Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ortadan
"ortadan"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ortadan
medially
zf.
Computer
2
Bilgisayar
ortadan
center
s.
3
Bilgisayar
ortadan
centre
s.
4
Bilgisayar
ortadan
centred
s.
5
Bilgisayar
ortadan
centered
s.
6
Bilgisayar
ortadan
from middle
zf.
"ortadan"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ortadan kaldırma
disposal
i.
2
Yaygın Kullanım
ortadan kaldırma
annihilation
i.
3
Yaygın Kullanım
ortadan kaybolmak
disappear
f.
4
Yaygın Kullanım
ortadan kaldırmak
annihilate
f.
5
Yaygın Kullanım
ortadan kaybolmak
vanish
f.
General
6
Genel
ortadan kaldırma
effacement
i.
7
Genel
sisi ortadan kaldıran aygıt
defogger
i.
8
Genel
ortadan kaybolma
disappearance
i.
9
Genel
ortadan kaldırma
wipeout
i.
10
Genel
ortadan yok olma
vanishing
i.
11
Genel
telefon vb gibi teknolojik gelişmelerin insanların arasındaki mesafeyi ortadan kaldırması
glocalization
i.
12
Genel
ortadan kaldırma
removal
i.
13
Genel
ortadan kaldırma
abolition
i.
14
Genel
ortadan kaldırma
eradicating
i.
15
Genel
ortadan kaldırma
killing
i.
16
Genel
ortadan kaldıran
deletory
i.
17
Genel
ortadan kaldırılma
extinguishment
i.
18
Genel
ortadan kaldırma
overcome
i.
19
Genel
bir kitabı ortadan açtığımızda birbirine bakan sayfaları biri diğerinin aynadaki yansıması olarak düşünülerek ortaya çıkarılan estetik görüntü tekniği
book matching
i.
20
Genel
ortadan kalkma
disappearance
i.
21
Genel
ortadan kaldırma
extinguishment
i.
22
Genel
ortadan kaldırma
extermination
i.
23
Genel
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde ortadan kalkması
irremediable breakdown of the marriage
i.
24
Genel
baskılanmanın/inhibisyonun ortadan kalkması
deinhibition
i.
25
Genel
cinsel ögelerini ortadan kaldırma
desexualization
i.
26
Genel
cinsel ögelerini ortadan kaldırma
desexualisation
i.
27
Genel
ortadan kaldırma
blotting
i.
28
Genel
ortadan kaldırma
wipe-out
i.
29
Genel
Bakılan görüntü ortadan kalktıktan sonra görsel alanda bir süre daha izlenebilen ardışık görüntü
after image
i.
30
Genel
ortadan kaldırma
taking-off
i.
31
Genel
tanışılan kişiye hiçbir şey demeden ortadan kaybolup, onu yoksayma
ghosting
i.
32
Genel
(düşmanı) ortadan kaldırma
reduction
i.
33
Genel
ortadan kalkmayan şüphe
nagging doubt
i.
34
Genel
ortadan kaldırma
remotion
i.
35
Genel
ortadan kaldırma
elimination
i.
36
Genel
zorlanma ortadan kalktığında eski şeklini alabilme özelliğine sahip malzeme
elastomeric
i.
37
Genel
ortadan kaldırma
avoidance [obsolete]
i.
38
Genel
yavaş yavaş ortadan kaybolma
die–away
i.
39
Genel
ortadan yok olma
evanishment [rare]
i.
40
Genel
ortadan yok olma
evanition
i.
41
Genel
(yemekleri, boşları) ortadan kaldırmak için kullanılan tepsi veya sepet
voider [dialect]
i.
42
Genel
ekonomik bir süreci ortadan kaldıran veya devam etmesini engelleyen özel bir durum
margin
i.
43
Genel
yeni ayın tarihini ayarlamak için her 134 yılda bir artık yıla ait günü ortadan kaldırma uygulaması
metemptosis
i.
44
Genel
ortadan kalkma
oblivion
i.
45
Genel
ortadan kaldıran kimse
ridder
i.
46
Genel
ortadan kaldıran şey
ridder
i.
47
Genel
ortadan kaldırma
occultation
i.
48
Genel
çekiciliğini ortadan kaldırma
deglamorization [us]
i.
49
Genel
çekiciliğini ortadan kaldırma
deglamorisation [uk]
i.
50
Genel
ortadan kaldırılan şey
deletion
i.
51
Genel
ortadan kaldırılma
deletion
i.
52
Genel
(özellikle tutulma esnasında ışık) ortadan kaybolma
deliquium
i.
53
Genel
ortadan kaybolan şey
deperdit
i.
54
Genel
hızlıca ortadan kaldırma
dispatch [us]
i.
55
Genel
hızlıca ortadan kaldırma
despatch [uk]
i.
56
Genel
hükmü ortadan kaldırma
override
i.
57
Genel
ortadan kaldırılamaz olma
imperdibility
i.
58
Genel
kısıtlamaların tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması sonucu oluşan serbest davranış
disinhibition
i.
59
Genel
düzeni ortadan kaldırma
disordering
i.
60
Genel
ortadan kaldırma
displantation
i.
61
Genel
ortadan kaldırma
dispose [obsolete]
i.
62
Genel
ortadan kaldırma
disposement [obsolete]
i.
63
Genel
(gömerek veya yakarak) cesedi ortadan kaldırma
disposition
i.
64
Genel
(resmi belge) ortadan kaldırılan şey
dispositive [obsolete]
i.
65
Genel
ortadan kaldıran kimse
driver
i.
66
Genel
tahta kulübe tipi yapılarda ortadan geçen koridor
dogtrot [dialect]
i.
67
Genel
suç oluşturan unsur sürdükçe ortadan kalkmayan illegal muamele
continuing trespass
i.
68
Genel
ortadan ayaklı masa
pedestal table
i.
69
Genel
açıklama yapmaksızın ortadan kaybolma
disappearing
i.
70
Genel
sayfaları ortadan ikiye bir kez katlanarak veya kesilerek oluşturulmuş kitap
folio
i.
71
Genel
kendini ortadan kaldıran kimse
self-destroyer
i.
72
Genel
dikey olarak ortadan bölünmüş sütun
semicolumn
i.
73
Genel
ortadan kaybolma
slipout
i.
74
Genel
ortadan kaldıran veya zayıflatan şey
solvent
i.
75
Genel
kağıtları ortadan delerek bir arada tutan sivri çelik gereç
spike
i.
76
Genel
semptomun ortadan kaldırılması
suppression
i.
77
Genel
ortadan kaldırmak
put out of sight
f.
78
Genel
ortadan kaldırmak
hide from view
f.
79
Genel
ortadan kaybolmak
recede
f.
80
Genel
ortadan kaldırmak
do away with
f.
81
Genel
ortadan kaldırmak
destroy
f.
82
Genel
zehirin etkisini ortadan kaldırmak
detoxify
f.
83
Genel
ortadan kaldırmak
get rid of
f.
84
Genel
ortadan kalkmak
be removed
f.
85
Genel
ortadan kaybolmak
dissolve into thin air
f.
86
Genel
ortadan kaybolmak
cut
f.
87
Genel
ortadan kaldırmak
kill
f.
88
Genel
ortadan kaybolmak
die out
f.
89
Genel
ortadan kaldırılmak
go
f.
90
Genel
ortadan kaldırmak
make away with
f.
91
Genel
ortadan kaldırmak
extinguish
f.
92
Genel
ortadan kaldırmak
sweep
f.
93
Genel
ortadan kaybolmak
clear off
f.
94
Genel
ortadan kaldırmak
clear away
f.
95
Genel
ortadan kalkmak
be destroyed
f.
96
Genel
ortadan kaldırmak
eliminate
f.
97
Genel
ortadan kalkmak
disappear
f.
98
Genel
ortadan kaldırmak
stamp out
f.
99
Genel
birinin kuşkularını ortadan kaldırmak
set someone's mind at rest
f.
100
Genel
ortadan kaldırmak
suppress
f.
101
Genel
ortadan kaybolmak
clear out
f.
102
Genel
ortadan kaldırmak
resolve
f.
103
Genel
ortadan kaldırmak
clear off
f.
104
Genel
ortadan kaldırmak
put away
f.
105
Genel
ortadan kaybolmak
be lost
f.
106
Genel
ortadan kaldırmak
take away
f.
107
Genel
ortadan kaldırmak
raze
f.
108
Genel
ortadan kaldırmak
rule out
f.
109
Genel
ortadan kaldırmak
wipe something out
f.
110
Genel
ortadan yok olmak
vanish
f.
111
Genel
ortadan kaldırmak
remove
f.
112
Genel
ortadan kaldırmak
blot out
f.
113
Genel
ortadan kaybolmak
hive off
f.
114
Genel
ortadan silmek
blot out
f.
115
Genel
ortadan kalkmak
die out
f.
116
Genel
bir şeyi ortadan kaldırmak
put something away
f.
117
Genel
ortadan kaldırmak
put up
f.
118
Genel
ortadan kaybolmak
vanish away
f.
119
Genel
yükümlülüğü ortadan kaldırmak
remove an obligation
f.
120
Genel
yükümlülüğü ortadan kaldırmak
cancel an obligation
f.
121
Genel
hakkı ortadan kaldırmak
abolish a right
f.
122
Genel
ırk ayrımını ortadan kaldırmak
desegregate
f.
123
Genel
ortadan kesmek
cut in the middle
f.
124
Genel
ortadan kaybolmak
fade away
f.
125
Genel
ortadan kaldırmak
pick up
f.
126
Genel
ortadan kaldırmak
work off
f.
127
Genel
riski ortadan kaldırmak
eliminate the risk
f.
128
Genel
riski ortadan kaldırmak
remove the risk
f.
129
Genel
önyargıları ortadan kaldırmak
eliminate the prejudices
f.
130
Genel
tehlikeleri ortadan kaldırmak
remove the hazards
f.
131
Genel
problem ortadan kalkmak
(the problem) go away
f.
132
Genel
sorun ortadan kalkmak
(the problem) go away
f.
133
Genel
saçlarını ortadan ikiye ayırmak
part hair in the middle
f.
134
Genel
saçlarını ortadan ayırmak
part hair in the middle
f.
135
Genel
bürokratik engelleri ortadan kaldırmak
debureaucratize
f.
136
Genel
sanayiyi ortadan kaldırmak
deindustrialize
f.
137
Genel
sanayiyi ortadan kaldırmak
deindustrialise
f.
138
Genel
kutsallığını ortadan kaldırmak
desanctify
f.
139
Genel
yükümlülüğü ortadan kaldırmak
nullify an obligation
f.
140
Genel
ortadan kaldırmak
adempt [obsolete]
f.
141
Genel
ortadan kaldırmak
rase
f.
142
Genel
ortadan kaybolmak
relinquish [obsolete]
f.
143
Genel
ortadan kaldırmak
remble [obsolete]
f.
144
Genel
ortadan kaldırmak
remue [french]
f.
145
Genel
ortadan kaldırmak
do way
f.
146
Genel
ortadan kaldırmak
toll
f.
147
Genel
ortadan kaldırmak
zap
f.
148
Genel
ortadan kaldırmak
end
f.
149
Genel
eğitimle ortadan kaldırmak
educate
f.
150
Genel
ortadan kaldırmak
unbuild
f.
151
Genel
özendirici/teşvik edici bir etmeni ortadan kaldırmak
disincentivize
f.
152
Genel
özendirici/teşvik edici bir etmeni ortadan kaldırmak
disincentivise
f.
153
Genel
yok etmek ortadan kaldırmak
unget
f.
154
Genel
ortadan kaldırmak
unload
f.
155
Genel
öldürerek ortadan kaldırmak
snatch
f.
156
Genel
provokasyonu ortadan kaldırmak
unprovoke [obsolete]
f.
157
Genel
kışkırtmayı ortadan kaldırmak
unprovoke [obsolete]
f.
158
Genel
tahriki ortadan kaldırmak
unprovoke [obsolete]
f.
159
Genel
ortadan yok olmak
escape
f.
160
Genel
sihirli bir şekilde ortadan kaybolmak
magic
f.
161
Genel
ortadan kaybolmak
vade [obsolete]
f.
162
Genel
ortadan kaybolmaya neden olmak
vanish
f.
163
Genel
ortadan kaldırmak
blanket (out)
f.
164
Genel
ortadan kaldırmak
wipe (out)
f.
165
Genel
ortadan kaldırmak
wipe out
f.
166
Genel
ortadan kaldırmak
blot
f.
167
Genel
ortadan kaldırmak
harlequin
f.
168
Genel
ortadan ikiye katlamak
middle
f.
169
Genel
bariyerin kapatıcılığını ortadan kaldırmak
break
f.
170
Genel
küçük kusurları ortadan kaldırarak düzeltmek
brush up
f.
171
Genel
ortadan kaldırmak
hide
f.
172
Genel
bağımsızlığını ortadan kaldırmak
humble
f.
173
Genel
iradesini ortadan kaldırmak
humble
f.
174
Genel
bir anda ortadan kaybolmak
burst
f.
175
Genel
ortadan kaldırmak
rid
f.
176
Genel
sihrini ortadan kaldırmak
decharm
f.
177
Genel
ortadan kaldırmak
delete
f.
178
Genel
ortadan kaldırmak
deprive [obsolete]
f.
179
Genel
(binanın, evin) çatısını ortadan kaldırmak
deroof
f.
180
Genel
karanlığı ortadan kaldırmak
detenebrate
f.
181
Genel
ortadan kaldırmak
heave [obsolete]
f.
182
Genel
ortadan kaldırmak
hod [scotland]
f.
183
Genel
ortadan kaldırmak
offtake [obsolete]
f.
184
Genel
ortadan kaldırmak
abolish
f.
185
Genel
ortadan kaldırmak
impoverish
f.
186
Genel
ortadan kalkmak
improve
f.
187
Genel
(zorluk) ortadan kaldırmak
conquer
f.
188
Genel
parçalayarak ortadan kaldırmak
discuss [obsolete]
f.
189
Genel
(şiirsel) verilen evlilik sözüne olan sorumluluğunu ortadan kaldırmak
disespouse
f.
190
Genel
boynuzlarını ortadan kaldırmak
dishorn
f.
191
Genel
yanılgıları ortadan kaldırmak
disillude
f.
192
Genel
kuruntuları ortadan kaldırmak
disillude
f.
193
Genel
ortadan kaldırmak
dismantle
f.
194
Genel
ortadan kaldırmak
dispense (with)
f.
195
Genel
ortadan kalkmak
disperse
f.
196
Genel
gerçekleri ortadan kaldırmak
disrealize
f.
197
Genel
gerçekleri ortadan kaldırmak
disrealise
f.
198
Genel
ortadan kaldırmak
infringe [obsolete]
f.
199
Genel
gizlice ortadan kaldırmak
condiddle [dialect] [uk]
f.
200
Genel
ortadan kaldırıp yerine geçmek
drive
f.
201
Genel
(bir şeyi) kademeli olarak ortadan kaldırmak
drain
f.
202
Genel
ortadan kaybolmak
drop
f.
203
Genel
enkazı ortadan kaldırmak
clean up
f.
204
Genel
ortadan kaldırmak
cleanse
f.
205
Genel
ortadan kaldırmak
fay (up) [dialect] [uk]
f.
206
Genel
ortadan kaldırmak
fay (out) [dialect] [uk]
f.
207
Genel
ortadan kaybolmak
involute
f.
208
Genel
gevşetmek ve ortadan kaldırmak
pitch
f.
209
Genel
ortadan kaybolmak
sant [scotland]
f.
210
Genel
ortadan kaldırmak
disappear
f.
211
Genel
ortadan kaldırmak
finish
f.
212
Genel
(yabani otları) ateşe vererek ortadan kaldırmak
flame
f.
213
Genel
ortadan kaybolmak
fleet
f.
214
Genel
ortadan kaybolmak
fly
f.
215
Genel
ortadan kayboluncaya kadar izlemek
outwatch
f.
216
Genel
ortadan kaldırmak
perempt [obsolete]
f.
217
Genel
ortadan kaldırmak
pheese
f.
218
Genel
ortadan kaldırmak
scissor
f.
219
Genel
ortadan kaldırmak
scrub
f.
220
Genel
(kepeği) kazıyarak, ovarak veya silerek ortadan kaldırmak
scurf
f.
221
Genel
karbon tortularını ortadan kaldırmak
scurf
f.
222
Genel
kendini ortadan kaldırmak
self-destroy
f.
223
Genel
kendini ortadan kaldırmak
self-destruct
f.
224
Genel
ortadan kalkmak
set
f.
225
Genel
ortadan kaybolmak
set
f.
226
Genel
(vurarak) ortadan kaldırmak
shoot
f.
227
Genel
ezerek ortadan kaldırmak
crush out
f.
228
Genel
ortadan kaldırmak
slay
f.
229
Genel
ortadan kaldırmak
slee
f.
230
Genel
ortadan kaybolmak
slide
f.
231
Genel
ortadan kaldırmak
slight [obsolete]
f.
232
Genel
bir hatayı ortadan kaldırmak
eleminate an error
f.
233
Genel
ortadan kaldırmak
poison
f.
234
Genel
mumu elle kıstırır gibi ortadan kaldırmak
snuff
f.
235
Genel
ortadan kaldırmak
spunge
f.
236
Genel
ortadan kaldırmak
starve [obsolete]
f.
237
Genel
ortadan kaldırmak
sterve
f.
238
Genel
ortadan kalkmak
sterve
f.
239
Genel
ortadan kaldırmak
stramash
f.
240
Genel
ortadan kaldırmak
strike
f.
241
Genel
ortadan kaldırmak
suffocate
f.
242
Genel
ortadan kalkmak
cease
f.
243
Genel
ortadan kaldırılmış
eradicated
s.
244
Genel
ortadan kalkmak üzere olan (fikir vb)
moribund
s.
245
Genel
ortadan kaldırılabilen
extinguishable
s.
246
Genel
ortadan kaldırılmış
extinguished
s.
247
Genel
ortadan yok olan
vanished
s.
248
Genel
ortadan kaybolmuş
off the map
s.
249
Genel
ortadan kaldırılmış
removed
s.
250
Genel
ortadan kaldırılabilir
eradicable
s.
251
Genel
ortadan yok olmuş
vanished
s.
252
Genel
ortadan kaldırılamaz
insuppressible
s.
253
Genel
tamamen ortadan kaldırılmış
wiped out
s.
254
Genel
ortadan bölünmüş
dimidiate
s.
255
Genel
ortadan kaldırılamayan (kirlenme vb)
non-removable
s.
256
Genel
şüpheleri ortadan kaldıran
conclusive
s.
257
Genel
ortadan kaldırılamaz
ineliminable
s.
258
Genel
ortadan kaldırmaya yönelik
abolitional
s.
259
Genel
diğer parçalar ortadan kaybolduktan sonra kalan
relict
s.
260
Genel
diğer parçalar ortadan kaybolduktan sonra kalan
relicted
s.
261
Genel
tıkanmayı ortadan kaldıran
ecphractic
s.
262
Genel
ortadan kaldırılmamış
uncleared
s.
263
Genel
ortadan kaldırılmamış
undisposed
s.
264
Genel
ortadan kaldırılmamış
uneffaced
s.
265
Genel
ortadan kaldırılamaz
unextinguishable
s.
266
Genel
ortadan kaldırılmamış
unextinguished
s.
267
Genel
ortadan kaldırılmamış
unpurged
s.
268
Genel
ortadan kaldırılmamış
unquenched
s.
269
Genel
ortadan kaldırılmamış
unrazed
s.
270
Genel
ortadan kaldırılmamış
unremoved
s.
271
Genel
ortadan kaldırılmamış
unswept
s.
272
Genel
ortadan kaldırmayı amaçlayan
mortal
s.
273
Genel
sökerek ortadan kaldırılan
ripping
s.
274
Genel
parçalayarak ortadan kaldırılan
ripping
s.
275
Genel
ortadan kaldırılabilir
deleble
s.
276
Genel
ortadan kaldırılabilir
deletable
s.
277
Genel
ortadan kaldırılamaz
imperdible [obsolete]
s.
278
Genel
yakında ortadan kaldırılacak olan
impermanent
s.
279
Genel
saf inancı ortadan kaldıran
disillusioning
s.
280
Genel
ortadan kaldırılamaz
inexpugnable
s.
281
Genel
ortadan kaldırılamaz
inexpungeable
s.
282
Genel
ortadan kaldırılamaz
inexpungible
s.
283
Genel
ortadan kaldırılamaz
inexterminable
s.
284
Genel
ortadan kaldırılamaz
inextirpable
s.
285
Genel
ortadan kaldırılmış
done for
s.
286
Genel
(hanedan armalarında) ortadan kesilmiş
sarceled
s.
287
Genel
şüpheli bir şekilde ortadan kaybolmuş
disappeared
s.
288
Genel
kendini ortadan kaldıran
self-destruct
s.
289
Genel
ortadan kaldırılmış
stricken
s.
290
Genel
ortadan kaldırılabilecek şekilde
eradicably
zf.
291
Genel
ortadan kaldırmak için
away
zf.
292
Genel
ortadan kaldırılacak şekilde
off
zf.
293
Genel
(kötü bir şeyi) ortadan kaldıran anlamı veren son ek
-buster
snk.
294
Genel
ortadan kaldıran anlamına gelen son ek
-clast
snk.
295
Genel
ortadan kaldıran anlamına gelen son ek
-clastic
snk.
296
Genel
ortadan kaldırıcı anlamına gelen son ek
-clastic
snk.
Phrasals
297
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
make away
f.
298
Öbek Fiiller
ortadan kaybolmak
pass away
f.
299
Öbek Fiiller
ortadan kaybolmak
strike in
f.
300
Öbek Fiiller
tamamen ortadan kaldırmak
rub out
f.
301
Öbek Fiiller
darbeyle ortadan kaldırmak
strike off
f.
302
Öbek Fiiller
ortadan kaybolmak
fall away
f.
303
Öbek Fiiller
bir şeyi ortadan kaldırmak
sweep away something
f.
304
Öbek Fiiller
bir şeyi yavaş yavaş yok etmek/ortadan kaldırmak
chip away at something
f.
305
Öbek Fiiller
bir şeyi ortadan kaldırmak
sweep something away
f.
306
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
iron out
f.
307
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
magic away
f.
308
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
take out
f.
309
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
design out
f.
310
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
patch up
f.
311
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
make away off
f.
312
Öbek Fiiller
ortadan kaldırılmak
put away
f.
313
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
put down
f.
314
Öbek Fiiller
ortadan kaybolmak
dry up
f.
315
Öbek Fiiller
birden ortadan/gözden kaybolmak
vanish from (something)
f.
316
Öbek Fiiller
ortadan yok olmak
vanish from (something)
f.
317
Öbek Fiiller
birden ortadan/gözden kaybolmak
vanish from something
f.
318
Öbek Fiiller
ortadan yok olmak
vanish from something
f.
319
Öbek Fiiller
ortadan kaybolmak
fade back
f.
320
Öbek Fiiller
aceleyle ortadan kaldırmak
whisk away
f.
321
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
wash away
f.
322
Öbek Fiiller
hiçbir şey yapmadan ortadan kaybolmasını dilemek
wish away
f.
323
Öbek Fiiller
bir sorunu yok sayarak/ortadan kalkmasını dileyerek çözmek
wish away
f.
324
Öbek Fiiller
bir sorunu yokmuş gibi davranarak/ortadan kalkmasını dileyerek gidermek
wish away
f.
325
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
kill off
f.
326
Öbek Fiiller
birini aniden ortadan yok etmek/kaybetmek
sweep off
f.
327
Öbek Fiiller
yakıp ortadan kaldırmak
blaze away
f.
328
Öbek Fiiller
yakılıp ortadan kaldırılmak
blaze away
f.
329
Öbek Fiiller
sessizce aşırmak/ortadan yok etmek
slip out
f.
330
Öbek Fiiller
çaktırmadan almak/ortadan yok etmek
slip out
f.
331
Öbek Fiiller
gizlice almak/ortadan yok etmek
slip out
f.
332
Öbek Fiiller
ayırt edici özelliklerini ortadan kaldırmak
bland out
f.
333
Öbek Fiiller
toplumsal bir engeli ortadan kaldırmak
break down
f.
334
Öbek Fiiller
bir şeyin etkilerini silmek/ortadan kaldırmak
cancel something out
f.
335
Öbek Fiiller
bir şeyi ortadan kaldırmak
cancel something out
f.
336
Öbek Fiiller
birini ortadan kaldırmak
cancel someone out of something
f.
337
Öbek Fiiller
ortadan kaldırmak
clear up
f.
338
Öbek Fiiller
ortadan kalkmak
clear up
f.
339
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi ortadan kaldırmak
cut someone or something out
f.
340
Öbek Fiiller
ortadan kaybolmak
disappear from
f.
341
Öbek Fiiller
ortadan kaybolmak
disappear from (something)
f.
342
Öbek Fiiller
ortadan ikiye kıvırmak/katlamak
double over
f.
343
Öbek Fiiller
ortadan ikiye katlanmak
double over
f.
344
Öbek Fiiller
(açıklama yapmadan) ortadan kaybolmak
go away
f.
345
Öbek Fiiller
birini öldürmek/temizlemek/ortadan kaldırmak
hush up
f.
346
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi ortadan kaldırmak
kiss someone/something off
f.
347
Öbek Fiiller
(bir şeyi) ortadan kaldırmak
sit on (something)
f.
348
Öbek Fiiller
(bir şeyi) ortadan kaldırmak
sit upon (something)
f.
349
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin bir özelliğini) yok etmek/ortadan kaldırmak
stamp (something) out of (someone or something)
f.
350
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) ortadan kaldırmaya çalışmak
war against (someone or something)
f.
351
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) ortadan kaldırmaya çalışmak
war on (someone or something)
f.
352
Öbek Fiiller
(bir şeyi) ortadan kaldırmak
clean out (of/from)
f.
Phrases
353
İfadeler
sır ortadan kalktı
the genie is out of the bottle
expr.
Proverb
354
Atasözü
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma
never halloo before you are out of the woods
355
Atasözü
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma
never halloo until you are out of the woods
356
Atasözü
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma
never whistle till you are out of the woods
357
Atasözü
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma
never whistle until you are out of the woods
Colloquial
358
Konuşma Dili
ortadan kaldırma
deep six
i.
359
Konuşma Dili
bir şeyin ortadan kaldırılması
deep six
i.
360
Konuşma Dili
ortadan kaybolmak
houdini
i.
361
Konuşma Dili
ile ortadan kaybolmak
make away with
f.
362
Konuşma Dili
ortadan kaldırılmak
wink out
f.
363
Konuşma Dili
ortadan kaldırmak
deep six
f.
364
Konuşma Dili
ortadan kaybolmak
go walkies
f.
365
Konuşma Dili
ortadan kaldırmak
zap out
f.
366
Konuşma Dili
ortadan kaldırmak
off
f.
367
Konuşma Dili
ortadan ikiye ayırmak
rip in half
f.
368
Konuşma Dili
ortadan kaldırmak
drown
f.
369
Konuşma Dili
tamamen ortadan kaldırılmış
wiped over
s.
370
Konuşma Dili
birdenbire (ortadan kaybolmak/yok olma)
poof
expr.
Idioms
371
Deyim
potansiyel bir sorunu ortadan kaldırmak için verilen rüşvet
a sop to cerberus
i.
372
Deyim
ortadan kaybolmak
pull a disappearing act
i.
373
Deyim
ortadan kaybolmak
pull a vanishing act
i.
374
Deyim
birden ortadan kaybolma
a houdini (act)
i.
375
Deyim
birden ortadan yok olma
a houdini (act)
i.
376
Deyim
ortadan kaldırma operasyonu
mop-up operation
i.
377
Deyim
ortadan kaldırmak
make way with
f.
378
Deyim
ortadan kaybolmak
make one's self scarce
f.
379
Deyim
ortadan kaldırmak
make way with
f.
380
Deyim
tamamen ortadan kaldırmak
blow (something) sky-high
f.
381
Deyim
tamamen ortadan kaldırmak
blow sky-high
f.
382
Deyim
ortadan kalkmak
cease to be
f.
383
Deyim
ortalıktan/ortadan/kenara kaldırmak
put out of the way
f.
384
Deyim
ortalıktan/ortadan çekmek
put out of the way
f.
385
Deyim
ortadan kaldırmak
put out of the way
f.
386
Deyim
ortadan kaldırmak
close the door on
f.
387
Deyim
ortadan kaldırmak
close the door to
f.
388
Deyim
ortadan kaldırmak
shut the door on
f.
389
Deyim
ortadan kaldırmak
shut the door to
f.
390
Deyim
ortadan kaybolmak
cease to be
f.
391
Deyim
çirkefliği ortadan kaldırmak
cleanse the augean stables
f.
392
Deyim
kaşla göz arasında ortadan kaldırmak
conjure away
f.
393
Deyim
ortadan kaybolmak
go off into the blue
f.
394
Deyim
ortadan kaybolmak
disappear into the blue
f.
395
Deyim
ortadan kaybolmak
fade from the scene
f.
396
Deyim
ortadan kaldırmak
keep clear of
f.
397
Deyim
ortadan kaldırmak
put paid
f.
398
Deyim
ortadan kaybolmak
vanish into the blue
f.
399
Deyim
ortadan kaybolmak
duck out
f.
400
Deyim
ortadan yok etmek
conjure away
f.
401
Deyim
ortadan kaybolmak
make oneself scarce
f.
402
Deyim
yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
keep the record straight
f.
403
Deyim
ufak pürüzleri ortadan kaldırmak
get the wrinkles out
f.
404
Deyim
yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
get the record straight
f.
405
Deyim
yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
put the record straight
f.
406
Deyim
yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
set the record straight
f.
407
Deyim
beklenmedik koşullar yüzünden ortadan kalkmak
be ruled out of court
f.
408
Deyim
sırları ortadan kaldırmak
lift the curtain (on something)
f.
409
Deyim
sırları ortadan kaldırmak
raise the curtain (on something)
f.
410
Deyim
sırları ortadan kaldırmak
raise the curtain
f.
411
Deyim
sırları ortadan kaldırmak
lift the curtain
f.
412
Deyim
bir şansı ortadan kaldırmak
shut the door upon someone or something
f.
413
Deyim
bir şansı ortadan kaldırmak
shut the door on someone or something
f.
414
Deyim
bir şansı ortadan kaldırmak
close the door on someone or something
f.
415
Deyim
bir şansı ortadan kaldırmak
close the door to someone or something
f.
416
Deyim
ortadan kaybolmak
e boff like a prom dress (in may)
f.
417
Deyim
hızlıca ortadan kaybolmak
fade fast
f.
418
Deyim
ortadan kayboluvermek
do a disappearing act
f.
419
Deyim
ortadan kayboluvermek
perform a disappearing act
f.
420
Deyim
ortadan kayboluvermek
stage a disappearing act
f.
421
Deyim
ortadan kayboluvermek
do a vanishing act
f.
422
Deyim
ortadan kayboluvermek
perform a vanishing act
f.
423
Deyim
ortadan kayboluvermek
stage a vanishing act
f.
424
Deyim
ortadan kaybolmak
disappear into the woodwork
f.
425
Deyim
bir anda ortadan kaybolmak
do a disappearing act
f.
426
Deyim
ortadan yok olmak
do a disappearing act
f.
427
Deyim
bir anda ortadan kaybolmak
pull a disappearing act
f.
428
Deyim
ortadan yok olmak
pull a disappearing act
f.
429
Deyim
bir anda ortadan kaybolmak
do a disappearing act
f.
430
Deyim
ortadan yok olmak
do a disappearing act
f.
431
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
rip (someone or something) in half
f.
432
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
tear (someone or something) in half
f.
433
Deyim
birini ortadan kaldırmak/bertaraf etmek
hang, draw, and quarter
f.
434
Deyim
bir şeyi yapma ihtimali ortadan kalkmak
get out of the way
f.
435
Deyim
ortadan kaybolmak
go south
f.
436
Deyim
yolsuzluğu temizlemek/ortadan kaldırmak
clean house
f.
437
Deyim
istenmeyen/gereksiz şeyleri ortadan kaldırmak
clean house [us]
f.
438
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye bölmek
rip (someone or something) in twain
f.
439
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
rip (someone or something) in twain
f.
440
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye bölmek
rip (someone or something) in two
f.
441
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
rip (someone or something) in two
f.
442
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
tear (someone or something) in twain [old-fashioned]
f.
443
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan ikiye ayırmak
tear (someone or something) in two
f.
444
Deyim
(bir şeydeki) problemli detayları ortadan kaldırmak
iron out the wrinkles (of/in something)
f.
445
Deyim
problemli detayları ortadan kaldırmak
iron out the wrinkles
f.
446
Deyim
(bir şeydeki) problemli detayları ortadan kaldırmak
iron the wrinkles out (of/in something)
f.
447
Deyim
ortadan kaybolmak
vanish into the woodwork
f.
448
Deyim
(biriyle) arasındaki anlaşmazlık ortadan kalkmak
be square (with one)
f.
449
Deyim
ortadan kaybolmak
do a disappearing act
f.
450
Deyim
ortadan kaybolmak
do a disappearing act
f.
451
Deyim
ortadan kaybolmak
do a vanishing act
f.
452
Deyim
ortadan kaybolmak
perform a disappearing act
f.
453
Deyim
ortadan kaybolmak
perform a vanishing act
f.
454
Deyim
ortadan kaybolmak
stage a disappearing act
f.
455
Deyim
ortadan kaybolmak
stage a vanishing act
f.
456
Deyim
ortadan kaybolmak
do a vanishing act
f.
457
Deyim
(bir şeyi) ortadan kaldırmak
take (something) off the table
f.
458
Deyim
birden ortadan kaybolmak
pull a houdini (act)
f.
459
Deyim
birden ortadan yok olmak
pull a houdini (act)
f.
460
Deyim
ortadan kalkmak
be off the table
f.
461
Deyim
(bir şeyin) çirkefliğini ortadan kaldırmak
cleanse the augean stables of (something)
f.
462
Deyim
çirkefliği ortadan kaldırmak
clear the augean stables
f.
463
Deyim
(bir şeyin) çirkefliğini ortadan kaldırmak
clear the augean stables of (something)
f.
464
Deyim
(bir şey için/bir şeyin olması için) engelleri ortadan kaldırmak
clear the way (for something/for something to happen)
f.
465
Deyim
(birinin) bir şansını ortadan kaldırmak
close the door to (one)
f.
466
Deyim
birden ortadan kaybolmak
do a houdini (act)
f.
467
Deyim
birden ortadan yok olmak
do a houdini (act)
f.
468
Deyim
birden ortadan kaybolmak
do/perform/stage a disappearing act
f.
469
Deyim
birden ortadan yok olmak
do/perform/stage a disappearing act
f.
470
Deyim
birden ortadan kaybolmak
do/perform/stage a vanishing act
f.
471
Deyim
birden ortadan yok olmak
do/perform/stage a vanishing act
f.
472
Deyim
ortadan kaybolmak
go to earth/ground [uk]
f.
473
Deyim
ortadan kalkmak
go to glory
f.
474
Deyim
(biriyle/bir şeyle) ortadan kaybolmak
make away with (someone or something)
f.
475
Deyim
ortadan kaybolmak
make scarce
f.
476
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan kaldırmaya çalışmak
make war (on someone or something)
f.
477
Deyim
suçu, sorumluluğu, zorunluluğu ortadan kalkmak
be let off the hook
f.
478
Deyim
(birini/bir şeyi) ortadan kaldırmaya çalışmak
wage war (on someone or something)
f.
479
Deyim
ortadan kaldırmak
cut one's throat
f.
480
Deyim
ortadan ikiye
in two
s.
481
Deyim
bir anda ortadan kaybolmuş/yok olmuş
off like a prom dress (in may)
s.
482
Deyim
ortadan kaybolduğu bir dönem
in the wilderness [uk]
expr.
483
Deyim
bir süre ortadan kaybolduktan sonra
from the dead
expr.
Formal
484
Resmi
ortadan kaldırıcı
deletive
s.
Speaking
485
Konuşma
engelleri ortadan kaldırmak
clear the way
f.
486
Konuşma
saçını ortadan ayırmış
his hair is parted down the middle
expr.
Trade/Economic
487
Ticaret/Ekonomi
borcun ortadan kalktığını belirten belge
release of liability
i.
488
Ticaret/Ekonomi
hükmü ortadan kaldırma
nullifying
i.
489
Ticaret/Ekonomi
kalifiye eleman gereksinimini ortadan kaldırma
deskilling
i.
490
Ticaret/Ekonomi
ortadan kaldırma
remove
i.
491
Ticaret/Ekonomi
ortadan kalkan hak ve yükümlülükler
discharged rights and obligations
i.
492
Ticaret/Ekonomi
tekelleri ortadan kaldıran
trustbuster
i.
493
Ticaret/Ekonomi
tekelleri ortadan kaldırma
trustbusting
i.
494
Ticaret/Ekonomi
indeks bağlantısını ortadan kaldırmak
deindex
f.
495
Ticaret/Ekonomi
ortadan kaldırıcı
extinctive
s.
Law
496
Hukuk
kendi aleyhine tanıklık etmeyi reddetme hakkını ortadan kaldıran muafiyet
testimonial immunity
i.
497
Hukuk
tekelleşmeyi ortadan kaldırmayı amaçlayan hükümet faaliyetleri
trust busting
i.
498
Hukuk
alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi nedeniyle borcun ortadan kalkması
confusion of debts
i.
499
Hukuk
hukuku amme davasının ortadan kalkması
dismissal of public prosecution -
i.
500
Hukuk
hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme
attempt to overthrow the government
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ortadan
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy