açılan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

açılan



Bedeutungen von dem Begriff "açılan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
açılan expansive adj.
açılan dilated adj.
açılan distended adj.
açılan distent [obsolete] adj.
Technical
açılan drop-down adj.
Computer
açılan drop down adj.
açılan dropdown adj.
açılan opening adj.
açılan popup adj.
açılan pop up adj.
Informatics
açılan drop-down adj.
Botanic
açılan dehiscent adj.

Bedeutungen, die der Begriff "açılan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 438 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
para toplamak için açılan kampanya a drive for funds n.
teras veya bahçeye açılan camlı ve çift kanatlı kapının kanatları french windows n.
ağız (korkunç bir yere açılan) maw n.
birbirine açılan odalar interconnecting rooms n.
üstü açılan araba cabriolet n.
içe açılan ahşap pencere inward opening type wood window n.
güverteye açılan kapı ağzı ve koridor companionway n.
içinden su akıtmak için açılan oluk ditch n.
yana kayarak açılan kapı sliding door n.
kutu kola'nın çekilerek açılan kapağı ring pull n.
üsü açılan araba cabriolet n.
açılan pencere casement n.
yanlara açılan kapı sliding door n.
açılan alın (bölgesi) receding hairline n.
çevirerek açılan kapak twist-off lid n.
iki ucundan çekilererek açılan içinde küçük bir hediye bulunan noel oyuncağı christmas cracker n.
iki ucundan çekilererek açılan içinde küçük bir hediye bulunan noel oyuncağı bon-bons n.
birlikte/ortak sergi açılan kişi co-exhibitor n.
(ingiliz mahkemelerinde) tarafların talebi doğrultusunda açılan dava causes of instance n.
her iki taraftan çekilerek açılan enlemesine uzanan perde traveler n.
her iki taraftan çekilerek açılan enlemesine uzanan perde traveler curtain n.
top ateşlemek için kale surunda veya siperinde açılan boşluk embrasure n.
(hanedan armasında) marangoz gönyesi gibi açılan şerit bevile n.
kireçli toprağa açılan çukur marlpit n.
(genellikle keşif amacıyla açılan) sondaj deliği bore-hole n.
kesere benzer küçük bir aletle deriye açılan spiral oyuklara pigment sürülmesi ile yapılan bir maori dövmesi moko n.
yeraltı kuyusunun veya geçidinin toprak üstüne açılan yüzeyi mouth n.
yeraltı suyunun birikmesi için açılan hazne gallery n.
(kilise, tiyatro) ek koltuklar için açılan platform gallery n.
evin alt katına açılan üst kat gallery n.
(midye kabuğu gibi açılan) yemek kabı clamshell n.
(midye kabuğu gibi açılan) portatif bilgisayar clamshell n.
midye kabuğu gibi açılan nesne clamshell n.
kapının açılan küçük bölümü loke [dialect] [uk] n.
bitişik mülkteki başka bir petrol kuyusunun karşısına açılan petrol kuyusu offset n.
yol geçirmek için açılan yar cut n.
bıçakla açılan tek kesik draw-cut n.
askeri amaçlarla açılan yeraltı geçidi gallery n.
(apsede) akıntıyı kolaylaştırmak için zıt yönde açılan cerrahi delik counteropening n.
düşman faaliyetine karşı açılan tünel countermine n.
boşaltım amacıyla açılan kesi issue n.
yerde açılan hapishane işlevli delik pit n.
direk sabitlemek için açılan çukur post hole n.
düğmeye basılınca açılan cep çakısı flick knife n.
düğmeye basılınca açılan cep çakısı flick-knife n.
birbirine açılan iki oda arasındaki sürme kapı çiftinden her biri folding door n.
sokağın başka sokağa açılan ucu outlet n.
mektuplarda güvenlik amaçlı açılan delik şeklinde harfler perfin n.
düşman savunmasının dikkatini dağıtma amaçlı açılan hazırlık ateşi preparation n.
döndürülerek açılan içi dişli kapak screw top n.
sürekli alakasız yerlerden konuya bağlanarak muhabbeti açılan mevzu soapbox n.
özsuyunu çıkarmak için akçaağaca açılan delik spile hole n.
özsuyunu çıkarmak için akçaağaca açılan delik spilehole n.
ansızın açılan şans strike n.
hareket halindeki bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını yitirmek be killed by a drive by shooting v.
hareket halindeki bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetmek be killed by a drive by shooting v.
askeri bir operasyonda açılan ateşten korumak mother v.
içe doğru açılan (pencere vb) inward opening adj.
içe açılan (pencere) inward opening adj.
kısa bir süre önce kullanıma açılan recently opened up for use adj.
(hanedan armasında) üzerinde marangoz gönyesi gibi açılan bir şerit olan beviled adj.
sağa doğru açılan right-handed adj.
yelpaze gibi açılan fanned adj.
(konserve kutusu) üzerindeki halka ile açılan pop-top adj.
iç kol itildiğinde açılan çıkış kapısını sabitleyen donanıma ait panic adj.
iç kol itildiğinde açılan çıkış kapısını sabitleyen donanım olan panic adj.
hava akımında genişleyip açılan flaring adj.
(haç) kenarları süsen gibi açılan fleury adj.
etek gibi açılan skirtlike adj.
Idioms
dünyaya açılan pencere window on the world n.
dünyaya açılan pencere a window on the world n.
dünyaya açılan pencere window to the world n.
sürekli idmanla açılan nefes second wind n.
yeni bir çağa açılan kapı the door to a new age n.
dikkatsizce/sağa sola açılan ateş pot shot n.
açılan ateşe cevap/karşılık vermek fire something back at someone v.
Trade/Economic
açılan pozisyon değeri open position value n.
açılan kapatılan pozisyon sayısı positions n.
adına akreditif açılan tarafın seçmiş olduğu aracı banka negotiating bank n.
aynı anda açılan kapalı zarf teklifi sealing n.
bir fiil veya kararın geçersizliğini sağlamak üzere açılan dava action for nullity n.
güvence olmaksızın açılan kredi blank credit n.
hükümet namına açılan davaya ait dava dilekçesi bill of information n.
iki kişi adına açılan hesap alternate account n.
kamu kuruluşlarının karar ve eylemlerine karşı açılan davalara bakan mahkeme administrative tribunal n.
mevduat olarak açılan hesapların belli oranında saklanan nakit para tutan bank reserves n.
ortaklıklarda ortaklar için açılan şahsi hesap drawing account n.
satılmakta olan bir malın öncelikle satın alınması amacıyla açılan dava action for preemption n.
şirket aleyhine açılan dava lawsuit against the company n.
tröste karşı açılan dava anti-trust suit n.
ülkenin ihracatını artırmak için eximbank kanalıyla doğrudan yabancı alıcılara açılan kredi buyer's credit n.
yoğun satış mevsimi dışında sipariş veren alıcılara açılan kredi season datings n.
noel dönemi harcanmak üzere açılan mevduat hesabı christmas club n.
Law
birinin şahitliğine dayanarak açılan dava trial by certificate n.
evli eşlerin arasını bozan üçüncü şahsa karşı açılan dava alienation of affection n.
açılan dava lawsuit brought against n.
aleyhine dava açılan kimse indictee n.
aleyhine rücu davası açılan şahıs recoveree n.
bir iftiraya karşı açılan dava libel suit n.
bir şey yapmak konusunda açılan dava action of mandamus n.
ceza mahkemelerine açılan davalar cases filed at the criminal courts n.
hem hapis cezası hem de tazminat istemiyle açılan dava mixed action n.
hırsıza karşı açılan tazminat davası condictio furtiva n.
hükümet namına açılan davaya ait dava dilekçesi bill of information n.
hazine aleyhine açılan dava petition of right n.
ipotek hakkının düşürülmesi için açılan dava foreclosure suit n.
karşı tarafa sırf zarar verme amacıyla açılan dava vexatious litigation n.
kazanma şansı olmadığı baştan bilinerek açılan dava frivolous litigation n.
sırf zarar verme amacıyla açılan dava vexatious suit n.
sivil mahkemede açılan dava civil claim n.
sırf zarar verme kastıyla açılan davalar vexatious actions n.
şahıs aleyhine açılan dava action in personam n.
sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle açılan zarar ziyan davası action of assumpsit n.
sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle açılan zarar ziyan davası assumpsit n.
tröst aleyhine açılan dava antitrust suit n.
uzlaşma sonucunda açılan dava friendly suit n.
(özgeçmiş araştırması yapmadan işe alıp sonradan işe alınan çalışanın ozgeçmişinin sabıkalı olduğu fark edilince işe alınan kişiyi işten çıkaran işverene karşı açılan) dava/ yasal şikayet negligent hiring n.
zilyedliğin korunması için açılan dava olmayan kanun yolu interdictum n.
aleyhinde hakaret davası açılan kimse libelee n.
aleyhinde hakaret davası açılan kimse libellee n.
davacının aile üyelerinden birinin ölümüne sebebiyet veren hukuka aykırı fiil veya ihmal gerekçesiyle açılan tazminat davası wrongful death n.
(büyük bir grubun temsilcileri tarafından açılan) dava class-action suit n.
federal hükumet yetkilisine karşı açılan dava impeachment [us] n.
(kilise mahkemesinde) resmi talep yerine taraflardan birinin talebi üzerine açılan dava instance n.
(louisiana'da) taşınmaz mülkiyetinin korunması veya mülkiyet hakkının garanti altına alınması amaçlı açılan dava possessory action n.
sözleşmenin ihlali nedeniyle açılan zarar ziyan davasında sanığın her zaman talebi karşılamaya hazır olduğunu iddia ettiği savunma türü semper paratus n.
iki taraftan hangisinin üçüncü tarafın mülkiyetine sahip olma hakkına sahip olduğunu belirlemek için üçüncü bir taraf adına açılan dava interpleader n.
eylemciyi sindirme amaçlı açılan hukuk davası slapp (strategic lawsuit against public participation) n.
eylemciyi sindirme amaçlı açılan hukuk davası slapp n.
eylemciyi sindirme amaçlı açılan hukuk davası slapp suit n.
sanığa kraliyet adına açılan dava prosecution n.
devlet adına kovuşturma açılan suçun kadın mağduru prosecutrix n.
borçlu veya yükümlünün şahsına açılan in personam adj.
Politics
açılan sandık sayısı number of ballot boxes opened n.
devlet aleyhine açılan tazminat davalarına bakan abd mahkemesi court of claims n.
kraliyet adına açılan davalar crown cases n.
eskiden abd'de köleliğe karşı açılan davaların dikkate alınmamasına yönelik alınan kongre kararları gag resolution n.
Tourism
bitişik odayla aynı duvarı paylaşıp o odaya açılan özel kapısı olan otel odası connecting room n.
Media
tam ekran gösterilen videonun ortasında açılan küçük video penceresi pip (picture-in-picture) abrev.
Advertising
internet sayfasını yüklenmesini beklerken yeni pencerede açılan reklam superstitial ad n.
Technical
açılan menü drop down menu n.
arka kapağı açılan otomobil hatchback n.
açılan liste drop-down list n.
çabuk açılan supap quick release valve n.
dikey açılan kapak tweel n.
geriye doğru açılan köprü swing bridge n.
iğneyle açılan delik pinprick n.
sağa açılan kapı right-hand door n.
tık açılan drop-down n.
elektrik tesisatı veya boru sisteminde yana açılan kol lateral n.
istiridye gibi açılan kapak clam n.
lambrilemeyle açılan oyuk dado n.
resmi bir kurumca standartlaştırılıp teknik camiaya açılan bir dizi spesifikasyon open-standard n.
makaranın yerleşmesi için ahşap elemana açılan kanal sheave hole n.
toprağa açılan uzun ve eğimli kanal sluice n.
kendiliğinden açılan self-opening adj.
kendi kendine açılan dehiscent adj.
kişinin sağından uzağa açılan (kapı) right-hand adj.
Computer
açılan menü drop down menu n.
açılan menü/önceki slayt popup menu/previous slide n.
aşağıya açılan menü pull down menu n.
aşağı açılan menü drop-down menu n.
aşağı doğru açılan menü drop-down menu n.
açılan menü drop-down menu n.
açılan başlıklar popout headings n.
açılan bileşim kutusu drop-down combo box n.
açılan diyagram diagram popup n.
açılan dosya opening file n.
açılan dosya opening n.
açılan kutu combo n.
açılan kutu drop-down box n.
açılan kutu drop-down n.
açılan kutu dropdown box n.
açılan kutu combo box n.
açılan kutu combobox n.
açılan liste droplist n.
açılan liste kutusu drop-down list box n.
açılan metin pop-up text n.
açılan metin popup text n.
arada açılan reklam interstitial ad n.
dışa açılan kanat serbest flare release n.
ie açılan menü ie popup menu n.
karma açılan düzenleme kutusu combination drop-down edit n.
özel açılan menü custom popup n.
son (açılan) forum başlıkları latest forum threads n.
(twitter'da) açılan kullanıcı kartları hovercards n.
2 kere dokunarak açılan ekran double tap screen n.
kullanıcının bilgi girmesi için görüntü biriminde açılan pencere dialogue box n.
aşağı açılan drop down adj.
Informatics
açılan menü drop-down menu n.
açılan liste drop-down list n.
Telecom
aşağı açılan menü pull-down menu n.
Mechanic
timsah dişleri gibi açılan (makine) alligator adj.
Architecture
kilisede rahip ve koronun olduğu çevrili alandan her iki yana doğru açılan koridor chancel aisle n.
çatıya doğru açılan delik hatch n.
dama açılan geçit hatch n.
kilise bahçesine açılan ve altında ayaklı tabut altlığı bulunan çatılı kapı lich gate n.
kilise bahçesine açılan ve altında ayaklı tabut altlığı bulunan çatılı kapı lych-gate n.
kilise bahçesine açılan ve altında ayaklı tabut altlığı bulunan çatılı kapı lichgate n.
kilise bahçesine açılan ve altında ayaklı tabut altlığı bulunan çatılı kapı lych gate n.
kilise bahçesine açılan ve altında ayaklı tabut altlığı bulunan çatılı kapı lychgate n.
bodrum merdivenine açılan eğimli kapılı çıkıntılı çerçeve bulkhead n.
bahçeye açılan zemin katı dairesi garden apartment n.
bahçeye açılan daire garden flat n.
dış mekana açılan kapı görevi gören kanatlı pencere çifti french doors [us] [canada] n.
gökyüzüne açılan hupaithric adj.
(apartman) her kata açılan bir terası olan deck-access adj.
yukarıya doğru açılan (kapı, kanat, kulak) gullwing adj.
Construction
dışarı açılan kanatlı pencere project-out window n.
içeri açılan kanatlı pencere project-in window n.
iki yöne de açılan kapı double-acting door n.
kapı gibi açılan uzun pencere french window n.
içinden başka eleman geçmesi için tuğlada açılan delik break-in n.
(inşaat) tünelin patlama ile açılan ucundaki parçalanmış moloz muck pile n.
su akışı yönlendirmek için açılan kesik by-wash n.
(tahkimatta) kuşatma altındakilerin hücumunu kolaylaştırmak için bariyerde açılan geçit coupure n.
Automotive
arka kapak, yukarıya açılan arka panel ve arka kapı giydirme ve süsleme tailgate, liftgate and back door trim and ornamentation n.
arka kapı, bagaj kapağı, yukarıya açılan arka panel ve arka kapak kolları, mandalları ve mekanizmaları rear door, deck lid, liftgate and tailgate handles, latches, and mechanisms n.
arka kapama, bagaj kapağı, yukarıya açılan arka panel ve arkakapak dış tutamak kilit mekanizması rear closure, deck lid, liftgate and tailgate outer handle lock mechanism n.
arka bagaj kapağı, komyonet arka kapağı, arka kapaklar ve yukarı açılan paneller giydirme ve süsleme rear deck lid, truck back door, tailgate and liftgate trim and ornamentation n.
arka camı bagaj çıkıntısına doğru eğilen ve bagaj kapağı arka cam ile birlikte yukarı açılan otomobil tipi liftback n.
arka bagaj kapağı, komyonet arka kapakları, arka kapaklar ve yukarı açılan paneller rear deck lid, truck back doors, tailgate and liftgate n.
aynı anda açılan çift boğazlı karbüratör dual-throat downdraft carburetor n.
elle açılan camlar manually operated windows n.
ters yöne açılan kapı suicide door n.
yukarıya doğru açılan arka panel liftgate n.
yukarıya doğru açılan arka panel module assemble-liftgate n.
yukarıya doğru açılan arka panel mekanizması liftgate mechanism n.
yukarıya doğru açılan arka panel modülleri liftgate modules n.
yukarıya doğru açılan (otomobil kapısı) gullwing adj.
yukarıya doğru açılan (otomobil kapısı) gull-wing adj.
Transportation
nakliye bölümüne açılan kapak cargo hatch n.
Traffic
açılan köprü drawbridge n.
Marine
gemiye kereste yükleyebilmek için bordasına açılan dört köşe lumbar raft port n.
güverteye açılan kapakları desteklemek için kullanılan kısa ahşap kirişler carline n.
güverteye açılan kapakları desteklemek için kullanılan kısa ahşap kirişler carling n.
tersanelerde yelkenlere açılan deliklere geçirilen metal halkaları taşıyan halat backer n.
römorkör benzeri gemilerin direklerinde geceleri açılan ayırt edici ışık motifi range light n.
ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca windcatcher n.
ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca wind catcher n.
güverteye açılan kapı ağzı companion way n.
güverteye açılan koridor companion way n.
güverteye açılan kapı ağzı companion n.
gemi ve teknelerde dışa açılan yuvarlak pencere porthole n.
kabine açılan koridor companion way n.
kabine açılan kapı ağzı companion way n.
grandi direğinin babafingo kısmından açılan yelken veya seren main topgallant n.
grandi direğinin üzerinde açılan pik yelken maintopsail n.
grandi direğinin üzerinde açılan pik yelken main-topsail n.
civadrayı talimara bağlamak için açılan delik gammoning hole n.
(sübye armalı gemilerde) rüzgar tam arkadan alındığında bazen açılan dört köşe seren yelkeni fly-by-night n.
seyrüsefere elverişli denize açılan kanal sea gate n.
Petrol
farklı bir kaynağa hat çekmek için mevcut petrol kuyusu ile aynı yerde açılan ikiz kuyu twin n.
su altı araştırmalarında kullanılan uzaktan kumandalı mini denizaltılara ve açık deniz platform ve su altı yapılara dalış yaparak tamir bakım işlerini yapan dalgıçlara hizmet vermek için açılan su altı deliği moonpool n.
petrol bölgesi olarak bilinmeyen bir arazide açılan petrol keşif kuyusu wildcat well n.
(açılan kuyuda kaybedilen boruyu kurtarmak için kullanılan) balıkçılık aleti overshot n.
verimsiz bir yerde şüpheli olarak açılan (kuyu) wildcat adj.
Mining
kömür veya maden damarının bir bölümünü dinamitleyebilmek için açılan birkaç inçlik yarık kerf n.
sondaj yapan uzaktan kumandalı mini denizaltılara ve bakım işlerini yapan dalgıçlara hizmet vermek için açılan su altı deliği moon pool n.
maden kuyusunda cevher yüzeye çıkana kadar açılan delik glory hole n.
cevher çıkarılan yerde açılan boşluk gunnie n.
plansızca açılan cevher araştırma galerisi gopher drift n.
keşif amaçlı açılan maden tüneli drift n.
büyük tünel yanına açılan uzantı shoot n.
madende açılan ikinci kuyu subshaft n.
Medical
kafatasında açılan cerrahi delik trepanation n.
dışa açılan solunum cebi pneumostome n.
dışa açılan solunum cebi breathing pore n.
göğüs omurlarının sol tarafında aşağıya doğru seyrettikten sonra sağa dönerek vena azygos’a ya da bu ven’in vena hemiazigos ile birleşme yerine açılan ven accessory hemiazygos vein n.
göğüs omurlarının sol tarafında aşağıya doğru seyrettikten sonra sağa dönerek vena azygos’a ya da bu ven’in vena hemiazigos ile birleşme yerine açılan ven accessory hemiazygous vein n.
karın boşluğunda açılan cerahi delik nyxis n.
yemek borusundan brakiyosefalik damara veya azigos damarlarına açılan ince toplardamarlar venae esophageae n.
yemek borusundan brakiyosefalik damara veya azigos damarlarına açılan ince toplardamarlar esophageal veins n.
yemek borusundan brakiyosefalik damara veya azigos damarlarına açılan ince toplardamarlar oesophageal veins n.
pankreastaki kanı boşaltan ve üst mezenterik ve dalak damarlarına açılan damarlar venae pancreatica n.
pankreastaki kanı boşaltan ve üst mezenterik ve dalak damarlarına açılan damarlar pancreatic vein n.
nefes borusu ve gırtlakta açılan kesi bronchotomy n.
kafatası ameliyatı sırasında kafatasında açılan delikler burrholes n.
kavite veya kanal duvarına açılan kısa ve düz kesi buttonhole n.
ileostomi ameliyatıyla açılan delik ileostomy n.
üretra benzeri yapıların dokularında aletle açılan suni yol false parallax n.
üretra benzeri yapıların dokularında aletle açılan suni yol false passage n.
yalnızca tek tarafından açılan fistül incomplete fistula n.
cerrahi yol ile açılan kanal fistula n.
gastrostomi ile açılan delik gastrostomy n.
testise açılan cerrahi kesi orchiotomy n.
analiz örneği almak için testise açılan cerrahi kesi orchotomy n.
cilt lezyonunun dışa açılan kısmını tıkayan kitle plug n.
Anatomy
yükselen boyun arterine eşlik eden ve omurga venine açılan bir damar anterior vertebral vein n.
yükselen boyun arterine eşlik eden ve omurga venine açılan bir damar vena vertebralis anterior n.
kalbin sol alt odasından aorta açılan delik aortic orifice n.
her bir serebral yarımkürenin genel şekline uyum sağlayan ve üçüncü ventriküle açılan at nalı biçiminde bir boşluk lateral ventricle n.
kolda aksiller toplardamara açılan büyük bir toplardamar vena cephalica n.
iki iç serebral toplardamarın birleşmesi ile oluşup sinüs rektusa açılan bir serebral damar vena cerebri magna n.
iki iç serebral toplardamarın birleşmesi ile oluşup sinüs rektusa açılan bir serebral damar great cerebral vein n.
serebral yarımkürenin dorsal konveksitesini drene eden ve kavernöz sinüse açılan bir serebral ven vena cerebrum superior n.
serebral yarımkürenin dorsal konveksitesini drene eden ve kavernöz sinüse açılan bir serebral ven superior cerebral vein n.
deri altı dokudaki derin damarlara açılan damarlardan biri vena cutanea n.
deri altı dokudaki derin damarlara açılan damarlardan biri cutaneous vein n.
dış iliyak vene açılan damar vena epigastrica inferior n.
dış iliyak vene açılan damar inferior epigastric vein n.
büyük safen vene açılan damar vena epigastrica superficialis n.
büyük safen vene açılan damar superficial epigastric vein n.
etmoidal sinüslerin venöz kanını boşaltan ve üst oftalmik vene açılan damarlar vena ethmoidalis n.
etmoidal sinüslerin venöz kanını boşaltan ve üst oftalmik vene açılan damarlar ethmoidal vein n.
diz çevresindeki yapılardan kanı drene eden ve dizardı toplardamarına açılan damarlar vena genus n.
diz çevresindeki yapılardan kanı drene eden ve dizardı toplardamarına açılan damarlar genicular vein n.
karaciğeri boşaltan ve ana toplardamara açılan bir damar vena hepatica n.
gözyaşını bezini boşaltan ve üst göz toplardamarına açılan damar vena lacrimalis n.
dış burnu boşaltan ve anguler veya fasiyel damara açılan damarlardan biri vena nasalis externa n.
dış burnu boşaltan ve anguler veya fasiyel damara açılan damarlardan biri external nasal vein n.
damak bölgesini boşaltan ve fasiyal damara açılan bir damar vena palatina n.
damak bölgesini boşaltan ve fasiyal damara açılan bir damar palatine vein n.
pektoral kasları boşaltan ve subklavyen damara açılan damarlar vena pectoralis n.
pektoral kasları boşaltan ve subklavyen damara açılan damarlar pectoral vein n.
kalp apeksinin yakınından çıkan ve koroner sinüse açılan damar vena posterior ventriculi sinistri n.
kalp apeksinin yakınından çıkan ve koroner sinüse açılan damar posterior vein of the left ventricle n.
sternokleidomastoid kası boşaltan ve iç boyun toplardamarına açılan damar vena sternocleidomastoidea n.
sternokleidomastoid kası boşaltan ve iç boyun toplardamarına açılan damar sternocleidomastoid vein n.
timpanik boşluğu boşaltan ve retromandibular damara açılan bir damar vena stylomastoidea n.
timpanik boşluğu boşaltan ve retromandibular damara açılan bir damar stylomastoid vein n.
serebral yarımkürelerin alt yüzeyini boşaltan ve kavernöz ve enine sinüslere açılan damarlar venae cerebrum inferior n.
serebral yarımkürelerin alt yüzeyini boşaltan ve kavernöz ve enine sinüslere açılan damarlar inferior cerebral vein n.
mesane sinir ağını boşaltan ve iç iliyak vene açılan toplardamarlar vesical vein n.
vajinal boşluğa açılan salgı bezi vestibular gland n.
omurgalı embriyosunda ağzın arka kısmında bulunan ve beslenme kanalına açılan enlemesine yarıklar visceral clefts n.
çenealtı tükürük bezinin ağıza açılan kanalı wharton's duct n.
boşluk çeperine açılan yarık buttonhole n.
kanal çeperine açılan yarık buttonhole n.
kulakta kokleaya açılan küçük delik fenestra cochleae n.
kulakta kokleaya açılan küçük delik fenestra of the cochlea n.
pronefroz kanalına açılan fallop tüpleri segmental tubes n.
boğaza açılan faucal adj.
Printing
geniş bir galeye açılan kaymalı sahte taban galley slice [obsolete] n.
Food Engineering
çekme halkası ile açılan pull-tab adj.
Gastronomy
etin içine açılan boşluk pocket n.
Marine Biology
boşluğa açılan küçük açıklık ostiole n.
Botanic
baklagiller familyasından, hassas yaprakları ve kabuğu yarılarak açılan çiçekleri olan bitki cinsi chamaecrista n.
olgunlaştığında kırılıp açılan kuru meyve regma n.
kendiliğinde açılan kuru meyve regmacarp n.
kuruyken kapanan ıslanınca açılan küçük beyaz çiçekleri olan bir asya çöl bitkisi resurrection plant (anastatica hierochuntica) n.
kuruyken kapanan ıslanınca açılan küçük beyaz çiçekleri olan bir asya çöl bitkisi rose of jericho n.
ümit burnu'na özgü kılıç şeklinde yaprakları ve akşamları açılan hoş kokulu çiçekleri olan bir süsen cinsi evening flower n.
akşamları açılan büyük, beyaz çiçekleri ve yapışkan bir gövdesi olan mavimsi yeşil bir ot lychnis alba n.
akşamları açılan büyük, beyaz çiçekleri ve yapışkan bir gövdesi olan mavimsi yeşil bir ot bladder campion n.
akşamları açılan büyük, beyaz çiçekleri ve yapışkan bir gövdesi olan mavimsi yeşil bir ot evening lychnis n.
akşamları açılan büyük, beyaz çiçekleri ve yapışkan bir gövdesi olan mavimsi yeşil bir ot white campion n.
akşamları açılan büyük, beyaz çiçekleri ve yapışkan bir gövdesi olan mavimsi yeşil bir ot white cockle n.
kolorado'nun güneyindeki dağlardan arizona ve meksika'ya uzanan coğrafyada yetişen, eflatun-pembe çiçekleri akşamları açılan yapraklarla kaplı yabani bir çiçek mountain four o'clock (mirabilis oblongifolia) n.
kökten uca doğru açılan acropetal adj.
yarılıp açılan septicidal adj.
dışa açılan extrorse adj.
dört eş parçaya açılan quadrivalve adj.
birleşik olan meyve yapraklarının ayrılması ile kendi kendine açılan (meyve) marginicidal adj.
(çiçek) nem kaynaklı açılan hygrochastic adj.
(meyve) su kaynaklı açılan hygrochastic adj.
kökten uca doğru açılan şekilde acropetally adv.
Agriculture
tohum ekmek için açılan çukurun en dip kısmı toe n.
sebzeleri donmaya karşı korumak için toprakta açılan çukur bury n.
açılan deliklere fidan dikmek drill v.
Breeding
atın yaşını gizlemek için dişlerinde açılan delik countermark n.
Tobacco
sigara ve uç kağıtlarında dumanda bulunan zararlı maddeleri azaltmak amacıyla suni olarak açılan küçük delikler perforation n.
Forestry
odun kesmek için açılan çukur sawpit n.
odun kesmek için açılan çukur saw-pit n.
bir diğerini yerleştirmek için kerestede açılan çentik dap n.
içinde solucanlarca açılan küçük tüneller olan (ağaç) wormy adj.
Education
19. yüzyılda ingiliz kilisesi tarafından yoksul ailelerin çocukları için açılan okullara verilen ad national school n.
yöntem ve uygulamaları diğer okulların kullanımına açılan başarılı okul beacon school n.
ingiltere'de 13-18 yaş grubu için açılan özel okullarda ara sınıf shell n.
History
dokuz siyahi gencin iki beyaz kadına cinsel istismarda bulunduğu iddiası ile açılan dava scottsboro boys n.
Archaeology
dışa açılan ağız kenarı flaring rim n.
arkeolojik kazı öncesi toprağa açılan sondaj sondage n.
dışa açılan boyunlu flaring necked adj.
Religious
sunak çarşaflarının, kadehlerin, bardakların yıkanmasında kullanılan suyun atıldığı toprağa açılan drenaj sacrarium n.
Philosophy
tanrılara karşı açılan savaş theomachy n.
Environment
(su vb çıkarmak için açılan) kuyu deliği wellbore n.
ağaç köklerinin nemlenmesi için ağacın tabanında açılan çukur basin n.
su akışını kontrol etmek için açılan küçük çukur veya cep basin n.
(su kanalı) toprakta açılan bir oyuk ve içinde arasından su sızabilecek taşlardan oluşan blind adj.
Geography
güneydoğu gana'da, atlantik okyanusuna açılan liman tema n.
baltık denizi'ne açılan bir boğaz belt [dialect] n.
kuzeybatı venezuela'da yer alan ve bir kanalla venezuela körfezi'ne açılan bir göl maracaibo n.
Geology
buzulda genellikle zemin eğiminin aniden arttığı noktada açılan buzul yarığı transverse crevasse n.
uçurum zirvesinde denizin hareketiyle içinden hava geçen, deniz mağarasına açılan delik blowhole n.
su kullanmadan açılan delik dry hole n.
su kullanmadan açılan delik duster n.
yanardağ kraterine açılan kanal pipe n.
yanardağ kraterine açılan kanalın dolgusu pipe n.
gayzerin yeryüzüne açılan ağzı pipe n.
Military
hedefi denk getirmeye uygun menzili belirlemek üzere eşit aralıklarla açılan ateş ladder n.
üçgen oluşturacak şekilde dışarıya doğru açılan, alttan destekli siper tenaillon n.
(havaya açılan) uyarı ateşi warning shot n.
yerden uçaklara açılan ateş ground fire n.
nokta hedefini imha etmek için açılan ateş destruction fire mission n.
kuvvetin tamamı yerine yalnızca bir kısmı için açılan destek ateşi direct supporting fire n.
yoğun ateş açılan askeri üs firebase n.
yapıyı düşmanın doğrudan ateşine karşı korumak için diğer yapılardan açılan ateşlerle savunma flank defense n.
grup halinde açılan topçu ateşi sheaf n.
sabit menzilden farklı sapmalarla açılan ateş shifting fire n.
(açılan ateş) belirsiz bir süre boyunca devam etmek dwell at/on v.
Hunting
namlu içerisine çekirdeği kendi ekseninde döndürerek stabilize etmek için açılan yivler ve bunlar arasında oluşan setler rifling n.
yana açılan toplu tabancalarda top taşıma kolu crane n.
yana açılan toplu tabancalarda elemanlar grubu limbwork n.
yukarıya doğru açılan namlu tip-up barret n.
Card
texas hold'em pokerde masada açılan dördüncü kart turn n.
açılan ilk kartın koz olduğu bir kart oyunu auction pitch n.
kazanma hamlesiyle masaya açılan kartlar meld n.
deklarasyonda açılan kart eli dummy n.
(remi oyununda) masaya açılan el spread n.
elde uygun kart olmadığından (destede açılan karta) karşılık verememek refuse v.
(pokerde) masada açılan son karta göre (birini) yenerek eli kazanmak river v.
(seven-up oyununda koz olarak) açılan kartı kabul etmek stand v.
Wagering
aynı anda açılan ilk üç kart flop n.
(pokerde eli) aynı anda açılan ilk üç kart ile kazanmak flop v.
Music
tahtadan yapılmış üflemeli çalgının başparmakla kapanıp açılan deliği thumbhole n.
Theatre
sahneye/salona açılan perde front curtain n.
sahneye/salona açılan perde act curtain n.
sahneye/salona açılan perde house curtain n.
sahneye/salona açılan perde main rag n.
sahneye/salona açılan perde grand drape n.
sahneye/salona açılan perde main drape n.
Bookbindery
kitap gibi açılan albüm kapağı gatefold sleeve n.
Printery
baskı veya klişe yapımı hazırlığında harf kalıbına açılan tüm harf ve kesikler lockup n.
baskı veya klişe yapımı hazırlığında harf kalıbına açılan tüm harf ve kesikler lock-up n.
Latin
mal veya mülkü gasp edilen hak sahibinin zararını gidermek için açılan dava trespass de bonis asportatis n.
efendiye kölesinin haksız fiilinden dolayı açılan dava actio noxalis n.
hırsıza karşı açılan dava actio furti n.
mahkum edilip mahkumiyetini kaldırmayana karşı açılan icra davası actio judicatio n.
sahibe kasti mesuliyetten ötürü açılan dava actio noxalis n.
sahibine kölesinin haksız fiilinden dolayı açılan dava actio noxalis n.
Archaic
olgunlaşırken rengi açılan (tahıl) white adj.
Ornithology
kuşlarda kloaka açılan kör bir salgı kesesi bursa of fabricius n.
Slang
üstü açılan araba ragtop n.
arabalarda öne doğru açılan kapı suicide door n.
hasar sonrası açılan davanın kazanılmasıyla alınan tazminat redneck lottery n.
önden açılan kapı suicide door n.
birinin/bir kadının vücudunda yanlışlıkla açılan bir yerini görme free show n.
Modern Slang
ambulansın peşine takılarak açılan trafikten yararlanma ambulance drafting n.