kızgın - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kızgın



Bedeutungen von dem Begriff "kızgın" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 131 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kızgın mad adj.
kızgın hot adj.
kızgın angry adj.
General
kızgın baking n.
kızgın vexed adj.
kızgın redhot adj.
kızgın in a tiff adj.
kızgın huffish adj.
kızgın cross adj.
kızgın indignant adj.
kızgın snappish adj.
kızgın rampageous adj.
kızgın sore adj.
kızgın in rut adj.
kızgın fervent adj.
kızgın wroth adj.
kızgın incensed adj.
kızgın frowning adj.
kızgın angry adj.
kızgın shirty adj.
kızgın flaming adj.
kızgın furious adj.
kızgın boiling adj.
kızgın ireful adj.
kızgın glowing adj.
kızgın ardent adj.
kızgın black adj.
kızgın in heat adj.
kızgın infuriating adj.
kızgın irate adj.
kızgın wild adj.
kızgın angry with adj.
kızgın exasperated adj.
kızgın in a glow adj.
kızgın red adj.
kızgın infuriated adj.
kızgın dyspeptic adj.
kızgın estral adj.
kızgın pissed off adj.
kızgın huffy adj.
kızgın resentful adj.
kızgın inflamed adj.
kızgın fierce adj.
kızgın annoyed adj.
kızgın fiery adj.
kızgın burning adj.
kızgın heated adj.
kızgın hot-blooded adj.
kızgın red-hot adj.
kızgın belligerent adj.
kızgın surly adj.
kızgın superheated adj.
kızgın steaming adj.
kızgın red hot adj.
kızgın angry-looking adj.
kızgın acharné adj.
kızgın upset adj.
kızgın rabious adj.
kızgın radge adj.
kızgın ragious adj.
kızgın rampacious [obsolete] adj.
kızgın rampant adj.
kızgın tiger-footed adj.
kızgın exulcerate adj.
kızgın main [dialect] adj.
kızgın whot adj.
kızgın wraw adj.
kızgın wowf [scotland] adj.
kızgın wrackful adj.
kızgın hasty adj.
kızgın the moer in adj.
kızgın molten adj.
kızgın riled adj.
kızgın dark adj.
kızgın gram [obsolete] adj.
kızgın ignite [obsolete] adj.
kızgın infuriate adj.
kızgın fire adj.
kızgın firie adj.
kızgın flagrant [obsolete] adj.
kızgın flashy adj.
kızgın petted adj.
kızgın ropable [australia] adj.
kızgın scundered adj.
kızgın scunnered [scotland] adj.
kızgın scunnered adj.
kızgın foul-tempered adj.
kızgın frenzy [dialect] [uk] adj.
kızgın frenzy [obsolete] adj.
kızgın fretful adj.
kızgın fretsome adj.
kızgın snaky [australia] adj.
kızgın spraid adj.
kızgın stabby adj.
kızgın superhot adj.
kızgın thunderous adj.
kızgın indignantly adv.
Colloquial
kızgın not the word for it v.
kızgın not the word for it v.
kızgın aerated adj.
kızgın chapped adj.
kızgın ag adj.
kızgın aggro adj.
kızgın bent adj.
kızgın fenced adj.
kızgın frosted adj.
kızgın humpy [uk] adj.
kızgın choked [uk] adj.
kızgın frosted (over) adj.
kızgın in a bad temper expr.
Idioms
kızgın hot under the collar adj.
kızgın none too pleased adj.
kızgın in a state adj.
kızgın nose out of joint expr.
Technical
kızgın superheated adj.
Automotive
kızgın scalding adj.
Gastronomy
kızgın red hot n.
Chemistry
kızgın superheated n.
Archaic
kızgın wood adj.
Slang
kızgın ticked adj.
kızgın tooshie [australia] adj.
kızgın boiled adj.
kızgın hacked adj.
kızgın hung adj.
kızgın lemony [australia] adj.
kızgın maggoty [australia] adj.
kızgın brassed off adj.
kızgın poed (pissed off) adj.
kızgın stewed up adj.
kızgın salty adj.
British Slang
kızgın chopsy adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kızgın" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 237 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kızgın demir brand n.
kızgın olma durumu wrathfulness n.
kızgın fil must n.
kızgın bakış glare n.
dağ (kızgın demirle yapılan) brand n.
kızgın boğa raging bull n.
kızgın yağda haşlama deep-frying n.
kızgın yağda pişirme deep-frying n.
kızgın çözgenle kurutma superheated-solvent drying n.
kızgın buharla kurutma superheated-steam drying n.
kızgın buhar superheated steam n.
kızgın su superheated water n.
kızgın yağ hot oil n.
kızgın demirle dağlama branding n.
kızgın yağ boiling oil n.
kızgın müşteri angry customer n.
kızgın surat angry face n.
kızgın yüz angry face n.
kızgın adam angry man n.
kızgın tava hot pan n.
kızgın çöl hot desert n.
kızgın/öfkeli arılar angry bees n.
on iki kızgın adam twelve angry men n.
kızgın/azgın boğa mad bull n.
kızgın dil angry language n.
kızgın konuşma jeremiad n.
kızgın kadın hag n.
kızgın kimse wolf n.
yüksek sesli ve kızgın konuşma harangue n.
kızgın tepki hornet's nest n.
kızgın kimse moer n.
kızgın bakış atma glaring n.
kızgın olmak be worked up v.
kızgın bakmak glare v.
birine kızgın bir şekilde bakmak give someone a black look v.
kızgın olmak be angry at v.
birine kızgın olmak be annoyed with v.
yakmak (kızgın demir vb ile) sear v.
kızgın demir ile bir şeyi yakmak sear v.
kızgın bir şekilde söylemek snap v.
(birine) kızgın olmak be mad at (someone) v.
yatağa kızgın gitmek go to bed mad v.
birine kızgın olmak be upset with v.
kızgın olmak bridle v.
kızgın konuşmak huff v.
kızgın bakışlar atmak glare v.
en kızgın wrathiest adj.
-e kızgın annoyed at adj.
-e kızgın annoyed with adj.
çok kızgın red hot adj.
kızgın (haksızlıktan dolayı) indignant adj.
daha kızgın wrathier adj.
çok kızgın furious adj.
kızgın görünümlü angry-looking adj.
çok kızgın blistering adj.
çok kızgın blazing adj.
daha kızgın angrier adj.
kızgın (sıcaklıkla) aestuous adj.
kızgın olmayan unangry adj.
kızgın olmayan unbitter adj.
oldukça kızgın white adj.
kızgın olmayan wrathless adj.
(yüz ifadesi veya bakış) kızgın lowering adj.
kızgın bir şekilde wrathily adv.
kızgın bir biçimde glowingly adv.
kızgın bir şekilde wrathfully adv.
kızgın bir şekilde boilingly adv.
kızgın kızgın angrily adv.
kızgın bir biçimde resentfully adv.
kızgın bir şekilde angrily adv.
kızgın bir şekilde furiously adv.
kızgın bir şekilde fierily adv.
kızgın bir şekilde huffily adv.
kızgın bir şekilde irately adv.
kızgın bir şekilde woodly adv.
kızgın bir şekilde fiery adv.
Phrasals
kızgın olmak bristle at v.
kızgın bir şekilde/öfkeyle çıkmak stalk out of v.
(bir yerden) kızgın bir şekilde/öfkeyle çıkmak stalk out of (some place) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili çok kızgın mad about (someone or something) adj.
Phrases
bana kızgın mısın? are you upset with me? expr.
(bir şeyin) en kızgın zamanında in the heat of (something) expr.
Colloquial
kızgın bakış steely gaze n.
kızgın tepki rise n.
biraz kızgın olmak be a little angry v.
kızgın bir bakış fırlatmak look daggers at v.
kızgın olmak sizzle v.
çok kızgın bakış steely-eyed adj.
(bir şeyle) ilgili çok kızgın hopping mad about (something) adj.
(bir şeyle) ilgili çok kızgın hopping mad over (something) adj.
birine/bir şeye kızgın off on someone or something adj.
çok kızgın hopping mad expr.
çok kızgın/öfkeli mad enough to spit tacks expr.
Idioms
öfkeli/kızgın bakış steely look n.
kızgın bakış black look n.
çok kızgın olmak be at the boiling point v.
kızgın olmak take it in snuff v.
(kızgın, kötü) demek yetmemek be not the word for it v.
kızgın tavayı sapından tutmak catch a tiger by the tail v.
kızgın tavayı sapından tutmak have a tiger by the tail v.
birisine kızgın olmamak have no hard feelings v.
birisine kızgın olmamak have not any hard feelings v.
çok kızgın olmak be spitting feathers v.
oldukça üzgün/kızgın olmak be rather upset/angry v.
kızgın olmak be ticked off v.
kızgın birinin üstüne gitmek pour fuel on the fire v.
kızgın birinin üstüne gitmek pour gas/gasoline on the fire v.
kızgın vs. tam anlatmamak be not the word for it v.
kızgın bir durumda olmak be in a state v.
kızgın bir durumda olmak get into a state v.
birine sinirli/kızgın bir şekilde karşılık vermek take (one's) head off v.
kızgın hissettirmek leave a bad taste in the/your mouth v.
kızgın hissettirmek leave a nasty taste in the/your mouth v.
kızgın olmak/kızmak be riled up v.
kızgın olmak/kızmak get riled up v.
çok kızgın olmak/kızmak get (all) riled up v.
çok kızgın olmak/kızmak be (all) riled up v.
sinirli/kızgın bir şekilde karşılık vermek take head off v.
çok kızgın hotter than a two-dollar pistol adj.
çok kızgın rip-snorting mad adj.
çok kızgın/öfkeli mad enough to spit adj.
çok kızgın mad enough to spit adj.
çok kızgın mad enough to spit nails expr.
çok kızgın angry enough to chew nails expr.
çok kızgın mad enough to chew nails (and spit rivets) expr.
(biri) kızgın (one's) nose is out of joint expr.
'-in en kızgın zamanında in the heat of expr.
Speaking
kızgın mısın? are you angry? interj.
kızgın mısınız? are you angry? interj.
bana kızgın mısın? are you angry at me? expr.
bana kızgın olmakta çok haklı she has every right to be angry at me expr.
bana kızgın mısın? are you angry with me? expr.
bana kızgın mısın? are you mad at me? expr.
eğer onlara kızgın isek if we're angry at them expr.
hala kızgın mısın? are you still angry? expr.
kızgın mısın hala? are you still angry? expr.
kızgın olduğunuzu biliyorum I know you're angry expr.
onlara kızgın isek if we're angry at them expr.
kızgın olduğunu biliyorum I know you're angry expr.
sana kızgın değilim I'm not mad at you expr.
Technical
buğuya karşı korunmuş kızgın plaka deneyi sweating guarded-hotplate test n.
doymuş buhar ile kızgın buhar arasındaki sıcaklık farkı degree of superheat n.
kızgın tel el wire n.
kızgın hava üflentisi hot-air blast n.
kızgın buhar soğutucu desuperheater n.
kızgın buhar tracing steam n.
kızgın başlık dozzle n.
kızgın yağ tankı hot oil tank n.
kızgın levha hot plate n.
kızgın buhar soğutucusu superheated steam attemperator n.
kızgın demir ile eritilmiş mumla boyama ve süsleme yöntemi encaustic n.
kızgın yağ vanası hot oil valve n.
kızgın sulu ısıtma high-pressure hot water heating n.
kızgın su high temperature water n.
kızgın buhar borusu superheated steam pipe n.
kızgın buhar soğutucusu desuperheater n.
kızgın tel hot wire n.
kızgın buhar superheated vapor n.
kızgın telli manometre hotwire manometer n.
kızgın sulu ısıtma hot-water heating n.
kızgın telli ampermetre thermal ammeter n.
kızgın tel metodu hot wire method n.
kızgın buhar çıkışı superheated steam outlet n.
kızgın buharla işlem barffing n.
kızgın tel yöntemi hot wire method n.
kızgın nokta hotspot n.
kızgın buhar superheated steam n.
kızgın tel glow wire n.
kızgın yüzeylerin sıcaklık sınır değerleri temperature limit values of hot surfaces n.
kızgın yol verme hot start n.
kızgın yağ borusu hot oil pipe n.
kızgın demirin sıcaklığındaki ani artış recalescence n.
kızgın tel electroluminescent wire n.
kızgın bir metalin katlanması nedeniyle oluşan yüzey bozukluğu lap n.
kızgın yağ pompası hot oil pump n.
kızgın tel sarımı ile malzemenin tutuşturulabilirlik deneyi hot wire coil ignitability test on material n.
kızgın metali soğutma bosh n.
kızgın su high pressure hot water n.
kızgın hava körüğü hot-air blower n.
kızgın telli anemometre hot wire anemometer n.
kızgın buhar sıcaklığı superheated steam temperature n.
kızgın tel metodu ile termal iletkenlik tayini determination of thermal conductivity by the hot-wire method n.
kızgın yağ kazanı hot oil boiler n.
kızgın telli ampermetre hot-wire amrneief n.
kızgın su superheated water n.
kızgın ısı superheat n.
kızgın yağ sistemleri hot oil systems n.
kızgın hava hot air n.
kızgın telli sayaç hot-wire meter n.
kızgın su kazanı hot water boiler n.
kızgın telli röle hot-wire relay n.
kızgın yüzey hot surface n.
kızgın nokta hot spot n.
kor halinde/kızgın tel ile deney metotları glowing/hot wire based test methods n.
yarı kızgın yol verme semi-hot start n.
yüksek basınçlı kızgın sulu ısıtma high-pressure hot water heating n.
kızgın madeni çekiçle döverek çapını büyütme upset n.
küçük miktarlarda gelen suyun buhara dönüşmesi için sürekli kızgın halde tutulan dayanıklı tüpleri bulunan buhar kazanı flash boiler n.
kızgın madeni çekiçle döverek çapını büyütmek upset v.
Computer
kızgın kuşlar angry birds n.
Electric
kızgın telli ampermetre thermal ammeter n.
kızgın telli ampermetre hot-wire ammeter n.
Textile
kızgın yağda boyama hot-oil dyeing n.
Architecture
savunma amaçlı bırakılan açıklıklarından saldıranların üzerine kızgın yağ veya taş dökülen siperlikli taş balkon moucharaby n.
Automotive
kızgın nokta hot spot n.
Railway
kızgın su buharı super heating n.
Food Engineering
kızgın buhar basıncı superheated steam pressure n.
kızgın buharla kurutma superheated steam drying n.
kızgın çözgenle kurutma superheated solvent drying n.
kızgın buhar superheated vapor n.
kızgın buhar superheated vapour n.
kızgın buhar superheated steam n.
Gastronomy
bol kızgın yağda kızartmak deep fat fry v.
kızgın tavada çevirmek sear v.
(yeşillikleri) kızgın yağda marine ederek yumuşatmak wilt v.
kızgın tavada çevrilmemiş unseared adj.
un veya galeta unu ile kaplanıp kızgın yağda veya tereyağında kızartılmış (et) milanese adj.
Astronomy
yıldızın yüzeyinden fışkıran kızgın malzemenin yaptığı kavis plume n.
Breeding
koyun sürülerinde çiftleşme isteği gösteren (kızgın) koyunların sürü içerisinde belirlenmesini sağlayan koç teaser ram n.
Geology
kızgın kuru kaya enerjisi hdr energy n.
Art
kızgın demirle ahşap üzerine resim veya tasarım yapma tekniği xylopyrography n.
ahşabı kızgın demirle dağlama sanatı poker painting n.
ahşabı kızgın demirle dağlayarak yapılan resim poker picture n.
ahşaba veya deriye kızgın demir ile desen dağlama sanatı pokerwork n.
kızgın demir ile dekore edilen nesneler pokerwork n.
Cinema
başlangıçta kızgın sert biri görünen zamanla iyi bir kişi olduğu anlaşılan anime karakteri tsundere n.
Slang
kızgın tartışma drama n.
birine kızgın/sinirli olmak be ticked off at/with v.
birini kızgın bir şekilde eleştirmek bust somebody’s ass v.
birini kızgın bir şekilde eleştirmek bust somebody’s balls v.
birini kızgın bir şekilde eleştirmek bust somebody’s butt v.
birini kızgın bir şekilde eleştirmek bust somebody’s hump v.
(birine/bir şeye) kızgın pissed (off) at (someone or something) v.
çok kızgın boiling mad adj.
çok kızgın po'd [pissed off] adj.
birine/bir şeye kızgın pissed at someone/something adj.
bana kızgın mısın? are you pissed at me? expr.