dash - Türkisch Englisch Wörterbuch

dash

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "dash" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 112 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
dash n. tire
Use a dash between the year of death and the year of birth.
Ölüm yılı ile doğum yılı arasında tire kullanın.

More Sentences
dash v. hızla koşmak
Tom dashed toward the door.
Tom kapıya doğru hızla koştu.

More Sentences
dash n. darbe
dash n. vurma
General
dash n. koşu
Tom currently holds the school record for the 100 yard dash.
Tom şu anda 100 metre koşuda okul rekorunu elinde tutuyor.

More Sentences
dash n. bir tutam
She always adds a dash of sugar to the dough.
Hamura her zaman bir tutam şeker katar.

More Sentences
dash n. hamle
She made a dash for the phone.
Telefona doğru bir hamle yaptı.

More Sentences
dash n. çizgi
A dash is equal to three dots in Morse code.
Mors alfabesinde bir çizgi üç nokta anlamına gelir.

More Sentences
dash n. bir parça
The orange door adds a dash of colour to the dark exterior.
Turuncu kapı, karanlık dış cepheye bir parça renk katıyor.

More Sentences
dash v. yıkmak
His illness dashed all his hopes.
Hastalığı tüm umutlarını yıktı.

More Sentences
dash v. fırlamak
The front door opened, and the students dashed out.
Ön kapı açıldı ve öğrenciler dışarı fırladı.

More Sentences
dash v. vurmak
The waves dashed the boat against the pier.
Dalgalar tekneyi rıhtıma vurdu.

More Sentences
dash v. kırmak
Basically, all we did was to raise hopes and then dash them again.
Temelde tek yaptığımız umutları yükseltmek ve sonra tekrar kırmak oldu.

More Sentences
dash v. suya düşürmek
Hopes of political liberalization have been dashed.
Siyasi liberalleşme umutları suya düştü.

More Sentences
dash v. çarpmak
They dashed water into my face.
Onlar yüzüme su çarptılar.

More Sentences
Technical
dash n. gösterge paneli
He placed the map on the dash and drove off.
Haritayı gösterge paneline yerleştirdi ve arabayı sürdü.

More Sentences
General
dash n. iz
dash n. bir yudum
dash n. gösteriş
dash n. hızlı koşma
dash n. enerji
dash n. atılganlık
dash n. eser
dash n. çalım
dash n. efelik
dash n. az bir miktar
dash n. kısa mesafe koşusu
dash n. müsademe
dash n. canlılık
dash n. atılım
dash n. ataklık
dash n. fırlama
dash n. bir damla
dash n. sıçrama
dash n. saldırı
dash n. atılma
dash n. vuruş
dash n. hücum
dash n. tantana
dash n. saldırma
dash n. ileri atılma
dash n. az miktar
dash n. gösterge tablosu
dash n. tire
dash n. kısa çizgi
dash n. çarpma
dash n. kısa mesafeli koşu
dash n. ani patlama
dash n. ani sıçrama
dash n. patlama/sıçrama sesi
dash n. tek seride belirlenen at yarışı
dash n. gazete manşetindeki katları veya hikayeleri ayıran yatay çizgiler
dash n. hediye
dash n. komisyon
dash n. bahşiş
dash n. ücret
dash n. az bir miktar
dash v. dolaştırmak
dash v. karıştırmak
dash v. bozmak
dash v. cesaretini kırmak
dash v. kırmak (umudunu)
dash v. püskürtmek
dash v. parçalamak
dash v. atmak
dash v. karalamak
dash v. saldırmak
dash v. atılmak
dash v. düş kırıklığına uğratmak
dash v. katmak
dash v. fışkırtmak
dash v. savurmak
dash v. sıçratmak
dash v. savrulmak
dash v. hızla ilerlemek
dash v. fırlatmak
dash v. utandırmak
dash v. depar atmak
dash v. depara kalkmak
dash v. hayal kırıklığına uğratmak
dash v. lanet etmek
dash v. lekelemek
dash v. lekelenmek
dash v. beneklerle işaretlenmek
dash v. kafasını karıştırmak
dash v. utandırmak
dash v. şaşırtmak
dash v. öfkelendirmek
dash v. kızdırmak
dash v. aceleyle tamamlamak
dash v. hızla iş yürütmek
dash v. (kibarca) sövmek
dash v. şık giyinip romantik davranmak
Technical
dash n. çizgi işareti
dash n. kısa çizgi
dash n. telgrafta çizgi
dash n. sinyalizasyonda bir çeşit kod birimi
dash n. sinyal lambası deklanşörünün yaklaşık üç nokta süresince açılmasından kaynaklı yanıp sönme
dash n. son kat olarak nemli yüzeye sürülmek için hazırlanmış karışım
Computer
dash n. çizgi
dash n. tire
dash n. uzun çizgi
dash n. uzun tire
Automotive
dash n. depar yarışı
dash n. ön göğüs paneli
Aeronautic
dash n. çizgi işareti
Sport
dash v. depara kalkmak
Music
dash n. nota kesikli çalınacaktır sembolü
Archaic
dash v. iptal etmek
dash v. kaldırmak
dash v. çıkarmak
dash v. silmek

Bedeutungen, die der Begriff "dash" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 226 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
make a dash v. fırlamak
After the rain had let up a bit, we made a dash for the car.
Yağmur biraz dindikten sonra arabaya doğru fırladık.

More Sentences
dash into v. dalmak
Anne dashed into the kitchen.
Anne mutfağa daldı.

More Sentences
dash off v. çiziktirmek
Don't dash off a sloppily written report filled with mistakes.
Özensizce yazılmış, hatalarla dolu bir rapor çiziktirmeyin.

More Sentences
dash sign n. çizgi işareti
swung dash n. tilde/uzatma/yaklaşık işareti (imi)
dash [obsolete] n. ani ve moral bozucu darbe
dash off a letter v. bir mektup karalamak
dash someone's hopes v. bir kimsenin ümitlerini kırmak
dash off v. karalamak
dash someone's hopes v. birini hayal kırıklığına uğratmak
dash water on one's face v. yüzüne su çarpmak
dash down v. karalamak
dash off v. acele gitmek
dash down v. acele ile yazmak
make a dash v. atılmak
cut a dash v. hava basmak
dash to pieces v. çarpıp paramparça etmek
cut a dash v. hava atmak
make a dash v. saldırmak
dash off v. fırlamak
cut a dash v. (giyimiyle/tavırlarıyla vb) etkilemek
dash one's hopes v. (umutlarını) kırmak
dash away one's tear v. gözyaşlarını silmek
dash away a tear v. gözyaşlarını silmek
dash the hopes v. umutları boşa çıkarmak
dine and dash v. yemek yiyip tüymek
dash [africa] v. hediye vermek
dash it! interj. tüh be
dash it! interj. hay allah!
dash it! interj. tüh
Phrasals
dash away v. kaçmak
dash away v. hızla terk etmek
dash off v. kaçmak
dash off v. hızla terk etmek
dash over for something v. (bir şey için) şöyle bir uğramak
dash off v. çizmek
dash (something) against (something) v. (bir şeyi bir şeye) doğru fırlatmak
dash someone or something against someone or something v. (bir şeyi ya da birini bir şeye ya da birine) doğru fırlatmak
dash (something) against (something) v. (bir şeyi bir şeye doğru) savurmak
dash someone or something against someone or something v. (bir şeyi ya da birini bir şeye ya da birine doğru) savurmak
dash across something v. bir yerde sağa sola koşmak
dash down v. fırlayıp gitmek
dash down v. koşarak gitmek
dash across something v. bir yerde oradan oraya atlamak
dash down v. yere savurmak
dash across v. oradan oraya sıçramak
dash across v. bir oraya bir buraya zıplamak
dash across v. sağa sola koşmak
dash against v. '-e doğru savurmak
dash down v. hızlı hızlı yemek/içmek
dash against v. -e doğru fırlatmak
dash down v. yere fırlatmak
dash down v. yere atmak
dash across something v. bir yerde bir yandan bir yana zıplamak
dash down v. yere vurmak
dash down v. aceleyle yemek/içmek
dash across v. hızla oradan oraya koşmak
dash down v. yiyivermek/içivermek
dash across v. oradan oraya atlamak
dash down v. hemen gitmek
dash across something v. bir yerde oradan oraya sıçramak
dash across something v. bir yerde hızla oradan oraya koşmak
dash down v. hızla gitmek
dash down v. gidivermek
dash across v. bir yandan bir yana zıplamak
dash across something v. bir yerde bir oraya bir buraya gidip gelmek
dash over v. kapıdan uğramak
dash off (somewhere) v. (bir yere) gidivermek
dash out (for something) v. (bir şey için) hemen çıkmak
dash over v. kısa süreliğine uğramak
dash down v. yere devirmek
dash something off v. bir şey karalayıvermek
dash off (somewhere) v. (bir yere) kaçıp gitmek
dash down v. yere çarpmak
dash off (somewhere) v. aceleyle (bir yere) gitmek
dash something off v. bir şeyi hızlıca yapmak
dash over v. şöyle bir uğramak
dash out (for something) v. (bir şey için) hemen gidivermek
dash something off v. bir şeyi hemen yapmak
dash off (somewhere) v. (bir yere) fırlayıp gitmek
dash out (for something) v. (bir şey için) aceleyle çıkmak
dash out (for something) v. (bir şey için) fırlayıp gitmek
dash something off v. bir şeyi yapıvermek
dash down v. yere çalmak
Phrases
even if just a dash expr. biraz da olsa
even if just a dash expr. az da olsa
Colloquial
do (one's) dash v. enerjisi tükenmek
do (one's) dash v. gücü kuvveti kesilmek
do (one's) dash v. yapabileceğini yapmak
do (one's) dash v. pes etmek
do (one's) dash v. elinden geleni yapmak
do (one's) dash v. şansını tüketmek
do (one's) dash v. pili bitmek
do (one's) dash v. benden bu kadar demek
do (one's) dash v. takati kalmamak
do (one's) dash v. fırsatı kaçırmak
do (one's) dash v. fırsatı kaybetmek
slap-dash adj. hızlı ve umursamaz
slap-dash adj. özensiz
slap-dash adj. yalap şap
slap-dash adj. sallapati
slap-dash adj. itinasız
slap-dash adj. paldır küldür
dash! interj. (kibarca) kahretsin!
a dash of this a pinch of that expr. biraz ondan biraz bundan
Idioms
dash somebody's hopes v. birinin ümitlerini kırmak
dash off v. çala kalem yazmak
dash off v. çiziktirmek
dash out v. aceleyle dışarı fırlamak
dash the cup from one's lips v. birinin bir şeyi elde etmesini engellemek
dash the cup from one's lips v. yolunu kesmek
dash something to pieces v. tuzla buz etmek
dash something to pieces v. paramparça etmek
dash a letter off v. mektup çiziktirmek
dash a note off v. not çiziktirmek/yazmak
dash a note off v. not karalamak
dash a note off v. hızla not almak/yazmak
dash a letter off v. mektup karalamak
dash cold water on something v. şevkini kırmak
dash cold water on something v. cesaretini kırmak
dash cold water on something v. hevesini kırmak
dash someone's hopes v. ümitlerini yıkmak
dash someone's hopes v. umutlarını yıkmak
make a dash for someone v. (birine doğru) ani bir hamle yapmak
dash cold water on something v. hevesini/cesaretini kırmak
dash/shatter somebody's hopes v. birinin ümitlerini kırmak
dash/shatter somebody's hopes v. birini hayal kırıklığına uğratmak
dash hopes v. umutları boşa çıkarmak
dash hopes v. ümitlerini kırmak
dash/shatter somebody's hopes v. birinin umutları boşa çıkarmak
dash hopes v. hayal kırıklığına uğratmak
do your dash v. pes etmek
do your dash v. fırsatı kaybetmek
do your dash v. şansını tüketmek
do your dash v. elinden geleni yapmış olmak
do your dash v. fırsatı kaçırmak
do your dash v. yapabileceğini yapmak
do your dash v. pili bitmek
do your dash v. enerjisi tükenmek
do your dash v. benden bu kadar demek
do your dash v. takati kalmamak
do your dash v. gücü kuvveti kesilmek
make a dash for it/something v. fırlayıp bir şeye doğru koşmak
make a dash for v. -e doğru ani bir hamle yapmak
make a dash for it/something v. bir şeye hızla koşmak
make a dash for (someone or something) v. hızla (birine/bir şeye) gitmek
make a dash for it/something v. hızla bir şeye gitmek
make a dash for (someone or something) v. fırlayıp (birine/bir şeye) doğru koşmak
make a dash for (someone or something) v. (birine/bir şeye) doğru fırlamak
make a dash for it/something v. bir şeye doğru fırlamak
make a dash for it/something v. hızlıca kaçmak/tüymek
make a dash for (someone or something) v. (birine/bir şeye) koşmak
Speaking
I have to dash expr. gitmeliyim
I must dash expr. gitmeliyim
Law
dine and dash v. yemek yiyip parasını ödememek
dine and dash v. yemek yemek ve parasını ödememek
Technical
long dash n. m çizgisi
dash board n. gösterge tablosu
dash board n. ön panel
dash board n. torpido ön panel
dash board n. gösterge paneli
dash board n. torpido ön panel-gösterge paneli
dash panel n. gösterge panosu
instrument panel dash board equipment n. gösterge tablosu paneli
dash-pot n. mekanik damper
Computer
thick long dash n. kalın uzun çizgi
thick dot dash n. kalın nokta çizgi
thick dash n. kalın çizgi
dash style n. kesik çizgi stili
dash styles n. kesik çizgi stilleri
dash dot n. tire nokta
dash style n. tire stili
dash dot n. çizgi nokta
dash underline n. kesik alt çizgi
dash dot dot n. çizgi nokta nokta
dot dash n. nokta çizgi
em dash n. uzun tire
dot dot dash n. nokta nokta çizgi
dot dash heavy n. koyu nokta çizgi
em dash n. tire
line dash n. kesikli çizgi
long dash n. uzun tire
long dash n. me çizgi
long dash n. uzun çizgi
long dash dot n. uzun tire nokta
en-dash n. tire
dash-dot n. çizgi-nokta
dash-dot-dot n. çizgi-nokta-nokta
dot-dash n. noktalı çizgi
dot-dot-dash n. nokta-nokta-çizgi
dot-dash n. nokta-çizgi
em-dash n. tire
en-dash n. uzun tire
en-dash n. orta çizgi
em-dash n. uzun çizgi
em-dash n. uzun tire
thick dot-dash n. kalın nokta-çizgi
n dash n. orta tire
undo dash expr. tireyi geri al
redo dash expr. tireyi yinele
en dash expr. tire
Construction
dash-bond coat n. sıva altlığı
pebble dash n. serpme sıva
pebble dash n. kaba sıva
pebble dash v. kaba sıva atmak
pebble dash v. serpme sıva yapmak
pebble dash v. kaba sıva ile kaplamak
Automotive
dash lights brightness controller n. ön göğüs lambaları parlaklık kumandası
steering intermediate shaft dash boot n. direksiyon ara mili pabucu
body dash and cowl n. cihaz monte gözleri
under-dash fuse n. göğüs altı sigorta
under-dash fuse/relay box n. göğüs altı sigorta/röle kutusu
dash cam n. araç kamerası
splash and dash n. doldur ve fırla
dash cam n. araç kamerası
dash shifter n. joystik vites kolu
in-dash gauge n. panel göstergesi
wraparound dash n. çevresel gösterge paneli
dash top mirror n. göğüs üstü dikiz aynası
trophy dash n. kupa yarışı
Medical
dash (dietary approaches to stop hypertension) n. hipertansiyonu durdurucu diyet yaklaşımları
Sport
a hundred meter dash n. 100 metre yarışı
100 meter dash n. yüz metre koşu
Printery
two-em dash n. iki em genişliğinde uzun tire
en dash n. kısa tire
en dash n. kısa çizgi