Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bounce
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"bounce"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 78 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bounce
f.
sektirmek
2
Yaygın Kullanım
bounce
f.
zıplamak
3
Yaygın Kullanım
bounce
f.
sekmek
General
4
Genel
bounce
i.
atma
5
Genel
bounce
i.
yüksekten atma
6
Genel
bounce
i.
canlılık
7
Genel
bounce
i.
zıplama
8
Genel
bounce
i.
sıçrayış
9
Genel
bounce
i.
palavra
10
Genel
bounce
i.
zıplayış
11
Genel
bounce
i.
martaval
12
Genel
bounce
i.
işten atma
13
Genel
bounce
i.
hoplama
14
Genel
bounce
i.
övünme
15
Genel
bounce
i.
kontak
16
Genel
bounce
i.
sekme
17
Genel
bounce
i.
sıçrama
18
Genel
bounce
i.
kovma
19
Genel
bounce
i.
zıplatma
20
Genel
bounce
i.
sıçratma
21
Genel
bounce
i.
blöf
22
Genel
bounce
i.
zıplayabilme özelliği
23
Genel
bounce
i.
zıplama
24
Genel
bounce
i.
sıçrama
25
Genel
bounce
i.
ani yükseliş
26
Genel
bounce
i.
kendini toparlama
27
Genel
bounce
i.
patlama sesi
28
Genel
bounce
i.
ani gürültü
29
Genel
bounce
f.
girivermek
30
Genel
bounce
f.
hoplamak
31
Genel
bounce
f.
zıplatmak
32
Genel
bounce
f.
sıçramak
33
Genel
bounce
f.
kovmak
34
Genel
bounce
f.
sıçratmak
35
Genel
bounce
f.
sepetlemek
36
Genel
bounce
f.
karşılıksız çıkmak (çek)
37
Genel
bounce
f.
fırlamak
38
Genel
bounce
f.
hoplatmak
39
Genel
bounce
f.
dalmak
40
Genel
bounce
f.
zıplamak
41
Genel
bounce
f.
atılmak
42
Genel
bounce
f.
işten çıkarmak
43
Genel
bounce
f.
zıplaya zıplaya gitmek
44
Genel
bounce
f.
(elastik nesneyi) sektirmek
45
Genel
bounce
f.
yansıtmak
46
Genel
bounce
f.
etrafa saçmak
47
Genel
bounce
f.
sertçe dağıtmak
48
Genel
bounce
f.
geri tepmek
49
Genel
bounce
f.
başlangıç noktasına geri dönmek
50
Genel
bounce
f.
sürekli oradan oraya gitmek
51
Genel
bounce
zf.
aniden
52
Genel
bounce
zf.
sıçrayarak
Trade/Economic
53
Ticaret/Ekonomi
bounce
f.
karşılıksız çıkmak
54
Ticaret/Ekonomi
bounce
f.
(çek) karşılıksız çıkmak
Technical
55
Teknik
bounce
i.
sıçrama
56
Teknik
bounce
i.
radarskopta hedef yankı büyüklüğünün dalgalanması
57
Teknik
bounce
f.
(elektrikli alet) açıp kapatmak
58
Teknik
bounce
f.
sıfırlamak
Computer
59
Bilgisayar
bounce
i.
geri dönme
60
Bilgisayar
bounce
i.
sekme
61
Bilgisayar
bounce
i.
yansıma
62
Bilgisayar
bounce
f.
(internet servis sağlayıcısı) e-postayı göndericiye geri iletmek
63
Bilgisayar
bounce
f.
(e-posta) göndericiye geri dönmek
Automotive
64
Otomotiv
bounce
i.
platin sıçraması
65
Otomotiv
bounce
i.
supap sıçraması
66
Otomotiv
bounce
i.
supabın yerine oturmaması
Aeronautic
67
Havacılık
bounce
f.
aşırı hız nedeniyle sert bir şekilde inip tekrar kalkmak
Gastronomy
68
Mutfak
bounce
i.
konyak bazlı içki
Military
69
Askeri
bounce
f.
ani hava saldırısı yapmak
Hunting
70
Silah/Atıcılık
bounce
f.
sekmek
71
Silah/Atıcılık
bounce
f.
zıplamak
Sport
72
Spor
bounce
i.
top sürme
Baseball
73
Beysbol
bounce
f.
yerden giden topu iç saha oyuncusuna atmak
Music
74
Müzik
bounce
i.
bir hip-hop müzik tarzı
75
Müzik
bounce
i.
bir hip-hop dansı tarzı
76
Müzik
bounce
i.
bir tür caz müzik vuruşu
Slang
77
Argo
bounce
i.
aferin
78
Argo
bounce
expr.
kaybol
"bounce"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 236 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
key bounce
i.
tuş tutukluğu
2
Genel
bounce [uk]
i.
gürültülü ve kibirli konuşma
3
Genel
bounce [uk]
i.
kuru gürültü
4
Genel
bounce [uk]
i.
küstahlık
5
Genel
bounce [uk]
i.
kasıntılık
6
Genel
bounce [uk]
i.
kibirlilik
7
Genel
bounce [obsolete]
i.
patlama sesi
8
Genel
bounce [obsolete]
i.
ani gürültü
9
Genel
bounce back
i.
(yenilgi sonrası) toparlanma
10
Genel
bounce back
i.
yankı
11
Genel
bounce back
i.
yansıma
12
Genel
bounce back
i.
geri dönme
13
Genel
bounce back
f.
kendini toparlamak
14
Genel
bounce back
f.
kendini toplamak
15
Genel
bounce back
f.
iyileşmek
16
Genel
bounce back
f.
durumu iyiye gitmek
17
Genel
bounce off
f.
sekmek
18
Genel
bounce the ideas off each other
f.
fikir teatisinde bulunmak
19
Genel
bounce the ideas off each other
f.
fikir teatisi yapmak
20
Genel
bounce a ball
f.
top zıplatmak
21
Genel
bounce [uk]
f.
sıkboğaz etmek
22
Genel
bounce [obsolete]
f.
dövmek
23
Genel
bounce [obsolete]
f.
pataklamak
24
Genel
bounce [uk]
f.
büyük konuşarak blöf yapmak
25
Genel
bounce [uk]
f.
büyük konuşarak göz korkutmak
26
Genel
bounce [uk]
f.
azarlamak
27
Genel
bounce [uk]
f.
sert bakarak korkutmak
28
Genel
bounce [obsolete]
f.
ani ve gürültülü bir ses çıkarmak
29
Genel
bounce [obsolete]
f.
gürültülü bir şekilde vurmak
30
Genel
on the bounce
zf.
art arda
Phrasals
31
Öbek Fiiller
bounce along
f.
hoplaya hoplaya gitmek
32
Öbek Fiiller
bounce along
f.
zıplaya zıplaya gitmek
33
Öbek Fiiller
bounce along
f.
hoplayıp zıplamak
34
Öbek Fiiller
bounce along
f.
havalara uçmak
35
Öbek Fiiller
bounce for (something)
f.
kendine kıyak geçmek
36
Öbek Fiiller
bounce for (something)
f.
kendini şımartmak
37
Öbek Fiiller
bounce for (something)
f.
kendine ikramda bulunmak
38
Öbek Fiiller
bounce for (something)
f.
kendine pahalı bir şey almak
39
Öbek Fiiller
bounce out
f.
zıplayıp çıkmak
40
Öbek Fiiller
bounce out
f.
birinin bir işten uzaklaştırmak
41
Öbek Fiiller
bounce out
f.
bir iş ya da bir yerden tekmeyi yemek
42
Öbek Fiiller
bounce out
f.
sepetlenmek
43
Öbek Fiiller
bounce out
f.
şutlanmak
44
Öbek Fiiller
bounce around
f.
atlamak
45
Öbek Fiiller
bounce around
f.
atlayıp durmak
46
Öbek Fiiller
bounce around
f.
bir yerden yada kişiden diğerine geçmek
47
Öbek Fiiller
bounce around
f.
bir fikri kişiler arası paylaşıp tartışmak
48
Öbek Fiiller
bounce around
f.
değiştirip durmak
49
Öbek Fiiller
bounce into (someone or something)
f.
sekip (birine/bir şeye) çarpmak
50
Öbek Fiiller
bounce into (someone or something)
f.
zıplayıp (birine/bir şeye) çarpmak
51
Öbek Fiiller
bounce into (someone or something)
f.
sektirip (birine/bir şeye) çarptırmak
52
Öbek Fiiller
bounce into (someone or something)
f.
zıplatıp (birine/bir şeye) çarptırmak
53
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
zıplayarak (bir şeye) girmek
54
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
sekerek (bir şeye) girmek
55
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
sekip/zıplayıp (bir şeye) girmek
56
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
zıplatarak (bir şeye) sokmak
57
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
sektirerek (bir şeye) sokmak
58
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
sektirip/zıplatıp (bir şeye) sokmak
59
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
birini (bir şey) yapmak zorunda/mecburiyetinde bırakmak
60
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
birini (bir şeye) mecbur bırakmak
61
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
birini zorla (bir şeyin) içine çekmek
62
Öbek Fiiller
bounce along
f.
… boyunca zıplamak
63
Öbek Fiiller
bounce along
f.
… boyunca hoplamak
64
Öbek Fiiller
bounce along
f.
kıpır kıpır olmak
65
Öbek Fiiller
bounce (something) back and forth
f.
seçenekler arasında gidip gelmek
66
Öbek Fiiller
bounce (something) back and forth
f.
seçenekler arasında kalmak
67
Öbek Fiiller
bounce something back and forth
f.
bir şeyi ileri geri sektirmek
68
Öbek Fiiller
bounce something back and forth
f.
bir şeyi iki kişi kendi arasında sektirmek
69
Öbek Fiiller
bounce something back and forth
f.
bir şeyi bir o tarafa bir bu tarafa sektirmek
70
Öbek Fiiller
bounce something back and forth
f.
bir şeyi arada sektirmek
71
Öbek Fiiller
bounce something back and forth
f.
bir fikri ele almak
72
Öbek Fiiller
bounce around
f.
oradan oraya atlamak
73
Öbek Fiiller
bounce around
f.
daldan dala atlamak
74
Öbek Fiiller
bounce around
f.
yayılmak
75
Öbek Fiiller
bounce around
f.
kaba davranmak
76
Öbek Fiiller
bounce around
f.
haksızlık etmek
77
Öbek Fiiller
bounce around
f.
haksızca davranmak
78
Öbek Fiiller
bounce something around (with someone)
f.
(biriyle) bir fikir alışverişinde bulunmak
79
Öbek Fiiller
bounce something around (with someone)
f.
(biriyle) bir şeyi müzakere etmek
80
Öbek Fiiller
bounce something around (with someone)
f.
(biriyle) bir şeyi görüşmek
81
Öbek Fiiller
bounce something around (with someone)
f.
(biriyle) bir şeyi ele almak
82
Öbek Fiiller
bounce something around (with someone)
f.
(biriyle) bir konuda fikir tokuşturmak
83
Öbek Fiiller
bounce back
f.
zıplayarak geri dönmek
84
Öbek Fiiller
bounce back
f.
geri sekmek
85
Öbek Fiiller
bounce back
f.
sekerek geri gelmek
86
Öbek Fiiller
bounce back and forth
f.
seçenekler arasında gidip gelmek
87
Öbek Fiiller
bounce back and forth
f.
seçenekler arasında kalmak
88
Öbek Fiiller
bounce back and forth
f.
ileri geri sektirmek
89
Öbek Fiiller
bounce back and forth
f.
arada sektirmek
90
Öbek Fiiller
bounce back and forth
f.
fikri ele almak
91
Öbek Fiiller
bounce back and forth
f.
fikir tokuşturmak
92
Öbek Fiiller
bounce into (someone or something)
f.
sekip (biriyle/bir şeyle) çarpışmak
93
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
sekip (bir şeyin) içine girmek
94
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
zıplayıp (bir şeyin) içine girmek
95
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
sekip (bir şeye) girmek
96
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
sektirip (bir şeyin) içine sokmak
97
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
zıplatıp (bir şeyin) içine sokmak
98
Öbek Fiiller
bounce into (something)
f.
(bir şeyin) içine sektirmek
99
Öbek Fiiller
bounce into (someone)
f.
(birini) bir şey yapmaya zorlamak/itmek
100
Öbek Fiiller
bounce into (someone)
f.
(birini) bir şey yapmak zorunda bırakmak
101
Öbek Fiiller
bounce into (someone)
f.
(birini) bir şey yapmaya mecbur bırakmak
102
Öbek Fiiller
bounce off
f.
ortaya fikir atmak
103
Öbek Fiiller
bounce off
f.
fikir sunmak
104
Öbek Fiiller
bounce off
f.
sektirmek
105
Öbek Fiiller
bounce off (of) (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sekmek
106
Öbek Fiiller
bounce off (of) (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) yansımak
107
Öbek Fiiller
bounce off (of) (someone)
f.
(birine) bir fikir sunmak
108
Öbek Fiiller
bounce off (of) (someone)
f.
(biriyle) bir fikri tartışmak
109
Öbek Fiiller
bounce off (of) (someone)
f.
(birine) bir fikir danışmak
110
Öbek Fiiller
bounce off (of) (someone)
f.
ortaya bir fikir atmak
111
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone or something
f.
bir şeyi (birinden/bir şeyden) sektirmek
112
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone or something
f.
bir şeyi (birine/bir şeye) çarptırıp geri sıçratmak
113
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone or something
f.
bir şeyi (birinden/bir şeyden) yansıtmak
114
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone or something
f.
ortaya bir fikir atmak
115
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone or something
f.
bir fikir sunmak
116
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone or something
f.
bir fikir danışmak
117
Öbek Fiiller
bounce off (of something)
f.
(bir şeyden) sekmek
118
Öbek Fiiller
bounce off (of something)
f.
(bir şeye) çarptırıp geri sıçramak
119
Öbek Fiiller
bounce off (of something)
f.
(bir şeyden) yansımak
120
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone
f.
birine bir fikir sunmak
121
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone
f.
birine bir fikir danışmak
122
Öbek Fiiller
bounce something off (of) someone
f.
bir konuda birinin fikrini almak
123
Öbek Fiiller
bounce out (of something)
f.
(bir şeyden) sekmek
124
Öbek Fiiller
bounce out (of something)
f.
(bir şeyden) zıplayıp çıkmak
125
Öbek Fiiller
bounce out (of something)
f.
(bir şeyden) dışarı/geri sekmek
126
Öbek Fiiller
bounce something off someone
f.
birine bir fikir sunmak
127
Öbek Fiiller
bounce something off someone
f.
birine bir fikir danışmak
128
Öbek Fiiller
bounce something off someone
f.
bir konuda birinin fikrini almak
129
Öbek Fiiller
bounce (off)
f.
onayına sunmak
130
Öbek Fiiller
bounce (off)
f.
yorumuna sunmak
131
Öbek Fiiller
bounce (around)
f.
gürültülü hareket etmek
132
Öbek Fiiller
bounce (around)
f.
sinirli bir şekilde hareket etmek
133
Öbek Fiiller
bounce (around)
f.
gürültülü şekilde girip çıkmak
134
Öbek Fiiller
bounce (around)
f.
sinirli bir şekilde girip çıkmak
135
Öbek Fiiller
bounce (about)
f.
gürültülü hareket etmek
136
Öbek Fiiller
bounce (about)
f.
sinirli bir şekilde hareket etmek
137
Öbek Fiiller
bounce (about)
f.
gürültülü şekilde girip çıkmak
138
Öbek Fiiller
bounce (about)
f.
sinirli bir şekilde girip çıkmak
139
Öbek Fiiller
bounce (out)
f.
gürültülü hareket etmek
140
Öbek Fiiller
bounce (out)
f.
sinirli bir şekilde hareket etmek
141
Öbek Fiiller
bounce (out)
f.
gürültülü şekilde girip çıkmak
142
Öbek Fiiller
bounce (out)
f.
sinirli bir şekilde girip çıkmak
143
Öbek Fiiller
bounce (out of)
f.
gürültülü hareket etmek
144
Öbek Fiiller
bounce (out of)
f.
sinirli bir şekilde hareket etmek
145
Öbek Fiiller
bounce (out of)
f.
gürültülü şekilde girip çıkmak
146
Öbek Fiiller
bounce (out of)
f.
sinirli bir şekilde girip çıkmak
147
Öbek Fiiller
bounce (into)
f.
gürültülü hareket etmek
148
Öbek Fiiller
bounce (into)
f.
sinirli bir şekilde hareket etmek
149
Öbek Fiiller
bounce (into)
f.
gürültülü şekilde girip çıkmak
150
Öbek Fiiller
bounce (into)
f.
sinirli bir şekilde girip çıkmak
151
Öbek Fiiller
bounce off
f.
(fikirlerini) birinin üstünde test etmek
Colloquial
152
Konuşma Dili
bounce up and down
f.
aşağı yukarı zıplamak
153
Konuşma Dili
bounce up and down
f.
zıplayıp hoplamak
154
Konuşma Dili
bounce up and down
f.
zıp zıp zıplamak
155
Konuşma Dili
bounce up and down
f.
sıçramak
156
Konuşma Dili
bounce up and down
f.
sekmek
157
Konuşma Dili
bounce up and down
f.
bir aşağı bir yukarı hoplamak
158
Konuşma Dili
bounce [us]
f.
çıkmak
159
Konuşma Dili
bounce [us]
f.
ayrılmak
Idioms
160
Deyim
a dead cat bounce
i.
ölü kedi sıçrayışı
161
Deyim
a dead cat bounce
i.
son bir toparlanma eğilimi
162
Deyim
a dead cat bounce
i.
son bir çırpınış/sıçrayış
163
Deyim
dead cat bounce
i.
ölü kedi sıçrayışı
164
Deyim
dead cat bounce
i.
son bir çırpınış/sıçrayış
165
Deyim
dead cat bounce
i.
son bir toparlanma eğilimi
166
Deyim
deadcat bounce
i.
ölü kedi sıçrayışı
167
Deyim
deadcat bounce
i.
son bir çırpınış/sıçrayış
168
Deyim
deadcat bounce
i.
son bir toparlanma eğilimi
169
Deyim
deadcat bounce
i.
büyük bir düşüşün ardından söz konusu hisse senedinin az da olsa değer kazanması
170
Deyim
deadcat bounce
i.
piyasadaki hafif bir yükseliş/iyileşme/sıçrama
171
Deyim
deadcat bounce
i.
piyasadaki son çırpınış
172
Deyim
bounce an idea off someone
f.
birine (bir) fikir vermek/sunmak
173
Deyim
bounce ideas off each other
f.
fikir alışverişinde bulunmak
174
Deyim
bounce ideas off each other
f.
fikir tokuşturmak
175
Deyim
bounce something back and forth
f.
fikir tokuşturmak
176
Deyim
have a spring or a bounce in your step
f.
kişinin mutlu olduğunu belli edecek davranışlarda bulunması
177
Deyim
bounce an idea off (of) (one)
f.
(birine) bir fikir sunmak
178
Deyim
bounce an idea off (of) (one)
f.
(biriyle) bir fikri tartışmak
179
Deyim
bounce an idea off (of) (one)
f.
(birine) bir fikir danışmak
180
Deyim
bounce off the walls
f.
yerinde duramamak
181
Deyim
bounce off the walls
f.
ele avuca sığmamak
182
Deyim
get the bounce [us]
f.
işten kovulmak
183
Deyim
give the bounce [us]
f.
işten kovmak
184
Deyim
give the bounce
f.
ilişkiyi birden sonlandırmak
Speaking
185
Konuşma
let's bounce!
expr.
sıvışıyoruz hadi!
Trade/Economic
186
Ticaret/Ekonomi
dead cat bounce
i.
büyük bir düşüşün ardından söz konusu hisse senedinin az da olsa değer kazanması
187
Ticaret/Ekonomi
dead-cat bounce
i.
ölü kedi sıçrayışı
188
Ticaret/Ekonomi
dead-cat bounce
i.
piyasadaki son çırpınış
189
Ticaret/Ekonomi
dead-cat bounce
i.
piyasanın kriz sonrasında düşüş eğiliminden kurtulamasa da az oranda bile olsa toparlanması
190
Ticaret/Ekonomi
dead-cat bounce
i.
son bir toparlanma eğilimi
191
Ticaret/Ekonomi
bounce a check
f.
çeke karşılıksız işlemi yapmak
192
Ticaret/Ekonomi
bounce a cheque
f.
çeke karşılıksız işlemi yapmak
193
Ticaret/Ekonomi
bounce a check
f.
karşılıksız çek vermek
194
Ticaret/Ekonomi
bounce a cheque
f.
karşılıksız çek vermek
195
Ticaret/Ekonomi
bounce a cheque
f.
yazdığı çekin karşılığını bankaya yatırmamak
196
Ticaret/Ekonomi
bounce a check
f.
yazdığı çekin karşılığını bankaya yatırmamak
Advertising
197
Reklam
bounce rate
i.
siteden çıkma oranı
Technical
198
Teknik
switching and bounce time
i.
anahtarlama ve sıçrama zamanı
199
Teknik
contact bounce
i.
kontak sekmesi
200
Teknik
combined bounce of steady-state acceleration with dry heat or cold
i.
kuru sıcak veya soğuk ile birleştirilmiş darbe veya kararlı durum ivmesi
201
Teknik
bounce time
i.
sıçrama süresi
202
Teknik
valve bounce
i.
supap sıçraması
Computer
203
Bilgisayar
bounce rate
i.
geri dönüş oranı
204
Bilgisayar
bounce rate
i.
sıçrama oranı
205
Bilgisayar
bounce rate
i.
sekme oranı
206
Bilgisayar
bounce rate
i.
tek sayfalık ziyaret oranı
Informatics
207
Bilişim
soft bounce
i.
geçici sebeplerle yerine ulaşmayan ve geri dönen e-postalar
208
Bilişim
hard bounce
i.
kalıcı sebeplerle yerine ulaşmayan ve geri dönen e-postalar
Telecom
209
Telekom
soft bounce
i.
geçici yansıma
210
Telekom
bounce e-mail
i.
geri seken e-posta
211
Telekom
bounce e-mail
i.
iletilemediği için gönderene geri dönen e-posta
212
Telekom
hard bounce
i.
sürekli yansıma
213
Telekom
bounce free
s.
sabit kontak uçlu
Electric
214
Elektrik
contact bounce
i.
kontak sekmesi
Construction
215
İnşaat
ring bounce
i.
halka sıçraması
Automotive
216
Otomotiv
contact bounce
i.
kontak sekmesi
217
Otomotiv
wheel bounce
i.
tekerleğin zıplaması
Aeronautic
218
Havacılık
bounce table
i.
sadme deney masası
Gastronomy
219
Mutfak
cherry bounce
i.
kirazdan yapılan bir likör
Marine Biology
220
Deniz Biyolojisi
bounce (scyllium catulus)
i.
kedibalığı
Sport
221
Spor
bounce up
i.
hakem atışı
222
Spor
bounce pass
i.
yerden pas
223
Spor
bounce game
i.
(özellikle futbolda) idmanın bir parçası olarak oynanan yarışma dışı oyun
Basketball
224
Basketbol
bounce pass
i.
baunspas
225
Basketbol
shooter's bounce
i.
şutun çemberden sektikten sonra girip sayı olması
226
Basketbol
bounce pass
i.
yere çarptırılarak verilen pas
227
Basketbol
bounce pass
i.
yerden sektirilerek atılan pas
Football
228
Futbol
the bounce [australia]
i.
her çeyrek başında veya gol sonrası oyunun başlaması
229
Futbol
bounce off the goal post
f.
direkten dönmek
230
Futbol
bounce off the goal post
f.
direğe takılmak
231
Futbol
bounce off the goal post
f.
direkte patlamak
Slang
232
Argo
bounce [dialect]
i.
hap
233
Argo
bounce [dialect]
i.
(uyuşturucu madde) fişek
234
Argo
bounce [dialect]
i.
iyi vuruş
235
Argo
bounce (with) [dialect]
f.
düzüşmek
236
Argo
let’s bounce
expr.
hadi buradan uzayalım
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bounce
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy