saçma! - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

saçma!



"saçma!" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
General
saçma! poppycock! exclam.
Colloquial
saçma! in a pig's ear! expr.
saçma! in a pig's eye! expr.
saçma! in a pig's ass! expr.
Slang
saçma! nonsense! ünl.
saçma! pig's arse! expr.
saçma! applesauce! expr.
saçma! ballocks! expr.
saçma! rubbish! expr.
saçma! baloney! expr.
saçma! bollocks! expr.
British Slang
saçma! piffle! expr.
saçma! pants! expr.
saçma! crud! expr.

"saçma!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
saçma düşünce crotchet i.
saçma sapan silly s.
saçma nonsensical s.
saçma absurd s.
saçma nonsense s.
General
saçma malarkey i.
saçma boloney i.
saçma sapan konuşma blather i.
ışık ve sıcaklık saçma effulging i.
saçma laf gammon i.
saçma olma absurdity i.
saçma stupid i.
saçma tommyrot i.
saçma bir iş a fool's errand i.
saçma jabber wocky i.
saçma stuff i.
saçma baloney i.
saçma sapan laf stuff and nonsense i.
saçma bunk i.
saçma smearcase i.
saçma scattering i.
saçma twaddle i.
kıvılcım saçma sparkling i.
saçma sapan söz drivel i.
saçma rhubarb i.
saçma sapan konuşan kimse blatherskite i.
kıvılcımlar saçma emication i.
saçma buckshot i.
saçma moon i.
saçma froth i.
saçma small shot i.
saçma claptrap i.
anlamsız ve saçma konuşma yakking i.
saçma lead i.
saçma rot i.
saçma humbug i.
saçma flannel i.
saçma söz absurdity i.
ışın saçma radiation i.
saçma (çifte namlulu av tüfeği için) shot i.
saçma (tüfek için) buckshot i.
saçma hooey i.
konuşurken tükürükler saçma splutter i.
saçma trash i.
saçma istek vagary i.
saçma kibosh i.
saçma sapan laf rigmarole i.
saçma sapan konuşma splutter i.
saçma bird shot i.
saçma silly i.
saçma bullshit i.
saçma farce i.
saçma tosh i.
konuşurken tükürükler saçma sputter i.
kıvılcım saçma scintillation i.
saçma eradiation i.
saçma blether i.
saçma tanesi pellet i.
saçma bunkum i.
saçma tripe i.
saçma spinach i.
ışık saçma irradiation i.
saçma laugh i.
saçma poppycock i.
kurşun saçma lead shot i.
saçma, abuk sabuk konuşma veya yazı jabberwocky i.
saçma sapan tosh i.
saçma sapan söz/yazı drool i.
saçma sapan bosh i.
saçma sapan bilgewater i.
saçma sapan tarradiddle i.
saçma sapan twaddle i.
saçma sapan boloney i.
saçma sapan taradiddle i.
saçma sapan baloney i.
saçma sapan tommyrot i.
saçma hog-wash i.
saçma fiddle-de-dee i.
saçma sapan sözler fiddle-faddle i.
saçma kulesi shot-tower i.
saçma sapan konuşma wish-wash i.
saçma drivel i.
saçma sapan konuşma drivel i.
saçma şey perfect nonsense i.
aptal/saçma soru stupid question i.
parıldayan saçma taneleri flash pellets i.
saçma konuşma ravings i.
saçma rawmaish [irish] i.
saçma konuşma rawmaish [irish] i.
saçma sapan soru carriwitchet i.
saçma sapan şeylerin yapıldığı, gerçeklikten uzak yer la-la land i.
saçma sapan şeylerin yapıldığı, gerçeklikten uzak yer la-la-land i.
saçma sapan davranış charade i.
saçma sapan nesne nonsense i.
saçma sapan konuşmalar nugae i.
saçma sapan konuşma nugation [obsolete] i.
aşırı saçma durum the absurd i.
saçma sapan olma toyishness i.
saçma prosedür trick i.
saçma sapan hikaye trifle [obsolete] i.
saçma sapan olma triflingness i.
saçma tartışma argutation [obsolete] i.
saçma tartışma cavilation i.
saçma tartışma caviling i.
saçma sapan hareket zaniness i.
saçma tartışma batrachomyomachia i.
saçma konuşma fadaise i.
saçma konuşma vaniloquence i.
(sıvı) saçma sputtering i.
saçma giving off i.
boş veya saçma konuşmalar, fikirler white lightning i.
saçma sapan whangdoodle i.
saçma sapan şeyler whoop i.
saçma istek quirk i.
saçma bahane flimsy excuse i.
saçma konuşan kimse bletheranskate [scotland] i.
mazeret olarak uydurulan saçma sapan hikaye fairytale i.
saçma sapan konuşma folderol i.
saçma sapan yazı folderol i.
saçma sapan konuşma falderol i.
saçma sapan konuşan kimse haverel [scotland] i.
tohum saçma broadcast i.
saçma konuşma buff [scotland] i.
komik ve saçma şeyleri algılama becerisi humor i.
komik ve saçma şeyleri ifade edebilme yetisi humor i.
saçma ve uygunsuz şey mockery i.
saçma sapan konuşma morology [obsolete] i.
saçma konuşma gaff i.
saçma konuşma gallimatia [obsolete] i.
saçma gözlemler muck i.
saçma şey ridiculosity i.
saçma münakaşaya giren kimse choplogic [obsolete] i.
saçma münakaşaya giren kimse chop-logic i.
saçma sapan iş idiocy i.
saçma şey idiocy i.
saçma şey imbecility i.
saçma impartment i.
saçma inspersion [obsolete] i.
saçma sapan cevap waffling i.
saçma söz dotery i.
saçma hareket dotery i.
saçma davranış comic opera i.
saçma sapan kafiye crambo i.
fayda getirmeyen saçma fikir drainchild i.
saçma icat fangle [obsolete] i.
saçma incongruence i.
saçma durum irrational i.
saçma ifade irrationalism i.
saçma sapan davranan kimse irrationalist i.
saçma ifade irrationality i.
saçma conspersion i.
amaçlanan konudan farklı ve saçma mevzu cross-purpose i.
saçma durum fatuity i.
saçma gösteri pageant i.
saçma sapan hareket eden kimse potterer i.
saçma pouncing i.
saçma scail i.
saçma sapan söz flam i.
saçma yazı flam [obsolete] i.
saçma ve saygınlığı olmayan bir teoriye inanan veya bu teoriyi savunan kimse flat-earther i.
saçma yöntem follies i.
saçma scatteration i.
saçma muziplik shine i.
saçma sapan ve pis işler shitwork i.
saçma sapan şey shuck i.
saçma metafor siddhuism [india] i.
saçma fikir fribble i.
saçma sapan söz skimble-scamble i.
saçma ifade slobber i.
sıvı saçma slop i.
şok tabancalarında mühimmat olarak kullanılan kompakt saçma kapsülü beanbag i.
saçma şey stock i.
saçma fikirler stodge i.
saçma argüman strawman i.
neşe saçma sunniness i.
saçma sapan konuşmak talk wild f.
saçma sapan konuşmak blather f.
saçma sapan konuşmak twaddle f.
saçma sapan konuşmak tell a long rigmarole f.
saçma sapan konuşmak piffle f.
saçma sapan konuşmak blether f.
saçma bir şekle sokmak transmogrify into f.
saçma sapan konuşmak talk nonsense f.
saçma sapan konuşmak drivel f.
saçma sapan konuşmak talk rubbish f.
saçma gelmek find something absurd f.
saçma bulmak find something absurd f.
saçma sapan konuşmak prattle f.
saçma gelmek sound crazy f.
kulağa saçma gelmek sound crazy f.
saçma sapan davranmak act stupidly f.
saçma bir işle zaman kaybetmek thrum caps [obsolete] f.
saçma sapan konuşmak fable [obsolete] f.
saçma saçma konuşmak blah f.
saçma konular hakkında konuşmak quiddle f.
saçma sapan konuşmak blither f.
saçma sapan dolanmak hawm f.
saçma sapan karıştırmak mingle-mangle [obsolete] f.
saçma sözleri art arda tekrarlayarak konuşma taklit etmek rhubarb f.
saçma bir şekilde mecbur kalmak must f.
saçma hale getirmek ridiculize f.
saçma hale getirmek ridiculise f.
saçma sapan konuşmak gibber f.
saçma hareketler yapmak clown f.
saçma sapan konuşmak drool f.
saçma sapan hareket etmek piffle f.
saçma sapan konuşmak slabber f.
saçma raving s.
saçma fatuous s.
saçma inane s.
saçma terrestrial s.
saçma frivolous s.
saçma sapan nonsense s.
saçma fantastical s.
saçma farcical s.
saçma nonsense s.
saçma fustian s.
saçma trivial s.
saçma wacky s.
saçma ridiculous s.
saçma outlandish s.
saçma preposterous s.
saçma frothy s.
saçma unreasonable s.
saçma sorry s.
saçma chimerical s.
saçma sapan rambling s.
saçma irrational s.
saçma senseless s.
saçma ludicrous s.
saçma foolish s.
saçma sapan foolish s.
saçma strewing s.
saçma whimsical s.
saçma inept s.
saçma sapan nonsensical s.
en saçma whackiest s.
saçma fantastic s.
saçma trumpery s.
saçma fiddly s.
saçma daft s.
saçma puny s.
daha saçma whackier s.
saçma blind s.
saçma sapan konuşan blithering s.
daha saçma wackier s.
saçma crackbrained s.
saçma goofy s.
saçma impertinent s.
saçma paltry s.
saçma trifling s.
saçma rubbish s.
saçma screwball s.
abartılı ve saçma slushy s.
saçma incongruous s.
saçma pointless s.
saçma kafkaesque s.
saçma toyish s.
saçma extravagant s.
saçma cockeyed s.
saçma sapan farcical s.
saçma bathetic s.
saçma funny s.
saçma funny s.
saçma raving mad s.
saçma nice [obsolete] s.
saçma sapan bir halde nonsensically s.
saçma tiddy s.
saçma sapan tomfoolish s.
saçma twaddly s.
saçma sapan twiddly s.
saçma amphigoric s.
saçma şiirle ilgili amphigoric s.
biraz saçma awkwardish s.
saçma unearthly s.
gülünç derecede saçma unearthly s.
saçma childish s.
saçma olmayan unsilly s.
saçma unwitty s.
saçma zany s.
biraz saçma zanyish s.
saçma sapan konuşan vaniloquent s.
saçma meaningless s.
saçma harebrained s.
saçma hare-brained s.
saçma woolly-headed s.
saçma biçimde mağrur misproud s.
saçma tutarsızlıkları olan gaga s.
saçma ridicule [obsolete] s.
saçma choplogic s.
saçma choplogical s.
saçma off-key s.
saçma dissonant s.
son derece saçma highly odd s.
saçma fanciful s.
saçma inconsequent s.
saçma fatuitous s.
saçma insensate s.
saçma discorrespondent [obsolete] s.
saçma fribble s.
saçma fribbling s.
saçma fribblish s.
abartılı ve saçma slutchy s.
saçma devoid of logic s.
saçma counterintuitive s.
saçma spurious s.
saçma strawy [obsolete] s.
saçma bir şekilde tehlikeli suicidal s.
saçma surd s.
saçma bir şekilde flannelly zf.
saçma bir şekilde mantıksız olarak wackily zf.
saçma bir şekilde daftly zf.
saçma bir şekilde chimerically zf.
saçma bir şekilde goofily zf.
saçma bir biçimde ridiculously zf.
saçma bir biçimde incongruously zf.
saçma bir biçimde farcically zf.
saçma bir şekilde absurdly zf.
saçma sapan foolishly zf.
saçma sapan tavırlarla toyishly zf.
saçma biçimde unreasonably zf.
saçma sapan madly zf.
saçma bir şekilde unwittily zf.
saçma bir şekilde faddily zf.
saçma bir halde ludicrously zf.
saçma bir şekilde idiotically zf.
saçma bir biçimde idiotically zf.
saçma sapan idly zf.
saçma bir şekilde palterly [obsolete] zf.
saçma bir şekilde paltrily zf.
saçma bir şekilde senseless [obsolete] zf.
saçma biçimde sinfully zf.
abartılı ve saçma bir şekilde slushily zf.
saçma fudge ünl.
saçma nonsense! ünl.
saçma rubbish! ünl.
tamamen saçma yo-ho-ho ünl.
saçma balls ünl.
saçma applesauce ünl.
biraz saçma a bit silly expr.
Phrasals
saçma sapan davranmak carry on f.
saçma sapan davranmak cut up f.
(biri veya bir şey hakkında) saçma sapan konuşmak prattle (on) about (someone or something) f.
saçma davranışlarda bulunmak bugger around f.
(biriyle) saçma sapan didişmek quibble with (someone) f.
saçma sapan bir şeyi uzun süre tartışmak rumble on f.
hakkında saçma sapan konuşmak prattle about f.
(biri/bir şey) hakkında saçma sapan konuşmak prattle about (someone or something) f.
(biri/bir şey) hakkında saçma sapan konuşmak prattle away (about someone or something) f.
Phrases
saçma yerlere para harcama ducks and drakes i.
saçma/saçma sapan sorular sorarsan saçma/saçma sapan cevaplar alırsın ask a stupid question and you'll get a stupid answer expr.
1980'lerde bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir altyazı all your base are belong to us expr.
saçma derecede to the point of absurdity expr.
inanılmaz derecede saçma bir şekilde to the point of absurdity expr.
saçma/saçma sapan sorular sorarsan saçma/saçma sapan cevaplar alırsın ask a silly question and you get a silly answer expr.
saçma/saçma sapan sorular sorarsan saçma/saçma sapan cevaplar alırsın ask a silly/stupid question (and you'll get a silly/stupid answer) expr.
eski bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir alt yazı ba kısalt.
Proverb
tekil ve saçma durumlar için konulan kurallara uyulmasını beklemek de saçmadır hard cases make bad laws
nadir olanla saçma olan arasında ince bir çizgi vardır from the sublime to the ridiculous is only a step
Colloquial
saçma sapan konuşma bull pucky i.
saçma sapan konuşma bull-pucky i.
insana aptal gibi hissettiren saçma sapan bilgi ya da deneyim unlightening i.
saçma hogwash i.
saçma bull i.
saçma a load of crap i.
saçma eggs in moonlight i.
saçma sapan şey eggs in moonlight i.
saçma a load of nonsense i.
saçma sapan laf gab i.
saçma sapan muhabbet gab i.
saçma sapan muhabbet gibber-gabber i.
bir dolu saçma söz a lot of baloney i.
saçma sapan şeyler yapan kimse gumbyhead i.
saçma ve vakit kaybettiren şey faff i.
saçma kybosh i.
her türlü saçma şey any fool thing i.
saçma sapan şeyler any fool thing i.
saçma bull's wool [australia/new zealand] i.
saçma düşünce noire i.
saçma sapan renk sky-blue pink i.
görünürde mantıklı ama normalde saçma bir düşünceyi savunmak chop logic f.
baştan aşağı (saçma) olmak be so much/many (something) f.
saçma sapan vakit geçirmek/harcamak klutz around f.
saçma olmak be rather steep f.
kameraya komik/saçma/abartılı mimikler yapmak mug it up f.
saçma sapan silly in the extreme s.
içi bomboş/saçma sapan (film no-brow s.
saçma ve vakit kaybettiren faffy [uk] s.
saçma irish s.
saçma sapan renkte olan sky-blue pink s.
saçma sapan shambolically zf.
tamamen saçma all moonshine expr.
(saçma/anlamsız bir şey) dediğimi yap humor me expr.
çok saçma it's to laugh expr.
saçma sapan konuşma stop talking trash expr.
ne saçma bir soru the answer's a lemon [old-fashioned] [uk] expr.
saçma sapan bir şaka wocka wocka expr.
Idioms
saçma sapan durum never-never i.
saçma a lot of bunk [uk] i.
saçma sapan bir sürü şey a lot of bunk [uk] i.
saçma zırva tosh i.
saçma zırva taradiddle i.
saçma zırva drool i.
saçma bir şey a fool's errand i.
saçma özür sorry excuse i.
saçma sapan stuff and nonsense i.
saçma zırva tarradiddle i.
saçma zırva humbug i.
saçma zırva bosh i.
saçma zırva twaddle i.
saçma zırva bilgewater i.
saçma zırva boloney i.
saçma olay comedy of errors i.
saçma olaylar serisi comedy of errors i.
saçma sapan şeyler kitchen-sink i.
bir yere varmayan saçma/absürt hikaye/espri a shaggy-dog story i.
saçma sapan konuşma banana oil i.
saçma sapan hikaye cockamamie story i.
saçma bir iş fool's errand i.
saçma sapan davranış funny stuff i.
alakasız/saçma sapan şeyleri bir araya getiren seçki pick-and-mix i.
saçma sapan konuşmak talk through one's hat f.
saçma sapan davranmak act the fool f.
saçma sapan davranmak play the fool f.
saçma sapan davranmak act the maggot f.
saçma sapan işler yapmak get up to f.
saçma sapan şeyler yapmak play the fool f.
saçma sapan şeyler yapmak act the fool f.
saçma görünse de yaptığı şeyin/işin bir amacı olmak be method in one's madness f.
saçma görünse de yaptığı şeyin/işin bir amacı olmak have method in one's madness f.
saçma sapan davranmak klutz around f.
saçma sapan şeyler söylemek talk out of the back of (one's) head f.
saçma sapan davranmak act/play the goat f.
saçma saçma hareketler yapmak act/play the goat f.
saçma sapan davranmak have a few kangaroos loose in the top paddock f.
saçma sapan davranmak/düşünmek have kangaroos in the top paddock [australia] f.
saçma sapan davranmak/düşünmek have kangaroos in one's top paddock [australia] f.
saçma sapan konuşmak talk out of (one's) hat f.
saçma sapan konuşmak talk through the back of (one's) head f.
saçma sapan konuşmak talk through the back of (one's) neck f.
kalitesi düşen bir tv programına olan ilgiyi kaybetmemek için araya saçma sapan şeyler sokmak jump the shark [us] f.
saçma sapan gevezelik etmek talk like an apothecary [obsolete] f.
saçma sapan davranmak act/play the fool f.
saçma sapan davranmak play the (giddy) goat f.
saçma sapan davranmak act the (giddy) goat f.
biraz/çok saçma olmak be a bit/rather steep f.
saçma olmak be full of beans f.
saçma sapan olmak be full of beans f.
saçma sapan konuşmak be full of bull f.
saçma olmak be off the wall f.
saçma sapan konuşmak flap (one's) chops f.
birinin aklına saçma sapan/mümkün olmayan fikirler sokmak give somebody ideas f.
saçma görünse de yaptığı şeyin/işin bir amacı olmak have (a) method in (one's) madness f.
saçma görünse de yaptığı şeyin/işin bir amacı olmak have (a) method to (one's) madness f.
saçma sapan davranmak have kangaroos in the top paddock [australia] f.
saçma sapan davranmak have kangaroos one's the top paddock [australia] f.
ufak/saçma bir hata yapmak make a boo-boo f.
saçma sapan/alakasız şeylerden bahsetmek talk past (one) f.
saçma sapan konuşmak talk rot f.
saçma sapan konuşmak talk through hat f.
saçma sapan konuşmak talk through the back of your head f.
saçma sapan konuşmak talk through your hat [old-fashioned] f.
saçma sapan full of prunes s.
saçma-sapan full of hot air s.
saçma-sapan full of bull s.
saçma sapan full of it s.
saçma sapan full of shit s.
saçma sapan full of hot air s.
saçma-sapan full of beans s.
saçma-sapan full of prunes s.
saçma sapan full of beans s.
saçma sapan full of crap s.
saçma sapan full of bull s.
saçma-sapan full of it s.
saçma sapan full of bull s.
çok saçma enough to make a cat laugh s.
saçma off the wall s.
saçma soru yoktur there’s no such thing as a stupid question expr.
saçma without rhyme or reason expr.
saçma sapan strictly for the birds expr.
saçma all my eye and betty martin expr.
ve bunun gibi saçma şeyler and all that jazz expr.
ve bunun gibi bir sürü saçma şey and all that jazz expr.
işe yarayabilecek kadar saçma (just) crazy enough to work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan (just) crazy enough to work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar saçma crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
aslında işe yarayabilecek kadar saçma crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da aslında işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar saçma crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar saçma so crazy (that) it just might work [cliché] expr.