yaptırmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaptırmak



"yaptırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yaptırmak have f.
yaptırmak get something done f.
yaptırmak have it made f.
yaptırmak procure f.
yaptırmak set f.
yaptırmak get f.
yaptırmak exercise f.
yaptırmak make f.
yaptırmak have something done f.
yaptırmak have (someone) make (something) f.
yaptırmak make something done f.
yaptırmak have (someone) do (something) f.
yaptırmak flog [uk] f.
Colloquial
yaptırmak have made f.
Idioms
yaptırmak lead to do f.

"yaptırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 439 sonuç

Türkçe İngilizce
General
atı incelemek için hafif koşu yaptırmak breeze i.
basit işleri yaptırmak için tutulmuş kimse hackney i.
belirli eylemleri yaptırmak için bir ülkenin iç işlerine müdahale etme intervention i.
zorla yaptırmak dragoon f.
reasürans yaptırmak reinsure f.
yürüyüş yaptırmak march f.
doğum yaptırmak deliver f.
patinaj yaptırmak skid f.
mizanpili yaptırmak have a set f.
torpil yaptırmak pull wires f.
zorla yaptırmak extort f.
antrenman yaptırmak coach f.
torpil yaptırmak pull wires for somebody f.
zorla yaptırmak drag in f.
perma yaptırmak have a perm f.
zorla yaptırmak enforce f.
rejim yaptırmak diet f.
kayıt yaptırmak check in f.
fahişelik yaptırmak prostitute f.
mizanpili yaptırmak have one's hair set f.
banyo yaptırmak bathe f.
çıkış kaydını yaptırmak check out of f.
rezervasyon yaptırmak book f.
banyo yaptırmak bath f.
torpil yaptırmak pull strings for somebody f.
banyo yaptırmak beath f.
kayıt yaptırmak check in at f.
aşı yaptırmak be vaccinated f.
kısa devre yaptırmak short f.
çıkış kaydını yaptırmak check out from f.
devir yaptırmak cycle f.
yalancı şahitlik yaptırmak suborn f.
kayıt yaptırmak check into f.
alıştırma yaptırmak drill f.
aşı yaptırmak be inoculated f.
(araziyi) parselleyip üzerine ev yapmak/yaptırmak subdivide f.
kaydını yaptırmak (otel vb'ne girince) check in f.
kaza yaptırmak wreck f.
torpil yaptırmak pull strings f.
kendi istediğini yaptırmak get one's way f.
epilasyon yaptırmak have the hair removed f.
kandırıp yaptırmak induce f.
posta posta yaptırmak (bir işi) stagger f.
zorla yaptırmak impose f.
kendi istediğini yaptırmak have one's way f.
zorla yaptırmak bludgeon f.
devir yaptırmak slew f.
istediğini yaptırmak get one's way f.
indirim yaptırmak cut down f.
rezervasyon yaptırmak make a booking f.
kaydını yaptırmak check in f.
kandırıp bir şey yaptırmak induce f.
zorla yaptırmak force somebody's hand f.
dışarı yaptırmak outsource f.
notere yaptırmak notarize f.
perma yaptırmak have one's hair permed f.
dolgu yaptırmak have a tooth filled f.
torpil yaptırmak pull the wires f.
hoppala yaptırmak dandle f.
zorla yaptırmak constrain f.
birisine bir şey yaptırmak have someone do something f.
birisine bir şey yaptırmak make someone do something f.
zorunlu iniş yaptırmak crash-land f.
kısa devre yaptırmak short-circuit f.
test yaptırmak take test f.
yalpa yaptırmak yaw f.
pedikür yaptırmak have a pedicure f.
bir okula kayıt yaptırmak enroll in a school f.
dövme yaptırmak have a tattoo done f.
botoks yaptırmak have botox done f.
suni solunum yaptırmak respirate f.
okula kaydını yaptırmak enroll in a school f.
okula kayıt yaptırmak enroll in a school f.
estetik ameliyat yaptırmak have cosmetic surgery f.
estetik ameliyat yaptırmak have plastic surgery f.
estetik yaptırmak have plastic surgery f.
estetik yaptırmak have cosmetic surgery f.
rezervasyon yaptırmak make a reservation f.
birisine zorla/zor kullanarak bir şey yaptırmak torment someone into doing something f.
birine tatlı sözlerle veya yoğun ısrarla ve sıkboğaz ederek bir işi yaptırmak tease someone into doing something f.
birini mahcup ederek ona bir şeyi yaptırmak embarrass someone into doing something f.
birine bir şeyi yaptırmak için onu utandırmak embarrass someone into doing something f.
hediye paketi yaptırmak get it gift wrapped f.
masaj yaptırmak have a massage f.
masaj yaptırmak get a massage f.
önceden rezervasyon yaptırmak make a reservation beforehand f.
manikür yaptırmak have a manicure f.
tırnaklarını yaptırmak have one's nails done f.
birine bir şey yaptırmak/yapmasına neden olmak lead someone to do something f.
rezervasyon yaptırmak make reservations f.
dışarıya yaptırmak contract out f.
yaşam sigortası yaptırmak insure one's life f.
hayat sigortası yaptırmak insure one's life f.
saçlarını yaptırmak have one's hair done f.
saçını yaptırmak have one's hair done f.
kürtaj yaptırmak have an abortion f.
kürtaj yaptırmak have her baby aborted f.
idrar tahlili yaptırmak have a urine test f.
idrar tahlili yaptırmak have a urinalysis f.
notere yaptırmak notarise f.
evi yaptırmak have the house built f.
evi yaptırmak get the house built f.
detoks yaptırmak detox f.
röfle yaptırmak get the hair highlighted f.
güvenlik araştırması yaptırmak run a security check f.
yanaklarına estetik yaptırmak have cheek implants f.
bebeğe banyo yaptırmak give a baby a bath f.
(artan yemeği) paket yaptırmak have a take-away f.
baskı ile yaptırmak influence f.
zorla yaptırmak influence f.
zorla yaptırmak reduce f.
dövme yaptırmak get a tattoo f.
yeniden zorla yaptırmak reenforce [obsolete] f.
(çocuğa) tuvaletini yaptırmak toilet f.
hileyle (bir şeyi) yaptırmak enveigle f.
resmi geçit yaptırmak march f.
çıkıntı yaptırmak belly f.
(birine) beceri, nezaket, övme ile istediğini yaptırmak manage f.
taktik hareketler yaptırmak manoeuver f.
panik yaptırmak blitz f.
kendine (olumsuz) bir şey yaptırmak bring oneself f.
çıkıntı yaptırmak bulge f.
zorla yaptırmak obstringe f.
fazla antrenman yaptırmak overcoach f.
kemer yaptırmak roach f.
döverek zorla yaptırmak course [obsolete] f.
banyo yaptırmak dook f.
banyo yaptırmak douk f.
yalnızca birinin kullanılacağı iki rezervasyon yaptırmak double-book f.
içtima yaptırmak parade f.
tören yürüyüşü yaptırmak parade f.
çapraz antrenman yaptırmak cross-train f.
kitle kaynaklı çalışma yaptırmak crowdsource f.
(uçağa) perdövitesli iniş yaptırmak pancake f.
pivot yaptırmak pivot f.
(uçak) erken iniş yaptırmak preboard f.
(birine) zorla görev yaptırmak press gang f.
(avcı-önleme uçağına) acil kalkış yaptırmak scramble f.
(satıcıya) indirim yaptırmak screw f.
dahili sigorta yaptırmak self-insure f.
yumuşak iniş yaptırmak soft-land f.
çıkıntı yaptırmak poke f.
çıkıntı yaptırmak protuberate f.
çıkıntı yaptırmak push out f.
atılım yaptırmak spurt f.
(oyunda yenerek, dalavere ile) ödeme yaptırmak stiff f.
(kısrağa) doğum yaptırmak stint f.
kayıt yaptırmak register f.
Phrasals
istediğini yaptırmak bluff (someone) into (something) f.
istediğini yaptırmak bluff (someone) out of (something) f.
rezervasyon yaptırmak book (one) through f.
rezervasyon yaptırmak book someone through (to some place) f.
kaydını yaptırmak book in f.
(birine bir şeyi) zorla yaptırmak beat (someone or something) into (something) f.
(birine bir şeyi) kaba kuvvetle yaptırmak beat (someone or something) into (something) f.
(birine bir şeyi) döve döve yaptırmak beat (someone or something) into (something) f.
(birine bir şeyi) tehditle yaptırmak beat (someone or something) into (something) f.
(birine bir şeyi) zorla yaptırmak beat someone into (doing) something f.
(birine bir şeyi) kaba kuvvetle yaptırmak beat someone into (doing) something f.
(birine bir şeyi) döve döve yaptırmak beat someone into (doing) something f.
(birine bir şeyi) tehditle yaptırmak beat someone into (doing) something f.
(birine bir şeyi) zorla yaptırmak beat into f.
(birine bir şeyi) kaba kuvvetle yaptırmak beat into f.
(birine bir şeyi) döve döve yaptırmak beat into f.
(birine bir şeyi) tehditle yaptırmak beat into f.
(birine bir şey) yaptırmak için her türlü çareye başvurmak beguile (someone) into (doing something) f.
(birine bir şey) yaptırmak için her türlü çareye başvurmak beguile someone into something f.
belli bir tutumla iş yaptırmak/yol göstermek lead by f.
(birine/bir gruba) belli bir tutumla iş yaptırmak/yol göstermek lead by f.
her dediğini yaptırmak lead by f.
işlem yaptırmak check out f.
işlem yaptırmak check out f.
birine sahtekarlıkla bir şey yaptırmak fool someone into something f.
birine bir şeyi konuşarak yaptırmak talk someone into something f.
bir şeyi birine zorla/tehdit ile yaptırmak torment someone into doing something f.
birine bir şeyi yaptırmak/kabullendirmek maneuver someone into something f.
girişte kayıt yaptırmak check in at f.
işkence ederek birine bir şey yaptırmak torture someone into something f.
(birine) kaydını yaptırmak register with someone f.
zorla yaptırmak dragoon something into somebody f.
ittirerek, zorla bir şey yaptırmak yank (someone or something) into (something or some place) f.
indirim yaptırmak talk someone down f.
(bir şeyin içinde) banyo yaptırmak bathe in f.
(birine) korkudan (bir şey yaptırmak/bir duruma sokmak) frighten (one) into (something) f.
bir şey yaptırmak için yakasına yapışmak badger into f.
bir şey yaptırmak için yakasından düşmemek badger into f.
bir şey yaptırmak için başının etini yemek badger into f.
bir şey yaptırmak için rahat vermemek badger into f.
bir şey yaptırmak için taciz etmek badger into f.
bir şey yaptırmak için kafa ütülemek badger into f.
bir şey yaptırmak için askıntı/musallat olmak badger into f.
bir şey yaptırmak için birinin yakasına yapışmak badger someone into something f.
bir şey yaptırmak için birinin yakasından düşmemek badger someone into something f.
bir şey yaptırmak için birinin başının etini yemek badger someone into something f.
bir şey yaptırmak için birine rahat vermemek badger someone into something f.
bir şey yaptırmak için birini taciz etmek badger someone into something f.
bir şey yaptırmak için birinin kafasını ütülemek badger someone into something f.
bir şey yaptırmak için birine askıntı/musallat olmak badger someone into something f.
sınıf tekrarı yaptırmak keep behind f.
(birini) kandırıp bir şey yaptırmak provoke (one) to f.
giriş yapmak/yaptırmak sign into f.
(birini korkutup) bir şey yaptırmak terrify (one) into (something) f.
(birine) zorla (bir şey) yaptırmak terrify (one) into (something) f.
(birine) tehditle (bir şey) yaptırmak terrify (one) into (something) f.
birini korkutup bir şey yaptırmak terrify someone into something f.
birine zorla bir şey yaptırmak terrify someone into something f.
birine tehditle bir şey yaptırmak terrify someone into something f.
birini korkutup bir şey yaptırmak terrorize someone into something f.
birine zorla bir şey yaptırmak terrorize someone into something f.
birine tehditle bir şey yaptırmak terrorize someone into something f.
(birini) korkutup (bir şey) yaptırmak terrorize (one) into (something) f.
(birine) zorla (bir şey) yaptırmak terrorize (one) into (something) f.
(birine) şiddet kullanarak (bir şey) yaptırmak terrorize (one) into (something) f.
(birine) terör estirerek) bir şey) yaptırmak terrorize (one) into (something) f.
(birine) baskıyla (bir şey) yaptırmak wring (something) out of (someone) f.
(bir konuma) hızlı bir çıkış/sıçrama yaptırmak sweep into (something) f.
birine bir şeyi yaptırana kadar/yaptırmak için canına okumak worry something out of someone f.
birine bir şeyi yaptırana kadar/yaptırmak için kafasını ütülemek worry something out of someone f.
(birini/bir hayvanı) korkutup bir şey yaptırmak frighten (someone or an animal) into doing something f.
(birine/bir hayvana) korkudan bir şey yaptırmak frighten (someone or an animal) into doing something f.
(birini/bir hayvanı) tehdit ederek bir şey yaptırmak frighten (someone or an animal) into doing something f.
(birine/bir hayvana) bir şey yaptırmak için gözünü korkutmak frighten (someone or an animal) into doing something f.
şantajla/tehditle yaptırmak blackmail into doing f.
istediğini yaptırmak bluff into f.
rezervasyon yaptırmak book through f.
zorla yaptırmak break down f.
baskıyla yaptırmak break down f.
tehditle/göz dağı vererek yaptırmak bully into f.
yıldırarak/sindirerek/zorla yaptırmak bully into f.
gözünü korkutarak yaptırmak bully into f.
işinin başından kaldırıp başka bir şey yaptırmak call away f.
bir şeyi dışarıya yaptırmak contract something out f.
(birine bir şeyi) zorla yaptırmak dragoon (someone) into (something) f.
-i zorla yaptırmak dragoon into f.
yaptırmak için utandırmak embarrass into doing f.
mahcup ederek bir şeyi yaptırmak embarrass into doing f.
korkudan bir şey yaptırmak/bir duruma sokmak frighten into f.
korkutup bir şey yaptırmak frighten into doing f.
korkudan bir şey yaptırmak frighten into doing f.
tehdit ederek bir şey yaptırmak frighten into doing f.
bir şey yaptırmak için gözünü korkutmak frighten into doing f.
(bir şeye) iyi/olumlu bir giriş/başlangıç yaptırmak get off on (something) f.
(birini) kafesleyip (bir şey yaptırmak) hoodwink (someone) into (doing something) f.
(birini) oyuna/üçkağıda getirip (bir şey yaptırmak) hoodwink (someone) into (doing something) f.
(birini) kandırıp (bir şey yaptırmak) hoodwink (someone) into (doing something) f.
(birini) kafalayıp (bir şey yaptırmak) hoodwink (someone) into (doing something) f.
(birine/bir şeye bir sigorta şirketinden) sigorta yaptırmak insure (someone or something) with (something) f.
(birine) tehditle (bir şey) yaptırmak intimidate (one) into (something) f.
(birine) korkudan (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak intimidate (one) into (something) f.
(birini) sindirip (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak intimidate (one) into (something) f.
(birinin) gözünü korkutup (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak intimidate (one) into (something) f.
(bir şeyin çevresinde/etrafında) manevra yaptırmak jockey around f.
(birine) hileyle (bir şey) yaptırmak maneuver (one) into (doing something) f.
(birine) dalavereyle (bir şey) yaptırmak maneuver (one) into (doing something) f.
(birini) kandırarak (bir şey) yaptırmak maneuver (one) into (doing something) f.
-i yaptırmak/kabullendirmek maneuver into f.
hileyle/dalavereyle/kandırarak yaptırmak maneuver into f.
-e kaydını yaptırmak register with f.
(birine/bir şeye) kaydını yaptırmak register with (someone or something) f.
(bir şeye) giriş yapmak/yaptırmak sign into (something) f.
aç bırakarak bir şey yaptırmak starve into f.
(birini kerizleyip) bir şey yaptırmak sucker (one) into (doing something) f.
(bir şeye) geçiş yaptırmak switch to (something) f.
tatlı sözlerle veya yoğun ısrarla ve sıkboğaz ederek bir işi yaptırmak tease into doing f.
korkutup (bir şey) yaptırmak terrify into f.
zorla yaptırmak terrify into f.
tehditle yaptırmak terrify into f.
(birine bir şey yaptırmak) için kafasını ütülemek torment (one) into (doing something) f.
(birine) eziyetle/işkenceyle (bir şey yaptırmak) torment (one) into (doing something) f.
(birine) zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) torment (one) into (doing something) f.
(bir şeyi birine) zorla/tehditle (yaptırmak) torment (one) into (doing something) f.
(birine) eziyetle/işkenceyle (bir şey yaptırmak) torture (one) into (doing something) f.
(birine) zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) torture (one) into (doing something) f.
(bir şeyi birine) zorla/tehditle (yaptırmak) torture (one) into (doing something) f.
eziyetle/işkenceyle (bir şey yaptırmak) torture into f.
zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) torture into f.
zorla/tehditle (yaptırmak) torture into f.
(başka bir okula) geçiş yaptırmak transfer to (something, or some place) f.
(birine/bir şeye) tuzak kurarak (bir şey) yaptırmak trap (someone or something) into (something) f.
(birini) kandırarak (bir şey) yaptırmak trick (one) into (doing something) f.
(birine) üçkağıtla (bir şey) yaptırmak trick (one) into (doing something) f.
(bir şeye) karşı aşı yaptırmak vaccinate against (something) f.
(bir şeye) karşı aşı yaptırmak vaccinate for (something) f.
döverek/kırbaçlayarak birisine yaptırmak whip into doing f.
baskıyla (bir şey) yaptırmak wring out of f.
(bir kimseye) bir şey yaptırmak start off f.
Phrases
birilerine başka birilerinin önünde geçit töreni yaptırmak parade someone or something in front of someone or something f.
Colloquial
tv veya radyoda tanıtım yaptırmak için el altından ödenen para plugola i.
reklam fiyatından daha az bir paraya tanıtımını/reklamını yaptırmak için verilen rüşvet plugola i.
bir işi yapmak veya başkasına yaptırmak get it done f.
işi yaptırmak/halletirmek get the job done f.
torpil yaptırmak work the oracle f.
estetik yaptırmak have work done f.
bir şeyi yaptırmak have something made f.
büyük çıkış yaptırmak make a hit f.
torpil yaptırmak/bulmak get an in with f.
tehditle/göz dağı vererek yaptırmak browbeat into f.
yıldırarak/sindirerek yaptırmak browbeat into f.
gözünü korkutarak/zorla yaptırmak browbeat into f.
zorbalıkla yaptırmak bulldoze f.
hata yaptırmak flub up f.
(bir şey) yaptırmak get to (do something) f.
(bir hayvana) kas yaptırmak muscle up f.
Idioms
birine istediğini yaptırmak lead by the nose f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) turned around (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) twisted around (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wound around (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak turn (someone) around (one's) (little) finger f.
ırmak/dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak bring sand to the beach f.
(bir şeye/binaya) kanunlara/tüzüğe uyacak şekilde tadilat yaptırmak bring (something) up to code [us] f.
(bir şeye/binaya) kanunlara/tüzüğe uyacak şekilde tadilat yaptırmak bring something up to code [us] f.
köpeğe dediklerini yaptırmak bring a dog to heel f.
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak bring owls to athens f.
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak take owls to athens f.
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak carry owls to athens f.
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak bring sand to the beach f.
tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak browbeat (one) into (something) f.
yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak browbeat (one) into (something) f.
gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak browbeat (one) into (something) f.
tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak browbeat someone into something f.
yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak browbeat someone into something f.
gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak browbeat someone into something f.
tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak bully (one) into (something) f.
yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak bully (one) into (something) f.
gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak bully (one) into (something) f.
tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak bully someone into something f.
yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak bully someone into something f.
gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak bully someone into something f.
istediğini yaptırmak için (bir şeyle) ikna etmeye çalışmak use (something) as a carrot f.
birine baskı yaptırmak hold a gun to someone's head f.
birine tehditle iş yaptırmak twist someone's arm f.
birine istediğini yaptırmak lead by the nose f.
döverek/kırbaçlayarak birisine bir şey yaptırmak whip someone into doing something f.
kayıt yaptırmak enter for f.
prim yaptırmak place something at a premium f.
prim yaptırmak put a premium on something f.
silah zoruyla yaptırmak hold a gun to someone's head f.
torpil yaptırmak call in your chips f.
torpil yaptırmak pull some strings f.
torpil yaptırmak pull a few strings f.
(istediğini yaptırmak için birine olan) mevki/makam üstünlüğünü kullanmak pull rank on someone f.
çin'e iş/üretim yaptırmak feed the dragon f.
(birine) çok masraf yaptırmak put (one) to a lot of expense f.
(birine) büyük masraf yaptırmak put (one) to great expense f.
birine hızlı yürüyüş yaptırmak walk someone off their feet (or legs) f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) turned around (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) twisted around (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wound around (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wrapped around (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak turn (someone) around (one's) (little) finger f.
(birilerinin) kafasına vura vura gerekeni yaptırmak bang people's heads together f.
(birilerinin) kafasına vura vura gerekeni yaptırmak knock people's heads together f.
birine her istediğini yaptırmak have/keep somebody on a string f.
zihin egzersizi yaptırmak jog the mind f.
zihin egzersizi yaptırmak jog someone's mind f.
(birine) seçimini yaptırmak pull (one) off the fence f.
birine isteği dışında bir şey yapmak/yaptırmak drag someone kicking and screaming f.
birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak bang your/their/our heads together f.
birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak bang people's heads together f.
birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak knock people's heads together f.
birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak bang/knock your/their heads together f.
(birine) neredeyse (bir şey) yaptırmak drive (one) over the edge f.
telaş yaptırmak get in a tizzle f.
telaş yaptırmak get into a tizzle f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) turned round (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) twisted round (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wound round (one's) (little) finger f.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wrapped round (one's) (little) finger f.
(birine) tehditle bir şey yaptırmak hold (one) to ransom f.
silah zoruyla yaptırmak hold a gun to (one's) head f.
metazori yaptırmak hold a gun to (one's) head f.
silah zoruyla yaptırmak hold a gun to head f.
metazori yaptırmak hold a gun to head f.
(birine) tehdit ederek bir şey yaptırmak hold someone or something to ransom f.
birine tehdit ederek bir şey yaptırmak hold someone to ransom [uk] f.
birine (bir şeyi) silah zoruyla yaptırmak hold/put a gun to somebody's head f.
birine (bir şeyi) metazori yaptırmak hold/put a gun to somebody's head f.
(birine) kötü seçimler yaptırmak lead (one) astray f.
(birine bir şey) yaptırmak lead (one) to (do something) f.
torpil yaptırmak pull (some/a few) wires f.
(istediğini yaptırmak için birine olan) mevki/makam üstünlüğünü kullanmak pull rank (on one) f.
reçetesini yaptırmak refill (one's) prescription f.
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak send owls to athens f.
(birine) her istediğini yaptırmak turn (someone) round (one's) (little) finger f.
tehditle iş yaptırmak twist arm f.
(birine) her istediğini yaptırmak wrap (someone) round (one's) (little) finger f.
istediğini yaptırmak için birini tehdit etmek hold a pistol to a person's head f.
birliğe manevra yaptırmak put somebody through one's facing f.
Speaking
uçuş rezervasyonu yaptırmak istiyorum I would like to book a flight expr.
uçuş rezervasyonu yaptırmak istiyorum I want to book a flight expr.
Trade/Economic
arbitraj yaptırmak arbitrage f.
değerinden yüksek sigorta yaptırmak overinsure f.
sigorta yaptırmak take out a policy f.
prim yaptırmak generate lots of buzz f.
grev yaptırmak bring out [uk] f.
Law
bir malın alıcısının kendisine kusurlu olarak teslim edilen malın satışını iptal etmeyip kusur oranında fiyatında indirim yaptırmak için dava açması actio quanti minoris i.
yalancı tanıklık yaptırmak suborn f.
suçtan sıyrılmak için birine şahitlik yaptırmak make one's law f.
(ürüne) alt lisans yaptırmak sublicense f.
Technical
(saat bilimi) pandül yayına aşırı salınım yaptırmak overbank f.
motorlu dalış yaptırmak power-dive f.
salınım yaptırmak syntonise f.
Computer
(hastane muayenesi, uçak bileti için) internetten rezervasyon yaptırmak e-book f.
Automotive
arabaya bakım yaptırmak have the car serviced f.
Aeronautic
(uçağa) iniş lupu yaptırmak ground-loop f.
(uçağa) gazlı pike yaptırmak power dive f.
Medical
estetik yaptırmak have a plastic surgery f.
kürtaj yaptırmak undergo a curettage f.
Veterinary
(belirli bir yürüyüş yaptırmak için) atın ayağını sakatlamak sore f.
Breeding
(ata) dizginleri tutarak egzersiz yaptırmak lunge f.
Education
yazmayı öğrenenlere egzersiz yaptırmak için çizdirilen kanca şeklindeki karakter hanger i.
Military
talim yaptırmak drill f.
Sport
yeniden maç yaptırmak rematch f.
ata talim yaptırmak longe [us] f.
aşırı antrenman yaptırmak overtrain f.
aşırı egzersiz yaptırmak overtrain f.
fazla idman yaptırmak overtrain f.
(binici) atın ön ve arka ayaklarını belirli ritimde kaldırtarak hareket yaptırmak piaffe f.
(ata) piaffe hareketi yaptırmak piaffe f.
(golf sopasına) hatalı vuruş yaptırmak sclaff f.
Football
yıldırım hücumu yaptırmak blitz f.
Archaic
zikzak yaptırmak crankle f.
Slang
oral seks/sakso yaptırmak get brain f.
ağda yaptırmak (anüsten vajinaya kadar) get brazilians f.
dövme yaptırmak get inked f.
zorla yaptırmak put the screws on f.
zorla yaptırmak put the screws to f.
oral seks yaptırmak get (one's) knob polished f.
fahişelik yaptırmak whore out f.
fuhuş yaptırmak whore out f.
orospuluk yaptırmak whore out f.
para karşılığı seks yaptırmak whore out f.
sağını solunu yaptırmak mack out f.
içini dışını yenilemek/yaptırmak mack out f.
askere nefesi tükenene kadar egzersiz yaptırmak gag f.
bir şeyi parayla yaptırmak fix something f.
(uçağa) kaza yaptırmak prang [us] f.
deniz piyadesi olmanın üç şartı (üniforma giymek, seks yapmak ve dövme yaptırmak) blued, screwed, and tattooed s.
deniz piyadesi olmanın üç şartı (sarhoş olmak, seks yapmak ve bu deneyimi hatırlamak için dövme yaptırmak) stewed, screwed, and tattooed expr.