ayırt edici - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ayırt edici



Bedeutungen von dem Begriff "ayırt edici" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ayırt edici distinguishing characteristic n.
ayırt edici dioristic adj.
ayırt edici severalizing adj.
ayırt edici severalising adj.
ayırt edici distinctive adj.
ayırt edici distinguishing adj.
ayırt edici diacritical adj.
ayırt edici interstinctive adj.
Medical
ayırt edici diacritic adj.
Archaic
ayırt edici discretive adj.

Bedeutungen, die der Begriff "ayırt edici" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 132 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ayırt edici özellik self-givenness n.
General
ayırt edici özellik distinctiveness n.
ayırt edici vasıf differentia n.
ayırt edici özellik differential feature n.
ayırt edici özellik lineament n.
ayırt edici özellik feature n.
ayırt edici işaret dignotion n.
ayırt edici zil distinctive ringing n.
ayırt edici özellik distinctive property n.
ayırt edici özellik characteristic n.
ayırt edici özellik distinction n.
ayırt edici vasıf characteristic attribute n.
ayırt edici vasıf distinguishing feature n.
ayırt edici özellik characteristic attribute n.
ayırt edici özellik distinguishing feature n.
ayırt edici nitelik/karakter/özellik distinctive character n.
ayırt edici özellik distinctive feature n.
ayırt edici işaret distinguishing mark n.
ayırt eden/edici kimse veya şey discerner n.
ayırt edici/fark yaratan beceri distinctive skill n.
ayırt edici geçerlilik discriminant validity n.
ayırt edici özellik ya da davranış calling card n.
bir hedefin ayırt edici özelliği target signature n.
ayırt edici özellik badge n.
ayırt edici özellik note n.
ayırt edici özellik remark [obsolete] n.
ayırt edici özellik nature n.
ayırt edici özellik perfume n.
ayırt edici özellik timber [dialect] n.
ayırt edici özellik timbre n.
ayırt edici özellik trim n.
ayırt edici özellik turn [obsolete] n.
ayırt edici işaret type n.
ayırt edici özellik atmosphere n.
ayırt edici özellik attribute n.
ayırt edici etki emprint [obsolete] n.
ayırt edici tarz key n.
ayırt edici bir özellik birthmark n.
ayırt edici bir nitelik birthmark n.
harita gibi belirleyici ve ayırt edici olan görünüş özelliği veya sözlü tarif map n.
ayırt edici özellikler headmark [scotland] n.
yer veya zamanın ayırt edici özellikleri local colour n.
ayırt edici özellikler daps [dialect] [uk] n.
ayırt edici nitelik impress n.
ayırt edici tasarım device n.
ayırt edici bir işaret diagnostic n.
yer veya zamanın ayırt edici özellikleri local color n.
yer veya zamanın ayırt edici özellikleri local colour n.
ayırt edici vasıf difference n.
ayırt edici özellik fashion n.
ayırt edici özellik item n.
ayırt edici özellik savor [us] n.
ayırt edici özellik savour [uk] n.
ayırt edici işaret cognisance n.
ayırt edici işaret cognizance n.
ayırt edici işaret fingerprint n.
ayırt edici özellik fingerprint n.
başkası ile kontrast oluşturup onun ayırt edici özelliklerini vurgulayan kimse foil n.
tespihte bölümleri belirlemek için kullanılan ayırt edici boncuk gaud n.
tesbihte bölümleri belirlemek için kullanılan ayırt edici boncuk gaudy n.
ayırt edici saçak phylactery n.
ayırt edici fiziksel özellikler physiotype n.
çok küçük ayırt edici özellik schtickl n.
çok küçük ayırt edici özellik schtikl n.
ayırt edici işaret signation [obsolete] n.
ayırt edici özellik signature n.
ayırt edici ses song n.
ayırt edici özellik olmak characterize v.
ayırt edici özellik olmak characterise v.
ayırt edici özellik olmak mark v.
ayırt edici bir işarete sahip olmak hold v.
ayırt edici yapmak instress v.
ayırt edici hale getirmek peculiarize v.
ayırt edici hale getirmek peculiarise v.
ayırt edici özellikleri olmayan characterless adj.
ayırt edici özelliği olmayan null adj.
ayırt edici nitelikte typic adj.
ayırt edici özelliği olmayan amorphous adj.
ayırt edici özelliği olmayan amorphic adj.
ayırt edici özelliği bulunmayan blank adj.
ayırt edici özelliği olan distingué adj.
önemli ayırt edici özelliklere dayanan (takson) good adj.
ayırt edici özelliği olmayan featureless adj.
dikkatle ayırt edici olan discriminate adj.
Phrasals
gelişigüzel üreme sonucu ayırt edici cins özelliklerini kaybetmek run out v.
ayırt edici özelliklerini ortadan kaldırmak bland out v.
Colloquial
genelev önlerine ayırt edici olarak konan kırmızı lamba red light n.
ayırt edici özellik x factor n.
seri üretimden çıkmış gibi görünen, ayırt edici özellikleri bulunmayan ve yerel mimariyle uyumsuz olan büyük ve modern ev mcmansion n.
Idioms
ayırt edici özellik stylemark n.
ayırt edici özellik earmarks n.
Trade/Economic
ayırt edici özellik distinctive n.
ayırt edici özellikler unique selling proposition n.
Politics
ayırt edici özellik olarak renkli gömlek kullanan siyasi kurum üyesi shirt n.
Technical
bir yayını ayırt edici mesaj, ses veya kod call sign n.
bir yayını ayırt edici mesaj, ses veya kod call signal n.
Computer
ayırt edici özellik characteristic n.
ayırt edici zil distinctive ringing n.
Marine
römorkör benzeri gemilerin direklerinde geceleri açılan ayırt edici ışık motifi range light n.
Gastronomy
şarap vb. için ayırt edici aroma nose n.
Logic
(mantıkta) ayırt edici vasıf mark n.
Physics
temel parçacıklara özgü ayırt edici özellik flavor n.
temel parçacıklara özgü ayırt edici özellik flavour n.
Chemistry
undesilik asidin ayırt edici özelliği olarak kabul edilen kökü undecyl n.
ketonların ayırt edici özelliklerini gösteren grup ketone group n.
alilin ayırt edici özelliğini taşıyan allylic adj.
Biology
türünün ayırt edici niteliklerini sergileyen birey type n.
bir familyanın ayırt edici özelliklerini taşıdığı düşünülen cins type genus n.
bir grup canlının sınıflandırma sırasında kullanılan ayırt edici özellikleri key n.
genotipin ayırt edici bir özelliği biotype n.
Zoology
hayvanların kendi türünün diğer üyelerince tanınabilmesini sağlayan ayırt edici işaret recognition mark n.
Social Sciences
italya'nın trasteverin halkının ayırt edici özelliklerini taşıyan trasteverine adj.
Linguistics
ayırt edici dilbilgisel özellik feature n.
fonemik olarak ayırt edici olmayan nondistinctive adj.
fonemik olarak ayırt edici olmayan non-distinctive adj.
History
dar ve gövdeye sarılıp ucu sol ele alınarak kullanılan işlemeli bir atkısı olan bizans imparatorluğuna ait önemli ve ayırt edici bir kostüm loros n.
Archaeology
bir kültürün ayırt edici özelliklerini taşıdığı düşünülen arkeolojik bölge type site n.
bir kültürün ayırt edici özelliklerini taşıdığı düşünülen arkeolojik bölge type station n.
Geography
abd'nin kuzey bölgesinin ayırt edici özelliği olan northern adj.
italya'nın trastevere bölgesinin ayırt edici özelliklerini taşıyan trasteverine adj.
Military
ayırt edici kıdem superseniority n.
Sport
ayırt edici renkte şeritle çevrilmiş bilardo topu ringer n.
Art
(sanatsal gösteri) ayırt edici ince özellik bouquet n.
(heykel ve resimlerde) kendi bünyesinde ayırt edici birim oluşturan veya daha büyük bir kompozisyonun parçası olan iki veya daha fazla şekil group n.
Archaic
ayırt edici şey discrimination n.
ayırt edici işaret discrimination n.
ayırt edici nitelik preeminence n.
ismiyle veya ayırt edici bir ifadeyle belirtmek design v.
belirli özelliklerle ayırt edici olan discriminate adj.
(teolojide) ayırt edici şekilde dioristically adv.
Ornithology
amerika'ya özgü iç sularda ve arazilerde yaşayan ayırt edici bir ötüşü olan küçük bir yağmurkuşu killdeer plover n.
kuş kanadındaki ayırt edici renk şeridi wingbow n.