Geçmiş

backwards

"backwards" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 19 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	backwards zf.	geriye
2	Yaygın Kullanım	backwards zf.	arka tarafa
General
3	Genel	backwards zf.	ters olarak
4	Genel	backwards zf.	geri geri
5	Genel	backwards zf.	geri
6	Genel	backwards zf.	ters
7	Genel	backwards zf.	geçmişe
8	Genel	backwards zf.	tersine
9	Genel	backwards zf.	ardın ardın
10	Genel	backwards zf.	geriye (doğru)
11	Genel	backwards zf.	geriye
12	Genel	backwards zf.	arkaya
13	Genel	backwards zf.	geçmişte
14	Genel	backwards zf.	daha kötüye
15	Genel	backwards zf.	başlangıç noktasına doğru
Technical
16	Teknik	backwards zf.	geriye
Textile
17	Tekstil	backwards zf.	arkaya
18	Tekstil	backwards zf.	arkaya doğru
19	Tekstil	backwards zf.	geriye doğru

"backwards" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 210 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	move backwards f.	geri basmak
2	Genel	bend over backwards f.	uğraşmak
3	Genel	know something backwards f.	ezbere bilmek
4	Genel	bend over backwards f.	aşırı çaba sarfetmek
5	Genel	bend over backwards f.	aşırı önlem almak
6	Genel	know something backwards f.	su gibi bilmek
7	Genel	count backwards f.	geriye doğru saymak
8	Genel	mount a horse backwards f.	ata ters binmek
9	Genel	turn backwards f.	arkasına/arkasını çevirmek
10	Genel	count backwards f.	geri saymak
11	Genel	count backwards f.	geriye saymak
12	Genel	talk backwards f.	tersten konuşmak
13	Genel	ass-backwards s.	arka üstü konmuş
14	Genel	ass-backwards s.	arkası önüne gelmiş
15	Genel	ass-backwards s.	olması gerekenin tersi konumda
16	Genel	ass-backwards s.	karman çorman bir şekilde
17	Genel	backwards and forwards zf.	ileri geri
18	Genel	ass-backwards zf.	karmakarışık bir şekilde
Phrasals
19	Öbek Fiiller	lean backwards f.	arkasına yaslanmak
20	Öbek Fiiller	walk backwards f.	geri geri yürümek
21	Öbek Fiiller	lean backwards f.	geriye yaslanmak
Phrases
22	İfadeler	backwards about coming forward s.	tutuk
23	İfadeler	backwards about coming forward s.	dili tutuk
24	İfadeler	backwards about coming forward s.	düşüncelerini dile getirmede çekingen
25	İfadeler	backwards about coming forward s.	düşüncelerini dillendirme konusunda ketum
26	İfadeler	backwards about coming forward s.	aklındakileri söylemekte utangaç
27	İfadeler	backwards and forwards expr.	bir o yana bir bu yana
28	İfadeler	backwards and forwards expr.	ileri geri
29	İfadeler	backwards and forwards expr.	oradan oraya
30	İfadeler	backwards and forwards expr.	baştan sona
31	İfadeler	backwards and forwards expr.	tamamen
Colloquial
32	Konuşma Dili	backwards and forwards expr.	baştan sona kadar
Idioms
33	Deyim	bend over backwards f.	geriye/arkaya doğru eğilmek
34	Deyim	bend over backwards f.	köprü kurmak
35	Deyim	bend over backwards f.	kendini paralamak
36	Deyim	bend over backwards f.	saçını süpürge etmek
37	Deyim	bend over backwards f.	göbeği çatlamak
38	Deyim	bend over backwards f.	yırtınmak
39	Deyim	bend over backwards f.	var/olanca gücüyle uğraşmak
40	Deyim	bend over backwards f.	elinden gelen her şeyi yapmak
41	Deyim	be backwards about coming forward f.	tutuk davranmak
42	Deyim	be backwards about coming forward f.	utanmak
43	Deyim	be backwards about coming forward f.	utanıp sıkılmak
44	Deyim	be backwards about coming forward f.	geri durmak
45	Deyim	be backwards about coming forward f.	aklındakini söyleyememek
46	Deyim	be backwards about coming forward f.	çekingen davranmak
47	Deyim	be backwards about coming forward f.	öne atılamamak
48	Deyim	be backwards about coming forward f.	düşüncesini söylemekten imtina etmek
49	Deyim	be backwards about coming forward f.	fikrini açık açık beyan edememek
50	Deyim	bend over backwards f.	birisini memnun etmek için her yolu denemek
51	Deyim	fall over backwards f.	birisini memnun etmek için her yolu denemek
52	Deyim	lean over backwards f.	birisini memnun etmek için her yolu denemek
53	Deyim	know something backwards and forwards f.	bir şeyin içini dışını bilmek
54	Deyim	know something forwards and backwards f.	bir şeyin içini dışını bilmek
55	Deyim	bend over backwards f.	çok çaba sarf etmek
56	Deyim	bend over backwards f.	çok gönüllü olmak
57	Deyim	bend over backwards f.	çok uğraşmak
58	Deyim	bend over backwards f.	çok hevesli olmak
59	Deyim	fall over backwards f.	çırpınmak
60	Deyim	fall over backwards f.	can atmak
61	Deyim	know something backwards f.	çok iyi bilmek
62	Deyim	fall over backwards f.	çok gönüllü olmak
63	Deyim	bend over backwards f.	çırpınmak
64	Deyim	lean over backwards f.	çırpınmak
65	Deyim	know something forwards and backwards f.	çok iyi bilmek
66	Deyim	fall over backwards f.	çok hevesli olmak
67	Deyim	know something backwards and forwards f.	çok iyi bilmek
68	Deyim	fall over backwards f.	elinden geleni yapmak
69	Deyim	bend over backwards f.	elinden geleni yapmak
70	Deyim	lean over backwards f.	elinden geleni yapmak
71	Deyim	fall over backwards f.	iyiliği için çalışmak
72	Deyim	bend over backwards f.	iyiliği için çalışmak
73	Deyim	fall over backwards f.	kıçını yırtmak
74	Deyim	bend over backwards f.	kıçını yırtmak
75	Deyim	lean over backwards f.	kıçını yırtmak
76	Deyim	fall over backwards f.	sevinçten dört köşe olmak
77	Deyim	bend over backwards f.	tüm yolları denemek
78	Deyim	bend over backwards f.	yardımcı olmak için elinden geleni yapmak
79	Deyim	fall over backwards f.	varını yoğunu ortaya koymak
80	Deyim	bend over backwards f.	üzerine düşmek
81	Deyim	lean over backwards f.	yardımcı olmak için elinden geleni yapmak
82	Deyim	bend over backwards f.	varını yoğunu ortaya koymak
83	Deyim	lean over backwards f.	varını yoğunu ortaya koymak
84	Deyim	fall over backwards f.	üzerine düşmek
85	Deyim	lean over backwards f.	kendini paralamak
86	Deyim	bend over backwards f.	kendini paralamak
87	Deyim	look as if (one) has been pulled through a hedge backwards f.	saçı başı dağınık görünmek
88	Deyim	look as if (one) has been pulled through a hedge backwards f.	dağılmış görünmek
89	Deyim	look as if (one) has been pulled through a hedge backwards f.	düzensiz görünmek
90	Deyim	look as if (one) has been pulled through a hedge backwards f.	yakası paçası bir yana kaymış olmak
91	Deyim	look like (one) has been pulled through a hedge backwards f.	darmadağın/darmaduman görünmek
92	Deyim	look like (one) has been pulled through a hedge backwards f.	düzensiz görünmek
93	Deyim	look like (one) has been pulled through a hedge backwards f.	saçı başı birbirine girmiş görünmek
94	Deyim	look like (one) has been pulled through a hedge backwards f.	dağınık görünmek
95	Deyim	look like (one) has been pulled through a hedge backwards f.	paçoz gibi görünmek
96	Deyim	look like (one) has been pulled through a hedge backwards f.	bakımsız görünmek
97	Deyim	look like (one) has been pulled through a hedge backwards f.	derbeder görünmek
98	Deyim	bend over backwards (to do something) (for someone) f.	(biri için bir şey yapmak uğruna) aşırı çaba sarf etmek
99	Deyim	bend over backwards (to do something) (for someone) f.	(biri için bir şey yapmak uğruna) uğraşmak
100	Deyim	bend over backwards (to do something) (for someone) f.	(biri için bir şey yapmak uğruna) kendini paralamak
101	Deyim	bend over backwards (to do something) (for someone) f.	(biri için bir şey yapmak uğruna) dört dönmek
102	Deyim	bend over backwards (to do something) (for someone) f.	(biri için bir şey yapmak uğruna) göbeği çatlamak
103	Deyim	bend over backwards (to do something) (for someone) f.	(biri için bir şey yapmak uğruna) yırtınmak
104	Deyim	bend over backwards (to do something) (for someone) f.	(biri için bir şey yapmak) zahmetine girmek
105	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için aşırı çaba sarf etmek
106	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için uğraşmak
107	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için kendini paralamak
108	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için dört dönmek
109	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için göbeği çatlamak
110	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için yırtınmak
111	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak zahmetine girmek
112	Deyim	lean over backwards to do something f.	birini memnun etmek için her yolu denemek
113	Deyim	lean over backwards to do something f.	bir şey yapmak için çırpınmak
114	Deyim	lean over backwards to do something f.	bir şey yapmak için birinin etrafında dört dönmek
115	Deyim	lean over backwards to do something f.	bir şey yapmak için elinden geleni yapmak
116	Deyim	lean over backwards to do something f.	bir şey yapmak için kıçını yırtmak
117	Deyim	lean over backwards to do something f.	bir şey yapmak için kendini paralamak
118	Deyim	bend over backwards to do something f.	birini memnun etmek için her yolu denemek
119	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için çırpınmak
120	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için birinin etrafında dört dönmek
121	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için elinden geleni yapmak
122	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için kıçını yırtmak
123	Deyim	bend over backwards to do something f.	bir şey yapmak için kendini paralamak
124	Deyim	fall over backwards f.	kendini yırtmak
125	Deyim	fall over backwards f.	kendini paralamak
126	Deyim	fall over backwards f.	yırtınmak
127	Deyim	fall over backwards f.	paralanmak
128	Deyim	fall over backwards f.	aşırı çabalamak
129	Deyim	fall over backwards f.	gereksiz derecede çaba göstermek
130	Deyim	fall over backwards f.	abartılı şekilde çaba göstermek
131	Deyim	fall over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) çok uğraşmak/çabalamak
132	Deyim	fall over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) zahmete girmek
133	Deyim	fall over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) kendini zahmete sokmak/paralamak
134	Deyim	fall over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) çırpınmak
135	Deyim	fall over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) yırtınmak
136	Deyim	fall over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) varını yoğunu ortaya koymak
137	Deyim	bend over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) çok uğraşmak/çabalamak
138	Deyim	bend over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) zahmete girmek
139	Deyim	bend over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) kendini zahmete sokmak/paralamak
140	Deyim	bend over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) çırpınmak
141	Deyim	bend over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) yırtınmak
142	Deyim	bend over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) varını yoğunu ortaya koymak
143	Deyim	lean over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) çok uğraşmak/çabalamak
144	Deyim	lean over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) zahmete girmek
145	Deyim	lean over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) kendini zahmete sokmak/paralamak
146	Deyim	lean over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) çırpınmak
147	Deyim	lean over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) yırtınmak
148	Deyim	lean over backwards (to do something) f.	(bir şey yapmak için) varını yoğunu ortaya koymak
149	Deyim	know backwards and forwards f.	çok iyi bilmek
150	Deyim	know backwards and forwards f.	içini dışını bilmek
151	Deyim	know backwards and forwards f.	a'dan z'ye bilmek
152	Deyim	know backwards and forwards f.	sular seller gibi bilmek
153	Deyim	know backwards and forwards f.	avucunun içi gibi bilmek
154	Deyim	know backwards and forwards f.	ezbere bilmek
155	Deyim	know backwards and forwards f.	zehir gibi bilmek
156	Deyim	know forwards and backwards f.	çok iyi bilmek
157	Deyim	know forwards and backwards f.	içini dışını bilmek
158	Deyim	know forwards and backwards f.	a'dan z'ye bilmek
159	Deyim	know forwards and backwards f.	sular seller gibi bilmek
160	Deyim	know forwards and backwards f.	avucunun içi gibi bilmek
161	Deyim	know forwards and backwards f.	ezbere bilmek
162	Deyim	know forwards and backwards f.	zehir gibi bilmek
163	Deyim	know somebody/something backwards [uk] f.	birini/bir şeyi su gibi bilmek
164	Deyim	know somebody/something backwards [uk] f.	birini/bir şeyi çok iyi bilmek/tanımak
165	Deyim	dragged through a hedge backwards expr.	bitkin
166	Deyim	dragged through a hedge backwards expr.	yorgun
Technical
167	Teknik	backwards-compatible s.	eskilerle uyumlu
168	Teknik	backwards-compatible s.	geriye uyumlu
Computer
169	Bilgisayar	backwards compatibility i.	eski ile uyumluluk
170	Bilgisayar	backwards compatibility i.	geriye uyumluluk
171	Bilgisayar	backwards compatibility i.	öncekileri destekleme
172	Bilgisayar	skip backwards expr.	geri sar
Informatics
173	Bilişim	backwards compatibility i.	geriye uyumluluk
174	Bilişim	backwards compatibility i.	geri uyumluluk
175	Bilişim	backwards compatibility f.	öncekini desteklemek
Telecom
176	Telekom	backwards-compatible broadcast services i.	geriye doğru-uyumlu yayıncılık hizmeti
Automotive
177	Otomotiv	front seat forwards/backwards motor i.	ön koltuk ileri-geri hareket motoru
Education
178	Eğitim	backwards classroom i.	öğretmenin işlediği konuyu video gibi teknolojik araçlarla zenginleştirerek işlemesi
Sport
179	Spor	fall backwards i.	geriye düşüş
180	Spor	forwards and backwards i.	ileri geri
Cinema
181	Sinema	redrum (spelled backwards) i.	teyanic (cinayetin tersten okunuşu)
Slang
182	Argo	ass-backwards f.	karmakarışık etmek
183	Argo	look as if (one) has been pulled through a hedge backwards f.	yakası paçası bir yanda görünmek
184	Argo	look as if (one) has been pulled through a hedge backwards f.	saçı başı birbirine girmiş görünmek
185	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	saçı başı dağınık olmak
186	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	yakası paçası bir yana kaymış olmak
187	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	dağılmış görünmek
188	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	düzensiz görünmek
189	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	saçı başı birbirine girmiş görünmek
190	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	bakımsız görünmek
191	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	paçoz gibi görünmek
192	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	derbeder görünmek
193	Argo	look as if (one) has been dragged through a hedge backwards f.	darmaduman görünmek
194	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	saçı başı dağınık olmak
195	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	yakası paçası bir yana kaymış olmak
196	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	dağılmış görünmek
197	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	düzensiz görünmek
198	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	saçı başı birbirine girmiş görünmek
199	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	bakımsız görünmek
200	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	paçoz gibi görünmek
201	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	derbeder görünmek
202	Argo	look like (one) has been dragged through a hedge backwards f.	darmaduman görünmek
203	Argo	ass-backwards expr.	gerileyici
204	Argo	ass-backwards expr.	geriletici
205	Argo	ass-backwards expr.	işlevsiz
206	Argo	ass-backwards expr.	beceriksiz
207	Argo	ass-backwards expr.	yetersiz
British Slang
208	İngiliz Argosu	look like you've been dragged through a hedge backwards f.	saçı başı dağınık olmak
209	İngiliz Argosu	fuck me backwards! expr.	hadi ya!
210	İngiliz Argosu	fuck me backwards! expr.	hadi be!