üreme - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

üreme



Bedeutungen von dem Begriff "üreme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
üreme reproduction n.
üreme reproductive adj.
General
üreme propagation n.
üreme proliferation n.
üreme breeding n.
üreme semination n.
üreme increase n.
üreme procreation n.
üreme progeneration n.
üreme syngenesis n.
üreme seminal adj.
üreme reproductory adj.
Technical
üreme growth n.
Medical
üreme fertility n.
üreme reproduction n.
Biology
üreme gamogeneses n.
üreme gamogenesis n.
Botanic
üreme reproduction n.
Apiculture
üreme reproduction n.

Bedeutungen, die der Begriff "üreme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 431 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
üreme organları reproductive organs n.
erkek üreme organı male genital organ n.
General
üreme sağlığı reproductive health n.
insan üreme teknolojisi human reproductive technology n.
üreme sağlığı sexual health n.
tomurcuktan üreme proliferation n.
su kuşları koruma ve üreme alanı site for the preservation and reproduction of waterfowl n.
gebeliğe hazır olduğu dönemlerdeki dişinin üreme organındaki fizyolojik değişiklikler estrum n.
üreme hücresi germ cell n.
üreme mevsimi growing season n.
üreme oranı breeding ratio n.
üreme organları genitals n.
yeniden üreme reproduction n.
üreme hakları reproductive rights n.
üreme sistemi reproduction system n.
üreme organları reproduction organs n.
erkek üreme organı male genitals n.
erkek üreme organı male genitalia n.
erkek üreme organı family jewels n.
üreme alanı breeding ground n.
üreme mevsiminde çiftleşmeyen erkek hayvan bachelorship n.
üreme yeri bed n.
izole üreme organizması topluluğu gamodeme n.
üreme doktrini genesiolgy n.
üreme bilimi genesiolgy n.
üreme bilimi genesiology [obsolete] n.
üreme organları genital n.
soy içi üreme intermarriage n.
üreme organları privacy n.
üreme organı privates n.
üreme organları ayrı canlılara ait diecious adj.
üreme (ile ilgili) reproductive adj.
aseksüel üreme ile ilgili vegetive [obsolete] adj.
hem erkek hem de dişi üreme organları bulunan (bitki veya hayvan) hermaphroditic adj.
aynı bireyde erkek ve dişi üreme organlarına sahip olan monecious adj.
üreme faaliyetine katılmayan imperfect adj.
(hayvan üreme organı) karşı cinsin üreme organına girebilen intromittent adj.
üreme organları ile ilgili phallic adj.
eşeysiz üreme yoluyla apomictically adv.
üreme organlarına ait olarak genitally adv.
üreme/çoğalma yoluyla reproductively adv.
kadın üreme organı anlamı veren ön ek gyn- pref.
kadın üreme organı anlamı veren ön ek gyno- pref.
üreme veya üreme organı türünü belirten son ek -gamous suf.
çoğalma veya üreme amaçlı birlik anlamı veren son ek -gamy suf.
belirli bir üreme organına sahip olma anlamı veren son ek -gamy suf.
üreme anlamı veren son ek -genesis suf.
üreme veya oluşumla ilgili anlamı veren son ek -genetic suf.
üreme anlamı veren son ek -geny suf.
dişi üreme organı anlamı veren son ek -gyne suf.
dişi üreme organına ait anlamı veren son ek -gynous suf.
dişi üreme organıyla ilgili anlamı veren son ek -gynous suf.
dişi üreme organına sahip anlamı veren son ek -gynous suf.
dişi üreme organına sahip olma durumu anlamı veren son ek -gyny suf.
üreme hücresi anlamını veren bir son ek -gonium suf.
Phrasals
(büyükbaş hayvanı) aşırı besleyerek üreme kalitesini bozmak burn out v.
gelişigüzel üreme sonucu ayırt edici cins özelliklerini kaybetmek run out v.
Colloquial
kadın cinsel organı/üreme sistemi lady parts n.
üreme organları loins n.
Trade/Economic
net üreme gücü (oranı) net reproduction rate n.
Law
dişi geyiklerin üreme ayı fence month n.
Medical
laboratuvar ortamında döllenme ya da diğer üreme teknolojileriyle ortaya çıkan, genellikle düşük hcg ve implantasyon öncesi düşük yapma ile karakterize gebelik chemical pregnancy n.
cinsel ve üreme sağlığı hakları sexual and reproductive health rights n.
dişi üreme organları gynaeceum n.
kadın üreme organlarında anormal hücrelerin tespiti için yapılan test pap smear n.
kadın üreme organlarında anormal hücrelerin tespiti için yapılan test pap test n.
kadın üreme organlarında anormal hücrelerin tespiti için yapılan test smear test n.
kadın üreme organlarında anormal hücrelerin tespiti için yapılan test cervical smear n.
kadın üreme organlarında anormal hücrelerin tespiti için yapılan test pap smear n.
kadın üreme organlarında anormal hücrelerin tespiti için yapılan test papanicolaou test n.
üreme sağlığı reproductive health n.
üreme veya gelişimsel toksisite reproductive or developmental toxicity n.
üreme sistemi genital system n.
üreme sağlığı ve aile planlaması reproductive health and family planning n.
üreme tedavisi reproduction treatment n.
üreme organları reproductive organs n.
üreme zehirliliği reproductive toxicity n.
üreme tıbbı reproductive medicine n.
üreme organ fonksiyonları reproductive functions n.
üreme yolu reproductive tract n.
üreme organlarındaki çalışma bozukluğu gonadal dysfunction n.
üreme teknikleri reproduction techniques n.
üreme sistemi reproductive system n.
üreme sağlığı hakları reproductive health rights n.
üreme sağlığı hizmetleri reproductive healthcare services n.
yardımcı üreme teknikleri assisted reproductive techniques n.
yardımcı üreme tedavisi assisted reproductive therapy n.
yardımcı üreme teknolojisi assisted reproductive technology n.
yardımcı üreme tekniği assisted reproductive technique n.
yardımcı üreme terapisi assisted reproductive therapy n.
yoğun üreme intense reproduction n.
sindirim, solunum, üreme ve idrar yollarındaki mukus salgılayan zarlar mucous membranes n.
paraseksüel üreme parasexuality n.
üreme organlarına ait genital adj.
Anatomy
boşaltım üreme kordonu urogenital cord n.
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem apparatus urogenitalis n.
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem urogenital system n.
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem urogenital apparatus n.
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem urinary system n.
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem urinary apparatus n.
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem systema urogenitale n.
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem genitourinary system n.
üreme, idrar üretimi ve boşaltımında rol oynayan bütün organları içine alan sistem genitourinary apparatus n.
erkek üreme organları male internal reproductive organ n.
erkek üreme organları male reproductive gland n.
erkek üreme sistemi male reproductive system n.
kadın üreme organı female genital organ n.
kadın üreme organı female genitalia n.
kadın üreme organı female genitals n.
kadın üreme organı female internal reproductive organ n.
kadın üreme sistemi female reproductive system n.
üreme organları olmayan ungenitured adj.
üreme organsız ungenitured adj.
Psychology
üreme organlarına duyulan saplantı edeomania n.
Physiology
kendiliğinden üreme spontaneous generation n.
üreme organlarının birleştiği süre zarfı intromission n.
üreme organları ile ilgili venereal adj.
Pathology
üreme araştırma ve testi procreative investigation and testing n.
erkekte ve kadında seks hormonları veya üreme işlevinin azalması hypogonadism n.
seks hormonları veya üreme işlevi azalmasının belirtisi hypogonadism n.
Dermatology
üreme organları ya da anüs çevresinde bulunan iyi huylu siğil verruca acuminata n.
Parasitology
insan ve hayvanların sindirim ve üreme sistemlerinde görülen, trikomonas cinsini de içeren parazitimsi ve kamçılı birgözeli takımı trichomonad n.
halkalı kurtlarda üreme organlarının olduğu bölüm cingulum n.
insan ve hayvanların sindirim ve üreme sistemlerinde meydana gelen trikomonas cinsi parazitimsi ve kamçılı birgözeli trichomonas adj.
Physics
ikiye bölünerek üreme fission n.
Biology
eşeysiz üreme hücresi agamete n.
erkek üreme organında eşey hücreleri oluşurken spermatogonyumdan gelişerek iki mayoz bölünme geçiren hücre nematoblast n.
sadece dişi yavruların doğumuyla sonuçlanan bir üreme türü thelytoky n.
bireyin, üreme hücresinde bulunan tam olarak oluşmuş bir organizmanın büyümesiyle geliştiğine dair teori theory of preformation n.
eşeysiz üreme yapabilen üçüncü nesil zooit tritozooid n.
dönüşümlü eşeyli ve eşeysiz üreme alternate generation n.
her iki cinsiyetin de üreme organına sahip olma ambisexuality n.
bakteri üreme yatağı bacteria bed n.
bölünerek üreme schizogeneses n.
cinsel üreme zoogamy n.
eşeysiz üreme asexual generation n.
eşeysiz üreme agamogenesis n.
eşeysiz üreme asexual reproduction n.
eşeyli üreme sexual reproduction n.
erkek üreme organları male genital organs n.
kendiliğinden üreme parthenogenesis n.
kendi soyu dışından üreme outcrossing n.
üreme hücresi gamete n.
üreme hücresi germ cell n.
üreme mevsimi breeding season n.
üreme hücreleri reproductive cells n.
üreme organları genitalia n.
üreme yeri breeding-ground n.
üreme bezleri genital glands n.
üreme organları genitals n.
üreme organı reproductive organ n.
üreme sistemi reproductive organ n.
üreme sistemi breeding system n.
üreme çağı reproductive age n.
üreme iyonu reproduction ion n.
üreme biyolojisi reproduction biology n.
üreme merkezleri creation centers n.
virüsün üreme oranı reproductive rate of the virus n.
yardımla üreme assisted reproduction n.
yardımla üreme teknikleri assisted reproduction techniques n.
(hücre) ikiye bölünerek üreme binary fission n.
eşeyli üreme amphigenesis n.
eşeyli üreme amphimixis n.
hem erkek hem dişi yavruların doğurulduğu döllenmesiz üreme biçimi ampherotoky n.
hem erkek hem dişi yavruların doğurulduğu döllenmesiz üreme biçimi amphitoky n.
hem erkek hem dişi yavruların doğurulduğu döllenmesiz üreme biçimi amphoterotoky n.
eşeyli üreme amphigony n.
boyutu birbirinden farklı iki tür gamet içeren eşeyli üreme anisogamy n.
boyutu birbirinden farklı iki tür gamet içeren eşeyli üreme heterogamy n.
sadece erkek yavru veren bir eşeysiz üreme biçimi arrhenotoky n.
asklı mantarların dişi üreme organı ascogonium n.
soydaş gametlerin birleşmesiyle üreme endogamy n.
eşeysiz üreme unigenesis n.
gametler ile üreme zygogenesis n.
kendiliğinden üreme virginal generation n.
hem erkek hem kadın üreme organına sahip olma bipotentiality n.
eşeysiz üreme yapan mantarlar blastocladiales n.
eşeysiz üreme yapan mantarlar order blastocladiales n.
eşeysiz üreme blastogenesis n.
üreme hücresindeki kromozom sayısının mayoz bölünme ile diploit sayıdan haploit sayıya düşerek gametlerin oluştuğu süreç maturation n.
aseksüel üreme yapısı bud n.
heterogametik üreme heterogamety n.
ardışık üreme heterogenesis n.
kendiliğinden üreme heterogenesis n.
kendiliğinden üreme heterogeny n.
gametlerin biçim ve boyut olarak sıradan hücrelere benzediği üreme türü hologamy n.
parçası olduğu büyük gruptan farklı nitelikleri sürdüren izole grup içinde yeniden üreme homogamy n.
her soyun bir önceki soya benzeyip aynı gelişim aşamalarından geçtiği üreme yöntemi homogenesis n.
hem erkek hem dişi üreme organlarını bulundurma durumu monoecism n.
eşeysiz üreme monogony n.
üreme hücresi reproductive cell n.
üreme hücresi sex cell n.
soy içi üreme linebreeding n.
üreme sırasında bir gameti başka bir gamete çeken kimyasal madde gamone n.
tomurcuklanma yoluyla üreme gemmiparity n.
taş yosunlarının erkek üreme organı globule n.
somatik hücrelerinde iki sıra kromozom, üreme hücrelerinde ise tek sıra haploit kromozom bulunan canlı diplont n.
mikroorganizmalar yoluyla üreme germiparity n.
üreme hücreleri germplasm n.
sap görevi gören ve tepesinde dişi üreme organın bulunduğu bitki uzantısı gynophore n.
mantarlarda çok çekirdekli dişi üreme yapısı gynophore n.
çok sayıdaki hücrenin birleşmesi şeklindeki üreme öncülü süreç multiple conjugation n.
küçük ve aktif erkek gamet ile büyük ve durağan dişi gametin birleştiği eşeyli üreme oogamy n.
olgunlaşmamış dişi üreme hücresi oogonium n.
yosun, eğrelti otu ve ciğerotu bitkilerinin üreme organlarının oluştuğu aşama oophore n.
yumurtlayarak üreme oviparism n.
dişi üreme hücresinin bütün organizmayı barındırdığını ve erkek hücrenin hiçbir katkısı bulunmadığını ifade eden teori ovism n.
üreme hücresi gone n.
hidroidin eşeysiz üreme yapısı gonoblastid n.
(çeşitli omurgasız hayvanlarda) erkek üreme organı cirrhus n.
(çeşitli omurgasız hayvanlarda) erkek üreme organı cirrus n.
erkek ve dişi üreme organlarının farklı çiçeklerde olması diclinism n.
ya erkek ya da dişi üreme organının bulunması diclinism n.
erkek ve dişi üreme organlarının farklı çiçeklerde olması dicliny n.
ya erkek ya da dişi üreme organının bulunması dicliny n.
eşeyli ve eşeysiz olarak ardışık üreme digenesis n.
eşeyli ve eşeysiz olarak ardışık üreme digenous reproduction n.
kırmızı alglerde bir çeşit üreme organı cystocarp n.
bakteride üreme faktörü fertility factor n.
seksüel dimorfizm göstermeyen üreme sporu isospore n.
kalıtsal bilgilerin bulunduğu gemüllerin eşey organlarda bütünleşerek üreme hücrelerine aktarıldığını öne süren bir teori pangenesis n.
yapıtaşını oluşturan parçaların düzensizliği ve farklı zamanlarda olgunlaşması ile karakterize bir üreme biçimi dysmerogenesis n.
bölünme ve tomurcuklanma arasındaki üreme evresi fissigemmation n.
fisyon yolu ile üreme fissiparism n.
fisyon yolu ile üreme fissipation n.
spermatozoa üretip androjen salgılayan iki erkek üreme organından biri orchis n.
dinamik yaşam gücünün bir nesilden diğerine aktarıldığını savunan üreme teorisi perigenesis [obsolete] n.
erkek omurgasızlarda üreme organı phallus n.
bölünerek üreme schizogenesis n.
büyümüş bir trofozoitin çoklu bölünmesi şeklinde gerçekleşen eşeysiz üreme schizogony n.
damarlı bitki ve hayvanlarda embriyonun üreme hücresinden çıkma süreci segmentation of the ovum n.
bir organizmanın üreme hücreleri dışındaki bölümü soma n.
erkek üreme hücresinin tekrar tekrar bölünmesiyle oluşan ve yapıtaşı hücreleri spermatozoide dönüşen hücre yumağı spermosphere n.
parçalanmasından spermoblastların ve nihayetinde spermatozoidlerin oluştuğu erkek üreme hücresi spermospore n.
spor ile üreme spore formation n.
eşeyli üreme syngamy n.
(döllenmede) iki üreme hücresinin birleşimi syngamy n.
tomurcuk oluşturarak aseksüel üreme yapmak bud v.
topluluk halinde yaşayıp üreme ve yavru bakımında işbirliği içinde olan eusocial adj.
bölünerek üreme schizogenic adj.
bölünerek üreme schizogenetic adj.
eşeysiz üreme ile ilgili monogenetic adj.
üreme organları ayrı canlılara ait dioecious adj.
üreme organlarıyla ilgili genital adj.
üreme ve boşaltım yolları ile ilgili genitourinary adj.
üreme (ile ilgili) genital adj.
üreme hücrelerinin oluşması ile ilgili gametogenous adj.
eşeyli üreme sırasında birleşen birbirinden farklı bir çift gamet ile ilgili anisogametic adj.
gametlerin birbirinden farklı olduğu bir tür cinsel eşeyli üreme ile ilgili anisogamic adj.
gametlerin birbirinden farklı olduğu bir tür cinsel eşeyli üreme ile ilgili anisogamous adj.
erkek ve dişi gametlerin kaynaşmasını içermeyen (üreme) apomictic adj.
kendiliğinden üreme ile meydana gelen uniparental adj.
erkek eşey hücresi üretebilen (üreme organı) male adj.
iki cinsiyetin üreme organlarına sahip olan hermaphroditic adj.
ayrı çiçeklerinde hem erkek hem dişi üreme organlarını bulunduran (bitki) monoicous adj.
erkek ve dişi üreme organları farklı canlılarda bulunan dioeciously adj.
(eşeyli üreme) küçük ve aktif erkek gamet ile büyük ve durağan dişi gametin birleşmesiyle karakterize edilen oogamous adj.
gen rekombinasyonunun gamet füzyonu harici bir süreç ile gerçekleştiği üreme biçimine ait veya ilgili parasexual adj.
(bitki) üreme yapıları oluşturabilen fertile adj.
açılma çizgisi dişi üreme organına doğru duran introrse adj.
(eşeyli üreme) izogamöz isogamous adj.
dinamik yaşam gücünün bir nesilden diğerine aktarıldığını savunan üreme teorisine ait perigenetic adj.
(mantar bilimi) morfolojik farklılaşmanın olmadığı durumlarda üreme sırasında birleşen iki miselyum türünden birine ilişkin plus adj.
bölünerek üreme ile ilişkili schizogenous adj.
üreme yoluyla gamogenetically adv.
haploit üreme anlamı veren ön ek haplo- pref.
üreme anlamı veren son ek -gony suf.
Marine Biology
kırmızı alglerde bulunan dişi üreme organı carpogonium n.
aşırı üreme overbreeding n.
balığın üreme organları ile kuyruk arasındaki yüzgeç anal fin n.
balığın midesinin ve üreme organlarının bulunduğu bölge ventral surface n.
dişinin üreme için salgı yapan organı ovary n.
dişinin üreme için salgı yapan bezesi ovary n.
doğal üreme natural reproduction n.
üreme/yumurtlama/yumurta bırakma alanı spawning ground n.
üreme mevsimi spawning season n.
üreme halkası spawning ring n.
üreme eğrisi reproduction curve n.
üreme halkası mark n.
üreme eğrisi recruitment curve n.
üreme yalıtımı reproductive isolation n.
üreme potansiyeli oranı spawning potential ratio n.
üreme dönemi spawning period n.
üreme potansiyeli reproductive potential n.
üreme markası spawning mark n.
üreme göçü spawning migration n.
erkek somon ve denizalası balıklarının üreme mevsimi sırasında ve hemen sonrasında aldıkları isim kipper n.
birçok sölenter türünde görülen, canlının serbest yüzdüğü ve eşeysel üreme yapabildiği evre medusa n.
balıkların çiftleşme döneminde salgı ile dolu olan erkek üreme bezleri melt n.
üreme dönemindeki erkek balık melter n.
üreme olgunluğuna erişmiş erkek balık milter n.
(hidroitlerde) üreme yapılarının benzeyip hidrantların benzememesi isogonism n.
hidroit gonoforunda üreme organlarını saran kese perigone n.
dişi üreme organında ve karaciğerde bulunan güçlü zehir sebebiyle tehlikeli olan lüks bir yiyecek sea squab n.
üreme hücrelerini aktarmış somon slat [ireland] n.
balık üreme organı soft roe n.
Zoology
her iki cinsiyetin de üreme organlarına sahip hayvan ambisexual n.
bazı mantar ve suyosunlarında üreme organlarının bulunduğu boşluk conceptacle n.
beslenme veya üreme amacıyla belli bir bölgeye gitme eğilimi philopatry n.
cinsel üreme zoogamy n.
eşeyli üreme sexual reproduction n.
solucanların baş kısmına yakın olan kalın bir halka şeklinde görünen ve üreme organlarının bulunduğu bölge clitellum n.
üreme polipi genital polyp n.
üreme alanı breeding site n.
asklı mantarlarda bir hücre veya hifadan oluşan dişi üreme yapısı archicarp n.
erkek örümceklerde üreme organına ek bölüm uncus n.
üreme alanındaki kürklü fok beachmaster n.
bazı yumuşakçalarda erkek üreme organı verge n.
kendiliğinden üreme virgin birth n.
bir yer solucanının üreme organının bulunduğu, baş kısmına yakın bölge saddle n.
yer solucanının baş kısmında bulunan üreme bölgesi girdle n.
tek hücreli canlılarda çekirdeğin birkaç kez bölünmesi ardından sitoplazmanın yavru hücreler oluşturmak üzere bölünmesi şeklinde gerçekleşen eşeysiz üreme multiple fission n.
böceklerin, eklembacaklıların dış üreme organlarındaki bir çift uzantıdan her biri gonopod n.
yavru hayvanlarda üreme pedogenesis n.
larvalarda üreme pedogenesis n.
yavru hayvanlarda üreme paedogenesis n.
larvalarda üreme paedogenesis n.
bazı kara salyangozlarının dişi üreme organlarında içe doğru bir uzantı dart sac n.
üreme olgunluğu reproductive maturity n.
dişi ehli hayvanda üreme kanalı bearing n.
hayvanın erkek üreme bezinde üretilen hareketli erkek gameti spermatozoid n.
beslenme veya üreme amacıyla belli bir bölgeye gitme eğilimi gösteren (hayvan veya tür) philopatric adj.
üreme organları ayrı canlılara ait olan dioecian adj.
genç veya larva hayvanın yaptığı (üreme) paedogenetic adj.
genç veya larva hayvanın yaptığı (üreme) paedogenic adj.
(üreme dönemindeki hayvanlar) çiftleşme ile ilgili syndyasmian adj.
Botanic
bir küme içinde üreme organı oluşturmak tassel n.
bir küme içinde üreme organı oluşturmak tassel n.
bir küme içinde üreme organı oluşturmak tassel n.
bitkide anterozoide dönüşen erkek üreme hücresi nematoblast n.
bazı bitkilerin üreme organlarının tabanı etrafındaki yapraklarla kaplı küme perichaetium n.
her iki cinsiyetin de üreme organlarına sahip bitki ambisexual n.
bitki üreme biyolojisi plant reproductive biology n.
çapraz üreme cross-fertilization n.
çapraz üreme cross-fertilisation n.
dişi üreme organı gynaeceum n.
döllenme olmadan üreme apomixis n.
öz-üreme self-fertilization n.
öz-üreme self-fertilisation n.
üreme organları fructification n.
çiçeğin dişi üreme organları gynoecium n.
çiçeklerin yaprak tomurcukları ile homolog olduğu ve çiçek üreme organlarının dönüşüm geçirmiş yapraklar olduğu ilkesi vegetable metamorphosis n.
üreme bölgesi çana benzeyen bir kuzu mantarı çeşidi verpa (verpa conica) n.
üreme bölgesi çana benzeyen bir kuzu mantarı çeşidi bell morel n.
üreme bölgesi çana benzeyen bir kuzu mantarı çeşidi thimble fungus n.
üreme bölgesi çana benzeyen bir kuzu mantarı çeşidi conic verpa n.
şerbetçiotunun dişi üreme organları brush n.
iki tür üreme organı üretme heterocarpism n.
aynı gövde üzerinde hem erkek hem de dişi üreme organlarına sahip olma homothally n.
çiçeğin dişi üreme organları gyneceum n.
bitkilerde dişi üreme organı gynecium n.
çiçeğin dişi üreme organlarını taşıyan tablanın uzantısı gynobase n.
çiçek dişi üreme organı kılıfı gynostegium n.
bazı alg ve mantarlarda dişi üreme organı oogonium n.
yosun, eğrelti otu ve ciğerotu bitkilerinin üreme organlarının oluşum aşaması oophyte n.
(bitki) dişi üreme hücresi ovum n.
yosun üreme organları inflorescence n.
kırmızı algin döllenmiş dişi üreme organında görülen sporojen ipçik gonimoblast n.
aynı sapın farklı yerlerinde erkek ve dişi üreme organı bulunması parecism n.
büyümenin öne doğru gerçekleştiği bir vejetatif üreme şekli phalanx n.
vejetatif üreme yapısı seed n.
erkek ve dişi üreme organları farklı çiçeklerde olan çiçekler separated flowers n.
ebeveyn bitkiden doğal olarak düşen veya kolayca alınan parçalar ile üreme separation n.
(likenoloji) üreme organlarını veya spor keselerini barındıran sertleşmiş yapı shield n.
dişi üreme organı olan carpellate adj.
taç yaprakları üreme organı tarafından bir arada tutulan catapetalous adj.
hem erkek hem dişi üreme organına sahip olan autecious adj.
hem erkek hem dişi üreme organına sahip olan autoecious adj.
hem erkek hem dişi üreme organına sahip olan autoicous adj.
dişi organların ürettiği üreme hücrelerini dölleyebilen hücreleri üreten, başçık ve anteridyum gibi organlarla ilişkili male adj.
dişi organların ürettiği üreme hücrelerini dölleyebilen hücreleri üreten, başçık ve anteridyum gibi organlara ait male adj.
aynı bitkide hem erkek hem de dişi üreme organlarına sahip (bitki, yosun) homoecious adj.
aynı gövde üzerinde hem erkek hem de dişi üreme organlarına sahip (alg, mantar) homothallic adj.
dişi üreme organlarının altındaki çiçek tablası veya saptan çıkıp ondan ayrı olan (çanak yaprak, taç yaprak ve erkek üreme organları) hypogynous adj.
çanak yaprak, taç yaprak ve erkek üreme organları hipojin olan (çiçek) hypogynous adj.
dişi üreme organı grup halindeki filamentlerce birleştirilmiş olan monadelphous adj.
tek meyve yaprağı olan (çiçek, dişi üreme organı) monocarpellary adj.
tek meyve yaprağı olan (çiçek, dişi üreme organı) monocarpous adj.
decagynia takımına ait olup on adet dişi üreme organı olan decagynian adj.
çiçeklerinde on adet erkek üreme organı bulunan decandrian adj.
çiçeğin dişi üreme organlarını taşıyan tablanın uzantısına ait gynobasic adj.
çiçeğin dişi üreme organlarını taşıyan tablanın uzantısına sahip gynobasic adj.
erkek ve dişi üreme organları farklı zamanlarda olgunlaşan (bitki) dichogamous adj.
erkek ve dişi üreme organları farklı çiçeklerde olan (bitkiler) diclinous adj.
ya erkek ya da dişi üreme organı bulunan (çiçek) diclinous adj.
aynı sapın farklı yerlerinde erkek ve dişi üreme organı olan parecious adj.
üreme yapıları içeren fertile adj.
üreme şekli bakımından eğrelti otuna benzeyen filicoid adj.
erkek ve dişi üreme organları aynı sapın farklı hizalarında bulunan (yosun vb. bitki) paroecious adj.
erkek ve dişi üreme organları aynı sapın farklı hizalarında bulunan (yosun vb. bitki) parecious adj.
erkek ve dişi üreme organları aynı sapın farklı hizalarında bulunan (yosun vb. bitki) paroicous adj.
tek meyve yaprağı olan (çiçek, dişi üreme organı) simple adj.
belirli bir üreme grubuna ait bitki anlamı veren son ek -gam suf.
Agriculture
eşeysiz üreme asexual reproduction n.
eşeysiz üreme asexual generation n.
soy içi üreme inbred line n.
soy içi üreme inbred lines n.
Breeding
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş buzağıların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi martin n.
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş hayvanların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi martin n.
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş buzağıların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi freemartin n.
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş hayvanların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi freemartin n.
ortak üreme alanında toplanan hayvan kolonisi rookery n.
yeterli üreme gücü bulunmayan impotent adj.
Apiculture
eşeysiz üreme parthenogenesis n.
Fishery
balık üreme yeri fish hatchery n.
Social Sciences
üreme performansı fertility n.
Environment
net yeniden üreme hızı net reproduction rate n.
üreme alanından kuzeye doğru ilk yolculuğuna çıkan genç grönland foku beater [dialect] n.
(bitki veya hayvan türü üyelerini) yerleşik üreme popülasyonu oluşturmak için yeni ortama yerleştirmek introduce v.
Geology
üreme amaçlı bırakılmış fosil iz yapısı calichnia n.
Mythology
(hawaii mitolojisinde) üreme tanrısı kane n.
(mısır mitolojisinde) eski bir bereket ve üreme tanrısı min n.
Archaic
üreme organları gear n.
üreme organları privacies n.
üreme hücresinin olgunlaşması sürecine ait maturative adj.
üreme hücresinin olgunlaşması süreci ile ilişkili maturative adj.
Ornithology
avustralya'ya özgü, üreme mevsiminde misk kokusu salgılayan bir ördek musk duck (biziura lobata) n.
(erkek çulluk) üreme mevsimi boyunca alacakaranlıkta gösteri uçuşu yapmak rode v.
Entomology
üreme organları gelişmemiş böcek neuter n.
solucanın üreme yeteneği olmayan bir bölgesi atoke n.
erkek böceklerde üreme organının sırtındaki gagalı bölüm uncus n.
üreme olgunluğuna erişmiş koloni halinde yaşayan böcek reproductive n.
(bazı böceklerde) erken dönem üreme pedogenesis n.
bazı böceklerin dişilerinin üreme sistemlerinde bulunan bir yardımcı bez parovarium n.
üreme organı henüz olmayan (dişi böcek) neuter adj.
Slang
erkek üreme organı crown jewels n.
British Slang
erkek üreme organı packet n.
erkek üreme organı family jewels n.
erkek üreme organı jewels n.
üreme organları naughty bits n.
Paleontology
fosilleşmiş su avizesi bitkisinin dişi üreme organlarının kalıntısı olan küçük, oval ve spiralli bir kitle gyrogonite n.