sayıda - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sayıda



"sayıda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sayıda number of expr.

"sayıda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birbirini izleyen iki ya da daha fazla sayıda tümce ya da dizenin sonlarının tekrarı epistrophe i.
çok sayıda insan kaybına sebep olan yangın holocaust i.
çok sayıda scores i.
az sayıda çalışma limited number of studies i.
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı coach i.
çok sayıda insan scores of people i.
önemli sayıda a considerable amount i.
tek metinde birleştirilmiş iki ya da daha fazla sayıda yazı conflate text i.
-den yeterli sayıda enough of i.
az sayıda katılım limited participation i.
çok sayıda arkadaş many friends i.
beysbolda çok sayıda iyi vuruşun yapıldığı oyun slugfest i.
belirlen/belirli sayıda öğrenci specific number of students i.
hatırı sayılır sayıda insan considerable number of people i.
çok sayıda/birden çok hedef multiple targets i.
çok sayıda insan a lot of people i.
çok sayıda dil bilme ve konuşma polyglotism i.
çok sayıda dil bilme ve konuşma polyglottism i.
çok sayıda dil bilme ve konuşma multilingualism i.
çok sayıda madalyası olan asker decorated soldier i.
sınırlı sayıda bulunma limited availability i.
sınırlı sayıda olma limited availability i.
çok sayıda veya miktarda rafts i.
çok sayıda olan şey tidy sum i.
çok sayıda olan şey sight i.
çok sayıda olan şey mess i.
çok sayıda olan şey pot i.
çok sayıda olan şey flock i.
çok sayıda olan şey deal i.
çok sayıda olan şey batch i.
çok sayıda olan şey mass i.
çok sayıda olan şey pile i.
çok sayıda olan şey mountain i.
çok sayıda olan şey wad i.
çok sayıda olan şey stack i.
çok sayıda olan şey spate i.
çok sayıda olan şey quite a little i.
çok sayıda olan şey mint i.
çok sayıda olan şey mickle i.
çok sayıda olan şey peck i.
çok sayıda olan şey passel i.
çok sayıda olan şey muckle i.
çok sayıda olan şey hatful i.
çok sayıda havlu towelry i.
çok sayıda kişi array i.
çok sayıda eşya array i.
çok sayıda şey yard i.
topluluktaki farklı türlerin eşit sayıda bireyi olması equitability i.
çok sayıda kişi veya nesne battalions i.
çok sayıda insanın öldürüldüğü olay kill i.
çok sayıda farklı işi veya sorumluluğu olan kimse factotum [dated] i.
(satranç, briç) belirli bir sayıda turnuva kazanmış oyuncu master i.
çok sayıda insan many i.
çok sayıda olan şey wilderness i.
çok sayıda erkek bulunan yer veya durum meat market i.
çok sayıda kaslı erkeğin bulunduğu yer meat market i.
içerisinde genellikle 16 ve daha fazla sayıda sinema salonu bulunduran çok katlı yapı megaplex i.
çok sayıda insan meine i.
çok sayıda insan meiny [scotland] i.
çok sayıda insan tarafından ziyaret edilen yer mekka i.
kayalıklara oyulmuş tarihöncesinden kalma çok sayıda evin bulunduğu, güneybatı kolorado'da yer alan bir ulusal park mesa verde national park i.
bir tabak veya öğün için yeterli sayıda veya miktarda (belirli bir yiyecek) mess i.
çok sayıda kesişen çizgiyle yapılan gölgelendirme hatching i.
çok sayıda farklı işi olan kimse both-hands i.
çok sayıda sahibi olan arazi broad acres i.
çok sayıda şey mobs i.
bir oyuncunun rakibiyle aynı anda ellerini açarak aynı sayıda parmaklarını uzattığı bir italyan oyunu mora i.
bir oyuncunun rakibiyle aynı anda ellerini açarak aynı sayıda parmaklarını uzattığı bir italyan oyunu morra i.
çok sayıda mort i.
bir taş plağın orijinal kaydının çok sayıda kopyasını üretmek için kullanılan elektroform baskısı mother i.
az sayıda miktar reversion [obsolete] i.
çok sayıda lots i.
fotoğraf emülsiyonundaki çok sayıda partikülden her biri grain i.
çok sayıda küçük beyaz çiçeği olan bir kuzey amerika asması grayback [dialect] [uk] i.
hukuki hizmetlerin çok sayıda avukatın çalıştığı bir hukuk bürosu tarafından sunulduğu sistem group practice i.
çok sayıda miktar grundle i.
çok sayıda renge sahip olma multicolour i.
çok sayıda rengi gösterme multicolour i.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış multiplex i.
çok sayıda tıpatıp üretilmiş olma multiplicate i.
çok sayıda güçlü ve merkezi olarak kontrol edilen şubeleri olan kuruluş (çok uluslu şirket) octopus i.
tek sayıda olan kimse odd i.
tek sayıda olan şey odd i.
çok sayıda petrol kuyusunun radyal olarak açılabileceği açık deniz platformundan oluşan sondaj kulesi offshore rig i.
çok sayıda insan onslaught i.
çok sayıda nesne onslaught i.
aşırı sayıda adam tedariki overmanning i.
çok sayıda kişinin dikkatini çekmek için tarihi veya kültürel bir unsuru sansürleyerek veya çarpıtarak takdim etme disneyfication i.
çok sayıda olan şey million i.
(belirtilen sayıda) yatak odası olan bedroomed [uk] i.
çok sayıda şeytanın var olduğu inancı polydiabolism i.
çok sayıda çizgi ile ortaya çıkan şekil polygram i.
(kriptografide) çok sayıda ardışık mektubun oluşturduğu küme polygraph i.
çok sayıda farklı form bulunması durumu polymorphy i.
çok sayıda alanda yetkili kimse pooh-bah i.
çok sayıda alanda yetkili kimse poo-bah i.
çok sayıda çalışanı işten kovma clearout [uk] i.
çok sayıda işçiyi tasfiye etme clearout [uk] i.
çok sayıda kulübenin bulunduğu göl kenarı bölgesi cottage country [canada] i.
sanatsal veya entelektüel bağlılığı olan az sayıda insan grubu cult i.
çok sayıda olma innumerability i.
çok sayıda ufak nesneyle süsleme powdering i.
çok sayıda değerli taş ve boncuklardan oluşup boyun kısmına oturan esnek kolye dog collar i.
az sayıda insan few i.
az sayıda kimse fewer i.
(armacılık) bir yüzeyin kenarında sınır oluşturacak şekilde düzenlenmiş çok sayıda küçük arma orle i.
günahlardan arınıp kurtuluşa ermenin sınırlı sayıda insana bahşedileceği öğretisi particular redemption i.
çok sayıda torunu olan kimse root i.
çok fazla sayıda scores i.
az sayıda gönüllüye sahip askeri birlik skeleton regiment i.
çok sayıda insan somedeal i.
çok sayıda engelle karşılaşmak jump through hoops f.
olmak (belirli bir sayıda) number f.
bitirilmeyi bekleyen çok sayıda görevi olmak have a lot on one's plate f.
çok sayıda olmak flood f.
çok sayıda bulunmak abound f.
az/yetersiz sayıda personel sağlamak understaff f.
çok sayıda (...ya) sahip olmak abound with f.
(bir sayıda/oranda) seyretmek run f.
taşınacak yük için yeterli sayıda vagonu bir araya getirmek bunch f.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatmak multiplex f.
(bir şeyin) çok sayıda kopyasını yapmak multiplicate f.
çok sayıda yakalamak overcatch f.
çok sayıda balık tutmak overcatch f.
çok fazla sayıda garnizon kurmak overgarrison f.
çok sayıda kanun ve düzenlemeye tabi tutmak overregulate f.
çok sayıda resmi yükümlülük bindirmek overregulate f.
(çok sayıda ürün veya malzeme ile) doldurup taşırmak oversupply f.
(belirli sayıda kürek ile) donatılmak row f.
(aynı anda haber vermek için) çok sayıda kapı zilini çalmak doorbell f.
çok sayıda renge boyamak polychromize [us] f.
çok sayıda renge boyamak polychromise [uk] f.
çok sayıda yelken taşımak spread a large clew f.
çok sayıda küçük şeyle kaplamak pepper f.
çok sayıda sunmak flood f.
çok sayıda kişiye iletilmek fly f.
çok sayıda bulunmak sny [dialect] [uk] f.
çok sayıda büyükbaş yönetmek surcharge [uk] f.
(makale veya karikatürü) aynı anda çok sayıda gazeteye satmak syndicate f.
çok sayıda a great number of s.
hatırı sayılır sayıda a good number of s.
belli bir sayıda a certain number of s.
çok sayıda any number of s.
daha az sayıda less s.
çok büyük sayıda myriad s.
az sayıda phenomenal s.
çok sayıda multiplexed s.
çok sayıda whole slew (of) s.
bol sayıda whole slew (of) s.
makul sayıda a fair amount of s.
çeşitli sayıda wide range of s.
çok sayıda wide range of s.
çok fazla sayıda kadınla cinsel ilişkide bulunan (erkek) philandering s.
yeterli sayıda sufficient number of s.
rekor sayıda a record number of s.
çok sayıda a wide range of s.
çok sayıda a vast number of s.
çok sayıda numerous s.
pek çok sayıda umteen s.
pek çok sayıda umpteen s.
çok sayıda a large number of s.
makul sayıda bir a reasonable number of s.
çok sayıda in a large number of s.
çok sayıda in a multitude of s.
hatırı sayılır sayıda considerable number of s.
çok sayıda great numbers of s.
çok sayıda anlaımı olan polysemantic s.
birden fazla sayıda güce/yeteneğe sahip plurivalent s.
daha önce çok sayıda doğum yapmış multiparous s.
çok sayıda sheer number of s.
sınırlı sayıda argüman alan finitary s.
azımsanmayacak sayıda a considerable amount of s.
azımsanamayacak sayıda a considerable amount of s.
çok sayıda insanın katılımına gerek duyan people-intensive s.
eşit sayıda even s.
az sayıda a couple of s.
çok fazla sayıda innumerous s.
az sayıda narrow s.
çok sayıda numberful [obsolete] s.
çok sayıda numberous [obsolete] s.
rekor sayıda record-breaking s.
oldukça fazla sayıda umpty s.
yeterli sayıda enough s.
çok sayıda unnumberable s.
çok sayıda unnumerable s.
çok sayıda suyosunu içeren kelpy s.
çok sayıda legion s.
çok sayıda amcası olan beuncled s.
çok sayıda melekeye sahip many-minded s.
çok sayıda alıntı içeren quotatious s.
küçük ve çok sayıda olan miliary s.
çok sayıda million s.
orta sayıda fair s.
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan heterogeneous s.
çok sayıda galore s.
çok sayıda sorun ve engel içeren hydra-headed s.
nispeten daha az sayıda noktası olan (domino taşı) light s.
çok sayıda ilmekten oluşan loopy s.
çok sayıda ilmeği bulunan loopy s.
(belirli sayıda, türde) güvertesi olan decked s.
(belirli sayıda) katmanı olan -decker s.
belirtilen sayıda boyutu olan dimensioned s.
çok sayıda küçük tümsekleri bulunan granulate s.
büyük sayıda zarlı heavy s.
belirli sayıda long s.
çok sayıda yazarı bulunan multiauthor s.
çok sayıda bandı bulunan multiband s.
çok sayıda odası bulunan multicamerate s.
çok sayıda arabayı içeren multicar s.
çok sayıda oluğu bulunan multicavous s.
çok sayıda odası bulunan multichambered s.
çok sayıda oda içeren multichambered s.
çok sayıda oda ile ilişkili multichambered s.
çok sayıda odası bulunan multi-chambered s.
çok sayıda oda içeren multi-chambered s.
çok sayıda oda ile ilişkili multi-chambered s.
çok sayıda farklı parçası bulunan multifarious s.
çok sayıda veya çok miktarda üreten multiferous s.
çok sayıda veya çok miktarda ürün veren multiferous s.
çok sayıda loba ayrılmış multifid s.
çok sayıda bölüme ayrılmış multifid s.
çok sayıda lobu veya bölümü bulunan multifidous s.
çok sayıda loba veya bölüme ayrılmış multifidous s.
çok sayıda varaktan oluşan multifoil s.
çok sayıda varakla süslenmiş multifoil s.
çok sayıda çeşidi bulunan multigenerous s.
çok sayıda tanesi olan multigranulate s.
çok sayıda taneden oluşan multigranulate s.
çok sayıda düğümü olan multinodate s.
çok sayıda düğümü olan multinodous s.
çok sayıda dalı bulunan multiramose s.
çok sayıda sapı bulunan multi-stemmed s.
çok sayıda sap içeren multi-stemmed s.
çok sayıda damarı bulunan multistriate s.
çok sayıda şekle dönüşen multiversant s.
çok sayıda biçimi almak multiversant s.
çok sayıda yönü bulunan multivious s.
çok sayıda yolu bulunan multivious s.
çok sayıda şeyi belirleyen multivocal s.
çok sayıda şeyi ifade eden multivocal s.
tek sayıda birimin eklenmesi ile belirtilen (ölçü) odd s.
fazla sayıda insan tarafından kaydolunan overenrolled s.
çok fazla sayıda overmany s.
çok sayıda overnumerous s.
çok sayıda konuyu kapsayan discursive s.
çok sayıda anlamı olan polysemous s.
(belirtilen sayıda) yatak odası olan -bedroomed s.
çok sayıda golore [obsolete] s.
az sayıda thin s.
özel bir günü kutlamak amacıyla sınırlı süre ve sayıda üretilen (madeni para, pul) commemorative s.
çok sayıda farklı kaynağı olan polygenetic s.
(şifreleme) aynı anda çok sayıda ardışık harf grubu uygulayan polygraphic s.
çok sayıda evreden geçen polymorphous s.
çok sayıda evreden geçen polymorphic s.
çok sayıda olan fele [dialect] s.
(belirli sayıda, türde) bölmeli paned s.
ticari amaçla çok sayıda üretilmiş sale s.
birden fazla ancak belirsiz sayıda olan divers s.
sonlu sayıda elemanı olan finite s.
(arma) çok sayıda süseni olan fleury s.
çok sayıda parkı bulunan parkly s.
nispeten az sayıda mal sahibinin elinde bulunan ve açık piyasada işlem görmeyen (hisseler) private s.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış ile ilişkili plex s.
belirtilen sayıda tabakası olan ply s.
belirtilen sayıda katmanı olan ply s.
çok sayıda skandal sebebiyle zarar görmüş scandal-plagued s.
(belirtilen türde, sayıda) makarası olan sheaved s.
az sayıda olan short s.
çok sayıda (katılımcı) frequent [obsolete] s.
belirli sayıda numune ile kısıtlı spot s.
çok sayıda duyuyu içine alan synesthetic s.
farklı sayıda by difference zf.
çok sayıda numerously zf.
sınırlı sayıda hastada in a limited number of patients zf.
(ikiden fazla sayıda) ülkeler arasında among the countries zf.
... kadar az (sayıda) as few as zf.
belli sayıda in a certain amount of zf.
daha az olmayacak sayıda not less than zf.
makul/kabul edilebilir sayıda in modest numbers zf.
çok sayıda kişi tarafından widely zf.
çok sayıda kişi arasında widely zf.
çok sayıda rotten zf.
çok sayıda olmayan smally [obsolete] zf.
çok sayıda in a multitude of ed.
çok az sayıda close onto ed.
mümkün olan en fazla sayıda hidroksil grubu içeren anlamı veren ön ek hol- ök.
çok sayıda anlamına gelen bir ön ek super- ök.
belirtilen şekilde veya sayıda bölümü olan anlamındaki son ek -merous snk.
çok sayıda solungaçlı anlamı veren son ek -branch snk.
(belirli bir tür veya sayıda) gene sahip anlamı veren son ek -genic snk.
çok sayıda kas yapısına sahip canlı anlamı veren son ek -mya snk.
çok sayıda dişiye sahip anlamı veren son ek -gynous snk.
(belirli sayıda) çocuk doğuran kadın anlamına gelen son ek -para snk.
(belirli sayıda) yumurta üreten dişi anlamına gelen son ek -para snk.
(belirli tür veya sayıda) yavru doğuran dişi anlamına gelen son ek -para snk.
(belirli sayıda) eğik eksen kesişim noktalı anlamı veren son ek -clinic snk.
(belirtilen sayıda) ayaklı anlamına gelen son ek -ped snk.
belirtilen sayıda mekana bölünmüş yapı -plex snk.
belirli sayıda ayakları olan anlamı son ek -podous snk.
(belirtilen sayıda) üyeden veya kişiden oluşan grup anlamını veren bir son ek -some snk.
Phrasals
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak blow up f.
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek crank out f.
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek grind out f.
(bir şey) aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek pump through (something) f.
çok miktarda/sayıda üretmek pump out f.
çok sayıda bir şeyi olmak abound in something f.
çok sayıda bir şeye sahip olmak abound in something f.
çok sayıda biri/bir şey olmak abound with someone or something f.
çok sayıda birilerine/bir şeye sahip olmak abound with someone or something f.
düşük değerli kumar çiplerini daha az sayıda ve daha değerli kumar çipleriyle değiştirmek color up f.
aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek pump through f.
sınırlı sayıda/miktarda vermek/dağıtmak ration out f.
(bir dizi ayrı ses kanalını) daha az sayıda ses kanalı oluşturmak için birleştirmek fold down f.
Phrases
çok sayıda by the thousand zf.
bir sonraki sayıda görüşmek üzere see you in the next issue expr.
belirsiz sayıda untold number of expr.
çok sayıda kişinin aynı anda benzer davranışları göstermesini niteleyen bir ifade it must be something in the water expr.
çok sayıda diversified amount of expr.
çok fazla sayıda an awful lot of expr.
çok sayıda beyond measure expr.
çeşitli sayıda diversified amount of expr.
çok sayıda large spectrum of expr.
çok sayıda by the score expr.
çok sayıda a large number expr.
çok sayıda görüş multiple points of view expr.
çeşitli sayıda large spectrum of expr.
çok sayıda a slew of expr.
gerekli sayıda in necessary number expr.
(giderek) artan sayıda kişi a growing number of people expr.
(giderek) artan sayıda çalışma/araştırma a growing number of studies expr.
(giderek) artan sayıda borçlu a growing number of borrowers expr.
Colloquial
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj alma blowing up i.
çok sayıda girişim too many attempts i.
pek çok sayıda umpteen i.
alınan/elde edilen çok sayıda şey haul i.
çok sayıda şey haul i.
mümkün olduğunca çok ödül kazanmak için çok sayıda yarışmaya katılma comping i.
çok sayıda skillion i.
çok sayıda ingilizce sözcük içeren lehçe polglish i.
belirtilen sayıda parçası olan iş -parter i.
çok sayıda izleyici/seyirci çekmek pack them in f.
çok sayıda izleyici/seyirci getirmek pack them in f.
çok sayıda insan çekmek/getirmek pack them in f.
çok sayıda izleyici çekmek pack the house f.
çok sayıda üretmek knock out f.
bir şeyden yeterli sayıda/miktarda olmak be well off for something f.
için çok sayıda olmak be too many for f.
çok sayıda sevgilisi olan (kadın) man-eating s.
az sayıda (kişi/şey) a couple of (people or things) s.
çok sayıda çekirdek içeren (meyve) pippy s.
çok sayıda bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf.
çok sayıda boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf.
çok fazla sayıda a zillion expr.
çok sayıda in droves expr.
(belli bir günden) itibaren (belli bir sayıda) hafta weeks hence expr.
inanılmaz derecede/sayıda a (damn) sight too (something) expr.
çok sayıda (şey) a million and one (something) expr.
çok sayıda many is the expr.
istediğin kadar çok sayıda (bir şey) any amount of (something) expr.
çok sayıda bir şey any amount/number of something expr.
çok sayıda insan and his mother expr.
çok sayıda a good many expr.
çok sayıda a great many expr.
çok sayıda biri/bir şey any number of someone or something expr.
yeteri kadar çok sayıda biri/bir şey any number of someone or something expr.
çok sayıda/miktarda (bir şey) hell of a lot of (something) expr.
çok sayıda gün many a day expr.
Idioms
birbiriyle bağlantılı çok sayıda grubu tanımlamak için kullanılan terim blanket term i.
çok sayıda foto muhabirden oluşan grup the nikon choir i.
az sayıda insanın toplanıp önemli kararlar aldığı toplantı odası smoke-filled room i.
bir gösteriye/etkinliğe çok sayıda seyirci toplayan ünlü a drawing card i.
çok sayıda/miktarda a hell of a lot of i.
uygun sayıda a good few i.
(çok sayıda erkekle ilişkiye girdiğinden dolayı toplumdan dışlanmış) basit kadın a scarlet woman i.
az sayıda hırslı araştırmacının çalıştığı araştırma alanı cottage industry i.
birlikte hareket eden insanların çok sayıda olmasından doğan güç force of numbers i.
çok sayıda olmanın gücü/etkisi weight of numbers i.
çok sayıda/kalabalık olmanın avantajı weight of numbers i.
bir seçimde çok sayıda kadın aday olması pink wave [us] i.
bir seçimde çok sayıda kadın seçmen olması pink wave [us] i.
birinin alt edemeyeceği kadar çok sayıda veya daha güçlü olmak be (one) too many for someone i.
(belli bir sayıda) oynanacak oyun (some number of) games in hand i.
(belli bir sayıda) oyun daha (some number of) games in hand i.
çok sayıda/miktarda (bir şey) a hundred and one (something) i.
(yapacak) çok sayıda/miktarda şey a hundred/thousand/million and one things/things to do i.
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel a skeleton crew i.
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel a skeleton staff i.
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel a skeleton service i.
çok sayıda (bir şey) a slew of (something) i.
çok sayıda insanı çekmek pack them in f.
çok sayıda çocukları olmak keep the stork busy f.
çok sayıda gelmek come out in large numbers f.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak be spoiled for choice f.
çok sayıda gelmek come out in droves f.
çok sayıda çocukları olmak keep the stork flying f.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak be spoilt for choice f.
yeterli sayıda kopya satarak altın sertifikasını almak (plak/albüm) go gold f.
aynı anda sınırlı sayıda iş yapabilmek (one) only has one pair of hands f.
çok az sayıda olmak be able to count (someone or something) on one hand f.
sınırlı sayıda parçayı birbiriyle farklı şekillerde eşleştirmek mix and match f.
sınırla sayıda kıyafeti farklı kombinasyonlarla bir araya getirmek mix and match f.
sınırlı sayıda kıyafeti farklı kombinasyonlarla giymek/farklı şekillerde eşleştirmek mix and match f.
çok az sayıda olmak be able to count (someone or something) on the fingers of one hand f.
çok az sayıda olmak be able to count (someone or something) on one hand f.
eksik sayıda olmak be below full strength f.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak be spoilt for choice f.
çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak be spoilt for choice f.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak be spoiled for choice f.
çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak be spoiled for choice f.
çok sayıda gol atmak score big f.
çok sayıda thick and threefold s.
fazla sayıda a (whole) host of (something) s.
fazla sayıda a (whole) raft of (something) s.
fazla sayıda a whole raft of s.
çok sayıda too numerous to mention s.
çok fazla miktarda/sayıda (bir şeyin) içinde kalmış knee-high in (something) s.
aynı sayıda as many s.
çok sayıda coming out of ears s.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olan spoiled for choice [us] s.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olan spoilt for choice [uk] s.
çok az sayıda too few and far between s.
çok sayıda all over the board zf.
bir sürü/bir dolu/dünya kadar/çok sayıda all over the board zf.
bir sürü/dünya kadar/çok sayıda all over the board zf.
çok sayıda insan everybody and his cousin zm.
çok sayıda insan everybody and his dog zm.
çok sayıda insan everybody and his mother zm.
çok sayıda insan everybody and his mum zm.
çok sayıda insan everybody and their dog zm.
çok sayıda insan everybody and their mother zm.
çok sayıda insan everybody and their mum zm.
çok sayıda insan everyone and his cousin zm.
çok sayıda insan everyone and his dog zm.
çok sayıda insan everyone and his mother zm.
çok sayıda insan everyone and his mum zm.
çok sayıda insan everyone and his uncle zm.
çok sayıda insan everyone and their brother zm.
çok sayıda insan everyone and their dog zm.
çok sayıda insan everyone and their mother zm.
çok sayıda insan everyone and their mum zm.
bir işe çok sayıda kişinin karışması too many cooks in the kitchen expr.
çok sayıda an ocean of someone or something expr.
çok sayıda oceans of someone or something expr.
çok sayıda coming out of one's ears expr.
çok sayıda/sürüsüne bereket more something than carter has liver pills expr.
çok sayıda more someone or something than one can shake a stick at expr.
çok sayıda kişi every man and his dog expr.
(yoğun talepten dolayı) az sayıda bulunan in short supply expr.
çok sayıda in force/strength expr.
çok sayıda ve çok farklı all over the map expr.
çok sayıda (insan/şey) a ton of (people or things) expr.
çok sayıda (bir şey) a whole lot (of something) expr.
çok sayıda (bir şey) an ocean of (something) expr.
çok sayıda bir şey an ocean of something [uk] expr.
çok sayıda (bir şey) an ocean of (something) expr.
çok sayıda bir şey an ocean of something [uk] expr.
çok az sayıda count something on the fingers of one hand expr.
(belli bir sayıda) gündür for (some) days running expr.
(belli bir sayıda) aydır for (some) months running expr.
(belli bir sayıda) haftadır for (some) weeks running expr.
(belli bir sayıda) yıldır for (some) years running expr.
çok sayıda more (something) than carter has (liver) pills [old-fashioned] expr.
çok sayıda more (something) than carter's (liver) pills [old-fashioned] expr.
çok sayıda more (something) than you can shake a stick at expr.
çok sayıda more than carter has pills expr.
çok sayıda more ... than you can shake a stick at expr.
çok sayıda oceans of expr.
Formal
(ölene ağıt yakarken) çok sayıda insanın eş zamanlı bağırmasıyla oluşan yüksek sesli feryat conclamation i.
Speaking
çevremde çok sayıda insan var there are many people around me expr.
çok sayıda dileğim I have many wishes expr.
Trade/Economic
az sayıda mal çeşidi bulunduran fakat düşük fiyatlara önem veren bir tür perakende satış kuruluşu category killer store i.
az sayıda satıcıdan oluşan tekel oligopoly i.
borsa açılır açılmaz bir yatırımcının bir şirkete ait çok sayıda hisse senedini alması dawn raid i.
bir mal veya hizmetin alıcı ve satıcılarının göreceli olarak az sayıda bulunması fewness i.
bir proje veya websitesi gibi konuların çözümüne yönelik olarak çok sayıda insanın oluşturduğu topluluğun gönüllü olarak katkıda bulunması crowdsourcing i.
çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar diversified funds i.
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planları multi-employer benefit plans i.
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planları multi-employer plans i.
çok sayıda telafi edici açık piyasa işlemlerine girişerek toplam rezerv düzeyinin göreceli olarak ufak bir miktarda değiştirilmesi süreci churning i.
çeşitlendirilmiş çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar diversified funds i.
daha fazla rol ve daha az sayıda fiili iş unsuru içeren çalışma yöntemi dejobbing i.
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket closed corporation i.
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket close corporation i.
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı oligopsony i.
sınırlı sayıda truck jobbers i.
çeşitli boyutlarda çok sayıda elmas alımı veya satımı mélange i.
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi honor i.
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi honor i.
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi honour i.
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi honour i.
satıcının seçtiği çok sayıda ürünün spesifik olmayan karışımı mystery bag i.
değeri yükselen ve çok sayıda yatırımcıyı kendine çeken popüler hisse senedi glamour stock i.
çok sayıda ürünün küçük miktarda satıldığı düzeni temsil eden bir piyasa uygulaması long tail i.
yöneticilerinin veya az sayıda kişinin kontrolünde olan şirket closed company [uk] i.
çok sayıda küçük satıcının ve alıcının bulunduğu piyasa polypoly i.
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planı multi-employer benefit plan i.
(mülkü) çok sayıda kişiye kiralamak overlet f.
(daha yüksek kazanç sağlamak için) çok sayıda kısa pozisyon açmak squeeze the shorts f.
gerekli sayıda işçisi olmayan underhanded s.
yeterli sayıda çalışanı olan fully-staffed s.