patlama - Türkisch Englisch Wörterbuch

patlama

Bedeutungen von dem Begriff "patlama" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 66 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
patlama explosion n.
The nuclear explosion destroyed the city.
Nükleer patlama şehri yok etti.

More Sentences
General
patlama eruption n.
One of the most enormous volcanic eruptions was in Pompei.
En büyük volkanik patlamalardan biri Pompei'de gerçekleşti.

More Sentences
patlama bang n.
There is even talk of a big bang of ten countries acceding simultaneously.
Hatta on ülkenin aynı anda katılacağı büyük bir patlamadan bile söz ediliyor.

More Sentences
patlama outburst n.
She didn't expect such an outburst of anger from him.
Ondan böyle bir öfke patlaması beklemiyordu.

More Sentences
patlama blowup n.
What Happened to the Muni Bond Blowup?
Muni Bond Patlamasına Ne Oldu?

More Sentences
patlama blast n.
Only a few people were injured in the blast.
Patlamada sadece birkaç kişi yaralanmıştır.

More Sentences
patlama burst n.
He exploded in a burst of anger.
Öfke patlaması yaşayarak kendini kaybetti.

More Sentences
patlama explosion n.
The bomb squad decided to carry out a controlled explosion.
Bomba ekibi kontrollü bir patlama gerçekleştirmeye karar verdi.

More Sentences
patlama outpouring n.
The pandemic caused an outpouring of PC components.
Pandemi, bilgisayar bileşenlerinde bir patlamaya neden oldu.

More Sentences
patlama surge n.
There was a surge of interest in her artwork.
Onun ürettiği sanat yapıtlarına karşı bir ilgi patlaması yaşandı.

More Sentences
Automotive
patlama explosion n.
My father saw the explosion of the world wide web.
Babam internetin patlamasına şahit oldu.

More Sentences
Linguistics
patlama burst n.
A burst in the gas pipe caused an explosion.
Gaz borusundaki patlama sonucu bir infilak meydana gelmiştir.

More Sentences
Geology
patlama eruption n.
The eruption that occurred changed the climate of the world itself.
Meydana gelen patlama dünyanın iklimini değiştirdi.

More Sentences
General
patlama outbreak n.
patlama displosion n.
patlama crack n.
patlama simmer n.
patlama detonating n.
patlama blowout n.
patlama puncture n.
patlama fireworks n.
patlama fulmination n.
patlama exploding n.
patlama detoration n.
patlama erupting n.
patlama outcrop n.
patlama detonation n.
patlama blasting n.
patlama bursting n.
patlama blow-out n.
patlama blowing-up n.
patlama blow-up n.
patlama burst-up n.
patlama clap n.
patlama combustion n.
patlama blowing up n.
patlama thunderclap n.
patlama bark n.
patlama detonization n.
patlama detonisation n.
patlama gust n.
patlama implosion n.
patlama plague n.
patlama salvo n.
patlama outflash n.
patlama outgush n.
patlama outthrow n.
patlama scat [dialect] n.
patlama shot n.
patlama simmering n.
patlama outbreaking n.
patlama boom v.
Trade/Economic
patlama boom n.
Technical
patlama spalling n.
patlama flame out n.
patlama bursting n.
patlama blasting n.
patlama blowout n.
patlama blow-out n.
Psychology
patlama fantod n.
Chemistry
patlama deflagration n.
Linguistics
patlama plosion n.
Environment
patlama irruption n.
Geology
patlama bump n.
patlama shooting n.
Military
patlama detonation n.

Bedeutungen, die der Begriff "patlama" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 338 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
patlama sesi boom n.
büyük patlama blast n.
General
patlama (bir yerin ticaret, nüfus vb'nde) boom n.
We heard a sudden boom in the morning.
Sabah ani bir patlama duyduk.

More Sentences
volkanik patlama volcanic eruption n.
I am surprised that volcanic eruptions have not been abolished.
Volkanik patlamaların kaldırılmamış olmasına şaşırdım.

More Sentences
sosyal patlama social explosion n.
There are going to be social explosions.
Sosyal patlamalar olacak.

More Sentences
nükleer patlama nuclear explosion n.
They had 607 nuclear explosions in the atmosphere between 1949 and 1990.
1949 ile 1990 yılları arasında atmosferde 607 nükleer patlama gerçekleştirdiler.

More Sentences
bomba patlama tehlikesi bomb scare n.
Security at the airport has been stepped up since the bomb scare.
Havaalanında güvenlik bomba patlama tehlikesinden beri artırıldı.

More Sentences
büyük patlama big bang n.
The Big Bang is the beginning of space and time.
Büyük Patlama uzay ve zamanın başlangıcıdır.

More Sentences
büyük patlama huge explosion n.
We have already seen the huge explosion in the use of mobile technology.
Mobil teknolojinin kullanımındaki büyük patlamayı zaten gördük.

More Sentences
patlama sesi popping n.
When this happens, you might hear a soft popping sound.
Bu olduğunda, yumuşak bir patlama sesi duyabilirsiniz.

More Sentences
hafif patlama sesi pop n.
The bottle went pop due to the pressure.
Şişe basınçtan dolayı hafif bir patlama sesi çıkardı.

More Sentences
patlama yapmak explode v.
With everyone counting the same way, business and trade will explode.
Herkesin aynı şekilde saymasıyla alışveriş ve ticaret patlama yapacaktır.

More Sentences
Trade/Economic
ekonomik patlama economic boom n.
Economic boom periods do not last forever.
Ekonomik patlama dönemleri sonsuza kadar sürmez.

More Sentences
Technical
patlama basıncı bursting pressure n.
The thickness of the raw material employed and the diameter of the disk determines the burst pressure.
Kullanılan hammaddenin kalınlığı ve diskin çapı patlama basıncını belirler.

More Sentences
Astronomy
kozmik patlama cosmic explosion n.
Astronomers have spotted the highest-energy radiation ever seen from the most powerful cosmic explosion in the universe.
Gökbilimciler, evrendeki en güçlü kozmik patlamadan şimdiye kadar görülen en yüksek enerjili radyasyonu tespit ettiler.

More Sentences
Geography
sonik patlama sonic boom n.
The sonic boom was heard across London, Hertfordshire and Bedfordshire.
Sonik patlama Londra, Hertfordshire ve Bedfordshire'da duyuldu.

More Sentences
Geology
volkanik patlama volcanic eruption n.
I am surprised that volcanic eruptions have not been abolished.
Volkanik patlamaların ortadan kaldırılmamış olmasına şaşırdım.

More Sentences
General
patlama etkileri blast effect n.
patlama (yanardağ vb) erupting n.
özellikle nükleer patlama sonucunda mantar şeklinde yükselen bulut mushroom cloud n.
ses duvarını aşan bir uçağın yol açtığı patlama sesi sonic boom n.
patlama sesi clap n.
patlama özelliği explosiveness n.
patlama sesi report n.
hafif bir patlama pop n.
hafif bir patlama sesi pop n.
ödü patlama scare n.
patlama sesi pop n.
patlama yükü explosive charge n.
patlama tehlikesi explosion hazard n.
iç patlama implosion n.
ani patlama blast n.
gürültülü patlama blast n.
patlama riski explosion risk n.
ölümcül patlama fatal explosion n.
patlama kalıntısı post-blast residue n.
patlama dalgası blast wave n.
patlama sabahı morning of the explosion n.
bom diye patlama kaboom n.
patlama efekti kaboom n.
patlama yılı boom year n.
büyük patlama gigantic explosion n.
bir milyon kişinin ölmesi (genelde nükleer patlama sonucu) megadeath n.
(öfke/sinir) patlama access n.
öfke veya hastalık nedeniyle ani patlama veya kriz access n.
gürültülü ses çıkaran patlama thunge [dialect] n.
patlama sesi thunge [dialect] n.
hafif patlama sesi bark n.
yukarı patlama upburst n.
ani patlama blaze-up n.
patlama sesi blow n.
yüksek patlama sesi ile havaya saçılan çeşitli küçük havai fişeklerden oluşan piroteknik parça mine n.
(ticaret, siyaset, doğum oranı) küçük patlama boomlet n.
patlama sesi bounce n.
patlama sesi bounce [obsolete] n.
nükleer patlama merkezinin hemen altındaki yüzey konumu hypocenter n.
ödü patlama gliff [scotland] n.
boğuk patlama sesi chunk n.
içe doğru patlama implosion n.
(sayı, miktar, hacimde) karşı konulamaz patlama cloudburst n.
(sayı, miktar, hacimde) karşı konulamaz patlama deluge n.
ani patlama pom n.
karşı patlama counterblast n.
patlama sesi pow [dialect] n.
patlama/sıçrama sesi dash n.
ani patlama dash n.
(zeka) ani patlama flash n.
ani patlama flourish n.
ani patlama outfly n.
patlama veya yangın amacıyla ham petrol kullanan saldırgan erkek petroleur n.
patlama veya yangın amacıyla ham petrol kullanan saldırgan kadın petroleuse n.
hafif patlama sesi phut n.
patlama yükü shot n.
yıllar sonra patlama yapan kitap sleeper n.
şiddetli patlama sling n.
patlama sesi sputtering n.
patlama sonrası geriye kalan toz spodium [obsolete] n.
patlama içinde olmak boom v.
patlama yapmak burst v.
patlama yaşamak be blown out v.
şiddetli patlama veya gürültüyle şaşırtmak blast v.
patlama sesi çıkarmak blow v.
patlama/ısı/radyasyondan korumak harden v.
patlama ile yanmak detonise [uk] v.
patlama ile yanmak detonize [us] v.
patlama sesi çıkarmak pom v.
patlama özelliği olan eruptional adj.
patlama yapan ses plosive adj.
patlama tehlikeli explosion-hazardous adj.
patlama halinde aburst adj.
patlama nedeniyle parçalanmış blown adj.
yıkım veya patlama nedeniyle zarar görmüş blown-up adj.
betonla/toprakla/yeraltına yerleştirilerek olası patlama/ısı tehlikesinden korunan hardened adj.
patlama sesi çıkaran poppy adj.
patlama sesi temsili blam interj.
Phrasals
patlama yapmak (kişi veya şarkı vb) take off v.
patlama yapmak surge in v.
Phrases
birden patlama-sönme boom or bust expr.
Colloquial
patlama sesi kablooey n.
ödü patlama jeebies n.
hisse senetlerinde/finans piyasasında patlama melt-up n.
Idioms
müthiş bir patlama quite the blast n.
şiddetli bir patlama quite the blast n.
(genel anlamda) nükleer reaktördeki patlama sonucu radyoaktif gazların atmosfere yayılması china syndrome n.
televizyon programlarının patlama yaptığı dönem peak tv n.
patlama noktasına gelmek reach boiling point v.
(patlama sonrası) paramparça etmek blow someone or something to bits v.
(patlama sonrası) paramparça etmek blow someone or something to smithereens v.
(patlama sonrası) paramparça etmek blow to smithereens v.
(patlama sonrası) paramparça etmek blow someone or something to pieces v.
patlama noktasına gelmek come to a boil v.
(patlama sonrası) paramparça olmak blow to smithereens [cliché] v.
patlama noktasına gelmek reach (a) boiling point v.
Speaking
bir patlama oldu there was an explosion expr.
Trade/Economic
patlama rizikosu explosion risk n.
ekonomik patlama öncesi döneme ait preboom adj.
ekonomik patlama öncesi meydana gelen preboom adj.
ekonomik patlama öncesi var olan preboom adj.
Industry
kağıt patlama dayanımını test etmek için kullanılan bir makine markası mullen® n.
Insurance
patlama ile hasar damage by explosion n.
Technical
kağıt patlama dayanımı bursting strength of paper n.
patlama emniyet lambası flame safety lamp n.
patlama kuvveti ile ateşlenen silah firearm n.
sismik patlama seismic explosion n.
patlama modu burst mode n.
bir gaz karışımının alt patlama sınırı explosive limit lower n.
patlama vuruntusu detonation knock n.
bilye patlama deneyi ball burst test n.
patlama dayanıklılığı bursting strength n.
patlama dayanımı bursting strength n.
patlama tesiri explosive effect n.
boşluklu patlama cushioned blasting n.
büyük patlama hipotezi big bang hypothesis n.
patlama testi blasting test n.
patlama noktası blasting point n.
patlama etkenleri detonation factors n.
patlama noktası shot point n.
müllen patlama mullen burst n.
patlama deneyi blasting test n.
patlama yüzey gerilimi bursting distension n.
patlama kuvveti explosive force n.
patlama paterni firing pattern n.
karton patlama dayanımı bursting strength of board n.
ıslak patlama mukavemeti wet bursting strength n.
gecikmeli patlama delayed blasting n.
patlama gücü blasting power n.
patlama gücü bursting strength n.
patlama odası explosion chamber n.
patlama güvenceli elektrik tesisatı explosion proof installation n.
patlama korunmalı motor flameproof motor n.
patlama mukavemeti bursting strength n.
patlama geri basıncı back-blast n.
patlama geri basınç sahası back-blast area n.
atmosfer dışı patlama nuclear exoatmospheric burst n.
patlama algılama ve bastırma yolları explosion detection and suppresion means n.
elektriksel hızlı geçici rejim patlama bağışıklık deneyi electrical fast transient burst immunity test n.
patlama çukuru blast pit n.
nükleer patlama etkilerine karşı direnç resistance against nuclear explosion effects n.
içe patlama implosion n.
patlama sonrası gazı afterdamp n.
patlama (lastik) blowout n.
patlama şoklu yükleme explosive shock loading n.
patlama olgusu burst phenomenon n.
patlama dayancı bursting strength n.
patlama merkezi ground zero n.
patlama ve deneme basınçlarının tasarım çalışma basıncına oranları ratios of proof and burst pressure to design working pressure n.
minimum patlama basıncı minimum burst pressure n.
patlama riski risk of explosion n.
patlama tehlikesi risk of explosion n.
yangın ve patlama riskleri fire and explosion hazards n.
patlama bozulma deneyi burst disturbance test n.
alt patlama sınırının hesaplanması calculation of lower explosion limit n.
alt patlama sınırı lower explosion limit n.
patlama bağışıklık deneyi burst immunity test n.
patlama alt sınırı lower explosive limit n.
patlama diyaframı blow-out diaphram n.
yanıcı gazların havadaki patlama indislerinin belirlenmesi determination of explosion indices of combustible gases in air n.
patlama basıncına karşı mukavemet resistance against explosion pressure n.
gazların ve buharların patlama sınırları explosion limits of gases and vapours n.
patlama basıncı blast pressure n.
patlama önleyici alev tutucu detonation flame arrester n.
azami patlama basıncı maximum explosion pressure n.
patlama potansiyelli atmosfer potentially explosive atmosphere n.
toz bulutlarının patlama karakteristikleri the explosion characteristics of dust clouds n.
patlama dirençli havalandırma yapısı bar explosion proof ventilation structure n.
patlama menfezli kapı explosion-venting door n.
patlama diskli emniyet cihazı bursting disc safety device n.
patlama diski rupture disk n.
patlama diski rupture disc n.
patlama diski bursting disc n.
patlama (lastik) blow-out n.
patlama tahliyesi explosion venting n.
patlatma amaçlı delinmiş bir deliğin patlama sonrası patlamayan dip kısmı bootleg n.
patlama sonrası gazı after damp n.
patlama yoluyla yanmayı yoğunlaştıran düzenekli lamba blast lamp n.
bir milyon ton trinitrotoluene eşdeğer bir patlama enerjisi birimi megaton n.
patlama sonucu burst n.
patlama önleyici cihaz christmas tree n.
patlama geciktirici madde delayer n.
ateşleme fitiline bağlı olup yükün tutuşmasını sağlarken bir yandan patlama dalgasını diğer yüke ileten cihaz detonating cord amplifier n.
mekanik veya elektrikli patlama aygıtı detonating device n.
kayalardaki çatlak ve yarıklara barut koyarak gerçekleştirilen patlama seam blast n.
termonükleer patlama ile açığa çıkan ısıyı kullanarak kum veya toprağı camsı hale getirmek glassify v.
Computer
big bang büyük patlama teorisi big bang theory n.
patlama modu burst mode n.
patlama kipi burst mode n.
Informatics
maksimum patlama boyutu mbs n.
Telecom
azami patlama hacmi maximum burst size n.
verici patlama zarfı transmitter burst envelope n.
patlama kutusu breakout box n.
patlama dizisi burst sequence n.
patlama hızı burst speed n.
patlama işaret tipi burst type n.
kısma ve patlama dim-and-burst n.
Mechanic
patlama kalıplaması explosive forming n.
patlama yoluyla şekillendirme explosive forming n.
Textile
dikişlerin patlama dayanımı bursting strength of seams n.
patlama mukavemeti bursting strength n.
kumaşların patlama özellikleri bursting properties of fabrics n.
patlama gerilmesi bursting distension n.
Construction
içe doğru patlama implosion n.
mullen tipi patlama test cihazı mullen type bursting tester n.
patlama basıncına dayanıklı cam sistemleri explosion pressure resistant glazing n.
(inşaat) tünelin patlama ile açılan ucundaki parçalanmış moloz muck pile n.
patlama yükü blast load n.
son atışın yeterli patlama yaratabilmesi için sondaj deliğinin tabanını ön atışlarla genişletmek chamber v.
Lighting
patlama korumalı ışıklık flameproof luminaire n.
patlama korumalı ışıklık explosion-proof luminaire n.
Automotive
patlama oluşması cratering n.
karbüratörde patlama blow-back n.
alt patlama sınırı lower explosive limit n.
patlama yoluyla şekillendirme explosive forming n.
üst patlama sınırı upper explosive limit n.
Aeronautic
patlama odası blast chamber n.
patlama dayanımı burst strength n.
patlama sesi crackle n.
patlama ile şekillendirme explosive forming n.
patlama deneyi crushing test n.
savaş başlığının patlama enerjisi payload n.
bir uçağın bomba yükünün patlama enerjisi payload n.
Mining
boşluklu patlama cushioned blasting n.
patlama hızı velocity of detonation n.
patlama gazı explosion gas n.
patlama basıncı explosion pressure n.
patlama uçunu explosion gas n.
patlama delikleri blasting holes n.
gaz patlama riski risk of a gas explosion n.
gaz patlama riski gas explosion risk n.
patlama riski risk of explosion n.
patlama tehlikesini azaltmak için üstünü öğütülmüş kaya veya şeyl ile kaplamak dust v.
Medical
patlama aktivitesi explosion activity n.
yüzey altı patlama sub surface burst n.
patlama akciğeri blast lung n.
yüzey altı patlama sub-surface burst n.
oksidatif patlama kapasitesi oxidative burst capacity n.
patlama basıncı bursting pressure n.
patlama yaralanması blast trauma n.
patlama nedeniyle oluşan yüzeysel cilt yanığı powder burn n.
Psychology
patlama eylemi raptus action n.
Optics
patlama kırığı blow-out fracture n.
Food Engineering
patlama dayanımı burst strength n.
Math
patlama çözümleri blow-up solutions n.
Physics
atom bombasının patlama gücü yield n.
nükleer bir patlama sonucu oluşan etki target response (nuclear) n.
nükleer patlama dolayısıyla meydana gelen ısı ve ışık thermal radiation n.
füzyon veya patlama sebebiyle oluşan şok yüzeyi mach stem n.
füzyon veya patlama sebebiyle oluşan şok yüzeyi mach front n.
patlama sonucu oluşan toz bulutu fireball n.
patlama öncesi preflame adj.
Chemistry
büyük patlama kuramı big-bang theory n.
Astronomy
evrenin büyük patlama sonrasında genişlemeyi sürdürdüğüne ilişkin teori inflationary universe n.
evrenin büyük patlama sonrasında genişlemeyi sürdürdüğüne ilişkin teori inflation theory n.
evrenin büyük patlama'dan sonra kısa süreli bir üstel genişleme döneminden geçtiğini öne süren bir teori cosmic inflation n.
evrenin büyük patlama'dan sonra kısa süreli bir üstel genişleme döneminden geçtiğini öne süren bir teori inflation theory n.
iki nötron yıldızının çarpışmasıyla meydana gelen kozmik patlama kilonova n.
içe doğru patlama implosion n.
büyük patlama superdense theory n.
(nova veya süpernova gibi) kozmik patlama outburst n.
Linguistics
dış patlama explosion n.
telaffuzu sırasında patlama yapan ünsüz plosive n.
History
ikinci dünya savaşındaki nükleer patlama ile başlayan dönem nuclear age n.
evrenin başlangıcını meydana getirdiğine inanılan devasa patlama the big bang n.
(ii. dünya savaşında britanya'da) patlama sonucu çıkan yangınları takip eden gözetlemeci fire watcher n.
(ii. dünya savaşında britanya'da) patlama sonucu çıkan yangınları gözetleme fire watching n.
Environment
havada meydana gelen patlama air burst n.
savaş amacıyla gerçekleştirilmeyen nükleer patlama peaceful nuclear explosion n.
patlama sonucu yer sarsıntısı artificial earthquake explosion n.
alçak irtifada patlama low airburst n.
aniden patlama burst n.
Geography
(deprem, volkanik patlama) fiziksel kuvvetlerin sarsılması paroxysm n.
Meteorology
güneyli patlama southerly buster n.
volkanik patlama ile ilişkili olup patlama veya sıcak lav üzerindeki konveksiyon akıntılarından kaynaklanan bir rüzgar volcanic wind n.
Geology
büyük patlama teorisi big bang theory n.
patlama basıncı detonation presure n.
gizli patlama yapısı cryptoexplosion structure n.
volkanik patlama endeksi volcanic explosivity index n.
patlama sonrası krater zemininde oluşan çukur caldera n.
gaz ve külün silsile halinde birkaç mil havaya yükseldiği volkanik patlama plinian eruption n.
rusya'daki podkamennaya tunguska nehri yakınlarında 30 haziran 1908 tarihinde meydana gelen göktaşı kaynaklı büyük bir patlama tunguska event n.
volkanik patlama sonrası meydana gelen posteruptive adj.
volkanik patlama sonrası gelişen posteruptive adj.
Military
yavaş yanarak patlama deflagration n.
yüksek süratli patlama high order detonation n.
zincirleme patlama sympathetic detonation n.
patlama sonrası rüzgar afterwinds n.
sirayet ile patlama sympathetic detonation n.
patlama geri basıncı breech-blast n.
satıhta patlama surface burst n.
patlama yükü bursting charge n.
patlama basıncı bursting pressure n.
optimum patlama yüksekliği optimum height of burst n.
patlama genişliği span of detonation n.
patlama tipleri types of burst n.
elektronik patlama aygıtı electro-explosive device n.
havada patlama airburst n.
yüksek irtifada gerçekleşen nükleer patlama high-altitude nuclear explosion n.
mayının her bir mayın-tarama ilerlemesi (100-200 metre) içerisinde patlama olasılığı characteristic actuation probability n.
dünyanın yüzeyinde, patlama blast ölçümünün yapıldığı yatay bir radyal çizgi blast line n.
patlama enerjisi bir milyon ton trinitrotoluene eşdeğer bir nükleer silah megaton bomb n.
patlama bölgesi bomb site n.
(nükleer silaha ait) patlama etkisi overpressure n.
(deniz mayınında) mayın devresinin patlama faaliyetini düzenleyen bölümü firing circuit n.
ağır silahların patlama ve etki merkezi konumlarını hedefe göre gözlemleyerek tespit etme sensing n.
patlama sesi çıkarmak poop v.
atışın patlama pozisyonunu hedefe göre hesaplamak sense v.
birkaç megatonluk patlama enerjisine sahip (nükleer silah) multimegaton adj.
(ihtiraklı atışta patlama yüksekliği) daha az down adv.
Hunting
patlama sesine karşı kullanılan koruyucu kulaklık ear protectors n.
patlama anında ortaya çıkan gazın belirli yönlere yöneltilmesini sağlayan çerçeve yapısı gas ring n.
vızıltı sesinden hemen sonra patlama sesi duyulan hızlı bir tür yüksek patlayıcılı mermi whiz-bang n.
Theatre
patlama kutusu bomb tank n.
patlama etmeni maroon n.
Photography
fotoğrafta parlama ve patlama etkisi yaratan bir kamera lens donatısı starburst n.
Mythology
volkanik patlama ile ilgili vulcanian adj.
Printery
patlama mukavemeti burst strength n.
Engineering
bir sualtı patlama noktası ayarlama sistemi sofar n.
Slang
ezici patlama basher n.
Star Wars
ordonat patlama test alanı ordinance detonation test area n.