atma - Türkisch Englisch Wörterbuch

atma

Bedeutungen von dem Begriff "atma" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 69 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
atma throwing n.
atma throw n.
General
atma discard n.
I am very well aware that it is the discarding issue that rears its head here.
Burada baş gösteren meselenin atma meselesi olduğunun çok iyi farkındayım.

More Sentences
atma expulsion n.
The expulsion of gas from the hole was impossible.
Gazın delikten dışarı atılması imkansızdı.

More Sentences
atma bounce n.
atma exsection n.
atma inset n.
atma casting n.
atma volley n.
atma heave n.
atma chuck n.
atma hurl n.
atma eliminating n.
atma cast n.
atma toss n.
atma pelt n.
atma shy n.
atma shoot n.
atma projection n.
atma elimination n.
atma banishment n.
atma jactus n.
atma heaving n.
atma fanfaronade n.
atma bragging n.
atma brag n.
atma ejectment n.
atma fling n.
atma emitting n.
atma ouster n.
atma ejecting n.
atma discharge n.
atma shotting n.
atma trajection n.
atma disposing of n.
atma downthrow n.
atma dropping n.
atma ejection n.
atma pitching n.
atma abstrusion n.
atma cast-off n.
atma rejectment n.
atma throwing away n.
atma ejection n.
atma jaculation n.
atma hurtle n.
atma chuckie [scotland] n.
atma disposer n.
atma disturbance n.
atma pick [dialect] [uk] n.
atma pick [dialect] [uk] n.
atma discardment n.
atma soling n.
atma soling n.
atma flip n.
Colloquial
atma the heave-ho n.
atma the old heave-ho n.
Law
atma ouster n.
Technical
atma sludge removal n.
atma ash removal n.
atma jettison n.
Architecture
atma pulsation n.
atma throwing of casting n.
Construction
atma spall n.
Tobacco
atma rejection n.
Geology
atma dumping n.
Sport
atma throw n.
Volleyball
atma throw n.
Slang
atma heave-ho n.

Bedeutungen, die der Begriff "atma" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
dayak atma beating n.
General
çamur atma mudslinging n.
As a result, people are forced into excessive action and mudslinging.
Sonuç olarak, insanlar aşırı eylem ve çamur atmaya zorlanıyor.

More Sentences
temel atma töreni groundbreaking ceremony n.
He recently held the groundbreaking ceremony for the company's production factory.
Geçtiğimiz günlerde şirketin üretim fabrikasının temel atma törenini gerçekleştirdi.

More Sentences
perende atma flip n.
I can't do a frontward flip because of my weight.
Kilom yüzünden öne doğru perende atmayı beceremiyorum.

More Sentences
göz atma glimpse n.
We can get a glimpse of that by examining Jesus.
İsa'yı inceleyerek buna bir göz atabiliriz.

More Sentences
can atma itch n.
She has an itch for a romantic relationship.
Romantik bir ilişki için can atıyor.

More Sentences
atma (yazı tura) toss n.
The play will be ended with the hat toss of the characters.
Oyun, karakterlerin şapkalarını atması ile sona erecek.

More Sentences
tehlikeye atma endangering n.
This would risk rejecting a disproportionate number of good proposals and endangering the very goal of Marco Polo.
Bu, orantısız sayıda iyi teklifi reddetme ve Marco Polo'nun amacını tehlikeye atma riskini doğuracaktır.

More Sentences
volta atma pacing n.
Would you please stop pacing around like that and just sit down for a second?
Böyle volta atmayı bırakıp bir saniye oturur musun lütfen?

More Sentences
(sualtında) temel atma sandığı caisson n.
The workers entered the caisson to carry out construction work.
İşçiler inşaat işlerine devam etmek için temel atma sandığına girdiler.

More Sentences
tur atma run n.
He took his new bike out for a run.
Yeni bisikletini bir tur atmaya çıkarmış.

More Sentences
zar atma throw n.
The next throw is yours.
Bir sonraki zar atma sırası senin.

More Sentences
ağ atma cast n.
He caught a large fish at his first cast.
Ağı ilk atışında kocaman bir balık yakalamıştı.

More Sentences
zar atma roll n.
She got a hard eight on her first roll.
İlk zar atışında sert bir sekiz aldı.

More Sentences
göz atma look n.
I suggest you take a look at my offer before refusing it.
Reddetmeden önce teklifime bir göz atmanızı öneririm.

More Sentences
göz atma scan n.
The boss gives a quick scan of the newspapers every morning.
Patron her sabah gazetelere hızlıca göz atıyor.

More Sentences
Colloquial
fırça (yeme/atma) roasting n.
He was given a roasting from his employer for being late.
Geç kaldığı için patronundan fırça yedi.

More Sentences
Computer
göz atma browse n.
We couldn't have a browse around the stores because of the time limitation.
Zaman kısıtlaması nedeniyle mağazalara göz atmamız mümkün olmadı.

More Sentences
General
ileri bir tarihe atma stalling n.
dışarı atma ejaculation n.
sualtında temel atma sandığı caisson n.
riske atma jeoparding n.
atma (kurşun/top/belirli bir el silah) firing n.
dayak atma warming n.
üstüne atma imputation n.
yükü azaltma için atma jettisoning n.
can atma longing n.
yüksekten atma bounce n.
top atma crash n.
perende atma handspring n.
yüksekten atma pretension n.
çığlık atma yipping n.
üzerinden atma spill n.
can atma enthusiasm n.
sapanla atma sling n.
üstüne atma ascription n.
kafa atma butt n.
can atma anxiety n.
ok atma oyununda kullanılan nişan tahtası dartboard n.
dayak atma larruping n.
göbek atma belly dancing n.
halka atma oyunu quoits n.
göz atma coup d'oeil n.
fırça atma lashing n.
fırça atma ribbing n.
çek veya poliçenin arkasına imza atma endorsing n.
takla atma loop the loop n.
mızrak atma pisti parmaklıkları lists n.
riske atma jeopardying n.
tehlikeye atma endangerment n.
imza atma signature n.
can atma zeal n.
çifte atma huyu olan at kicker n.
temel atma töreni the groundbreaking n.
ok atma oyunu darts n.
yüksekten atma big talk n.
düğüm atma tying a knot n.
can atma alacrity n.
kesip atma exsection n.
göz atma eyewink n.
yazı tura atma toss n.
iftira atma defamation n.
yüksekten atma blow n.
binicisini atma fling n.
dışarı atma ejection n.
çentik atma escalloping n.
kökünden söküp atma eradicating n.
riske atma endangerment n.
dışarı atma ouster n.
kurusıkı atma bravado n.
ağ atma casting n.
çığlık atma whooping n.
kıçına şaplak atma spanking n.
göz atma browsing n.
hızlı atma palpitation n.
nabız gibi atma pulsing n.
gülle atma shot n.
hapse atma gaoling n.
mızrak atma pisti lists n.
can atma eagerness n.
hava atma flatulence n.
safra atma jettison n.
atma (top, gülle vb) toss n.
bomba atma toss bombing n.
dayak atma beating n.
çöpe atma junking n.
nutuk atma haranguing n.
takla atma loop n.
yumurta atma egging n.
adım atma stepping n.
yüksekten atma flatulence n.
dayak atma leathering n.
havaya atma tossing n.
kafa atma header n.
havaya atma toss n.
cirit atma javelin throw n.
disk atma discus throw n.
olta atma casting n.
tehlikeye atma risking n.
yüksekten atma brag n.
can atma aspiration n.
dayak atma lamming n.
zar atma kabı dicebox n.
kağıt atma discard n.
işten atma bounce n.
yüksekten atma bluster n.
çamur atma calumny n.
kürekle atma shoveling n.
acı çığlık atma shrieking n.
nutuk atma tirade n.
can atma readiness n.
fırça atma keelhauling n.
remil atma geomancy n.
bir fikir ortaya atma voicing n.
birden kahkaha atma burst of laughter n.
perende atma somersault n.
kamulaştırmasız el atma confiscating without expropriating n.
renk atma discoloration n.
dışarı atma evacuation n.
dışarı atma exhaust n.
göz atma glance n.
kazık atma rip-off n.
renk atma fading n.
kafa atma headbutt n.
kafa atma glasgow kiss n.
takla atma tumbling n.
hava atma flaunting n.
omuz vurma/atma shoulder strike n.
omuz vurma/atma shoulder butt n.
temel atma töreni sod-cutting ceremony n.
temel atma töreni turning the first sod ceremony n.
temel atma töreni sod-turning ceremony n.
temel atma töreni cutting ceremony n.
temel atma töreni turning the first sod n.
oyun sırığı atma caber-throwing n.
yazı tura atma coin tossing n.
yazı tura atma coin flipping n.
bıçak atma knife throwing n.
hapse atma jailing n.
renk atma discolouration n.
kürekle atma shovelling n.
yere çöp atma dropping litter n.
suçu başkasının üzerine atma scapegoating n.
yere çöp atma throwing litter n.
atkı ipliği atma picking n.
çift-para atma oyunu two-up n.
mızrak atma aracı spearthrower n.
mızrak atma aracı woomera n.
mızrak atma aracı atlatl n.
dansta, özellikle balede sıçrayarak adım atma ballonné n.
iftira atma calumniation n.
suç atma calumny n.
(kiracıyı) evden dışarı atma actual eviction n.
üstüne atma adscription n.
(kiracıyı) evden atma actual eviction n.
aniden atma/fırlatma cant n.
can atma alacriousness n.
fırça atma re proval n.
olta atma cast n.
taciz amaçlı laf atma catcall n.
ok atma sporu archery n.
sırta şaplak atma backslapping n.
yeniden temelini atma refoundation n.
yeniden hapse atma reimprisonment n.
çentik atma nicking n.
kesik atma nicking n.
mızrak atma tilt n.
yasak olduğu halde yere çöp atma tipping n.
yazı tura atma toss-up n.
mızrak atma spearthrowing n.
(bir şeyi) atma tumble n.
yazı tura atma tumble n.
söküp atma amolition [obsolete] n.
oyunma atma elimination n.
vücuttan atma elimination n.
tekme atma kick n.
vücuttan dışarı atma evacuation n.
gizlice bakış atma keek n.
koz atma/çıkarma make n.
bir bozuk para atma oyununda kullanılan küçük bir tahta bat [australia] n.
bacağı yukarı kaldırarak tekme atma kick-up n.
yazı tura atma uptoss n.
dayak atma licking n.
silip atma extersion n.
göz atma waff n.
nal atma oyunu leaner n.
birinin yüzüne tokat atma wherret n.
göz atma whiff n.
dışarı atma wick n.
kafa atma head-butt n.
sebepsizce işten atma head-hunting n.
sebepsizce işten atma headhunting n.
saça ışıltı atma highlighting n.
ödüllü halka atma oyunu hoopla n.
hava atma hooray n.
(damada) yapabildiği halde rakibin taşını yemeyen taşı tahtadan atma huff n.
(halka atma oyununda) işaret mot [dialect] n.
yumruk atma yerk [scotland] n.
bir şeyi belirsizlik durumunda riske atma gambling n.
sevinç nidası atma hymning n.
palavra atma gasconade n.
kızgın bakış atma glaring n.
göz atma gliff [scotland] n.
göz atma gleg (rare] [dialect] n.
göz atma glisk [scotland] n.
yumuşak bir şekilde gizlice atma lob n.
başından atma riddance n.
başından atma riding n.
halka atma oyunu ringtoss n.
(bir şeye) göz atma gink n.
iftira atma obtrectation n.
çığlık atma clamation n.
(kursiyeri, stajyeri) eğitim programından atma deselection n.
(jonglörlükte) kafanın üzerinden atma overhead n.
göz atma run-through n.
madeni parayı deliğe atma oyunu chuck farthing n.
(taşı elinde) havaya atma chuckie [scotland] n.
görevden atma impeachment n.
dışarı atma deturbation n.
parmak atma gooses n.
pandik atma gooses n.
fındık atma oyunu cobnut n.
faça atma cutting n.
havadan malzeme atma alanında yetişmiş uzman dropmaster n.
şaplak atma paddle n.
şaplak atma paddywack n.
iptal etmek için üzerine çizik atma crossing n.
dayak atma pelt [rare] n.
perende atma pitchpole [dialect] [uk] n.
sahte imza atma plastography n.
tepesi atma pout n.
dışarı atma outthrow n.
başta ortaya konan para ile kazancı riske atma parlay n.
başlangıç yatırımı ile kazancı riske atma parlay n.
suç atma preaccusation n.
bir adım geri atma pullout n.
düğüm atma sanatı ropework n.
büyük fırça atma scold n.
çığlık atma screeching n.
göz atma screw [uk] n.
zar atma shake n.
bilye atma shooter n.
çöp atma bacası shoot n.
(gitarda) shred atma shredding n.
göz atma sight n.
birbirine laf atma oyunu signifying n.
göz atma preview n.
göz atma skellie n.
göz atma skelly n.
(zarı) hile yapmak amacıyla dönmeyecek şekilde masaya paralel atma slur [obsolete] n.
şamar atma smacking n.
ileriye atma putoff n.
perende atma sommerset [obsolete] n.
dayak atma spiflication n.
kaçamaklı bakış atma squint n.
göz atma squiz [australia/new zealand] n.
(taş veya ahşaptan) ok atma platformu stake n.
imza atma subsignation n.
çamur atma sully n.
hayır diye kestirip atma summary treatment n.
kesip atma resection [obsolete] n.
ahenksiz adım atma step n.
şaplak atma aracı spanker n.
koreografi dışı adım atma step n.
pençe atma paw n.
dışarı atma propulsion [obsolete] n.
kahkaha atma isteği funny bone n.
temel atma töreniyle ilgili groundbreaking adj.
temel atma törenine ait groundbreaking adj.
bozuk para atma deliği olan pay adj.
atma bölgesi dz (drop zone) abrev.
Phrases
başından atma kiss-off n.
azınlığın gücünü asla yabana atma never underestimate the power of a few expr.
çöpleri yere atma don't throw your garbage on the ground expr.
çöpleri yere atma don't throw your trash on the ground expr.
Colloquial
kafadan atma a shot in the dark n.
kafadan atma a stab in the dark n.
riske atma toss-up n.
yoksul, evsiz birini hastaneden çıkarma/atma patient dumping n.
tepesinin tası atma a hissy n.
tepesi atma a hissy n.
fazla eşyalarını atma ihtiyacı urge to purge n.
havuza çok miktarda klor atma bomb [australia] n.
tepesi atma moment n.
hızlıca göz atma look-see n.
(birine/bir şeye) taş atma dig at (someone or something) n.
iki tek atma/ayaküstü yemek yeme fast one n.
dayak atma going over n.
üç buçuk atma jeebies n.
(birini) kestirip atma short with (one) n.
kısaca göz atma/gezdirme shufti n.
göz atma/gezdirme shufti n.
nükleer bomba atma nuking n.
atma! bull interj.
içine atma (rahatla) cry it all expr.
karşılıklı beğeni atma f4f (first for first) expr.
suçu (birine) atma/yükleme don't blame (one) expr.
yüksekten atma don't talk the talk if you can't walk the walk expr.
desteksiz atma don't talk the talk if you can't walk the walk expr.
Idioms
tepetaklak perende atma head over heels n.
bilerek kazık atma daylight robbery n.
olta veya zarf atma fishing expedition n.
zarf atma a fishing expedition n.
havlu atma a counsel of despair n.
fırça atma a flea in one's ear n.
bakış atma the big eye n.
topu atma beggar's bush n.
içki atma/yuvarlama elbow-bending n.
suç atma/yıkma bogus beef n.
suç atma/yıkma bum beef n.
çamur atma bogus beef n.
çamur atma bum beef n.
yazı tura atma a coin toss n.
yazı tura atma a coin flip n.
havlu atma a counsel of despair n.
kendi kalesine gol atma an own goal [uk] n.
hava atma grandstand play n.
kıçına tekmeyi yeme/atma kick in the rear n.
kıçına tekmeyi yeme/atma kick in the seat of the pants n.
(bir anda) sigortaları atma a (sudden) rush of blood (to the head) n.
(bir anda) tepesi atma a (sudden) rush of blood (to the head) n.
birinin güvenini kazanıp ona kazık atma a confidence game n.
(bir yere/işe) kapağı atma a foot in the door n.
fırça atma a flea in your ear n.
olta atma a fishing expedition [us] n.
çalışanları işten atması için tutulmuş/atma yetkisi verilmiş kimse a hatchet man n.
tepesi atma a hissy fit n.
(bir yere/işe) kapağı atma a leg in the door n.
zihnindeki/kafasındaki yükü atma a load off (one's) mind n.
göz atma a look-see n.
zihnindeki/kafasındaki yükü atma a load off mind n.
kafadan atma a shot in the dark n.
kafadan atma a stab in the dark n.
(bir yere/işe) kapağı atma a toe in the door n.
bakış atma big eye n.
suçu ona buna atma blame shifting n.
suçu birbirine atma blame game n.
suçu ondan ona atma blame shifting n.
suçu birbirine atma blame shifting n.
yapmadığı bir şeyle hava atma borrowed plumes n.
kendine ait olmayan şeylerle hava atma borrowed plumes n.
kestirip atma brush-off n.
başından atma brush-off n.
kestirip atma brush-off n.
riske atma death wish n.
ölü birini suya atma watery grave n.
tepesi atma hissy n.
komşusuyla aşık atma keeping up with the joneses n.
deli gibi gülme/kahkaha atma laughing in the aisles n.
önemli bir başarıya imza atma lightning in a bottle n.
sorumluluğu birbirinin üstüne atma pass the parcel n.
akıntıya karşı kulaç atma spitting in the wind n.
akıntıya karşı kulaç atma spitting into the wind n.
kuşkuyla/şüpheyle veya şehvetle bakmak (bakış atma) look sideways at v.
iyilik yapıp denize atma cast your bread upon the waters v.
desteksiz atma if you can't walk the walk, don't talk the talk expr.
yüksekten atma if you can't walk the walk, don't talk the talk expr.
Speaking
asla vazgeçme/havlu atma never throw in the towel expr.
onu yabana atma never underestimate him/her expr.
onu yabana atma never overlook him/her expr.
bir adım daha atma don't take another step expr.
bana nutuk atma don't lecture me expr.
göz atma fırsatın oldu mu? did you have a chance to take a look? expr.
ön kapıdan dışarı adımını atma don't step outside the front gate expr.
çöp atma do not litter expr.
yerlere çöp atma do not litter expr.
çöplerini atma you mustn't drop litter expr.
çöplerini atma you mustn't throw rubbish expr.
Chat Usage
karşılıklı resim atma s2r (send to receive) n.
Trade/Economic
eski tarih atma antedate n.
işten atma sack n.
işten atma gate n.
tarih atma dating n.
Law
öteberi atma throwing things n.
dışarı atma eviction n.
sahte imza atma forgery n.
hukuk kuralları uyarınca birini mülkünden atma legal ouster n.
(ingiliz hukukunda) bir kimseyi sınır dışı etme, yerinden çıkarma veya yerinden atma hükmü forejudgement n.
(ingiliz hukukunda) bir kimseyi sınır dışı etme, yerinden çıkarma veya yerinden atma hükmü forejudger n.
(ingiliz hukukunda) bir kimseyi sınır dışı etme, yerinden çıkarma veya yerinden atma hükmü forejudgment n.
Politics
siyasi hayatını tehlikeye atma political suicide n.
bir dizi temel atma töreni a series of groundbreaking ceremonies n.
Industry
pamuk atma makinesi ile ilgilenen tekstil işçisi lumper n.
Technical
çıkarıp atma desorption n.
curuf atma slag discharge n.
demir atma cast anchor n.
çıkarıp atma description n.
safra atma valfi jettisoning valve n.
rutubet atma release of moisture n.
sigorta atma noktası fuse breakpoint n.
yük atma vanası relief valve n.
pamuk atma makinesi picker n.
gaz atma borusu burner exhaust pipe n.
basınç atma supabı blow-off valve n.
dokuzları atma casting-out-nines n.
dışarı-atma/içeri-alma roll-out/roll-in n.
dışarı atma roll-out n.
yük atma load shedding n.
yük atma load cycling n.
pas, oksitlenme ve renk atma rust, oxidation and discoloration n.
bir bölgeden istenmeyen maddeleri atma scavenge n.
yük atma bleed-off n.
su atma water discharge n.
kurum atma soot removal n.
harman atma ağzı filling pocket n.
harman atma ağzı dog house n.
kabuk atma shock n.
talaş atma chip disposal n.
renk atma discoloration n.
renk atma önleyici karışım antifade medium n.
dışık atma slag disposal n.
kesip atma trimming n.
kömür atma stoking n.
duman atma fume removal n.
mekik atma pick n.
flatör atma deliği floater notch n.
kül atma tesisi ash handling plant n.
yük atma load rejection n.
yük atma testi load rejection test n.
yük atma rölesi load-shedding relay n.
yük atma load dumping n.
yük atma rölesi load drop relay n.
yük atma load throw-off n.
tam yük atma rejection of full load n.
temel atma töreni ground breaking ceremony n.
temel atma groundbreaking n.
kül atma ash removal n.
kül atma teçhizatı ash handling plant n.
kül atma ash disposal n.
renk atma discolouration n.
lazer atma sıklığı laser firing frequency n.
(grafikte) iğne atma spike n.
Computer
ön sıfırları atma zero suppression n.
demir atma noktası anchor point n.
otomatik bomba atma automatic toss n.
eş (zamanlı)/birlikte tarama/göz atma co-browsing n.
bilgisayara reset atma a three-finger salute n.
bilgisayara reset atma three-finger salute (tfs) n.
Informatics
doğrudan belleğe atma direct access storage n.
demir atma noktası anchor point n.
posta kutusuna göz atma scan the-mailbox n.
Telecom
gerginlik atma stress relief n.
kuyruk dışına atma flushing out the queue n.
bilgisayarlarda ping atma ping n.
çağrıyı meşgule atma call forward busy n.
doğrudan belleğe atma direct access storage n.
haber gruplarında  aynı mesajı birden fazla gruba atma işlemi cross-post n.
göz atma oturumu browsing session n.
göz atma browsing n.
Mechanic
pamuk atma makinesinin döner silindirinde bulunan büyük pim lag n.
zincir atma önleyici throw-proof adj.
Textile
pamuk atma makinesi picker n.
atkı atma weft insertion n.
nemi içeriden yüzeye kılcal hareket ile dışarı atma wicking n.
(dikiş) atma runner n.
atkı atma weft insertion n.
hallaçlamadan önce pamuk atma makinesi fearnought n.
hallaçlamadan önce pamuk atma makinesi fearnaught n.
atkı atma shute n.
atkı atma shoot n.
atkı atma shot n.
Construction
yük atma load shedding n.
atma kiriş bressummer n.
atma kiriş breastsummer n.
temel atma taşı foundation stone n.
inşaat molozu atma oluğu material debris chute n.
yükü kamyondan kürekle atma, yükü kamyona yükleme, aletlerin bakımı gibi işlerden sorumlu inşaat işçisi topman n.
astar atma roughing-in n.
granit gibi taşları taklit etmek için bina duvarlarına boya maddesi atma plashing n.
Automotive
boya atma genişliği spray width n.
vitesten atma gear slip out n.
renk atma staining n.
vitesi boşa atma kicking out of gear n.
havasız jelkot atma donanımı airless gelcoat spray equipment n.
dışarı atma wicking n.
spin atma spin out n.
vites atma engrenage n.
Traffic
(araçlarda) makas atma hareketi weaving n.
Aeronautic
paraşütsüz yük atma free drop n.
acil durum yakıt atma tertibatı fuel jettison gear n.
atma deneyi drop test n.
havadan malzeme atma sandığı airdrop container n.
havadan atma airdrop n.
yüksek hızla atma high velocity drop n.
kontrollü atma tankı controlled launching tank n.
yük atma tertibatı extractor release gear n.
yük atma zamanı extraction time n.
yük atma paraşütü extraction parachute n.
havadan atma sandığı airdrop platform n.
kanopi atma hood-jettisoning n.
Marine
demir atma anchoring n.
tarak ağı atma trawling n.
demir atma/demir alma ekibi mooring team n.
halat atma aleti uygunluk sertifikası certificate of conformity of line-throwing appliances n.
safra atma jettison n.
tek bir teknenin girebileceği büyüklükte demir atma yeri tie-up n.
açık denize demir atma offing n.
kıyıdan uzağa demir atma offing n.
gemilerin yüklenip boşaltıldığı veya tamir edildiği bir limana demir atma docking facility n.
gemiden su atma aleti skeet n.