görsel - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

görsel



Bedeutungen von dem Begriff "görsel" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
görsel visual adj.
General
görsel icon n.
görsel visual adj.
görsel imaginative adj.
Colloquial
görsel picky n.
Politics
görsel optical adj.
Technical
görsel visual adj.
Construction
görsel optic adj.
Optics
görsel visual adj.
Linguistics
görsel visual adj.

Bedeutungen, die der Begriff "görsel" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 463 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
görsel sanatlar visual arts n.
görsel görünüm visual appearance n.
görsel basın mass media n.
görsel imaj visual image n.
uzaktan görsel inceleme remote visual inspection n.
sözel görsel iletişim audio visual communication n.
görsel programlama visual programming n.
görsel algı vision perception n.
görsel antropoloji visual antropology n.
görsel algı visual perception n.
görsel yanılsama optical illusion n.
güneş fırtınaları sonucu ortaya çıkan görsel olgu aurora borealis n.
görsel teşhir birimi visual display unit n.
görsel hafıza visual memory n.
görsel değerlendirme visual evaluation n.
görsel eğitim aracı visual aid n.
görsel iletişim visual communication n.
görsel tanıtım malzemeleri visual presentation equipment n.
görsel zenginlik visual richness n.
görsel inceleme visual examination n.
görsel test visual examination n.
görsel muayene visual examination n.
görsel hedonizm visual hedonism n.
yazılı ve görsel yayın araçları printed and visual media n.
görsel çalışma visual work n.
görsel-işitsel eğitim audio-visual education n.
görsel-işitsel arşiv audio-visual archive n.
görsel-işitsel eğitim audio-visual instruction n.
görsel-işitsel materyaller audio-visual materials n.
görsel-işitsel yapımlar audiovisual productions n.
görsel-işitsel materyaller audio-visual aids n.
görsel-işitsel donanım audio-visual equipment n.
görsel-işitsel hizmetler audiovisual services n.
görsel-işitsel sektör audiovisual sector n.
görsel zeka visual intelligence n.
görsel yetenek visual skill n.
görsel beceri visual skill n.
görsel yetenek visual faculty n.
görsel-işitsel kitle iletişim araçları audiovisual media n.
görsel iletişim ürünleri print production n.
görsel uzam visual space n.
görsel anlatım visual representation n.
görsel anlatım visual expression n.
görsel açıklama visual description n.
görsel açıklama visual explanation n.
görsel malzemelerle yapılan mizah visual joke n.
görsel şaka visual joke n.
görsel malzemelerle yapılan mizah sight gag n.
görsel şaka sight gag n.
görsel sanatlar yönetmeni visual arts director n.
görsel sanatlar direktörü visual arts director n.
görsel çekicilik visual appeal n.
görsel unsurlar/ögeler visual elements n.
görsel tanımlama visual depiction n.
görsel tarif visual depiction n.
görsel bütünlük visual integrity n.
görsel işitsel cihazlar audiovisual aids n.
görsel ikiz doppelganger n.
görsel temas visual contact n.
görsel insanlar visual people n.
görsel şölen visual feast n.
görsel düzenleme visual arrangement n.
görsel farkındalık visual awareness n.
görsel dil visual language n.
görsel bütünlük visual harmony n.
görsel sözlük illustrated dictionary n.
görsel sanat visual art n.
Bakılan görüntü ortadan kalktıktan sonra görsel alanda bir süre daha izlenebilen ardışık görüntü after image n.
görsel tasarım visual design n.
görsel tasarım graphic design n.
görsel muayene visual testing n.
görsel sanatçı visual artist n.
görsel okuryazarlık visual literacy n.
görsel ziyafet visual treat n.
görsel veya yazılı yayınlarda hikayenin olay örgüsü ile ilgili sızdırılan bilgi spoiler n.
görsel canlılık action n.
görsel-işitsel çeviri audiovisual translation n.
(görsel/mental) cevap take n.
yazı biçimi görsel şekillerle düzenlenmiş şiir calligram n.
yazı biçimi görsel şekillerle düzenlenmiş şiir calligramme n.
görsel dünya visual world n.
görsel anlatı visual narrative n.
görsel şeylerle uyarılan kimse visile n.
görsel olma visuality n.
görsel belleği kuvvetli kimse visualizer n.
görsel belleği kuvvetli kimse visualiser n.
görsel olma visualness n.
görsel bir algıya benzer bir anı görüntüsü memory picture n.
metallerin ve alaşımların yapısının görsel olarak incelenmesinde uzmanlaşmış kimse metallographist n.
metallerin ve alaşımların yapısının görsel olarak incelenmesinde uzmanlaşmış kimse metallographer n.
bir dizi eksene referansla çizilmiş belirli büyüklükler arasındaki ilişkinin görsel anlatımı graphical record n.
(bir konu ile ilişkili) görsel iconography n.
(bir konuyu yansıtan) görsel sunum iconography n.
maddi veya görsel temsil image n.
iz bırakan görsel impression n.
bozuk görsel distortion n.
görsel ipucu visual cue n.
tartışma, görsel veya ayrıntı ekleyerek (ifadeyi) zenginleştirme dilatation n.
tahrik edici görsel porn n.
(yazı, görsel) pornografik ürün satan kimse porn merchant n.
görsel düzenleme uzmanı shopfitter n.
mağaza görsel tasarım uzmanı shopfitter n.
haç biçimli görsel cruciform n.
görsel hikaye anlatımı visual storytelling n.
görsel ortam visual medium n.
görsel efekt denetmeni visual effects/vfx supervisor n.
stok görsel stock image n.
esprili görsel meme n.
görsel bütünlüğü sürdürmek maintain the visual integrity v.
görsel bütünlüğü korumak maintain the visual integrity v.
el hareketleri ve yüz mimikleri kullanılarak oluşturulan görsel dilde konuşmak speak in sign language v.
(görsel veya sunumda) manzarayı kapatmak overpicture v.
(görsel tasarım) oluşturmak comp v.
sözel görsel audio visual adj.
görsel olmayan nonvisual adj.
yazılı ve görsel written and visual adj.
görsel-işitsel audio-visual adj.
görsel yönden zenginleştirilmiş visually enriched adj.
görsel-uzamsal visuospatial adj.
görsel hafızalı eye-minded adj.
görsel ile temsil eden iconographical adj.
görsel ile sunan iconographical adj.
görsel amaçlı yetiştirilen fancy adj.
görsel anlamı veren ön ek typ- pref.
görsel anlamı veren ön ek typo- pref.
görsel anlamına gelen ön ek eikon- pref.
görsel anlamına gelen ön ek eikono- pref.
görsel anlamına gelen ön ek icon- pref.
görsel anlamına gelen ön ek ikon- pref.
görsel anlamına gelen ön ek ikon- pref.
görsel anlamına gelen ön ek ikono- pref.
görsel anlamına gelen ön ek ikono- pref.
Phrasals
dijital bilgiyi görsel imge/video haline getirmek render (something) in (something) v.
dijital bilgiyi görsel imge/video haline getirmek render in v.
Idioms
mini görsel thumbnail sketch n.
görsel şölen poetry in motion n.
noktaları çizgilerle birleştirerek bir görsel oluşturmak join (up) the dots v.
Poetic/Literary
görsel şiir concrete poetry n.
harf, sözcük ve simgelerin sayfa üzerindeki düzeniyle görsel mesaj veren şiir concrete poetry n.
Trade/Economic
görsel kontrol visual control n.
görsel iletişim tasarımcısı visual communication designer n.
görsel marka iletişimi visual brand communication n.
görsel sunum uzmanı visual merchandiser n.
görsel kanıtlar visual proofs n.
görsel düzenleme sorumlusu visual merchandiser n.
görsel malzeme paketi visual aid n.
anahtar görsel key visual n.
kilit görsel key visual n.
Law
görsel-işitsel eser audiovisual work n.
görsel-işitsel yapım audiovisual production n.
görsel kanıt (harita/resim) demonstrative evidence n.
görsel delil (harita/resim) demonstrative evidence n.
Politics
avrupa konseyi görsel-işitsel icra komitesi the european audiovisual observatory n.
eğitim görsel işitsel ve kültür icra ajansı education audiovisual and culture executive agency n.
eğitim görsel işitsel ve kültür icra ajansı education audiovisual and culture executive agency (eacea) n.
görsel teşhir birimleri ile çalışma work with visual display units n.
görsel modeller visual models n.
Institutes
avrupa görsel işitsel gözlemevi european audiovisual observatory n.
bağımsız görsel-işitsel piyasa için avrupa örgütü european organisation for an audiovisual independent market n.
görsel işitsel gözlemevi audiovisual observatory n.
görsel ve sayısal kaynakların özetlerini bünyesinde barındıran internet erişimli kütüphane european chronicles on-line n.
tasarım ve görsel arşiv bürosu section of design and visual archives n.
Tourism
görsel-işitsel tanıtma malzemesi audio-viual promotional materia n.
Media
görsel ve yazılı basın visual and written media n.
görsel ve yazılı basın visual and print media n.
görsel medya visual media n.
görsel kitle iletişim araçları visual media n.
yazılı ve görsel yayın araçları printed and visual media n.
yazılı ve görsel basın written and visual media n.
yazılı ve görsel yayın araçları press and broadcast media n.
gazetedeki görsel art n.
sesli veya sessiz çeşitli görsel kitle iletişim araçlarının kullanımı visual information n.
görsel efektlerin ayrıntılı analizi/gösterimi vfx breakdown n.
Advertising
kayan görsel slider n.
görsel kirlilik visual blight n.
Technical
kimyasal olarak en etkili ışınların görsel olarak etkili olanlardan ayrılarak bir araya getirildiği odak chemical focus n.
görsel ve mekansal süreklilik visual and spatial continuity n.
görsel ikaz optic warning n.
görsel görüntü terminalleri visual display terminals n.
görsel algılama sistemi visual sensory system n.
görsel tehlike sinyalleri visual danger signals n.
görsel görüntü terminali visual display terminal n.
görsel eğitim aracı visual aid n.
görsel işitsel eğitim gereçleri audiovisial educational materials n.
görsel odometri visual odometry n.
görsel ve sesli bileşenler auditory and visual components n.
görsel gereçler visual aids n.
görsel saptama visual detection n.
görsel gösterim birimi visual display unit n.
görsel kusurlar visual faults n.
görsel işitsel öğretim araçları audio visual aids n.
görsel gözlem visual observation n.
görsel / işitsel öğretim araçları audio visual aids n.
görsel ve kenar hataları visual and edge faults n.
görsel parlaklığın değerlendirilmesi assessment of visual gloss n.
görsel araçlar visual aids n.
görsel değerlendirme visual evaluation n.
görsel erişim kontrol sistemi visual access control system n.
görsel işaretler visual cues n.
görsel sınıflama visual classification n.
görsel işitsel eğitim audiovisial education n.
görsel erişim kontrol sistemi vacs n.
görsel sorgulama istasyonu visual inquiry station n.
görsel iletişim visual communication n.
görsel kontrol visual check n.
görsel muayene visual inspection n.
hazır görsel stock image n.
iç görsel kontrol internal visual inspection n.
potansiyometrik ve görsel titrasyon yöntemi potentiometric and visual titration method n.
sesli ve görsel tehlike ve bilgi sinyal sistemleri system of auditory and visual danger and information signals n.
görsel-işitsel materyal ve araçlar audiovisual n.
görsel-işitsel araç gereç audio-visual n.
görsel işitsel aralık var (visual aural range) n.
görsel işitsel menzil var (visual aural range) n.
görsel işitsel araçlar audiovisual aids n.
sesi görsel olarak temsil eden alet opeidoscope n.
çin merkezli bir akıllı telefon, blu-ray oynatıcı ve görsel-işitsel donanım üreticisi oppo n.
asıl video görselinin üzerini kapatan görsel super n.
görsel iştisel audio visual adj.
görsel işitsel audiovisual adj.
görsel/işitsel audio visual adj.
görsel / işitsel audio visual adj.
görsel işitsel audiovisial adj.
işitsel görsel audio visual adj.
işitsel-görsel audio-visual adj.
aynı zamanda hem görsel hem işitsel olmaya dair visual–auditory adj.
eğitimde hem işitsel hem de görsel araçları kullanan visual–auditory adj.
görsel-işitsel a-v (audiovisual) adj.
görsel-işitsel a/v (audiovisual) adj.
görsel bir şekilde visually adv.
görsel olarak visually adv.
Computer
görsel programlamada bir kütüphanedeki grafik bileşenlere verilen ad widget n.
görsel ayarlar visual settings n.
görsel efektler visual effects n.
görsel doğrulama human verification n.
görsel gösterim birimi visual display unit n.
görsel sorgulama istasyonu visual inquiry station n.
görsel tema visual theme n.
görsel yardımlar visual aids n.
görsel görüntü terminalleri visual display terminals n.
görsel editor visual editor n.
görsel etkiler visual effects n.
görsel netlik visual clarity n.
görsel öğe visual element n.
ışıklı görsel lighted image n.
ışıklı görsel flashing image n.
tek ve çok renkli görsel görüntü terminalleri single-and multi-colour visual display terminals n.
görsel gösterim birimi vdu (visual display unit) n.
görsel-işitsel kayıt videogram n.
üç boyutlu nesnenin elektronik temsilinin görsel modeli wireframe n.
web arayüzündeki ana öğelerin düzenini belirtmek için kullanılan temel görsel kılavuz wireframe n.
basılacak veya görsel gösterim biriminde gösterilecek bir metin oluşturmak için kullanılan altı tuşlu küçük bir cihaz microwriter n.
java için görsel bir arayüz oluşturucu bongo n.
bilgisayar tabanlı yazı tipinde görsel olarak çekici piksel tabanlı çıktı oluşturmak için yazı tipi hattının değiştirilmesine ilişkin bilgi hint n.
bilgisayar tabanlı yazı tipinde görsel olarak çekici piksel tabanlı çıktı oluşturmak için yazı tipi hattının değiştirilmesine ilişkin bilgi hinting n.
bir dizi belgeyi eşzamanlı olarak göstermek için bölünebilen görsel gösterim birimi ekranı multiwindow n.
(vuruş oyunlarında) düşmanın vurulup hasar aldığını belirten görsel ve işitsel işaret hitmarker n.
(grafikleri) dosyadan görsel biçime dönüştürmek render v.
(grafik, görsel) piksellerine ayırmak pixelate v.
(grafik, görsel) piksellerine ayrılmak pixelate v.
internet sitesine görsel eklemek post v.
görsel-işitsel audiovisual adj.
görsel-yazısal audiographic adj.
görsel/işitsel audio/video adj.
web sitesi veya uygulamanın görsel tasarımına ait veya ilgili wireframe adj.
görsel tema yok no visual theme expr.
sununun görsel biçemini seçin select visual style for the presentation expr.
national instruments şirketinin geliştirdiği bir sistem tasarımı platformu ve görsel programlama dili için geliştirme ortamı lv (labview) abrev.
Informatics
görsel maskeleme visual masking n.
görsel veri madenciliği visual data mining n.
görsel algılayıcı vision sensor n.
bir üç boyutlu animasyon ve görsel efekt programı maya® n.
görsel medyayı tamamen elektronik formata dönüştürmek rip v.
Telecom
bilgisayar oyunlarındaki görsel etkiler eye candy n.
british telecom'un görsel veri hizmeti prestel n.
görsel seçimi image treatment n.
grafik/görsel organizatörler graphic/visual organisers n.
görsel arayüz visual interface n.
görsel düşünme visualising thinking n.
işitsel görsel uçbirimi audio visual terminal n.
radar yankıları gibi bilgilerin görsel biçimde operatöre aktarılma yöntemi display n.
kod kombinasyonları aracılığıyla hızlı görsel iletişim kullanılan bir iletişim aygıtı semaphore n.
kod kombinasyonları aracılığıyla hızlı görsel iletişim kullanılan bir iletişim aygıtı semaphore telegraph n.
Electric
yükselteçte işitsel veya görsel sinyallerin bozulması clipping n.
Television
görsel efektler visualization n.
görsel efektler visualisation n.
yayıncının isim ve logosunun yer aldığı görsel-işitsel reklam yayını ident n.
Architecture
mimari ve görsel sanatlarda boş alan bırakma korkusu kenophobia n.
mimari ve görsel sanatlarda boş alan bırakma korkusu horror vacui n.
binanın ön cephesine görsel amaçlı yerleştirilen pencere yapısı false window n.
Lighting
görsel ışıkölçme visual photometry n.
görsel performans visual performance n.
görsel renkölçme visual colorimetry n.
Automotive
görsel denetim visual inspection n.
yakıt deposu kapağı görsel testi fuel cap visual test n.
işitsel ve görsel audio-visual adj.
Traffic
kişiye hem sesli hem de görsel olarak gideceği yeri tarif eden bir gps sistemi turn-by-turn navigation n.
sürücünün görsel davranışının ölçülmesi measurement of driver visual behaviour n.
Aeronautic
burun içeri hangara çekme görsel kılavuzluk sistemi visual nose-in docking guidance system n.
eğik görsel menzil slant visual range n.
görsel olmayan yardımcılar non-visual aids n.
görsel seviye uçuşu visual level flight n.
görsel yardımcılar visual aids n.
park alanı görsel yönlendirme sistemi visual docking guidance system n.
uçuş sırasında görsel ve işitsel sinyaller vererek pilota yardımcı olan bir seyrüsefer cihazı visual–aural radio range n.
uçuş sırasında görsel ve işitsel sinyaller vererek pilota yardımcı olan bir seyrüsefer cihazı visual–aural range n.
dünya'nın doğrudan yapılan görsel gözlemi contact adv.
Marine
görsel mühendislik scene engineering n.
görsel olmayan yardım aygıtları non-visual aids n.
ingiliz donanmasının kullandığı görsel çağrı işareti pennants n.
Medical
tomografi cihazından çıkan görsel kayıt tomogram n.
bir ultrason incelemesi esnasındaki görsel sunum sonogram n.
görsel uyarılmış potansiyeller visually evoked potentials n.
görsel uyarılmış potansiyel visual evoked potential n.
görsel karıncalanma palinopsia n.
görsel aura visual aura n.
görsel uyarım visual stimulus n.
görsel inceleme visual inspection n.
görsel uzamsal yetenek spatial visualization ability n.
görsel-uyarım visual-stimulation n.
görsel auralı migren migraine with visual aura n.
görsel estetik ögeler visual esthetic elements n.
görsel uzamsal yetenek visual spatial ability n.
görsel işitsel sayı dizisi testi visual aural digit span test n.
görsel yorgunluk visual fatigue n.
görsel kaybın subakut gelişmesi subacute visual impairment n.
görsel ve beyin sapı işitsel uyandırılmış potansiyel incelemeleri visual and auditory evoked potentials studies n.
görsel dikkat visual attention n.
görsel uyarılmış potansiyeller visual evoked potentials n.
görsel-işitsel yardımcı araçlar audiovisual aids n.
ileri düzeyde görsel kayıp severe visual impairment n.
ekokardiyograftan alınan görsel kayıt echocardiogram n.
ekoensefalograftan alınan görsel kayıt echoencephalogram n.
elektrokardiyograftan alınan görsel kayıt electrocardiogram n.
vajinadan sokulan endoskop yardımıyla uterus ve uterus zarının görsel muayenesi hysteroscopy n.
ortabeynin ön kısmından başlayıp retinanın ön yüzeyine ulaşan ve retinadan beyne görsel uyarım iletimini sağlayan, kafatası sinirlerinin ikinci çiftinden her biri optic n.
mesane ve üretrayı görsel olarak inceleyen bir alet cystourethroscope n.
görsel sigmoid kolon muayenesi sigmoidoscopy n.
görsel sigmoid kolon muayenesi flexible sigmoidoscopy n.
görsel-yazılı visual-written adj.
görsel-sözel visual-oral adj.
Psychology
görsel örgütlenme visual organization n.
görsel-motor koordinasyonu visual motor coordination n.
görsel fosfen visual phosphene n.
görsel ilişki visual association n.
görsel zeka visual intelligence n.
görsel aura visual aura n.
görsel korteks visual cortex n.
görsel uyum visual adaptation n.
görsel mekansal algılama visuo-spatial perception n.
görsel alanda yükseklik height in the visual field n.
görsel yenilik tercihi visual novelty preference n.
görsel olarak uyarılan potansiyeller visual evoked potentials n.
görsel ayırt etme visual discrimination n.
görsel yanılsama visual illusion n.
görsel agnozi visual agnosia n.
görsel doğrultma refleksi visual-righting reflex n.
görsel uçurum visual cliff n.
görsel uzaysal yetenek spatial visualization ability n.
görsel yakalama visual capture n.
görsel amnezi visual amnesia n.
görsel yansıtma visual projection n.
görsel indükleme visual induction n.
görsel bellek visual memory n.
görsel agrafi visual agraphia n.
görsel uzaysal yetenek visual spatial ability n.
görsel kapatma visual closure n.
görsel sabitleme visual fixation n.
görsel afazi visual aphasia n.
görsel canlandırma visual imagery n.
görsel halusinasyon visual hallucination n.
görsel-mekansal yazboz visuospatial scratch pad n.
görsel-mekansal kopyalama visuo-spatial sketchpad n.
görsel tanımazlık visual agnosia n.
tanıdık yüzleri görsel olarak algılama face recognition n.
görsel hafıza faaliyetlerinin veya imgelemin gerçekleştiği varsayımsal yer minds eye n.
zihinsel imgelemesi görsel veya işitsel olmaktan çok hareket odaklı kimse motile n.
görsel veya işitsel duyulardan çok bedensel hareketin ürettiği hislerle oluşturulan (zihinsel imgeleme) motile adj.
Mental Health
pornografi gibi görsel uyarıcılardan cinsel doyuma ulaşan scopophiliac adj.
pornografi gibi görsel uyarıcılardan cinsel doyuma ulaşan scopophilic adj.
Pharmaceutics
görsel destek malzemesi detail aid n.
görsel destek malzemesi visual aid n.
görsel destek malzemesi sales aid n.
Optics
görsel asimetri visual asmmetry n.
görsel konfüzyon visual confusion n.
görsel sanrı visual hallucination n.
görsel eksen optic axis n.
görsel duyu visual sense n.
görsel ayırım visual discrimination n.
loş ışıkta sabit parlak bir nokta hareket ediyormuş hissi veren görsel yanılsama autokinesis n.
loş ışıkta sabit parlak bir nokta hareket ediyormuş hissi veren görsel yanılsama autocinesis n.
görsel imgenin sınırlarına yakın alanlarda hayali çizgiler görmeye neden olan bir optik yanılsama mach bands n.
görsel yetenek visual modality n.
görsel ışınların birleştiği nokta visual point n.
görsel özellik visual property n.
birbiri ile aynı görsel noktayı sunan görüntü aralığı horopter n.
görsel eksen optical axis n.
gerçek olmayan görsel etki yarayan nesne optical illusion n.
algılanan nesnelerin boyutu veya ayrımında değişmelerin neden olduğu bir tür görsel yanılsama dysmetropsia n.
Printing
tasvir edici görsel art n.
(görsel yanında bulunan) kısa satırlı yazı runaround n.
üzeri basılı görsel surprint n.
üst baskı yapılmış görsel surprint n.
Food Engineering
görsel analiz visual examination n.
görsel karşılaştırma visual comparison n.
Logic
dört mantıksal zıtlığın gösterildiği kare bir görsel square of opposition n.
Statistics
eldeki verilerin görsel değerlendirmeye dayalı olarak alındığı durumlarda aynı durumu birbirinden bağımsız olarak aynı anda aynı ölçüm aracı ile ölçmeye çalışan sistem kappa coefficient n.
Physics
görsel erim visual range n.
dalga fenomenleri ve görsel yansımalarının incelendiği bilim dalı cymatics n.
Biochemistry
görsel örnekleme demonstration n.
Marine Biology
görsel inceleme visual survey n.
Astronomy
görsel parlaklık visual magnitude n.
görsel veya teleskopik olarak iki bileşenine ayrılabilen bir çift yıldız visual binary n.
görsel ikili visual binary n.
Zoology
bireyin görsel olarak tüm grup veya çevre ile aynı renge gelmesini sağlayan renk değişikliği homochromy n.
Education
görsel eğitim araçları visual education aids n.
görsel eğitim visual education n.
üzerine resim ve çizimlerin yapıştırıldığı, bezle kaplı bir tahtadan oluşan görsel eğitim aracı flannelboard n.
Literature
basılı bir yayında fotoğraf veya diğer görsel unsurlar nontextual matter n.
şakacılık, ironi, sofistike ve görsel sanatlara ortak ilgileri ile bilinen bir grup amerikan şair new york school n.
görsel uyak eye rhyme n.
görsel kafiye eye rhyme n.
görsel uyak sight rhyme n.
görsel kafiye sight rhyme n.
Linguistics
görsel, işitsel yöntem audiovisual method n.
görsel algılama visual perception n.
görsel, işitsel araç audiovisual aid n.
incelemede analiz bağlamı olarak verilen metin veya görsel gobbet n.
Environment
görsel kirlilik visual pollution n.
Geography
londra'da bir görsel sanatlar merkezi barbican n.
Military
ani görsel değerlendirme immediate visual assessment n.
ani görsel değerlendirme nöbetçisi immediate visual assessment sentry n.
havadan yakıt ikmalinde avcı uçağıyla tanker uçak arasında görsel temas sağlamak amacıyla yapılan püskürtme squirt n.
bilgi iletim faaliyetlerinin görsel bilgi belgelendirmesi operational documentation n.
abd silahlı kuvvetleri'nin savaş gibi operasyonlardaki hava, deniz ve kara faaliyetlerine ilişkin görsel bilgilerin kaydedilmesi combat camera (comcam) n.
savaş veya askeri operasyonlar sırasında görsel bilgi sağlamak üzere üsse kurulan görsel bilgi destek tesisi combat visual information support center (cvisc) n.
görsel iletişim maksadıyla önceden belirlenen bir tür askeri kod surface code n.
Art
görsel bir sanat eserinin dramatik ve grafik tasviri ecphrasis n.
görsel bir sanat eserinin dramatik ve grafik tasviri ekphrasis n.
grafik veya plastik sanatta tasarımın temelini oluşturan görsel motif veya şekil thema n.
görsel işitsel sanatlar audio visual arts n.
sanatsal kompozisyonda birleştirilmiş ve kapsayıcı görsel etki breadth n.
görsel sanat eserleri ile ilgilenen bir alan fine arts n.
Music
kulağın frekans seçim yeteneğini görsel yeteneklerle destekleyerek geliştirme relative pitch n.
Theatre
Uluslararası görsel tiyatro international visual theatre n.
Cinema
görsel senaryo taslağı storyboard n.
görsel efektler visuals n.
görsel efekt sanatçısı vfx artist n.
görsel efektler vfx (visual effects) n.
filmlerdeki görsel efekt olmayan setler physical set n.
filmlerde yaşlı aktörlerin yüzlerini görsel efektlerle gençleştirme digital de-aging n.
görsel olarak heyecanlandıran filmic adj.
Photography
tek renkte görsel imajlar içeren monochromatic adj.
tek renkte görsel imajlar üreten monochromatic adj.
tek rengin farklı tonlarında görsel imajlar içeren monochromatic adj.
tek rengin farklı tonlarında görsel imajlar üreten monochromatic adj.
Printery
kitaplar üzerinde yeni görsel malzemeler ekleyerek değişiklik yapma grangerism n.
bir kitabı resimlendirmek için gerekli görsel malzemeyi başka kitaplardan elde etmek grangerize v.
bir kitabı resimlendirmek için gerekli görsel malzemeyi başka kitaplardan elde etmek grangerise v.
sol sayfada ve cilt kenarına yakın olacak şekilde (basılan görsel) down adv.
Modern Slang
nesneleri gerçekte olduğundan daha büyük ya da küçük veya daha uzak ya da yakın algılama veya görsel dışındaki diğer duyuların bozulmasıyla gelişen bir algı bozukluğu alice in wonderland syndrome n.
tam olarak porno sayılamayacak erotik video/görsel almost porn n.
Paleontology
fosilleşmiş kalıntılara dayanarak soyu tükenmiş bir canlının görsel tasvirini oluşturma reconstruction n.