burning - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

burning

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "burning" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 55 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
burning n. yakma
burning adj. yanan
burning adj. yakıcı
General
burning n. fırınlama
burning n. yakış
burning n. yanma
burning n. yangı hissi
burning n. maddenin oksijenle tepkimeye girerek dışarıya ısı ve ışık verme süreci
burning n. elektrik vererek idam etme
burning n. yakarak idam etme
burning n. vücutta sigara söndürme
burning n. yakmanın neden olduğu etki
burning n. sürtünme sonucu kesilme veya yıpranma
burning n. aşınma nedeniyle malzemelerin sertleşmesi veya renginin solması
burning n. ısınma sonucu sertleşme
burning n. yaprakların solup kahverengileşmesi
burning n. yanık
burning adj. şiddetli
burning adj. yakan
burning adj. yanıcı
burning adj. hararetli
burning adj. büyük
burning adj. ateşli
burning adj. acil
burning adj. önemli
burning adj. mühim
burning adj. kızgın
burning adj. çözüm bekleyen
burning adj. ivedi
burning adj. yanmakta olan
burning adj. tutuşmuş
burning adj. tutuşturulmuş
burning adj. aşırı sıcak
burning adj. coşkun
burning adj. parlak
burning adj. öne çıkan
burning adj. şoke edici
burning adj. heyecan verici
burning adj. gergin
Technical
burning n. yakma
burning n. yanma
burning n. yalazla yakma
burning n. seramik malzemeleri sertleştiren bir tür ısıl işlem
burning n. ısıl işlem sırasında alaşımı aşırı ısıtma
burning n. belirli mücevher türlerinin rengini değiştiren ısıl işlem
burning n. ısıya veya yanan bir maddeye maruz kalma
burning n. kireç taşı veya cevherin kalsine edilmesi
burning n. cevherleri eritmeye hazırlamak için havasız ortamda ısıtma
burning n. seramik malzemeleri pişirme
burning n. tütün yatakları için toprağın sterilize edilmesi
burning adj. yakıcı
burning adj. yanan
Textile
burning n. pişirme
Automotive
burning n. yakma
burning n. yanma

Bedeutungen, die der Begriff "burning" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 266 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
burning glass n. pertavsız
burning glass n. büyüteç
burning down of villages n. köy yakma
appliances burning gaseous fuels n. gaz yakan aletler
burning zone lining n. pişirme bölgesi örgüsü
edge burning n. etek yangını
burning ratio n. yanma oranı
burning point n. yanma noktası
burning forest n. yanan orman
burning smell n. yanık kokusu
burning oil n. gazyağı
gas-burning domestic cooking appliances n. gaz yakan ev tipi pişirici cihazlar
burning sun n. yakıcı güneş
burning of dead body n. cesedin yakılması
burning a dead body n. cesedin yakılması
a passion like the burning of the sun n. hiç bitmeyen büyük bir tutku
burning barrel n. yanan fıçı
burning building n. yanan bina
burning issue n. acil çözüm veya ilgi bekleyen bir konu
burning issue n. gündemdeki sorun
burning ambition n. şiddetli hırs
burning [obsolete] n. iltihaplı hastalık
burning [obsolete] n. zührevi hastalık
burning at the stake n. yakarak idam etme
start burning v. yanmaya başlamak
smell of burning v. yanık kokmak
wbfp (wood-burning fireplace) abrev. içinde odun yakılan şömine
Colloquial
bulb burning out n. ampul patlaması
be burning with curiosity v. meraktan çatlamak
be burning with curiosity v. meraktan çatlamak
burning rubber v. hızlı sürmek
burning rubber v. hızlı koşmak
are your ears burning? expr. kulakların mı çınladı?
were your ears burning? expr. kulakların çınladı mı?
were your ears burning? expr. kulakların çınlamıştır herhalde?
are your ears burning? expr. kulakların çınladı mı?
ears must be burning expr. kulakları çınlıyordur
ears must be burning expr. kulakları çınlıyordur
ears must be burning expr. kulakları çınlıyor olmalı
Idioms
burning desire n. büyük bir/şiddetli arzu
burning desire n. büyük bir/şiddetli istek
burning desire n. coşkuyla arzulama/isteme
the burning question n. cevabı merakla beklenen soru
burning question n. çok tartışılan sorun
the burning question n. çok tartışılan sorun
burning question n. cevabı merakla beklenen soru
burning question n. hemen ele alınması gereken sorun
burning question n. hemen cevaplanması gereken soru
the burning question n. hemen cevaplanması gereken soru
the burning question n. hemen ele alınması gereken sorun
burning desire n. yanıp tutuşma
burning desire n. aşırı istek/arzu
burning desire n. bir şey için ölüp bitme
the burning question n. acil konu/sorun/mesele
the burning question n. hemen ele alınması gereken konu/sorun/mesele
the burning question n. kritik konu/sorun/mesele
the burning question n. önemli konu/sorun/mesele
the burning question n. can alıcı konu/sorun/mesele
the burning question n. asıl konu/sorun/mesele
have money burning a hole in (one's) pocket v. para harcama isteği duymak
have money burning a hole in (one's) pocket v. cebindeki/elindeki parayı tutamamak
have money burning a hole in (one's) pocket v. cebindeki/elindeki parayı illa harcamak
have money burning a hole in (one's) pocket v. cebinde para durmamak
have money burning a hole in (one's) pocket v. har vurup harman savurmak
have money burning a hole in (one's) pocket v. cebi delik olmak
keep the home fires burning v. çekip çevirmek
have something burning a hole in your pocket v. cebi delik olmak
keep the home fires burning v. evi çekip çevirmek
feel one's ears burning v. kulakları çınlamak
be burning a hole in (one's) pocket v. cebi delik olmak
be burning a hole in (one's) pocket v. cebinde durmamak
be burning a hole in (one's) pocket v. çarçur olmak
be burning a hole in (one's) pocket v. elinden/cebinden akıp gitmek
be burning a hole in (one's) pocket v. elinden/cebinden uçup gitmek
be burning a hole in (one's) pocket v. suyunu çekmek
be burning a hole in (one's) pocket v. nereye harcayacağını şaşırmak
be burning a hole in (one's) pocket v. harcamak için yanıp tutuşmak
be burning a hole in your pocket v. cebi delik olmak
be burning a hole in your pocket v. cebinde durmamak
be burning a hole in your pocket v. çarçur olmak
be burning a hole in your pocket v. elinden/cebinden akıp gitmek
be burning a hole in your pocket v. elinden/cebinden uçup gitmek
be burning a hole in your pocket v. suyunu çekmek
be burning a hole in your pocket v. nereye harcayacağını şaşırmak
be burning a hole in your pocket v. harcamak için yanıp tutuşmak
hate with a burning passion v. aşırı derecede nefret etmek
have something burning a hole in your pocket expr. harcanacak para cepte durmaz
his ears are burning expr. kulakları çınlıyor
(one's) ears are burning expr. (birinin) kulakları çınlıyor
Speaking
is your mouth burning? expr. ağzın yanıyor mu?
my ears are burning expr. biri beni anıyor
my ears are burning expr. birisi beni anıyor
your ears must have been burning expr. kulaklarını çınlattık
your ears must have been burning expr. kulakların çınlamış olmalı
his ears must be burning expr. kulakları çınlıyordur
your ears must have been burning expr. kulakların çınlamıştır
her ears must have been burning expr. kulakları çınlamıştır
your ears must be burning expr. kulakların çınlıyordur
I hope his ears are burning expr. kulakları çınlasın
my ears are burning expr. kulaklarım çınlıyor
her ears must be burning expr. kulakları çınlıyordur
his ears must have been burning expr. kulakları çınlamıştır
your ears must have been burning expr. kulaklarınız çınlamıştır
Trade/Economic
burning ratio n. yanma oranı
Law
burning to defraud insurer n. sigorta şirketini dolandırmak amacıyla sigortalanmış malın yakılması
Insurance
burning cost n. hasar maliyeti
Technical
after-burning n. art yanma
relative burning behaviour n. bağıl yanma özelliği
measurement of smoke density of electric cables burning under defined conditions n. belirtilen şartlar altında yanan elektrik kablolarında duman yoğunluğunun ölçülmesi
burning glass n. büyüteç
burning mirror n. dev aynası
burning on n. destek yamaması
vertical burning test n. düşey yanma deneyi
vertical burning test n. dikey yanma deneyi
burning on n. ek kalıplama
screen burning n. ekran yanması
appliances burning gaseous fuels n. gaz yakan cihazlar
gas burning appliances n. gaz yakan cihazlar
burning bars n. fırınlama çubukları
gas burning appliances n. gaz yakan aletler
gas burning appliances n. gaz yakan ev aletleri
gas burning devices n. gaz yakan cihazlar
open burning coal n. gaz alevli kömür
burning duration of safety fuse n. güvenlik tapasının yanma süresi
burning behavior of interior materials n. iç malzemelerinin yanma davranışı
first burning stage n. ilk yanma evresi
lime burning n. kireç yakma
solid fuel-burning heater n. katı yakıtlı ısıtıcı
lime burning n. kireci yakma
solid fuel burning device n. katı yakıt yakma cihazı
solid fuel burning device n. katı yakıt yakma ocağı
burning coal n. kömür yakılması
sand burning n. kum yakması
coal burning stove n. kömür sobası
prescribed burning n. kontrollü yakma
coal burning stove n. kömür yakan soba
horizontal burning rate of materials after exposure to a small flame n. malzemelerin küçük bir alevle temas ettirildikten sonra yatay yanma hızı
wood burning stove n. odun yakan soba
determination of burning behaviour by oxygen index n. oksijen indisi ile yanma davranışının belirlenmesi
burning rate under ambient conditions n. ortam şartlarında yanma hızı
wood burning stove n. odun sobası
burning period n. pişme süresi
determination of the burning behavior using a radiant heat source n. radyant ısı kaynağı kullanılarak yanma özelliğinin belirlenmesi
burning off n. sıcak kesme
strip burning n. şerit yangını
powder burning n. toz yakma
free burning coal n. uzun yalazlı kömür
horizontal burning test n. yatay yanma deneyi
burning behaviour of bedding items n. yatak malzemelerinin yanma özellikleri
burning tests n. yakma deneyleri
smoke density of burning cable n. yanan kablonun duman yoğunluğu
burning point n. yanma sıcaklığı
determination of the burning behaviour using a radiant heat source n. yanma davranışının radyan ısı kaynağı kullanılarak belirlenmesi
burning behavior n. yanma özelliği
burning test n. yakma deneyi
burning voltage n. yanma gerilimi
burning quality n. yanma kalitesi
risk of burning n. yanma riski
measurement of the density smoke emitted from burning cables n. yanan kablolardan yayılan duman yoğunluğunun ölçülmesi
burning point n. yanma noktası
burning plants n. yakma tesisleri
burning behaviour n. yanma davranışı
burning glass n. yakma camı
burning in horizontal position n. yatay durumda yanma
burning behaviour n. yanma karakteri
burning house n. kalay cevherinin yakılarak kireçlendiği fırın
wood-burning adj. odun yakan
coal-burning adj. kömür yakan
clean-burning adj. temiz yanan
slow-burning adj. yavaş yanan
Computer
cd burning n. disk yakma
ion burning n. iyon yakması
Electric
screen burning n. ekran yanması
burning voltage n. yanma gerilimi
free-burning adj. sürekli yanan (elektrik arkı)
Textile
detailed procedure to determine the burning behaviour of fabrics for apparel n. elbise imalinde kullanılan kumaşların yanma özelliklerinin tayini için detaylı deney yöntemi
resistance to stubbed and burning cigarettes n. üzerinde söndürülen ve yanan sigaraya karşı dayanıklılık
burning test n. yakma deneyi
burning test n. yakma testi
burning behaviour n. yanma özelliği
burning behaviour of bedding items n. yatak tekstil malzemelerinin yanma davranışı
Construction
brick burning n. tuğla pişirme
Woodworking
wood burning n. ahşap yakma
Dyeing
burning off n. yakarak boya sökme
Automotive
burning the clutch n. debriyaj yakma
electrode burning n. elektro tırnakların bozulması
lead burning n. iki iletkenin uçlarını eriterek birleştirme
california cleaner-burning gasoline n. kaliforniya temiz yanma özellikli benzin
excessive burning of engine oil n. motorun fazla yağ yakması
burning behaviour of materials used in the interior construction of certain categories of motor vehicles n. motorlu araçların belirli sınıflarının iç yapılarında kullanılan malzemelerin yanma davranışı
Aeronautic
cigarette burning n. alından yanma
end burning n. alından yanma
external burning control n. dış yanma yöntemiyle kumanda
erosive burning n. eroziv yanma
burning rate exponent n. yanma hızı ussu
burning rate constant n. yanma hızı sabiti
burning rate modifier n. yanma hızı düzenleyicisi
burning inhibitor n. yanma inhibatoru
burning inhibitor n. yanma sınırlayıcısı
burning rate n. yanma hızı
Petrol
barbecues burning liquefied petroleum gas n. sıvılaştırılmış petrolgazı yakan barbeküler
Mining
fast burning igniting fuse n. hızlı fitil
free burning coal n. uzun alevli kömür
free burning coal n. uzun yalazlı kömür
Medical
burning epigastric pain n. epigastrik yanıcı ağrı
eye burning n. göz yanması
burning eyes n. göz yanması
burning in the genital area n. genital bölgede yanma
burning eye n. göz yanması
burning tongue n. hastanın hiç bir dental veya tıbbi neden olmamaksızın ağzında yanma hissetmesi
burning tongue syndrome n. hastanın hiç bir dental veya tıbbi neden olmamaksızın ağzında yanma hissetmesi
burning mouth n. hastanın hiç bir dental veya tıbbi neden olmamaksızın ağzında yanma hissetmesi
burning sensation during urination n. idrar yaparken yanma hissi
urinary burning n. idrarda yanma
urinary burning n. idrar yaparken yanma hissi
burning sensation during urination n. idrarda yanma
epigastric burning n. mide yanması
burning mouth syndrome n. yanan ağız sendromu
burning sensation n. yanma hissi
Dentistry
burning mouth syndrome n. ağız yanması sendromu
mucosal pain and burning n. mukozal ağrı ve yanma
Physics
ion burning n. iyon yakması
Chemistry
burning point n. alev alma noktası
hydrogen burning n. hidrojen yanması
lead burning n. kurşun tutturma
burning fluid n. yanıcı sıvı
oil-burning [uk] adj. yağ yakan
oil-burning [uk] adj. gazyağı kullanan
oil-burning [uk] adj. gazyağı yakan
oil-burning [uk] adj. parafin kullanan
oil-burning [uk] adj. parafin yakan
Astronomy
carbon-burning process n. karbon yakma süreci
carbon-burning process n. karbon yakma işlemi
Botanic
burning bush n. çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı
burning bush (kochia scoparia) n. ateştopu
burning bush (bassia scoparia) n. ateştopu
burning bush (dictamnus albus) n. gazel otu
burning bush (dictamnus albus) n. geyik otu
burning bush (dictamnus albus) n. girit otu
burning bush (dictamnus fraxinella) n. gazel otu
burning bush (dictamnus fraxinella) n. geyik otu
burning bush (dictamnus fraxinella) n. girit otu
burning bush n. yanar çalı
burning bush n. taflan cinsi bitki
burning bush (euonymus atropurpureus) n. çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı
Agriculture
stubble burning n. anız yakma
Tobacco
burning capacity n. tütün ve sigaranın yanma kapasitesi
History
burning of the books n. (çin'de) qin hanedanının devlet dışında sahip olunan tüm yazılı eserleri yakma girişimi
Religious
seraphim (burning ones) n. altı kanatlı kutsal varlıklar
burning bush n. (eski ahit'te) yanan çalı
Environment
open burning n. açık yakma
Geology
open burning n. açık yanma
Military
burning train n. ateşleme zinciri
burning train n. tutuşturma serisi
delayed burning fabric n. yanması geciktirilmiş kumaş
delayed burning flying jacket n. yanması geciktirilmiş uçuş ceketi
Basketball
burning the nets v. arka arkaya sayı yapmak
Theatre
slow-burning adj. ağır hareket eden
slow-burning adj. ağır ilerleyen
slow-burning adj. (ağır ilerlemesine rağmen) ilgi uyandıran
Cinema
slow-burning adj. ağır çekimde olan
slow-burning adj. ağır çekim
Star Wars
burning moon range n. yanan ay sıradağı
burning rancors n. tutuşan rancorlar
burning way n. yanan yol
the burning deck n. yanan rıhtım