dalmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dalmak



Bedeutungen von dem Begriff "dalmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 74 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
dalmak dive v.
General
dalmak bounce v.
dalmak lose oneself in v.
dalmak cut into v.
dalmak conk v.
dalmak groove v.
dalmak drop off v.
dalmak engross v.
dalmak duck v.
dalmak barge v.
dalmak submerge v.
dalmak drop v.
dalmak fall v.
dalmak break into v.
dalmak pore over v.
dalmak daydream v.
dalmak be absorbed in v.
dalmak fall asleep v.
dalmak drowse off v.
dalmak muse v.
dalmak jut into v.
dalmak plunge in v.
dalmak bathe v.
dalmak dip v.
dalmak nip in v.
dalmak break v.
dalmak pore v.
dalmak fling v.
dalmak be engrossed in v.
dalmak dive into v.
dalmak pitch into v.
dalmak meditate v.
dalmak dash into v.
dalmak plummet v.
dalmak rush into v.
dalmak involve v.
dalmak rush in v.
dalmak sink into v.
dalmak contemplate v.
dalmak plunge v.
dalmak immerge v.
dalmak be lost in thought v.
dalmak dive v.
dalmak plunge to v.
dalmak dove v.
dalmak cave [dialect] v.
dalmak enwallow v.
dalmak lapse v.
dalmak jouk v.
dalmak burst v.
dalmak immerse v.
dalmak implunge [obsolete] v.
dalmak dop [obsolete] v.
dalmak inrush [obsolete] v.
dalmak poach v.
dalmak squatter v.
dalmak steam v.
dalmak sweep v.
dalmak deve [dialect] adj.
Phrasals
dalmak spring in v.
dalmak bog in v.
dalmak caught up in v.
dalmak zone out v.
dalmak dunk in (something) v.
dalmak dunk into (something) v.
dalmak dive in v.
dalmak dive into v.
dalmak switch off v.
dalmak zoom in v.
Idioms
dalmak take a dip v.
Technical
dalmak sink v.
Automotive
dalmak dive v.
Archaic
dalmak ingross v.
Slang
dalmak pass the fuck out v.

Bedeutungen, die der Begriff "dalmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 397 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hayale dalmak fall into a reverie v.
uykuya dalmak fall asleep v.
gözü dalmak stare v.
uykuya dalmak doze off v.
suya dalmak plunge v.
derin bir uykuya dalmak sink into a deep sleep v.
lafa dalmak be lost in conversation v.
derine dalmak (balina) sound v.
balıklama dalmak dive headfirst v.
hafif uykuya dalmak nap v.
eğlenceye dalmak kick up one's heels v.
suya dalmak plunge into water v.
çalışmaya dalmak work away v.
balıklama dalmak fling oneself into v.
gözü dalmak gaze at v.
derin düşüncelere dalmak muse v.
suyun içine batmak/dalmak submerge v.
düşünceye dalmak muse v.
düşünceye dalmak be lost in thought v.
düşünceye dalmak meditate v.
suya dalmak dive v.
derinlere dalmak be plunged in thought v.
derin uykuya dalmak fall fast asleep v.
su altına dalmak dive v.
birden içeri dalmak barge in v.
hayale dalmak daydream v.
ayaklarını tutarak dalmak jackknife v.
balıklama dalmak jump at something v.
düşünceye dalmak brood v.
suya dalmak duck v.
uykuya dalmak drop asleep v.
sohbete dalmak be deep in conversation with v.
uykuya dalmak drop off v.
uykuya dalmak drift off v.
uykuya dalmak dope off v.
uykuya dalmak drift into sleep v.
uykuya dalmak flake out v.
uykuya dalmak fall into sleep v.
uykuya dalmak nod off v.
havuza dalmak plunge into the pool v.
uykuya dalmak sink into sleep v.
uykuya dalmak go to sleep v.
araya dalmak cut in v.
-e dalmak plunge into v.
hayale dalmak wool-gather v.
uykuya dalmak get off to sleep v.
koyu sohbete dalmak move into deep conversation v.
kalabalığın içine dalmak dive into the crowd v.
kalabalığa dalmak dive into the crowd v.
sükuta dalmak lapse into silence v.
sessizliğe dalmak lapse into silence v.
hayallere dalmak stargaze v.
gözleri dalmak stare into space v.
gözü dalmak stare into space v.
(derinlere) dalmak be in trance v.
tekrar uykuya dalmak get back to sleep v.
hülyaya dalmak dream v.
hülyaya dalmak daydream v.
yatağa dalmak tumble into bed v.
çalılıklara dalmak dive into the bushes v.
tartışmanın ortasına dalmak jump in the middle of the discussion v.
hayallere dalmak daydream v.
suya dalmak dove v.
su altına dalmak dove v.
ayaklarını tutarak dalmak jack-knife v.
kalabalığın arasına dalmak (araçla) plough into a crowd v.
skuba ile dalmak scuba-dive v.
tüple dalmak scuba-dive v.
(zihin) düşünceye dalmak recollect v.
tefekküre dalmak recollect v.
yeniden dalmak redip v.
gaflete dalmak nap v.
uykuya dalmak get asleep v.
düşüncelere dalmak forget one's self v.
düşünceye dalmak amuse [obsolete] v.
(bir şeye) dalmak dive into (something) v.
seyre dalmak gaze off into the view v.
sıvıya dalmak bathe v.
suya dalmak beduck v.
(mecazi anlamda) bir yere dalmak boil v.
derin düşüncelere dalmak wrestle v.
içeri dalmak bulge v.
(mecazen) bir şeye dalmak clap v.
bir şeyin derinliğine dalmak immerge v.
aniden dalmak crater v.
suya dalmak dook v.
suya dalmak douk v.
aniden suya dalmak dop [obsolete] v.
rüyalara dalmak dream v.
düşünceye dalmak dump [obsolete] v.
hayale dalmak fancify v.
hızlıca dalmak pop v.
yoğun çalışmaya dalmak pore v.
balık gibi dalmak porpoise v.
konuya dalmak dive v.
suya dalmak pudder [obsolete] v.
romantik hayallere dalmak romanticize v.
romantik hayallere dalmak romanticise v.
(lafa) dalmak shoot v.
sünger toplamak için dalmak spunge v.
suya dalmak squatter v.
bir şeyin altına dalmak submarine v.
Phrasals
yemeğe saldırmak/dalmak tear into v.
aceleyle dalmak fall in [obsolete] v.
içeriye dalmak blow in v.
içeriye dalmak blow into v.
içeriye dalmak blow in v.
odaya pat diye girmek/dalmak burst in (to some place) v.
içeri dalmak burst in (to some place) v.
içeri dalmak close in v.
hızla içeri dalmak charge in v.
hızla içeri dalmak charge into v.
hızla içeri dalmak charge in (to some place) v.
hayallere/hülyalara dalmak daydream about someone or something v.
birşeye dalmak welter in something v.
birden içeri dalmak barge in to some place v.
birden içeri dalmak barge in some place v.
bir yere paldır küldür dalmak barge in v.
bir yere dalmak duck into v.
bir yere dalmak plunge into something v.
içine dalmak dart into v.
içeri dalmak/akın etmek sweep into v.
içeriye dalmak breeze in to some place v.
içeri dalmak/akın etmek sweep in v.
içeri dalmak barge into v.
içeri dalmak blow in v.
kafa göz dalmak lay into v.
(şevkle) bir şeye dalmak/başlamak wade in v.
(bir şeyin) içine/doğru uzanmak/dalmak reach out into something v.
(şevkle) bir şeye dalmak/başlamak wade in (to something) v.
uykuya dalmak pan out v.
(şevkle) bir şeye dalmak/başlamak wade into something v.
-den dalmak/uçmak plunge from v.
suyun/bir sıvı kütlesinin içine dalmak dunk in (something) v.
suyun/bir sıvı kütlesinin içine dalmak dunk into (something) v.
içine dalmak dip in v.
balıklama dalmak dive in v.
direkt dalmak dive in v.
korkusuzca dalmak dive in v.
(bir şeye) düşünmeden dalmak/girişmek dive into (something) v.
bir şeyin içine dalmak dive in v.
balıklama atlamak/dalmak dive in v.
bir şeyin içine dalmak dive into v.
balıklama atlamak/dalmak dive into v.
(bir şeyin) içine dalmak get into (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) bodoslama dalmak whale away at (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) bodoslama dalmak whale into (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) bodoslama dalmak whale on (someone or something) v.
(bir yere) dalmak barrel in v.
(bir yere) dalmak barrel into v.
işe dalmak bury in v.
hemen/acilen dalmak jump on v.
(birine) kafa göz dalmak lay into (someone) v.
(bir şeyin/yerin) içine füze gibi dalmak rocket into (something or some place) v.
(bir şeyin/yerin) içine roket gibi dalmak rocket into (something or some place) v.
hızla (bir şeyin/yerin) içine dalmak rocket into (something or some place) v.
hızla bir şeyin içine dalmak rocket into something v.
hızla bir şeyin içine dalmak rocket to something v.
bir şeye dalmak vault into something v.
suya dalmak wade into someone or something v.
arasına dalmak wade into someone or something v.
suya dalmak wade in someone or something v.
arasına dalmak wade in someone or something v.
direkt dalmak wade in v.
içine dalmak/atlamak wade in v.
direkt dalmak wade into v.
içine dalmak/atlamak wade into v.
telaşla (bir yere) dalmak whip into (something) v.
hızla (bir yere) dalmak whip into (something) v.
(birine) dalmak toss at (someone) v.
içeri dalmak barge in on v.
davetsiz bir şekilde dalmak barge in on v.
paldır küldür bölmek/dalmak barge in on v.
kaba bir şekilde bölmek/içeri dalmak barge in on v.
-in içine dalmak jump in v.
-e hevesle dalmak jump in v.
-in içine paldır küldür dalmak jump in v.
-in içine alelacele dalmak/atlamak jump in v.
-in içine düşünmeden dalmak jump in v.
bir şeye testereyle dalmak saw into something v.
kendini beğenmiş bir şekilde içeri dalmak stalk in v.
bir hışımla içeri dalmak stalk in v.
kendini beğenmiş bir şekilde (bir yere) dalmak stalk into (some place) v.
bir hışımla (bir yere) dalmak stalk into (some place) v.
kendini beğenmiş bir şekilde (bir yere) dalmak stalk in (some place) v.
bir hışımla (bir yere) dalmak stalk in (some place) v.
sinirle içeri dalmak/girmek steam in v.
bir hışımla içeri dalmak/girmek steam in v.
hiddetle içeri dalmak/girmek steam in v.
öfkeyle içeri dalmak/girmek steam in v.
hızlıca (bir yere) dalmak waltz into (some place) v.
hızlıca (bir yere) dalmak waltz in (some place) v.
paldır küldür girmek/dalmak sail into v.
umursamaz bir tavırla girmek/içeri dalmak sail into v.
lakayt bir şekilde girmek/içeri dalmak sail into v.
elini kolunu sallayarak içeri girmek/dalmak sail into v.
soğukkanlı bir tavırla içeri girmek/dalmak sail into v.
önceki zihinsel haline tekrar dalmak sink back into (something) v.
bir hışımla (bir yere) dalmak stalk into (some place) v.
sinirle (bir yere) dalmak/girmek stalk into (some place) v.
(bir yere) sinirle dalmak steam into (some place) v.
bir hışımla (bir yere) dalmak storm into (some place) v.
fırtına gibi (bir yere) dalmak storm into (some place) v.
aceleyle (bir yere) dalmak storm into (some place) v.
telaşla (bir yere) girmek/dalmak storm into (some place) v.
yanlışlıkla (bir yere) dalmak stumble into (some place) v.
(bir şeyin/yerin) içine dalmak stumble into (something or some place) v.
cesaret edip temkinli bir şekilde (bir yere) dalmak venture into (some place) v.
risk alıp (bir yere) girmek/dalmak venture into (some place) v.
risk alıp girmek/dalmak venture into v.
düşünmeden girişmek/dalmak rush in v.
hazırlıksız girişmek/dalmak rush in v.
içeri dalmak rush into (something) v.
düşünmeden girişmek/dalmak rush into (something) v.
hazırlıksız girişmek/dalmak rush into (something) v.
konuşmaya dalmak jump in v.
olur olmaz araya girmek/dalmak sound off (about something) v.
olur olmaz konuya dalmak sound off (about something) v.
(birine/bir şeye) doğru hızla dalmak swoop down on (someone or something) v.
birine/bir şeye doğru hızla dalmak swoop down upon someone or something v.
birine/bir şeye doğru hızla dalmak swoop down on someone or something v.
(bir yere) dalmak tear into (some place) v.
bir yere dalmak tear into a place v.
(bir yere) dalmak barrel in (to some place) v.
(birilerinin/bir şeyin) arasına dalmak/girmek break in on (someone or something) v.
içeri dalmak/akın etmek breeze in v.
içeri dalmak breeze in v.
içeri dalmak breeze into v.
(bir şeye) paldır küldür dalmak/girişmek bulldoze into (something) v.
(bir şeye) bodoslama dalmak/girişmek bulldoze into (something) v.
güm diye bir şeye dalmak bulldoze into something v.
langır lungur bir şeye dalmak/çarpmak bulldoze into something v.
(bir şeye) paldır küldür dalmak/girişmek bulldoze through (something) v.
(bir şeye) bodoslama dalmak/girişmek bulldoze through (something) v.
içeri dalmak buzz in v.
paldır küldür dalmak buzz in v.
lappadak (bir yere) dalmak buzz into v.
paldır küldür (bir yere) dalmak buzz into v.
bir anda (bir yere) dalmak buzz into v.
lappadak (bir yere) dalmak buzz in v.
paldır küldür (bir yere) dalmak buzz in v.
bir anda (bir yere) dalmak buzz in v.
lappadak bir yere dalmak buzz into a place v.
paldır küldür bir yere dalmak buzz into a place v.
bir anda bir yere dalmak buzz into a place v.
içeri dalmak bulge in v.
içeri dalmak bulge into v.
(araçla bir şeylerin) arasına girmek/dalmak drive in v.
(araçla bir şeylerin) arasına girmek/dalmak drive into v.
(araçla) birilerinin/bir şeylerin arasına girmek/dalmak drive something into someone or something v.
(araçla) birilerinin/bir şeylerin arasına girmek/dalmak drive into someone or something v.
uykuya dalmak/dalıvermek drop off (to sleep) v.
-e dalmak dunk into v.
faaliyete dalmak give out v.
(birine) kafa göz dalmak go at (someone) v.
(bir şeye) ortasında dalmak intrude upon (something) v.
(bir şeye) ortasında dalmak intrude on (something) v.
'-e dalmak lapse into v.
(bir şeye/duruma) dalmak lapse into (something) v.
(suya, havuza, denize) dalmak plunge into (something) v.
(bir şeyin) içine dalmak plunge into (something) v.
içine doğru uzanmak/dalmak reach out into v.
içine füze gibi dalmak rocket into v.
içine dalmak rocket to v.
-e testereyle dalmak saw into v.
önceki zihinsel haline tekrar dalmak sink back v.
içeri dalmak stray in v.
(bir yerden) içeri dalmak stray into (some place) v.
(bir yere) dalmak stray into (some place) v.
(bir şeye) dalmak take up with (something) v.
(birine/bir şeye) dalmak tear into (someone or something) v.
içine dalmak venture out v.
-e dalmak welter in v.
insan yığınının arasına dalmak pile on v.
kuyruğun ortasına ite kaka dalmak push in v.
Colloquial
(birine) dalmak give (one) bondi [australia] v.
(birine) dalmak give someone bondi [australia] v.
(yemek) dalmak chuck v.
tekme tokat dalmak chunk someone v.
hayallere dalmak space out v.
(bir şeye) dalmak be lost in (something) v.
bir şeye dalmak be lost in something v.
hayallere dalmak space off v.
Idioms
kitaplara dalmak have (one's) nose in a book v.
(bir işe) dalmak be bound up in (something) v.
belanın içine dalmak/atlamak take the bear by the tooth v.
işe/kitaba/filme dalmak/gömülmek be absorbed by (something) v.
deli dana gibi sağa sola dalmak run about like a headless chicken v.
deli dana gibi sağa sola dalmak be running around like a headless chicken v.
zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak close (one's) eyes and think of england v.
bir şeye dalmak be absorbed by (something) v.
anılara dalmak take a stroll down memory lane v.
anılara dalmak take a trip down memory lane v.
bir işe balıklama dalmak dive in with both feet v.
balıklama dalmak jump to a conclusion v.
bir işe balıklama dalmak jump in with both feet v.
balıklama dalmak jump to it v.
bodoslama dalmak go off half-cocked v.
bodoslama girmek/dalmak go off half-cocked v.
bodoslama girmek/dalmak go off at half-cocked v.
birden uykuya dalmak be out like a light v.
birden uykuya dalmak go out like a light v.
bir işe balıklama dalmak jump in feet first v.
düşüncelere dalmak fall into a brown study v.
derin düşüncelere dalmak be in a brown study v.
derin uykuya dalmak sound asleep v.
fırtına gibi içeri dalmak storm in v.
gözü kapalı atlamak/dalmak/girmek walk blindly into something v.
içeri dalmak barge in v.
içeri paldır küldür dalmak barge into v.
muhabbete dalmak be well away v.
konuşmaya dalmak put in your two penn'orth v.
konuşmaya dalmak put in/stick in your two penn'orth v.
konuşmaya dalmak stick in your two penn'orth v.
maziye dalmak take a stroll down memory lane v.
lappadak içeri dalmak buzz in to some place v.
maziye dalmak take a trip down memory lane v.
sonuna kadar dalmak be in too deep v.
paldır küldür dalmak barge in v.
paldır küldür dalmak buzz in to some place v.
uykuya dalmak be out like a light v.
yavaş yavaş uykuya dalmak drift off to sleep v.
uykuya dalmak drift off to sleep v.
(bir işe) dalmak be absorbed in v.
(işe vb) dalmak enter into v.
uykuya dalmak drop off to sleep v.
uykuya dalmak go out like a light v.
uyumak/uykuya dalmak için birşey okumak read oneself to sleep v.
(bir şeyin) derinliklerine dalmak fathom the depths of (something) v.
eski anılara dalmak/uzanmak take a walk down memory lane v.
maziye dalmak take a walk down memory lane v.
eski anılara dalmak/uzanmak walk down memory lane v.
maziye dalmak walk down memory lane v.
karmaşık/zor bir işe bodoslama girmek/dalmak leap off the deep end v.
karmaşık/zor bir işe hemen dalmak leap off the deep end v.
gözü dalmak gaze into space v.
uzağa dalmak gaze into space v.
gözü dalmak gaze off into space v.
uzağa dalmak gaze off into space v.
işe dalmak be in a groove v.
işe dalmak be in the groove v.
(balina) kuyruğunu havaya dikerek dalmak turn flukes v.
(birinin) alanına izinsiz girmek/dalmak poach on (one's) territory v.
birinin alanına izinsiz girmek/dalmak poach on someone's territory v.
-in içine dalmak jump in with both feet v.
-e hevesle dalmak jump in with both feet v.
-in içine dalmak jump into the ring v.
-e hevesle dalmak jump into the ring v.
gözü dalmak look (off) into space v.
gözü dalmak stare into space v.
gözü dalmak gaze into space v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeyin içine dalmak jump off the deep end v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye hazırlıksız/bodoslama dalmak jump off the deep end v.
karmaşık, yabancı, yoğun bir şeye düşünmeden dalmak jump off the deep end v.
konuşmaya/sohbete tam ortasından dalmak pick up stompies [south africa] v.
sadece sonunu duyduğu bir lafın içine dalmak/arasına girmek pick up stompies [south africa] v.
bir şeye dalmak be sunk in something v.
derin düşüncelere dalmak be sunk in something v.
zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak lie back and think of england v.
zor veya istenmeyen bir durum karışışında hayallere dalmak shut (one's) eyes and think of england [uk] v.
(birine) tekme tokat dalmak be at (one) hammer and tongs v.
derin uykuya dalmak be knocked out cold v.
deli dana gibi sağa sola dalmak be running around like a headless chicken [uk] v.
deli dana gibi sağa sola dalmak be running around like a chicken with its head cut off [us] v.
birine/bir şeye dalmak be at somebody/something hammer and tongs v.
birine/bir şeye dalmak go at somebody/something hammer and tongs v.
birden uykuya dalmak be out like a light v.
birden uykuya dalmak be out like a light v.
birden uykuya dalmak go out like a light v.
birden uykuya dalmak go out like a light v.
paldır küldür dalmak bum rush v.
hakkında hayallere/hülyalara dalmak daydream about v.
kendi düşüncelerine, hayallerine dalmak get into a world of (one's) own v.
anılara dalmak go down memory lane v.
kitaplara dalmak have nose in a book v.
eğlenceye dalmak kick up heels v.
eğlenceye dalmak kick up your heels [uk] v.
gözü dalmak look/stare/gaze into space v.
uzağa dalmak look/stare/gaze into space v.
deli dana gibi sağa sola dalmak run around like a headless chicken v.
gözü dalmak stare (off) into space v.
konuşmaya dalmak stick in (one's) two penn'orth v.
anılara dalmak stroll down memory lane v.
maziye dalmak stroll down memory lane v.
Speaking
(bir işe vb) dalmak got caught up expr.
Technical
genellikle dalışta vurgun yememek ve normalden daha uzun süre dalmak için kullanılan, atmosferik havadan daha fazla oksijen içeren hava enriched air n.
hızla dalmak zoom into v.
yeniden suya dalmak replunge v.
Psychology
hayale dalmak fantasy v.
Religious
dünyevi zevklere dalmak walk after the flesh v.
Football
çifte dalmak do two-footed tackle v.
Ornithology
avlanmak için suya dalmak dabble v.
Slang
kendinden geçip uykuya dalmak nod out v.
(yemek) dalmak chuck (something) down v.
(bir işe) dalmak be well away v.
uykuya dalmak cork off v.
British Slang
uykuya dalmak nod off v.