genelde - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

genelde



"genelde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
genelde generally zf.
genelde in general zf.
General
genelde popularly zf.
genelde mostly zf.
genelde altogether zf.
genelde normally zf.
genelde usually zf.
genelde predominantly zf.
genelde largely zf.
genelde for the most part zf.
genelde ordinarily zf.
genelde unremarkably zf.
genelde always zf.
genelde most an end [dialect] [uk] zf.
genelde mostwhat zf.
Phrases
genelde in the ordinary way [uk] expr.
Colloquial
genelde for the most part expr.
genelde by and large expr.
Idioms
genelde (as) often as not expr.

"genelde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 268 sonuç

Türkçe İngilizce
General
genelde öğle vakitlerinde tercih edilen kısa süreli uyku nap i.
yetişkinlerin, genelde 15-19 yaş aralığında olan kendinden yaşça küçük genç kız veya erkeklere ilgi duyması ephebophilia i.
genelde ev yapımında ve yakıt olarak kullanılacak ağaç yetiştirmek için ayrılan alan woodlot i.
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak wobbler i.
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak bobblehead doll i.
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak nodder i.
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak bobbing head doll i.
genelde tarım için kullanılan arazi holding i.
tek parça genelde açılmamak üzere boyuna takılan metal kolye torque i.
armut ya da oval şeklinde üç köşeli genelde elmastan yapılan değerli taş briolette i.
(genelde iş adamlarının giydiği) modaya uygun/şık takım elbise power suit i.
1950 ve 60'larda popüler olmuş genelde küt saç olarak kullanılan kulak altına kadar uzanan, perçemli bir saç modeli pageboy haircut i.
(genelde doğada yapılan) yürüyüş gezisi hiking trip i.
(genelde nikahsız) aynı evi paylaşan kimse cohabitant i.
(genelde şişme) kamp yastığı camping pillow i.
genelde şehir dışına kurulmuş olan özel klüp country club i.
(genelde mutfağın ortasına yerleştirilmiş) mutfak masası kitchen island i.
(genelde konserin/gösterinin masraflarını karşılamak amacıyla) etkinliğin sonunda katılımcılardan toplanan para retiring collection i.
genelde kızartma menüsü sunan küçük ve ucuz restoran greasy spoon i.
(genelde sokaktaki) çaycı tea vendor i.
(genelde gökyüzü için söylenir) yıldızlarla dolu gece star-studded night i.
(genelde tablet/cep telefonu vs taşımak için kullanılan) çok gözlü orta boy çanta pocket pouch i.
bir milyon kişinin ölmesi (genelde nükleer patlama sonucu) megadeath i.
içinde genelde jetonla çalışan makinelerin bulunduğu oyun salonu penny arcade i.
genelde yetişkinlere hitap eden japon çizgi filmi anime i.
genelde açık havada giyilen kolsuz ceket tabard i.
genelde açık havada giyilen kolsuz ceket taberd i.
genelde dairesel veya elips şeklindeki bir yarışın düzenlendiği yol race course i.
az kullanılan, genelde kaldırımı olmayan yol back road i.
(genelde yakıt olarak kullanılan) şeker kamışı artıkları cane trash i.
genelde çayın yanında ikram edilen sade bisküvi tea biscuit i.
genelde çayın yanında ikram edilen sade bisküvi teacake i.
akıcı ve genelde yüksek sesle konuşma yammer i.
yeni zelanda yerlilerinin genelde alçak zemine kurdukları köy kainga i.
(svahili dilinde) doğu afrika'da uzun kollu ve genelde beyaz renkte uzun bir erkek giysisi kanzu i.
(hindistan'da) genelde aile işletmesi olan küçük market kirana i.
genelde ham deriden yapılan bir yular çeşidi latigo halter i.
korku senaryosu örneklerinde genelde kötücül olan taraf mallet i.
genelde mezarlık olarak kullanılan kilise bahçesi litten i.
medeniyetten uzak bir yerde yaşayıp avcılık yaparak hayatta kalan ve genelde kaçak olan kimse marooner i.
küçük ve genelde ayırt edilebilen ortam microenvironment i.
uzun ve genelde tutarsızca yazmak graphorrhea i.
şiir gibi metinleri genelde müzik eşliğinde ezbere okuyan yetenekli ve profesyonel kimse diseur i.
(eskiden) genelde müzik eşliğinde dramatik resitaller sergileyen erkek tiyatro oyuncusu diseur i.
(genelde şehir dışında) alışveriş merkezi retail park [uk] i.
(genelde ormanlık alanda gizlenmiş) esrar yetiştirilen toprak parçası pot farm i.
(genelde olumsuz) fırsatı kaçırmamak (never/hardly) miss a trick f.
(genelde belli bir meblağ üzerinde anlaşarak) davayı anlaşarak çözmek settle lawsuit f.
akıcı ve genelde yüksek sesle konuşmak yammer f.
kadın vücudunun genelde örtülü olan kısımlarını sergileyen (giysi vb) revealing s.
genelde kabul gören generally accepted s.
müşterileri genelde gençler olan patronised by teenagers s.
genelde uysal olan usually-placid s.
denizden uzak ve genelde taşrada olan freshwater s.
Phrasals
(genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek close on f.
(genelde ev için) anahtarı teslim almak close on f.
(genelde ev için) satış ya da alış işlemini bitirmek close on something f.
(genelde ev için) anahtarı teslim almak close on something f.
Phrases
genelde olduğu gibi as per usual/normal zf.
genelde hava yüzünden it's mostly because of the weather expr.
genelde bir kereden fazla usually more than once expr.
genelde olduğu gibi as per usual expr.
Proverb
genelde yavaş ve dikkatlice yapılan şeyler iyi olur good and quickly seldom meet
genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar a creaking door hangs longest
genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar a creaking door hangs longest
genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar a creaking gate hangs longest
genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar a creaking gate hangs longest
genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar creaking door hangs longest
genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar creaking door hangs longest
genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar creaking gate hangs longest
genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar creaking gate hangs longest
Colloquial
beyzbolda topun kötü bir şekilde, genelde istenilenden daha yüksekten atılması blooper i.
(genelde babası tarafından çocuğuna yapılan) soğuk espri dad joke i.
pantolonu belinden düşmüş/sarkmış kişi (genelde çocuk) droopy-drawers i.
sözleri genelde yabancılaşma ve sosyal meselelerden bahseden rock müzik türü grunge i.
sözleri genelde yabancılaşma ve sosyal meselelerden bahseden rock müzik türü grunch i.
belli bir konunun tartışılmasına aracı olan ve genelde kolektif olarak yönetilen instagram hesabı flop account i.
genelde evin girişinde bulunan küçük tuvalet powder room i.
bir kimsenin genelde yaptığı şey whatabouts i.
genelde olduğu gibi gitme go the way it usually goes f.
(birini) sersemletmek (genelde uyuşturucuyla) hocus (someone) f.
(birini) afallatmak (genelde uyuşturucuyla) hocus (someone) f.
(genelde birisinin yaşını gösterdiğini belirtirken) hiç değilse if (one) is a day expr.
(genelde birisinin yaşını gösterdiğini belirtirken) hiç değilse if he (or she) is a day expr.
(genelde verilen siparişe cevaben) tabii, olur, hemen geliyor right you are! [brit] expr.
(genelde birisinin yaşını gösterdiğini belirtirken) en azından if (one) is a day expr.
(genelde birisinin yaşını gösterdiğini belirtirken) en azından if he (or she) is a day expr.
(genelde birisinin yaşını gösterdiğini belirtirken) en az if (one) is a day expr.
(genelde birisinin yaşını gösterdiğini belirtirken) en az if he (or she) is a day expr.
hep/genelde öyle derler that's what she said expr.
genelde polislerin kullandığı bir selam verme/karşılama ifadesi allo allo allo [uk] expr.
genelde polislerin kullandığı bir selam verme/karşılama ifadesi allo allo allo [uk] expr.
genelde olduğu gibi as ever expr.
Idioms
okulun (genelde üniversitenin) en meşhur ve etkili kız öğrencisi big woman on campus i.
sürekli siyah giyen, genelde özenti insan black-collar worker i.
sürekli siyah giyen, genelde özenti insanlar black-collar workers i.
sürekli siyah giyinen, genelde yaratıcı alanlarda çalışan yapmacık kişi black-collar worker i.
sürekli siyah giyinen, genelde yaratıcı alanlarda çalışan yapmacık kişi black-collar workers i.
havalı tip (genelde erkek) cool cat i.
(bir hastalık) vakası (türkçede genelde "vakası" kullanılmayıp sadece hastalığın adı söylenir) a case of (something) i.
(bir hastalık) vakası (türkçede genelde "vakası" kullanılmayıp sadece hastalığın adı söylenir) case of something i.
yaşlılıktan kaynaklanan unutkanlık (genelde şaka yollu söylenir) senior moment i.
eskiden genelde askeri cezalarda işkence için kullanılan tahta at şeklinde alet wooden mare i.
(birinin) efendisi (genelde eşi kastetmek için kullanılan mizahi ve abartılı bir ifade) (one's) lord and master i.
(birinin) patronu (genelde eşi kastetmek için kullanılan mizahi ve abartılı bir ifade) (one's) lord and master i.
(birinin) majesteleri (genelde eşi kastetmek için kullanılan mizahi ve abartılı bir ifade) (one's) lord and master i.
(birinin) sahibi (genelde eşi kastetmek için kullanılan mizahi ve abartılı bir ifade) (one's) lord and master i.
(birinin) beyi (genelde eşi kastetmek için kullanılan mizahi ve abartılı bir ifade) (one's) lord and master i.
(birinin) sultanı/padişahı (genelde eşi kastetmek için kullanılan mizahi ve abartılı bir ifade) (one's) lord and master i.
genelde kızartma menüsü sunan küçük ve ucuz restoran a greasy spoon i.
asil ya da övgüye değer olmak (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) be big of (one) f.
birine (genelde kocaya) cinsel olarak sadık olmak cleave to someone [uk] f.
(genelde erkek için) çok güzel görünmek cut a fine figure f.
(büyük ve genelde olumlu) bir değişiklik olmasını sağlamak move a needle f.
(genelde erkek için) çok hoş görünmek cut a fine figure f.
(genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak live on one's own f.
genelde/normalde (bir şey yapmamak) be not in the business of (doing something) f.
(genelde bir şey satmak/pazarlamak için) müşteriyi istenmeyen şekilde rahatsız etmek/aramak cold call f.
(genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak live on own f.
asil ya da övgüye değer (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) big of (one) s.
asil ya da övgüye değer (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) big of one s.
asil ya da övgüye değer (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) big of someone s.
genelde sinirli biri değil not a bad sort expr.
genelde avustralya'nın kırsal kesimlerinde bir işi veya sabit bir adresi olmadan, eğlence amaçlı ya da ekonomik koşullar nedeniyle seyahat etmek on the wallaby (track) expr.
(mayıs ayında genelde belirsizlik hakim olduğundan) hazır seviye yüksekken hisse senetlerinin satılması sell in may and stay away expr.
genelde devlet daireleri veya müşteri temsilciliklerinde esnek ve akla yatkın olmayan reddedilme/bir şeylerin kabul edilmeme durumunu belirten bir ifade computer says no [cliché] expr.
Speaking
genelde kadınlarla buluşmam I don't usually meet with women expr.
internette genelde ne yaparsın? what do you usually do on the internet? expr.
spora genelde gider misin? do you usually go to the gym? expr.
tatilde genelde nereye gidersin? where do you usually go on holiday? expr.
(genelde sohbet başlatmak için söylenir) ee havalar nasıl? what do you think of this weather? expr.
(genelde anneler çocuklarına yerden aldıkları şeyler için söylerler) kim bilir neyin nesi/ kimin ayağı/eli değdi you don't know where it's been expr.
Trade/Economic
geçmişte sömürge hong kong'da faaliyet gösteren ingiliz şirketlerinin genelde yabancı genel müdürlerine verilen isim taipan i.
genelde aile şirketi olarak kurulmuş büyük ölçekli güney kore firması chaebol i.
(mayıs ayında genelde belirsizlik hakim olduğundan) hazır seviye yüksekken hisse senetlerinin satılması sell in may and go away i.
Law
bir projenin sonunda ya da safha sonunda tamamlanıp teslim edilmesi taahhüt edilen, genelde basılı dökümandan oluşan çalışmalar bütünü deliverables i.
Politics
siyasilerin genelde yorum yapmaktan kaçındıkları tartışmalı konu third rail issue i.
siyasilerin genelde yorum yapmaktan kaçındıkları tartışmalı konu third rail of politics i.
Tourism
otelden daha ucuz olan ve genelde kalabalık odalarda gençlerin kaldığı mekan youth hostel i.
Media
genelde gazeteyi temsil eden başyazıdaki görüşün tersini savunan yazı opposite editorial (op-ed) i.
Technical
pamuktan yapılmış genelde gecelik kullanılan yüzeyi kabarık kumaş winceyette i.
genelde ksenonla dolu olup yüksek voltajlı elektrik sinyali ile ateşlendiğinde kısa ve kuvvetli ışık parlaması oluşturan boşalım borusu flash tube i.
düz bir kesiti bulunan ve bükme tekniği yerine genelde örgü veya dikiş tekniği ile üretilmiş metal veya lif halat flat rope i.
Computer
genelde...ile ifade edilen kaba söz a four letter word i.
genelde daha hızlı yazdırma generally faster printing i.
genelde daha yavaş yazdırma generally slower printing i.
(genelde uzatma işareti veya çıkıntı barındırmayan harflerden oluşan) bir bilgisayar fontu helvetica i.
(genelde uzatma işareti veya çıkıntı barındırmayan harflerden oluşan) bir bilgisayar fontu sans serif i.
genelde internette kullanılan, benzer karakterlerin benzer harflerin yerini aldığı kodlu ve resmi olmayan yazı sistemi hakspeak i.
genelde internette kullanılan, benzer karakterlerin benzer harflerin yerini aldığı kodlu ve resmi olmayan yazı sistemi leetspeak i.
programları genelde yorumlayıcı tarafından çalıştırılan bir programlama dili interpreted language i.
internette genelde animasyon yayınlamak için kullanılan, grafik, ses ve video bilgisi içeren bir dosya formatı markası flash® i.
Textile
genelde yaka kısmı tüylü kalın mont puffer jacket i.
genelde siyah beyaz kontrastın hakim olduğu, üzerinde tavuk ayağını andıran şekillerden oluşan dokuma kumaş pied de poule i.
(genelde araplar tarafından) keçi veya deve kılından üretilen bir kumaş aba i.
(genelde arapların giydiği) keçi veya deve kılından üretilmiş kumaştan yapılan kolsuz elbise aba i.
genelde ipek, reyon, ya da doğal ve sentetik iplerden üretilen yumuşak ve hafif iplik zephyr yarn i.
genelde fular olarak kullanılan, hintli erkeklerin ise sarık olarak taktıkları pamuklu veya ipek eşarp rumal i.
elbise veya kumaşın dikiş hattı ile dış kenarları arasında kalan ve genelde içe katlanan bölümü seam i.
Architecture
genelde kabartmalarda kullanılan, tekrar eden yatay ve dikey çizgilerden meydana gelen bir süsleme motifi key pattern i.
genelde kabartmalarda kullanılan, tekrar eden yatay ve dikey çizgilerden meydana gelen bir süsleme motifi greek fret i.
genelde kabartmalarda kullanılan, tekrar eden yatay ve dikey çizgilerden meydana gelen bir süsleme motifi greek key i.
genelde geometrik ve simetrik girift motifli yüzeylerden oluşan bahçe tasarımı knot garden i.
alışılmışın dışında bir tarihi özelliği bulunan ve genelde göze hitap eden yapı landmark i.
Construction
kirişlerin veya çatı kerestelerinin arasında tavan malzemesi olarak kullanılan genelde soyulmuş ağaç dalı veya sopa latilla [us/canada] i.
Dyeing
genelde kumaşları boyamak için çivitotundan elde edilen yeşil bir boya kendal i.
genelde kumaşları boyamak için çivitotundan elde edilen yeşil bir boya kendal green i.
Aeronautic
ülkenin uluslararası alanda faaliyet gösteren genelde devlete ait olan milli havayolu şirketi flag carrier i.
Marine
genelde havayolculukları için kullanılsa da her türlü ulaşım için de geçerli bir terim higher rate intermediate points i.
Mining
genelde küçük olan, ince veya dar taş veya maden kümesi lath i.
Medical
genelde golf oyuncularında görülen humerusun içyan epikondil periostu ve ön kol fleksör kaslarının iltihabı ile belirgin ağrılı durum golfer’s elbow i.
genelde yemekten sonra batında oluşan şişkinlik bloating i.
genelde doğu avrupa'daki yahudi kökenli kişilerde görülen bir hastalık tay-sachs disease i.
genelde golf oyuncularında görülen humerusun içyan epikondil periostu ve ön kol fleksör kaslarının iltihabı ile belirgin ağrılı durum medial epicondylitis i.
Pathology
genelde gastrointestinal tümörün yayılmasıyla müsin salgılayan epitel hücrelerde görülen metastatik over tümörü krukenberg tumor i.
Veterinary
genelde sığırlarda derin ağız yangısıyla seyreden, actinobasillus lignierisi'nin sebep olduğu bakteriyel bir hastalık actinobacillosis i.
genelde sığırlarda derin ağız yangısıyla seyreden, actinobasillus lignierisi'nin sebep olduğu bakteriyel bir hastalık wooden tongue i.
genelde sığırlarda derin ağız yangısıyla seyreden, actinobasillus lignierisi'nin sebep olduğu bakteriyel bir hastalık woody tongue i.
genelde sığırlarda derin ağız yangısıyla seyreden, actinobasillus lignierisi'nin sebep olduğu bakteriyel bir hastalık cruels i.
Gastronomy
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shuarma i.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shawerma i.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç chawarma i.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shawarma i.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shaorma i.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shoarma i.
genelde orta doğu ülkelerinde yaygın olan koyun veya tavuklu sandviç shwarma i.
romla yapılan genelde kuru üzümlü olan mayalı kek baba au rhum i.
genelde çorbanın içinde servis edilen içinde malzeme bulunan mantıya benzer küçük hamur işi kreplach i.
genelde akşam yemeğinden sonra servis edilen naneli bir tür şekerleme mint i.
Geometry
yalnızca tepede temas edip ortak kenarı bulunmayan ve genelde toplamı 180 derece olmayan (iki doğrunun kesişimiyle oluşan iki açı) opposite s.
Physics
şeffaf bir ortam içerisinde genelde basınç ve sıcaklık farkları sebebiyle meydana gelen ve ortamdaki diğer bölgelerden kırılma indisi farklı olan kısımlar veya şeritler schlieren i.
Biology
endospor üreten genelde çubuk şeklinde olan gram pozitif bakteri türü bacillaceae i.
endospor üreten genelde çubuk şeklinde olan gram pozitif bakteri türü family bacillaceae i.
Marine Biology
yumurtadan yeni çıkmış ve genelde kötü durumda olan somon balığı kelt i.
Botanic
amerika karaağacına benzeyen genelde süsleme ve gölgelik olarak tercih edilen uzun bir japon ağacı zelkova (zelkova serrata) i.
amerika karaağacına benzeyen genelde süsleme ve gölgelik olarak tercih edilen uzun bir japon ağacı japanese zelkova i.
amerika karaağacına benzeyen genelde süsleme ve gölgelik olarak tercih edilen uzun bir japon ağacı japanese elm i.
amerika karaağacına benzeyen genelde süsleme ve gölgelik olarak tercih edilen uzun bir japon ağacı keyaki i.
kendi kendine açılmayan, kanatlı ve genelde tek tohumlu meyve key fruit i.
bataklıkta yetişen ağaçların köklerinden yukarı doğru çıkıntı yapan dikey ve genelde konik olan odunsu yapı knee i.
genelde kurutulmak için kullanılan avrupa'ya özgü bir çim lolium multiflorum i.
genelde kurutulmak için kullanılan avrupa'ya özgü bir çim italian rye i.
Breeding
(genelde büyükbaş) hayvan taşıma kamyonu cattle truck i.
(genelde büyükbaş) hayvan taşıma vagonu stock car i.
Social Sciences
genelde erkeklerin yaptığı gibi çok içki içen ve erkeksi davranışlar içerisinde olan kadın ladette i.
atanmış cinsiyetinden bağımsız kendisini genelde feminen şekilde ifade eden kişi femme i.
yeni zelanda yerlilerinin genelde rekabet şeklinde sergiledikleri performans sanatları kapa haka [new zealand] i.
Education
(genelde sahibi yaşlı bir kadın olan ve çocuklara bu kişi tarafından okuma yazma eğitiminin verildiği) anaokulu dame school i.
Linguistics
sözcüklerin başına gelerek genelde zarf ve ünlemleri oluşturan bir ön ek ker- ök.
Religious
genelde çocuklara hediye olarak verilen belirli bir ruhu simgeleyen oyulmuş oyuncak bebek kachina i.
Geology
genelde kireç taşından oluşan ağaçsız yuvarlak tepeler downs i.
genelde kireç taşından oluşan ağaçsız yuvarlak tepeler downland i.
geç silüryen dönem'e özgü, genelde büyük boyutlu olan spiral biçimli bir gastropod kabuğu cinsi maclurea i.
Hunting
bele takılabilen silahlar genelde tabancalar sidearm i.
genelde bir elle atılan silah handgun i.
genelde iki yahut daha fazla namlulu küçük cep tabancası derringer i.
genelde kendinden hareketli mekanizma automatic i.
genelde doldurup kapatan ateşleme yapan açıp boşaltma mekanizma grubu action i.
namlunun genelde fişek yatağının da bulunduğu arka ucu breech i.
Sport
genelde dairesel veya elips şeklindeki bir yarışın düzenlendiği yol race course i.
(genelde liselerin kullandığı) spor salonu field house i.
(genelde liselerin kullandığı) spor salonu fieldhouse i.
(kaykay ve kar kayağı gibi sporlarda) genelde arka tarafa yerleştirilen ayak ile sürmeye ilişkin fakey s.
(kaykay ve kar kayağı gibi sporlarda) genelde arka tarafa yerleştirilen ayak ile sürmeye ilişkin fakie s.
(kaykay ve kar kayağı gibi sporlarda) genelde arka tarafa yerleştirilen ayak ile sürerek fakey zf.
(kaykay ve kar kayağı gibi sporlarda) genelde arka tarafa yerleştirilen ayak ile sürerek fakie zf.
Music
(genelde) piyano ile eşlik eden kişi accompanyist i.
genelde caz ezgilerine sahip, doğaçlama sözler ile icra edilen antillere özgü bir müzik türü calypso i.
bir parçanın genelde pes seslerde sürekli olarak tekrarlanması ostinato i.
genelde üçgen şeklinde olan düz pena flat pick i.
Theatre
genelde yeni yazarların kaleme aldığı alışılmış ve ana akım tiyatrolarda sahnelenemeyen oyunlar ve bu oyunların oluşturduğu tiyatro biçimi fringe theatre i.
(eskiden) genelde müzik eşliğinde dramatik resitaller sergileyen kadın oyuncu diseuse i.
Mythology
norveç mitolojisinde genelde kötü karakterli olarak tasvir edilen warg i.
Engineering
iki çubuk arasında yer alan, genelde bilyeli ve manşonlu olan mafsallı bir bağlantı knuckle joint i.
Ornithology
atmacagiller familyasından uzun sivri kanatları ve genelde çatallı kuyrukları olan kuş kite i.
atmacagiller familyasından uzun sivri kanatları ve genelde çatallı kuyrukları olan kuş hellkite i.
Slang
birinin fotoğraf çektirmesi sırasında arka planda genelde doğal biçimde oluşan komik durum photobomb i.
genelde sporculara uzun yol seyahatlerinde refakat eden kız road beef i.
genelde beyazları aşağılamak için kullanılan bir ifade cracker i.
genelde zencilerin beyazları aşağılamak için kullandıkları argo bir terim trailer trash i.
genelde uyuşturucu satıcılarının kullandığı ve takip edildiği anlaşılınca atılan telefon burner i.
genelde siyahilerin beyazları aşağılamak için kullandıkları argo bir terim poor white trash i.
genelde bahçede çocukların oynaması için kurulmuş küçük ve tahtadan ev cubby house i.
mahkumun annesi/babası (genelde siyahi mahkumlar tarafından kullanılan bir ifade) t-jones i.
sertlik/şiddet ve eziyet içeren ve genelde eşcinsellerin girdiği cinsel ilişki rough trade i.
(genelde zenciler tarafından beyazlara söylenen) kadın beyaz mahkum featherwood i.
(genelde zenciler tarafından beyazlara söylenen) beyaz mahkum peckerwood i.
kişinin cinsel ilişkiye açık olduğu mesajını veren genelde kısa etek altına giyilen uzun çizmeler fuck-me boots i.
tost ekmeği üzerinde kremalı parçalanmış sığır eti (genelde askeri gazinolarda bulunan bir yemek) shit on a shingle [us] i.
tost ekmeği üzerinde kremalı parçalanmış sığır eti (genelde askeri gazinolarda bulunan bir yemek) something on a shingle i.
tost ekmeği üzerinde kremalı parçalanmış sığır eti (genelde askeri gazinolarda bulunan bir yemek) stew on a shingle i.
(genelde zencilerin söylediği) beyaz mahkum wood [us] i.
yüksek sesle, durmadan ve genelde önemsiz şeylerden konuşmak yak f.
şip şak işlem tamam (genelde tek gecelik ilişki ile ilgili) wham-bam-thank-you-ma'am f.
(avustralya) genelde birini övmek için söylenen süper/on numara anlamında bir söz sick cunt expr.
şip şak işlem tamam (genelde tek gecelik ilişki ile ilgili) wham, bam, thank you, ma'am expr.
British Slang
amacı çok içip kadınlara sarkmak olan ve gecenin sonunda genelde kavga eden erkek shirt i.
fikir (genelde olumsuz hiç bir fikrim yok) (I have no a) danny la rue i.
genelde sonu iyi biten aşk filmi chick flick i.
sosyal standartları düşük olan genelde çalışan kesimden olup fazla zeki olmayan ve kötü giyinen kızları nitelemek için söylenen aşağılayıcı bir söz sharon and tracy i.
uzun saçlı genelde rock dinleyen asi motorcu smelly i.
yabancı (genelde italyan veya ispanyol) dago i.
(genelde eşcinseller) topluma açık bir yerde seks yapmak cottage f.
havlu kafa (genelde sarık takan orta doğulu kimseleri aşağılamak için söylenir) towel-head s.
havlu kafa (genelde sarık takan orta doğulu kimseleri aşağılamak için söylenir) towelhead s.
Modern Slang
genellikle sağ elin orta parmağına takılan ve kişinin aseksüel olduğunu gösteren siyah (genelde hematit) yüzük ace ring i.
genelde dövmeleri, pirsingleri, renkli saçları olan alternatif tarzda model alternative model i.
Jewellery
genelde erkeklerin taktığı bir tür kolye afro-chain i.