Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
önü
Bedeutungen von dem Begriff
"önü"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
önü
in front of
adj.
Military
2
Military
önü
scud
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"önü"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 131 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
sahne önü
downstage
n.
2
General
perde önü
proscenium
n.
3
General
bina önü güvenliği
the security of the main entrance area of the building
n.
4
General
önü açık ufak göz (yazıhanede/dolapta)
cubbyhole
n.
5
General
önü açık giysi
wraparound
n.
6
General
önü dört direkli bina
tetrastyle
n.
7
General
kapı önü
doorstep
n.
8
General
mağaza önü
storefront
n.
9
General
mağaza önü
shopfront
n.
10
General
bina önü gezi meydanı
esplanade
n.
11
General
ucu/önü açık terlik
slide
n.
12
General
önü açık ufak göz (yazıhanede/dolapta)
cubby-hole
n.
13
General
önü/burnu açık sandalet
open toe sandal
n.
14
General
önü bahçeli ev
house with front garden
n.
15
General
aynanın önü
front of the mirror
n.
16
General
kamera önü oyunculuğu
on-camera acting
n.
17
General
önü tek arkası iki katlı ev
camelback
n.
18
General
önü alınamaz şey
wildfire
n.
19
General
önü açık dönem
blue sky
n.
20
General
önü açık durum
blue sky
n.
21
General
önü cephesi açık çiftlik yapısı
linhay [dialect]
n.
22
General
önü kalkık şapka
cock-up
n.
23
General
at nalının önü veya yanındaki yukarı doğru çıkıntı
clip
n.
24
General
giysilerin altına ayrı parça olarak giyilip gömlek önü veya yakasına benzeyen giysi
shirt front
n.
25
General
giysilerin altına ayrı parça olarak giyilip gömlek önü veya yakasına benzeyen giysi
shirtfront
n.
26
General
(tiyatro salonunda) sahne önü ile arka duvar arasındaki kısım
stagehouse
n.
27
General
(teniste) el önü
forehand
n.
28
General
(ev) önü açık olmak
(house) have an open view
v.
29
General
önü tıkanmak
be stonewalled
v.
30
General
önü alınmamış
unchecked
adj.
31
General
yolu/önü kesilebilen
interceptable
adj.
32
General
önü alınmamış
undamped
adj.
33
General
önü geniş ve dik olan
bluff
adj.
34
General
önü dışa doğru kavisli
bowfront
adj.
35
General
önü arkasından daha kısa (etek)
high-low
adj.
36
General
önü arkasında
reverse
adj.
37
General
(kadın montu) önü açık
clutch
adj.
38
General
önü alınamaz
uncontrollable
adj.
39
General
el önü vuruşu ile
forehand
adv.
40
General
el önü vuruşu ile
forehanded
adv.
Phrasals
41
Phrasals
önü kapanmak
go in
v.
42
Phrasals
önü (bir yere/bir şeye) dönük olmak
point toward (someone or something)
v.
43
Phrasals
önü (bir yere/bir şeye) bakmak
point toward (someone or something)
v.
44
Phrasals
önü (bir yere/bir şeye) döndürmek
point toward (someone or something)
v.
45
Phrasals
önü (bir yere/bir şeye) baktırmak
point toward (someone or something)
v.
Colloquial
46
Colloquial
arkası uzun, önü ve yanları kısa saç, tepesi kısa arkası uzun saç modeli
mullet
n.
47
Colloquial
önü sert frak gömleği
boiled shirt
n.
48
Colloquial
işçi sınıfının sembolü olarak da görülen önü siperli başlık
cloth cap
n.
Idioms
49
Idioms
önü açık kimse veya şey
a grain of mustard seed
n.
50
Idioms
sorunların önü alınamayacak şekilde çıkmaya devam etmesi
whack-a-mole
n.
51
Idioms
önü/yolu açık olmak
be wide open
v.
52
Idioms
önü bomboş olmak
be wide open
v.
53
Idioms
satışların/işin önü kesilmek
be put out of business
v.
54
Idioms
kamera önü
on camera
adv.
55
Idioms
kamera önü
on camera
adv.
56
Idioms
(birinin) önü açık
(one) has a bright future ahead (of one)
expr.
57
Idioms
önü çeken
in the van [uk]
expr.
58
Idioms
(bir şeyde) önü çeken
in the van of (something)
expr.
Trade/Economic
59
Trade/Economic
dükkanın önü
shopfront
n.
60
Trade/Economic
mağazanın önü
shopfront
n.
61
Trade/Economic
mağazanın önü
storefront
n.
Technical
62
Technical
çatlak önü
crack front
n.
63
Technical
kapalı kazan önü sistemi
closed stokehold
n.
64
Technical
kompartıman pencere önü ayar kolu
compartment regulator (under the window)
n.
65
Technical
önü açık pres
open front press
n.
66
Technical
satır önü boşluğu
front porch
n.
67
Technical
etriye önü kaplaması
hood
n.
Television
68
Television
satır önü boşluğu
front porch
n.
Textile
69
Textile
eteğin arasından dekoratif astar görünecek şekilde önü açık dikilmiş kadın elbisesi
redingote
n.
70
Textile
gömleğin önü
shirt front
n.
71
Textile
önü yukarı kalkmış şapka
cock–up
n.
72
Textile
önü yukarı kalkmış şapka
cockup
n.
73
Textile
önü vücudu sararak kapatılan kuşaklı hırka
ballet-wrap cardigan
n.
74
Textile
önü kısa bele kadar gelen siyah kısa ceket
eton jacket
n.
75
Textile
önü düğmeli ve yakasız örgü gömlek
henley
n.
76
Textile
önü kapatılan kıyafetlerin vücuda sıkıca oturmasını sağlayan dikiş açıklığı
placket
n.
77
Textile
(ayakkabı) önü geniş ve yuvarlak
hoofed
adj.
Architecture
78
Architecture
kapı önü
drecksill [dialect]
n.
79
Architecture
önü sütunlu bina
prostyle
n.
80
Architecture
önü sütunlu tapmak
prostyle
v.
Construction
81
Construction
pencere önü sekisi
window seat
n.
Automotive
82
Automotive
aracın önü
front of vehicle
n.
83
Automotive
pim yuvası önü boşaltılmış çelik segman
segment strip piston with ring
n.
84
Automotive
pim yuvası önü boşaltılmış piston
segment strip piston
n.
85
Automotive
önü alçaltmak
dump
v.
86
Automotive
(araba) önü uzun
long-nosed
adj.
Aeronautic
87
Aeronautic
hangar önü
apron
n.
Marine
88
Marine
geminin önü
hawse
n.
89
Marine
pruva önü pozisyonu
hawse
n.
Mining
90
Mining
fırının önü
breast
n.
Medical
91
Medical
diz önü ağrısı
anterior knee pain
n.
Anatomy
92
Anatomy
rolando önü kıvrımı
precentral gyrus
n.
93
Anatomy
(omurgalılarda) üst çenede maksiller kemiklerin önü ve arasında yer alan iki kemikten her biri
premaxilla
n.
94
Anatomy
burnun önü
praenasal
adj.
95
Anatomy
burun bölgesinin önü
praenasal
adj.
96
Anatomy
pubis önü ile ilgili
prepubic
adj.
97
Anatomy
pubis önü ile ilgili
prepubian
adj.
Zoology
98
Zoology
önü ve arkası içbükey olan
amphicoelous
adj.
99
Zoology
önü ve arkası içbükey olan
amphicelous
adj.
100
Zoology
önü ve arkası içbükey olan
amphycoelous
adj.
Linguistics
101
Linguistics
dil önü
front
n.
History
102
History
eskiden eton koleji öğrencilerinin giydiği önü açık, arkası v şeklinde siyah ceket
eton jacket
n.
103
History
(özellikle şövalyelerin giydiği) önü kısa arkası uzun kolsuz bir tunik
cyclas
n.
Religious
104
Religious
(katolik kilisesi'nde) önü keman şeklinde olan kolsuz papaz cübbesi
fiddle-back
n.
Geography
105
Geography
delta önü
prodelta
n.
106
Geography
delta önü
delta-front
n.
Geology
107
Geology
ayrışma önü
weathering front
n.
108
Geology
delta önü
delta front
n.
Military
109
Military
akıcı alev önü
convective flame front
n.
110
Military
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi
mess jacket
n.
111
Military
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi
monkey jacket
n.
112
Military
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi
shell jacket
n.
113
Military
askeri düzenin önü
head
n.
114
Military
askeri alayın önü
head
n.
Sport
115
Sport
defansif kale önü oyuncusu (avustralya futbolu)
back pocket
n.
116
Sport
ofansif kale önü oyuncusu (avustralya futbolu)
forward pocket
n.
117
Sport
el önü vuruşların yapıldığı taraf
forehand
n.
118
Sport
(tenis, badminton ve duvar tenisinde) el önü vuruşu yapılan taraftan verilen sert ve düz karşılık
forehand drive
n.
119
Sport
el önü ile vuruş yapmak
forehand
v.
120
Sport
el önü ile yapılan (vuruş)
forehand
adj.
121
Sport
el önü ile yapılan (vuruş)
forehanded
adj.
Tennis
122
Tennis
teniste el-önü vuruş
forehand
n.
Art
123
Art
sahne önü
proscenium
n.
Music
124
Music
sahnenin perde önü bölümü
apron
n.
125
Music
sahnenin perde önü bölümü
apron stage
n.
Theatre
126
Theatre
perde önü
forestage
n.
127
Theatre
sahne önü
dip
n.
Entomology
128
Entomology
abd'ye özgü kanatlarının önü beyaz-kahverengi ve arkası sarı olan birçok küçük gececil güveden biri
wood nymph
n.
Slang
129
Slang
önü arkasında
arse about face [uk/australia]
adj.
Theater
130
Theater
sahne önü değiştirilirken sahne arkasına çekilen perde
olio
n.
131
Theater
teleskopik bir boruya monte edilerek veya çıtaya asılarak kullanılan, önü açık metal bir kutu içinde 1000 wattlık bir ampulden oluşan bir ışık
olivet
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of önü
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy