arkada - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

arkada



Bedeutungen von dem Begriff "arkada" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
arkada behind adv.
General
arkada at the back adv.
arkada astern adv.
arkada back adv.
arkada behind adv.
arkada abaft adv.
arkada behindhand adv.
arkada ahent adv.
arkada ahent adv.
arkada ahind adv.
arkada ahind adv.
arkada rearwards adv.
arkada post adv.
arkada sternward adv.
arkada sternwards adv.
Colloquial
arkada in the rear adv.
Idioms
arkada in the back expr.
Technical
arkada rearward adv.
Marine
arkada aback adv.
Archaic
arkada baft adv.
Modern Slang
arkada ahint (behind) [north-east england] adv.

Bedeutungen, die der Begriff "arkada" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 91 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tavanı arkaya doğru alçalan ve arkada koltuk alanı sınırlı olan araba coupe n.
iki önde/iki arkada olmak üzere dört tekerlekli paten roller/quad skate n.
biri önde diğeri arkada iki atın taşıdığı direklere asılı sedye brancard n.
arkada bırakılan iz sign n.
iki atın önde iki atın arkada ilerlediği bir at arabası düzeni four-horse string out n.
(bowling) arkada kalan labut sleeper n.
arkada bırakmak leave behind v.
arkada bırakmak outdistance v.
arkada kalmak stay behind v.
arkada olmak bring up the rear v.
arkada bırakmak overtake v.
arkada bırakmak pass v.
arkada kalmak be in the back v.
arkada kalmak be at the end v.
arkada kalmak bring up the rear v.
gözü arkada kalmak die or leave having left something undone or a desire unaccomplished v.
(deniz seyahatinde) arkada bırakmak drop v.
arkada bırakmak outrace v.
arkada bırakmak outspeed v.
arkada iz bırakmayan traceless adj.
arkada kalan behindhand adj.
geride/arkada retral adj.
arkada olan tail adj.
arkada olan arrière adj.
(özellikle erkek organ) arkada yer alan dorsifixed adj.
arkada yer alan postern adj.
arkada bulunan postern adj.
arkada yer alan postic adj.
arkada yer alan sternward adj.
arkada yer alan sternwards adj.
çok arkada way behind adv.
(konum olarak) arkada posteriorly adv.
arkada olması gerekirken önde durarak preposterously adv.
arkada anlamına gelen bir ön ek super- pref.
Phrasals
arkada bırakmak put behind v.
arkada kalmak lag behind v.
geride/arkada kalmak remain behind v.
arkada uzaklaşmak fade back v.
arkada yavaş yavaş yok olmak fade back v.
arkada ne olduğunu görmek için kafasını çevirmek look round v.
birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek front for v.
birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek front for (someone or something) v.
Phrases
devamı arkada see overleaf expr.
arkada/geride iz bırakmadan with no trace expr.
arkada/geride kanıt bırakmadan with no trace expr.
Colloquial
önde sürücünün arkada tekerleklerin olduğu bir çiftlik aracı koneke [new zealand] n.
arkada enseye kadar, yanlarda ve önde kısa olan saç modeli mullet n.
koşarak geçip geride/arkada bırakmak run past v.
arkada olmak be behind v.
devamı arkada more on back expr.
Idioms
birini veya bir şeyi arkada bırakmak get past someone or something v.
arkada gözü olmak have eyes in the back of one's head v.
çok geride/oldukça arkada bırakmak leave (someone or something) in the dust v.
en arkada kalmak be bringing up the rear v.
arkada gözü olmak have eyes in the back of head v.
arkada gözü olmak have eyes in the back of your head v.
gözü arkada kalmak not be able to trust somebody v.
arkada sürüklenen under tow adj.
oldukça arkada kalmış in the dust expr.
bayağı arkada kalmış in the dust expr.
Speaking
birkaç sıra arkada oturmak sit a couple of rows behind v.
arkada kim var? who's back there? expr.
arkada kalan bizleriz we who are left behind expr.
arkada kalmayın don't get left behind expr.
gözün arkada kalmasın don't be worrying yourself expr.
Textile
ön ve arkada pilileri olan kemerli ceket modeli norfolk jacket n.
Architecture
(manzara) arkada retrospective adj.
Automotive
arkada kapısı olan küçük araba hatchback n.
arkada konumlu tümleşik şanzıman rear transaxle n.
Aeronautic
yatay stabilizenin önde ana taşıyıcı kanatların arkada olduğu uçak tipi canard n.
Marine
tam arkada dead astern adv.
Anatomy
periotik kemiği oluşturan üç unsurun altta ve arkada olanlarına verilen ad opisthotic n.
periotik kemiği oluşturan üç unsurun altta ve arkada olanlarına ait opisthotic adj.
periotik kemiği oluşturan üç unsurun altta ve arkada olanları ile ilişkili opisthotic adj.
periotik kemiği oluşturan üç unsurun altta ve arkada olanlarını teşkil eden opisthotic adj.
arkada olan dosel adj.
Biology
arkada olan inferior adj.
Botanic
(bitki bölümleri) arkada yer alan postical adj.
(bitki bölümleri) arkada yer alan posticous adj.
Geology
arkada bulunan kara back land n.
arkada bulunan kara backland n.
Military
ordunun arkada kalan safı rear line n.
ordunun arkada kalan safı rear rank n.
ordunun arkada kalan safı rearward n.
Sport
bir bacak önde bir bacak arkada kalça squat pozisyonunda iken zıplayarak öndeki bacağın arkaya arkadaki bacağın da öne doğru çekilmesi jumping lunge n.
yarışta arkada kalmış sporcu back marker n.
arkada kalmak trail v.
Theatre
en arkada ve yukardaki en ucuz koltukların olduğu balkon upper balcony n.
en arkada ve yukardaki en ucuz koltukların olduğu balkon family circle n.
en arkada ve yukardaki en ucuz koltukların olduğu balkon second balcony n.
Ornithology
(kemirgen gagalılar ve ağaçkakanlar) önde iki arkada iki parmağı olan yoke-toed adj.