tartışmaya açık disputable s.
açık saçık racy s.
açık obvious s.
açık saçık obscene s.
açık sözlü frank s.
açık sözlü outspoken s.
açık bir biçimde clearly zf.
General
açık yer opening i.
açık davetiye open invitation i.
açık (bütçe/hesap vb'nde) deficit i.
açık düzge open system i.
açık bütçe open budget i.
açık gagalı leylek shell ibis i.
açık pencere opened window i.
halka açık yol queen's highway i.
açık kontenjan vacancy i.
açık deniz offshore i.
yanları açık ve dört tekerlekli yük arabası lorry i.
açık bej cream i.
sahne (geçici açık hava sahnesi) stand i.
burnu açık ayakkabı peep toe i.
üstü açık araba drophead i.
açık adım wide step i.
açık deniz the open i.
açık saçık laf obscenity i.
açık sözlülük ingenuousness i.
muayenehanenin açık olduğu saatler surgery hours i.
açık etme airing i.
eli açık olma freehandedness i.
açık sözlülük roundness i.
açık kalplilik candor i.
açık sözlülük outspokennes i.
açık olma egregiousness i.
açık sözlülük outspokenness i.
açık saçık bawdy i.
açık saçıklık bawdiness i.
açık saçıklık filth i.
açık büfe yemek buffet i.
açık saçık oluş bawdiness i.
açık oturum konuşmacısı panelist i.
açık saçıklık lewdness i.
açık kalplilik candour i.
açık yeşil jade i.
internet açık artırmaları internet auction i.
üstü açık dört tekerlekli rus at arabası droshky i.
açık mekan open space i.
açık ağıl hovel i.
açık yeşil pea green i.
açık saçık konuşma lechering i.
açık yeşil chartreuse i.
açık kahverengi fawn i.
açık deficient amount i.
açık open air i.
açık boşaltım sistemi outfall i.
açık dolaşım sistemi open circulatory system i.
umuma açık olan yer public place i.
açık deniz seagoing i.
açık yük vagonu flatcar i.
açık ateş direct fire i.
açık kadro opening i.
büyük gösteri (genellikle açık havada yapılan) spectacle i.
açık davranma plain dealing i.
açık elbise revealing dress i.
çakraların açık olması clairsentience i.
açık arazi unprotected terrain i.
sundurma (kapı önündeki yanları açık) porch i.
açık kabuk non closed shell i.
yalnız bir ucu açık oyuk yer caecum i.
kamuya açık toplantı public meeting i.
açık saçıklık obscenity i.
açık tenlilik fairness i.
açık apparentness i.
italya'da halka açık meydan piazza i.
bir tür açık tribün bleachers i.
açık bawdy i.
açık kalpli olma openheartedness i.
yanları açık garaj carport i.
etkisine açık bırakma exposure i.
açık hesap credit account i.
açık alan open area i.
açık havuz outdoor swimming pool i.
açık otopark parking lot i.
açık yara an open sore i.
açık yer gap i.
açık saçık konuşma ribaldry i.
açık imza blank signature i.
açık toplum open society i.
açık kalıp open die i.
açık yerlerde bulunan umumi posta kutusu pillar box i.
açık bir ton (renkte) tint i.
(ark/kanal gibi üstü açık) suyolu watercourse i.
ağzı açık kalma gape i.
donuk açık kahverengi kumaş drab i.
bir yarın açık yüzüne yapılmış yol corniche i.
açık fikir open mind i.
orman içindeki açık alan glade i.
açık mor lilac i.
açık pencere open window i.
açık hava ocağı opencast mine i.
açık sözlülük artlessness i.
açık hava fresh air i.
açık aperture i.
açık oylama open vote i.
açık debit i.
cevabı açık olan soru rhetorical question i.
açık alan opening i.
umuma açık olma publicity i.
açık mekan outer space i.
açık sözlülük candor i.
açık deniz mavisi light teal i.
üstü açık oyuncak araba wagon i.
açık ve kesin ifade formulation i.
açık deniz the open sea i.
havuz kapasitesi (özellikle kamuya açık olanlar) bather load i.
açık hava toplantısı public protest meeting i.
açık havada oynanan bir oyun bowls i.
açık havadaki depo yard i.
açık otlak ve arazi anlamında güney afrika terimi veldt/veld i.
açık oturum panel i.
açık saçıklık immodesty i.
açık alan range i.
açık celse public hearing i.
burnu açık peep toe i.
açık delil smoking gun i.
yerleşim yerleri dışında açık ve işlenmemiş arazi moor i.
açık liman free port i.
açık seçiklik lucidity i.
açık sözlülük candour i.
açık deniz offing i.
açık semalar open skies i.
açık shortfall i.
açık hava clear weather i.
açık rekabet open competition i.
açık maaşı half pay i.
açık oyalamada lehte oy verme acclaim i.
kapların veya içi boş şeylerin açık yanı mouth i.
açık fikirlilik catholicity i.
açık sandık open caisson i.
açık olma exposal i.
açık saçık yayın pornography i.
papaz ve piskoposların ayin için giydiği geniş kolları olan yanlardan açık bir tür cüppe dalmatic i.
veranda (bir yanı veya yanları açık) porch i.
açık alan concourse i.
üstü açık araba roadster i.
açık vagon flatcar i.
açık ve içten olma candidness i.
açık gri light grey i.
açık dil plain language i.
üstü kapalı, üç yanı açık ve evin bir cephesinde boydan boya uzanan balkon veranda i.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmış gaper i.
açık deniz mavisi aqua i.
açık ellilik generosity i.
açık bölge free zone i.
açık deniz gemisi deep sea steamer i.
açık yer vacancy i.
açık lorry i.
saçta daha açık renkteki kısımlar highlights i.
açık hava outdoors i.
açık kömür ocağı strip mine i.
açık teşekkür public acknowledgement i.
açık deniz demiri drogue i.
açık mevzi exposed position i.
açık önerme open sentence i.
açık saçık olma bawdiness i.
saldırı veya tenkide açık olma vulnerability i.
açık adım big step i.
açık adres mailing address i.
açık sözlülük openness i.
açık yer the open i.
banyo (halka açık) bathhouse i.
halka açık seminer open public seminar i.
açık alan agora i.
açık mor lavender tints i.
açık işletme surface mining i.
açık deniz high seas i.
açık havada yakılan ateş bonfire i.
açık duruşma open trial i.
açık teşekkür public thanks i.
açık havada fuar yeri fairground i.
açık pozisyon vacant position i.
açık sözlülük straightness i.
açık veren bütçe unbalanced budget i.
açık yara raw i.
açık yüreklilik candidness i.
açık önerme open condition i.
açık depo yard i.
açık üniversite open university i.
açık kapı politikası open door policy i.
açık seçiklik clarity i.
açık oturum open session i.
açık sözlülük frankness i.
açık sözlülük plainspokenness i.
açık sözlülük bluntness i.
açık oy open vote i.
açık (mali) deficit i.
açık ocak madenciliği opencast mining i.
açık zemin üstünde koyu renk kare desenlerden oluşmuş bir çeşit kumaş tattersall i.
ağıl (çevresi çit veya tel örgüyle çevrili, üstü açık) pen i.
açık artırma ile satış sale i.
açık sözlülük expansiveness i.
açık havada yenilen yemek picnic i.
açık bir şekilde dile getirme articulation i.
açık senet blank bill i.
açık saçık konuşma smut i.
açık büfe yemek servisi yapan restoran smorgasbord i.
açık sözlülük freedom i.
önü açık giysi wraparound i.
açık ve manzaralı anayol parkway i.
açık şehir open city i.
açık kredi blank credit i.
rüzgara açık olan taraf weather i.
açık kadro vacancy i.
önü açık ufak göz (yazıhanede/dolapta) cubbyhole i.
üstü açık büyük boru sluice i.
açık havada çalan müzik topluluklarına özgü ve çoğu zaman üstü kapalı platform bandstand i.
açık open sea i.
açık bir şekilde anlatma elucidating i.
açık oynama showdown i.
açık kadro vacant position i.
açık anlaşma express agreement i.
halka açık accessible to the public i.
halka açık görüşme public audience i.
açık işlev manifest function i.
açık bilet open ticket i.
açık tarife open rates i.
açık tribün bleachers i.
açık arazi exposed terrain i.
halka açık public access i.
açık kapı open door i.
açık yara open wound i.
açık yüreklilik candor i.
açık tavır clear stance i.
mali açık fiscal deficit i.
donuk açık kahverengi drab i.
genellikle açık denizlerde ve deniz kıyılarında yaşayan kuşlar seafowl i.
açık saçık konuşma scurrilousness i.
açık vacancy i.
açık artırma ile satma auctioning i.
açık saçıklık indecency i.
yeni çıkmış açık incipient deficit i.
yeni başlamış açık incipient deficit i.
açık deniz open sea i.
açık artırma open bidding i.
açık kimlik clear identity i.
açık evlilik open marriage i.
açık oturum yöneticisi panel discussion moderator i.
açık öğretim distance education i.
açık yeşil lime i.
açık eflatun lavender i.
açık mavi aqua i.
açık yeşil bright green i.
bankanın açık olduğu gün bank working day i.
ağzı açık gezen gobemouche i.
açık hava konseri open air concert i.
açık iletişim open communication i.
açık ve kapalı raflar open and closed shelves i.
açık hava eğitimi outdoor education i.
açık piyasa işlemleri open market operations i.
açık mekanlar open spaces i.
açık hava etkinlikleri outdoor recreation i.
ağzı açık kalma hiation i.
açık öğretim open plan schools i.
gelişime açık open for improvement i.
açık yüzme havuzu outdoor pool i.
açık güverte open deck i.
açık hava yüzme havuzu outdoor pool i.
açık tenis open tennis i.
açık sarı straw yellow i.
gelişmeye açık open to improvement i.
açık arazi open field i.
üstü açık vagon lorry i.
kapak açık tutma tertibatı pallet cover restraining strap i.
açık yol open path i.
açık dere open valley i.
açık kanal open conduit i.
açık kanal open channel i.
açık rıhtım open wharf i.
açık iskele open wharf i.
açık hücre open cell i.
halka açık alan open public space i.
açık tip open type i.
açık dolaşım sistemi open blood system i.
açık göze open cell i.
açık hava trafosu open air transformer i.
açık oturum panel discussion i.
açık uçlu soru open ended question i.
açık ifade open expression i.
açık ihale usulü open tender procedure i.
açık hava tiyatrosu open air theatre i.
açık ilişki open relationship i.
açık alan open field i.
açık olmama durumu unclarity i.
kapısı herkese açık davet open house i.
satılık ya da kiralık bir mekanın insanların görüşüne açık olduğu zaman aralığı open house i.
açık artırma ile satış auction i.
açık davranış overt behaviour i.
açık yüreklilik candour i.
(orman) açık alan clearing i.
ormanda açık alan clearing i.
halka açık alan common i.
krikete benzer bir açık hava oyunu croquet i.
üstü açık döşeme deck i.
halka açık yüzme havuzu public pool i.
halka açık yüzme havuzu community swimming pool i.
halka açık yüzme havuzu public swimming pool i.
halka açık yüzme havuzu community pool i.
halka açık yüzme havuzu communal swimming pool i.
açık olma exposure i.
açık arazi field i.
açık bir örnek an obvious example i.
açık dirsek gored elbow i.
seyircilerin arabaları içinde oturarak film seyrettikleri açık hava sineması drive-in i.
açık hava türbülansı clear-air turbulence i.
açık renk saç fair-hair i.
açık deniz high-sea i.
açık deniz deep-sea i.
herkese açık yarışma free-for-all i.
açık open-air i.
açık alan open-air space i.
açık hava tiyatrosu open-air theater i.
açık hava tiyatrosu open-air theatre i.
açık yüzme havuzu open-air pool i.
halka açık yerledeki hoparlör sistemi public-address system i.
açık devre open-circuit i.
açık hava müzesi open-air museum i.
açık hava toplantısı open-air meeting i.
gece açık bırakılan loş ışık night-light i.
açık hava sineması open-air cinema i.
açık tarih open-date i.
açık ellilik open-handedness i.
açık hava yüzme havuzu open-air pool i.
açık vagon high-sided open wagon i.
açık hesap deficit i.
bir yanı veya yanları açık veranda porch i.
teknolojik açık technological gap i.
açık hava yüzme havuzu lido i.
açık renk light colour i.
açık alan open space i.
açık ocak open quarry i.
taş döşeli açık avlu patio i.
kamuya açık yazılım public domain software i.
umuma açık yol public highway i.
açık artırma public auction i.
açık görüşlülük unorthodoxy i.
açık artırma sale i.
üstü açık işyeri yard i.
(halka açık) yüzme havuzu swimming pool i.
açık hava müzesi outdoor museum i.
(halka açık) yüzme havuzu natatorium i.
(halka açık) yüzme havuzu swimming bath i.
açık artırmaya çıkarma licitation i.
açık şehir open town i.
açık uçlu sınıflar open end classes i.
umuma açık yer public place i.
açık deniz ocean i.
açık yer blank i.
açık saçık söz vulgar word i.
açık saçık söz obscene word i.
açık saçık söz four letter word i.
açık kestane rengi hazel i.
halka açık yerler public places i.
sırtı açık elbise backless dress i.
ucu açık soru an open ended question i.
açık metin plain text i.
açık ifade plain language i.
halka açık tuvaletler public lavatories i.
açık ten fair skin i.
açık ten light skin i.
açık pembe light pink i.
açık konu open subject i.
açık kahve weak coffee i.
açık kahve light coffee i.
üstü açık alan open air area i.
üstü açık alan outdoor area i.
halka açık alanlarda insanları rahatlatmak için çalınan müzik muzak i.
açık saçık sahneler obscene scenes i.
açık saçık sahneler sexually explicit scenes i.
açık kitap için altlık bookstand i.
açık kitap altlığı bookrack i.
açık bir kitap için kullanılan altlık bookrack i.
üstü açık depo yard i.
üstü açık iki tekerlekli araba tilbury i.
halka açık tuvalet toilet facility i.
halka açık tuvalet wash room i.
halka açık tuvalet public lavatory i.
halka açık tuvalet restroom i.
halka açık tuvalet public toilet i.
halka açık tuvalet public convenience i.
halka açık tuvalet convenience i.
direkt/açık sözlü yaklaşım straight-forward approach i.
halka açık mahal a public place i.
açık bir mesaj an open message i.
açık bir mesaj a clear message i.
açık bir mesaj an explicit message i.
açık hedef open target i.
ucu/önü açık terlik slide i.
açık beyan explicit declaration i.
açık beyan express declaration i.
açık beyan specific statement i.
açık beyan express statement i.
halka açık yüzme havuzları public swimming pools i.
açık hava dans pisti open-air dance floor i.
açık çeviri overt translation i.
görüşe açık taslak exposure draft i.
açık örnek clearest-cut example i.
tartışmaya açık konu debatable issue i.
açık artırma public roup i.
açık gün open day i.
açık büfe kahvaltı open buffet breakfast i.
açık destek overt support i.
açık destek open support i.
açık/yol gösteren/kılavuz explicit guidance i.
açık bej beige light i.
açık bej light beige i.
açık büfe kahvaltısı buffet brunch i.
özellikle halka açık olmayan dini yerler adytum i.
açık ayıp clear defect i.
halka açık telefon public phone i.
açık olaylar bare fact i.
açık gökyüzü blue sky i.
açık hava banyosu air bath i.
yanları veya üstü açık kamyon flatbed i.
açık saçık söz bawdry i.
açık tribün bleacher i.
açık ordugah bivouac i.
halka açık yer common i.
(mektuplu) açık öğretim correspondence school i.
tek dilim/açık sandviç ulrich sandwich i.
tek dilim/açık sandviç bread baser i.
tek dilim/açık sandviç open faced sandwich i.
tek dilim/açık sandviç open face sandwich i.
tek dilim/açık sandviç tartine i.
tek dilim/açık sandviç open sandwich i.
açık ve belirsizliğe mahal vermeyen tanım clear and unambiguous definition i.
açık ve belirsizliğe yer vermeyen tanım clear and unambiguous definition i.
müzayedeye/ihaleye/açık artırmaya telefonla katılıp ismi açıklanmayan kişi/katılımcı unidentified telephone bidder i.
havalanlarında, tren istasyonlarında, bavulları taşımak için kullanılan, birbirlerine bağlı açık treyler/palet dizisi baggage train i.
açık hava hayvanat bahçesi open-air zoo i.
açık adres full address i.
açık şömine open fireplace i.
saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi half up half down i.
açık ellilik openhandedness i.
yalnız bir ucu açık oyuk yer cecum i.
açık oturum konuşmacısı panellist i.
önü açık ufak göz (yazıhanede/dolapta) cubby-hole i.
önü/burnu açık sandalet open toe sandal i.
açık ten fair complexion i.
açık büfe servis görevlisi buffet runner i.
halka açık etkinlik public event i.
kamuya açık etkinlik public event i.
üstü açık otobüs open-top bus i.
halka açık alanlarda idrarını yapma public urination i.
açık görünüm plain view i.
açık düşünme clear thinking i.
self servis açık büfe self-service buffet i.
açık fikirlilik open-mindedness i.
(bir yerin) açık olduğu saatler opening hours i.
açık büfe groaning board i.
açık miktarı (hesapta) deficient amount i.
yanları açık kulübe open-sided hut i.
halka açık yol public way i.
açık teklif open offer i.
geniş açık alan wide open space i.
halka açık tuvalet comfort station i.
açık tehdit thinly-veiled threat i.
açık hava etkinliği outdoor event i.
halka açık yerel dans salonu local palais i.
açık hava fair atmosphere i.
çok açık uçlu bir ifade a very open-ended phrase i.
açık konuşma parrhesia i.
açık kaynak kitaplıkları open source libraries i.
açık yazı clear writing i.
açık hava etkinlikleri outdoor activities i.
açık büfe masası buffet station i.
açık büfe buffet station i.
açık büfe istasyonu buffet station i.
halka açık tuvalet public loo i.
açık shortfall i.
açık hava faaliyetleri outdoor activities i.
açık alanda uyuyan kimse rough sleeper i.
açık kaynak topluluğu open source community i.
açık tehdit clear threat i.
genelde açık havada giyilen kolsuz ceket tabard i.