vurma - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

vurma



Bedeutungen von dem Begriff "vurma" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 50 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
vurma dash n.
General
vurma strike n.
vurma swat n.
vurma knocking n.
vurma bump n.
vurma plug n.
vurma whapping n.
vurma pounding n.
vurma saltation n.
vurma battering n.
vurma striking n.
vurma beating n.
vurma hitting n.
vurma stroking n.
vurma pound n.
vurma shoot n.
vurma batting n.
vurma impingement n.
vurma lash n.
vurma impact n.
vurma shotting n.
vurma hit n.
vurma blip n.
vurma chap n.
vurma arietation [obsolete] n.
vurma beat n.
vurma verberation n.
vurma wherret n.
vurma yerk [scotland] n.
vurma dot n.
vurma dole [obsolete] n.
vurma feeze [dialect] n.
vurma pounce [dialect] n.
vurma pheese [uk] [dialect] n.
vurma plunk n.
vurma skelp [dialect] [uk] n.
vurma spang n.
vurma percussive adj.
Colloquial
vurma swack n.
Technical
vurma hit n.
vurma impingement n.
vurma pulsing n.
vurma battering n.
vurma percussion n.
vurma blow n.
Automotive
vurma knock n.
Marine
vurma slamming n.
Chemistry
vurma impact n.
vurma knock n.
Slang
vurma strap-oil n.

Bedeutungen, die der Begriff "vurma" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 321 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
hafifçe vurma tapping n.
vurma sesi beat n.
General
ket vurma inhibition n.
elle hafifçe vurma (takdir/sevgi belirtisi olarak) pat n.
yasaklama emriyle ket vurma embarring n.
vurma (hedefi silahla) shooting n.
zincire vurma enchainment n.
yumuşakça vurma (takdir/sevgi belirtisi olarak) pat n.
pala ile vurma sabring n.
güm güm vurma whumping n.
açığa vurma evincing n.
dirsekle vurma elbowing n.
boynunu vurma decapitation n.
ket vurma check n.
açığa vurma divulgation n.
vurma özelliğinde olan percussiveness n.
kırbaçla vurma whipping n.
açığa vurma disclose n.
açığa vurma divulgence n.
dirsek vurma poke n.
ayağını yere vurma stamp n.
vurma çalgılar the percussion n.
pala ile vurma sabering n.
zararlı taraflarını açığa vurma (insan/davranış vb'nin) denunciation n.
sopa ile vurma batting n.
açığa vurma revealing n.
tos vurma bunt n.
topa geri vurma return n.
açığa vurma apocalypse n.
kötü taraflarını açığa vurma (insan/davranış vb'nin) denunciation n.
vurma çalgılar percussion section n.
tos vurma bunting n.
yüzüne vurma exprobration n.
açığa vurma disclosure n.
diz ile vurma kneeing n.
açığa vurma airing n.
açığa vurma divulgement n.
hafifçe vurma touch n.
açığa vurma giveaway n.
oltaya vurma bite n.
hafifçe vurma clap n.
parmaklar ile vurma percussion n.
açığa vurma ventilation n.
taşkın sevgi gibi hisleri açığa vurma emoting n.
gem vurma check n.
vurma sesi beat n.
zincire vurma enchaining n.
vurma çalgı percussion instrument n.
topa vurma kick n.
vurma çalgılar percussion n.
açığa vurma revelation n.
sekte vurma interrupting n.
hafifçe vurma jog n.
baş vurma consultation n.
(parmağın eklem yerleri ile) vurma knuckling n.
hafifçe vurma pat n.
küt diye vurma whack n.
boynunu vurma beheading n.
birinin suratındaki en hassas noktaya vurma glasgow kiss n.
omuz vurma/atma shoulder strike n.
omuz vurma/atma shoulder butt n.
iç dünyasını açığa vurma self-revelation n.
hafifçe okşama/vurma love tap n.
hafifçe okşama/vurma lovetap n.
ayak vurma foot tapping n.
zıpkınla balık vurma spearfishing n.
havaya atılan hedefi vurma skeet shooting n.
kıyıya vurma stranding n.
kuyruk vurma (balinalarda) lobtailing n.
delikten çıkanı çekiçle vurma oyunu whac-a-mole n.
miskete vurma çizgisi taw n.
geri vurma recussion n.
arkadan vurma back-stabbing n.
(duygu, düşünce) açığa vurma release n.
açığa vurma release n.
(takdir/sevgi belirtisi olarak) yumuşakça vurma tig [scottish] n.
hafifçe vurma tip-tap n.
dibe vurma toboggan n.
yüze vurma twit n.
ket vurma stultification n.
açığa vurma vent n.
vurma yeteneği bat n.
tap dansında topukları havada birbirine vurma bells n.
(golf sopası, çekiç) vurma yüzeyi face n.
golf veya hokey sopasının vurma yüzeyi blade n.
birinin yüzüne vurma wherret n.
vurma sesi whump n.
uçan kuşları vurma oyunu wing shooting n.
elin üstüne vurma hander [dialect] [uk] n.
topa kafayla vurma heading n.
silahla kafasından vurma headshot n.
damga vurma obsignation n.
kazara vurma by-stroke n.
kurnazca vurma by-stroke n.
sinsice vurma by-stroke n.
şakasına vurma by-wipe n.
gem vurma damp n.
(kendine) ket vurma denial n.
(kendine) ket vurma denial of one's self n.
(kendine) ket vurma deniance n.
ket vurma derangement n.
topukla vurma heeling n.
flamenko dansında topukları müziğin ritmine uygun şekilde yere vurma heelwork n.
vurma becerisi hitting n.
(at) arka ayağı ön ayağa vurma overreach n.
'-e doğru vurma illision n.
(ışık) vurma impact n.
vurma sesi dot n.
popoya vurma cob n.
popoya vurma cobb n.
muştayla vurma con [dialect] [england] n.
copla vurma cosh n.
sopayla vurma cosh n.
(at) bacağını hareket halindeki diğer bacağına vurma cut n.
kesintisiz vurma sesi drumming n.
saatin vurma mekanizmasını kontrol eden pervanemsi çark fan n.
vurma veya bastırma yoluyla oluşan ufak yüzey çöküntüsü indenture n.
avuç içi ile vurma palmie [dialect] n.
hafif vurma sesi pad n.
kürek ile vurma paddling n.
elle vurma paddywack n.
ket vurma constipation n.
bazı kızılderililerde savaş sırasında cesaret göstergesi olarak düşmana vurma veya dokunma geleneği coup n.
turnayı gözünden vurma felicity n.
sekte vurma interpellation n.
(çubuk veya sopayla) ele vurma pandy [dialect] [uk] n.
silahla vurma tehdidi pistol point n.
rastgele vurma potshotting n.
ket vurma salvo n.
hedef vurma sporu cockshot n.
(panayır) hedef vurma standı cockshy n.
dışa vurma discharge n.
açığa vurma disclose [obsolete] n.
sekte vurma foiling n.
birbirine vurma percussion n.
müzik aletine vurma percussion n.
horozlu silahı fulminatlı baruta vurma percussion n.
pıt pıt vurma sesi phut n.
sertçe vurma plump n.
dört kişilik takımlar halinde oynanan atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma oyunu scoot n.
dibe vurma anı low point n.
sekte vurma preterition n.
sekte vurma pretermission n.
hedef vurma oyunu skeeter n.
avuç içi ile vurma skelp [dialect] [uk] n.
ceza olarak popoya ayakkabı ile vurma slipper n.
suya vurma sesi sloosh n.
değnek ile vurma stick n.
çubuk ile vurma stick n.
sopa ile vurma stick n.
(saatte) vurma mekanizması strike n.
alttan alttan vurma subinsinuation n.
vurma sesi çıkarmak scraunch v.
(kuş vurma oyununda) vurularak yaralanmış pricked adj.
Phrasals
vurma girişiminde bulunmak beat at v.
Colloquial
yalpa vurma stumbles n.
hafifçe vurma tunk [dialect] n.
hafifçe vurma tonk [dialect] n.
onikiden vurma on the nose n.
onikiden vurma right on the nose n.
onikiden vurma bull's eye n.
sırtından vurma dog trick n.
delikten çıkanı çekiçle vurma oyunu whack-a-mole n.
çekiçle delikten fırlayan köstebeklerin kafasına vurma oyunu whack-a-mole n.
oyun salonunda köstebek vurma oyunu whack-a-mole n.
kıçına tekme (vurma/yeme) chuck n.
küt diye vurma swack n.
Idioms
uyuşturucu iğne vurma a shot in the arm n.
uyuşturucu iğne vurma shot in the arm n.
arkadan vurma a knife in the back n.
belden aşağı vurma cheap shot n.
belden aşağı vurma a cheap shot n.
canevinden vurma kick in the guts n.
yerden yere vurma demolition job n.
yerden yere vurma a demolition job [uk] n.
dibe vurma the bottom drops out of (one's) world n.
dibe vurma the bottom drops/falls out of somebody’s world n.
arabayı boşta/boşa alıp yokuş aşağı vurma mexican overdrive n.
belden aşağı vurma a cheap shot n.
birini kendi silahıyla vurma a dose of (one's) own medicine n.
düşene bir darbe daha vurma (another) nail in (someone's or something's) coffin n.
sırtından vurma/bıçaklama a stab in the back n.
arkadan vurma/bıçaklama a stab in the back n.
(birini) kendi silahıyla vurma a taste of (one's) own medicine n.
kendi silahıyla vurma a taste of own medicine n.
kendi silahıyla vurma dose of one's own medicine n.
yakın mesafeden (vurma) execution style n.
düşene bir darbe daha vurma nail in (someone's or something's) coffin v.
onikiden vurma right on target expr.
dibe vurma bottom drops out expr.
(birini) kendi yöntemiyle vurma at (one's) own game expr.
(birini) kendi silahıyla vurma at (one's) own game expr.
dibe vurma bottom falls out expr.
Speaking
bunu yüzüme vurma! don't fling it up in my face! expr.
bunu daha sonra yüzüme vurma don’t throw it back in my face later expr.
Trade/Economic
baş vurma kitabı reference n.
Law
cezalandırmak amacıyla birinin dizine vurma kneecapping n.
(ormanda) geyik vurma veya çalma teşebbüsünde bulunma stable stand n.
Politics
ket vurma politikası containment policy n.
Technical
balyozla vurma sledging n.
çentiksiz vurma deneyi parçası unnotched impact test piece n.
charpy vurma deneyi charpy impact test n.
çeküle vurma hammer n.
çentiksiz vurma deneyi unnotched impact test n.
dayak vurma strap n.
delikli disk vurma yöntemi perforated disc beating method n.
esnek vurma elastic impact n.
hafif vurma flip n.
kalıp kalıba vurma darbeleri hard-on-hard blows n.
mıskala vurma bileşiği burnishing compound n.
mıskala vurma burnishing n.
sarkaçla vurma pendulum impact n.
tos vurma butt n.
tos vurma butting n.
usa vurma deduction n.
yüzeye mürekkep vurma aracı dabber n.
hedef vurma ok ucu pile n.
(oyma baskıda) yüzeye mürekkep vurma aracı kullanmak dab v.
Computer
havaya vurma golf sopası loft wedge n.
tümdengelimli usa vurma deductive reasoning n.
Automotive
yandan vurma sideswipe n.
Marine
camadan vurma reefing n.
baş vurma (sürat teknelerinde) pitching n.
baş kıç vurma pitching n.
baş-kıç vurma pitch n.
baş-kıç vurma fore-and-aft tipping n.
baş vurma (sürat teknelerinde) porpoising n.
baş kıç vurma porpoising n.
baş-kıç vurma ve yalpaya karşı şamandra pitch and roll buoy n.
saati belirtmek için kampanaya vurma bell n.
mürettebatın arkasına odun parçasıyla vurma cezası cobbing n.
(dalga) kıç bölümüne vurma pooping n.
camadan vurma sırasında yelkenin grandin halatında yapılan küçük büküm dog-ear n.
Medical
teşhis amaçlı vücudun bir bölümüne hafifçe vurma plessimetry n.
teşhis amaçlı vücudun bir bölümüne hafifçe vurma pleximetry n.
Psychology
geriye ket vurma retroactive inhibition n.
geriye ket vurma retroactive interference n.
ileriye ket vurma proactive interference n.
ileriye ket vurma proactive inhibition n.
geçici olarak ket vurma kaybına yol açan (ilaç) disinhibitory adj.
Physiology
(hareket veya faaliyet) vurma sonucu ortaya çıkan ideomotor adj.
Printing
yuvarlak şekilli yüzeye mürekkep vurma aracı ball n.
Math
tümevarımlı usa vurma inductive reasoning n.
Marine Biology
toplu karaya vurma beaching n.
toplu karaya vurma mass stranding n.
toplu karaya vurma cetacean stranding n.
Linguistics
ket vurma inhibition n.
ket vurma backwash n.
ket vurma etkisi washback effect n.
Geography
kıyıya dalga vurma sesi send n.
Military
dipçikle vurma butt stroke n.
vurma ihtimali hit probability n.
vurma basıncı impact pressure n.
vurma tazyiki impact pressure n.
vurma hızı impact velocity n.
füze ile vurma shooting-down n.
Hunting
hayvanı boynundan vurma neckshot n.
atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma trap shooting n.
atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma yarışması trap shoot n.
uçan kuşu vurma wing shot n.
gizlice vurma sniping n.
Sport
(topu vb.) zamanında tutma ya da vurma catch n.
kilden yapılmış güvercinleri vurma sporunda hedeflerin fırlatıldığı kapanları kontrol eden kimse trapper n.
atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma trapshooting n.
(teniste) topa yarım vole vurma trap shot n.
topu yere vurma tap n.
topa yer ile temas etmeden vurma punt n.
topa yer ile temas etmeden vurma punting n.
topa ayağın dışıyla vurma flick kick n.
(krikette) bir topa kalenin üst kısmına gidecek şekilde vurma volley n.
kola vurma hack n.
(ragbi) bacaklara vurma hack n.
dize vurma hacking n.
atletizm ve çekiç atmaya benzer, kablo veya zincirin ucuna bağlı ağırlıktan oluşan bir vurma aleti meteor n.
yüksek taşınan hokey sopası ile rakibe vurma high-sticking n.
(hurling oyununda) sopayla topa vurma hurl n.
sopanın ucuyla rakibe vurma butt-ending n.
(golf) topa yerden vurma ground-game n.
(amerikan futbolu) topa yerden vurma grubber n.
vurma yüzeyi dik açıya yakın olan golf sopası one iron n.
topu döndürerek vurma overspin n.
sörf tahtasının kıyıya vurma sesi rote n.
topa kazara vurma rub n.
(hedef vurma oyununda) aynı anda iki hedefi vurma double n.
(topa) vurma drive n.
topa yere değmeden önce vurma dig n.
(golfte) topu deliğe sokmak için yokuştan yuvarlanacak şekilde hafifçe vurma downhiller n.
bilardo topuna hedeflenen topa çarptıktan sonra duracak şekilde vurma drag [uk] n.
bilardo topuna hedeflenen topa çarptıktan sonra neredeyse duracak şekilde vurma drag [uk] n.
(bilardoda) beyaz topa hedeflenen topa çarpıp geri dönecek şekilde vurma draw shot n.
golf topuna oyuna başlama yerindeki yuvasındayken vurma driving n.
topa yere değdikten sonra vurma pickup n.
(kriket topuna) kazara sopanın kenarı ile vurma snick n.
rakibin bıçağını saptırmak için kendi bıçağıyla sertçe vurma beat n.
topa havada vurma (rugby) punt v.
vurma anında sopayı geri çekerek ve atıcıya doğru dönmeden yavaşça vurmak drag v.
Basketball
topu yere vurma put the ball on the floor n.
Football
topa kayarak vurma sliding tackle n.
çok sayıdaki oyuncunun arasındaki topa hararetle vurma pinball n.
Volleyball
yüze vurma facial disgracial n.
Baseball
vurucunun atılmış bir topa vurma girişimi baseball swing n.
koşucunun ilerlemesi için bilerek bunting vurma sac bunt n.
koşucunun ilerlemesi için bilerek bunting vurma sacrifice bunt n.
koşucunun ilerlemesi için bilerek bunting vurma sacrifice hit n.
kaleye giderken topa hafifçe vurma drag bunt n.
Wagering
kazanmak için vurma right n.
Art
modern dansta vurma hareketi thrust n.
Music
(tap dansında) ayağı arkaya doğru vurma slap n.
Archaic
boynunu vurma heading n.
açığa vurma predication n.
Engineering
(darbeli sondajda) kırmak veya şekillendirmek için nesneye art arda vurma percussion n.
Slang
beysbol veya softbolda topu, dört kaleyi de alıp sayı yapmaya izin verecek şekilde iç sahanın dışına vurma homer n.
belden aşağı vurma sewer mouth n.
belden aşağı vurma trash mouth n.
penise vurma pecker slap n.
çüküne vurma pecker slap n.
sopayla avuca vurma biff [ireland] n.
kıçına tekmeyi vurma bum's rush n.
(bir uyuşturucu) vurma shoot up (on something) n.
küt diye vurma twack n.
Modern Slang
penisiyle bir kadının yüzüne vurma/tokatlama a beating from the love truncheon n.