Geçmiş

prove

"prove" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	prove f.	kanıtlamak
2	Yaygın Kullanım	prove f.	ispat etmek
3	Yaygın Kullanım	prove f.	ispatlamak
General
4	Genel	prove f.	denemek
5	Genel	prove f.	sınamak
6	Genel	prove f.	olmak
7	Genel	prove f.	göstermek
8	Genel	prove f.	ortaya koymak
9	Genel	prove f.	tecrübe etmek
10	Genel	prove f.	sağlamasını yapmak
11	Genel	prove f.	sonunda ... çıkmak
12	Genel	prove f.	çıkmak
13	Genel	prove f.	kanıtlamak
14	Genel	prove f.	ispat etmek
15	Genel	prove f.	bulunmak
16	Genel	prove f.	(sıvının) alkol içeriğini belirlemek
17	Genel	prove f.	nesil testiyle (ata hayvanın) değerini belirlemek
18	Genel	prove f.	gerçekliğini tespit etmek
19	Genel	prove f.	doğrulamak
20	Genel	prove f.	(vasiyetnamenin) verasetini almak
21	Genel	prove f.	teste sokmak
22	Genel	prove f.	cesaret gösterisi yapmak
23	Genel	prove f.	güçlü görünmek
24	Genel	prove f.	(hamuru) istenilen hafifliğe getirmek
25	Genel	prove f.	pişmek
26	Genel	prove f.	halini almak
Irregular Verb
27	Irregular Verb	prove f.	proved - proven/proved
Law
28	Hukuk	prove f.	ispat etmek
Politics
29	Siyasal	prove f.	onaylamak
Technical
30	Teknik	prove f.	kanıtlamak
Printing
31	Baskı Teknikleri	prove f.	örnek baskısını oluşturmak
32	Baskı Teknikleri	prove f.	prova baskı yapmak
Math
33	Matematik	prove f.	sağlamak
Archaic
34	Eski Kullanım	prove f.	geçirmek
35	Eski Kullanım	prove f.	katlanmak
36	Eski Kullanım	prove f.	başına gelmek

"prove" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 80 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	prove to be right f.	doğru çıkmak
2	Genel	prove to be true f.	aslı çıkmak
3	Genel	prove somebody right f.	haklı çıkarmak
4	Genel	prove fruitful f.	semeresini vermek
5	Genel	prove one's adequacy f.	rüştünü ispat etmek
6	Genel	prove to be wrong f.	haksız çıkarmak
7	Genel	prove to be worthless f.	kof çıkmak
8	Genel	prove to be f.	çıkmak
9	Genel	prove manhood f.	erkekliğini ispat etmek
10	Genel	prove to be untrue f.	çürük çıkmak
11	Genel	prove success f.	başarısını kanıtlamak
12	Genel	prove something based on evidence f.	birşeyi delile dayanarak ispatlamak
13	Genel	prove a claim f.	iddia kanıtlamak
14	Genel	prove profitable f.	kar beklentisini boşa çıkarmamak
15	Genel	prove profitable f.	karlılığını ispatlamak
16	Genel	prove oneself f.	kendini ispatlamak
17	Genel	prove (someone) to be in the wrong f.	haksız çıkarmak
18	Genel	prove oneself f.	kendini kanıtlamak
19	Genel	prove the contrary f.	aksini ispat etmek
20	Genel	prove the opposite f.	aksini ispat etmek
21	Genel	prove oneself f.	kendini ispat etmek
22	Genel	prove unsatisfactory f.	yetersiz bulmak
23	Genel	prove unsatisfactory f.	kusurlu bulmak
24	Genel	prove one's case f.	haklı olduğunu kanıtlamak
25	Genel	prove a boon f.	yararını/yararlı olduğunu kanıtlamak
26	Genel	prove his whereabouts on the night in question f.	olay gecesi nerede olduğunu ispatlamak
27	Genel	prove one's righteousness f.	haklılığını kanıtlamak
28	Genel	prove evolution f.	evrimi ispatlamak
29	Genel	prove troublesome f.	problem olmak
30	Genel	prove troublesome f.	zorluk çıkarmak
31	Genel	prove one's innocence to someone f.	birine suçsuzluğu ispatlamak
32	Genel	prove (up) f.	(mineral damarı) test etmek
33	Genel	prove (up) f.	altında yağın varlığını tespit etmek
34	Genel	prove (up) f.	(yağ) varlığını tespit etmek
35	Genel	prove to be wrong f.	(bir fikri) çürütmek
Phrasals
36	Öbek Fiiller	prove something to someone f.	birine bir şeyi ispatlamak
37	Öbek Fiiller	prove out something f.	doğruluğunu kanıtlamak/ispatlamak
38	Öbek Fiiller	prove something out f.	doğruluğunu kanıtlamak/ispatlamak
39	Öbek Fiiller	prove (oneself) as (something) f.	(kendini bir şey) olarak ispatlamak
40	Öbek Fiiller	prove (something) to (one) f.	(birine bir şeyi) ispatlamak
41	Öbek Fiiller	prove (something) to (one) f.	(birine bir şeyi) kanıtlamak
42	Öbek Fiiller	prove out f.	doğruluğunu kanıtlamak/ispatlamak
43	Öbek Fiiller	prove out f.	başarılı olmak
44	Öbek Fiiller	prove out f.	başarıya ulaşmak
45	Öbek Fiiller	prove out f.	kanıtlanmak
46	Öbek Fiiller	prove out f.	ispatlanmak
47	Öbek Fiiller	prove to f.	-e kanıtlamak
Phrases
48	İfadeler	nothing to prove expr.	kanıtlanacak bir şey yok
49	İfadeler	easy to say, harder to prove expr.	söylemesi kolay, kanıtlaması zor
Colloquial
50	Konuşma Dili	what will that prove? expr.	bu neyi gösterir/kanıtlar?
Idioms
51	Deyim	prove to (one) that (something is the case) f.	(durumun belli bir şekilde olduğunu birine) kanıtlamak
52	Deyim	prove to (one) that (something is the case) f.	(durumun belli bir şekilde olduğunu birine) göstermek
53	Deyim	prove a point f.	bir şeyi ispatlamak
54	Deyim	prove/show your mettle f.	iyi olduğunu kanıtlamak
55	Deyim	have something to prove f.	ispatlayacak bir şeyleri olmak
56	Deyim	prove one's mettle f.	iyi olduğunu kanıtlamak
57	Deyim	prove oneself as f.	...olarak kendini ispatlamak
58	Deyim	prove somebody wrong f.	birisini haksız çıkarmak
59	Deyim	fend and prove [dated] f.	bir fikri/konuyu savunmak
60	Deyim	fend and prove [dated] f.	bir fikir/konu için tartışmak
61	Deyim	fend and prove [dated] f.	bir fikirden/konudan yana tartışmak
62	Deyim	prove (to be) (something) f.	(birinin/bir şeyin/kendinin bir şey olduğunu) ispatlamak
63	Deyim	prove (to be) (something) f.	(birinin/bir şeyin/kendinin bir şey olduğunu) göstermek
64	Deyim	be on, show, prove your mettle	elinden geleni yapmaya hazır olmak
65	Deyim	be on, show, prove your mettle	kendini kanıtlama azminde/gayesinde olmak
66	Deyim	be on, show, prove your mettle	elinden gelenin en iyisini yapmak
67	Deyim	be on, show, prove your mettle	elinden geldiği kadar çaba göstermek
Speaking
68	Konuşma	can you prove that? expr.	bunu ispatlayabilir misin?
69	Konuşma	I can't prove this expr.	bunu kanıtlayamam
70	Konuşma	can you prove that? expr.	bunu ispatlayabilir misiniz?
71	Konuşma	I can prove it to you expr.	bunu sana kanıtlayabilirim
72	Konuşma	can you prove this? expr.	bunu ispatlayabilir misin?
73	Konuşma	can you prove this? expr.	bunu ispatlayabilir misiniz?
74	Konuşma	I'm gonna prove it to you expr.	bunu sana kanıtlayacağım
75	Konuşma	I can't prove this expr.	bunu ispat edemem
76	Konuşma	what does that prove? expr.	ne olmuş yani?
77	Konuşma	I'll prove it to you expr.	sana bunu kanıtlayacağım
Law
78	Hukuk	prove guilty as charged f.	sabit görülmek (suç)
Automotive
79	Otomotiv	prove-out circuit i.	kontrol devresi
Star Wars
80	Star Wars	loyal? prove it! expr.	sadık mısın? kanıtla!