|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
atı incelemek için hafif koşu yaptırmak |
breeze i.
|
|
2 |
Genel |
basit işleri yaptırmak için tutulmuş kimse |
hackney i.
|
|
3 |
Genel |
belirli eylemleri yaptırmak için bir ülkenin iç işlerine müdahale etme |
intervention i.
|
|
4 |
Genel |
zorla yaptırmak |
dragoon f.
|
|
5 |
Genel |
reasürans yaptırmak |
reinsure f.
|
|
|
6 |
Genel |
yürüyüş yaptırmak |
march f.
|
|
7 |
Genel |
doğum yaptırmak |
deliver f.
|
|
8 |
Genel |
patinaj yaptırmak |
skid f.
|
|
9 |
Genel |
mizanpili yaptırmak |
have a set f.
|
|
10 |
Genel |
torpil yaptırmak |
pull wires f.
|
|
11 |
Genel |
zorla yaptırmak |
extort f.
|
|
12 |
Genel |
antrenman yaptırmak |
coach f.
|
|
13 |
Genel |
torpil yaptırmak |
pull wires for somebody f.
|
|
14 |
Genel |
zorla yaptırmak |
drag in f.
|
|
15 |
Genel |
perma yaptırmak |
have a perm f.
|
|
16 |
Genel |
zorla yaptırmak |
enforce f.
|
|
17 |
Genel |
rejim yaptırmak |
diet f.
|
|
18 |
Genel |
kayıt yaptırmak |
check in f.
|
|
19 |
Genel |
fahişelik yaptırmak |
prostitute f.
|
|
20 |
Genel |
mizanpili yaptırmak |
have one's hair set f.
|
|
21 |
Genel |
banyo yaptırmak |
bathe f.
|
|
22 |
Genel |
çıkış kaydını yaptırmak |
check out of f.
|
|
23 |
Genel |
rezervasyon yaptırmak |
book f.
|
|
24 |
Genel |
banyo yaptırmak |
bath f.
|
|
25 |
Genel |
torpil yaptırmak |
pull strings for somebody f.
|
|
|
26 |
Genel |
banyo yaptırmak |
beath f.
|
|
27 |
Genel |
kayıt yaptırmak |
check in at f.
|
|
28 |
Genel |
aşı yaptırmak |
be vaccinated f.
|
|
29 |
Genel |
kısa devre yaptırmak |
short f.
|
|
30 |
Genel |
çıkış kaydını yaptırmak |
check out from f.
|
|
31 |
Genel |
devir yaptırmak |
cycle f.
|
|
32 |
Genel |
yalancı şahitlik yaptırmak |
suborn f.
|
|
33 |
Genel |
kayıt yaptırmak |
check into f.
|
|
34 |
Genel |
alıştırma yaptırmak |
drill f.
|
|
35 |
Genel |
aşı yaptırmak |
be inoculated f.
|
|
36 |
Genel |
(araziyi) parselleyip üzerine ev yapmak/yaptırmak |
subdivide f.
|
|
37 |
Genel |
kaydını yaptırmak (otel vb'ne girince) |
check in f.
|
|
38 |
Genel |
kaza yaptırmak |
wreck f.
|
|
39 |
Genel |
torpil yaptırmak |
pull strings f.
|
|
40 |
Genel |
kendi istediğini yaptırmak |
get one's way f.
|
|
41 |
Genel |
epilasyon yaptırmak |
have the hair removed f.
|
|
42 |
Genel |
kandırıp yaptırmak |
induce f.
|
|
43 |
Genel |
posta posta yaptırmak (bir işi) |
stagger f.
|
|
44 |
Genel |
zorla yaptırmak |
impose f.
|
|
45 |
Genel |
kendi istediğini yaptırmak |
have one's way f.
|
|
46 |
Genel |
zorla yaptırmak |
bludgeon f.
|
|
47 |
Genel |
devir yaptırmak |
slew f.
|
|
48 |
Genel |
istediğini yaptırmak |
get one's way f.
|
|
49 |
Genel |
indirim yaptırmak |
cut down f.
|
|
50 |
Genel |
rezervasyon yaptırmak |
make a booking f.
|
|
51 |
Genel |
kaydını yaptırmak |
check in f.
|
|
52 |
Genel |
kandırıp bir şey yaptırmak |
induce f.
|
|
53 |
Genel |
zorla yaptırmak |
force somebody's hand f.
|
|
54 |
Genel |
dışarı yaptırmak |
outsource f.
|
|
55 |
Genel |
notere yaptırmak |
notarize f.
|
|
56 |
Genel |
perma yaptırmak |
have one's hair permed f.
|
|
57 |
Genel |
dolgu yaptırmak |
have a tooth filled f.
|
|
58 |
Genel |
torpil yaptırmak |
pull the wires f.
|
|
59 |
Genel |
hoppala yaptırmak |
dandle f.
|
|
60 |
Genel |
zorla yaptırmak |
constrain f.
|
|
61 |
Genel |
birisine bir şey yaptırmak |
have someone do something f.
|
|
62 |
Genel |
birisine bir şey yaptırmak |
make someone do something f.
|
|
63 |
Genel |
zorunlu iniş yaptırmak |
crash-land f.
|
|
64 |
Genel |
kısa devre yaptırmak |
short-circuit f.
|
|
65 |
Genel |
test yaptırmak |
take test f.
|
|
|
66 |
Genel |
yalpa yaptırmak |
yaw f.
|
|
67 |
Genel |
pedikür yaptırmak |
have a pedicure f.
|
|
68 |
Genel |
bir okula kayıt yaptırmak |
enroll in a school f.
|
|
69 |
Genel |
dövme yaptırmak |
have a tattoo done f.
|
|
70 |
Genel |
botoks yaptırmak |
have botox done f.
|
|
71 |
Genel |
suni solunum yaptırmak |
respirate f.
|
|
72 |
Genel |
okula kaydını yaptırmak |
enroll in a school f.
|
|
73 |
Genel |
okula kayıt yaptırmak |
enroll in a school f.
|
|
74 |
Genel |
estetik ameliyat yaptırmak |
have cosmetic surgery f.
|
|
75 |
Genel |
estetik ameliyat yaptırmak |
have plastic surgery f.
|
|
76 |
Genel |
estetik yaptırmak |
have plastic surgery f.
|
|
77 |
Genel |
estetik yaptırmak |
have cosmetic surgery f.
|
|
78 |
Genel |
rezervasyon yaptırmak |
make a reservation f.
|
|
79 |
Genel |
birisine zorla/zor kullanarak bir şey yaptırmak |
torment someone into doing something f.
|
|
80 |
Genel |
birine tatlı sözlerle veya yoğun ısrarla ve sıkboğaz ederek bir işi yaptırmak |
tease someone into doing something f.
|
|
81 |
Genel |
birini mahcup ederek ona bir şeyi yaptırmak |
embarrass someone into doing something f.
|
|
82 |
Genel |
birine bir şeyi yaptırmak için onu utandırmak |
embarrass someone into doing something f.
|
|
83 |
Genel |
hediye paketi yaptırmak |
get it gift wrapped f.
|
|
84 |
Genel |
masaj yaptırmak |
have a massage f.
|
|
85 |
Genel |
masaj yaptırmak |
get a massage f.
|
|
86 |
Genel |
önceden rezervasyon yaptırmak |
make a reservation beforehand f.
|
|
87 |
Genel |
manikür yaptırmak |
have a manicure f.
|
|
88 |
Genel |
tırnaklarını yaptırmak |
have one's nails done f.
|
|
89 |
Genel |
birine bir şey yaptırmak/yapmasına neden olmak |
lead someone to do something f.
|
|
90 |
Genel |
rezervasyon yaptırmak |
make reservations f.
|
|
91 |
Genel |
dışarıya yaptırmak |
contract out f.
|
|
92 |
Genel |
yaşam sigortası yaptırmak |
insure one's life f.
|
|
93 |
Genel |
hayat sigortası yaptırmak |
insure one's life f.
|
|
94 |
Genel |
saçlarını yaptırmak |
have one's hair done f.
|
|
95 |
Genel |
saçını yaptırmak |
have one's hair done f.
|
|
96 |
Genel |
kürtaj yaptırmak |
have an abortion f.
|
|
97 |
Genel |
kürtaj yaptırmak |
have her baby aborted f.
|
|
98 |
Genel |
idrar tahlili yaptırmak |
have a urine test f.
|
|
99 |
Genel |
idrar tahlili yaptırmak |
have a urinalysis f.
|
|
100 |
Genel |
notere yaptırmak |
notarise f.
|
|
101 |
Genel |
evi yaptırmak |
have the house built f.
|
|
102 |
Genel |
evi yaptırmak |
get the house built f.
|
|
103 |
Genel |
detoks yaptırmak |
detox f.
|
|
104 |
Genel |
röfle yaptırmak |
get the hair highlighted f.
|
|
105 |
Genel |
güvenlik araştırması yaptırmak |
run a security check f.
|
|
106 |
Genel |
yanaklarına estetik yaptırmak |
have cheek implants f.
|
|
107 |
Genel |
bebeğe banyo yaptırmak |
give a baby a bath f.
|
|
108 |
Genel |
(artan yemeği) paket yaptırmak |
have a take-away f.
|
|
109 |
Genel |
baskı ile yaptırmak |
influence f.
|
|
110 |
Genel |
zorla yaptırmak |
influence f.
|
|
111 |
Genel |
zorla yaptırmak |
reduce f.
|
|
112 |
Genel |
dövme yaptırmak |
get a tattoo f.
|
|
113 |
Genel |
yeniden zorla yaptırmak |
reenforce [obsolete] f.
|
|
114 |
Genel |
(çocuğa) tuvaletini yaptırmak |
toilet f.
|
|
115 |
Genel |
hileyle (bir şeyi) yaptırmak |
enveigle f.
|
|
116 |
Genel |
resmi geçit yaptırmak |
march f.
|
|
117 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
belly f.
|
|
118 |
Genel |
(birine) beceri, nezaket, övme ile istediğini yaptırmak |
manage f.
|
|
119 |
Genel |
taktik hareketler yaptırmak |
manoeuver f.
|
|
120 |
Genel |
panik yaptırmak |
blitz f.
|
|
121 |
Genel |
kendine (olumsuz) bir şey yaptırmak |
bring oneself f.
|
|
122 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
bulge f.
|
|
123 |
Genel |
zorla yaptırmak |
obstringe f.
|
|
124 |
Genel |
fazla antrenman yaptırmak |
overcoach f.
|
|
125 |
Genel |
kemer yaptırmak |
roach f.
|
|
126 |
Genel |
döverek zorla yaptırmak |
course [obsolete] f.
|
|
127 |
Genel |
banyo yaptırmak |
dook f.
|
|
128 |
Genel |
banyo yaptırmak |
douk f.
|
|
129 |
Genel |
yalnızca birinin kullanılacağı iki rezervasyon yaptırmak |
double-book f.
|
|
130 |
Genel |
içtima yaptırmak |
parade f.
|
|
131 |
Genel |
tören yürüyüşü yaptırmak |
parade f.
|
|
132 |
Genel |
çapraz antrenman yaptırmak |
cross-train f.
|
|
133 |
Genel |
kitle kaynaklı çalışma yaptırmak |
crowdsource f.
|
|
134 |
Genel |
(uçağa) perdövitesli iniş yaptırmak |
pancake f.
|
|
135 |
Genel |
pivot yaptırmak |
pivot f.
|
|
136 |
Genel |
(uçak) erken iniş yaptırmak |
preboard f.
|
|
137 |
Genel |
(birine) zorla görev yaptırmak |
press gang f.
|
|
138 |
Genel |
(avcı-önleme uçağına) acil kalkış yaptırmak |
scramble f.
|
|
139 |
Genel |
(satıcıya) indirim yaptırmak |
screw f.
|
|
140 |
Genel |
dahili sigorta yaptırmak |
self-insure f.
|
|
141 |
Genel |
yumuşak iniş yaptırmak |
soft-land f.
|
|
142 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
poke f.
|
|
143 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
protuberate f.
|
|
144 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
push out f.
|
|
145 |
Genel |
atılım yaptırmak |
spurt f.
|
|
146 |
Genel |
(oyunda yenerek, dalavere ile) ödeme yaptırmak |
stiff f.
|
|
147 |
Genel |
(kısrağa) doğum yaptırmak |
stint f.
|
|
148 |
Genel |
kayıt yaptırmak |
register f.
|
|
Phrasals |
|
149 |
Öbek Fiiller |
istediğini yaptırmak |
bluff (someone) into (something) f.
|
|
150 |
Öbek Fiiller |
istediğini yaptırmak |
bluff (someone) out of (something) f.
|
|
151 |
Öbek Fiiller |
rezervasyon yaptırmak |
book (one) through f.
|
|
152 |
Öbek Fiiller |
rezervasyon yaptırmak |
book someone through (to some place) f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
kaydını yaptırmak |
book in f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) zorla yaptırmak |
beat (someone or something) into (something) f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) kaba kuvvetle yaptırmak |
beat (someone or something) into (something) f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) döve döve yaptırmak |
beat (someone or something) into (something) f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) tehditle yaptırmak |
beat (someone or something) into (something) f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) zorla yaptırmak |
beat someone into (doing) something f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) kaba kuvvetle yaptırmak |
beat someone into (doing) something f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) döve döve yaptırmak |
beat someone into (doing) something f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) tehditle yaptırmak |
beat someone into (doing) something f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) zorla yaptırmak |
beat into f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) kaba kuvvetle yaptırmak |
beat into f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) döve döve yaptırmak |
beat into f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) tehditle yaptırmak |
beat into f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey) yaptırmak için her türlü çareye başvurmak |
beguile (someone) into (doing something) f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey) yaptırmak için her türlü çareye başvurmak |
beguile someone into something f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
belli bir tutumla iş yaptırmak/yol göstermek |
lead by f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir gruba) belli bir tutumla iş yaptırmak/yol göstermek |
lead by f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
her dediğini yaptırmak |
lead by f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
işlem yaptırmak |
check out f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
işlem yaptırmak |
check out f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
birine sahtekarlıkla bir şey yaptırmak |
fool someone into something f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi konuşarak yaptırmak |
talk someone into something f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi birine zorla/tehdit ile yaptırmak |
torment someone into doing something f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi yaptırmak/kabullendirmek |
maneuver someone into something f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
girişte kayıt yaptırmak |
check in at f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
işkence ederek birine bir şey yaptırmak |
torture someone into something f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
(birine) kaydını yaptırmak |
register with someone f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
zorla yaptırmak |
dragoon something into somebody f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
ittirerek, zorla bir şey yaptırmak |
yank (someone or something) into (something or some place) f.
|
|
182 |
Öbek Fiiller |
indirim yaptırmak |
talk someone down f.
|
|
183 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin içinde) banyo yaptırmak |
bathe in f.
|
|
184 |
Öbek Fiiller |
(birine) korkudan (bir şey yaptırmak/bir duruma sokmak) |
frighten (one) into (something) f.
|
|
185 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için yakasına yapışmak |
badger into f.
|
|
186 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için yakasından düşmemek |
badger into f.
|
|
187 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için başının etini yemek |
badger into f.
|
|
188 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için rahat vermemek |
badger into f.
|
|
189 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için taciz etmek |
badger into f.
|
|
190 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için kafa ütülemek |
badger into f.
|
|
191 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için askıntı/musallat olmak |
badger into f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için birinin yakasına yapışmak |
badger someone into something f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için birinin yakasından düşmemek |
badger someone into something f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için birinin başının etini yemek |
badger someone into something f.
|
|
195 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için birine rahat vermemek |
badger someone into something f.
|
|
196 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için birini taciz etmek |
badger someone into something f.
|
|
197 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için birinin kafasını ütülemek |
badger someone into something f.
|
|
198 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için birine askıntı/musallat olmak |
badger someone into something f.
|
|
199 |
Öbek Fiiller |
sınıf tekrarı yaptırmak |
keep behind f.
|
|
200 |
Öbek Fiiller |
(birini) kandırıp bir şey yaptırmak |
provoke (one) to f.
|
|
201 |
Öbek Fiiller |
giriş yapmak/yaptırmak |
sign into f.
|
|
202 |
Öbek Fiiller |
(birini korkutup) bir şey yaptırmak |
terrify (one) into (something) f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
(birine) zorla (bir şey) yaptırmak |
terrify (one) into (something) f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
(birine) tehditle (bir şey) yaptırmak |
terrify (one) into (something) f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
birini korkutup bir şey yaptırmak |
terrify someone into something f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
birine zorla bir şey yaptırmak |
terrify someone into something f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
birine tehditle bir şey yaptırmak |
terrify someone into something f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
birini korkutup bir şey yaptırmak |
terrorize someone into something f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
birine zorla bir şey yaptırmak |
terrorize someone into something f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
birine tehditle bir şey yaptırmak |
terrorize someone into something f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
(birini) korkutup (bir şey) yaptırmak |
terrorize (one) into (something) f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
(birine) zorla (bir şey) yaptırmak |
terrorize (one) into (something) f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
(birine) şiddet kullanarak (bir şey) yaptırmak |
terrorize (one) into (something) f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
(birine) terör estirerek) bir şey) yaptırmak |
terrorize (one) into (something) f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
(birine) baskıyla (bir şey) yaptırmak |
wring (something) out of (someone) f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
(bir konuma) hızlı bir çıkış/sıçrama yaptırmak |
sweep into (something) f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi yaptırana kadar/yaptırmak için canına okumak |
worry something out of someone f.
|
|
218 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi yaptırana kadar/yaptırmak için kafasını ütülemek |
worry something out of someone f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir hayvanı) korkutup bir şey yaptırmak |
frighten (someone or an animal) into doing something f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir hayvana) korkudan bir şey yaptırmak |
frighten (someone or an animal) into doing something f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir hayvanı) tehdit ederek bir şey yaptırmak |
frighten (someone or an animal) into doing something f.
|
|
222 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir hayvana) bir şey yaptırmak için gözünü korkutmak |
frighten (someone or an animal) into doing something f.
|
|
223 |
Öbek Fiiller |
şantajla/tehditle yaptırmak |
blackmail into doing f.
|
|
224 |
Öbek Fiiller |
istediğini yaptırmak |
bluff into f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
rezervasyon yaptırmak |
book through f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
zorla yaptırmak |
break down f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
baskıyla yaptırmak |
break down f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
tehditle/göz dağı vererek yaptırmak |
bully into f.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
yıldırarak/sindirerek/zorla yaptırmak |
bully into f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
gözünü korkutarak yaptırmak |
bully into f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
işinin başından kaldırıp başka bir şey yaptırmak |
call away f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi dışarıya yaptırmak |
contract something out f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyi) zorla yaptırmak |
dragoon (someone) into (something) f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
-i zorla yaptırmak |
dragoon into f.
|
|
235 |
Öbek Fiiller |
yaptırmak için utandırmak |
embarrass into doing f.
|
|
236 |
Öbek Fiiller |
mahcup ederek bir şeyi yaptırmak |
embarrass into doing f.
|
|
237 |
Öbek Fiiller |
korkudan bir şey yaptırmak/bir duruma sokmak |
frighten into f.
|
|
238 |
Öbek Fiiller |
korkutup bir şey yaptırmak |
frighten into doing f.
|
|
239 |
Öbek Fiiller |
korkudan bir şey yaptırmak |
frighten into doing f.
|
|
240 |
Öbek Fiiller |
tehdit ederek bir şey yaptırmak |
frighten into doing f.
|
|
241 |
Öbek Fiiller |
bir şey yaptırmak için gözünü korkutmak |
frighten into doing f.
|
|
242 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) iyi/olumlu bir giriş/başlangıç yaptırmak |
get off on (something) f.
|
|
243 |
Öbek Fiiller |
(birini) kafesleyip (bir şey yaptırmak) |
hoodwink (someone) into (doing something) f.
|
|
244 |
Öbek Fiiller |
(birini) oyuna/üçkağıda getirip (bir şey yaptırmak) |
hoodwink (someone) into (doing something) f.
|
|
245 |
Öbek Fiiller |
(birini) kandırıp (bir şey yaptırmak) |
hoodwink (someone) into (doing something) f.
|
|
246 |
Öbek Fiiller |
(birini) kafalayıp (bir şey yaptırmak) |
hoodwink (someone) into (doing something) f.
|
|
247 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye bir sigorta şirketinden) sigorta yaptırmak |
insure (someone or something) with (something) f.
|
|
248 |
Öbek Fiiller |
(birine) tehditle (bir şey) yaptırmak |
intimidate (one) into (something) f.
|
|
249 |
Öbek Fiiller |
(birine) korkudan (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak |
intimidate (one) into (something) f.
|
|
250 |
Öbek Fiiller |
(birini) sindirip (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak |
intimidate (one) into (something) f.
|
|
251 |
Öbek Fiiller |
(birinin) gözünü korkutup (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak |
intimidate (one) into (something) f.
|
|
252 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin çevresinde/etrafında) manevra yaptırmak |
jockey around f.
|
|
253 |
Öbek Fiiller |
(birine) hileyle (bir şey) yaptırmak |
maneuver (one) into (doing something) f.
|
|
254 |
Öbek Fiiller |
(birine) dalavereyle (bir şey) yaptırmak |
maneuver (one) into (doing something) f.
|
|
255 |
Öbek Fiiller |
(birini) kandırarak (bir şey) yaptırmak |
maneuver (one) into (doing something) f.
|
|
256 |
Öbek Fiiller |
-i yaptırmak/kabullendirmek |
maneuver into f.
|
|
257 |
Öbek Fiiller |
hileyle/dalavereyle/kandırarak yaptırmak |
maneuver into f.
|
|
258 |
Öbek Fiiller |
-e kaydını yaptırmak |
register with f.
|
|
259 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) kaydını yaptırmak |
register with (someone or something) f.
|
|
260 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) giriş yapmak/yaptırmak |
sign into (something) f.
|
|
261 |
Öbek Fiiller |
aç bırakarak bir şey yaptırmak |
starve into f.
|
|
262 |
Öbek Fiiller |
(birini kerizleyip) bir şey yaptırmak |
sucker (one) into (doing something) f.
|
|
263 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) geçiş yaptırmak |
switch to (something) f.
|
|
264 |
Öbek Fiiller |
tatlı sözlerle veya yoğun ısrarla ve sıkboğaz ederek bir işi yaptırmak |
tease into doing f.
|
|
265 |
Öbek Fiiller |
korkutup (bir şey) yaptırmak |
terrify into f.
|
|
266 |
Öbek Fiiller |
zorla yaptırmak |
terrify into f.
|
|
267 |
Öbek Fiiller |
tehditle yaptırmak |
terrify into f.
|
|
268 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey yaptırmak) için kafasını ütülemek |
torment (one) into (doing something) f.
|
|
269 |
Öbek Fiiller |
(birine) eziyetle/işkenceyle (bir şey yaptırmak) |
torment (one) into (doing something) f.
|
|
270 |
Öbek Fiiller |
(birine) zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) |
torment (one) into (doing something) f.
|
|
271 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birine) zorla/tehditle (yaptırmak) |
torment (one) into (doing something) f.
|
|
272 |
Öbek Fiiller |
(birine) eziyetle/işkenceyle (bir şey yaptırmak) |
torture (one) into (doing something) f.
|
|
273 |
Öbek Fiiller |
(birine) zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) |
torture (one) into (doing something) f.
|
|
274 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birine) zorla/tehditle (yaptırmak) |
torture (one) into (doing something) f.
|
|
275 |
Öbek Fiiller |
eziyetle/işkenceyle (bir şey yaptırmak) |
torture into f.
|
|
276 |
Öbek Fiiller |
zorla/zor kullanarak (bir şey yaptırmak) |
torture into f.
|
|
277 |
Öbek Fiiller |
zorla/tehditle (yaptırmak) |
torture into f.
|
|
278 |
Öbek Fiiller |
(başka bir okula) geçiş yaptırmak |
transfer to (something, or some place) f.
|
|
279 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) tuzak kurarak (bir şey) yaptırmak |
trap (someone or something) into (something) f.
|
|
280 |
Öbek Fiiller |
(birini) kandırarak (bir şey) yaptırmak |
trick (one) into (doing something) f.
|
|
281 |
Öbek Fiiller |
(birine) üçkağıtla (bir şey) yaptırmak |
trick (one) into (doing something) f.
|
|
282 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) karşı aşı yaptırmak |
vaccinate against (something) f.
|
|
283 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) karşı aşı yaptırmak |
vaccinate for (something) f.
|
|
284 |
Öbek Fiiller |
döverek/kırbaçlayarak birisine yaptırmak |
whip into doing f.
|
|
285 |
Öbek Fiiller |
baskıyla (bir şey) yaptırmak |
wring out of f.
|
|
286 |
Öbek Fiiller |
(bir kimseye) bir şey yaptırmak |
start off f.
|
|
Phrases |
|
287 |
İfadeler |
birilerine başka birilerinin önünde geçit töreni yaptırmak |
parade someone or something in front of someone or something f.
|
|
Colloquial |
|
288 |
Konuşma Dili |
tv veya radyoda tanıtım yaptırmak için el altından ödenen para |
plugola i.
|
|
289 |
Konuşma Dili |
reklam fiyatından daha az bir paraya tanıtımını/reklamını yaptırmak için verilen rüşvet |
plugola i.
|
|
290 |
Konuşma Dili |
bir işi yapmak veya başkasına yaptırmak |
get it done f.
|
|
291 |
Konuşma Dili |
işi yaptırmak/halletirmek |
get the job done f.
|
|
292 |
Konuşma Dili |
torpil yaptırmak |
work the oracle f.
|
|
293 |
Konuşma Dili |
estetik yaptırmak |
have work done f.
|
|
294 |
Konuşma Dili |
bir şeyi yaptırmak |
have something made f.
|
|
295 |
Konuşma Dili |
büyük çıkış yaptırmak |
make a hit f.
|
|
296 |
Konuşma Dili |
torpil yaptırmak/bulmak |
get an in with f.
|
|
297 |
Konuşma Dili |
tehditle/göz dağı vererek yaptırmak |
browbeat into f.
|
|
298 |
Konuşma Dili |
yıldırarak/sindirerek yaptırmak |
browbeat into f.
|
|
299 |
Konuşma Dili |
gözünü korkutarak/zorla yaptırmak |
browbeat into f.
|
|
300 |
Konuşma Dili |
zorbalıkla yaptırmak |
bulldoze f.
|
|
301 |
Konuşma Dili |
hata yaptırmak |
flub up f.
|
|
302 |
Konuşma Dili |
(bir şey) yaptırmak |
get to (do something) f.
|
|
303 |
Konuşma Dili |
(bir hayvana) kas yaptırmak |
muscle up f.
|
|
Idioms |
|
304 |
Deyim |
birine istediğini yaptırmak |
lead by the nose f.
|
|
305 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) turned around (one's) (little) finger f.
|
|
306 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) twisted around (one's) (little) finger f.
|
|
307 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) wound around (one's) (little) finger f.
|
|
308 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
turn (someone) around (one's) (little) finger f.
|
|
309 |
Deyim |
ırmak/dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak |
bring sand to the beach f.
|
|
310 |
Deyim |
(bir şeye/binaya) kanunlara/tüzüğe uyacak şekilde tadilat yaptırmak |
bring (something) up to code [us] f.
|
|
311 |
Deyim |
(bir şeye/binaya) kanunlara/tüzüğe uyacak şekilde tadilat yaptırmak |
bring something up to code [us] f.
|
|
312 |
Deyim |
köpeğe dediklerini yaptırmak |
bring a dog to heel f.
|
|
313 |
Deyim |
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak |
bring owls to athens f.
|
|
314 |
Deyim |
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak |
take owls to athens f.
|
|
315 |
Deyim |
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak |
carry owls to athens f.
|
|
316 |
Deyim |
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak |
bring sand to the beach f.
|
|
317 |
Deyim |
tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak |
browbeat (one) into (something) f.
|
|
318 |
Deyim |
yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak |
browbeat (one) into (something) f.
|
|
319 |
Deyim |
gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak |
browbeat (one) into (something) f.
|
|
320 |
Deyim |
tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak |
browbeat someone into something f.
|
|
321 |
Deyim |
yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak |
browbeat someone into something f.
|
|
322 |
Deyim |
gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak |
browbeat someone into something f.
|
|
323 |
Deyim |
tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak |
bully (one) into (something) f.
|
|
324 |
Deyim |
yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak |
bully (one) into (something) f.
|
|
325 |
Deyim |
gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak |
bully (one) into (something) f.
|
|
326 |
Deyim |
tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak |
bully someone into something f.
|
|
327 |
Deyim |
yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak |
bully someone into something f.
|
|
328 |
Deyim |
gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak |
bully someone into something f.
|
|
329 |
Deyim |
istediğini yaptırmak için (bir şeyle) ikna etmeye çalışmak |
use (something) as a carrot f.
|
|
330 |
Deyim |
birine baskı yaptırmak |
hold a gun to someone's head f.
|
|
331 |
Deyim |
birine tehditle iş yaptırmak |
twist someone's arm f.
|
|
332 |
Deyim |
birine istediğini yaptırmak |
lead by the nose f.
|
|
333 |
Deyim |
döverek/kırbaçlayarak birisine bir şey yaptırmak |
whip someone into doing something f.
|
|
334 |
Deyim |
kayıt yaptırmak |
enter for f.
|
|
335 |
Deyim |
prim yaptırmak |
place something at a premium f.
|
|
336 |
Deyim |
prim yaptırmak |
put a premium on something f.
|
|
337 |
Deyim |
silah zoruyla yaptırmak |
hold a gun to someone's head f.
|
|
338 |
Deyim |
torpil yaptırmak |
call in your chips f.
|
|
339 |
Deyim |
torpil yaptırmak |
pull some strings f.
|
|
340 |
Deyim |
torpil yaptırmak |
pull a few strings f.
|
|
341 |
Deyim |
(istediğini yaptırmak için birine olan) mevki/makam üstünlüğünü kullanmak |
pull rank on someone f.
|
|
342 |
Deyim |
çin'e iş/üretim yaptırmak |
feed the dragon f.
|
|
343 |
Deyim |
(birine) çok masraf yaptırmak |
put (one) to a lot of expense f.
|
|
344 |
Deyim |
(birine) büyük masraf yaptırmak |
put (one) to great expense f.
|
|
345 |
Deyim |
birine hızlı yürüyüş yaptırmak |
walk someone off their feet (or legs) f.
|
|
346 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) turned around (one's) (little) finger f.
|
|
347 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) twisted around (one's) (little) finger f.
|
|
348 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) wound around (one's) (little) finger f.
|
|
349 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) wrapped around (one's) (little) finger f.
|
|
350 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
turn (someone) around (one's) (little) finger f.
|
|
351 |
Deyim |
(birilerinin) kafasına vura vura gerekeni yaptırmak |
bang people's heads together f.
|
|
352 |
Deyim |
(birilerinin) kafasına vura vura gerekeni yaptırmak |
knock people's heads together f.
|
|
353 |
Deyim |
birine her istediğini yaptırmak |
have/keep somebody on a string f.
|
|
354 |
Deyim |
zihin egzersizi yaptırmak |
jog the mind f.
|
|
355 |
Deyim |
zihin egzersizi yaptırmak |
jog someone's mind f.
|
|
356 |
Deyim |
(birine) seçimini yaptırmak |
pull (one) off the fence f.
|
|
357 |
Deyim |
birine isteği dışında bir şey yapmak/yaptırmak |
drag someone kicking and screaming f.
|
|
358 |
Deyim |
birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak |
bang your/their/our heads together f.
|
|
359 |
Deyim |
birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak |
bang people's heads together f.
|
|
360 |
Deyim |
birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak |
knock people's heads together f.
|
|
361 |
Deyim |
birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak |
bang/knock your/their heads together f.
|
|
362 |
Deyim |
(birine) neredeyse (bir şey) yaptırmak |
drive (one) over the edge f.
|
|
363 |
Deyim |
telaş yaptırmak |
get in a tizzle f.
|
|
364 |
Deyim |
telaş yaptırmak |
get into a tizzle f.
|
|
365 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) turned round (one's) (little) finger f.
|
|
366 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) twisted round (one's) (little) finger f.
|
|
367 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) wound round (one's) (little) finger f.
|
|
368 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
have (someone) wrapped round (one's) (little) finger f.
|
|
369 |
Deyim |
(birine) tehditle bir şey yaptırmak |
hold (one) to ransom f.
|
|
370 |
Deyim |
silah zoruyla yaptırmak |
hold a gun to (one's) head f.
|
|
371 |
Deyim |
metazori yaptırmak |
hold a gun to (one's) head f.
|
|
372 |
Deyim |
silah zoruyla yaptırmak |
hold a gun to head f.
|
|
373 |
Deyim |
metazori yaptırmak |
hold a gun to head f.
|
|
374 |
Deyim |
(birine) tehdit ederek bir şey yaptırmak |
hold someone or something to ransom f.
|
|
375 |
Deyim |
birine tehdit ederek bir şey yaptırmak |
hold someone to ransom [uk] f.
|
|
376 |
Deyim |
birine (bir şeyi) silah zoruyla yaptırmak |
hold/put a gun to somebody's head f.
|
|
377 |
Deyim |
birine (bir şeyi) metazori yaptırmak |
hold/put a gun to somebody's head f.
|
|
378 |
Deyim |
(birine) kötü seçimler yaptırmak |
lead (one) astray f.
|
|
379 |
Deyim |
(birine bir şey) yaptırmak |
lead (one) to (do something) f.
|
|
380 |
Deyim |
torpil yaptırmak |
pull (some/a few) wires f.
|
|
381 |
Deyim |
(istediğini yaptırmak için birine olan) mevki/makam üstünlüğünü kullanmak |
pull rank (on one) f.
|
|
382 |
Deyim |
reçetesini yaptırmak |
refill (one's) prescription f.
|
|
383 |
Deyim |
dere kenarına çeşme yapmak/yaptırmak |
send owls to athens f.
|
|
384 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
turn (someone) round (one's) (little) finger f.
|
|
385 |
Deyim |
tehditle iş yaptırmak |
twist arm f.
|
|
386 |
Deyim |
(birine) her istediğini yaptırmak |
wrap (someone) round (one's) (little) finger f.
|
|
387 |
Deyim |
istediğini yaptırmak için birini tehdit etmek |
hold a pistol to a person's head f.
|
|
388 |
Deyim |
birliğe manevra yaptırmak |
put somebody through one's facing f.
|
|
Speaking |
|
389 |
Konuşma |
uçuş rezervasyonu yaptırmak istiyorum |
I would like to book a flight expr.
|
|
390 |
Konuşma |
uçuş rezervasyonu yaptırmak istiyorum |
I want to book a flight expr.
|
|
Trade/Economic |
|
391 |
Ticaret/Ekonomi |
arbitraj yaptırmak |
arbitrage f.
|
|
392 |
Ticaret/Ekonomi |
değerinden yüksek sigorta yaptırmak |
overinsure f.
|
|
393 |
Ticaret/Ekonomi |
sigorta yaptırmak |
take out a policy f.
|
|
394 |
Ticaret/Ekonomi |
prim yaptırmak |
generate lots of buzz f.
|
|
395 |
Ticaret/Ekonomi |
grev yaptırmak |
bring out [uk] f.
|
|
Law |
|
396 |
Hukuk |
bir malın alıcısının kendisine kusurlu olarak teslim edilen malın satışını iptal etmeyip kusur oranında fiyatında indirim yaptırmak için dava açması |
actio quanti minoris i.
|
|
397 |
Hukuk |
yalancı tanıklık yaptırmak |
suborn f.
|
|
398 |
Hukuk |
suçtan sıyrılmak için birine şahitlik yaptırmak |
make one's law f.
|
|
399 |
Hukuk |
(ürüne) alt lisans yaptırmak |
sublicense f.
|
|
Technical |
|
400 |
Teknik |
(saat bilimi) pandül yayına aşırı salınım yaptırmak |
overbank f.
|
|
401 |
Teknik |
motorlu dalış yaptırmak |
power-dive f.
|
|
402 |
Teknik |
salınım yaptırmak |
syntonise f.
|
|
Computer |
|
403 |
Bilgisayar |
(hastane muayenesi, uçak bileti için) internetten rezervasyon yaptırmak |
e-book f.
|
|
Automotive |
|
404 |
Otomotiv |
arabaya bakım yaptırmak |
have the car serviced f.
|
|
Aeronautic |
|
405 |
Havacılık |
(uçağa) iniş lupu yaptırmak |
ground-loop f.
|
|
406 |
Havacılık |
(uçağa) gazlı pike yaptırmak |
power dive f.
|
|
Medical |
|
407 |
Medikal |
estetik yaptırmak |
have a plastic surgery f.
|
|
408 |
Medikal |
kürtaj yaptırmak |
undergo a curettage f.
|
|
Veterinary |
|
409 |
Veterinerlik |
(belirli bir yürüyüş yaptırmak için) atın ayağını sakatlamak |
sore f.
|
|
Breeding |
|
410 |
Hayvancılık |
(ata) dizginleri tutarak egzersiz yaptırmak |
lunge f.
|
|
Education |
|
411 |
Eğitim |
yazmayı öğrenenlere egzersiz yaptırmak için çizdirilen kanca şeklindeki karakter |
hanger i.
|
|
Military |
|
412 |
Askeri |
talim yaptırmak |
drill f.
|
|
Sport |
|
413 |
Spor |
yeniden maç yaptırmak |
rematch f.
|
|
414 |
Spor |
ata talim yaptırmak |
longe [us] f.
|
|
415 |
Spor |
aşırı antrenman yaptırmak |
overtrain f.
|
|
416 |
Spor |
aşırı egzersiz yaptırmak |
overtrain f.
|
|
417 |
Spor |
fazla idman yaptırmak |
overtrain f.
|
|
418 |
Spor |
(binici) atın ön ve arka ayaklarını belirli ritimde kaldırtarak hareket yaptırmak |
piaffe f.
|
|
419 |
Spor |
(ata) piaffe hareketi yaptırmak |
piaffe f.
|
|
420 |
Spor |
(golf sopasına) hatalı vuruş yaptırmak |
sclaff f.
|
|
Football |
|
421 |
Futbol |
yıldırım hücumu yaptırmak |
blitz f.
|
|
Archaic |
|
422 |
Eski Kullanım |
zikzak yaptırmak |
crankle f.
|
|
Slang |
|
423 |
Argo |
oral seks/sakso yaptırmak |
get brain f.
|
|
424 |
Argo |
ağda yaptırmak (anüsten vajinaya kadar) |
get brazilians f.
|
|
425 |
Argo |
dövme yaptırmak |
get inked f.
|
|
426 |
Argo |
zorla yaptırmak |
put the screws on f.
|
|
427 |
Argo |
zorla yaptırmak |
put the screws to f.
|
|
428 |
Argo |
oral seks yaptırmak |
get (one's) knob polished f.
|
|
429 |
Argo |
fahişelik yaptırmak |
whore out f.
|
|
430 |
Argo |
fuhuş yaptırmak |
whore out f.
|
|
431 |
Argo |
orospuluk yaptırmak |
whore out f.
|
|
432 |
Argo |
para karşılığı seks yaptırmak |
whore out f.
|
|
433 |
Argo |
sağını solunu yaptırmak |
mack out f.
|
|
434 |
Argo |
içini dışını yenilemek/yaptırmak |
mack out f.
|
|
435 |
Argo |
askere nefesi tükenene kadar egzersiz yaptırmak |
gag f.
|
|
436 |
Argo |
bir şeyi parayla yaptırmak |
fix something f.
|
|
437 |
Argo |
(uçağa) kaza yaptırmak |
prang [us] f.
|
|
438 |
Argo |
deniz piyadesi olmanın üç şartı (üniforma giymek, seks yapmak ve dövme yaptırmak) |
blued, screwed, and tattooed s.
|
|
439 |
Argo |
deniz piyadesi olmanın üç şartı (sarhoş olmak, seks yapmak ve bu deneyimi hatırlamak için dövme yaptırmak) |
stewed, screwed, and tattooed expr.
|
|