Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
the boom
the boom
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"the boom"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 130 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
boom
n.
patlama sesi
The cellar-door flew open with a
booming
sound.
Kiler kapısı bir
patlama sesi
ile açıldı.
More Sentences
2
Common Usage
boom
v.
gümlemek
The canons started to
boom
on the sea.
Toplar denizde
gümlemeye
başladı.
More Sentences
General
3
General
boom
n.
kol (mikrofon, kamera, vinç)
You can use a
boom
to shoot videos from different angles.
Farklı açılardan video çekmek için bir
kol
kullanabilirsiniz.
More Sentences
4
General
boom
n.
canlanma
A sudden change in the prices caused a
boom
in the agricultural business.
Fiyatlardaki ani bir değişiklik tarım sektöründe bir
canlanmaya
neden oldu.
More Sentences
5
General
boom
n.
patlama (bir yerin ticaret, nüfus vb'nde)
We heard a sudden
boom
in the morning.
Sabah ani bir
patlama
duyduk.
More Sentences
6
General
boom
n.
büyük rağbet
The pandemic caused a
boom
in computer games.
Pandemi bilgisayar oyunlarının
büyük rağbet
görmesine neden oldu.
More Sentences
7
General
boom
v.
patlamak (olumlu bir şekilde)
Business was
booming.
İşler
patlıyordu.
More Sentences
8
General
boom
v.
hızla yükselmek (nüfus vb)
She is
booming
as a singer.
Şarkıcı olarak
hızla yükseliyor.
More Sentences
9
General
boom
v.
gelişmek
Our economy is
booming.
Ekonomimiz
gelişiyor.
More Sentences
10
General
boom
v.
gürlemek
John's voice
boomed
out, announcing the contesters.
John, sesi
gürleyerek
yarışmacıları anons etti.
More Sentences
11
General
boom
v.
hızla artmak (ticaret)
Sami's wealth was
booming.
Sami'nin serveti
hızla artıyordu.
More Sentences
Sport
12
Sport
boom
n.
(rüzgar sörfü) bumba
They couldn't sail as the
boom
was broken.
Bumba
kırıldığı için yelken açamadılar.
More Sentences
Common Usage
13
Common Usage
boom
n.
gümbürtü
General
14
General
boom
n.
canlılık (pazarda)
15
General
boom
n.
hamle
16
General
boom
n.
çıkış
17
General
boom
n.
uğultu
18
General
boom
n.
gürleme
19
General
boom
n.
kamera kolu
20
General
boom
n.
bum
21
General
boom
n.
uzun putrel
22
General
boom
n.
baston
23
General
boom
n.
gövdecik
24
General
boom
n.
akarsuların iki yakasına gerilen ve geçisi önleyen kalın zincir
25
General
boom
n.
liman ağzındaki mania
26
General
boom
n.
rüzgar uğultusu
27
General
boom
n.
seren
28
General
boom
n.
yüzer kütüklerden oluşan engel
29
General
boom
n.
piyasada canlılık
30
General
boom
n.
canlılık (piyasa)
31
General
boom
n.
hızlı artış
32
General
boom
n.
güm
33
General
boom
n.
mikrofon kolu
34
General
boom
n.
hızlı büyüme
35
General
boom
n.
vinç kolu
36
General
boom
n.
gümbürtü
37
General
boom
n.
derinden gelen ses
38
General
boom
n.
ani artış
39
General
boom
n.
iş
40
General
boom
n.
fiyatlarda ani yükselme
41
General
boom
n.
ışık direği
42
General
boom
n.
boru
43
General
boom
n.
yükseliş
44
General
boom
n.
artış
45
General
boom
n.
su yolunda birbirine bağlı kütük bariyeriyle kapatılmış alan
46
General
boom
n.
barfiks
47
General
boom
v.
vızıldamak
48
General
boom
v.
medh ederek tanıtmak
49
General
boom
v.
reklamını yapmak
50
General
boom
v.
reklam yapmak
51
General
boom
v.
ilerlemek
52
General
boom
v.
geliştirmek
53
General
boom
v.
artırmak
54
General
boom
v.
fırlamak
55
General
boom
v.
patlama içinde olmak
56
General
boom
v.
çıkış yapmak
57
General
boom
v.
güm etmek
58
General
boom
v.
gümbürdemek
59
General
boom
v.
yıldızı parlamak
60
General
boom
v.
yükselmek
61
General
boom
v.
uğuldamak
62
General
boom
v.
birden artmak
63
General
boom
v.
uğuldamak
64
General
boom
v.
gürüldemek
65
General
boom
v.
gürleyerek konuşmak
66
General
boom
v.
şiddetle bağırmak
67
General
boom
v.
büyük telaş içinde hareket etmek
68
General
boom
v.
sertçe vurmak
69
General
boom
v.
şimşek çakmak
70
General
boom
v.
(yüklü bir gemi gibi) hızla ve gümbürdeyerek hareket etmek
71
General
boom
v.
avare avare dolaşmak
72
General
boom
v.
sürtmek
73
General
boom
v.
(nehir) özellikle kütüklerin yüzeceği seviyeye kadar aniden yükselmek
74
General
boom
v.
(kütük) yükselen bir nehirde yüzmek
75
General
boom
v.
bir şeyin gelişmesi için çaba göstermek
76
General
boom
v.
desteklemek
77
General
boom
adv.
aniden
78
General
boom
adv.
vakit kaybetmeden
79
General
boom
adv.
tereddüt etmeden
80
General
boom
interj.
bom (gümbürtü sesi)
Colloquial
81
Colloquial
boom
n.
beklenmedik zenginlik
82
Colloquial
boom
n.
beklenmedik şans
83
Colloquial
boom
v.
müzik dinlemek
84
Colloquial
boom
v.
taşınabilir/kablosuz hoparlörlerle müzik dinlemek
85
Colloquial
boom
exclam.
işte bu
86
Colloquial
boom
exclam.
budur
87
Colloquial
boom
exclam.
işte bu kadar
88
Colloquial
boom
talih kuşu
89
Colloquial
boom
gökten gelen refah
Idioms
90
Idioms
boom
n.
devlet kuşu
91
Idioms
boom
n.
devletkuşu
Trade/Economic
92
Trade/Economic
boom
n.
aşırı iyileşme
93
Trade/Economic
boom
n.
ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir dönem
94
Trade/Economic
boom
n.
ekonomi patlaması
95
Trade/Economic
boom
adj.
ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir döneme ait
96
Trade/Economic
boom
adj.
ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir dönemden kaynaklanan
97
Trade/Economic
boom
adj.
ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir dönemle sürdürülen
98
Trade/Economic
boom
piyasadaki canlılık
99
Trade/Economic
boom
ekonomik canlılık
100
Trade/Economic
boom
ekonominin ani ve kısa yükselişi
101
Trade/Economic
boom
patlama
102
Trade/Economic
boom
piyasada canlılık
103
Trade/Economic
boom
(yolda) engel
104
Trade/Economic
boom
piyasada yükselme
Law
105
Law
boom
yüksek konjonktürde piyasanın aşırı kızışması
106
Law
boom
yüksek konjonktür
Politics
107
Politics
boom
n.
(siyasi aday) popülaritenin artması
Technical
108
Technical
boom
n.
bum
109
Technical
boom
n.
bir yagi antenin en uzun parçası
110
Technical
boom
n.
çapa kepçe üzerinde kolun traktöre en yakın kısmı
111
Technical
boom
v.
vinçle hareket ettirmek
112
Technical
boom
v.
vinçle konumlandırmak
113
Technical
boom
v.
(kütükleri) vinç bomuyla toplamak
114
Technical
boom
v.
vinç bomuyla su çekmek
115
Technical
boom
v.
(direğe bağlı yükü) vinç bomuyla kaldırıp yerleştirmek
116
Technical
boom
vinç kolu
117
Technical
boom
kaldırma kolu
118
Technical
boom
putrel
Construction
119
Construction
boom
n.
bom
Automotive
120
Automotive
boom
gümbürtü
Aeronautic
121
Aeronautic
boom
n.
uçağın kuyruğuyla gövdesini birbirine bağlayan kiriş
122
Aeronautic
boom
n.
uçuş sırasında tanker uçağından başka bir uçağa yakıt ikmali yapmaya yarayan uzun boş tüp
Marine
123
Marine
boom
n.
baston
124
Marine
boom
n.
bumba
125
Marine
boom
n.
yüzer engeli
126
Marine
boom
n.
doğu akdeniz ve hint okyanusu'nda kıyı ticareti ve inci çıkarma için kullanılan iki direkli yelkenli gemi
127
Marine
boom
seren
Zoology
128
Zoology
boom
n.
bazı hayvanların çığlığı
Geography
129
Geography
boom
etek
Sport
130
Sport
boom
yüzücü geçit engeli
Bedeutungen, die der Begriff
"the boom"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 19 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
lower the boom on someone
v.
birini yerden yere vurmak
Colloquial
2
Colloquial
boom goes the dynamite
interj.
işte bu
3
Colloquial
boom goes the dynamite
interj.
budur
4
Colloquial
boom goes the dynamite
interj.
işte bu kadar
Idioms
5
Idioms
lower the boom on someone
v.
birini azarlamak
6
Idioms
drop/lower the boom
v.
gardını almak
7
Idioms
lower the boom (on someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak
8
Idioms
lower the boom (on someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) cezalandırmak
9
Idioms
lower the boom (on something)
v.
(bir şeyi) durdurmak
10
Idioms
lower the boom (on something)
v.
(bir şeyi) sonlandırmak
11
Idioms
lower the boom on
v.
-i yerden yere vurmak
12
Idioms
lower the boom on
v.
'-i azarlamak
13
Idioms
lower the boom on
v.
'-i durdurmak
14
Idioms
lower the boom on
v.
'-i cezalandırmak
15
Idioms
lower the boom on
v.
'-i sonlandırmak
Trade/Economic
16
Trade/Economic
boom in the market
n.
piyasada hareketlilik
17
Trade/Economic
boom in the market
n.
pazarda hareketlilik
18
Trade/Economic
the sales boom
n.
satış patlaması
19
Trade/Economic
(the sales) to boom
v.
satış patlamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of the boom
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy