fling - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

fling

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "fling" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 35 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fling n. doya doya eğlenme
fling n. fırlatma
fling n. eğlence
fling n. atılma
fling n. deneme
fling n. fırlayış
fling n. kaçamak
fling n. binicisini atma
fling n. kısa süreli ilişki
fling n. atış
fling n. hakaret
fling n. atma
fling n. savurma
fling n. kurtlarını dökme
fling n. sıçrayış
fling n. girişim
fling v. savurmak (kollarını)
fling v. devirmek
fling v. fırlatmak
fling v. dalmak
fling v. hızla atmak
fling v. yıkmak
fling v. yaymak
fling v. atılmak
fling v. savurmak
fling v. fırlamak
fling v. düşürmek
fling v. girişmek
fling v. atmak
fling v. fırlatıp atmak
fling v. sallamak
fling v. düşünmek
Irregular Verb
fling v. flung - flung
Colloquial
fling v. kaçamak
Military
fling v. atmak

Bedeutungen, die der Begriff "fling" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 242 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
highland fling n. kuzey iskoçya'da ortaya çıkmış hareketli bir halk dansı
fling away v. boşa harcamak
fling off v. yaymak
have one's fling v. çapkınlık yapmak
fling oneself into v. balıklama dalmak
fling off v. çıkarıp atmak
fling down the glove v. meydan okumak
fling down the gauntlet v. meydan okumak
have a fling at v. bir şey yapmayı denemek
fling something in one's teeth v. yüzüne vurmak
have one's fling v. kurtlarını dökmek
fling out v. atmak
fling off v. elinden kurtulmak
fling off v. dağıtmak
fling oneself into v. bir işe dört elle sarılmak
fling something in one's teeth v. başına kakmak
have a fling v. kurtlarını dökmek
fling away v. atmak
fling dirt at somebody v. çamur atmak
fling dirt at somebody v. iftira atmak
fling open the shutter v. panjuru kaldırmak
fling open the shutter v. panjuru açmak
fling something out of something v. bir şeyi bir yerden dışarı atmak/fırlatmak
fling something into something v. (çöp gibi) bir yere bir şey atmak
fling the blanket off of oneself v. üzerindeki battaniyeyi kenara doğru atmak/fırlatmak
fling something in v. (çöp gibi) bir yere bir şey atmak
fling something out v. bir şeyi bir yerden dışarı atmak/fırlatmak
fling something at someone v. birine bir şey atmak/fırlatmak
fling something away v. fırlatmak
fling something back v. bir şeyi tekrar atmak/fırlatmak
fling something away v. atmak
at full fling adv. son hızda
Phrasals
fling about v. dağıtmak
fling away v. reddetmek
fling out v. çirkinleşmek
fling away v. geri çevirmek
fling out v. inatçı olmak
fling about v. saçmak
fling out v. alay etmek
fling about v. boşa harcamak
fling away v. kabul etmemek
fling away v. kurtulmak
fling away v. ayırmak
fling away v. ıskartaya ayırmak
fling (someone or something) around v. oraya buraya atmak
fling someone or something around v. oraya buraya atmak
fling (someone or something) aside v. yana/kenara atmak/fırlatmak/savurmak
fling (someone or something) around v. oraya buraya fırlatmak
fling someone or something around v. oraya buraya fırlatmak
fling (someone or something) around v. oraya buraya saçmak
fling someone or something around v. oraya buraya saçmak
fling (someone or something) around v. oraya buraya yaymak
fling someone or something around v. oraya buraya yaymak
fling something on oneself v. alelacele/çabucak giyinmek/üstüne bir şey almak
fling something on v. alelacele/çabucak giyinmek/üstüne bir şey almak
fling something on v. üzerine bir şey geçirivermek
fling someone away v. (birisini) yana doğru ittirmek
fling something down v. (bir şeyi) fırlatıp yere atmak
fling away v. (birisini) yana doğru ittirmek
fling something on oneself v. üzerine bir şey geçirivermek
fling (someone or something) down v. (birini/bir şeyi) yere atmak
fling (someone or something) down v. (birini/bir şeyi) yere fırlatmak
fling (someone or something) down v. (birini/bir şeyi) yere itmek
fling around v. oraya buraya atmak
fling around v. oraya buraya fırlatmak
fling around v. oraya buraya saçmak
fling around v. oraya buraya yaymak
fling aside v. yana/kenara atmak/fırlatmak/savurmak
fling at v. -e atmak
fling at v. '-e fırlatmak
fling someone or something away v. birini/bir şeyi kaldırıp atmak
fling someone or something away v. birinden/bir şeyden kurtulmak
fling someone or something away v. birini/bir şeyi kenara itmek
fling back v. geriye doğru atmak
fling back v. geriye doğru fırlatmak
fling back v. geri atmak
fling back v. geri fırlatmak
fling someone or something back v. birini/bir şeyi geriye doğru atmak
fling someone or something back v. birini/bir şeyi geriye doğru fırlatmak
fling someone or something back v. birini/bir şeyi geri atmak
fling someone or something back v. birini/bir şeyi geri fırlatmak
fling down v. yere atmak
fling down v. yere itmek
fling down v. yere fırlatmak
fling in v. içine atmak
fling something off (of) something v. bir şeyi bir şeyden çekivermek
fling something off (of) something v. bir şeyi bir şeyden hızla çekmek
fling something off v. bir şeyi bir şeyden çekivermek
fling something off v. bir şeyi bir şeyden hızla çekmek
fling off (of) (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) çekivermek
fling off (of) (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) hızla çekmek
fling off (of) (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstünden hızla çekip almak
fling off (of) (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerinden fırlatmak
fling off of (oneself) v. üzerinden atmak/fırlatmak
fling off of (oneself) v. üzerinden çekmek
fling on v. alelacele/çabucak giyinmek/üstüne bir şey almak
fling on v. üzerine bir şey geçirivermek
fling on v. bir şey giyivermek
fling on oneself v. alelacele/çabucak giyinmek/üstüne bir şey almak
fling on oneself v. üzerine bir şey geçirivermek
fling on oneself v. bir şey giyivermek
fling out v. rastgele ortaya atmak
fling out v. rastgele söylemek
fling out v. rastgele ifade etmek
fling out of v. den dışarı atmak/fırlatmak
fling someone or something out of something v. birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak
fling someone or something out v. birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak
fling out of (something) v. (bir şeyden) dışarı atmak/fırlatmak
fling something up (in something) v. (bir duygu içinde) ellerini kollarını savurmak
Colloquial
last fling n. (askere/okula vb başlamadan önce) son bir eğlence
fling mud at v. aşağılamak
fling mud at v. birine hakaret etmek
fling mud at v. birisine herkesin arasında kötü davranmak
have one's fling v. dağıtmak
fling mud at v. çamur atmak
have one's fling v. eğlenmek
fling oneself into v. kendini kaptırmak
fling down a challenge v. meydan okumak
have one's fling v. kafasına göre davranmak
fling down a challenge v. kavgaya davet etmek
fling oneself into v. kendini vermek
fling/sling/throw mud v. çamur atmak
fling/sling/throw mud v. bok atmak
fling/sling/throw mud v. leke sürmek
fling/sling/throw mud v. kara çalmak
fling/sling/throw mud (at somebody) v. (birine) çamur atmak
fling/sling/throw mud (at somebody) v. (birine) bok atmak
fling/sling/throw mud (at somebody) v. (birinin) itibarına leke sürmek
fling/sling/throw mud (at somebody) v. (birine) kara çalmak
Idioms
a short fling n. küçük bir kaçamak
final fling n. son eğlence
summer fling n. yaz aşkı
(one) last fling n. son (bir) kez doya doya eğlenme/eğlence
(one) last fling n. son (bir) eğlence
fling caution to the wind v. ihtiyatı elden bırakmak
fling caution to the wind v. riske girmek
fling caution to the wind v. tedbirli davranmaktan vazgeçmek
have one's fling v. hayatını doyasıya yaşamak
fling (one's) arms up v. ellerini kollarını savurmak
fling (one's) arms up in (some emotion) v. (bezginlik, kızgınlık, öfke ile) ellerini kollarını savurmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. başına buyruk davranmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. kimsenin sözünü umursamamak
fling (one's) bonnet over the windmill v. pervasızca hareket etmek
fling (one's) bonnet over the windmill v. aldırış etmemek
fling (one's) cap over the windmill v. pervasızca hareket etmek
fling (one's) cap over the windmill v. başına buyruk davranmak
fling (one's) cap over the windmill v. tedbirsiz davranmak
fling (one's) cap over the windmill v. kimseyi umursamadan hareket etmek
fling (one's) cap over the windmill v. kimseye aldırış etmemek
fling (one's) cap over the windmill v. gözü kara davranışlarda bulunmak
fling (one's) cap over the windmill v. yel değirmenlerine karşı savaşmak
fling your cap over the windmills v. pervasızca hareket etmek
fling your cap over the windmills v. başına buyruk davranmak
fling your cap over the windmills v. tedbirsiz davranmak
fling your cap over the windmills v. kimseyi umursamadan hareket etmek
fling your cap over the windmills v. kimseye aldırış etmemek
fling your cap over the windmills v. gözü kara davranışlarda bulunmak
fling your cap over the windmills v. yel değirmenlerine karşı savaşmak
fling your cap over the windmill v. pervasızca hareket etmek
fling your cap over the windmill v. başına buyruk davranmak
fling your cap over the windmill v. tedbirsiz davranmak
fling your cap over the windmill v. kimseyi umursamadan hareket etmek
fling your cap over the windmill v. kimseye aldırış etmemek
fling your cap over the windmill v. gözü kara davranışlarda bulunmak
fling your cap over the windmill v. yel değirmenlerine karşı savaşmak
fling (one's) hat over the windmill v. pervasızca hareket etmek
fling (one's) hat over the windmill v. başına buyruk davranmak
fling (one's) hat over the windmill v. tedbirsiz davranmak
fling (one's) hat over the windmill v. kimseyi umursamadan hareket etmek
fling (one's) hat over the windmill v. kimseye aldırış etmemek
fling (one's) hat over the windmill v. gözü kara davranışlarda bulunmak
fling (one's) hat over the windmill v. yel değirmenlerine karşı savaşmak
fling (one's) cap over the windmill v. pervasızca hareket etmek
fling (one's) cap over the windmill v. başına buyruk davranmak
fling (one's) cap over the windmill v. tedbirsiz davranmak
fling (one's) cap over the windmill v. kimseyi umursamadan hareket etmek
fling (one's) cap over the windmill v. kimseye aldırış etmemek
fling (one's) cap over the windmill v. gözü kara davranışlarda bulunmak
fling (one's) cap over the windmill v. yel değirmenlerine karşı savaşmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. pervasızca hareket etmek
fling (one's) bonnet over the windmill v. başına buyruk davranmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. tedbirsiz davranmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. kimseyi umursamadan hareket etmek
fling (one's) bonnet over the windmill v. kimseye aldırış etmemek
fling (one's) bonnet over the windmill v. gözü kara davranışlarda bulunmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. yel değirmenlerine karşı savaşmak
fling down one's tools v. aletleri bırakmak
fling something up in someone's face v. bir şeyi birinin yüzüne vurmak
fling in someone's teeth v. başına kakmak
fling one's head back v. başını hızla geriye atmak
have a fling v. fink atmak
fling down one's tools v. iş bırakmak
fling down one's tools v. işi durdurmak
fling oneself at someone v. kendini birinin kollarına atmak
have a fling v. kurtlarını dökmek
have a fling v. kısa süreliğine biriyle cinsel ilişki yaşamak
have one's fling v. kurtlarını dökmek
fling in someone's teeth v. yüzüne vurmak
fling in someone's face v. yüzüne vurmak
fling up (one's) hands in (some emotion) v. (bir hisle) ellerini kollarını savurmak
fling up (one's) hands in (some emotion) v. (bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak
fling up (one's) arms in (some emotion) v. (bir hisle) ellerini kollarını savurmak
fling up (one's) arms in (some emotion) v. (bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak
fling (one's) hands up in (some emotion) v. (bir hisle) ellerini kollarını savurmak
fling (one's) hands up in (some emotion) v. (bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak/elini kolunu sallamak
fling (one's) arms up in (some emotion) v. (bir hisle) ellerini kollarını savurmak
fling (one's) arms up in (some emotion) v. (bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak/elini kolunu sallamak
fling (one's) hands up v. ellerini kollarını savurmak
fling (one's) hands up v. el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak
fling (one's) hands up v. elini kolunu sallamak
fling something at someone or something v. birine/bir şeye bir şey fırlatmak
fling something at someone or something v. birine/bir şeye bir şey atmak/atıvermek
fling (oneself) at (someone's) head v. (birinin) üstüne düşmek
fling (oneself) at (someone's) head v. (kendini hoşlandığı kişiye) kabul ettirmeye çalışmak
fling (something) up in (one's) face v. (bir şeyi birinin) yüzüne vurmak
fling head back v. başını hızla geriye atmak
fling mud v. çamur atmak
fling mud v. aşağılamak
fling mud v. hakaret etmek
fling mud v. itibarına leke sürmek
fling mud v. bok atmak
fling mud v. kara çalmak
fling mud at (one) v. (birine) çamur atmak
fling mud at (one) v. (birini) aşağılamak
fling mud at (one) v. (birine) hakaret etmek
fling mud at (one) v. (birinin) itibarına leke sürmek
fling mud at (one) v. (birine) bok atmak
fling mud at (one) v. (birine) kara çalmak
fling up (one's) arms v. ellerini kollarını savurmak
fling up (one's) arms v. el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak
fling up (one's) arms v. elini kolunu sallamak
fling up (one's) hands v. ellerini kollarını savurmak
fling up (one's) hands v. el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak
fling up (one's) hands v. elini kolunu sallamak
fling up in face v. yüzüne vurmak
have a fling (with someone) v. (biriyle) kurtlarını dökmek
have a fling (with someone) v. (biriyle) fink atmak
have a fling (with someone) v. kısa süreliğine (biriyle) cinsel ilişki yaşamak
Speaking
don't fling it up in my face! expr. bunu yüzüme vurup durma!
don't fling it up in my face! expr. bunu yüzüme vurma!
Slang
fling-wing n. helikopter
fling up v. kusmak